Etiket: fuat oktay

  • TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Azerbaycan’da

    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Azerbaycan’da

    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay ve beraberindeki heyet, Azerbaycan’da temaslarına başladı. Oktay, beraberindeki heyetle birlikte Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Dışişleri Komisyonları Başkanları 1. Toplantısı’na katılmak üzere geldiği başkent Bakü’de Haydar Aliyev’in kabrini ve Bakü Şehitlik Hıyabanı’nı ziyaret ederek, şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı. Bakü Türk Şehitliği’ni de ziyaret eden Fuat Oktay, anıt mezarlara karanfil bırakarak dua etti. Oktay, ziyaretin ardından TDT Dışişleri Komisyonları Başkanları 1. Toplantısı’na katılmak üzere şehitlikten ayrıldı.

  • Fuat Oktay’dan 400 milyon dolarlık ciro hedefi

    Fuat Oktay’dan 400 milyon dolarlık ciro hedefi

    Ankara Milletvekili Fuat Oktay’ın Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevi sırasında Yozgat’tan başlattığı yerelden kalkınma hamlesinin ilk meyvelerinden olan Boğazlıyan Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgesi, fabrika yatırımı yapmak isteyen çok sayıda firmaya ev sahipliği yapmaya devam ediyor. 3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde kurularak fabrikaların üretime geçtiği OSB unvanı alan Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgesinde 33 firma ile yatırım anlaşması sağlandı. 2 firma üretim faaliyetine geçerken 14 firma inşaat aşamasında, 17 firmanın ise ÇED ve inşaat ruhsat işlemleri devam ediyor. Bin 70 dönüm alan üzerine kurulan ve savunma sanayi başta olmak üzere gıda, tekstil, tarım makineleri, organik kimya, metal, ambalaj ve makine sanayi gibi birçok alanda üretimin gerçekleştirileceği Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgesindeki firmalar tam kapasiteye ulaştığında ise 10 bin kişinin istihdam edilmesi bekleniyor. Organize sanayi bölgesinde faaliyete geçen 2 firmada şu an itibariyle 199 çalışan üretime katkı sağlıyor.

    33 firmaya yer tahsisi yapıldı

    Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgesinin bin 70 dönüm alan üzerine kurulduğunu söyleyen Boğazlıyan Belediye Başkanı Gökhan Coşar, “Bunun 650 bin metrekaresi sanayi parseli olup toplam 33 adet firmamıza tahsisi yapılmıştır. Şu an da yüzde 100 doluluk oranına sahiptir. 2 adet firmamız işletmeye geçmiş olup 199 kişi şu anda organize sanayi bölgemizde istihdam edilmektedir. 14 adet firmamızın da inşaatına sürerken 17 firmamızın ise ÇED ve inşaat ruhsat aşamasına devam edilmektedir. Ayrıca organize sanayi bölgemiz, ikinci etabında ise toplam 2 bin 500 dönüm alana daha sahip olacaktır, organize sanayi bölgemiz bu alana sahip olduktan sonra toplamda 3 bin 600 dönüm alana sahip olarak Yozgat’ın en büyük organize sanayi bölgesi olacaktır. Böylece bölgenin en büyük cazibe merkezi haline gelecektir.
    Organize sanayi bölgemiz hem Boğazlıyan’ı bir sanayi şehri yapacak hem de ilçemizi ve ilimizi ticaret şehri yapacaktır. Aynı zamanda organize sanayi bölgemizin hemen yan tarafında bir serbest bölge kurarak organize sanayi bölgemizin daha cazip bir alan haline gelmesini sağlayacağız” dedi.

    200 milyon dolarlık ihracat hedefleniyor

    Üç yıl gibi kısa bir süre içerisinde Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgesi’nin kurularak fabrikaların işletmeye geçtiğini de söyleyen Başkan Coşar, “Organize sanayi bölgemizde yatırımların hepsi tamamlandığı zaman yaklaşık 300 milyon dolarlık bir yatırım, 400 milyon dolarlık toplam ciro, 200 milyon dolarlık ihracat hedeflenmektedir. Toplamda 10 bin 90 istihdam olacaktır. Organize sanayi bölgemiz Türkiye’de aynı zamanda en hızlı kurulmuş sanayi bölgesidir. Yani en kısa dönemde devreye alınan sanayi olarak ta kendi adını altın harflerle yazdırmıştır. Organize sanayi bölgemize stratejik yatırım yapmak isteyen Türkiye’deki tüm yatırımcılarımızı davet ediyorum. Ayrıca Fuat Oktay Organize Sanayi Bölgemiz sadece Boğazlıyan ilçemize ait bir organize sanayi bölgesi değil. Burası bölgesel bir organize sanayi bölgesi ve yerelden kalkınmanın en büyük örneği olduğunu düşünüyorum. Ayrıca burası Çandır, Sarıkaya, Çayıralan, Yenifakılı ve Şefaatli ilçesinin bir kısmının da organize sanayi bölgesi olduğunu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

    100 megavatlık trafo merkezi kurulacak

    2024 yılı içerisinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde organize sanayi bölgesine 100 megavatlık enerji indirme istasyonu inşaatına da başlayacaklarını belirten Coşar, “Aynı zamanda bunun devamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla birlikte kimyasal ve biyolojik arıtma tesisi, kreş, sağlık ocağı, itfaiye merkezi, idari bina gibi ekleri de bu sene inşallah tamamlayacağız” ifadelerine yer verdi.

  • “PKK’nın elebaşları bunlara destek istiyor”

    “PKK’nın elebaşları bunlara destek istiyor”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara- Yozgat- Sivas Yüksek Hızlı Tren ( YHT) hattının açılışında konuştu. Konuşmasının başında Sivaslı vatandaşlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Hepimiz biliyoruz Recep Tayyip Erdoğan Milletine sevdalı, Sivas’ına sevdalı Sayın Cumhurbaşkanımızın, Yiğidolara, Sivas’a en kalbi selamlarını getirdim. Biliyorum, hepiniz Cumhurbaşkanımızı bekliyordunuz. Recep Tayyip Erdoğan’ın hepinizin gönlünde ayrı bir yeri var. Cumhurbaşkanımız gece uyku bilmez, gündüz yorulmak bilmez
    Çünkü aşk ile çalışıyor, sevda ile çalışıyor. Yarın daha dinamik, daha coşkulu çalışabilmek için; bıkmadan usanmadan, yorulmadan çok sevdiği milletine hizmetkar olabilmek için bugün küçük bir ara vermesi gerekti” dedi.

    “Mayıs ayı sonuna kadar her hangi bir ücret alınmayacaktır”

    Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattını, bugün resmen hizmete açtıklarını ifade eden Oktay, “Ankara’dan trene bindik. Önce Kırıkkale istasyonunda, oradaki vatandaşlarımızla bu sevinci paylaştık. Ardından Yozgat’a geldik, oradaki kardeşlerimizle bu mutluluğu yaşadık. Şimdi de Sivas’ta sizlerle kucaklaşıyoruz. İşte şimdi, bir bayram ertesi, hızlı tren hattımızı kullanarak sizlerin huzuruna geldik. Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattının ülkemize, Sivas’ımıza ve tüm şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımızda sosyal medyadan duyurdular. Bu müjdeyi Sivas’ta, sizlerle tekrar paylaşmak isterim. Ankara – Kırıkkale – Yozgat – Sivas Hızlı Tren hattı gidiş ve dönüşünden Mayıs ayı sonuna kadar her hangi bir ücret alınmayacaktır. Cumhurbaşkanımızın hediyesi” ifadelerini kullandı.

    “Tabii biz bu CHP trenine takılıp giden kafayı ciddiye almıyoruz”

    405 kilometrelik bu hat sayesinde Sivas’tan Ankara’ya 2 saatte, İstanbul’a 6 saatte gidilebileceğini söyleyen Oktay, bu hattın Sivas’ta bitmeyeceğini, hattın buradan Erzincan’a, Erzurum’a, Kars’a kadar uzanacağını aktardı. Sivas’ın bu büyük raylı sistem devriminin tam merkezinde yer alan bir şehir olduğunu dile getiren Oktay, “Gerçi bu şehrin belediye başkanlığını ve milletvekilliğini de yapmış birileri çıkmış; Sivas’ın hızlı trene ihtiyacı olmadığını, hatta bu yatırımın şehre zarar vereceğini iddia etmişti. İşte hızlı tren hattımızı açıyoruz. Bakalım Sivas’a fayda mı sağlayacak, zarar mı verecek, hep birlikte göreceğiz. Tabii biz bu CHP trenine takılıp giden kafayı ciddiye almıyoruz. Sivas’tan çıkıp da Sivas’a ihanet edenleri sizlerin takdirine bırakıyoruz” açıklamasında bulundu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sivas’a son gelişinde, milli yük vagonlarının üretildiği şehirdeki demiryolu makinalarının fabrikasını büyüteceğinin sözünü verdiğini hatırlatan Oktay, “Şimdi bir adım daha atıyor, demiryolu araçlarının en önemli parçalarından BOJİ üretim fabrikasını da Sivas’ta hizmete açıyoruz. Milli mücadelenin sembol şehri Sivas’a hizmetlerimiz bunlardan ibaret değildir” dedi.

