Etiket: fuat oktay

  • “76 evladımız ailesine kavuştu”

    “76 evladımız ailesine kavuştu”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD), Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilde hissedilen depremlerle ilgili son gelişmeleri açıkladı. 230 bini aşkın hasarlı binanın tespit edildiğini ve tespit çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini kaydeden Oktay, “Artçı sarsıntılar devam ediyor. Belli bir süre de devam edecek. Hasar tespiti ile ilgili çalışmalarımız çok yoğun şekilde devam ediyor. Şu anda da 6 bini aşkın uzman hasar tespit uzmanımız çalışmalarına devam ediyor. Toplam 230 bin binanın, hasar tespit ekiplerince incelendiğini, 966 bin 544 bağımsız birimin tamamı çalışılmış durumda. Hasarsız olan binalarda, ev sahibi vatandaşlarımızın yerleşebilmeleriyle ilgiliyse 108 bin bina, 550 bin dairenin hasarsız olduğu tespit edildi. 58 bin bina, 438 bin bağımsız birimde de az hasar tespit edilmiştir. Enkazlar kaldırılmadan önce savcılıklarca delillerin toplanması son derece kritik. Bununla ilgili de tüm tedbirler alınmıştır.” diye konuştu.

    “Hatay Havalimanı’nın bakım onarım çalışmaları tamamlandı”

    Hatay Havalimanı’nın tekrar kullanıma açıldığını belirten Oktay, “Toplamda 12 bin 322 iş makinamızı da çok aktif olarak kullanıyoruz. 24 gemi, 70 uçak ve 112 helikopterle sahadaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yerli İnsansız Hava Aracı (İHA) ve dronlarımızı da aktif olarak kullanıyoruz. Hatay Havalimanı’nın bakım onarım çalışmaları da tamamlanmış durumdadır. Uçaklarımız havalimanına inmek üzere havadalar. Her türlü operasyon için kullanmaya başladık” ifadelerini kullandı.

    “Yaklaşık 5 bin adetlik konteyner kentin kurulma çalışmaları başladı”

    Oktay, yurttaki tüm stokların bölgelere aktarıldığını ifade ederek, “Barınma çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2.6 milyona yakın battaniye bölgeye göndermiş durumdayız. Tüm bölgeyi desteklemeye çalışıyoruz. Türkiye’de var olan stoklar tamamen sahaya yönlendirildi. Yurt dışından gelen yardımlar ve sınır dışından satın alım süreçleri de tüm hızıyla devam edecek. Çadır ve konteyner kentlerin kurulum işleri de devam ediyor. Yaklaşık 5 bin adetlik konteyner kentin kurulma çalışmaları başladı. Toplam barınan afetzede vatandaşımız bir milyon 200 bin kişiyi bulmuştur. 400 bine yakın da kayıtlı tahliyemiz var” dedi.

    “Sahipsiz 574 evladımızdan 76’sı ailelerine teslim edilmiş durumda”

    Kimsesiz depremzede çocukların ailelerinin bulunmasına yönelik çalışmalar hakkında da bilgi veren Oktay, şöyle konuştu:
    “Bugün itibarıyla 10 bin 600 ton odun ve 2 bin 100 ton kömür sahaya sevk edilmiş durumda. Bölgede haberleşmenin konusunda sıkıntı çeken bazı bölgelerimiz oldu. Operatörlerle görüşerek depremin olduğu andan itibaren tüm görüşmeleri ücretsiz olarak sağlayacaklar. 233 bin isimsiz kahraman hem merkezde hem sahada çalışıyor. Güvenlik tedbirleri artmış durumda. Refakatiz çocuklar konusunda son derece hassasız. Annesi ve babasını kaybeden çocuklarımızı sahipsiz bırakmak istemiyoruz. 574 evladımızdan 76’sı ailelerine teslim edilmiş durumda. 380 çocuğumuzun hastanede tedavisi devam ediyor. Sevgi evlerine yerleştirdiğimiz çocuk sayısı 118’dir. 503 çocuğumuzun kimlikleri belirlenmiş durumda geriye kalan 71’nin kimliklerini belirlemeye çalışıyoruz. İnşallah bir an evvel kimliklerini tespit edip aileleriyle buluştururuz.”
    Toplantıda, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ve AFAD Başkanı Yunus Sezer yer aldı.

