Etiket: fındık

  • Fındık alım fiyatı belli oldu

    Fındık alım fiyatı belli oldu

    Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “2024/2025 sezonu kabuklu fındık alım fiyatları yüzde 50 sağlam iç fındık esasına göre; Levant kalite için 130TL/Kg, Giresun kalite için 132TL/Kg olarak belirlenmiştir” denildi.

    Bunun yanı sıra üreticiler, 12 Ağustos’tan itibaren TMO iş yerleri ile e-devlet üzerinden randevu alabilecek. Kabuklu fındık alımları ise 19 Ağustos’ta başlarken, alımlar randevulu sistem ile gerçekleştirilecek.

  • Fındık üreticileri emeğinin karşılığını almalıdır

    Fındık üreticileri emeğinin karşılığını almalıdır

    Dünyada en büyük fındık ithalatçısı ülkeler ise İtalya, Almanya, Fransa, Rusya, Belçika ve İsviçre’dir. Fındığın yaklaşık yüzde 90’ı Avrupa ülkeleri tarafından tüketilmekte ve büyük ölçüde çikolata ve şekerleme sanayiinde kullanılmaktadır.

    Türkiye’nin fındık üretim sorunlarının başında verim düşüklüğü gelmekte; verim ABD’de dekar başına verim 285 kg iken Türkiye’de 93 kg dolayındadır. Dikim alanlarının doğal ekolojisinden uzaklaşmasında, verim ve maliyet farklılıklarının önemli rolü olmuştur. Günümüzde toplam 723 bin hektar olan fındık dikim alanlarının yüzde 73’ü (531 bin hektarı) 1. Standart bölge olarak adlandırılan Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde bulunmaktadır. Özellikle Sakarya, Düzce ve Zonguldak illerinde yoğunlaşan yeni dikim alanları, fındığın gerçek ekolojisi olarak tanımlanan 1. Standart bölgedeki daha yaşlı fındık bahçelerine göre 2 kat daha fazla verim sağlamaktadır.

    Avrupa Birliği; İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Portekiz gibi üye ülkelerde yaptığı desteklerle fındık üretimini artırmaya çalışmaktadır. Almanya ayrıca Arjantin, Azerbaycan, Gürcistan gibi ülkelerde fındık üretimini sağladığı desteklerle teşvik etmekte ve Türkiye’nin piyasadaki üstünlüğünü kırmaya çalışmaktadır.

    2006 yılında Fiskobirlik’i etkisizleştirmek amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) fındık alım görevi verilmiş, üç yıl sonra “Yeni Fındık Stratejisi” uygulamaya konularak, bu kapsamda fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği uygulaması başlatılmıştır. 2012 yılı için dekar başına 150 TL, 2013 yılı  için 160 TL ve 2014 yılı için 170 TL olan alan bazlı gelir desteği, 2023 yılında da 170 TL olarak uygulanmaya devam edilmiştir. Yani söz konusu destek 11 yıldır değiştirilmemiştir. Sadece son üç yılın enflasyon verilerine, akaryakıt ve gübre fiyatlarına, işçi ücretlerindeki değişime bile baktığımızda hiç değişmeyen 170 TL’lik bu desteğin artık bir anlamının kalmadığı görülecektir. 2014 yılında döviz karşılığı 77 dolar olan bu desteğin 2023 yılında değeri 7 dolara düşmüştür.

    Türkiye’nin son üç yıllık ihracatı ortalama 310 bin ton iç fındık karşılığı yaklaşık 2 milyar dolardır. Fındık ihracatında ilk üç firmanın ikisi yabancı sermayelidir. 2023 yılının ihracat şampiyonu 378 milyon $ ile İtalyan Ferrero olup, ikinci sırada Balsu Gıda, üçüncü ise Singapur sermayeli Olam Gıda gelmektedir.