    “Ev hanımlarımızı, primlerinin üçte birini buradan ödemek suretiyle emekli ederek, kendi gelirlerine kavuşturacağız”

    Sivas’a Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde son 21 yılda 90 milyar lira tutarında kamu yatırımı yapıldığını ifade eden Oktay, sadece demiryollarının değil, karayollarının da kavşak noktası Sivas’ı; tarımıyla, sanayisiyle, ticaretiyle, turizmiyle, eğitimiyle, sağlığıyla, alt ve üst yapısıyla geliştirmek için çalıştıklarını söyledi. Sivas’ın kalan ilçelerini de en kısa sürede doğalgaza kavuşturacaklarını açıklayan Oktay şunları söyledi:
    “Kendi gazımızın devreye girmesiyle, bu konuda elimiz daha da rahatladı. Yerli gazımızın sevincini milletimizle paylaşmak için ilk ay, ısınma dahil konutlardaki tüm doğalgaz faturalarını ücretsiz yaptık. Hatta bununla da kalmadık, kaynağı kendi doğalgaz ve petrol gelirlerimiz olan bir Aile ve Gençlik Bankası kurma kararı aldık. Bu banka aile kurumunun güçlendirilmesi ve gençlerimizin desteklenmesiyle ilgili çalışmalarımızın finansmanını karşılayacak.
    Mesela, ev hanımlarımızı, primlerinin üçte birini buradan ödemek suretiyle emekli ederek, kendi gelirlerine kavuşturacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğe her adımlarında hibe ve kredi destekleriyle yanlarında olacağız.”

    “Yakında yeni müjdelerle bu oranı daha da artıracağız”

    Gençlerin evlenmek istediklerinde 2 yılı ödemesiz 48 ay vadeli faizsiz 150 bin lira kredi kullanabileceğini ifade eden Oktay, “Kendi işini kurmak, özellikle tarım alanında yatırım yapmak isteyen gençlerimiz, bir kısmı hibe, bir kısmı uygun şartlı kaynağı yanlarında bulacak. Tarımda 4 büyük girdiyle ilgili sıkıntıyı çözerek, üretimi ve geliri daha da artıracağız. Petrol üretimimizi şimdilik iki katına çıkartıyoruz. Yakında yeni müjdelerle bu oranı daha da artıracağız. Bu sayede mazot fiyatlarını dilediğimiz seviyede belirleme imkanına kavuşacağız. Türkiye Yüzyılının üretimin yüzyılı olacağını söylerken, işte bu gücümüze güveniyoruz” dedi.

    “Bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşları alenen bunlara destek istiyor”

    Eser ve hizmet siyasetinin devam etmesi için 14 Mayıs’ın çok önemli olduğunu kaydeden Oktay, “Ramazan Bayramı’nı geride bıraktık, Kurban Bayramı’na hazırlanıyoruz. Bunun için istismar etmedik değer, kullanmadık araç, yapmadık vaat bırakmıyorlar. Tek bir ortak noktaları var, o da bize olan düşmanlıkları Daha doğrusu düşmanlıkları bize değil de, bizim temsil ettiğimiz yerli, milli, manevi tüm değerlerimize. Gözlerini öyle bir hırs bürümüş durumda ki, terör örgütlerinden tefecilere herkese mavi boncuk dağıtıyorlar. Artık HDP üzerinden ne söz verdilerse, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşları alenen bunlara destek istiyor. Artık Amerika’daki benzinlikte, hamburgercide kime ne söz verdilerse, FETÖ ihanet çetesinin yurt dışı ve yurt içindeki tüm mensupları bunların davulunu çalıyor. Artık Londra’daki tefecilere ne söz verdilerse, küresel medya ve sosyal medya mecraları tüm algoritmalarını bunlara göre ayarlıyor. Masanın etrafındaki partilerin tabanları da, kendi değerlerini, kendi geçmişlerini, bugüne kadar savundukları her şeyi inkar eden bu tuhaf pazarlıkları şaşkınlıkla izliyor. Hele bunlardan bazıları var ki, ömürleri boyunca biriktirdiklerini, bir kalemde kumar masasına meze etmekten çekinmiyorlar” diye konuştu.
    Siyasetin herkesin kendi özgür iradesiyle yaptığı bir iş olduğuna vurgu yapan Oktay, “Ama, bazı insanların geçmişte bulundukları yerlerin hürmetine, şu anda kendilerini düşürdükleri içler acısı duruma üzülmeden edemiyoruz. Hepsine de Allah selamet versin diyoruz. Cumhur İttifakı olarak biz, ülkemizin birliği, beraberliği, milletimizin kardeşliği için “Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi” diyerek, hedeflerimize doğru ilerliyoruz” dedi.

    “Ağzından bir ‘Hayırlı olsun’ sözü dökülmeyen tek muhalefet bizde”

    “Kürt diyerek, Alevi diyerek, Sünni diyerek milletimizin arasına fitne sokmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullanan Oktay, “Bunun yerine sapkın akımları bünyelerinde toplayarak aile yapımızı yıkmaya çalışıyorlar. Bunun yerine yatırımcıları tehdit ederek, yapılan eserleri hiçe sayarak, verilen emekleri çiğneyerek ülkenin kazanımlarını değersizleştirmeye çalışıyorlar. Dünyada, kendi ülkesinin kazançları karşısında üzüntü duyan, ağzından bir ‘Hayırlı olsun’ sözü dökülmeyen tek muhalefet bizde. Sebebini anlayamadığımız bir kinle, hırsla, kibirle ülkede yapılan her şeyi yıkmaya kalkıyorlar. Hadi köprüleri, tünelleri, savunma sanayi ürünlerini yıkmaya çalışmalarını anladık da, ailemizden ne istiyorlar, çocuklarımızdan ne istiyorlar, onu bilmiyoruz. Evet, işte tüm bunlar için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

    “Hayat pahalılığının büyük bir sıkıntı olduğunu kabul ediyoruz”

    Ülkeye kazandırdıkları her eserle, her hizmetle, her yatırımla elbette gurur duyduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Ama tüm bunları söylerken, insanımızın günlük hayatındaki sıkıntıları görmezden geliyor değiliz. Hayat pahalılığının büyük bir sıkıntı olduğunu kabul ediyoruz. Sebebi ne olursa olsun, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek boynumuzun borcudur” dedi.

    “Kılıçdaroğlu ve avanesi, ülkeye eser kazandırmayı, 7’li masada hayali koltuk dağıtmakla karıştırıyor”

    “Birileri diyor ki, yol yenir mi, köprü yenir mi, Togg yenir mi, Anadolu gemisi yenir mi, İHA-SİHA yenir mi? Eğer birisi size, bunları yapmadan para vereceğini, her şeyinizi bedava hale getireceğinizi söylüyorsa, emin olun geleceğiniz büyük tehlike altındadır” diyen Oktay, “Kılıçdaroğlu ve avanesi, ülkeye eser kazandırmayı, 7’li masada hayali koltuk dağıtmakla karıştırıyor. Bunlar, millete hizmet etmeyi, 7’li masada tehditle, şantajla, ayak oyunuyla aday çıkarmakla karıştırıyor” açıklamasını yaptı.
    Tarihi Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da katıldı.

  • “Siz hiç, yedi başlı bir orkestra gördünüz mü?”

    “Siz hiç, yedi başlı bir orkestra gördünüz mü?”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Memur-Sen Ankara İl Divan Toplantısı’na katıldı. Oktay konuşmasına Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan’ı anarak ve katılımcılara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek başladı.

    “Memur-Sen Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlenmelerinden birisi”

    Memur-Sen’in kamu görevlilerine yönelik faaliyetleri ve çözüm odaklı yaklaşımı ile Türkiye’de sendikacılık tarihine geçmiş bir hareket olduğuna vurgu yapan Oktay, “1 milyonu aşan üye sayısı ve bağlı 11 sendikasıyla Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlenmelerinden birisidir. Memur-Sen’in gücü sadece üye sayısıyla sınırlı değil. Sadece ne kadar geniş bir coğrafyada faaliyet gösterdiğiyle de sınırlı değildir. Memur-Sen çalışma hayatının sorunlarıyla ilgilendiği kadar, kamuda emek mücadelesini verdiği kadar demokrasimize, milli iradeye de dört elle sarılan, sahip çıkan bir örgütlenmedir” dedi.

    “Her türlü vesayete en güçlü cevabı kamu boyutunda Memur-Sen vermiştir”

    Memur-Sen’in her dönemde demokrasi ve milli iradeden yana tavır koyduğuna değinen Oktay, bu durumun bizzat şahidi olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
    “28 Şubat’ta dik duran sizlerdiniz. Gezi provokasyonunda, 15 Temmuz hain darbe girişiminde eğilmeyen yine sizlerdiniz. Suni sendika değiştirme eylemleriyle yürütülen karalama kampanyalarına, fitneye ve her türlü vesayete yine en güçlü cevabı kamu boyutunda Memur-Sen vermiştir. 21 yılda hak ve özgürlükler noktasında nereden nereye geldiğimizin en yakın şahidi de yine sizlersiniz. Kamu sendikacılığının uzun yıllar önemsenmeyen bir alan olarak kaldığını sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz.”

    “Kamuda kılık kıyafet yasaklarını biz kaldırdık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kamuda sendikacılığın güçlenmesi için önemli reformlara imza atıldığını bildiren Oktay, “Attığımız adımlarda her zaman sizlerden gelen taleplere kulak verdik; her bir düzenlemeyi de yine sizlerle istişare içinde hazırladık. 28 Şubat’ın o karanlık günlerinde kamu personelinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan kamuda kılık kıyafet yasaklarını biz kaldırdık. Aynı şekilde, inancından ötürü ötekileştirilen, türlü mağduriyetler yaşayan kamu personelimizin imdadına da biz koştuk ve inanç özgürlüğü ve haklarıyla ilgili sağlam güvenceler getirdik.” ifadelerini kullandı.

    “Geçici personel statüsünü sözleşmeliye dönüştürdük”

    Toplu sözleşme hakkının anayasal güvenceye kavuşturulduğunu kaydeden Oktay, yapılan çalışmaları “Disiplin kurullarında sendika temsilcilerine yer vermenin yanında disiplin cezalarına yargı yolunu açtık. Geçici personel statüsünü sözleşmeliye dönüştürdük ve sendikaya üye olabilme hakkı tanıdık” sözleriyle değerlendirdi.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde 3 bin 500 engelli öğretmen atamasının gerçekleştirildiğini hatırlatan Oktay, “Ayrıca başvura yapan 4 bin 300 engelli öğretmenimizden kalan 800’ünün de en kısa sürede atanacağının müjdesini bugün Cumhurbaşkanımız verdi” diye konuştu.
    2011 ve 2013 yıllarında yaklaşık 300 bin sözleşmeli personelin kadroya geçtiğini anımsatan Oktay, bu yıl da yapılan düzenlemeyle 500 bine yakın sözleşmeli personelin kadroya geçtiğini, bundan sonra istihdam edilecek sözleşmeli personele de 3 yılın sonunda kadroya geçme hakkı tanındığını böylece sözleşmeli personelin kadro sorununun kalıcı olarak çözüldüğünü kaydetti.