  • “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı”

    “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara Bilim Üniversitesinin düzenlendiği “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı” açılış törenine katıldı. Törene Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Erol Özvar ile Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Tören, piyano resitali ve tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerine Ankara’nın en büyük teknoloji fuarı; 5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın hayırlı olmasını dileyerek başladı. Teknolojik dönüşümün vatandaşların, iş insanların ve karar alıcıların proaktif bir şekilde uyum sağlamaları gereken dinamik bir süreç olduğunu ifade eden Oktay, “Ülkelerin gelişmişlik seviyeleri kişi başına kullanılan bilgi miktarından akıllı cihaz kullanım oranlarına, genişbant altyapılarının yaygınlık durumundan e-Devlet kullanıcı sayılarına kadar teknoloji odaklı parametrelerle ölçülmektedir.

    Özel sektör açısından ise rekabetçilik, dijitalleşmeyle sağlanan azalan maliyetler, hızlanan network imkânları, yeni müşteri ve pazarlara daha kolay erişim gibi avantajlarla mümkündür. Pricewaterhouse Coopers’ın araştırmasına göre bulut bilişim gibi çığır açan teknolojilerin 2030’da küresel ekonomiye yaklaşık 16 trilyon dolar katkı yapması öngörülüyor. Dağıtılmış Bulut teknolojisi, dijital ikiz, manyetik levitasyon teknolojileri, Web 3, wi-fi 6, yeşil hidrojen, sentetik biyoloji ve dijital tarım gibi uygulamalar hepimizin gündemindedir. Ayrıca nesnelerin internetinden (IOT) davranışların internetine (IOB) geçiş, makine öğrenmesine insan faktörünün eklenmesi, mikrodalga fonetikler ve kuantum sensörlerin gündelik hayatın bir parçası olması bekleniyor” diye konuştu.

    “Her yıl teknolojide tam bağımsız Türkiye ahdimizi yeniliyoruz”

    Teknolojiyle dönüşen dünyada verimliliği artırmak ancak geleceğin de ötesini görebilen politikalarla, yenilikçi ve kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla sağlanabileceğini belirten Oktay, “Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız liderliğinde ‘yüksek katma değerli yapısal dönüşüm’ ve ‘sürdürülebilir ekonomik büyüme’ hedefimizi ‘Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi’ vizyonuyla hayata geçiriyoruz. Vizyonumuzun alt eksenleri ise; sanayide verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınmadan oluşuyor. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi alanları ‘geliştirilmesi öncelikli kritik teknoloji alanları olarak belirledik, bu alandaki girişim ve icatları öncelikli olarak destekliyoruz. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda her yıl bu üç eksende ülkemizin geldiği noktanın somut nişanelerine bir kez daha şahitlik ediyoruz. Bir tarafta yerli milli savunma sanayi projelerimiz ve Ar-Ge’de öncü üniversitelerimizin çalışmaları, bir tarafta gurur vesilesi bilişim sektörümüz ve geleceğe umutla baktığımız enerji projelerimiz var. Yine tasarımıyla, üretimiyle çevik dönüşüme öncülük eden girişimler, babayiğit iş dünyamız buradalar. Fuarın teması ‘gelecek için teknoloji’ mottosunun canlı sembolleri; startup sahibi gençlerimiz fuarda yerlerini almış durumda. Tıpkı TEKNOFEST’de olduğu gibi hayallerle tasarım ve inovasyonu buluşturan bu etkinlikte her yıl teknolojide tam bağımsız Türkiye ahdimizi yeniliyoruz. Bunun için de ‘aferin’ bekleyen Türkiye yok” şeklinde konuştu.

