Etiket: Filistin

  • İsrail’in Gazze’ye yoğun hava saldırıları devam ediyor

    İsrail’in Gazze’ye yoğun hava saldırıları devam ediyor

    İsrail ve Filistin’de çatışmaların 17’inci gününde Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırıları artarak devam ediyor. Gazze Şeridi’nde bulunan birçok bölge sabah saatlerinden itibaren İsrail tarafından yoğun ateş altına alındı.

    Yaşanan hava bombardımanın ardından bölgeden yükselen dumanlar gökyüzünü kapladı.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 55’i çocuk olmak üzere 5 bin 87’ye, yaralananların sayısı ise 15 bin 273’e yükseldi.

  • Bursa’da Filistin için sessiz oturma eylemi

    Bursa’da Filistin için sessiz oturma eylemi

    İsrail-Filistin savaşında şiddet tırmanmaya devam ederken Bursa Kadın Gönüllü Kuruluşları, savaşta zarar gören sivil halk için sessiz oturma eylemi yaptı. İsrail’in Gazze’deki hastane ve okulları vurduğunu söyleyen kadınlar savaşın bir an önce durmasını istedi.

    “El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalaması sonucu 500’den fazla insan katledildi”

    Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde savaş suçu işlendiğini söyleyen kadınlar, “Bizler vicdan sahibi Sivil Toplum Örgütlerinin Kadın Temsilcileri ve anneler olarak İsrail’in Gazze Şeridi’nde 17 gündür sürdürdüğü katliama ‘dur’ demek için buradayız. Bizimle aynı duyguları paylaşan herkesi İşgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını bir an önce durdurması için harekete geçmeye davet ediyoruz. Apartheid rejimi, yaklaşık yüz yıldır Filistinlilerin topraklarını işgal ederek defalarca katliam gerçekleştirdi. İki milyondan fazla insanın yaşadığı Gazze Şeridi’ne ise 17 yıldır abluka uygulayarak bölgeyi adeta bir toplama kampına çevirdi. Gazze Şeridi’ne yönelik yıllardır süren bombalı saldırılarda sahilde piknik yapan aileleri, sokakta oyun oynayan çocukları, hastanelerde tedavi bekleyen hastaları, ibadethaneleri, insanın en güvenli sığmağı olan evlerinde aileleri, en çok da kadın ve çocukları hedef aldı ve maalesef Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Gazze’de devam eden saldırılarda okullar, camiler, hastaneler vurularak dünyanın gözü önünde savaş suçu işleniyor. İşgalci İsrail Yönetimi askerlerine yargılanmayacaklarının güvencesini vererek bunun yolunu açtı ve tam 17 gündür bütün uluslararası hukuk kurallarını ve insanlığı ayaklar altına aldı. Bu sürecin son halkası olarak Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği katliamlarda yine yüzlerce kadın ve çocuk işgalcilerin açık hedefi oldu. 17 Ekim Salı gecesi İsrail’in El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalaması sonucu büyük çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 500’den fazla insan katledildi. İşgalci İsrail, daha güvenli olduğunu düşündükleri için sığındıkları hastanenin bahçesinde oyun oynayan, yemek yiyen çalışan masum çocuk ve kadınları vahşice katletti. Anneler ve babalar çocuklarının paramparça olan cesetlerini toplayıp poşetlere koyarak defnetmek zorunda kaldı” dedi.

    “İsrail her 15 dakikada bir, üç çocuk katlederek Gazze Şeridi’nde soykırım uyguluyor”

    Gazze Şeridi’nde yaşananların soykırım olduğunu belirten kadınlar, “Filistin’den her geçen dakika acı haberler alıyoruz. Şu ana kadar işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılarda binden fazlası çocuk olmak üzere 6 bine yakın kişi öldürüldü. Gazze Sağlık Bakanlığı, işgalci İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’inin kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğunu ve bombalanan bina enkazında kalan bin 300 kişiden haber alınamadığını. Bunlardan 600’ünün yine çocuklardan oluştuğunu açıkladı. Tablo çok acı. İşgalci İsrail her 15 dakikada bir, üç çocuk katlederek Gazze Şeridi’nde, dünyanın gözü önünde soykırım uyguluyor. Bizler vicdan sahibi kadınlar ve anneler olarak, dünya liderlerini, uluslararası sivil toplum kuruluşlarını, Birleşmiş Milletleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı, Arap Birliği’ni, siyasi aktörleri ve kamuoyunu işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı soykırımı durdurması için harekete geçmeye ve işgalci İsrail’e yaptırım uygulamaya davet ediyoruz. Biz, Filistinli kadın ve çocuklarını yanında olduğumuzu göstermek adına şu andan itibaren 25 Ekim Çarşamba günü 20.00’a kadar bu alanda sessiz bir oturma eylemi başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Vicdan sahibi herkesi Filistinli kadın ve çocuklara destek vermeye ve onlara sahip çıkmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • Cansız bedenler arasında ailesini aradı

