Etiket: fıtık

  • ‘Boyun fıtığı ameliyatsız da iyileşebilir’

    ‘Boyun fıtığı ameliyatsız da iyileşebilir’

    Çağın hastalıklarından biri olan fıtık, sağlığı olduğu kadar günlük hayatı da olumsuz yönde etkiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği’nden Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş boyun fıtığı ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Omurların birbirine, bir disk ve ‘faset’ eklemleri denilen iki küçük eklemle bağlı olduğunu ifade eden Opr. Dr. Ulaş, boyun fıtığının nasıl oluştuğunu şöyle açıkladı:
    “Bir omuru diğerine bağlayan sağlam bağlantılı dokulardan oluşan disk, omurların arasındaki bir yastık ya da amortisör gibi görev yapar. Disk ve faset eklemleri, hareketlerinize, eğilmenize, boynunuzu ve sırtınızı döndürebilmenize imkan sağlar. Disk, ‘anulusfibrosus’ adı verilen sert dış tabaka ve ‘nükleuspulposus’ adı verilen jel kıvamında merkez yapıdan oluşur. Yaşlanmayla beraber diskin merkez yapısı su içeriğini kaybetmeye başlayabilir ve diskin fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Disk merkez tabakasında bozulmalar olabileceği gibi, dış tabaka da zedelenme yırtılmalar meydana gelebilir. Bu durumda, diskin merkez yapısı dış tabakadaki yırtıktan, sinirler ve omuriliğin geçtiği kanala doğru taşmasına neden olabilir. Bu olay boyunda meydana geldiği zaman buna boyun fıtığı adı verilir. Boyun fıtığı sinirlere baskı yapabilir ve kollara doğru yansıyan ağrıya, sızlamaya, his kaybına veya kuvvet kaybına yol açabilir. Nadiren boyun fıtığı omurilik üzerinde baskıya neden olabilir ve bu durumda bacaklarda problemlere neden olabilir.”

    “Boyun fıtığı ameliyatsız da iyileşebilir”

    Boyun fıtığının cerrahi müdahale olmadan da düzelebileceğini söyleyen Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş, “Bu yüzden öncellikle boyun fıtığından kaynaklanan ağrıyı azaltmak için cerrahi dışı seçenekler uygulanır. Doktorunuz kısa periyotlarla dinlenme, boyun hareketlerini kısıtlama, ödemi azaltan antiinflamatuvar ve ağrıyı kontrol eden analjezik ilaçlar, fizik tedavi, egzersiz veya epiduralsteroid enjeksiyonu tedavisi içeren cerrahi olmayan tedavileri uygulamanızı önerebilir. Cerrahi olmayan tedavilerde amaç, boyun fıtığı materyalinin oluşturduğu sinirlerdeki irritasyonu azaltmak, ağrıyı hafifletmek ve hastalığın fiziksel sonuçlarını iyileştirmektir. Bu, boyun fıtığı hastalarına uygulanan sıklıkla bir seri tedavi metodundan oluşan organize bakım programı ile başarılı olabilir” dedi.
    Ulaş, ilaçların fazla dozda kullanılmasının daha hızlı iyileşmeye yardımcı olmayacağı gibi, istenmeyen yan etkilere de yol açabileceğini kaydetti.

    “Enjeksiyonun amacı sinir ve diskteki inflamasyonu azaltmak”

    Epiduralenjeksiyonlar veya çeşitli blok enjeksiyonlarının yoğun kol ağrıları varsa önerilebileceğini dile getiren Ulaş, “Epiduralenjeksiyonlar veya çeşitli blok enjeksiyonları, doktorunuz tarafından epidural (omurilik zarı dışına) veya sinir kökleri çevresine özel bir müdahale ile kortikosteroid ve lokalanestezik madde uygulanması sonucu gerçekleştirilir. Başlangıç enjeksiyonundan sonra bir veya iki enjeksiyon daha ileri bir tarihte yapılabilir. Bu kapsamlı bir rehabilitasyon ve tedavi programının bir parçası olarak yapılmalıdır. Enjeksiyonun amacı sinir ve diskteki inflamasyonu azaltmaktır. Tetik nokta enjeksiyonları, omurga boyunca ağrılı yumuşak dokulara ve kaslara direkt uygulanan lokalanestezik madde (bazen kortikosteroidlerle birlikte) enjeksiyonlarıdır. Ara sıra ağrı kontrolü için kullanılsalar da tetik nokta enjeksiyonları, boyun fıtığının iyileşmesine yardımcı olmazlar” diye konuştu.