    “Cumhuriyet tarihimizin en önemli maaş artışlarını gerçekleştirdik”

    Statü ve özlük haklarında devrim niteliğinde reform yapıldığını kamu personelinin refahının artırıldığını bildiren Oktay, “Memurumuzu, kamu çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz dedik, Cumhuriyet tarihimizin en önemli maaş artışlarını gerçekleştirdik. 2023 yılı başında kamu çalışanlarımıza ilave yüzde 13,5 oranında refah payı vererek çalışanlarımıza yüzde 30 oranında zam yaptık. Maaş promosyonlarının doğrudan personele ödenmesini temin ettik, bu sayede kamu görevlilerimize ciddi oranda ek gelir sağladık” dedi.

    “Ek gösterge taahhüdümüzü yerine getirdik”

    Ek gösterge düzenlemesine değinen Oktay, “Kamu çalışanlarımızın ek gösterge artışlarıyla ilgili bizden talepleri, bizim de onlara taahhüdümüz vardı. Kamu çalışanlarımızın bu talebine kayıtsız kalmadık ve taahhüdümüzü yerine getirdik. Öğretmenlerimizin, sağlık çalışanlarımızın, polis memurlarının, din görevlilerinin, müdür ve müdür yardımcılarının, avukatlar ile uzman erbaş ve uzman jandarmaların ek göstergelerini 3.600’e çıkardık. Bu sayede kamu çalışanlarımızın emekli aylık ve ikramiyelerinde kayda değer artışlar gerçekleştirdik” açıklamasını yaptı.
    Oktay sözlerine şöyle devam etti:
    “Öğretmenlerimiz için uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavını gerçekleştirdik, sınav sonucunda başarılı olan öğretmenlerin uzman ve başöğretmen kadrolarına ataması gerçekleştirildi ve maaşlarında ilave artışlar sağlandı. Memur-Sen’le iş birliği ve dayanışma halinde kamu görevlilerimizin durumlarını iyileştirmeye devam edeceğiz.”

    “14 Mayıs seçimleri kamu görevlisine parmak sallayan CHP zihniyetiyle emeği baş tacı edenler arasında bir seçimdir”

    14 Mayıs’ın bu kazanımların artarak sürmesi noktasında tarihi bir dönemeç olduğuna dikkat çeken Oktay, şunları söyledi:
    “14 Mayıs seçimleri, Türkiye ileri mi gidecek yoksa hem kamunun hem siyasetin düğümlendiği yıllara mı dönecek, bunun belirleneceği tarihtir. Kendinden olmayanı dışlayan, kamu görevlisine parmak sallayan CHP zihniyetiyle emeği baş tacı edenler arasında bir seçimdir. Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız diye söz verip belediyelerde personel kıyımı yapan bunlar değil mi? Belediye kadrolarını bölücü terör örgütünün uzantıları başta olmak üzere yandaşlarına peşkeş çeken bu yedi başlı koalisyon değil mi? Kendileriyle aynı ideolojik çizgidekiler dışında hiçbir sendikanın, hiçbir STK’nın faaliyet yürütmesine müsaade etmeyen de bunlar. Bu garabet zihniyetin belediyelerde ortaya koyduğu yaklaşım aslında ülkeyi geriye götürecek yönetim anlayışlarının bir örneği.”

    “Bürokrasiyi 7’ye katlamaktan, vesayeti 7’ye katlamaktan başka bir projeleri var mı bunların?”

    Millet İttifakı’na sert sözlerle yüklenen Oktay, “Yedi başlı koalisyon Türkiye’ye ne vaat ediyor? Bürokrasiyi 7’ye katlamaktan, vesayeti 7’ye katlamaktan başka bir projeleri var mı bunların? Sistemi değiştireceğiz diye, değişim adı altında belirsizlik vaat ediyorlar. Yeni Düzen getireceğiz dedikleri şey aslında “eski kaos” sisteminden başka bir şey değil” diye konuştu.

    “36 bakanla 36 proje bile yapamadılar”

    “Şimdilerde Türkiye’ye Yedi Başlı Koalisyon teklif eden bu zihniyet, 90’lı yıllarda 36 bakanla ülkeyi yönetmeye çalışıyordu. 36 Bakanla 36 proje bile yapamadılar” diyen Oktay, “Şimdi de yedi düğümlü kaos öneriyorlar; evet, yedi düğümlü kaos. Çözümsüz ekonomik krizler, çözümsüz siyasi krizler, çözümsüz kavgalar. Siz hiç, yedi başlı bir orkestra gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü orada uyum değil kaos olur, çok seslilik değil kakofoni olur. Bu yedili maşa’nın önerdiği de budur işte” açıklamasında bulundu.

    “Bu dil 28 Şubat’ın, Yassıada zihniyetinin dilidir”

    Muhalefetin 3K önerisinde olduğunu kaydeden Oktay, “3K öneriyorlar. Kaos, kriz, kakofoni. Başlarında da 2K var, Kemal Kılıçdaroğlu. Yani, katmerli kaos. Ne yapıyor Sayın Kılıçdaroğlu? Evinden çektiği videolarla memurları, bürokratları tehdit ediyor. Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına, meşru iktidarına uyan memurlara parmak sallıyor, onları tehdit ediyor, göreve gelmesi halinde hesap soracağını söylüyor. Bu dil, zehirli bir dildir. Bu dil kirli bir dildir. Bu dil, ne demokrasi ne de devlet adabına sığar. Bu dil anarşinin dilidir. Bu ötekileştirici dil, 28 Şubat’ın, Yassıada zihniyetinin dilidir. Bu dilin Türkiye’ye, devletimize, demokrasimize, bürokrasimize egemen olmasına göz yumulamaz” ifadelerini kullandı.
    Ayrım yapmadan ötekileştirmeden herkesin huzur ve refahı için çalışmalarını sürdüreceklerini bildiren Oktay, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özlük hakları ve çalışma şartlarında iyileştirmeler yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Türkiye yüzyılı aynı zamanda emekçinin, alın teri dökenlerin, çalışanların yüzyılı olacaktır. Tüm çalışanlarımız büyüyen Türkiye’nin artan refahından hak ettiği payı alacak. Kamuda liyakati esas alan yaklaşımımızı güçlendirerek sürdüreceğiz” dedi.
    Liyakati şeffaf bir şekilde ortaya koyan ve daha etkili uygulanmasını sağlayıcı mekanizmaları güçlendireceklerini belirten Oktay, kamuda mülakatın kaldırılacağını da hatırlattı.

    “Memurlarımızı memnun edecek çalışmaları yapacak tek güç de yine AK Parti’dir, Cumhur İttifakıdır”

    Bölgesel geçim endekslerini dikkate alınarak kamu çalışanlarının sosyo-ekonomik koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapacaklarını ifade eden Fuat Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Cumhuriyetimizin 100. yılında tüm emekçilerimizin satın alma güçlerinin korunmasına yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Kamu görevlilerimiz için toplu sözleşme hakkını 2010 yılında anayasal güvenceye kavuşturmuş, 2012 yılında ise yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiştik. O günden bugüne konfederasyon ve sendikalarımızla toplam 6 toplu sözleşme dönemi geçirerek kamu çalışanlarımızın mali ve sosyal haklarında yüzlerce iyileştirme yaptık. İnşallah Ağustos ayında da 7. Dönem Toplu Sözleşmeyi imzalayarak bu iyileştirmeleri daha da artıracağız.
    Sorunların, eksikliklerin bilincindeyiz; bunların da bertaraf edilmesi için yine birlikte çalışacağız. Biraz önce ifade ettiğim onlarca kazanımın arkasında nasıl ki AK Parti iktidarlarının imzası varsa, bu sorunları çözecek, bu talepleri karşılayacak, memurlarımızı memnun edecek çalışmaları yapacak tek güç de yine AK Parti’dir; yine Cumhur İttifakıdır.”

    “Sandık güvenliği çok önemli”

    Sandık güvenliğinin önemine vurgu yapan Oktay, “Bu seçimde sandık güvenliği çok önemli. Sandık güvenliğini sağlayacak olanlar siz kamu görevlilerisiniz. Biz devlet olarak seçimlerde sandıkların güvenliğini memurlarımıza emanet ediyoruz. Sizlerden beklentimiz milletin hakkını çiğnetmemek için bugüne kadar olduğu gibi yine milli iradeye sahip çıkmanızdır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bağlı sendika temsilcileri ve üyelerin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen program fotoğraf çekimiyle sona erdi.

  • “Harcanacak kaynak, bunların koltuklarına yetmez”

    “Harcanacak kaynak, bunların koltuklarına yetmez”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sincan’da sivil toplum kuruluşlarıyla buluştu. Burada bir konuşma yapan Oktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın STK’ların her zaman yanında olduğunu ve selamlarını, muhabbetlerini iletti. Ankaralı STK’lara, derneklere özel teşekkürlerini sunan Oktay sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Malumunuz, 6 Şubat’ta dünya tarihinde bir örneğinin daha kaydedilmediği, ‘asrın felaketi’ olarak bilinen depremler fırtınası yaşadık. 11 ilimiz maalesef ardı ardına gelen bu depremler fırtınasından büyük zarar gördü. Depremin ilk günlerinden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızla, bakan arkadaşlarımızla sahaya indik, çalışmaları koordine ettik, depremzede vatandaşlarımızın yanından bir an olsun ayrılmadık. Sahada, Türkiye’nin her yanından olduğu gibi, Ankara’daki STK’larımızın, hemşeri derneklerimizin, odalarımızın desteğini hissettik.

