Etiket: fotoğraf

  • Kahvehane işletmecisinin fotoğraf sevdası

    Kahvehane işletmecisinin fotoğraf sevdası

    Tatvan’da yaşayan Sinan Akyüz adlı vatandaş, işlettiği kahvehanede arkadaşları ve müşterilerinden oluşan bin 500’ü aşkın fotoğrafı biriktirip duvara asarak sergiliyor. 4 yıl önce devraldığı kahvehanede özlü sözleri duvara asarak başlayan Akyüz, arkadaşları ve müşterilerinden oluşan fotoğrafları da dükkânının duvarında sergiledi. Arkadaşları ve müşterileri kahvehaneye geldiklerinde fotoğraflarını duvarda gördüklerinde dükkân sahibi Sinan Akyüz’e teşekkürlerini eksik etmiyor. Fotoğraflarını sergiledikleri ve daha sonra vefat eden kişilere karanfil bırakmayı da unutmayan Akyüz, vefat eden kişilere karşı saygısını ve sadakatini bu şekilde gösteriyor. İçeriye girenleri hayrete çeviren ve adeta fotoğraf sergisini andıran kahvehanenin müdavimleri ise fotoğrafları gördükçe maziye gittiklerini söylüyor.

    Duvarlarda yer kalmadığı için asamadığı fotoğraflardan dolayı arkadaşlarının gönül koyduğunu söyleyen kahvehane işletmecisi Sinan Akyüz, “4 yıldır kahvehane işletiyorum. Bu fotoğraflarda bulunanların hepsi çocukluk arkadaşım, komşum ve müşterilerimdir. Burada manevi değeri çok yüksek olan yaklaşık bin 500 fotoğraf var. Fotoğraflarını asamadığım arkadaşlarım fotoğraflarını asmamı istiyorlar ama yer kalmadığı için asamıyoruz, bundan dolayı da bazen darılabiliyorlar. Fotoğraf hobim olduğu için çıkardım. İş yerime geldiğimde fotoğraflara hiç sıkılmadan uzun saatler baktığımı hatırlıyorum. Her fotoğrafın farklı mazisi var. Başta buraya özlü sözleri asmakla başladım. Kendi fotoğraflarımı asmayla başladım ve dostlarımız, komşumuz, müşterilerimiz de fotoğraflarını getirdi. Şimdi dostlarım fotoğraflar getiriyor ‘yapıştır’ diyorlar ama gördüğünüz gibi yer kalmadı. Vefat edenlerin fotoğrafları da var onların fotoğraflarına da anmak babında karanfil ekliyorum. Fotoğrafların maliyetini kendim karşıladım. Arkadaşlarımın fotoğraflarını astığımda büyük kısmının haberi bile yoktu. Gördüklerinde şaşırıyorlardı” dedi.

    Fotoğrafını duvarda ilk gördüğünde şaşırdığını söyleyen Hüseyin Sönmez ise “Ben bu dükkânı ilk ziyaret ettiğimde güzel özlü sözler vardı. Bizlerden fotoğraflarımızı istedi. Fotoğrafları verdikten sonra gelip baktığımızda hakikatten de çok mutlu olduk” dedi.

  • Manzara fotoğrafı çekerken kurtlar objektifine takıldı

    Manzara fotoğrafı çekerken kurtlar objektifine takıldı

    Bolu-Mengen yolunda cep telefonu kamerasıyla orman manzaraları çeken doğasever Abdullah Aksoy, ormanda kurtlara rastladı. Aracıyla giderken cep telefonuyla görüntü çeken Aksoy, önüne atlayan kurdu kayda aldı.

    Yolun karşısına geçerek ormanlık alana giden kurdun peşine düşen Abdullah Aksoy, kurdun karda bıraktığı ayak izlerini görüntüledi. Daha sonrasında orman içerisinden Aksoy’un kamerasına bakan kurtlar, bir süre sonra gözden kayboldu. O anlar vatandaş kamerasına saniye saniye yansıdı.

