Etiket: fobi

  • “Tedavi ile fobilerden kurtulmak mümkün”

    “Tedavi ile fobilerden kurtulmak mümkün”

    Fobisi bulunan insanlar gündelik yaşantısında birçok cisimden ya da canlıdan endişe duyabiliyor. Travmatik ya da bilinçaltında olan uyaranlar tarafından da ortaya çıkabilen fobiler bazı insanları olumsuz etkilerken, Psikiyatri Uzmanı Dr. Hilal Dost, hastalığın oluşumu ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.

    İnsanların birçok şeye fobisinin olabileceğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Hilal Dost, “Fobi, nesnel olarak ciddi bir korku ya da kaygı kaynağı olmayan bir durum ya da nesneye karşı aşırı bir korku, kaygı, endişe gösterme haliyle karakterize bir durumdur. Birçok şeye karşı fobi gelişebilir. Bunların bir kısmı durumsal olabilir. Örneğin; uçak fobisi, yükseklik fobisi, karanlık fobisi. Bazen de doğa olaylarıyla ilgili olabilir. Şimşekten korkma, gök gürültüsünden korkma, depremden aşırı derecede korkma gibi bir takım doğa olaylarından korkmayla ilgili olabilir. Öte yandan hayvan korkusu olabilir. Kedi fobisi, köpek fobisi, kuş fobisi, örümcek fobisi, yılan fobisi gibi ya da kan vermek, enjeksiyon yaptırmak, iğne yaptırmak gibi durumlarda da fobik belirtiler görebiliyoruz” dedi.

    Anksiyete ve fobi arasındaki farklar

    Yaygın olarak görülen anksiyete ile fobi arasındaki farkları aktaran Uzm. Dr. Hilal Dost, “Yaygın anksiyete bozukluğunda daha çok günlük olaylarla ilgili endişe halinden bahsediyoruz. Kişinin sağlığıyla ilgili, yakınlarının, sevdiklerinin sağlığıyla ilgili ya da gün içindeki stres faktörleriyle ilgili yoğun bir kaygı, endişe halinden bahsediyoruz. Ama fobide, korkulan uyaranla yani fobik nesneyle ya da fobik durumla karşılaştığımızda olan bir kaygıdan ve endişeden bahsediyoruz. Yani yaygın anksiyete bozukluğu dediğimiz şey daha genele yayılmış bir tablo iken, fobide daha ziyade fobik nesneyle karşılaşıldığında olan bir anksiyete ya da panik tepkisinden söz edebiliriz” diye konuştu.

    Fobilerden profesyonel destek almadan kurtulmak mümkün mü?

    Destek almadan fobilerden kurtulmanın mümkün olup olamayacağını değerlendiren Uzm. Dr. Dost, “Burada en önemli şey fobi ile kademe kademe yüzleşmek. Şimdi bu yüzleşmeyi de bazen kişi kendi başına yapmaya çalıştığında birdenbire kendini yoğun bir fobik uyaranla bir arada bulduğunda kaygı, panik duygusu daha çok artıyor ve bu panik duygusuyla beraber kaçınma davranışları, o fobik nesneden bir an önce uzaklaşma davranışları daha çok pekişiyor. O yüzden bu maruziyet tedavisi için aslında aşamalı bir plana ihtiyaç var ve bu aşamalı planın yapılmasında da bir ruh sağlığı uzmanıyla beraber çalışmak aslında çok daha etkili ve faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Çeşitli tedavi yöntemleri ile fobilerden kurtulmak mümkün”

    Fobilerden kurtulmanın çeşitli tedavi yöntemleri olduğunu vurgulayan Dost, şunları söyledi:
    “Kişi, fobik uyaranla karşılaştığında yoğun bir korku ve kaygı hissettiği için bir an önce bu duygudan kurtulmak ve bu nesneden uzaklaşmak için yoğun bir istek ya da yoğun bir dürtü hissedebilir. Tedavisine baktığımızda bu fobi neden kaynaklanıyor, bir psikiyatrist eşliğinde önce buna bakmamız lazım. Herhangi bir travmatik yaşantı var mı bu fobinin gelişmesiyle ilgili ya da nasıl geliştiği ile ilgili konuşmakta fayda var. Ya da bunu arttıran çeşitli faktörler var mı bunların değerlendirilmesinde fayda var. Fobinin nedeni anlaşıldıktan sonra genel anlamda tedavi çok birbirine benzer. Esas olarak da korkulan durumla yüzleşmeye dayalı tedavi yöntemleri mevcut. Bir travma varlığı varsa eğer geçmişte özellikle bir travma eşlik ediyorsa EMDR (bir ruhsal tedavi yöntemi) yönteminden fayda görülebilir. Bunun haricinde herhangi bir travma yoksa tespit edemediğimiz bilişsel davranışçı terapi dediğimiz bir yöntem oldukça işe yarıyor. Bu terapide kişinin fobik uyaranla yavaş yavaş adım adım yüzleşmesi önce terapist eşliğinde sonra gerekirse yalnız başına duruma göre planlanarak korkulan uyaranla yüzleşmesi ve duyarsızlaşmasına dayanan tedavi yöntemleri mevcuttur.”