    Doğrusu, Ankaralı kardeşlerimin, ülkemizin zor günlerinde tek yürek, tek yumruk olduklarını gördüm. STK’larımızın birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içinde depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarmak için canhıraş çalıştıklarına şahit oldum. Sincan başta olmak üzere, Ankara’nın hemen her ilçesinde faaliyet gösteren STK’larımız, derneklerimiz, odalarımız, gönüllü kuruluşlarımız, teşkilatlarımız Belediyelerimizle, kaymakamlıklarımızla koordinasyon halinde bölge için seferber oldular. Normal şartlarda, hiçbir devlet böylesi büyük bir felaketin üstesinden kısa zamanda gelemez Ama halkımızın kadirşinaslığı, hamiyetperverliği, yardımseverliği, cömertliği sayesinde kısa zamanda büyük işler başardık. Bir kez daha gördük ki, ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteren STK’larımız, hemşeri derneklerimiz esasen bu toplumun çimentosudur. Birliğimizin, dirliğimizin, dayanışmamızın sigortasıdır. Ankara’mızın medar-ı iftiharı olan gönüllü kuruluşlarımız da gerçekten, ülkemiz ne zaman önemli bir sınamadan geçse, ne zaman kritik bir eşikten geçse, yerli ve milli bir duruş ortaya koyuyorlar. İnanıyorum ki, Ankara’mızın cazibesinin artması, ülkemizin şahlanması için adeta bir milat niteliğinde olan 14 Mayıs günü de yine yerli, milli ve onurlu bir duruş ortaya koyacaktır.“

    “Ankara, şu anda 200’e yakın ülkeye ihracat yapabilme kapasitesine sahip bir şehir”

    20 yılda milletin desteği ile çok büyük işler başardıklarını vurgulayan Oktay, “Geçtiğimiz 20 yılda milletimizin desteğiyle çok büyük işler başardık. Ülke genelinde rekorlara imza atarken, şehirlerimizi de tek tek inşa ettik Hamdolsun, bugün, geçmişle kıyas kabul etmeyecek bir Ankara var. Ankara bugün artık bir dünya başkenti Onurlu bir dış politikanın, güçlü bir ekonominin kalbi Ankara bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde küresel barışın inşasına büyük katkılar sağlayan bir başkente dönüştü. 20 yıl uluslararası platformlarda fazla dikkate alınmayan bir Ankara varken, bugün, uluslararası meselelerde ne söyleyeceği, nasıl bir tavır belirleyeceği dikkatle beklenen bir Ankara var. Şehircilik açısından baktığımızda da benzer bir gelişim kat ettiğini görürsünüz. Ankara’ya memur kenti derlerdi Tarım kenti derlerdi Ankara AK Parti iktidarında memur kenti imajından sıyrıldı, Türkiye’nin en üretken şehirlerinden biri haline geldi. Altın gibi parlayan sanayisiyle, savunma sanayimizden teknoloji altyapımıza kadar birçok şehre parmak ısırtan bir başarıya sahip. Ankara, şu anda 200’e yakın ülkeye ihracat yapabilme kapasitesine sahip bir şehir. Türkiye’nin en fazla ihracat yapan şehirleri listesinde ilk beşte yer alıyor. Şehir hastaneleri, üniversiteleri, teknoparkları, organize sanayi bölgeleri ve savunma sanayisine katkıları ile, Ankara bugün yepyeni bir kimliğe büründü. Termal sağlık turizmindeki, fuar ve kongre turizmindeki potansiyelini harekete geçirdi ve çok büyük mesafeler kat etti” diye konuştu.

    “Son 20 yılda Ankara’mıza toplam 604 milyar 559 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik”

    Dün AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı’nın açıldığını hatırlatan Oktay, “Şimdi önümüzde yeni bir dönem var: Eğitimden sağlığa, tarımdan turizme, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete her alanda ülkemize çağ atlatacak yatırımlarla yolumuza devam ediyoruz. Biz bugüne kadar birçok söz verdik ve hemen her sözümüzü yerine getirdik. Milletimizle birlikte kurduğumuz birçok hayali teker teker gerçeğe dönüştürdük. Şimdi bir hayalimiz daha var O da Türkiye Yüzyılı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, bugüne kadar yaptıklarımızın üzerine koyarak hedeflerimizi aşmak istiyoruz. Yeni bir ufuk açmak istiyoruz. Yeni bir yüzyılda, yeni bir Türkiye hedefliyoruz. Türkiye Yüzyılında, inşallah Ankara’mızın her bir köşesini en iyi hizmetlerle buluşturacağız. Son 20 yılda Ankara’mıza toplam 604 milyar 559 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Havalimanlarından köprülere, şehir hastanelerinden üniversitelere, Organize Sanayi Bölgelerimizden savunma sanayiindeki başarılara; son 20 yılda yapılan icraatları anlatmak için hep birlikte sahada mücadele vereceğiz. Bilkent Şehir Hastanesi’nden Etlik Şehir Hastanesi’ne, Millet Bahçelerimizden TOKİ konutları projelerimize hız kesmeden devam edeceğiz. Daha dün Cumhurbaşkanımız tarafından Ankara’daki metro hattında kilit nokta olan AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı’nın açılışı gerçekleştirdik. Ankara, şehircilik ve ulaşım açısından önemli bir esere, önemli bir hizmete kavuştu. Önümüzdeki dönemde de, geçtiğimiz 20 yılda olduğu gibi, yine sizlerle Türkiye Yüzyılını inşa edecek, ülkemizi asırlık eser ve hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Yedi cumhurbaşkanı yardımcılığıyla ülkeyi yöneteceklerini vaat ediyorlar”

    Konuşmasında Millet İttifakını eleştiren Oktay şu ifadelere yer verdi:
    “Bakınız, bir yanda AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın hizmet ve eser siyaseti, diğer yanda pusu siyaseti, kumar siyaseti, şantaj siyaseti Bir yanda yerli ve milli bir siyaset vaat eden Cumhur İttifakı ve AK Parti, diğer yanda bütün kazanımları yok etmek isteyen bir altılı maşa siyaseti. Bir yanda istikrar vaat eden Cumhur İttifakı siyaseti, diğer yanda Türkiye’yi 90’lı yılların istikrarsız koalisyon günlerine geri götürmek isteyen zillet ittifakı siyaseti Hatırlayın 90’lı yıllarda 3 partili koalisyonlar vardı Her gelene koltuk dağıta dağıta Türkiye’yi en son 36 bakanlıkla yönetmeye başlamışlardı. İşte şimdi de aynı değil mi? Yedi cumhurbaşkanı yardımcılığıyla ülkeyi yöneteceklerini vaat ediyorlar. Herhalde bakanlık sayısını da 40’lara 50’lere çıkarırlar Köprülere, yollara, hastanelere, okullara, barajlara gidecek kaynak, bunların koltuklarına yetmez 14 Mayıs günü oy pusulasında görünürde pek çok seçenek yer alacak Esasında ise Türkiye o gün sadece iki tercihten birini seçecek. Pusulanın bir yanında Kandil’in, Pensilvanya’nın ve Türkiye düşmanlarının yüzünü güldürecek olan bir zihniyet var; diğer yanında ise Türkiye sevdalılarının, yüreği vatan aşkı ile çarpanların tercihi var. Pusulanın bir yanında Türkiye’ye diz çöktürmeyi umanlar var, diğer yanda Türkiye’yi şahlandırmak isteyenler var. Pusulanın bir yanında iktidar olabilmek uğruna PKK’nın kurşun askeri olmaya razı olanlar var; diğer yanda ise terörün inine giren, girmeye devam edecek olan bir anlayış var.”

  • “Olayın istismarı üzüntü verici”

    “Olayın istismarı üzüntü verici”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Polisimizin delilleriyle, kamera kayıtlarıyla, şahitleriyle ortaya çıkardığı bir olayın siyasi istismar malzemesi olarak kullanılması üzüntü vericidir. Siyasetçiler, bilhassa seçim döneminde kurumlarımıza ve topluma karşı daha fazla mesuliyet duygusuyla hareket etmelidir.” dedi.

    Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Türk Polis Teşkilatının 178’inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen iftar programında emniyet mensuplarıyla bir araya geldi.

    Burada konuşan Oktay, emniyet mensuplarıyla beraber olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve muhabbetlerini iletti.
    Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 178’inci yıl dönümünü kutlayan Oktay, polislerin, tam 178 yıldır canları pahasına, ailesinden, sevdiklerinden ayrı kalma pahasına Türkiye’nin ve milletin huzuru için mücadele ettiğini söyledi.

    Oktay, emniyet camiasının tüm kademeleriyle fedakarlık, disiplin ve dikkat gerektiren ağır bir sorumluluğu yerine getirdiğine dikkati çekerek Türkiye’nin 81 vilayetinde, asayişi, güvenliği ve huzuru sağlamak için gece gündüz görev yapan toplam 340 bin emniyet mensubuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Türk milleti adına teşekkür etti.

    “Sandığın itibarının zedelenmesine asla fırsat vermedik”

    Türkiye’nin 14 Mayıs’ta bir seçime gittiğini hatırlatan Oktay, bunun Türkiye’nin en kritik seçimlerinden biri olacağını söyledi.

    Oktay, gerek uluslararası basında ardı ardına çıkan makaleler, haberler gerek en üst düzeyde yapılan açıklamaların bu gerçeği ortaya koyduğunu belirterek “Bölücü terör örgütü elebaşlarından FETÖ’cü alçaklara kadar envaiçeşit millet düşmanının da umudunu bu seçimlere bağladığını görüyoruz. Daha çok bağlarlar.” dedi.