    “Yerli otomobilimiz TOGG, 2023 Mart ayında yollarda olacak”

    Türkiye Yüzyılı’na ilerlerken teknoloji odaklı projelerin birer birer hayata geçirerek altyapının güçlendirdiğinin altını çizen Oktay, “Elektrikli araç piyasasında küresel marka olma hedefiyle hayata geçirilen ve nesnelerin interneti altyapısına sahip olan yerli otomobilimiz TOGG, 2023 Mart ayında yollarda olacak. Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat-6A’nın üretim ve entegrasyon faaliyetlerini tamamladık. 2023 yılında yörüngesine de fırlatacağız. İlk milli gözlem uydusu İmece’nin uçuş modelinin testlerine başladık. Bu uydumuz da 2023’te yörüngesinde olacak. Başta KOBİ’ler olmak üzere imalat sanayi işletmelerinin verimlilik artışlarına önemli katkılar sunan Model Fabrikaları 2023 yılı sonuna kadar Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Samsun, Trabzon ve Malatya illerinde de kuracağız.

    Yeni nesil süper bilgisayarımız TRUBA’nın yer alacağı yeni veri merkezimizi 2023 yılında Ankara’da açıyoruz. Böylece ülkemizde yapay zekâ alanında yapılacak çalışmalarda kapasitemiz tam 5 kat artacak. Savunma sanayi altyapımız sağlık teknolojilerini, lojistik altyapımız e-ticareti, otomotiv sektörün bilişim ve otonom sektörleri ve temiz enerji altyapılarını besledikçe katma değeri yüksek üretim kapasitemiz daha da artacak. 2023 yılında teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2023 yılında elektrikli araçlar için kamuya açık hızlı şarj istasyonu sayısını 2 bin 500’e, soket sayısını da 5 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

    Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapımızla devletin elinde bulunan toprak ve harita bilgisini tapu ve kadastro, verimli tarım uygulamaları, gayrimenkul işlemleri ve yerli navigasyon geliştirme çalışmaları için kullanıma açmış durumdayız; sistemi en etkin hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dijital devlet çalışmaları sayesinde kamunun elinde bulunan büyük veriyi karar destek mekanizmalarında kullanmak için adımlar atıyoruz. 2030 yılında dijital ekonominin 30 milyon hacme ulaşmasını bekliyoruz. Şimdi elde ettiğimiz verinin hamallığını yapma zamanı değil, verileri işleme zamanıdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına işte böyle bir know-how, azim ve dahasını yapacak olmanın heyecanıyla giriyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı dijitalleşmeyle, milli teknolojiyle ve inovasyonla yükselteceğiz. Verimlilik artışıyla güçlendirilmiş bir ekonomik model ile 2053 ve 2071’e daha güçlü bir Türkiye taşıyacağız” diye konuştu.

    “Türkiye Yüzyılı teknolojide öncü ve tam bağımsız Türkiye’nin yüzyılı olacaktır”

    Siyasi geçmişe bakıldığında Türkiye’de teknolojiye dair ne varsa çoğunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti iktidarları döneminde hayata geçirildiğini vurgulayan Oktay, “Ülkemize kazandırdığımız eserlerde de öncü teknolojileri kullanmaya her zaman özen gösterdik. Bizim yüzümüz daima geleceğe, ilerlemeye, dönüşüme dönüktür. Bu sayede bugün siber vatanda egemenliği, milli uzay programımızı, yeşil büyümeyi hayata geçirebiliyoruz. Muhalefetteki kafaya kalsaydı, bugün ne çığır açan teknolojiler arasında gösterilen yerli-milli ürünlerimiz ne de dünyaya uyum sağlayabilen bir üretim yapımız olurdu. Görünen o ki Türkiye’nin tarım teknolojisi, yenilenebilir enerji altyapısı yatırımlarıyla birlikte nükleer enerji yatırımları, savunma sanayisi 6 artı 1’lik masa için tehdit oluşturuyor.