    Fındık giderek tekelci şirketlerin kontrolüne girmektedir Dünyanın en büyük dört çikolata üreticisinden biri olan İtalyan şirketi Ferrero, 2014 yılında Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan Oltan Gıda’yı satın almış ve şirketin adını “Ferrero Fındık” olarak değiştirmiştir. Ferrero 10 yıldır değerli tarım adı altında sürdürdüğü programla 100 bin hektar alanda (tüm fındık alanlarının yüzde 14’ü) 50 bin fındık üreticisine (tüm üreticilerin yüzde 23’ü) ulaşmıştır. Şirketin hedefi Karadeniz’de fındık üreten küçük çiftçileri tasfiye ederek kendine bağlı büyük işletmeler oluşturmaktır. Ferrero’nun halen 10 bin üreticiyle sözleşmesinin bulunduğu belirtilmektedir.

    Kamunun tarım politikasının serbest piyasaya dayalı olması nedeniyle şirketlerin dediği olmaktadır. TMO alım fiyatını şirketlerin istediği şekilde maliyetin altında açıklamanın yanı sıra  yeterince fındık almamakta; böylelikle üreticiyi şirketlerin kucağına atmaktadır. 2023 yılında maliyeti kg başına 70 TL olarak kabuklu fındık alım fiyatları; TMO tarafından Giresun kalite için 84 TL, ve Sivri kalite için 80 TL olarak açıklanmıştır. Ancak TMO’nun alım miktarı pazarlanan fındığın yüzde 1’ini geçmemiştir.

    Her yıl yinelenen rekoltenin yüksek gösterilerek fındık fiyatının baskılanması oyunu bu yıl da devam etmektedir. Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi Türkiye’nin 2024 ürünü fındık üretim tahminini 785 bin ton olarak açıkladı. 2023-2024 sezonundan devreden 135 bin ton stokla birlikte toplam kabuklu fındık arzının 920 bin ton olacağı belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre 2024 yılı fındık rekoltesi 718 bin ton olacak. Bu arada TÜİK üretimi 650 bin olarak tahmin etmiş olup; ancak Kahverengi Kokarca, kozalak akarı, külleme ve olası kuraklık zararları dikkate alındığında rekoltenin bu miktarı bile bulması mümkün gözükmemektedir.

    Fındık rekoltesi üzerinden fiyatın baskılanmasına son verilmelidir. Dünya üretimin yüzde 65’ini gerçekleştirdiğimiz fındık fiyatının belirlenmesi şirketlerin insafına bırakılmamalıdır. Bu konuda öneriler şöyle sıralanabilir:

    1)     Fındık üreticilerinin örgütlenmeleri teşvik edilmeli, Fiskobirlik üreticilerin doğrudan yönetimine katılacağı bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.

    2)     Mevsimlik fındık işçileri emeğinin karşılığını alabilmeli, insana yakışır barınma ve çalışma koşulları sağlanmalıdır.

    3)     Fındık fiyatı tek başına şirketler tarafından değil, fındık üreticileri ve  şirketler arasında pazarlıkla belirlenmelidir.

    4)     2018 yılından beri 170 TL/dekar olarak uygulanan alan bazlı destek günümüz koşullarına göre revize edilmelidir.

    5)     Birçok kuruluş tarafından üretim maliyeti 120 TL/kg olarak hesaplanan fındığın taban alım fiyatı dizginlenemeyen enflasyon şartları dikkate alınarak en az 160 TL olarak açıklanmalıdır.

  • Fındık üreticileri hasada erken başladı

    Fındık üreticileri hasada erken başladı

    İyi randıman alınması için bir yıl boyunca özen gösterilerek bakımı yapılan fındık, düzce merkezde havaların sıcak gitmesinden erken olgunlaştı. Düzce ovasında ise bazı fındık üreticileri ise erkenden hasada başladı.