    Türk demokrasisinin bu imtihanı başarıyla verebilmesi noktasında Polis Teşkilatına çok ciddi görevler düştüğünü ifade eden Oktay, seçim sürecine gölge düşürmeye matuf çabaların muhtemel olduğunu, geçen hafta yaşanan bazı hadiselerin ve sorumsuz açıklamaların, bu konudaki endişelerin yersiz olmadığını gösterdiğini kaydetti.

    Oktay, “Polisimizin delilleriyle, kamera kayıtlarıyla, şahitleriyle ortaya çıkardığı bir olayın siyasi istismar malzemesi olarak kullanılması üzüntü vericidir. Siyasetçiler, bilhassa seçim döneminde kurumlarımıza ve topluma karşı daha fazla mesuliyet duygusuyla hareket etmelidir. Ama nerede? Biz bugüne kadar sandığın itibarının zedelenmesine asla fırsat vermedik, bundan sonra bu tarz kötü niyetli girişimlere rıza göstermeyeceğiz.” diye konuştu.

  • Fuat Oktay Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıyı kınadı

    Fuat Oktay Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıyı kınadı

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile beraber ‘Saray Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Engelsiz’ İftar Buluşması Programı’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve muhabbetlerini iletti. ‘Toplumumuzun tüm kesimlerini tüm işlevleriyle hayatında içinde tutmak, hep birlikte omuz omuza ileriye yürümek zorundayız’ diyen Oktay, “Bir ülkenin insanları, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, engellisiyle engelsiziyle aynı bedenin uzuvları gibi ayrılmaz bir bütündür. Toplumumuzun tüm kesimlerini tüm işlevleriyle hayatın içinde tutmak, hep birlikte omuz omuza ileriye yürümek zorundayız. Bu amaçla engelli kardeşlerimizin hayatın her alanında var olabilmelerini sağlamak için çok önemli çalışmalar yürüttük. Önce, önyargıları ve bunlardan kaynaklanan yanlış kabulleri, davranışları, uygulamaları, hatta kavramları değiştirmekle işe başladık. Sosyal politikalarımızın merkezine yerleştirdiğimiz “hak temelli” yaklaşımı, engellilerimize de teşmil ettik. Yaptığımız hiçbir işi, sağladığımız hiçbir imkânı lütuf şeklinde görmedik, tam tersi hak teslimi olarak kabul ettik” diye konuştu.

    “Engellilerimize sağladığımız hizmetler kesintisiz sürecektir”

    6 Şubat’ta Türkiye’nin deprem felaketiyle karşı karşıya kaldığını ve ilk işlerden birinin bölgedeki engelli vatandaşlarla ilgilenmek olduğunun altını çizen Oktay, “Deprem haberini aldıktan sonra yaptığımız ilk işlerden biri, bölgedeki engelli vatandaşlarımızla ilgilenmek oldu. Yatılı kurumlarımızda kalan engellilerimizi, hemen diğer illere taşıyarak, güvende kalmalarını sağladık. Hastanelerde tedavi gören binin üzerinde engelli vatandaşımıza ulaşarak, sosyal yardım ve sosyal hizmet ihtiyacı olanları devletimizin şemsiyesi altına aldık. Yurtlarda, otellerde, geçici barınma alanlarında kalan depremzedelerimizi ziyaret ederek, bakıma ihtiyacı olan engelli insanlarımızı belirleyip, yatılı kurumlarımıza yerleştirdik. Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın gıda, giyim, ilaç, cihaz gibi ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem kurduk. Ağır engelli bakımı ve evde bakım yardımlarını aksatmadan ödedik. Deprem bölgesinin tamamında hizmet veren psiko-sosyal destek ekiplerimizle, bu zorlu günlerinde insanlarımıza yanlarında olduğumuzu hissettirdik. İnşallah, deprem bölgesinde hayat tamamen normale dönene kadar, gerek engellilerimize sağladığımız hizmetler, gerek diğer destek hizmetleri kesintisiz sürecektir” diye konuştu.

    “Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine saldırılar kabul edilemez”

    Mescid-i Aksa’da yaşanılanların yürekleri dağladığını hatırlatan Oktay sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “İsrail güvenlik güçlerince teravih namazının ardından Mescid-i Aksa’ya düzenlenen baskında, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yüzlerce Filistinli yaralanmış ve gözaltına alınmıştır. Aynı zamanda Kıble Mescidi’nin binası hasar görmüştür. İsrail güvenlik güçlerinin Kıble Mescidi’nde orantısız bir güçle müdahale ettiğini gördüğümüz, insan onurunu rencide eden görüntüler vicdanlarımızı bir kez daha yaralamıştır. Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine ve ibadet edenlere yapılan bu saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez. İsrail yönetiminin, Harem-i Şerif’teki tarihi statükoya ve tüm ibadet yerlerinin kutsiyetine saygı göstermesini bekliyoruz. İsrail güvenlik güçlerinin işgal altındaki Filistin topraklarında operasyonlarını artırdığı ve tüm bölgede gerilimin tırmandığı bir dönemde, aşırılık yanlısı Yahudi grupların tahriklerinin önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınması elzemdir. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mazlum Filistin halkının yanında yer almaya devam edecektir. Filistinli kardeşlerimizin ibadet özgürlüğünün ve kutsal mekanlarımızın korunması için her tür çabayı göstermeyi sürdüreceğiz.”

    “Deprem anından itibaren kuruluşlarımızdan ilk bilgileri aldık”

    Bakan Yanık ise, Türkiye’nin 6 Şubat Pazartesi günü üst üste yaşadığı 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 2 depremle sarsıldığını ifade ederek şöyle konuştu:
    “Felaketten 11 ilimizde 13,5 milyon vatandaşımız doğrudan etkilendi. Asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz bu depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve yüce milletimize sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Depremin ilk olduğu andan itibaren hızlı bir şekilde deprem bölgesindeki engelli ve yaşlı kuruluşlarımız ile iletişime geçerek ilk durum bilgisini aldık. Hemen akabinde kuruluşlarımızdan hizmet alan bin 333 engellimizi farklı illerdeki yatılı kuruluşlarımıza tedbiren ivedilikle taşıdık. Deprem bölgesinde çadırlarda, konteyner kentlerde barınan engelli ve yaşlı vatandaşlarımızdan profesyonel bakıma ihtiyacı olanların tespit edilmesi amacıyla ekiplerimiz sahada çalışmalar yaptı, yapmaya da devam ediyor. Bu kapsamda, dün itibarıyla profesyonel bakıma ihtiyacı olan 954 engelli vatandaşımızı kurumlarımıza yerleştirdik. Sadece deprem bölgesi değil deprem bölgesi dışında da KYK’ya bağlı yurtlara, misafirhanelere ve otellere yerleşen vatandaşlarımızı ziyaret ederek sosyal inceleme yapıyoruz. Sosyal inceleme neticesinde profesyonel bakım ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımızı ivedi bir şekilde yatılı kuruluşlarımıza yerleştiriyoruz. ‘Hayatın her alanında Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde 20 yıldır bu kadirşinas millete hizmet üretme yarışında olan AK Parti hükümetleri, yine milletimizin teveccühü ile 15 Mayıs sabahı bu hizmet zincirine bir halka daha ekleyecek.”
    İftar programından sonra Yerleşkede bulunan engelli bakım evlerinden birini ziyaret eden Oktay burada bulunan engelli vatandaşlarla sohbet etti.

  • Fuat Oktay Kıbrıs’ta

    Fuat Oktay Kıbrıs’ta

    Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında 2023 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imza töreni düzenlendi. Tören sonrası Oktay, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan saldırıyı esefle kınadığını ve geçmiş olsun dileklerimi ilettiklerini bildirdi. Kıbrıs Türklüğü ve Kıbrıs Türk’ünün egemenliği öz meselesi olduğunun altını çizen Oktay, “Bugün ilk olarak, yaşadığımız deprem felaketinde hepimizin yüreğine ateş düşüren, Adıyaman’da hayatını kaybeden evlatlarımızın, şampiyon meleklerimizin kabirlerini ziyaret ettik. Ardından’da vefat eden öğrencilerimizin ailelerini evlerinde ziyaret ederek bir kez daha baş sağlığı diledik. Rabbim böyle acıları bizlere tekrar yaşatmasın. Hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

    Türkiye Cumhuriyeti heyetiyle birlikte, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Bakanlarla istişarelerin tamamladığını belirten Oktay, “Gündemimizde; 2023 Yılı İktisadi-Mali İşbirliği Anlaşması, altyapı yatırımları ve ekonominin canlandırılması ile ilgili hususlar vardı. Kıbrıs sorununun çözümü ve Maraş açılımına ilişkin gelişmeleri değerlendirdik. Görüşmelerimiz Türkiye-KKTC işbirliği ve kardeşliğini çok daha ileri boyutlara taşıyacak, çok daha güçlü bir KKTC’yi oluşturacak somut çıktılara vesile olmuştur. Kıbrıs Türk halkının refahı için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürdürülebilir bir ekonomiye kavuşturmak için gereken adımları ciddiyetle ve vakit kaybetmeksizin birlikte atmaya kararlıyız. Geçtiğimiz yıl ve daha önce yapılan anlaşmalarla başlatılan; Mesarya Ovası Sulama Projesi, Lefkoşa Çevre Yolu Projesi ve Lefkoşa 500 Yataklı Yeni Devlet Hastanesi Projesi gibi somut projeleri süratle tamamlayarak, inşallah yeni projelere omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Bugün imza altına aldığımız bu anlaşma, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına olan desteğinin somut bir nişanesidir. Hükümetimiz döneminde hedeflerimizi, verdiğimiz sözlerimizi yerine getirmenin haklı gururuyla KKTC vatandaşlarımıza yatırım ve altyapı hizmeti sağlamaya devam ediyoruz. Hiçbir zaman geldiğimiz noktayı yeterli görmeyerek daha iyisini sunmak adına ara vermeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