    Cansız bedenler arasında ailesini aradı

    İsrail ordusu, çatışmaların 17. gününde Gazze Şeridi’ndeki hava saldırılarına yoğun bir şekilde devam ediyor. İsrail tarafından sivil yerleşim yerleri, hastane, cami, kilise olmak üzere birçok yere hedef gözetmeksizin düzenlenen hava saldırıları nedeniyle ailesini kaybedenler, yakınlarının cenazelerini bulmaya çalışıyor. Filistinli bir çocuk da, Gazze Şeridi’ndeki bir hastanenin önünde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri arasında ailesini aradı. Sırayla kefenlenmiş cenazelere bakarak yakınlarını arayan küçük çocuk, bir yakınının cansız bedenini gözyaşları içinde öptü. Filistinli çocuğun o anları yürek yaktı.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 55’i çocuk, bin 119’u kadın ve 217’si yaşlı olmak üzere 5 bin 87’ye, yaralananların sayısı ise 15 bin 273’e yükseldi.

     

  • Öğrencilerin Filistin temalı eserleri sergilendi

    Öğrencilerin Filistin temalı eserleri sergilendi

    Şehit Fatih Doğan Güzel Sanatlar Lisesi 11 ve 12 sınıf öğrencileri tarafından yapılan 19 adet yağlı boya çalışması Milli Eğitim Müdürlüğü’nde sergilendi. Öğrencilerin eserler, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gelen kişilerden tam not aldı. Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, sergiyi gezerek açıklamada bulundu.

    Ali Tosun, “Cumhurbaşkanlığımız tarafından İsrail tarafından sivillere yönelik gerçekleştirilen ve son olarak 17 Ekim’de hastaneye yapılan saldırılar sonucunda hayatını kaybedenler ve yaralananlardan dolayı Filistin halkının acılarını paylaşmak maksadıyla ülkemizde 3 gün süreyle milli yas ilan edildi.

    Bugün de Şehit Fatih Doğan Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerimizin Gazze’de yaşanan katliama tepki niyetinde farkındalık bilincinin oluşması için yaptıkları resimlerden oluşan resim sergimizin açılışını yaptık.
    Gazze başta olmak üzere Filistin’e yönelik İsrail tarafından başlatılan yeni saldırılar ve hastanenin vurulmasıyla tırmanan insani dramda, kadınlar ve masum çocuklar ile orada tedavi gören yaralılara uygulanan şiddet tüm insanlığın vicdanını yaralamıştır.
    Bütün çocukların ve ailelerinin ırk, din veya siyasi görüşü ne olursa olsun ayrım yapılmadan güvenliklerinin sağlanması, sağlıklarının ve yaşam haklarının korunması; her türlü şiddet, zulüm ve sömürüye karşı tedbir alınması temel insani sorumluluklarımızdandır.
    Bu farkındalığın öğrencilerimiz nezdinde oluşturulmasını sağlayan değerli okul yöneticilerimiz ve meslektaşlarıma teşekkür ederim. Bu vesileyle Gazze’de şehit olan yavrularımızı ve masum canlarımızı bir kez daha rahmetle yad ediyorum” dedi.