  • Fotoğraf çekerken 50 metrelik kanyondan düştü

    Fotoğraf çekerken 50 metrelik kanyondan düştü

    Olay, Manavgat ilçesi Karabük Mahallesi’nde bulunan Köprülü Kanyon’da yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Ilıca-Kumköy Turizm Bölgesi’nde bulunan 5 yıldızlı otelde tatil yapmakta olan Tho Willienborg isimli Alman turist, Karabük Mahallesi Köprülü Kanyon’a gezmeye gitti.
    Alman turist, Köprülü Kanyon mevkiinde tarihi Taş Köprü’ye 50 metre mesafede fotoğraf çekmek isterken yaklaşık 50-55 metre yükseklikten aşağıya düştü. İhbar üzerine olay yerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Beşkonak Jandarma Karakolu ve 112 Sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Alman turistin yaşamını yitirdiği belirlendi. Alman turistin cansız bedeni jandarma ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkarıldıktan sonra Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

  • Fotoğraf severler için doğal stüdyo oldu

    Fotoğraf severler için doğal stüdyo oldu

    Sevek mesire alanı, doğal şelaleleri, yaşları 600 yılı aşan tarihi çınar ağaçları, yerlerdeki sararan yapraklar ve akar suyuyla ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Tarihi çınar ağaçlarından dökülen kurumuş yapraklar arasında özel anlarını fotoğraflamak isteyen vatandanlar, mesire alanına gelerek fotoğraf çektiriyor.

    Eşinin ilk çocuğuna hamile kalması nedeniyle anı fotoğraflamak isteyen vatandaşlardan Kadir Demir, Sevek mesire alanının doğal şelalesi ve çınar ağaçlarından dökülen kurumuş yapraklarıyla adeta doğal bir stüdyo oluşturduğunu belirterek, eşiyle birlikte fotoğraf çekmek için geldiklerini söyledi. Demir, “Burası gerçekten doğa harikası bir yer. Biz buraya fotoğraf çektirmeye geldik. Temiz doğada yürüyüş yapak isteyenler buraya gelerek temiz havada yürüyüş yapıyor. Kurumuş yapraklar arasında, akar sular, şelaleleri ve tarihi çınar ağaçları arasında fotoğraf çemkirmek isteyenler buraya geliyor. Çok beğendik harika bir yer” dedi.

    Sevek mesire alanında bulunan çınar ağaçlarının 600 yaşını aştığını belirten vatandaşlardan Cevdet Demir, fotoğraf tutkunlarının mesire alanına gelerek fotoğraf çektiğini söyledi. Demir, “Burası tarihi Sevek mesire alanıdır. Burada bulunan çınar ağaçlarının 600 yaşından daha büyük olduğunu biliyoruz. Bu çınar ağaçlarından dökülen kurumuş yapraklar yerlerde adeta görsel şölen oluşturuyor. Birçok kişi buraya gelerek fotoğraf çektiriyor” diye konuştu.

  • Güneş fotoğrafı ile ödül kazandı

    Güneş fotoğrafı ile ödül kazandı

    Bilim kurgu filmlerinden sahnelere benzeyen ve insan gözüyle görülmesi imkansız olan kareleri teknolojik ekipmanlar ile fotoğraflayan astrofotoğrafçılar, eşsiz kareler ortaya çıkartıyor.

    Londra’daki Greenwich Kraliyet Gözlemevi’nin düzenlediği Yılın Astronomi Fotoğrafçısı Yarışması’nda Güneş kategorisinde Türk astrofotoğrafçı ödül almaya hak kazandı. Çektiği fotoğraflarla uzayı görüntüleyen Mehmet Ergün, Güneş kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü.

    500 milimetre lensle çekilen fotoğraf için özel ekipmanlar ve fitreler kullanıldı

    Bu yıl 15’ncisi düzenlenen “Yılın Astronomi Fotoğrafları Yarışması”nın Güneş kategorisi diğerlerine oranla daha zor bir kategori olarak biliniyor. 64 ülkeden 4 binden fazla fotoğraf ile başvurulan yarışma en prestijli astronomi fotoğrafçı yarışması olma özelliğine sahip. Ergün’ün çektiği ve 3’üncülük almaya hak kazanan fotoğrafında büyük bir Güneş patlaması yer alıyor. 500 milimetre lensle çekilen fotoğraf için özel ekipmanlar ve fitreler kullanıldı.

    “Güneş fotoğrafım sayesinde üçüncülüğe ulaştım”

    Uzayın nadir anlarını görüntüleyen Türk Astrofotoğrafçı Mehmet Ergün, “Uluslararası arenada çektiğim fotoğraflarla birkaç başarıya imza attım. Kazandığım son ödül benim için son derece büyük bir anlam taşıyor. Londra’daki Greenwich Kraliyet Gözlemevi 2023 Yılın Astronomi Fotoğrafçısı Yarışması’nda Güneş fotoğrafım sayesinde üçüncülüğe ulaştım. Bu prestijli yarışmada 64 farklı ülkeden 4 binden fazla fotoğraf arasından seçilmek benim için büyük bir onurdur. Dünya genelinde Güneş kategorisinde kazananlar arasında olmak beni çok mutlu etti” dedi.