    Fındık üretici Engin Eğilmez, fındık toplamaya bir hafta önce başladıklarını belirterek “Bu sene fındıklarımız hem erken döküm yaptı hem de erken olgunlaştı. Birde havaların aşarı sıcak gitmesi sebebiyle bir kısım bizim sarı fındık deli sava dediğimiz fındıklar kavruldu. Yağmur yağdı ama son yağan yağmurun çok faydası olmadı. Baktık fındık olgunlaşmış bizde toplamaya başladık. Bu sene rekolte iyi, ovada iyi gözüküyor. Dekarda 200 kilo civarında alınır diye düşünüyorum. Geçen sene 120 civarındaydı bu sene enflasyon oranına bakarsak 120 -150 arasında bir rakam. Her zaman olduğu gibi rekolte fazla olduğu için fındığın aynı oranda enflasyon oranında artmasını beklemiyoruz. İnşallah ama iyi bir fiyat bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

  • Fındık fiyatı ne zaman açıklanacak?

    Fındık fiyatı ne zaman açıklanacak?

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı yaklaşan fındık ve çiftçilerin beklentisi hakkında konuştu. Küresel iklim değişikliği nedeniyle ve kuraklık, hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi fındığı da olumsuz etkilediğini ifade eden Bayraktar, “Muhtelif yerlerde güneş yanığı görülüyor. Kahverengi kokarca gibi istilacı türlerin yanı sıra mantar hastalıklarının neden olduğu zararlar da fındıkta verimi etkiledi. Fındıkta dökülmeler var. İstilacı türler ve mantar hastalıkları ile mücadelede belirli bir seviyeye gelinse de aşırı sıcaklarla birlikte bu yıl fındık rekoltesinde düşüş bekleniyor. Bu yıl bu kayıplarla birlikte fındık üretiminin 700 bin tonun altında gerçeklemesini bekliyoruz” diye konuştu.

    “Türk fındığı artık bir dünya ürünü”

    Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü Türkiye’nin gerçekleştirdiğinin bilgisini veren Bayraktar, “En yakın üretici ülke olan İtalya ile aramızda 7,7 kat üretim farkı var. Biz fındığı üretmezsek dünya çikolata sektörü durma noktasına gelir. Çünkü çikolatada başka ürünler denenebilir ama fındığın özellikle de Türk fındığının verdiği tat ve aroma yakalanamaz. Ülkemizin en çok fındık ihraç ettiği iki ülke Almanya ve İtalya’dır. Fındığı ülkemizden ithal eden bu iki ülke, işleyip tüm dünyaya pazarlıyor. Ülkemizin kazandığı gelirin kat kat fazlasını kazanıyorlar. Fakat bu ülkelerde fındığın kaç lira olduğu ya da olacağı konuşulmuyor, üretilen katma değerli ürünlerin tüm dünyaya daha fazla nasıl satılabileceği konuşuluyor. Ülkemiz fındık üretiminin yüzde 80-85’ini ihraç ediyor. Üretim ile ihracat arasındaki ilişkiye baktığımızda birbirine paralel seyrettiği görülüyor. Çok ürettiğimiz yıl çok, az ürettiğimiz yıl ise az ihracat gerçekleştiriyoruz ama bu ihracat oranını hep koruyoruz. Bu ihracatın üzerine ortalama 110 bin ton iç piyasa tüketimini de koyduğumuzda hemen hemen ürettiğimiz kadar fındığı tükettiğimiz görülüyor. Elimizde stok olarak fındık kalmıyor. Bu durum Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) stok istatistiklerinden de net şekilde görülüyor” şeklinde konuştu.

    “Üreticiler, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor”

    Tarımsal üretimin en önemli gider kalemleri, mazot, gübre, ilaç ve işçilik ücretleri olduğunu belirten Bayraktar, “Son bir yılda mazot fiyatlarında yüzde 109, gübre fiyatlarında yüzde 37, tarım ilacı fiyatlarında yüzde 67 artışlar oldu. Fındık üretiminde en önemli maliyet unsuru olan işçilik ücretleri, sadece son bir yılda 2,5 kat arttı. Üreticilerimiz, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor. Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım fiyatını belirlerken artan girdi maliyetleri, enflasyon oranı ve üreticilerimizin kârını da göz önüne almalıdır. Ziraat Odalarımızın bölgede açıkladığı fiyat beklentilerini karşılamalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Toprak Mahsulleri Ofisi en kısa sürede fiyat ve alım politikasını açıklamalıdır”