  • BTÜ’de İsrail-Filistin savaşı ele alındı

    BTÜ’de İsrail-Filistin savaşı ele alındı

    BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç’un da katıldığı konferansta konuşan Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Akdoğan, olayları hukuki, siyasi ve Türkiye açısından değerlendirdi. İsrail’in Filistin topraklarında, savaş ve soykırım suçu işlediğine dair ciddi delillerin olduğunu kaydeden Akdoğan, yargılamanın söz konusu olabileceğini ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) buna cesaret edip edemeyeceğinin soru işareti olduğunu kaydetti. Akdoğan, “UCM Başsavcısı Kerim Han’ın ‘Her iki taraf da Filistin topraklarında savaş suçu işliyor’ açıklamasını İsrail’e bir gönderme olarak algılayabiliriz. Yani yargılanacaksa her iki taraf da yargılanacak. Bölgede deliller toplanıyor. Ancak İsrail ve ABD’nin soruşturma açılmasına engel olacağını düşünüyorum.

    Çünkü uluslararası hukuk, güçlü devletlerin çıkarları söz konusu olduğunda geçerlidir. Zayıf devletler ise uymakla mükelleftir. Ancak uluslararası hukuk nezdinde tüm devletlerin, ‘İsrail’in bir terör devleti gibi hareket ettiğini’ söyleyerek kamuoyu oluşturması şart, aksi takdirde İsrail bu uygulamalarına devam edecek” dedi.
    Siyasi ve jeopolitik yönden de bölgedeki savaşı ele alan İsmail Akdoğan, “Hamas’ın İsrail’e yönelik yaptığı ani saldırıyı ve ardından gelen savaşı, Çin ve ABD arasındaki küresel güç mücadelesinin ve iki devlet arasındaki jeopolitik rekabetin bir izdüşümü olarak görüyorum. Çin’in Kuşak-Yol Projesi’nin iki koridoru Ortadoğu’dan geçiyor. Çin’in bu projeyi hayata geçirebilmesi için Ortadoğu’nun göreceli istikrar ortamına ulaşması gerekir. Çin’in böyle bir çekim merkezi oluşturmasıyla, ABD eksenindeki Ortadoğu Devletleri’nde kopuş riski görünüyor. Bu da ABD tarafından ciddi bir tehlike olarak algılanıyor. ABD’nin buna karşı aldığı tedbir ise Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru projesi. ABD menşeli bu proje, Orta Doğu’da İran’ı siyasi ve iktisadi olarak daha da yalnızlaştıran, Suudi Arabistan’ın Çin’le stratejik yakınlaşmasının önüne geçen ve İsrail’in Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmesini sağlayan son derece stratejik bir aklın ürünüdür” ifadelerini kullandı.

    ABD’nin bu projesini hayata geçmesini engelleyecek en stratejik ara koridorun Suudi Arabistan-İsrail kara hattı olduğunu kaydeden Akdoğan, “Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesinin önüne geçilmesi halinde ABD merkezli koridorun hayata geçirilmesi tehlikeye girecektir. Bu iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinin önüne geçilmesinin en kolay yolu ise İsrail-Filistin çatışmasını yeniden alevlendirmektir. İran’ın mali ve askeri desteğini arkasına alan Hamas’ın İsrail’e yönelik büyük bir askeri harekât başlatması tam da bu nedenledir. Sonuç olarak söz konusu saldırılar, ABD ile Çin arasında yaşanan küresel güç mücadelesinin Orta Doğu sahasına ilişkin ilk somut dışa vurumu olarak görülebilir. Dolayısıyla saldırılar, durumdan vazife çıkaran İran’ın Çin lehine işgüzarlık yaparak Hamas’ı bölgede bir araç olarak kullandığı bir girişim şeklinde değerlendirilebilir” diye konuştu.
    İsrail’in, Hamas tarafından kendisine yapılan saldırıyı iç siyasette ve dış politikada bir fırsat olarak gördüğünü kaydeden İsmail Akdoğan, İsrail’in Siyonist emelleri hayata geçirme fırsatını da ele geçirdiğini kaydetti.

