Etiket: Fransa

  • Fransa’da çiftçiler otoyolları kapattı

    Fransa’da çiftçiler otoyolları kapattı

    Avrupa’nın birçok ülkesinde çiftçiler eylemlerine devam ediyor. Fransa’da hükümetin tarım politikalarına ve çevre düzenlemelerine tepki gösteren çiftçiler, hükümetin üzerindeki baskıyı artırarak taleplerinin gerçekleştirilmesi için başkent Paris çevresindeki otoyolları kapatıp, abluka altına aldı. Çiftçiler, traktörlerle Paris çevresindeki A10, A13, A4 ve A6 otoyollarının aralarında bulunduğu 8 noktada yolları kapatırken, bazı yollara ise saman balyaları ile barikat kurdu. Çiftçiler, traktörlerinin üzerine “Öfkeli çiftçi”, “Gençken hayalini kurardım, bugün ise ölüyorum”, “Sessiz ölmeyeceğiz” yazılı pankartlar astı. Protestoya destek veren bir çiftçi, “Bu çiftçilik için son savaş. Bu bir hayatta kalma meselesi” dedi.

    Hükümet 15 bin polis ve jandarma görevlendirdi

    Hükümet, çiftçilerin protestosu nedeniyle 15 bin polis ve jandarma görevlendirdi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, güvenlik güçlerine protesto karşısında itidalli olmaları çağrısında bulunarak, çiftçileri ise stratejik noktalara müdahale etmemeleri konusunda uyardı. Darmanin, “Hükümet binalarının, vergi dairelerinin, süpermarketlerin zarar görmesine veya yabancı ürünleri taşıyan kamyonların durdurulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
    Darmanin, protestocuların Paris’teki Charles de Gaulle ve Orly havalimanları veya şehrin güneyindeki Rungis uluslararası toptan gıda pazarına müdahale etmesine izin verilmeyeceğini söyleyerek, söz konusu noktalara zırhlı polis araçları konuşlandırıldığını açıkladı.

    Çiftçiler Belçika’da da sokağa indi

    Belçikalı çiftçiler ise, ülkenin güneyindeki otoyolları kapatarak, traktörlerini başkent Brüksel’deki AB Parlamentosu yakınına park etti.

    Çiftçiler çelişkili politikalardan vazgeçilmesini istiyor

    Fransa hükümetinin geri adım atarak dizele verilen devlet desteğinin aşamalı olarak kaldırılacağını ve politikanın basitleştirileceğini belirtmesine rağmen çiftçiler, Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Anlaşması’nın içerdiği pestisit ve herbisit yasaklarına karşı çıkmaya devam ediyor. Brezilya ile Arjantin’den daha fazla sığır eti ithal edilmesini sağlayacak yeni bir AB anlaşmasına da karşı çıkan çiftçiler, hayvan refahıyla ilgili katı kurallara bağlı olmadıkları için söz konusu ülkelerle rekabet etmenin son derece zor olduğunu belirtiyor. Çiftçiler, üretim maliyetlerindeki artış karşısında çevre düzenlemeleri ve haksız rekabet arasında sıkışıp kaldıklarını ifade ediyor. Çiftçilere göre çelişkili politikalar sonucu tarım endüstrisi hem gıda üretimini artırmaya hem de tarımın çevre üzerindeki etkisini azaltmaya çalışıyor.

  • Prensten satılık futbol kulübü! Monaco’yu satıyor

    Prensten satılık futbol kulübü! Monaco’yu satıyor

    Adi Hutter’ın sportif direktörlüğü altındaki Monako Prensi II. Albert’inkulübü AS Monoca önümüzdeki haftalarda el değiştirebilir. Kulübün Rus sahibi Dmitry Rybolovlev kulübü satmayı düşünüyor. Şimdiden iki ön teklif aldı. Raine Bank potansiyel bir alıcı bulmakla ilgileniyor.

    Hissesi yüzde 33

    Yüzde 33’lük azınlık hissedarı olan Monako Prensi II. Albert, Kıbrıslı Rus işadamının hisselerinin tamamını devralmaya aday olmasa da önemli bir ortak olmaya devam ediyor.

    Yerel gazete Monaco-Matin’e verdiği demeçte prens, herhangi bir yeni hissedarın sağlam ve saygın bir profile sahip olması gerektiğini belirterek, Monaco Devleti’nin alıcının kalitesine çok dikkat edeceğini vurguladı.