    Toprak Mahsulleri Ofisi 2024 fındık alım fiyatını ve alım politikasını zaman kaybetmeden açıklaması gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Hasat öncesi fındık alım fiyatının açıklanması üreticilerimiz ve tüm paydaşlar için olduğu kadar ülkemiz içinde önemlidir. Fiyat ne kadar erken açıklanırsa üreticisinden ihracatçısına, sanayicisinden manavına kadar tüm kesimler geleceğe yönelik ekonomik planlarını o kadar sağlıklı yapabilecektir. Bazı zamanlarda serbest piyasada oluşan fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklamış olduğu fiyatın gerisinde kaldı. Kararlı bir alım politikası oluşturulamazsa faturayı üreticilerimiz öder. Pek çok fındık üreticisinin fiyat yükselecek diye, fındığını 5-6 ay bekletme gibi bir lüksü yoktur. Fındıktan elde ettiği gelirle geçinmeye çalışan yüzbinlerce üreticimiz var. Bu sebepten Toprak Mahsulleri Ofisi alımlarda hızlı davranmalı, kota uygulamamalı, tüm ürünü alacağını beyan etmeli ve ürün bedellerini en geç bir hafta içerisinde üreticilerimizin hesabına aktarmalıdır” dedi.

    “Fındıkta alan bazlı destek 10 yıldır değişmiyor”

    Fındıkta üretim maliyetlerini düşürmek ve üreticilerin gelir seviyelerini korumak adına fındık üreticilerine; 2009 yılından bu yana fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği verildiğine dikkat çeken Bayraktar, “2009 ile 2012 yılları arası dekara 150 lira, 2013 yılında dekara 160 lira, 2014 yılında yükseltilerek dekara 170 lira olarak ödendi.
    Aradan geçen 10 yıllık süre içerisinde ödenen destek miktarı artırılmadı ve 2023 yılında yine dekara 170 lira olarak açıklandı. Üreticilerimiz verilen desteği yıl içerisinde bahçesinde yaptığı kültürel işlemlerde kullanarak, desteği devletin fındık üreticilerinin yanında olduğunun göstergesi ve güvencesi olarak kabul etmektedir. Ancak, bugünün şartlarında artık bu destek yetersiz kalarak anlamını yitirdi. Ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar karşısında fındık üreticilerimiz devletin kendilerine sahip çıkılmasını, fındık alan bazlı destek miktarının günün şartlarına uygun olarak artırılmasını bekliyor” diye konuştu.

    “Türk fındığının geleceği bahçelerin yenilenmesine bağlıdır”

    Fındıkta iklim değişikliğinin etkileri de ayrı bir etken olduğunu aktaran Bayraktar, “Ayrıca hasat tarihlerinde öne kaymalar yaşanıyor. İklim değişikliğinden kaynaklı hastalık ve zararlılarda yaşanacak değişiklik ve artışlar da verim üzerinde ciddi etkiye sahip oluyor. Ülkemiz bir an önce verimi artırmaya yönelik çözüm odaklı uygulamaları hayata geçirmelidir. Ekonomik ömrünü tamamlamış bahçelerin sökülerek yerlerine yeni bahçeler oluşturulmalıdır. Çay ürününde uygulanan yenileme tazminatına benzer bir destekleme modeli fındık ürünü için geliştirilerek uygulamaya konulmalıdır” dedi.