    İsrail’in, hastane saldırısına kadar elinin ilk kez bu kadar güçlü olduğunu da ifade eden Akdoğan, Türkiye’nin tutumuna da değindi. Akdoğan, Türkiye’ye dair görüşlerini şu sözlerle paylaştı:
    “Türkiye, son dönemlerde İsrail ile ilişkilerinde normalleşme aşamasına gelmişti ve bu yakınlaşmayla Türkiye, Doğu Akdeniz’de var olma mücadelesi veriyordu. Bu düşüncede değerlendirecek olursak; Türkiye ilk olarak Hamas’ın saldırısından rahatsız oldu ve genel olarak açıklamalarını arabulucu, tarafsız bir anlayışla gerçekleştirdi. Ancak saldırıdan 3 gün sonra İsrail kara harekâtını başlatıp, ibadethanelere saldırmaya başlamasıyla, Türkiye’nin tonu değişmeye başladı, kınama sesleri yükseldi. Ve son olarak hastane saldırısı ile birlikte Türkiye, İsrail’i açıkça hedef alan açıklamalar yapmaya başladı. Burada bir soykırım suçu olduğunu, böyle bir katliam varken uluslararası çıkarların arkada bırakıldığını ifade eden daha sert bir politikaya döndü.”

  • İsrail-Filistin çatışmalarında 17. gün

    İsrail-Filistin çatışmalarında 17. gün

    İsrail-Filistin çatışmasında 17’inci güne girildi. 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından İsrail, gerçekleştirdiği Demir Kılıçlar Operasyonu kapsamında hedef gözetmeksizin Gazze Şeridi’ne saldırıyor. İnsani krizin yaşandığı Gazze Şeridi’nde İsrail bombardımanından kaçan Filistinlilerin sığındığı cami, kilise, okul ve yerleşim yerleri İsrail ordusu tarafından yerle bir ediliyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından son 24 saatte Gazze Şeridi’nde 320 noktaya düzenlenen yoğun hava saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk 400 kişi hayatını kaybetti. İsrail uçakları, gece boyunca Gazze’deki yerleşim yerlerine en az 25 hava saldırısı düzenlendi.

    İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyini vurdu: 30 ölü

    İsrail savaş uçakları, gece boyunca Gazze Şeridi’nde birçok noktayı vurdu. İsrail’in bölgenin kuzeyine düzenlediği saldırılarda bir yerleşim yerini hedef alması sonucu çoğu çocuk ve kadın en az 30 kişi hayatını kaybetti. İsrail tarafından Cibaliye Mülteci Kampı’na gerçekleştirilen saldırıda al-Lidawi ailesine ait olduğu öğrenilen bina yerle bir olurken çevredeki onlarca bina da yıkıldı.

    İsrail, Refah ve Han Yunus’ta da saldırı gerçekleştirdi

    İsrail Ordusu’nun son 24 saatte Gazze Şeridi’ndeki yerleşim alanlarını yoğun bombardımana tuttu. “Kuzeydeki Filistinlilere güneye gidin” uyarısı yapan İsrail, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini vurdu. İsrail’in saldırılarında çocukların da aralarında bulunduğu en az 28 kişi hayatını kaybetti. İsrail savaş uçakları tarafından vurulan yerler yerle bir olurken, bölgeye gelen ekipler ve vatandaşlar enkaz altında kalanları kurtarma çalışmalarını sürdürdü. Hayatını kaybedenlerin sayısının artabileceği belirtildi.

    İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nde bir hastanenin yakınını vurdu

    İsrail gece boyunca birçok noktaya saldırılarını sürdürdü. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya şehrinde bulunan Endonezya Hastanesi yakınını vurdu. Hastane yetkilisi saldırının ardından yaptığı açıklamada, hastanede ciddi hasarların oluştuğunu ve yaralıların olduğunu ifade etti. Saldırıda yaralananlar arasında, saldırı öncesinde hastanede tedavi gören hastaların da olup olmadığına ilişkin açıklama yapılmadı. Hastane doktorları ise, yakıtın tükenmek üzere olduğunu belirterek, durumun böyle devam etmesi halinde ameliyatları durdurmak zorunda kalacaklarını ifade etti.

    İsrail’den, Kudüs Hastanesi’nin yakınına saldırı

    Filistin Kızılayı tarafından “İşgalci yetkililerden Kudüs Hastanesi’ni bombalama tehdidi aldık” açıklamasının ardından İsrail ordusu, Kudüs Hastanesi yakınına hava saldırısı düzenledi. Birçok yaralının tedavi gördüğü ve İsrail bombardımanından kaçan sivillerin sığındığı hastanenin camları patlamanın etkisiyle kırılırken, çok sayıda sivil yaralandı.