    Cerrahi tedavinin ağrısı tıbbi tedavi yöntemleriyle geçmeyen, belirgin güç kaybı olan, belirgin omurilik basısı olan hastalar için gerekli olabileceğini sözlerine ekleyen Ali Kemal Ulaş, “Cerrahinin amacı diskin omuriliğe ve sinire baskı yapan kısmının ortadan kaldırılmasıdır. Ameliyatın, boynun ön tarafından veya boynun arka tarafından mı gerçekleştirileceği teknik karara, boyun fıtığının tam yerine, cerrahın tecrübesi ve seçeneklerini içeren birçok faktöre bağlıdır. Her iki yaklaşımda da boyun fıtığının sinir yapılara baskısı ortadan kaldırılır” ifadelerini kullandı.

  • BUÜ’lü akademisyenin projesi “fıtık” oluşumunu engelleyecek

    BUÜ’lü akademisyenin projesi “fıtık” oluşumunu engelleyecek

    Prof. Dr. Esra Karaca’nın 2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) “Akıllı ve Yenilikçi Malzeme” çağrı alanı çerçevesinde yürütücüsü olduğu “Fıtık Oluşumunu ve Cerrahi Adezyonu Önleyici Yerli Kompozit Mesh Tasarımı Üretimi ve Karakterizasyonu” başlıklı proje, YÖK tarafından destek almayı başardı. BUÜ bünyesinde multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek proje ekibinde; Prof. Dr. Sunay Ömeroğlu, Prof. Dr. Bilgen Osman, Prof. Dr. R. Gözde Özalp, Doç. Dr. Özgen Işık ve doktora öğrencisi Araş. Gör. Cansu Aras Gül yer alıyor.

    Fıtık onarımının dünya çapında en yaygın cerrahi prosedürlerin başında geldiğine işaret eden Prof. Dr. Esra Karaca, her yıl yaklaşık 20 milyon hastanın fıtık gelişimine bağlı olarak ameliyat edildiğini açıkladı. Karın duvarında oluşan defektin, mesh adı verilen bir tıbbi tekstil materyali implante edilerek onarılmasının da bu alanda yapılan en yaygın cerrahi müdahalelerden birisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Esra Karaca, “Bununla beraber, kullanılan meshler ciddi adezyonlara neden olmaktadır.

    Daha önce fıtık ameliyatı olmuş hastaların yüzde 90’ından fazlasının ameliyat sonrası adezyon semptomları gösterdiği tespit edilmiştir. Adezyonlar ise kronik karın ağrılarına ve iç organlarda ölümcül tıkanıklıklara yol açabilmektedir. Yeni ürünler denenmesine rağmen, post-operatif adezyon henüz başarıyla önlenememiştir. BUÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Türkiye ile ilgili bir projeksiyon yapılarak, ülkemizde bir yılda kullanılan fıtık mesh sayısının 100 bin civarında olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle; proje çerçevesinde geliştirilecek başarılı bir kompozit meshin, yurt dışından mesh ithalatını önemli oranda azaltacağı öngörülmektedir” açıklamasında bulundu.


    Karaca ayrıca projede, karın fıtıklarının onarımında kullanılmak üzere çörek otu yağı içeren anti-adezyon özellikli nanolifli yüzey ile takviyelendirilmiş PP örme mesh yapıların geliştirilmesi ve kompozit meshlerin fıtık onarımı ve adezyon önleme performansının in vitro ve in vivo çalışmalarıyla değerlendirilmesini hedeflediklerini de sözlerine ekledi.