  • Giresun’da fındık işçisinin yevmiyesi belli oldu

    Giresun’da fındık işçisinin yevmiyesi belli oldu

    Fındık hasadında çalışacak işçilerin yevmiyelerinin belirlenmesi için Giresun Valiliği’nde Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Yakınoğlu başkanlığında toplantı yapıldı.
    Toplantıda kararlarla ilgili Giresun Valiliği’nden yapılan açıklamada, 2024 yılı fındık hasadının yaklaşması nedeniyle fındık toplama işlerinde çalışacak tarım işçilerine ödenecek ücretlerin tespit edildiği belirtildi.
    Fındık toplama işinde çalışabilme kriterlerine uygun işçilere, yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın, yemek işverene ait ise günlük 666,75 lira, yemeğin işçilere ait olması durumunda ise 760 lira, fındık taşınması işinde çuvalcılara yemek işverene ait olursa 805 lira, yemek işçiye ait olursa 895 lira yevmiye ödenmesinin kararlaştırıldığı ifade edildi.
    Açıklamada, fındık ayıklama işinde kullanılan patoz makinesinin saat ücretinin patoz sahipleri, Ziraat Odası Başkanlığı ve bahçe sahiplerinin katılımıyla yapılacak toplantı sonucu belirleneceği belirtildi.

  • Fındıkta rekolte çalışması yapılıyor

    Fındıkta rekolte çalışması yapılıyor

    Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 2024 yılı fındık rekolte tespit çalışmaları kapsamında il genelindeki fındık bahçelerinde saha çalışmalarına sürüyor. Sahada yapılan bu çalışmalara İl Müdürü Esra Uzun, Yığılca Ziraat Odası ve Düzce Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hüseyin Yılgın, Düzce Ziraat Odası Başkanı Aydın Topuz, Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Kadir Mutioğlu, TMO yetkilileri, komisyon üyeleri ve teknik personel katıldı. Bu çalışmalar, belirlenen fındık bahçelerinde örnekleme metodu ile çotanak sayımı yapılarak rekolte tespiti için gerekli etüt ve analiz verilerinin toplanmasını kapsamaktadır.
    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İl Müdürü Esra Uzun, “Fındık üretiminde önemli bir yere sahip olan ilimizde rekolte tahmin çalışmalarımız, komisyona üye olan ilgili tüm kurum ve kuruluşların iş birliği ile yürütülmektedir” dedi.
    Uzun, rekolte tahmin çalışmalarının sağlıklı yürütülebilmesi ve doğru sonuçların elde edilebilmesi için Düzce’de tek bir komisyon kurulduğunu ve bu komisyonun Düzce’deki tüm ilçelerde çotanak sayımı yapacağını belirtti. Ayrıca, bu çalışmaların deneyimli teknik personeller tarafından titizlikle yürütüldüğünü vurguladı.
    2024 yılı fındık üretim sezonunun tüm çiftçiler için hayırlı ve bereketli geçmesini temenni eden Esra Uzun, saha çalışmaları sonucunda doğru ve güvenilir rekolte tahmini yapılması adına tüm komisyon üyelerinin özveri ile çalışacaklarını ifade etti.
    Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün öncülüğünde devam eden bu çalışmalar, 2024 yılı fındık rekolte tahminlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde yapılmasına imkan tanıyacak.

  • Fındıkta rekolte tespit çalışmaları başladı

    Fındıkta rekolte tespit çalışmaları başladı

    Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde oluşturulan komisyon tarafından fındık tarımı yapılan ilçelerde rekolte çalışmalarına başlandı. Ordu’da, 11 farklı kurumun katılımı ile oluşturulan komisyon 2 hafta boyunca çalışmalarını sürdürecek. Yapılan çalışmalarda çotanak ve dallar sayılarak zararlılar, hastalıklar, fındıkta doluluk oranlarının tespiti yapılacak.

    “400’ün üzerinde noktada çalışmalar yapılacak”
    Çalışmalar hakkında bilgi veren Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, rekolte çalışmalarının sahil kesimlerine başladığını söyledi. Yılmaz, “Her zamanki gibi titizlikle çalışma gerçekleştiriyor. Amacımız ilimizde gerçeğe en yakın rekolteyi tespit etmek. Bu noktada ekiplerimiz titizlikle çalışıyor. Kurumların katılımıyla rekolte tespit komisyonu oluşturuldu. Bu çalışmalar sahil kesimde başladı. Orta kesimin ardından yüksek kesimde devam edecek. 400’ün üzerinde, gerekirse daha fazla noktada sayım yapmak suretiyle ilimizin 2024 yılı rekoltesini tespit etmiş olacağız. Bu bulunan rakamlar yapacağımız toplantıda, formülle yerlerine konulacak ve inşallah ilimizin rekoltesi de ortaya çıkmış olacak. Sayımla birlikte 100 tane de fındığı kırmak suretiyle bu fındığın ne kadarı boş ve zararlılardan etkilenmiş olduğunu ortaya koymaya çalışıyorlar. Gerçek manada çuvala girecek fındığı da bulmaya çalışıyorlar. Bu da gerçeğe en yakın sonucu bulmamızda bize bir avantaj sağlıyor. Her yıl olduğu gibi bu sene de aynı titizlikle çalışma yürütülüyor” diye konuştu.