    Yunanistan KIZILELMA’dan ne kadar çekiniyorsa bunlar da o kadar çekiniyor. Dışarıdaki Türkiye düşmanları, ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını ne kadar istemiyorsa, 6’lı masa da o kadar istemiyor. Masalarının gizli ortağı; FETÖ’sü PKK’sı ve bunların efendileri Türkiye’nin tam bağımsız olmasını ne kadar istemiyorsa 6’lı masa da o kadar istemiyor. Türkiye’nin bu kadar yaptıklarını tırnak içerisinde söylüyorum ‘andu’ yapacağız. Biraz zor yaparsınız. Biz ne bunların gerici zihniyetine bakarız ne de ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlara müsaade ederiz. İthal danışmanlara da kiralık akıl hocalarına da ihtiyacımız yok.

    Türkiye artık yüksek teknolojili ürünlerin pazarı değil tasarımcısı, üreticisidir. İşte üretken gençlerimiz, parlak mühendislerimiz, değer katan girişimcilerimiz burada. Şimdi sizleri, kendinizi ve ülkemize teknolojide asırlık ilerlemeleri kazandıran herkesi hep birlikte alkışlayalım. Biz başkasından alkış beklemeyiz. En çok da Milli Teknoloji Hamlesi şiarıyla 81 ilimizi birer teknoloji üssüne çeviren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, inovatif Türkiye’nin liderini alkışlıyoruz. Bize dışarıdan değil, içeriden alkışın gereği vardır. İşte gördüğümüz bu şevk ve heyecanla Türkiye Yüzyılı teknolojide öncü ve tam bağımsız Türkiye’nin yüzyılı olacaktır” açıklamasında bulundu.
    Törende, Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan plaket aldı.

  • 2023 hac ön kayıtları başlıyor

    2023 hac ön kayıtları başlıyor

    Erzincan Müftülüğünden yapılan bilgilendirmede, 2023 yılında hac için ilk defa kayıt yaptıracak veya kayıtlarını güncelleyeceklerin işlemlerini 5-26 Ocak tarihleri arasında e-Devlet üzerinden yapabilecekleri bildirildi.
    Bilgilendirmede konuya ilişkin şu açıklama yapıldı:
    “Vatandaşlarımız devlet veya katılım bankalarından birinden internet bankacılığı yoluyla veya şahsen giderek; bir defaya mahsus 250 lira yatıracak.

    Hac ön kayıtları 05 – 26 Ocak tarihleri arasında aşağıdaki e- Devlet linki üzerinden yapılacak.
    https://www.turkiye.gov.tr/diyanet-isleri-hac-islemleri
    Önceki yıllarda kaydı bulunan vatandaşlarımızın kayıtları 5 Ocak günü otomatik yenilenecek.
    Aynı yıl kayıt olan Hacı adayları kayıt birleştirmelerini e- Devlet üzerinden yapabilecek.

    Farklı yıllarda kaydolan Hacı adaylarının kayıt birleştirmeleri İl ve İlçe Müftülükler yoluyla yapılacak.
    65 yaş üstündeki Hacı adaylarının; Hacca gidip gidemeyeceği, Covid-19 aşısı vurulma şartı olup olmayacağı, ülkemize verilecek kontenjan ve kura çekimi tarihi gibi konular; 9 Ocakta Arabistan’daki görüşme sonrası belli olacak.
    Detaylı bilgi için Başkanlığımız Hac ve Umre Genel Müdürlüğü hac.gov.tr adresinden ve 0850 260 1313 çağrı merkezimizden bilgi alınabilecektir.”