  • Fobisi olanlara anestezi tedavisi

    Fobisi olanlara anestezi tedavisi

    Diyarbakır’da, diş hekimi fobisi olan çocukların diş çektirme korkusu artık genel anestezi ve sedasyon yöntemi ile korkusuz bir şekilde yapılıyor. Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Diş Polikliniğinde diş tedavisinden korkan çocuklara genel anestezi ve sedasyon yöntemi ile diş tedavisinin daha kolay yapılması sağlanıyor. Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde Diş Hekimi olarak görev yapan Şeyma Olgaç Akgönül, 2,5 aydır bu işlemlere başlandığını ve çocuk hastaların hiçbir şekilde stres yaşamadan bütün işlemleri tek seferde yaptıklarını söyledi.

    Diş çektirme fobisi olan çocukların artık korkmadan diş çektirmelerinin stressiz bir şekilde yapıldığını belirten Akgönül, “Hastanemizde bugün kadar genel anestezi altında engelli, yetişkin ve çocuk hastalarımızın tedavisi yapılmaktaydı. Dental fobisi olan, erken çocukluk çağı çürüğü olan, kalp hastalığı olan çocuklarımızın tedavisine de Hastanemizde 2,5 aydır başlamış bulunmaktayız.

    Diş hekimi korkusu olan veya iletişim kurulamayan hastaların tedavisi her zaman diş ünitinde yapmak mümkün olmuyor. Bu nedenle çocuk hastalara genel anestezi ve sedasyon uyguluyoruz. Bu sayede hastalarımız herhangi bir stres yaşamadan bütün işlemlerini tek seferde gerçekleştirmiş oluyoruz” dedi.

    Genel anestezi ve sedasyon işlemlerini nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Akgönül, “Hastanemizde hem genel anestezi hem de sedasyon uygulanmakta. Sedasyonun genel anesteziden farkı; hava yolunun açık olması. Hava yolu açık olduğu için sedasyon altında sadece çekim ve birtakım yer tutucu ölçüsü alma gibi basit işlemleri yapabiliyoruz. Ama genel anestezi altında uzun işlemler, döner aletler, su ile çalışan aletlerimizi kullanabileceğimiz işlemleri gerçekleştiriyoruz. Hastamız 1 gün önceden anestezi doktoru tarafından muayene ediliyor.

    Genel anestezi almasında herhangi bir sakınca olup olmadığı değerlendiriliyor, gerekli tetkikler isteniyor ve yatışı yapılıyor Hasta anestezi alacağı için 6 ila 8 saatlik gıda ağızdan gıda alımının engellenmesi sonrasında ameliyathaneye alıp işlemlerine başlıyoruz. Ortalama 2-3 saat hastanın diş işlemlerine göre tedavi sürüyor.

    Sorasında hastalarımızı hastanemizde misafir ediyoruz, yavaş yavaş kendilerine geliyorlar. Hastada anestezinin etkisi tam geçtikten sonra eve uğurluyoruz. Ertesi günde okula veya kreşe gidebilirler, gayet rahat bir şekilde hayatlarına devam edebiliyorlar” şeklinde konuştu.

  • Depremden sonra sallanma fobisi oluştu

    Depremden sonra sallanma fobisi oluştu

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta iki büyük depremin ardından binlerce de artçı meydana geldi. Depremlerde 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 11 ilde on binlerce yapı ya yıkıldı, yada hasar aldı. Artçı depremlerin halen devam etmesi nedeniyle vatandaşlarda oluşan kaygı problemini arttırdı. Bir çok vatandaşta deprem olmasa bile sürekli deprem oluyormuş, sallanıyormuş hissi oluştu. Bu sallanma hissi nedeniyle özellikle apartmanlara giremeyen vatandaşlar çadırlarda ya da daha az tehlikeli yerlerde yaşamlarını sürdürerek korunmaya çalışıyor.