    “Türkiye’nin ve Ordu’nun gerçek rekoltesi belirlenecek”
    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, çalışmaların tamamlanmasının ardından Türkiye’deki gerçek fındık rekoltesinin açıklanacağını ifade ederek, “Bu çalışmalar özellikle sahil, orta ve yüksek kesim olarak devam edecek. Yaklaşık 400 noktada birçok yerde çotanaklar sayılacak. Erken açıklanan ve hiç bahçeler gezilmeden yapılan bir rekolte açıklaması değil. Bu nedenle tüm kamuoyunun, üreticilerimizin ve sektörün bu çalışması dikkate almasını istiyoruz. Biz fındıkta boş oranları görebiliyoruz, kırılan fındıklarda örneğin 5 fındıkta bunun 2 tanesi boş ise bunu görüyoruz ve tespit ediyoruz. bu tespit yapıldıktan sonra Ordu ilinin rekolte rakamları ortaya çıkacak, tüm illerde yapıldıktan sonra Türkiye’nin fındık rekoltesi açıklanmış olacak” şeklinde konuştu.
    Programda Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça da incelemeler ve açıklamalarda bulundu.

  • Yılın ilk yarısında 6 bin ton ihracat

    Yılın ilk yarısında 6 bin ton ihracat

    Fındıkta dünya pazarının yüzde 70’ini elinde tutan Türkiye, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine fındık ihraç ediyor. Üretiminde ve ihracatında dünyada 1. sırada olduğumuz fındık, Türkiye’de binlerce aile tarafından üretiliyor.
    Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ihracat verilerini açıkladı. Verilere göre Ocak ayında 2 bin 294 ton, Şubat ayında 541 ton, Mart ayında bin 151 ton, Nisan ayında 884 ton, Mayıs ayında 741 ton ve Haziran ayında 429 ton fındık ihraç edildi. Yılın ilk yarısında ihraç edilen fındık miktarı ise 6 bin 40 ton oldu.
    Düzce’den Avrupa Birliği ülkelerine 2023 yılında 9 bin 730 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleşti.

  • Fındıkta külleme tehlikesi sürüyor

    Fındıkta külleme tehlikesi sürüyor

    Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından olan fındıkta külleme hatalığı etkisini sürdürmeye devam ediyor. Külleme hastalığına karşı nisan ayının ortalarında başlayan kimyasal mücadele, haziran ayında da devam ediyor. Üreticiler zararlıya karşı kimyasal ilaçlama yoluyla bahçelerinde uygulamalar gerçekleştirirken, bu mücadelelerin sonucunda külleme hastalığının belirli noktalarda azaldığı belirtiliyor.

    “Üreticilerimiz mücadelesini sürdürüyor, mücadele yapılmayan bahçelerde külleme oranı yüksek”

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, kimyasal mücadelenin önemine değinerek, “Külleme bölgemizde yaklaşık 7 yıl önce başlangıç sağladı. O günden bu yana tarım müdürlüklerimiz ve ziraat odalarımız ile birlikte üreticilerimize hem bilgilendirme hem de uygulama eğitimleri vererek, külleme mücadelesi ile çalışmamlar yaptık. O yıllardan bu yana üreticilerimiz ilaçlama yaparak mücadeleyi sürdürdüler. Bu sene de her yıl olduğu gibi külleme sıcak havaların artmasıyla fındık yapraklarında ve çotanaklarında görünmeye başladı. Özellikle üreticilerimizin düzenli ilaçlaması, zararlı ve hastalıkla mücadele etmesi sonucunda giderek azalmaya doğru gidiyor ama mücadele eden üreticilerimizin bahçesinde azalmayı ciddi şekilde görüyoruz. Bunun aksine ilaçlama yapmayan üreticilerimizin bahçelerinde külleme oranı daha fazla” diye konuştu.