     

     

  • Yardımlaşmanın fotoğrafı

    Yardımlaşmanın fotoğrafı

    Gölcük Belediyesi ve Gölcük Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği (GFSD) tarafından, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu onayıyla düzenlenen “Yardımlaşma” konulu 15. Ulusal Fotoğraf Yarışmasında dereceye girenler belirlendi. Sanatçıların büyük bir ilgi gösterdiği yarışmaya 50 farklı ilden 304 kişi bin 58 fotoğrafla katıldı.

    Seçici kurul tarafından yapılan değerlendirme neticesinde altın madalyayı “Bir Elin Nesi İki Elin Sesi” adlı fotoğrafıyla Orhan Tanhan (Bitlis), gümüş madalyayı “Balon” adlı eseriyle Ali Aslan (Denizli), bronz madalyayı ise “Tandır” adlı eseriyle Seyit Konyalı (Konya) kazandı. Yarışmada mansiyon ödüllerinin sahibi ise Mustafa Kaşıkçı (Kocaeli), “İskele Sökümü” adlı fotoğrafıyla Serdar Kıran (Bursa), “Merdiven” adlı fotoğraf karesiyle Sadık Can (İstanbul) oldu.

    “Kültür-sanat kenti Gölcük” hedefiyle çalışmalara devam edeceklerini belirten Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Gölcük’ün adının kültürel ve sanatsal faaliyetlerle duyurulması adına çok önemli bulduğum bu ulusal yarışmada dereceye giren fotoğraf sanatçılarını tebrik ediyor, katılan tüm fotoğraf sanatçılarına, seçici kuru üyelerine ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İlçemizin adını, uluslararası ve ulusal, kültür, sanat ve spor etkinlikleriyle duyurulması için çalışmaya aralıksız devam edeceğiz” dedi.

  • Organ bağışına fotoğraflarıyla destek oldu

    Organ bağışına fotoğraflarıyla destek oldu

    Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda konferansın açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Doç. Dr. İlknur Suidiye Yorulmaz yaptı. 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’nda farkındalığı artırmak için her sene düzenlenen etkinliklerden farklı olarak, sadece Tıp Fakültesi’nden değil, diğer fakültelerden de katılımın olmasını sağladıklarını ifade eden Doç. Dr. Yorulmaz, kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.

    Organ bağışı konusunda farkındalığı artırmak için daha çok çalışmayı kendilerine amaç edindiklerini söyleyen Yorulmaz, bundan sonrada birçok etkinliğin yanında çalıştaylar da düzenlemeyi planladıklarının bilgisini verdi. Organ bağışı konusunda halkla daha çok bir araya gelerek görüş alışverişi ve tartışmalar yapacaklarının altını çizen Doç. Dr. Yorulmaz, organ bağışının nasıl daha kolaylaştırılması için de çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi.

    “Umutların gerçekleşmesi en büyük dileğimizdir”

    Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı; “Bildiğiniz gibi her yıl 3 ve 9 Kasım tarihleri arası organ bağış haftası olarak kutlanmaktadır. Üniversite hastanemizde Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğümüz bünyesinde toplumu bu konuda bilgilendirmek ve farkındalığı artırmak amacıyla stantlar kurulmakta ve çeşitli faaliyetlerde bulunulmaktadır. Organ bağışı bekleyen hastaların ve onların ailelerinin umutlarının gerçekleşmesi en büyük dileğimizdir” ifadelerine yer verdi.

    “Her gün yapılsa bile yadırganmaz”

    Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Torun ise; organ naklinin önemine vurgu yaparak, organ naklini anlatacak, farkındalığı artıracak ve toplumu bilgilendirecek etkinliklerin her gün yapılsa bile yadırganmayacağını vurguladı. Konferansın yararlı olmasını temenni eden Prof. Dr. Torun, konferansa katkı sunanlara ve katılımcılara teşekkür etti.

    “Çektiği siyah beyaz fotoğraflarla destek oldu”

    Gerçekleştirilen açılış konuşmalarından sonra Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Elkoca, “Siyah ve Beyaz; İnsana Dair” başlıklı fotoğraf çekimlerini perdeye yansıtarak katılımcılarla paylaştı. İnsanların sokakta en doğal hallerini siyah beyaz olarak ölümsüzleştiren Prof. Dr. Elkoca, çektiği başarılı fotoğraflar katılımcılardan alkış aldı.