    “Birisi koltuğa dokunsa sallandık mı diyorlar”

    Korkusunu yenip çadırdan eve geçen vatandaşlardan Haldun Yener, “Baş dönmesi psikolojik bir durumdur. Bir binaya bakıyorsunuz ve burası yatmış diyorsunuz maalesef insanların üzerinde böyle bir şey kaldı. Bu korkuları çocuklarım daha fazla yaşıyor. Bir şekilde eve geçtik ama birisi koltuğa dokunsa ne oldu sallandık mı diyorlar” dedi.

    Çadırda yaşamaya devam eden Alaattin Karaca ise “Çarşıda yürüdüğüm zaman sanki sarsılıyor gibi oluyorum ama öyle bir şey yok. Bazen gerçekten deprem oluyor sarsılıyoruz ama ikisini birbirine karıştırmaya başladık. Bazen evime çıkayım diyorum, merdivenden çıkarken birlikte ev sallanıyor gibi hissediyorum ama sallanmıyor. Diyorlar ki psikoteknik gelip sizi dinlese diye, onlar bizi dinlerse ayarları bozulur” diye konuştu.

    Psikologlar:”psikolojik bir tepki”

    Yaşanan durum ile ilgili bilgi veren Psikolog Ayber Arslan, “Yaşanılan hissiyatlar normaldir. Bu süreçte nefes egzersizleri yapmalarını önerebiliriz. Kendilerini mutlu ve güvende hissettikleri bir alanda düşünüp, koku, tat, görme ve hissetme gibi duyusal durumlarını da değerlendirerek nefes egzersizleri yaparak rahatlamaları mümkündür” şeklinde konuştu.

    Psikolog Başak Başgan da, “Bu bir korku hali sürekli sallanıyor gibi hissediyorlardır ama bu psikolojik bir tepki. Travma sonrası psikolojik danışma uzun bir süreç. Bu hemen halledilecek bir durum değildir. Yaşadıkları travma sonrası 1 aydan fazla zaman geçmiş ve hala devam ediyorsa mutlaka psikolojik destek alınmalıdır” diye konuştu.

  • Vatandaşlarda apartman fobisi oluştu

    Vatandaşlarda apartman fobisi oluştu

    Kahramanmaraş merkezli Pazarcık ve Elbistan ilçesinde 6 Şubat günü 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde yaşanan depremde 11 il etkilenirken yaklaşık 50 bin vatandaş hayatını kaybetti. Bu illerden biri olan Adana’da da merkezde 11 apartman yıkılırken, 418 vatandaş hayatını kaybetti. Yaşanan bu depremde sadece apartmanların yıkılması ve ağır hasar almasından dolayı vatandaşlarda apartman fobisi oluştu. Apartmanların yoğunlukta olduğu Çukurova ilçesinde vatandaşlar korktuğu için ya şehri terk etti ya da parkta çadırlarda yaşamını sürdürüyor.

    Apartmanı az hasarlı olmasına rağmen korktuğu için çadırda yaşayan Şerife Taşkan, “Depremin olduğu günden bu yana burada kalıyoruz. Korktuğumuz için çadırda yaşıyoruz. Bizim apartmana az hasarlı denildi ama yine de girmeye çekiniyoruz. Apartmanın müteahhidi, burayı çok sağlam yaptığını ve eve girmemizi söylüyor ama yine de çekiniyoruz” dedi.
    Bundan sonra apartmanların çekiciliğinin kendisi için bittiğini söyleyen Mustafa Kemal Arapcevher, “Biz apartmanda oturuyoruz bu yüzden de eve girmeye çok korkuyoruz. Biz o korkuyu yaşadık, çünkü yıkılan binaları gördük. Bu saatten sonra kesinlikle müstakil evde yaşayacağız. Bir arsa alıp müstakil ev yaptıracağım, bu apartmanların çekiciliği benim için bitti artık” diye konuştu.

    Psikolog Başak Başkan ise, “İnsanlarda apartmana girememe, panik atak ve kaygı bozukluğu gibi durumlar oluştu. Travma sonucu yaşanan stres bozukluklarına verdiğimiz tepkiler çok normaldir çünkü beklemediğimiz bir doğal afetle karşılaştık. İnsanlar bu korkuyu yenmek için öncelikle apartmanın hasar durumuna bakması gerekiyor. Belli bir zaman dilimi geçtikten sonra korkularıyla yüzleşmeleri gerekiyor” dedi.

    Psikolog Ayberk Arslan ise, “Deprem dediğimiz şey doğal bir oluşum. Günlük rutinlerin dışında yaşandığı için insanlarda kaygı, endişe ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi tepkiler gelişebilir. Bu yaşananlar bizim alanımızda normal tepkiler olarak karşılanıyor. Bu kaygı bozukluklarının ortalama 3 ya da 4 hafta kadar sürmesi normaldir” şeklinde konuştu.