    Amerikalılar devrede 

    2011 yılında kulübün yüzde 66 hissesini satın alan Dmitry Rybolovlev, Monaco formasıyla Fransa Ligi şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi yarı finali dahil olmak üzere inişli çıkışlı dönemler yaşadı. Sözcüsü, bir anlaşma garantisi vermeden satış seçeneklerini araştırmak için bir mali danışmanın görevlendirildiğini doğruladı.

    En az iki teklifin Amerikan şirketlerinden gelmesiyle, asıl ilgilenen taraflar Amerikalı yatırımcılar gibi görünüyor. Satış sürecinin acelesi yok ancak gelecekteki alıcının Monako Prensliği’nin desteğini alması durumunda sezon sonuna kadar tamamlanabilecek.

  • Manisa BBSK Fransa’dan galibiyetle döndü

    Manisa BBSK Fransa’dan galibiyetle döndü

    Potanın Tarzanları, Fransız temsilcisi BCM Gravelines ile deplasmanda karşılaştı. Mücadeleyi Kulüp Başkanı Bora Çaylan da takip etti. İlk 5 dakikada skor bulmakta zorlanan yeşil-beyazlı takım 9-5 geriye düştü. Periyodun son 5 dakikasında ise 3 sayı çizgisinin gerisinden Daron Fatts Russell ve James Anderson ile pota altında da Ege Arar’la etkili olan yeşil-beyazlı takımın çeyrek sonunda 17-16’lık üstünlüğü oluştu. İlk periyodun son bölümünde oyuna dahil olan John Roberson da uzun bir aranın ardından formasına kavuştu. İkinci periyotta skor bulmakta zorlanan yeşil-beyazlı takım, soyunma odasına 44-34 geride girdi.

    Üçüncü periyotta tüm saha içi isabetlerini 3 sayı çizgisinin gerisinden bulan Potanın Tarzanları, 14 sayıya kadar geriye düştüğü skoru final periyoduna girilirken 5 sayıya kadar indirmeyi başardı: 65-60. Üçüncü periyotta Fatts Russell’dan 3, Pako Cruz ve James Anderson’dan 2’şer 3 sayı isabeti bulundu.

    Son periyotta Gravelines 8 sayıda tutuldu
    Adım adım farkı eriten Potanın Tarzanları, final periyodunda Ryan Luther, Fatts Russell, Pako Cruz ve Emanuel Terry ile etkili oldu. Final periyodunda bitime 4.40 süre kala Ryan Luther’ın isabetiyle 69-69’luk eşitliği yakalayan yeşil-beyazlı takım, 3.54 süre kala Emanuel Terry ile bulduğu isabetle ilk periyodun ardından ilk kez öne geçti: 69-71. Son dakikalarda sert savunmasını sürdüren Manisa BBSK, karşılaşmadan 80-73’lük skorla galibiyetle ayrıldı. Potanın Tarzanları, son periyotta rakibini 8 sayıda tuttu. Karşılaşmayı yüzde 53.85 şut isabetiyle tamamlayan Tarzanlar, 26’da 14’le 3 sayı çizgisinin gerisinden yüksek bir isabet yakaladı. Manisa BBSK ayrıca, ribauntlarda da 36’ya 26’lık üstünlükle maçı tamamladı.

    Daron Fatts Russell 18 sayı, 5 ribaunt, 5 asist, Pano Cruz 16 sayı, 9 asist, Ryan Luther 14 sayı, James Anderson 9 sayı, Emanuel Terry 7 sayı, 8 ribaunt, Ege Arar ve Mustafa Baki Görür 6’şar sayı, John Roberson ve Dorukhan Engindeniz de 2 sayıyla karşılaşmayı tamamladı.

  • Manisa BBSK Fransa’ya gitti

    Manisa BBSK Fransa’ya gitti

    Manisa BBSK, tarihinde ilk kez mücadele ettiği FIBA Europe Cup 2’nci turunda 4’üncü maçına çıkacak. Bu turda M grubunda mücadelesini sürdüren yeşil-beyazlı takım, Fransız temsilcisi BCM Gravelines’e konuk olacak.

    Başantrenör Hakan Demir yönetiminde Manisa’daki hazırlıklarını tamamlayan Potanın Tarzanları, Fransa’ya gitti. 24 Ocak Çarşamba günü Türkiye saatiyle saat 22.00’de oynanacak karşılaşmanın kafilesinde tedavisinde son sürece gelinen John Roberson da yer aldı. Yaşadığı omuz sakatlığı sonrasında tedavisi devam eden Sinan Sağlam ise kafilede yer almadı.

