Etiket: fiyat

  • İkici eldeki düşüş onları da etkileyecek

    İkici eldeki düşüş onları da etkileyecek

    Antalya yediemin otoparklarında haciz yoluyla bağlanan araç sayılarında artış yaşanıyor. Çeşitli sebeplerden dolayı haciz yoluyla bağlanan araçlar, kentteki yediemin otoparklarında yıllardır bekliyor. Sadece kent merkezindeki 3 yediemin otoparkında 5-6 bin civarında otomobil, yaklaşık 10 bin kadar motosiklet yer alıyor. Aralarında lüks otomobillerin de bulunduğu otoparklarda, 2006 yılından bu yana bekleyen araçlar bulunuyor ve çoğunluğu çürümeye yüz tutmuş durumda.

    6 ay ve 6 bin kilometre zorunluluğu

    Yediemin otoparklarındaki araçların satışları ihale usulüyle yapılırken, fiyatları ise ihale tarihindeki güncel ikinci el piyasa fiyatlarına göre belirleniyor. 15 Eylül tarihi itibariyle araç ticareti yapanlara yönelik 6 ay ve 6 bin kilometre zorunluluğu gelmesiyle birlikte sıfır ve ikinci el otomobil piyasasındaki yaşanması beklenen fiyat düşüklüğü ise yediemin otoparklarındaki fiyatlara da etki edecek.

    “Fiyat düşerse yedieminlerdeki araçların fiyatları da düşer”

    Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu, ihalede belirlenen ücretin, piyasadaki fiyat takdirine göre yapıldığına işaret ederek “İkinci el piyasasında bir düşüş olursa bu, otomatik olarak yedieminlerde satılan araçlarda da olacak. Fiyat artarsa aynı şekilde yediemindeki fiyatlarda da artış gerçekleşecek. Piyasaya göre kıymet takdiri yapıldığı için vatandaşın arabası, piyasalar yüksekken satılınca yüksek fiyata gidiyor. Ancak düşüş yaşanırsa, bu dönemde araç fiyatı da düşüyor ve bu durum ihaleye yansıyor” dedi.

  • Tarladan markete fiyat farkını gören şaşırıyor

    Tarladan markete fiyat farkını gören şaşırıyor

    Elazığ’da merkeze bağlı Alatarla köyünde, 800 dönüm alan üzerinde ekilen domatesin hasadı devam ediyor. Üretilen domatesler, başta kurutmalık olarak Avrupa sofralarını süslerken, toplanan domateslerin bir kısmı da sebze haline satılıyor.

    Tarlada toplanan domateslerin kilogramı sebze haline 2 buçuk liradan satılırken, aynı domatesin tarladan çıktıktan sonra marketlerde 13 liraya satıldığı görüldü. Üreticiler, denetimlerin eksik olması nedeni ile fiyat farkının bu kadar açıldığını belirterek vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için denetimlerin sıklaştırılmasını talep etti.

    800 dönümde domates hasadı yaptıklarını belirten Fırat Arak, “Bahardan beri buradayız. Domateslerimizi ektik ve çapasını yaptıktan sonra toplamaya başladık. Verim geçen seneye göre daha güzel, Domates dışarıda 12-13 lira tarlada ise 2,5 ile 3 lira arasında. Mal sahibi zor durumda. Sepetler gençler tarafından sabahtan akşama kadar taşınıyor. Bence taştan daha zor. Çamur, toprak, ilaç kokusu her şey var Allah yardımcımız olsun” dedi.

    Elazığ’da domates hasadının devam ettiğini belirten işçilerden Özgür Arak, “Domateste verim geçen seneye göre daha çok. Sabahın erken saatlerinde başlıyoruz akşam 18.00’a kadar devam ediyoruz” diye konuştu.

    4 aydır domates tarlasında çalıştıklarını aktaran Melek Tepe ise “Domates fidesinin dikildi şimdi de toplama işlemleriyle devam ediyoruz. Zaman zaman hastalanıyoruz. Hava çok sıcak. İşçiler ve mal sahibi sıkıntılı. Herkes beklediğini alamıyor. Ekonomiye destek olmak için buradayız. Yoksa bu şartlarda çalışılmaz” şeklinde konuştu.