    “Rekolte kayıplarına neden oluyor”

    Soydan, yaprakların beyazlamasına neden olarak büyümesini engelleyen ardından fındık çotanaklarının çürüyüp düşmesine neden olan külleme hastalığının rekolteye ciddi zararlar verdiğine dikkat çekti. Fındıkta ciddi rekolte kayıplarına neden olan küllemeye karşı yapılan kimyasal mücadele sonrası bazı bahçelerde hastalığın azaldığını söyleyen Soydan, “Özellikle son yıllarda sahil ve orta kesimlerde ortaya çıkıyordu. Mücadeleler sonucu bu zararlıda azalma olduğunu görüyoruz. 3 boy olarak yapılan ilaçlama çalışmaları hava şartlarına bağlı olarak nisan aylarında başlar, mayıs ve haziran ayında devam eder. Şuan içerisinde bulunduğumuz dönemde fındık kurdu ile birlikte 3’üncü ve son ilaçlama yapılıyor. Bu son ilaçlamanın ciddi faydası var. Bu nedenle üreticilerimizin ilaçlamayı ihmal etmemeleri gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

  • Fındığın en ağır yükünü onlar çekiyor

    Fındığın en ağır yükünü onlar çekiyor

    Giresun’un Bulancak ilçesindeki fındık işçileri, yaklaşan yeni fındık sezonu öncesinde umutla çalışmaya devam ediyor.
    İlçede 10 yılı aşkın fındık taşıyıcılığı yapan Hayrullah Getmez, insan gücüyle yapılan her işin zor olduğuna dikkat çekerek, “Bir mesleğim yok, meslek olmayınca başka iş bulmakta zor bu yüzden gücüm kuvvetim varken ben de bu işi yapıyorum. Sonuçta tek sermayen gücüm ve kuvvetim. Bu işler ancak insan gücüyle yapılıyor. Herkesin yapabileceği işler değil. Harmandan ihracata gidinceye kadar binlerce ton fındık sırtımızdan geçiyor. Yani fındığın en ağır yükü bizim omuzlarımızda” dedi.

    Günde en az 80 ton yük sırtlarından geçiyor

    Çalıştıkları ağır işe göre emeklerinin karşılığını alamadıklarını ileri süren Erdoğan Yıldız ise “Fındıkta herkes kazanıyor. Kimi satarak, kimi alarak kazanıyor bizde sırtımızda taşıyarak kazanmak düşüyor. Yaptığımız işin ağırlığına göre emeğimizin karşılığını aldığımızı söylesek doğru olmaz. Yine de ailelerimizi bu işten kazandığımız parayla geçindiriyoruz. Kimileri çalıştıkları işte ne kadar az çalışırsa o kadar mutlu olurken, biz sırtımızdan ne kadar yük geçerse o zaman mutlu oluyoruz. 6 kişilik bir ekip olarak günlük sırtımızdan 80 ila 160 ton arasında yük geçiyor. Bu sezon artık bitti. Önümüzdeki fındık sezonunda daha fazla yük taşımak için umutluyuz. Çünkü bizim için ne kadar çok yük o kadar çok mutluluk oluyor” dedi.
    Emrullah Sarıkaya ise “Eğer birisi fındıklı bir ürün yiyorsa emin olsunlar ki bizim sırtımızdan geçmiştir” sözleriyle, işçilerinin ne kadar büyük bir yük taşıdığını dile getirerek, tüccar ve fabrikacılardan daha fazla anlayış ve destek beklediklerini ifade etti.