     

     

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “9 Ocak’ta Cidde’de düzenlenecek Hac Konferansı’nda, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hac talepleri dahil, milletimizin kutsal topraklara teveccühünün kontenjanlara yansıması için gerekli irade ortaya konacaktır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda düzenlenen “Dünden Bugüne Hac Yolculuğu’ Belgeseli Tanıtım Gecesi”ne katıldı. Burada yaptığı konuşmaya katılımcılara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ve belgesel vesilesiyle de tebriklerini ileterek başlayan Oktay, haccın sayısız hikmetleri ve güzellikleri içerisinde barındıran özel bir yolculuk olduğunu belirtti.
    Oktay, Türk milletinin hac ibadetine ve mukaddes beldelere büyük teveccüh gösterdiğini ifade ederek, “Milletimizin başta Mekke, Medine ve Kudüs olmak üzere kutsal coğrafyalara beslediği muhabbet, hac, umre ve ziyaretlere gösterdiği rağbette net şekilde görülmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız milletimizin bu ilgisine sistemli hac ve umre hizmetleriyle karşılık vermektedir. Hacı adaylarının meşakkatli yolculuğunu kolaylaştırma ve ibadetlerini en güzel şekilde eda etmelerini sağlama geçmişten günümüze önemli bir sorumluluktur” diye konuştu.

    “Dünyada başka bir örneği bulunmuyor”

    Diyanet İşleri Başkanlığının Mekke’de 110 yatak kapasiteli Diyanet Sağlık Merkezi ve sağlık ocaklarıyla, Arafat, Müzdelife ve Mina’da kurulan sahra sağlık merkezleriyle her adımda hacıların yanında olduğuna vurgu yapan Oktay, şunları söyledi:
    “Bununla birlikte hac ve umreyle ilgili tüm iş ve işlemleri vatandaşlarımıza e-Devlet üzerinden sunmaktayız. Hac ön kayıt, kura sonuç, kesin kayıt işlemleri ile eğitim, aşı, pasaport, otel bilgileri ve kafile görevlilerine kadar her bir detayı aşama aşama dijital ortamda sunan altyapımızın dünyada başka bir örneği bulunmuyor. Hac ve Umre Rehberi Mobil Uygulaması ile de hac ibadetinin ilk anından son anına kadar başkanlığın Türk hacılara desteği sürmektedir.”
    Lansmanı gerçekleştirilen “Dünden Bugüne Hac Yolculuğu Belgeseli”ni, Türkiye’nin hac hatıralarını geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe aktaracak önemli bir eser olarak gördüğünü dile getiren Oktay, bu belgesel gibi yapılacak çalışmaların dijital mecralara yayılması temennisinde bulundu.

    “Türk-Suudi ikili ilişkilerinin hızla ivme kazanıyor olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz”

    Oktay, “Kutsal toprakları barındıran Suudi Arabistan, köklü tarihi, kültürel, beşeri bağlara sahip olduğumuz bir kardeş ülke olarak gönlümüzde her zaman özel bir yere sahip olmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 28-29 Nisan tarihlerinde Cidde’ye yaptıkları ziyaret ve 22 Haziran’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Ankara ziyaretiyle yeni bir iş birliği dönemini başlamıştır. Türk-Suudi ikili ilişkilerinin bu yeni dönemde her sahada hızla ivme kazanıyor olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

    “Milletimizin kutsal topraklara teveccühünün kontenjanlara yansıması için gerekli irade ortaya konacaktır”

    Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde 9 Ocak’ta düzenlenecek Hac Konferansı’na işaret eden Oktay, şöyle konuştu:
    “Kovid salgını sebebiyle verilen aradan sonra vatandaşlarımız hac farizalarını ve umre ziyaretlerini yeniden ifa edebilmektedir. Hac organizasyonunda gösterdikleri özen için tüm Suudi yetkililere teşekkür ediyorum. Suudi Arabistan’ın hac ve umreyi 2030 Vizyonu’nun ana temalarından biri olarak belirlemiş olması son derece önemlidir. Diyanet İşleri Başkanlığımız ve sizler 2023 yılı hac hazırlıkları çerçevesinde Suudi makamlarla üst düzey temasları ve ortak çalışmaları zaten başlatmış durumdasınız. Hac farizası inşallah bu yıl da en güzel şekilde organize edilecektir. 9 Ocak’ta Cidde’de düzenlenecek Hac Konferansı’nda, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hac talepleri dahil, milletimizin kutsal topraklara teveccühünün kontenjanlara yansıması için gerekli irade ortaya konacaktır.”