  • Bakan Nebati: “Fiyatları şişirenlere tolerans yok”

    Bakan Nebati: “Fiyatları şişirenlere tolerans yok”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun öncelikli gündem maddesi olduğunu söyleyerek, fiyat istikrarına büyük önem verdiklerini kaydetti. Enflasyonla mücadeleye yönelik canla başla çalıştıklarını aktaran Bakan Nebati, nedensizce artan fiyatlara, stokçuluğa, fırsatçılığa izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

    “Üreticilerimize, ihracatçılarımıza ve girişimcilerimize farklı alanlarda destekler veriyoruz”

    Bakan Nebati, “Üretimin ülkemizin dört bir yanına yayılmış olması bizi gururlandırıyor. Tüm illerimiz ihracat yapar hale geldi. İlk defa ihracat yapan şirketlerimizin haberlerini aldıkça da göğsümüz kabarıyor. Şirketlerimiz bu kadar gayretliyken, hükümet olarak biz de ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan, üreten, ihracat yapan, istihdam oluşturan herkesin önünü açmaya devam ediyoruz. Üreticilerimize, ihracatçılarımıza ve girişimcilerimize farklı alanlarda destekler veriyoruz. Son dönemde bu destekleri selektif bir yaklaşımla artırmaya devam ettik. Şubat ayında duyurduğumuz KGF destekli 60 milyar lira tutarındaki 3 destek programı yanında 100 milyar lirasını ihracatçılarımıza, 50 milyar lirasını da turizmcilerimize tahsis ettiğimiz yeni destek programımız yine bu anlayışımızın eseridir” diye konuştu.

    “Fiyat istikrarına büyük önem veriyor ve enflasyonla mücadeleye yönelik canla başla çalışıyoruz”

    Gerek gıda ve emtia fiyatlarındaki küresel artışların gerekse tedarik zincirindeki aksamaların etkisiyle tüm dünya önemli bir enflasyon sorunuyla karşı karşıya kaldığının altını çizen Bakan Nebati, “ABD ve Avrupa’da son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarına şahit oluyoruz. Bu gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Ülkemizde de enflasyon öncelikli gündem maddemizdir. Fiyat istikrarına büyük önem veriyor ve enflasyonla mücadeleye yönelik canla başla çalışıyoruz. Nedensizce artan fiyatlara, stokçuluğa, fırsatçılığa izin vermeyeceğiz. Enflasyonla mücadele timlerimiz sahada, görevlerini yapıyor. Fiyatları suni olarak şişirenlere tolerans göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Enflasyon beklentilerinin fiyatlama davranışlarını bozmasına müsaade etmeyeceğiz”

    Enflasyonu devlet, millet ve iş dünyası iş birliği içinde hep beraber yeneceklerini dile getiren Bakan Nebati, şöyle devam etti: “Bu çerçevede biz tüm kurumlarımızla, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar Komitelerimizle 7/24 seferber olmuş durumdayız. Maalesef Türkiye’nin 80’ler ve 90’larda yaşadığı yüksek enflasyon geçmişi belli ki hafızalarda derin izler bırakmış. Bu yüzden, son dönemde yaşanan kimi artışlar beklentileri ve fiyatlama davranışlarını da orantısız bir şekilde bozuyor. Özellikle siz değerli iş insanlarımızın, yüksek enflasyona dair geçmişteki negatif hatıralarından sıyrılarak metanetinizi korumanız son derece önemlidir. Böylelikle enflasyon beklentilerinin fiyatlama davranışlarını bozmasına müsaade etmeyerek kronikleşen bir enflasyon sarmalına girmeden, güçlenerek yolumuza devam edebiliriz. Anadolu insanımızın bu basirete, feraset ve özveriye sahip olduğuna inancım tamdır. Bizler de bu süreçte gereken tüm adımları eksiksiz şekilde atmaya devam edeceğiz”.

    “Büyümede, istihdamda, ihracatta hamdolsun oldukça iyi gidiyoruz”

