Etiket: fosil

  • 8 milyon yıllık mamut fosili bulundu

    8 milyon yıllık mamut fosili bulundu

    Edirne’nin Büyükdöllük köyündeki kum ocağında 8 milyon yıllık olduğu belirlenen mamutlara ait kemik fosilleri bulundu. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaraş, kemiklerin ‘Geç Miyosen’ döneminde yaşamış mamutlara ait olduğunu belirterek, “Günümüzden 8 milyon yıl öncesine ait fosiller bunlar. Yani burada 8 milyon yıllık tarih yatıyor diyebiliriz. Bu alanda yaşanmış olması, antik dönemde, buzul döneminde burada bir yaşamın olduğunu gösteriyor. Bu, Trakya tarihi açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

    Merkeze bağlı Büyükdöllük köyündeki kum ocağında köylüler tarafından 2 hafta önce kemik benzeri oluşumlar bulundu. Kemiklerin bulunmasının büyük heyecan yarattığı köydeki durum muhtarlık aracılığıyla yetkililere iletildi. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden uzmanlar, köye giderek bulunan kemikler üzerinde yaptığı incelemede, buluntuların mamutlara ait olabileceğini ifade etti. Daha sonra yapılan incelemede kemiklerin 8 milyon yıl önce, ‘Geç Miyosen’ döneminde yaşamış bir mamuta ait fosiller olduğu ortaya çıktı.

    PROF. DR. YARAŞ: DAHA FAZLA KEMİK OLABİLİR

    Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaraş, söz konusu buluşun Trakya tarihi açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Bölgede daha fazla kemik fosilinin olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yaraş, “Şu anda kesitte gördüğünüz defans dişinin dışında büyük olasılık bu alanda kafatası, azı dişleri olması gerekiyor. Bunlar da bulunduğu takdirde müzenin sergi salonunda çok güzel şekilde ayağa kaldırmak da mümkün bulunabilirse. Burası yaklaşık 17-18 tane alt miyosen dönemine ait kalıntıların olduğu yerlerden bir tanesi. Aslında burasının bir laboratuvar olarak kullanılması mümkün. Bu tepede de alanda yaşamış değişik büyük mamutların, fillerin kalıntılarını görebilmek mümkün. Özellikle köylülerin almış olduğu bu toprak kesitinde bunu görebilmek mümkün” dedi.

    ‘BİR AN ÖNCE KORUMA ALTINA ALINMALI’

    Söz konusu alanın bir an önce koruma altına alınması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Ahmet Yaraş, “Burası daha önce 1960’lı yıllarda Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde sayın Enver Bostancı’nın çalışma alanı olmuş, bu çalışmaların devam etmesi gerekiyor. O zamanda bulunan eserlerin bir bölümü zaten Edirne Arkeoloji Müzesi’nde de sergileniyor. Dolayısıyla bunlarla ilgili Trakya Üniversitesi Rektörlüğü’nün de bir projesi var. Eğer Doğa Tarihi Müzesi yakın zamanda kurulursa, bu tip kemiklerin bir araya getirildiği büyük bir sergi salonu yapılması ve Balkanlar’da ve Türkiye Trakya’sındaki antik çağdaki yaşamı canlandırmak orada çok güzel bir hedef olabilir. Dolayısıyla bu alanın iyi taranması ve kazısının yapılması gerekiyor” diye konuştu.

    ‘BURADA 8 MİLYON YILLIK TARİH YATIYOR’

    Söz konusu kemik fosillerinin 8 milyon yıl öncesine ait olduğunu söyleyen Yaraş, “Günümüzden 8 milyon yıl öncesine ait fosiller bunlar. Yani burada 8 milyon yıllık tarih yatıyor diyebiliriz. O açıdan çok önemli. Çok nadir bulunan kemikler bunlar. Buradan şunu anlayabiliyoruz, bu çökeltiden dolayı bu alanda yaşamışlar. Bu alanda yaşanmış olması, antik dönemde, buzul döneminde burada bir yaşamın olduğunu gösteriyor. Bu Trakya tarihi açısından da büyük önem taşıyor aslında” dedi.

    ‘KORUMAK VE GELECEĞE AKTARMAK BİZİM GÖREVİMİZ’

    Trakya Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe önderliğinde kurulacak müzede bu tür buluntuların zenginleştirilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Yaraş, “Sürdürülebilir olan kentlerde en başından günümüze kadar olan kültür varlıklarının tümünü aynı değer ve önemde değerlendirmek, korumak ve geleceğe aktarmak bizim görevimiz. Üniversite olarak da bunun için çalışmalar yapıyoruz. Örneğin biyoloji bölümünün böyle bir müze kurması, Trakya açısından değil tüm Balkanlar açısından büyük önem taşıyor. Bu tür buluntularla oranın zenginleştirilmesi geleceğe çok güzel bir yatırım olacaktır” diye konuştu.