  • “Ermenistan’ı silahlandıran ülke Fransa’dır”

    “Ermenistan’ı silahlandıran ülke Fransa’dır”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yerel televizyon kanallarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Karabağ sorununda adaletin galip geldiğini belirten Aliyev, “Biz doğru işlerimizi tamamladık ve adaleti kendimiz sağladık. Ancak ne yazık ki uluslararası aktörler bizim görüşümüzü paylaşmıyor. Tam tersine bizi suçlamaya çalıştılar, üzerimize çeşitli baskı mekanizmaları başlatmaya çalıştılar. Biz bu adaleti uluslararası düzeyde siyasi ve diplomatik bir savaş yürüterek elde ettik Dolayısıyla Zaferimizin bu nedenle daha da önemlidir” dedi.

    “Hankendi’de bayrağımızın göndere çekilmesi zaferimizin son noktasıydı”

    Hankendi’de Azerbaycan bayrağını göndere çekerken Hocalı katliamının kurbanlarının kanının yerde kalmadığını düşündüğünü belirten Aliyev, “Hankendi’de bayrağımızın göndere çekilmesi, adaletin tamamen yeniden tesis edilmesi ve zaferimizin son noktasıydı. Bunlar tarihi anlardı. Hepimiz bu çağda yaşadığımız için mutluyuz, bu dönemin tanıklarıyız ve bu büyük zaferin kazanılmasına katkıda bulunduk. Halkımızın her kesimi çalışmalarıyla bu zaferi yakınlaştırdı” diye konuştu.
    Hedeflerine ulaşmaları için minimum düzeyde dış baskıyla karşılaşacak şekilde müzakereleri yürüttüklerini ifade eden Aliyev, “Ama benim için asıl önemli olan bunun tarihi bir mesele olması, bunun ülke çapında bir mesele olması ve burada uygun görülebilecek bir başarının peşinde koşmanın gerekli olmamasıydı. Sorunu köklü bir şekilde çözmeliyiz, kesin olarak çözmeliyiz, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi tam olarak yeniden tesis etmeliyiz. Ülkemizde bölücülük yuvası olmamalı, eğer bizim neslimiz bunu yapacak kadar şanslı değilse, öyle bir genç nesil yetiştirmeliyiz ki, 20 yıl, 30 yıl, 50 yıl sonra gelip yapacaklar. Ana mesele buydu” dedi.

    “Askerlerimiz büyük kahramanlık gösterdi”

    23 Nisan olaylarının çok önemli bir tarih olduğunu belirten Aliyev, “O tarihten itibaren tüm sınırları kontrol etmeye başladık ve bu toprakların sahibi olduğumuzu bir kez daha gösterdik. ‘Ferruh’, ‘Sarıbaba-Kırkgız’ ve ‘Kısas’ operasyonları sonucunda Karabağ bölgesinin o dönemde kontrolümüzde olmayan stratejik tepeleri ve yükseltileri tarafımızdan kontrol altına alınmıştır ve bu 19-20 Eylül operasyonu süreci açısından büyük önem taşıyordu. Yani bu operasyonlar amaçlı operasyonlardı. Terörle mücadele operasyonu çok başarılı ve profesyonelce yürütüldü, askerlerimiz büyük kahramanlık gösterdi. Operasyonun 23 saat 23 dakika sürdüğü söylense de aslında daha kısa sürede tamamlandı. Operasyonda planladığımız tüm pozisyonları aldık, tüm iletişimimiz vardı, tüm yükseklikleri ele geçirdik ve aslında ayrılıkçıların teslim olması kaçınılmazdı, kaçınılmazdı, eğer teslim olmasalardı yok olacaklardı. Başka bir seçenek olamazdı” ifadelerini kullandı.

    “Bize tehdit ve kibirle yaklaşmak mümkün değil”

    İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Karabağ’da olup bitenlerden farkında olduklarını vurgulayan Aliyev, “Bu süreci hem görsel hem de operasyonel olarak takip ettik. Yani biz Ermenistan’a bunun bizim kontrolümüzde olduğunu, her an operasyon yapabileceğimizi anlatmaya çalışıyorduk. Hem Ermenistan yönetimine hem de uluslararası aktörlere düğmeye basıp bu operasyonu bir dakika içinde gerçekleştireceğini ve onların hiçbir şey yapamayacaklarını açıkça söylemiştim. Bu olaylar sadece Ermenistan için değil, Ermenistan’ın arkasında duranlara da ders olmalı. Bize tehditle, kibirle yaklaşmak mümkün değil” dedi.