    Bakan Nebati, “Hepinizin hatırlarsınız, geçmişte kronik hale gelmiş cari açıklardan, bu açıkların finansmanının sıcak parayla yapılmasından ve sermaye akışlarının kesilmesiyle girilen krizlerden ülke olarak çok çektik. Bu sorunları kalıcı şekilde çözmek amacıyla Türkiye Ekonomi Modelini tasarladık. Bu model, makroekonomik istikrarı, finansal istikrarı ve fiyat istikrarını tesis edecek en sağlıklı çözümdür. Modelimizi uygulamaya yakın zamanda başlamamıza rağmen meyvelerini şimdiden almaya başladık. Sanayimizin GSYH içindeki payı önemli bir artış eğilimine girdi. Büyümede, istihdamda, ihracatta hamdolsun oldukça iyi gidiyoruz. Tüm kurumlarımızla koordinasyon içinde, gece gündüz demeden ülkemiz için, vatandaşlarımızın refahı için çalışıyoruz. Modelimizin kazanımlarını tam olarak görmek için elbette zamana ihtiyaç var. Biliyorsunuz yapısal dönüşümler sancılı olur ve vakit alır. Ancak sonrası kazançlı olur, sabrederek çalışanlara bolluk ve bereket olarak döner. Bizler de “bu dönüşümü iyi ki yapmışız” diyeceğimiz günlere doğru inşallah adım adım ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bakanlık olarak üretmek isteyenin bugüne kadar her daim yanında olduklarını söyleyen Bakan Nebati, bundan sonraki süreçlerde de üretmek isteyenlerin önünü açacaklarını söyleyerek sözlerini tamamladı.

  • Fiyat listesi ortaya çıktı! Arada 4 kat fark var

    Fiyat listesi ortaya çıktı! Arada 4 kat fark var

    Meyve ve sebze fiyatlarında yaşanan artış havaların ısınmaya başlamasıyla yerini düşüşe bıraktı. Soğuk hava sebze üretimi yapan çiftçiyi olumsuz etkilemişti. Ürün azlığı nedeniyle bazı ürünlerin fiyatlarında yükseliş yaşandı. Kentte havaların ısınmasıyla birlikte seralardaki özellikle domates, salatalık, patlıcan, kabak, biber çeşitlerinin üretiminde artış başladı. Hale giren ürün geçen haftaya göre üç kat artarken, fiyatlar ise neredeyse yarı yarıya düştü. Fiyatlar üreticide düşüşe geçmiş olsa da marketler fiyatı katlamakta ısrarcı davranıyor.

    Geçtiğimiz haftalarda üreticide 25-30 TL’ye kadar çıkan patlıcan bu hafta Antalya’da 10-12 liradan satılıyor.

    Sabah gazetesi İstanbul Hali’ndeki fiyatlarla market fiyatlarını karşılaştırdı. İstanbul Hali’nde en pahalısı 20 TL olan patlıcanın markette en ucuz fiyatı ise 32 TL. Bu fiyat 42 TL’ye kadar çıkıyor.

    SALATALIK 3 KATI FİYATINA SATILIYOR

    Patlıcanda görülen benzer durum salatalıkta da var. Havaların ısınmasıyla üretimi artmaya başlayan salatalık üreticide 6-7 TL iken markette yaklaşık üç kat artarak 15-22 TL arasında satılıyor. Üreticide fiyatı en çok düşen ürünlerden biri de kabak…

    Antalya Hal’inde 4-5 liraya kadar gerileyen kabak, İstanbul Hal’inde ortalama 5 TL’lik masraflar nedeniyle 10 TL’ye satılıyor. Ancak aynı ürün markette 20 liradan satışa sunuluyor. Biber ve fasulyenin fiyatı ise üreticide hala yüksek. Her iki ürünün fiyatı ortalama 20 TL. Ancak bu ürünlerin fiyatı yine markette iki hatta üç kata kadar artıyor.

    CEZALAR ARTMALI

    Üretici ile market arasındaki afaki fiyat farkları, vatandaşları da isyan ettiriyor. Bu duruma özellikle sosyal medyada ciddi tepki gösteren vatandaşlar, “Bu marketler sürekli maliyetleri bahane ediyor.

    Ancak ne kadar hesaplarsanız hesaplayın 4-5 kat pahalıya satılmasını gerektiren bir maliyet yok. Ve ısrarlar bundan geri adım atmıyorlar. Devletin cezaları artırması gerekiyor” diyor.

    ÜRETİCİDEN ALIYORLAR

    Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksek Tavşan, “Kilogram başına ortalama 4-5 TL’lik masraf oluyor. Yani Antalya’da üreticide ya da halde 4-5 lira olan bir ürünün İstanbul ya da Ankara haline gelişi 9 lirayı buluyor. Bunda tüm masraf ve komisyonlar var.

    İstanbul Hal’inde 9 TL olan bir ürünün markette en fazla yüzde 40 artmış olması gerekli. Yani bu ürün 13 liradan satılmalı. Ancak bu ürün maalesef iki hatta üç kata kadar çıkabiliyor. Ki bazı büyük zincir marketler direkt üreticiden ürün alıyor.