    Bugün imzalanan anlaşma ile 9 milyar 500 milyon lira tutarındaki mali kaynağı hibe ve kredi şeklinde aktardıklarını söyleyen Oktay, “Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin konut ihtiyacını karşılamak için Gazimagusa Maraş bölgesinde 1192 konut ve sosyal donatıdan oluşan ‘Derinya Sosyal Konut Projesini’ başlatıyoruz. Bu kapsamda projenin ilk etabında 552 konut yapımı için 50 milyon lira ödenek tahsis edilmiştir. OSB Altyapı İnşaatına Katkı Projesi’ne 100 milyon lira ödenek tahsis ederek, Güvercinlik Büyük Organize Sanayi Bölgesinin yapımına başlıyoruz. Bunun yanı sıra Alayköy Organize Sanayi Bölgesinin kronikleşen atık su problemini de çözüyoruz. KKTC’nin 3. Sınıf yollarını Karayolları Projeleri ile yenileyerek bugüne kadar 114 km yolu vatandaşlarımızın hizmetine açtık. Köy Yolları Projesi ile yüzlerce kilometreyi daha hizmete sunacağız. DSİ projeleri çerçevesinde toplamda 930 milyon lira kaynak tahsis ederek, daha verimli su dağıtımı sağlamak için 207 kilometrelik depo bağlantı hattının çalışmalarına başlanmıştır. Ada Geneli Dere Islahı, Gölet Temizliği ve Sulama Sistemlerinin Yenilenmesi Projesi ile yerel su kaynaklarını güçlendiriyor, Türkiye’den gelen su ile Güzelyurt ve Orta Mesarya Sulamalarına devam ediyoruz. 500 milyon lira kaynak kullanılarak yapımına devam edilen 100 yataklı Girne Askeri Hastanesinin bu yıl içerisinde tamamlayacağız inşallah. KKTC’nin en donanımlı hastanesi, Lefkoşa 500 Yataklı Yeni Devlet Hastanesi’ni yapmak için 50 milyon liralık başlangıç ödeneği ile ilk adımı attık. KKTC Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde kullanılmak üzere Tıbbi Cihaz ve Teçhizat hibelerine desteğimizi sürdürüyoruz. Hayata geçirilecek olan ‘ASELSAN Enerji Arz Güvenliğine Yönelik Orta Gerilim SCADA ve Depolama Projesi’ ile KKTC enerji arz güvenliğinin sağlanması ve adada yaşanan enerji sorunlarının giderilmesi yönünde büyük bir adım atılmış olacak. Ayrıca ‘Aselsan Akıllı Ulaşım Sistemi Elektronik Denetim ve Akıllı Kavşak Projesi’ ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ulaşım modernizasyonu kapsamında ASELSAN sistemleri ile daha güvenli, verimli ve akıllı bir karayolu ulaşım ağı sağlanacak” ifadelerini kullandı.

    e-KKTC Programı kapsamında toplam 22 proje yürütülmekte olduğunu, 15’in tamamlandığını vurgulayan Oktay, “Sosyal Sigorta Sistemi uyumlandırmaya yönelik e-KKTC bünyesi altında e-Sigorta projesi ile ilgili kurumlarımız çalışmalara başlamıştır. KKTC’de sigortası olan, KKTC’de yaşayan ve ülkemizde tedavi olmak isteyen vatandaşlarımız ücret ödemeden tedavi olabilmesi sağlanacaktır. 2023 yılında da e-Devlet ve Veri Merkezi Projesi’ne 200 milyon lira kaynak tahsis ederek KKTC halkının dijital hizmetini büyütmeye devam edeceğiz. Bağımsızlığın sembol eserleri olacak; Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi, Millet Bahçesi, Cami ve ek tesislerinin inşaatı, altyapı ve çevre düzenlemesi için Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları Projelerine kaynaklar aktarılmıştır. Eğitim sektörüne yönelik olarak 700 öğrenci kapasiteli, 7 yıllık eğitim verecek şekilde planlanan 27 dönüm arazi üzerine kurulacak ve 85 milyon lira maliyet öngörülen Gazimağusa İlahiyat Koleji Yapım projesine kaynak ayrılmıştır. Gazimağusa ve Karpaz başta olmak üzere yeni okulların yapımı, mevcut okulların bakımı ve onarımı için Eğitim ve Öğretim Hizmetlerinin Geliştirilmesi ve Katkı Projesi’ne toplam 103 milyon lira kaynak tahsis ettik ve bu kaynağı da artırmak için görüşmelerimiz sürüyor. Ayrıca; KKTC Deprem Denetleme Komitesi tarafından yapılan incelemeler sonucunda iyileştirme ihtiyacı tespit edilen 26 okula ilişkin iyileştirme çalışmalarına destek verilecektir. Her yıl olduğu gibi bu yılda genç girişimcilerin ve yeni iş fikirlerinin desteklenmesi için KKTC Girişimcilik Projesi’ne desteğimizi sürdürüyoruz. KKTC’nin tarım, kültür ve turizm potansiyelini önemsiyor ve Proje Destekli Hibe Programlarına bu yılda devam ediyoruz. Kıbrıs Türk vatandaşlarımıza daha kaliteli bir yaşam için sunacağımız hizmetler ve çok sayıda projeyi KKTC makamları ile eşgüdüm halinde hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Yeni Ercan Havalimanı’nın Kıbrıs baharında açılmasıyla, ülkenin başat sektörlerinden turizme ve dolayısıyla sanayiden tarıma birçok sektöre yayılan olumlu ekonomik bir etki göreceğiz” diyen Oktay sözlerine şu şekilde sürdürdü:
    “Şimdiden, tüm Kıbrıs Türküne hayırlı olsun. Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemedik, bundan sonra da gayretlerimizi aynı şekilde sürdüreceğiz. Eğitimden sağlığa, barınmadan ulaşıma, sanayiden ticarete her alanda güçlü Türkiye, Güçlü KKTC hedefimize yılmadan emin adımlarla yürüyoruz. Kuzey Kıbrıslı turizmcisinden çiftçisine, esnafından gençlerimize kadar toplumun her kesiminden kardeşimize hayırlı olsun. Hükümetlerimiz dönemlerinde Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de çok önemli yatırımlara, hizmetlere imza attık. 20 yıllık tecrübenin birikimi ile yapılan bu hizmetler gelecekte de ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu ile devam edecektir. Bu 20 yıllık süreçte hem Türkiye’deki vatandaşlarımız hem de Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz bu hizmetleri yaşayarak şahit olmuşlardır. Milletimizin iradesi ile önümüzdeki dönemde de yapacağımız hizmetlerin en büyük referansı yine, milletimizdir!“

    Türkiye olarak çok büyük bir deprem felaketi yaşandığını hatırlatan Oktay, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 1 yıl gibi çok kısa bir sürede bütün yaralarımızı hızla sararak vatandaşlarımızı kalıcı konutlarına yerleştireceğiz ve iş yerlerini teslim edeceğiz. Bölgeye tanıyacağımız imtiyazlarla kısa zamanda daha güzel günlere en hızlı şekilde kavuşturacağız. Depremde vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira destek ödemesi, 10 bin lira tutarındaki Hane Başı Destek Ödemesi ve 15 bin lira tutarındaki taşınma yardımı depremzede ailelerimizin hesaplarına yatırılmaya devam etmektedir. Aynı destekleri KKTC’de depremden etkilenen kardeşlerimize de sağladık ve sağlamaya da devam edecek. Ayrıca; Türkiye’den gelen depremzede vatandaşlarımız, önümüzdeki seçimlerde oy kullanabilmek amacıyla 2 Nisan’a kadar geçici olarak ikamet değişikliği yapabilirler. Bu işlemleri gerçekleştirmek için Lefkoşa ve Gazimağusa konsolosluklarımız açık olacaktır” dedi.

    2023 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, KKTC’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yükselme zemini olacağını belirten Oktay, “Mevcut potansiyelin Türkiye’nin de destekleriyle stratejik atılımlara yönlendirilmesi sonucunda KKTC’nin geleceği çok daha berraktır. Kıbrıs Türkünün yaşam kalitesini ve mevcut imkânları yükseltecek iradeye, dirayete ve kudrete sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak Ada’da mevcut statükonun iyileştirilmesi için artık uluslararası toplumun sorumluluğu tartışmasızdır. Uygulanan haksız ambargolara karşı Kuzey Kıbrıs ekonomisinin güçlenmesi için Türkiye elini de gövdesini de taşın altına koyarak finansal katkılar sağlamış; KKTC’nin kalkınma hamlesi için teşviklerle destek vermiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, haksız kısıtlama ve ambargolara rağmen, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli mesafeler kat etmiştir. Bu uzun soluklu mücadelede, Türkiye ve KKTC, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin ekonomik açıdan daha güçlü bir seviyeye gelmesi için her zaman elbirliğiyle, dayanışma içinde çalışmıştır; çalışmaya da devam etmektedir. Adada barış ve güvenliğin sağlanması sadece turizm açısından değil tüm yatırımlar ve ekonomik kalkınma açısından önem arz etmektedir. Ada’daki mevcut statükonun devamıyla bunun sağlanamayacağı açıktır.