    “Zengezur Koridoru’nun açılmaması durumunda Ermenistan zarar görecek”

    Azerbaycan’ın toprakları arasında insanların ve malların hiçbir sınır kontrolü olmadan geçmesi gerektiğini belirten Aliyev, “Aksi takdirde Ermenistan’ın ebedi bir çıkmaz olarak kalacak, bahsettiğim Zengezur Koridoru’nun açılmaması durumunda Ermenistan’la başka hiçbir yerde sınırımızı açmak gibi bir düşüncemiz yok. Yani onlar bundan yarardan çok zarar görecekler” dedi.

    “Ermenistan’ı silahlandırarak savaşa hazırlanan ülke Fransa’dır”

    Azerbaycan’a belirli yerlerden gelen olumsuzlukların bitmeyeceğini vurgulayan Aliyev, “Ermenistan’ı silahlandırmanın amacı bizi sürekli baskı altında tutmaktır. Bu gelecekte rahat yaşamamızı engellemeye yönelik çalışmalardır. Ne yazık ki burada da Fransa ön planda. Bugün Ermenistan’ı silahlandıran, destekleyen ve bir sonraki savaşa hazırlayan ülke Fransa’dır. O yüzden Fransa’nın politikası Kafkasya’da gerginliğe neden oluyor derken bunu kastetmiştim” ifadelerini kullandı.

    “Ciddi bir sorun ile karşılaşırsak arayacağım ilk kişi Erdoğan olacaktır”

    İkinci Karabağ Savaşı sırasında telefonda en çok konuştuğu kişilerin isimlerini açıklayan Aliyev, “İkinci Karabağ savaşı sırasında en çok telefonda konuştuğum kişiler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’di. Bu doğaldır, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın savaşın ilk gününden son gününe kadar yanımızda olması, Azerbaycan’a siyasi ve manevi desteği birçok insana mesaj olmuştur. Bugün ülkemiz karşı karşıya geldiği ciddi bir sorun olursa arayacağım ilk kişinin elbette kardeşim Recep Tayyip Erdoğan olacaktır ve kendisini bilgilendirirdim” dedi.

    Azerbaycanlılar Karabağ’a geri dönüyor

    Karabağ’da altyapı projelerinin hızla devam ettiğini işaret eden Aliyev, “Bu yıl daha fazla kişinin kendi ata topraklarına geri dönmelerine imkan sağlanacak. Bu yıl insanların geri dönecekleri şehirler arasında beş şehir yer alıyor, Şuşa, Cebrail, Kelbecer, Hankendi ve Hocalı. 2025 yılında ise vatandaşlarımızın Ağdam, Zengilan ve Gubadlı kentlerine dönmelerini planlıyoruz. Laçın, Fuzuli, Ağalı, Talış ve Zabuh köyleri şimdiden canlanıyor. Bu yıl da zorla yerinden edilen insanlarımızın bu yerleşim yerlerine dönüşü devam edecek. Karabağ ve Doğu Zengezur’daki tüm altyapı projelerine bu yıl da devam edilecek. Bunlar çok büyük projeler” dedi.

  • Fransa’nın yeni başbakanı Gabriel Attal

    Fransa’nın yeni başbakanı Gabriel Attal

    Fransa’da Mayıs 2022’den bu yana görev yapan 62 yaşındaki Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un dün istifa etmesinin ardından yeni başbakan belli oldu. Fransız basını, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 34 yaşındaki Eğitim Bakanı Gabriel Attal’ı yeni başbakan olarak atadığını duyurdu.
    Fransa hükümetinden konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
    Macron’un yakın müttefiki olarak bilinen Gabriel Attal, Covid-19 salgını sırasında hükümet sözcüsü olarak görev yapmıştı.
    Macron ve Borne liderliğindeki hükümet, Macron’un 2022’de yeniden seçilmesinden kısa bir süre sonra mecliste mutlak çoğunluğu kaybetmiş ve yasaları geçirme konusunda zorlanmıştı. Macron’un geçtiğimiz yıl aralık ayında yeni bir siyasi girişim sözü vermesinden bu yana hükümette değişiklik yapılacağı konusunda söylentiler artmıştı.

  • Fransa Başbakanı istifa etti

    Fransa Başbakanı istifa etti

    Fransa’da Mayıs 2022’den bu yana görev yapan 62 yaşındaki Fransa Başbakanı Elisabeth Borne istifa etti. Borne’un istifası Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından duyuruldu. Borne’ye çalışmalarından dolayı teşekkür eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Borne’un yerine kimin geçeceğini ise açıklamadı. Borne, Fransa tarihinde başbakanlık yapan ikinci kadın oldu.