  • Erkan Can, çocukluğunun Bursa’sını anlattı

    Erkan Can, çocukluğunun Bursa’sını anlattı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) işbirliğiyle bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali, birbirinden renkli sergilerin yanı sıra söyleşi programlarıyla ünlü isimleri Bursalılarla buluşturuyor. Festival çerçevesinde düzenlenen söyleşi programına katılan Bursalı ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu Erkan Can da çocukluğunun Bursa’sını fotoğraf severlerle paylaştı. BUFSAD Başkanı Serpil Savaş ve Festival Küratörü Fahrettin Beceren’in yönettiği söyleşide konuşan Erkan Can, “O zamanlar kar yağdığı zaman, 3 ay kar kalkmazdı. Maksem bayırından bir vurursun kızağa, garaja kadar inersin. Trafik yok, otobüs, araba yok. Sağ tarafına Ulu Cami’yi aldığın zaman, her taraf zaten buz. Ama ancak bir tur yaparsın. Çünkü geri yürümek çok zor. Yine Bahçelievler’den kayaklarıma bindiğim zaman ta Fakülteye kadar, eğitim enstitüsüne kadar inerdik” dedi.

    Çocukluk yıllarımızı özlüyoruz

    Çocukluğunda neredeyse bütün gününün Kaplıkaya deresinde geçtiğini anlatan Can, “Amcam güzel turşu suyu yapardı. Bayır köylüyüz biz. Ünlü Gedelek turşusunun bütün malzemelerini Bayır köyden alırlar. Çocukluğumda Maksem bayırının bittiği yerde turşu satardım, Ali Sürmeli de simit satardı. Çok turşu suyu sattım. Güzeldi. Ali’nin kardeşleri de çakmaklara gaz satardı. Altıparmak’ta akademi kıraathanesine gelirdik. Otobüs kaçtığı zaman itfaiyeden meskene çok yaya yürüdüm. Eskiden Mesken bloklarında herkes birbirini tanırdı. Köşede oturulur, trompetler, udlar çalınır. Sadece Mesken’de değil, Tayakadın Mahallesi’nde akordeonlar çalınır. Muhteşemdi, acayip bir hayattı. Özlüyoruz tabi bu hayatı, çocukluk yıllarımızı” diye konuştu.

    “İlk kaçak kotu biz satmışızdır”

    Tiyatroya 1973-1974 yıllarında Bursa Devlet Tiyatrosu’nda başladığını dile getiren Can, “Bursa Devlet Tiyatrosu’nun açtığı tiyatro kursu vardı. Sınava girdim, kazandım. Ona da vesile mahalledeki abilerim oldu. Beni fark etmişler, ‘git dilekçe ver iki resim çektir’ dediler. Sınavı kazandım, tiyatro böyle başladı, 16 yaşındaydım. Bu yüzden belki okullardan kaçtım, tiyatroya gittim. Okuyamadık, sanat okulu 2 terk. Tiyatroya devam ederken Mavi Köşe’de eski İskit kot vardı. Sonra His Konfeksiyon oldu, arkadaşım aldı orayı. Orada Zafer Algöz’le birlikte Bursa’da ilk kaçak kotu biz satmışızdır. Çünkü o zamanlar tekstilde böyle bir şey yok. Dokuyoruz o kot kumaşını çok güzel. Ama yıkayınca çekiyor. Çekirdekçi İsmail gibi oluyorsun. Zafer, sabah gelirdi babası Cevdet amcanın arabasıyla alırdı. Biz Zafer’le Bursa’nın altını üstüne getirirdik” dedi.

    Söyleşinin sonunda fotoğraf festivalini de değerlendiren Erkan Can, Bursa’nın her zaman sanata yakın olduğunu belirterek, 13 yıldır yapılan fotoğraf festivalinin daha farklı uygulamalarda devam edeceğine inandığını da sözlerine ekledi.

  • Kurt sürüsü kameralara yakalandı

    Kurt sürüsü kameralara yakalandı

    Sivas’ta yaşayan ve çektiği doğa ve yaban hayatı fotoğraflarıyla adından sıkça söz ettiren doğa fotoğrafçısı Mustafa Aslan, 15 gün önce kırsal alanlara kurduğu fotokapanlarla kurt sürüsünü görüntüledi. Anadolu’da canavar olarak adlandırılan kurtların parlayan gözleri tüyleri ürpertti. Fotokapanı fark eden kurtların bazıları yaklaşmazken aralarından bir kurt merakına yenik düşüp foto kapanın yanına gelerek koklaması görüntülendi.