    Çözüm, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür. Kardeşlik bilinciyle birlikte hareket ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni süratle ekonomik olarak daha sağlam, müreffeh ve rekabet edebilir bir yapıya kavuşturabileceğimize yürekten inanıyoruz. Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumu, her zaman olduğu gibi tek yürek oldukça, bu coğrafyada bizim hakkımıza, hukukumuza göz dikecek hiçbir unsur olamaz. Kıbrıs Türkünün geleceğe güvenle bakarak, barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için Anavatan ve garantör ülke olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Aksini düşünenler her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaşamaya mahkûmdur. Türkiye, garantör ülke olarak sorumluluklarını bugüne kadar olduğu şekilde bundan sonra da yerine getirecektir. Türkiye, Kıbrıs Türkünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış, hak ve çıkarlarını korumak için her türlü çabayı göstermiştir. Bundan sonra da gerektiğinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacaktır. Kuzey Kıbrıs’ın özgürlük mücadelesinde seve seve canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin emanetine daima sahip çıkacağız. Bu uğurda can veren tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. İmzaladığımız 2023 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın hayırlı olmasını diliyor, Anlaşmanın hazırlık sürecine katkı veren ve nihai hale getirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • “Her bir kuruşu deprem bölgesine harcanmaktadır”

    “Her bir kuruşu deprem bölgesine harcanmaktadır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) basın açıklaması düzenledi. Oktay, yaptığı açıklamada, “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda afet yönetimi ve koordinasyon çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Afet bölgesini 360 derece sürekli tarıyoruz. Devlet ve millet olarak tek yürek yaralarımızı sarıyor, felaketten kurtulan vatandaşlarımızın yeniden hayata tutunması için çalışıyoruz. Sorunlar ve geliştirme alanlarını sürekli tespit ediyor ve çözüm üreterek yolumuza devam ediyoruz. Tüm bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımız, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarımız bir yaraya daha merhem olabilmek gayesiyle insanüstü bir çaba göstermiştir, hala da göstermektedir. Kahraman ordumuz, Mehmetçiğimiz, jandarmamız, güvenlik güçlerimiz ve Emniyet güçlerimiz ilk andan itibaren sahada olduğu gibi sağlık ordumuz da eğitim ordumuz da üzerlerine düşeni 11 ilimizde yapmaya devam etmektedir. Depremden etkilenen şehirlerimiz için gönlünü, canını, malını ortaya koyarak imdada koşan binlerce insanımızı gördük. Yüzyılın depremi sebebiyle vicdanları ayaklanan milletimiz, bu büyük acıyı bir nebze olsun dindirebilmek için elinden geleni yapmıştır, yapmaktadır. Depremin yıktığı hayatlar işte böyle bir kardeşlik ikliminde, iyiliğin toprağında yeniden yeşermektedir” şeklinde konuştu.

    “Halihazırda önceliğimiz; barınma, beslenme ve şehirleri yeniden ayağa kaldırma çalışmalarıdır”

    Önceliklerinin barınma, beslenme ve şehirleri yeniden ayağa kaldırmak olduğunu söyleyen Oktay, “Halihazırda önceliğimiz; barınma, beslenme ve şehirleri yeniden ayağa kaldırma çalışmalarıdır. Depremden etkilenen illerimize AFAD tarafından 22 milyar 328 milyon 330 bin 574 lira olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarımız tarafından toplam 30 milyar 795 milyon 500 bin lira ödenek gönderilmiştir. Vatandaşlarımızın geçici barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla bölgeye ilk andan itibaren başlattığımız çadır kurulumları aralıksız devam etmektedir. Depremin etkili olduğu illerimizde şu ana kadar 354 noktada çadır kent alanı oluşturulmuştur. 437 bin 613 çadır ve 240 noktada 21 bin 714 konteynerin kurulumu gerçekleştirilmiştir. Her bir konteyner ve çadır ikametgah olarak belirlenmiş ve numaralandırılmıştır. 330 geçici barınma merkezinde bulunan vatandaşlarımız yerleşim yeri adresini buralara taşıyabilecektir. Afet bölgesinde ve afet bölgesi dışında; çadır, konteyner, GSB yurtları, oteller, kamu misafirhaneleri, MEB tesisleri ve diğer tesislerde toplam 2 milyon 197 bin 300 vatandaşımıza barınma hizmeti sunulmaktadır. Bununla birlikte “Evim Yuvan Olsun” kampanyası kapsamında 15 binin üzerinde konut kaydedilerek şuana kadar toplam 6 bin 946 kişi yerleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Ödeme işlemleri devam etmektedir”

    Herkesi kapsayan bir destek çalışması düzenlediklerini vurgulayan Oktay, “Tek bir depremzede vatandaşımızı bile naçar bırakmayacak kapsayıcı desteklerimiz sürüyor. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza yönelik 10 bin lira tutarındaki Hane Başı Destek Ödemesi; 1 milyon 376 bin 947 depremzede ailemizin hesaplarına yatırılmıştır. Ayrıca 261 bin 757 ailemize de 15 bin lira tutarındaki taşınma yardımı yapılmıştır. Ödeme işlemleri devam etmektedir. Beslenme alanında; depremden etkilenen illerimizde beslenme ihtiyacını karşılamak için toplam 349 seyyar mutfak halihazırda hizmet vermektedir. Kamu kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız vasıtasıyla günde 2,5 milyon kişiye 3 öğün sıcak yemek sağlanmaktadır. Psikologlarımız ve çocuk gelişimcilerimiz afetin etkisine karşı özellikle çocuklarımızla yakından ilgilenmektedir. Bölgede bulunan 4 mobil sosyal hizmet merkezi vasıtasıyla 1 milyon 39 bin 798 vatandaşımız ve deprem bölgesi dışında 490 bin 607 vatandaşımız olmak üzere toplam 1 milyon 530 bin 405 kişiye psiko-sosyal destek verilmiştir. Geçici barınma merkezlerinde eğitimin TRT EBA ile devam edebilmesi için 13 bin 60 adet televizyon kurulmuştur” diye konuştu.

    “34 OSB’de 332 orta ve ağır hasarlı tesis bulunmaktadır”

    Üretim ve çalışma hayatı alanında çalışmaları aktaran Oktay, “Bölgede iş yerleri hasarsız ya da az hasarlı olarak değerlendirilen esnaflarımız kepenk açarak hizmet vermeye başlamış durumda. Deprem bölgesinde üretimi yeniden canlandırmak için sanayideki tahribatı tespite yönelik çalışmalar devam etmektedir. Deprem bölgesinde bulunan 34 OSB’de 332 orta ve ağır hasarlı tesis bulunmaktadır. OSB’lerimiz üretimlerine devam etmektedir. Afetle mücadele kapsamında depremzedelerimize de hizmet vermektedir. Bölgede bulunan OSB’lerimizin tekrar tam kapasite faal duruma gelmesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız eliyle bir dizi eylem planını devreye alıyoruz. Yıkılan veya hasarlı durumdaki sanayi sitelerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile beraber AFAD’ın da desteği ile süratle yeniden inşa ediyoruz. Gereken hallerde OSB’nin içerisine işçi kardeşlerimiz ve aileleri için konteyner kentler kuruyor, böylece sanayimizin devamlılığını sağlıyoruz. OSB ve Sanayi Sitelerinin hasar gören altyapıları onarılarak bu sanayi bölgelerinin borçları 1 yıl süreyle erteleniyor. Sanayi sitelerinde üst yapılara sağladığımız destek oranını da yüzde yüze çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Üretimi yeniden canlandırmak için illerimizde planladığımız işyerlerini en kısa sürede tamamlayacağız”

    Üretimi yeniden canlandırmak için yapılan planları açıklayan Oktay, “Depremden etkilenen illerimizde üretimi yeniden canlandırmak için illerimizde planladığımız işyerlerini en kısa sürede tamamlayacağız. Şuanda; Kahramanmaraş’ta bin 450 iş yeri, Malatya’da 3 bin 595, Osmaniye’de 155, Adıyaman’da 585, Gaziantep’de 300 ve Hatay’da 2 bin 740 olmak üzere toplam 8 bin 825 işyeri planlanmaktadır. Sosyal devlet olma bilinciyle bu zor zamanda da emeğin yanında duruyoruz. ‘İŞKUR Toplum Yararına Program’ kapsamında 1.5 milyar lira tahsis ederek 20 binin üzerinde istihdam sağladık. Deprem bölgesinde milletimizin işini aşını korumak amacıyla OHAL süresince işten çıkarma yasağı uyguluyoruz. Bölgedeki işçilerimizin çalışamadıkları süre için Kısa Çalışma Ödeneği ile ücret desteği sağlıyoruz” ifadelerini yer verdi.

    “Toplam 3,4 milyar liralık destek geçtiğimiz haftalarda çiftçilerimizin hesabına yatırılmıştır”

    Bölgede tarım ve hayvancılığın sekteye uğramasını istemediklerini ifade eden Oktay, “Bölgede tarım ve hayvancılığın sekteye uğramamasına azami önem veriyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından depremzede yetiştiricilerimiz için 1 milyar 364 milyon lira yem desteği başta olmak üzere toplam 1 milyar 438 milyon lira destekleme ödemesi çiftçilerimizin hesaplarına aktarılmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığımız koordinasyonunda deprem afetinden etkilenen bölgelerde yetiştiricilerimiz için şimdiye kadar 16 bin ton hayvan yemi ve 7 bini aşkın hayvan çadırı temin edilmiştir. Yine, deprem bölgesindeki çiftçilerimizin de Hazine faiz destekli kredileri 1 yıl süreyle vade farkı almaksızın ertelenmiştir. Deprem bölgesindeki çiftçilerimizin mazot ve gübre destekleri önceki uygulamalardan farklı olarak ayni yerine nakdi olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda toplam 3,4 milyar liralık destek geçtiğimiz haftalarda çiftçilerimizin hesabına yatırılmıştır. Şehirlerimizin tamamını konutuyla, iş yeriyle, sanayisiyle, tarımıyla, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldıracağız” diye konuştu.