    Borne’un yerine geçebilecek potansiyel adaylar arasında 34 yaşındaki Eğitim Bakanı Gabriel Attal ve 37 yaşındaki Savunma Bakanı Sebastien Lecornu gösterilirken, söz konusu iki isimden biri başbakan olması halinde Fransa’nın gelmiş geçmiş en genç başbakanı unvanını alacak. Maliye Bakanı Bruno Le Maire ve eski Tarım Bakanı Julien Denormandie de uzmanlar tarafından muhtemel adaylar arasında gösteriliyor.

    Macron ve Borne liderliğindeki hükümet, Macron’un 2022’de yeniden seçilmesinden kısa bir süre sonra mecliste mutlak çoğunluğu kaybetmiş ve yasaları geçirme konusunda zorlanmıştı.

    Macron’un geçtiğimiz sene aralık ayında yeni bir siyasi girişim sözü vermesinden bu yana hükümette değişiklik yapılacağı konusunda söylentiler artmıştı.

  • “Umut ve gurur yılı olacak”

    “Umut ve gurur yılı olacak”

    Doğu ülkeleri 2024 yılına merhaba derken, Avrupa ülkelerinin yeni yıla girmesine saatler kaldı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da 2024 yılını beklerken Fransız halkına seslendi. Macron, bu akşam Paris 2024 Yaz Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları ile 2019’daki yıkıcı yangının ardından Notre Dame Katedrali’nin yeniden açılacağını ifade ederek, “2024 Fransız gururu ve umudunun yılı olacak” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
    “Yüzyılda bir kez Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına ev sahipliği yapılır, bin yılda bir kez de bir katedral yeniden inşa edilebilir. 2024, kararlılık, seçim, iyileşme, gurur yılı olacak. Aslında umut yılı olacak.”
    Macron, 2024 yılında güvenliğin yanı sıra eğitim ve sosyal dayanışmanın da artacağını sözlerine ekledi.

  • Azerbaycan 2 Fransız diplomatı sınır dışı etti

    Azerbaycan 2 Fransız diplomatı sınır dışı etti

    Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Fransa’nın Bakü Büyükelçisi Anne Bouillon, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Bouillon’e Fransa Büyükelçiliği’nin 2 çalışanının diplomatik statüye ve 1961 Viyana Sözleşmesi’ne aykırı faaliyetleri nedeniyle Azerbaycan hükümeti tarafından “istenmeyen kişi” ilan edildiği iletildi. Söz konusu 2 kişinin 48 saat içinde Azerbaycan topraklarını terk etmeleri istenirken, Büyekelçi Bouillon’e Azerbaycan’ın protesto notası da verildi.

  • Fransa, Nijer’deki Büyükelçiliğini kapatıyor

    Fransa, Nijer’deki Büyükelçiliğini kapatıyor

    Nijer’de 26 Temmuz’da gerçekleştirilen darbenin ardından cunta yönetiminin Fransa’dan ülkedeki üslerini kapatmasını ve askerlerini ülkeden çekmesini istemesiyle Fransa ile Nijer arasındaki ilişkiler bozulmuştu. Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte’nin ülkeden ayrılmasının ardından Fransa Nijer’deki büyükelçiliğini kapatma kararı aldığı kaydedildi. Büyükelçilik açıklamasında, “Nijer’deki askeri hükümet tarafından uygulanan kısıtlamalar nedeniyle ‘artık normal bir şekilde görevini yerine getiremediği’ kaydedildi. Büyükelçiliğin kapatılacağına ilişkin açıklama, Nijer’de bulunan Fransız askerlerinin ülkeden ayrılması için verilen sürenin dolmasına yakın bir zamanda açıklandı. Ülkedeki bin 500 Fransız askerinin büyük bir kısmı ayrılırken, kalan 157 Fransız askerinin de bugün ayrılması bekleniyor.

    Ne olmuştu?

    Nijer Devlet Başkanı Mohamed Bazoum, 26 Temmuz’da Muhafız Alayı tarafından Başkanlık Sarayı’nda alıkonulmuş, Devlet Başkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Omar Tchiani daha sonra kendisini ülkenin yeni lideri ilan etmişti. Nijer’in ülkede bulunan askerlerini çekmesini istediği Fransa ile ilişkileri bozulmuş, Nijer Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte’ye 25 Ağustos’ta ülkeden ayrılması için 48 saat süre vermişti. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dokunulmazlığı da Nijer tarafından kaldırılan Itte’nin görevini sürdüreceğini açıklamıştı. Itte, 27 Eylül’de Nijer’den ayrılmıştı.