  • ABD hedef alınırsa karşılık veririz

    ABD hedef alınırsa karşılık veririz

    İsrail-Hamas çatışması 16. gününde devam ederken, bölgede tansiyon giderek tırmanıyor.

    NBC televizyon kanalının “Meet the Press” adlı programına katılan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin İsrail-Filistin çatışmasının, “İran’ın müdahalesiyle tırmanmasını beklediğini” belirterek, Biden yönetiminin, bölgedeki ABD personeli ya da silahlı kuvvetlerinin “herhangi bir düşmanca eylemin hedefi olması halinde karşılık vermeye hazır olduğunu” vurguladı.

    Blinken, “İstediğimiz şey bu değil. Biz, gerilimin tırmanmasını istemiyoruz. Kuvvetlerimizin ya da personelimizin ateş altında kalmasını istemiyoruz ama böyle bir şey olursa, buna hazırız.” değerlendirmesinde bulunarak, kimsenin savaşta ikinci ya da üçüncü bir cephe görmek istemediğinin altını çizdi.

    İranlı yetkililerin, bölgedeki ABD güçlerine ve personellerine yönelik saldırılarını artırmasını beklediklerini aktaran Blinken, bu kişilerin güvenliklerini sağlamak ve “gerektiğinde kararlı şekilde karşılık verebilmek” için gerekli adımların atıldığını dile getirdi.

    BÖLGEYE, EK ASKERİ UNSURLAR KONUŞLANDIRILDI

    Blinken, bölgeye 2 uçak gemisi görev grubu da dahil olmak üzere ek askeri unsurlar konuşlandırıldığını aktararak, “(Bunu) kışkırtmak için değil caydırmak ve herhangi biri bir şey yapmaya kalkışırsa orada olduğumuzu açıkça göstermek için yaptık.” dedi.

    ABD Dışişleri Bakanlığından bugün yapılan yazılı açıklamada, kritik görevlerde bulunmayan personele, ABD’nin Erbil Büyükelçiliğinden ve Erbil Başkonsolosluğundan ayrılmalarının emredildiği aktarılmıştı.

    İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI

    Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

    Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

    Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.

    Gazze’den düzenlenen saldırılarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

    Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023’ü kadın olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

    İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.

    İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti.

    İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 24 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.

    Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.

  • Efkan Ala: “O topraklar Filistinlilere aittir”

    Efkan Ala: “O topraklar Filistinlilere aittir”

    Bursa’nın Kestel ilçesinde yapılan AK Parti Kestel İlçe Başkanlığı Teşkilat İstişare Toplantısı’nda, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Bursa milletvekilleri Ayhan Salman, Emine Yavuz Gözgeç ve Emel Gözükara Durmaz, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile partililer katıldı. Toplantıdaki konuşmasında gündeme dair açıklamalarda bulunan Ala, Türkiye’nin çevresinde kaos ortamının yer aldığını söyledi. İçeride kargaşa çıkarmak isteyenlerin planlarını yüzlerine çarptıklarını ifade eden Ala, “Bu nedenle etrafımızda olan biten bütün hadiselerde inisiyatif alan neredeyse yeryüzünde birkaç ülkeden biri, bölgemizde tek ülke Türkiye. Bir mesele zuhur ettiğinde etrafımızda bütün dünya ülkelerinin liderleriyle görüşerek o meseleyi çözmeye çalışan bölgemizdeki tek lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Sizin oylarınızla, sizin desteğinizle bunu sağlıyor. Son seçimde ortaya koyduğunuz performans şu anda Türkiye’nin en önemli fırsatıdır” şeklinde konuştu.

    “Bunlar insanlığın yüz karasıdır”
    Ala, Gazze’de yaşanan olaylara karşı dünyanın sessiz kaldığına değinerek, “Senelerdir dile getirdiğimiz bir mesele var Gazze. Biz bu gidişatın gidişat olmadığını biliyorduk. Onun için gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler’de dünyanın gözünün içine baka baka nereden başlayıp nereye geldiğini dünyaya aktardı. Davos’ta gereğini yaptı, söylenecek sözü söyledi ama dünya kulaklarını tıkadı. İnsanlık kör oldu. Gidişatı görmüyor. Şimdi Gazze’de bombalanan insanlıktır. Enkazın altında kalan insanlığın vicdanıdır. Böyle bir şey olabilir mi? İnsanlık kör, dünya sağır. Çoluk çocuk bombalanıyor hastanelerde. Hastane bombalanıyor. Daha yeni haber geldi. Okul bombalandı. O küllerin altında adaleti kalan büyük güçlerden, küçük bir ses bile yok. Bu zulmü destekliyorlar. Bunlar insanlığın yüz karasıdır. Bizim gibi üç kıtayı yönetmiş büyük milletin büyük evlatları, mirasçıları olan insanların havsalasının almayacağı kadar kötü şeyler oluyor. Tasavvur edemeyeceğiniz kadar insanlık dışı trajediler yaşanıyor, facialar oluyor” dedi.