    Hacca gidecek olan vatandaşların haclarının hayırlı olmasını niyaz eden Oktay, vatandaşları hazırlanan belgeseli izlemeye davet etti. Programa Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Oktay’ın eşi Hümeyra Şahin Oktay, Diyanet İşleri Başkanlığı yöneticileri ve davetliler de katıldı. İki bölüm halinde hazırlanan “Dünden Bugüne Hac Yolculuğu” belgeselinin ilk bölümü, 20 Ocak saat 21.00’de Diyanet TV ekranlarında yayınlanacak.

  • Fuat Oktay açıklamalarda bulundu

    Fuat Oktay açıklamalarda bulundu

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2023 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2021 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı. Oktay, Türkiye’yi Türkiye Yüzyılı’na hazırlarken, bugüne kadar yaptıklarının üzerine koyarak hedefleri aşmakta kararlı olduklarını belirterek, “Türkiye için yine büyük düşünüyor, bir kez daha devrim niteliğinde adımlar atacak olmanın heyecanını taşıyoruz. 2023 bütçemizle; ülkemize ve milletimize itibar, refah ve güç kazandıran politikalarımızla, önümüzdeki yıl milletten aldığımız gücü yine milletimize sunmaya hazırlanıyoruz. 2023 bütçe kanunu teklifimizin temel misyonu; insanımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden vatandaşımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır. Bütçe teklifimiz, milletimizin ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak, adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir. Bu çerçevede toplumun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içermektedir. Yüzüncü yılın bütçesi; yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı bir yapıdadır. Bütçemiz kalem kalem işçisinden işverenine, çiftçiden esnafa emekliye, öğretmenlerimizden emniyet güçlerimize, KOBİlerimizden sanatçılarımıza, genci, yaşlısı dezavantajlı tüm bireyleriyle 85 milyonun bütçesidir” ifadelerini kullandı.

    Küresel ekonomi

    Oktay, korona virüs dönemi sonrasında 2021 yılında iktisadi faaliyetlerde toparlanma görüldüğünü kaydederek, 2022 yılının başından itibaren gelişmiş ekonomilerin öncülüğünde para politikasında sıkılaşma eğilimi görüldüğünü aktardı. Oktay, “Son gelişmelerle uyumlu olarak merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını yavaşlatmaya başladıkları gözlenmektedir. ABD Merkez Bankası Başkanı, faiz artırımında yavaşlamanın bu ay içerisinde başlayabileceğini açıklamıştır. Muhtemel bir durgunluğu dizginlemeye yönelik benzer politikaların 2023 yılında yaygınlaşması beklenmektedir.

    Bununla birlikte, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkisi başta olmak üzere öncü veriler, küresel enflasyon görünümünde iyileşmeye işaret etmektedir. Talepteki zayıflamanın da önümüzdeki dönemde küresel enflasyonu düşürücü etkisinin olacağı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşma, Rusya-Ukrayna savaşı, tedarik sorunları ve jeopolitik gerilimler küresel büyümeye ilişkin tahminleri aşağıya çekmiş, başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere resesyon endişelerini tetiklemiştir. Uluslararası Para Fonu’nun 2022 Yılı Ekim Ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, 2021 yılındaki yüzde 6’lık genişlemenin ardından, dünya ekonomisinin 2022 yılında yüzde 3,2 ve 2023 yılında yüzde 2,7 ile daha düşük oranda büyümesi öngörülmektedir. 2021 yılında yüzde 5,2 büyüyen gelişmiş ülkelerin, ivme kaybederek 2022 yılında yüzde 2,4 oranında; 2023 yılında ise yüzde 1,1 oranında hasıla artışı kaydetmesi beklenmektedir” şeklinde konuştu.