    ‘BÖLGE DAHA FAZLA ARAŞTIRILMALI’

    Köylülerden Cemal Kuday, bölgenin daha fazla araştırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

    “Burada arkadaşlar köyden kum almaya geliyorlar kepçeyle. Kepçe burada kum aldığı sırada kemikleri görüyorlar. Sonrasında üniversiteden arkadaşlara haber vermişler. Onlar gelip incelemişler, bazı parçalar almışlar. Mamuta ait olduğunu söylemişler. Bence burasının daha fazla araştırılması gerekiyor. Eğer böyle bir şey varsa araştırılarak gün yüzüne çıkarılmalı”

    ‘ÇOK HEYECANLANDIK’

    Büyükdöllük köyü sakini Sami Debreli de söz konusu buluşun kendilerini çok heyecanlandırdığını belirterek, “Bu buluş bizde heyecan uyandırdı. Yetkililer geldiler, ilgilendiler. İncelemek üzere aldılar, götürdüler. Biz onların söylediklerin yola çıkarak çok heyecanlandık. Mamut olabileceğini söylediler. Çok uzun yıllar öncesinden bahsediliyor. Bunca yıldan sonra burada çıkması çok güzel” diye konuştu.

  • Adnan Oktar örgüt evinden 20 milyon dolarlık fosil çıktı

    Adnan Oktar örgüt evinden 20 milyon dolarlık fosil çıktı

    Cezaevinde bulunan Adnan Oktar’ın, yurt dışından kaçak yollarla getirttiği milyonlarca yıllık bitki ve hayvan fosillerini Ankara’da örgüte ait iki evde saklattığı ortaya çıktı.

    Ankara kaçakçılık suçlarıyla mücadele ekipleri, Adnan Oktar örgütünün finans kaynağına operasyon düzenledi. 150 ile 800 milyon yıl öncesine ait hayvan ve bitki fosili ele geçirildi. Fosillerin yurtdışından kaçak yollarla ülkeye sokulduğu tespit edildi. Operasyonun mali boyutunun 20 milyon doları bulduğu ifade ediliyor.

    Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmada, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’ suçlarından cezaevinde tutuklu bulunan Adnan Oktar’a yakınlığıyla bilinen ve suç örgütü üyesi olduğu tespit edilen şüphelinin, Türkiye’ye kaçak yollarla fosil getirdiği belirlendi. Şüphelinin, milyonlarca yıllık fosilleri Ankara’nın Pursaklar ilçesinde örgüte ait dubleks evde sakladığı ve bunları örgütün maddi varlığını sürdürebilmesi için piyasaya süreceği tespit edildi.

    İLK EVDE 802 FOSİL

    Bunun üzerine uzun süren takip sonucunda belirlenen örgüte ait söz konusu eve operasyon düzenlendi. Evde yapılan aramada 802 adet piyasa değeri milyonlarca liranın üzerinde olan yaklaşık 150-200 milyon yıl önceki tarihsel dönemlere ait bitki ve hayvan fosilleri ile çeşitli hayvanlara ait kafatası fosilleri ele geçirildi. Operasyon kapsamında ‘örgüt üyeliği’ suçundan cezaevinde tutuklu bulunan O.B.Y ve ikamet sahibi H.K. hakkında ‘5607 ve 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından adli işlem yapıldı.

    İKİNCİ EVDE 77 FOSİL

    Derinleştirilen soruşturma kapsamında farklı bir adreste de yine aynı tarihi değere sahip fosillerin bulunduğu tespit edildi. Söz konusu adreste yapılan aramalarda 77 adet 150-200 milyon yıl önceki tarihsel dönemlere ait bitki ve hayvan fosilleri ile çeşitli hayvanlara ait kafatası fosilleri ele geçirildi. Operasyon kapsamında ‘suç örgütü üyeliği’ suçundan cezaevinde tutuklu bulunan H.F.M. ve ikamet sahibi Y.O. hakkında yine ‘5607 ve 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından adli işlem yapıldı.

    Yapılan incelemelerde, Adnan Oktar’ın ‘Harun Yahya’ takma adıyla evrim üzerine yazdığı kitaplarında bitki ve hayvan fosillerinden yararlandığı, benzer fosillerin fotoğraflarını kitap kapaklarında kullandığı görüldü.

  • 68 milyon yıllık yumurta fosili  mosazora ait olabilir

    68 milyon yıllık yumurta fosili mosazora ait olabilir

    Futbol topu büyüklüğündeki 68 milyon yıllık yumurtanın, bugün Antarktika olan bölgede dinozorlar döneminde yaşamış bir deniz sürüngenine ait olabileceği bildirildi.

    LiveScience’ın haberine göre, 9 yıl önce Şilili araştırmacıların, Antarktika’da bir mosazor kalıntılarına 200 metre uzaklıktaki derede bulduğu yumurta fosili üzerinde yapılan çalışmanın ayrıntıları Nature dergisinde yayımlandı.

    Uzmanlar, “tuhaf biçimi” nedeniyle bir filmden esinlenerek “Şey” adını verdikleri fosilin, dünyada bulunan en büyük ikinci, Antarktika’da keşfedilen en büyük yumuşak kabuklu yumurta olduğunu açıkladı.

    Araştırma ekibinden Santiago’da Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde görevli paleontolog David Rubilar-Rogers, yumurtanın bir mosazora ait olabileceğini, öte yandan bu konuda net bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.

    Mosazorların, dinozorlar döneminde Antarktika’da yaşayan ve nesli tükenen büyük deniz sürüngenleri olduğu belirtiliyor.