    Böyle olunca komisyoncu masrafı da kalkıyor” dedi. Havaların ısınmaya başladığını anlatan Tavşan, önümüzdeki günlerde ürünün daha da bollaşacağını, fiyatlarda düşüşün görüleceğini sözlerine ekledi.

  • Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) rakamlarını açıkladı.

    Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; TÜFE’de 2022 Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,46, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 22,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,14 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 29,88 artış oldu.

    EN DÜŞÜK HABERLEŞME EN YÜKSEK ULAŞTIRMA

    Yıllık en düşük artış yüzde 15,08 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 26,73 ile eğitim, yüzde 26,95 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 34,95 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 99,12 ile ulaştırma, yüzde 70,33 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 69,26 ile ev eşyası oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 Mart ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 1,78 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 1,84 ile konut ve yüzde 2,78 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, 2022 Mart ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 13,29 ile ulaştırma, yüzde 6,55 ile eğitim, yüzde 6,04 ile lokanta ve oteller oldu.

    Mart 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 69 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 27 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 313 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4,24, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 16,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,34 ve 12 ortalamalara göre yüzde 27,48 artış gerçekleşti.

  • Ayşekadın fasulyesinde fiyat rekoru

    Ayşekadın fasulyesinde fiyat rekoru

    Bu yıl çok sert geçen kış mevsimi nedeniyle birçok örtü altı sebze ürünü fiyatları da ciddi miktarlara ulaştı. Havanın eksi dereceleri görmesi nedeniyle Antalya ve bölgesindeki seralarda zirai don olayları yaşandı. Bitkilerin aşırı soğuk nedeniyle strese girmesi ve verimin düşmesi, piyasaya ürün sevk miktarını da ciddi ölçüde düşürdü. Üründeki düşüş ise girdi maliyetlerindeki artışla birlikte mevsim boyunca fiyatlara yansıdı. Biberden domatese, patlıcandan salatalığa sebze ve meyvelerdeki yüksek fiyattan hem tüketici hem üretici şikayetçi.

    KİLOSU 80-100 TL

    Semt pazarlarında son günlerin fiyat rekorunu ise ayşekadın fasulye kırdı. Kış mevsim şartlarının devam ettiği süreçte, sadece Antalya’da Gazipaşa-Alanya bölgesi ağırlıklı olmak üzere Kumluca ve Demre bölgelerinde çok az miktarda üretilebilen ayşekadın fasulyenin kilogramı, pazarda 80 ila 100 TL’ye satışa sunuluyor.

    FASULYE MEVSİMİ DEĞİL

    Muratpaşa Yeşilbahçe Mahallesi’ndeki semt pazarında tezgah açan Celal Karaman, Gazipaşa’dan getirdiği az miktardaki ayşekadın fasulyenin kilosunu 80 TL’den satışa sundu. Saat 07.00’de tezgah açtığını belirten Karaman, öğle saatlerine kadar sadece 1 kilo fasulye satabildiğini söyledi. Fasulye fiyatının yüksek olmasının nedeninin soğuk hava ve mevsimi olmamasına bağlayan Karaman, “Şu an sadece Gazipaşa’da çıkıyor. Az çıktığı ve alıcı çok olduğundan fiyatı pahalı, maliyet de yüksek şu an. Bugün fazla değil, 1 kilo satabildik. Gazipaşa’da serada yetiştirilebiliyor, şu an açıkta olmaz zaten” dedi.

    SOĞUK HAVANIN ETKİSİ SÜRÜYOR

    Diğer ürünlerin fiyatlarının da yüksek olduğunu anlatan Karaman, “Domates Demre’den geliyor. Bize gelişi 21 TL, masrafları hariç, hal çıkış ücreti, mazot parası, poşetin kilosu 50 TL. Patlıcan 25 TL, salatalık 20-25 TL, biberler 50 TL, kırmızı kapya 25 TL. Cin biber 80 lira, o da olmadığından. Pazarda şu an bir tek bende var” diye konuştu.

    KİLOSUNU 100 TL’YE SATIYOR

    Aynı pazarda fasulyenin bulunduğu iki tezgahtan diğerinin sahibi Nasuh Çağıl ise kilosunu 100 TL’den satışa sunuyor. Çağıl, fasulyenin fiyatının yüksek olmasının nedenini şöyle açıkladı:

    “Sert bir kıştan çıktık, havalar soğuk ondan dolayı ürün yok. Şu anda sadece Gazipaşa-Alanya bölgesinde üretim var. Kumluca, Demre, Mersin’de ise çok az. Seralarda şu an zaten her şey zor üretiliyor. Günlük sattığımız 5-10 kilo, ama bu fiyata bile çiftçiyi kurtarmıyor.”