    “Afetzedelere sunulan destekler ve hizmetler aynı şekilde Kuzey Kıbrıs’ta bulunan depremzedelere de sağlanmaktadır ve sağlanacaktır”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde (KKTC) bulunan afetzedelerinde durumunun değerlendirildiğini söyleyen Oktay, “Koordinasyon toplantımızda KKTC’de bulunan afetzedelerin durumunu da değerlendirdik. Türkiye’de bulunan afetzedelere sunulan destekler ve hizmetler aynı şekilde Kuzey Kıbrıs’ta bulunan depremzedelere de sağlanmaktadır ve sağlanacaktır. Türkiye Tek Yürek kampanyasında taahhüt edilen 115 milyar 146 milyon 528 bin liranın, 74 milyar 118 milyon 164 bin lirası yatırılmıştır. Toplanılan yardımın her bir kuruşu deprem bölgesinin inşa ve ihyasına harcanmaktadır. Taahhüt edilip henüz AFAD hesaplarına aktarılmayan kısmın da önümüzdeki günlerde söz verenler tarafından iletileceğine inanıyorum. Buradan da bir kez daha hatırlatmış olalım. Bu çetin imtihanı kalbinde merhamet adlı bir çınar olan milletimizle; fedakarlık ve yardımlaşma ile aşacağız. Böyle bir dayanışma ortamında bile yalanlara yağma iştahıyla sarılanlar, yüce gönüllü engin çoğunluğa zehirlerini bulaştıramayacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Enkazların ise yüzde 20’sini kaldırmış durumdayız”

    Hasar tespit çalışmaları hakkında bilgi veren Oktay, “Hasar tespitler çerçevesinde 1 milyon 805 bin 842 bina incelenmiştir. Bu, 5 milyon 242 bin 140 bağımsız bölüme tekabül ediyor. Konut olarak baktığınızda 653 bin konut acil, ağır, yıkık veya orta hasarlı olarak tespit edilmiştir. Enkazların ise yüzde 20’sini kaldırmış durumdayız. Bir yandan enkazları kaldırırken, bir yandan da daha güzeliyle, daha sağlamıyla yeni yaşam alanları yapmanın gayreti içindeyiz. Bu kapsamda deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zemini her türlü ayrıntılarıyla birlikte mikro-bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt raporlarıyla, zemin etüt raporlarıyla hocalarımızla, jeologlarımızla inceledik; bazı bölgelerde incelemeler devam ediyor. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli kapsamında İstanbul ve Gaziantep’te düzenlenen toplantılarla jeofizik, jeoloji ve sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarıyla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. En doğru, en sağlam zemine ve o zemine göre yapılaşmayı seçerek, yöresel mimariye uygun, zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızın inşa süreci başladı” şeklinde konuştu.

    “TOKİ eliyle ilk etapta 35 bin konutun inşasına başlamış durumdayız”

    TOKİ eliyle 35 bin konutun inşasına başlandığını söyleyen Oktay, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız TOKİ eliyle ilk etapta 35 bin konutun inşasına başlamış durumdayız. Hasar tespit çalışmalarıyla birlikte rakamlar sürekli güncellenmekle birlikte önümüzdeki 3 ay içinde bu rakam 75 bin köy eviyle birlikte 319 bine ulaşacak. Yerinde ihya edilecek yerleşim yerlerinde bilimsellik, hızlılık ve yapıların güçlülüğü ilkelerinden asla taviz vermeyeceğiz. Daha önceki afetlerde Elazığ’da, Malatya’da, Kastamonu’da, Rize’de, Bartın’da, Antalya’da ve Muğla’daki afetlerde ne yaptıysak bu büyük felakette de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutmaya devam edeceğiz. Kısa bir zaman sonra bu iklimin değiştiğini inşallah hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Zemin sağlamlaştırma çalışmaları yapıldı, basına yansıyan bazı bilgiler söz konusu değildir”

    Adıyaman’da yaşanan yağışlar sonrasında çadır kentte su basması iddiaları üzerine Oktay, “Gerekli tedbirler alındı. Zemin sağlamlaştırma çalışmaları yapıldı. Basına yansıyan bazı bilgiler söz konusu değildir. Bu vesile ile şunu hatırlatmak isterim, önümüzdeki günlerde yağışlı hava bekliyoruz ve dikkatli olmakta fayda var. Biz tüm birimlerimizi uyardık” diye konuştu.

    “Mezarlıklar şov yeri değildir eğer şov yapacaklarsa başka bir yer arasınlar”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay ziyareti sırasında bayrakların kaldırılması iddialarına ise Oktay, “Biz deprem bölgesinde gece gündüz çalışıyoruz. Mezarlıklar şov yeri değildir eğer şov yapacaklarsa başka bir yer arasınlar. Bu olayın aslı ile alakalı İçişleri Bakanımız açıklamalar yaptı. Olay bir büyükşehir belediyesinin ismini de vereyim Hatay Büyükşehir Belediyesinin mezarlıklara kendi bayrak ve flamasını açması ile ilgilidir. Mezarlıklar şov yeri mi? Belediyelerin flamalarının kaldırılması olayını Türk bayraklarını kaldırmak olarak yansıtmak kadar yalan ve böyle bir zafiyete düşecek kadar olmalarını bölgedeki vatandaşlarımıza havale ediyoruz” şeklinde cevap verdi.

    “Bir sivil toplum örgütü ya da parti aşevi kurdu diye planlanan çalışmaların durması söz konusu olamaz”

    “Saadet Partisinin Malatya’da aşevi kapatıldı” iddiaları hakkında ise Oktay, “Bu tür haberler bizi üzüyor. Biz başta da ifade ettik 360 derece tarıyoruz. Aşevi olayı geçici iş yerleri ile alakalı. Esnafın iş yerlerini tekrar açmasını istiyoruz. Valinin açıklaması da bu yönde. Geçici iş yerlerinin kurulacağı alanda aşevi kurulmuş. Bir sivil toplum örgütü ya da parti aşevi kurdu diye planlanan çalışmaların durması söz konusu olamaz. Bu a partisi veya b partisi olsa da bizim için fark etmez. Önümüz Ramazan ve bu yüzden aşevleri de dahil çalışmalarımız devam ediyor. Ramazanı daha huzurlu bir ortamda geçirmeye çalışıyoruz. Türkiye bir seçim sürecine girmiştir ama bu bizim afet bölgesinde ki çalışmalarımızı asla engelleyemeyecektir” ifadelerini kullandı.

  • “Enkaz sayısı 200’ün altına inmiş durumda”

    “Enkaz sayısı 200’ün altına inmiş durumda”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay yaptığı açıklamada, “Çalışmalarımız devam ediyor. 35 bin 250 arama kurtarma personeli tüm gücüyle çalışıyor. İş makinelerimiz sahada. Bazen yanlış bilgilendirmeler olduğunu görüyoruz veya bilinçli olarak dezenformasyon amaçlı sahada arama kurtartma çalışmaları artık yapılmıyor, iş makineleri geri çekiliyor haberleri görüyoruz. Böyle bir şey mümkün değildir. Her türlü imkanı sahada kullanmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Arama kurtarma çalışmaları devam eden enkaz sayısı 200’ün altına inmiş durumda”

    Arama kurtarma çalışmalarındaki son durumu aktaran Oktay, “Arama kurtarma çalışmaları devam eden enkaz sayısı 200’ün altına inmiş durumda. Hatay en fazla olanı Kahramanmaraş ikinci sırada. Diyarbakır’da tek bir binamız kaldı sona yaklaşılmak üzere. Adıyaman’da 4, Gaziantep’te bir binamız kaldı. 264 bin 389 personel bölgede toplam personel sayımız. Her bir birimimiz şu anda sahada. 12 binin üzerinde iş makinesi sahada çalışıyor. 374 bin 313 vatandaş tahliye merkezlerinden tahliye edildi” şeklinde konuştu.

    “Refakatsiz çocuklara devletin kayıtsız kaldığı haberleri kesinlikle gerçek değildir”

    Refakatsiz çocuklar ile ilgili çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Oktay, “Refakatsiz çocuklarla ilgi dezenformasyonları görüyoruz. Refakatsiz çocuklarla ilgisi olmayan birkaç kişinin bir araya gelip gösterilerle refakatsiz çocuklara devletin kayıtsız kaldığı haberleri kesinlikle gerçek değildir. Çocuklar bizim başımızın tacıdır. Her bir çocuğun takipçisiyiz. Bin 589 refakatsiz çocuk sayımız var. 953’ü ailelerine teslim edilmiştir. 556 çocuğumuza hastanede bakıyoruz. Sevgi evlerinde 80 çocuğumuz var. bin 342 çocuğumuzun kimliklerini belirlemiş durumdayız. 247 çocuğumuzun kimliklerini belirlemeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bize talimatı koruyucu aile çalışmalarında aceleci olmamamız yönünde. Vatandaşlarımıza bu konuda göstermiş oldukları hassasiyet nedeniyle teşekkür ediyoruz. Normal prosedürler gereği çok sıkı bir denetim uyguluyoruz” diye konuştu.

    Hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Oktay, “Hayatı normalleştirmeye dönük çalışmalarız devam ediyor. 11 ilde hasar tespit çalışmalarımız devam ediyor. 597 bin 594 binanın 2 milyon 576 bin 917 daire bulunmaktadır. Bunlardan 75 bin 717 bina ya yıkılmış ya da ağır hasarlı hemen binalardır. Bunun daire karşılığı ise 306 bin 568. 1 milyon 900 bin civarında az hasarlı yada hasarsız binalarımız mevcut. Geçici barınma kısmına ağırlık veriyoruz. Kendiliğinden şehir dışına çıkanların olduğunu biliyoruz.“ ifadelerini kullandı.

    “10 bin TL nakdi yardım hasarsız olan binaları kapsamıyor”

    Verilecek yardım hakkında bilgi veren Oktay, “Ayni bağış çalışmalarımız devam ediyor. Orada bir sorun görmüyoruz. Sorun olan varsa da AFAD aracılığı ile veya mülki idareler aracılığı ile doğrudan ulaşabilirlerse müdahil oluruz. Zarar veya hasar gören afetzedelere 10 bin TL hane başı ödememiz vardı. Biraz daha detaylandırayım. Bu 10 bin TL hane başı destek, afette yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı veya az hasarlı tespit edilen konutlara yöneliktir. Yani hasarsız olanlar değil” ifadelerine yer verdi.