    “Kurt sürüsü düzenli olarak o rotayı kullanıyordu”

    Doğa Fotoğrafçısı Mustafa Aslan, kurt sürüsünün rotasını öğrenebilmek için fotokapanlar kurduğunu belirtip, “Kurtların hangi bölgede daha aktif olduğunu ve davranışlarını incelemek için fotokapan çalışması yaptım. Sivas’ta bulunan 3-4 kırsal alan noktasına fotokapan kurdum ve birisinde büyük bir kurt sürüsü görüntüledim. Bu kurt sürüsü düzenli olarak o rotayı kullanıyordu ve benim amacımda rotalarını öğrenmekti. Bu çalışmayla ilerleyen zamanlarda kurtların kullandıkları rotaya gidip kendi makinemle onları görüntüleyebilirim. Fotokapan çalışmasında güzel bir kurt sürüsünü görüntüledim aynı zamanda yalnız ve yaşlı bir kutta fotokapana yakalanmıştı, 15 günlük süreç içerisinde iki defa kapanın önünden geçmişti. Fotokapan sayesinde hayvanların günlük rutinlerini, hangi saat aralıklarında o yolları kullandıklarını öğrenebiliyoruz” dedi.

    “Kurt sürüsünü görünce çok mutlu oldum”

    Aslan, fotokapanı kontrol etmeye gittiğinde kurt sürüsü görüntülerini görünce çok mutlu olduğunu ifade edip, “Fotokapanı bir dağa kurdum ve kurmak için yaklaşık 2 saat bir tırmanış gerektiriyordu. Fotokapanı bıraktıktan 15 gün sonra aynı bölgeye gidip fotokapanı kontrol ettim. Bu 15 günlük zamanda fotokapanın ne çektiğini bilmiyordum, oraya gidince bunu görmüş oluyorum ve kurt sürüsünü görünce çok mutlu oldum ve hedefim buydu. Kurtlar sosyal hayvanlar ve böyle gurup halde gezmeleri, beraber avlanmaları, beraber hareket etmeleri çok güzel ve bunu kaydedebilmek gerçekten mutluluk verici” diye konuştu.

    “Kurt sürüsü tek bir vücut gibi hareket ediyor”

    Aslan, fotokapana yakalanan kurt sürüsünün tek bir vücut gibi hareket ettiğine vurgu yaparak, “Kurtlar gerçekten iyi koku alabilen hayvanlar ve ayrıca hisleri gerçekten çok açık, etraftaki en ufak değişikliği fark edebiliyorlar. Sosyal hayvanlar birlikte hareket edip beraber düşünüyorlar, kurt sürüsü tek bir vücut gibi hareket ediyor. Ben fotokapanı kurarken elimden bir koku geçmişti ve bu kokuyu algılayan kurtlar oldu. Bazıları fotokapandan uzak durmak istedi. Bunları da görüntülemiş oldum ve ortaya gerçekten güzel görüntüler çıktı” ifadelerini kullandı.

  • Manisalı sağlıkçının fotoğrafı ikinci seçildi

    Manisalı sağlıkçının fotoğrafı ikinci seçildi

    Kültür ve Turizm Bakanlığının 28 Ekim – 5 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Efes Kültür Yolu Festivali kapsamında 28 Ekim Cumartesi günü Fotoğraf Organizasyonları Derneği (FOTON) tarafından gerçekleştirilen Fotomaraton İzmir etkinliğinin sonuçları belli oldu.

    Fotoğraf makinesi, akıllı cep telefonu ve tablet ile amatör ve profesyonel tüm fotoğraf severlerin ücretsiz katılım sağladığı etkinliğe 653 yarışmacı katıldı.

    İzmir sınırları içerisinde yapılan ve toplam 156 bin ödül dağıtılan yarışmanın dijital kategorisinde 3 dalda yarışıldı. “Yaşam”, “modern” ve “bayrak” temalarında yapılan yarışmada Merkezefendi Devlet Hastanesinde Sağlık Memuru olarak çalışan İsmail Aybey’in, kemeraltında çektiği fotoğraf “yaşam” kategorisinde ikinci seçildi. Dereceye giren fotoğrafların sergileneceği ve düzenlenecek ödül töreni ile ödül sahiplerine ödüllerinin takdim edileceği belirtildi.