    SERALARDA ARALARA SERPİŞTİRİLİYOR

    Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze Meyve Komisyoncular Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, şu an mevsim olarak fasulyenin üretim dönemi olmadığını, bazı seralarda asıl üretilen ana ürün aralarına serpiştirilerek çok az miktarda üretildiği için fiyatın da bu nedenle yüksek olduğunu söyledi. Yılmaz, hale günlük çok az miktarda fasulye geldiğini, gece ilk saatlerde gelen ürünün tükendiğini söyledi. (DHA)

  • Fiyat etiketlerinde yeni dönem başladı

    Fiyat etiketlerinde yeni dönem başladı

    Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler hayata geçti. Buna göre indirimli ürünlerin etiketinde indirimden önceki fiyat ve indirimli fiyat birlikte gösterilecek. İndirimler son 30 günün en düşük fiyatı üzerinden yapılacak.

    Ürün etiketlerinde yeni dönem başladı. Vatandaşları sahte indirimlerden korumak amacıyla fiyat etiketi ve indirimli satış kriterleri yeniden belirlenerek, Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 18 Şubat’ta Resmi Gazete’de Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.

    Sahte indirimlerin önüne geçmek için etiketlerde artık 2 fiyat olacak. Ürünün son 30 gün içindeki en düşük fiyatı ve güncel satış fiyatı.

    SON 1 AYDAKİ EN DÜŞÜK FİYAT BAZ ALINACAK

    İndirim oranında, son 1 aydaki en düşük fiyat baz alınacak. İndirimli sebze meyvelerde ise bir önceki günün fiyatı yer alacak.

    Bu hususlara ilişkin ispat sorumluluğu, satıcı veya tedarikçiye ait olacak.

    TÜRKÇE ZORUNLULUĞU

    Yeni dönemde, etiket ve listelerde yer alan hususların Türkçe yazılması da zorunlu olacak. Ambalajın teslimine ve iadesine ilişkin depozito bedeli varsa, bu bedelin tutarı da etiket ve listelerde bulunacak.

    Perakende satılan ürünlerin etiketi; malın veya ambalajının üzerine ya da bulunduğu rafa görünür şekilde konulacak.

  • İlaca yüzde 20 zam geliyor

    İlaca yüzde 20 zam geliyor

    İlaca yüzde 20 oranında zam yapılacağı anlamına gelen “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” Resmi Gazete’de yayınlandı.

    Bloomberg’in haberine göre; düzenlemeyle söz konusu karara eklenen maddede, “Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak TL cinsinden 1 Euro değeri, 2021 yılı için bir önceki dönemde uygulanan 1 Euro değerinin yüzde 20 fazlasını geçemez. Bu kararın yayımı tarihinde Fiyat Değerlendirme Komisyonu toplanır ve Euro değerini ilan eder” denildi.

    İlaç sektörü temsilcileri söz konusu düzenlemenin komisyon kararının yayınlandığı gün geçerli olmak üzere fiyatlara yüzde 20 zam yapılacağına işaret ettiğini belirtti.

    2019 yılında yapılan değişiklikle ilaç fiyatlarının belirlenmesinde dikkate alınan kur değişiminde, Euro’nun yüzde 70’i yerine yüzde 60’ı baz alınmaya başlanmıştı.

    AEO: Sabit Euro/TL kuru 4,57’ye çıkmış olacak

    Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, 2020 yıl sonu itibariyle kur değişikliği bir önceki yıla göre yüzde 26,5 hesaplanmasına karşın, bakanlık ile ilaç sektörü arasındaki görüşmelerde yüzde 20 fiyat artışına karar verildiğini ifade etti.

    Ercanlı, 2020’de tıbbi ürünler için 3,81’lik Euro kur sabitlemesi dikkate alındığında yüzde 20 artışla 4,57’ye çıkmış olacağını ancak güncel kur dikkate alındığında yüzde 50’ye yakın artışa karşın, sonuçta sektör ile bakanlığın bir noktada anlaşma yoluna gittiğini kaydetti.