    “Filistinlileri, Filistinliler yönetmelidir”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış için çok yoğun bir diplomasi yönettiğine dikkati çeken Ala, “Cumhurbaşkanımız en başta olmak üzere 20’den fazla uluslararası kuruluş ve ülkenin yöneticileriyle, devlet başkanlarıyla, başbakanlarıyla hiç durmadan bir diplomasi trafiği yürüterek bu zulme dur demeye gayret ediyoruz. Biz bugüne kadar Filistinlilerin yanında olduk. Bundan sonra da olacağımız yer Filistinli kardeşlerimizin yanıdır. Türkiye yapılması gerekenleri yapıyor. Elinden geleni değil onların ihtiyacı olanı yapıyor ve yapmaya devam edecek. Dün biraz insani yardım gitsin diye kapıdan giriş oldu. Çabalarımızı, her şeyi göze alarak, bütün ülkelerle konuşarak ama insani değerlerden ayrılmadan ve onları hep karşımızdakilere hatırlatarak, insanlıktan çıkmış olsalar insanlıklarını hatırlatarak bize düşenleri yapmaya devam edeceğiz. Çözüm önerimiz de açık, net, berraktır. Bundan sonra öyle kem küm etmeye lüzum yok. Bunları kabul etmiyoruz. Filistin’de, Filistin devleti kurulmalı ve bütün dünya bunu tanımalı. Filistinlileri, Filistinliler yönetmelidir. Başka çaresi olmaz. Başkasının iradesi altında bir millet hayatını devam ettiremez. O topraklar Filistinlilere aittir. Başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze’yi, Batı Şeria’yı içine alanı, oradaki bütün işgal emarelerini ortadan kaldıran bir Filistin devleti kurulacak ve onu da Filistinliler yönetecek. Bunun da garantörleri olacak. Başka çare yok. Biz de her platformda bu haklı davayı savunacağız, savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
    Konuşmaların ardından Ala, geçmiş dönem belediye başkanları ile ilçe başkanlarına teşekkür belgesi takdim etti.

  • Filistin Sağlık Bakanlığı: 4 bin 385 sivil öldü

    Filistin Sağlık Bakanlığı: 4 bin 385 sivil öldü

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlemeye devam ettiği hava saldırıları sonucunda hayatını kaybeden 4 bin 385 sivilin arasında 1756 çocuğun ve 967 kadının bulunduğu aktarıldı. Yaralı sayısı ise 13 bin 561 olarak açıklandı.

  • Filistin’e insani yardımlar Mısır’a doğru yola çıktı

    Filistin’e insani yardımlar Mısır’a doğru yola çıktı

    Gönderilen yardım uçağı ile ilgili bilgilendirmeyi ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gece saatlerinde sosyal medya hesabından yaptı.
    Buna göre, 20 kişilik uzman ekip, Mısırlı yetkililerle koordineli şekilde Gazze halkının ihtiyaç duyduğu ilaç, tıbbi malzeme ve cihazların tespitini yapacak.
    Ekip ayrıca, Mısır Sağlık Bakanlığı ile yapılan planlamalar çerçevesinde El-Ariş Havalimanı’nda ve Refah Sınır Kapısı’nda kurulması planlanan sahra hastanelerinin fizibilite çalışmalarını da yapacak.
    Ayrıca Mısır Sağlık Bakanlığı tarafından iletilen ihtiyaç listesindeki ilaç, tıbbi sarf malzemesi ve tıbbi cihazların Türkiye’ye ait 3 kargo uçağıyla, El-Ariş Havalimanı’na gönderilmesi planlanıyor.