    Ercanlı, yüzde 20 fiyat artışının, yıl içinde kura göre fiyat değişimi yapılan kan ürünleri dışında tüm ilaçlarda uygulanacağını söyledi.

     

  • Fiyatı 10 kilometre mesafede 3’e katlandı

    Fiyatı 10 kilometre mesafede 3’e katlandı

    Türkiye’nin örtü altı üretim domates ihtiyacının yüzde 62’sinin karşılandığı Antalya’da, seradan kilosu 2 liraya hale götürülen domates, 10 kilometre uzaklıktaki süpermarket rafında, 6 liradan tüketiciye sunuluyor.

    ​Türkiye’nin örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezi Antalya’da, 2018 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, 201 bin dekar alanda yapılan domates üretimiyle ilk sırada yer alıyor. Yine aynı yıl 2 milyon 410 bin ton domates üreten Antalyalı çiftçiler, ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. Türkiye’de örtü altında üretilen domatesin yüzde 62’si Antalya’da yetiştirilip, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere hem iç piyasaya gönderiliyor hem de yurt dışına ithal ediliyor.

    ’50 KURUŞ KAZANIRSAK MUTLUYUZ’

    Domatesin piyasasının döndüğü Antalya’da fiyatın aracı, tüccar ya da komisyoncular tarafından sürekli artırıldığı düşüncesiyle sıkça muhatap olan üreticiler, maliyetleri çıkardıktan sonra 1 kilo domatesten 50 kuruş kar ederlerse mutlu olduklarını ifade etti. Topraklı ve topraksız tarım yaptığını belirten Arif Kayar, yıllık ortalama 18 ile 20 ton arasında domates elde ettiğini söyledi. Seradaki domatesinin sınıf sınıf ayrıldığını, herkesin markette aldığı ve tüketicinin önüne genellikle sunulan ‘sofralık’ diye tabir edilen domatesin kilosunun 2 lira olduğunu ifade eden çiftçi Kayar, “Bu serada domatesin kilosu 2 liraya hale götürülüyor. Bize maliyeti ise dönümde 12 bin lira. Toptancı halindeki yüzde 11 komisyonu da çıkarınca 1 kilo domatesin bize maliyeti 1.8 lira. Biz halde 1 kilo domatesten 50 kuruş kazanınca mutlu oluyoruz” dedi.

    10 KİLOMETRE MESAFEDE FİYAT 3’E KATLANDI

    Seradan toptancı hale giden, orada yüzde 11 komisyoncu kesintisi, ardından tüccar maliyeti ve vergiler, işçi maliyeti de eklenince market rafına gelen domatesin fiyatı yükseliyor. Kilosu 2 lira olan domatesin fiyatı, seraya 10 kilometre uzaklıktaki bir zincir markette 6 liradan alıcı buluyor. Aynı çeşit ve aynı boyuttaki domatesin serayla market rafı arasındaki 3 katı fiyat artışından çiftçiye ek gelir olmazken, domatesin çeşidine göre kilogram fiyatı 12 liraya kadar çıkabiliyor.

  • Bursa’da marketlere fahiş fiyat denetimi

    Bursa’da marketlere fahiş fiyat denetimi

    İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, sürekli fiyat artışı gözlemlenen gıda ürünlerine yönelik denetim gerçekleştirdi.

    İnegöl Belediyesine bağlı Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe halkının sağlığını korumak ve gıda üzerine üretim-satış yapan iş yerlerinin hijyen kuralları başta olmak üzere uyması gereken kurallara uygunluğunu sağlamak adına farklı iş kollarına yönelik denetimlerine aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda son olarak sürekli fiyat artışı gözlemlenen gıda ürünlerine yönelik sıkı bir denetim gerçekleştirildi.

    Zabıta Müdürlüğünden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Son günlerde fiyatlarında sürekli artış olduğu gözlemlenen ayçiçek yağı, yumurta, tavuk ürünleri, sebze, meyve başta olmak üzere muhtelif gıda maddelerine yönelik haksız fiyat denetimi gerçekleştirilmiştir. Denetimi gerçekleştirilen ürünlerin özellikle cins, marka, gramaj, fiyat başta olmak üzere son kullanma tarihi, tazelik, hijyen koşulları denetimi yapılmıştır. Farklı marka ve çeşitlerdeki 15 adet ürün kaleminde alış faturaları işletmelerden istenmiş olup, incelenmesi için İl Ticaret Müdürlüğüne gönderilmiştir.”