    Oktay, şöyle devam etti:
    “Önümüzdeki dönemde, küresel risklerin başında Avrupa’nın enerji sorunu yer almaktadır. İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde Avrupa’nın enerji açığının, küresel büyüme açısından endişe kaynağı olmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Bu durum, gelişmiş ekonomilerde hane halklarının ve şirketlerin enerji giderlerinin bir süre daha yüksek seyretmesini beraberinde getirebilecektir. Yükselen faizler neticesinde değişken faizli konut kredilerinin yaygın olduğu gelişmiş ekonomilerde, hane halklarının borç yükü artmaktadır. Firmalar ise artan borç servisi maliyeti ile karşı karşıyadır. Küresel enflasyon dinamiklerini olumsuz etkileyen ve son dönemde bir miktar düşse de halen geçmiş yılların üzerinde seyreden emtia ve enerji fiyatlarının 2023 yılında makul seviyelere inmemesi ve jeopolitik gerilimlerin devam etmesi halinde küresel ekonomideki kırılganlığın sürmesi muhtemeldir.”

    Türkiye ekonomisi

    Türkiye ekonomisine ilişkin bilgi veren Oktay, “Küresel finansal krizden itibaren kesintisiz büyümeyi başaran Türkiye ekonomisi; 2020 yılının ikinci yarısından itibaren alınan etkili önlemler sayesinde birçok ülkenin keskin daralma yaşadığı salgın döneminde de büyüyerek olumlu yönde ayrışmayı başarmıştır. Türkiye, 2021 yılında ise güçlü sağlık altyapısı sayesinde aşılamaya hız kazandırarak yılın ikinci yarısından itibaren kontrollü normalleşme dönemine geçmiştir. Sanayide çarkları durdurmadan üretime ve ihracata hızla devam edilmesi ile firmalar ve hane halkına verilen desteklerin etkisiyle ekonomimiz yüzde 11,4 büyüyerek son elli yılın en yüksek büyüme hızına ulaşarak kesintisiz büyümesini sürdürmüştür. Ukrayna’daki savaşın olumsuz etkileri, salgın tarafından halihazırda zarar görmüş dünya ekonomisinin toparlanmasını engellerken, 2022 yılının ilk dokuz ayında yüzde 6,2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde, orta vadeli program hedefleriyle uyumlu hareket etmiştir” değerlendirmesini yaptı.

    “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz büyüme performansı istihdama da yansımıştır”

    Oktay, büyümenin istihdama da olumlu yansıdığını vurgulayarak, “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz büyüme performansı istihdama da yansımıştır. Salgının etkilerinin en yoğun hissedildiği 2020 yılı ikinci çeyreğinden 2022 yılı üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde, mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak 4 milyon 900 bin istihdam artışı sağlanmıştır. 2022 yılı Eylül ayı ile 2020 yılı Nisan ayı mevsimsel etkilerden arındırılmış verileri karşılaştırıldığında, söz konusu artış 5 milyon 540 bin kişiye ulaşmaktadır. Jeopolitik sorunların ve küresel durgunluk endişelerinin gündemi meşgul etmeye başladığı 2022 yılının genelinde Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program (OVP) tahminlerimizle uyumlu olarak yüzde 5 civarında güçlü ve dengeli bir büyüme sergilemesi beklenmektedir. Böylece Türkiye, mevcut dönemdeki zorlu sınamalara rağmen hedeflerine ulaşma kararlılığını sürdürecektir” diye konuştu.

    2022 yılı Ocak-Ekim döneminde birikimli TÜFE artış oranının yüzde 57,8 olarak kaydedildiğini hatırlatan Oktay, “Bu eğilimde kur gelişmelerinin birikimli etkileri, Rusya-Ukrayna savaşına bağlı olarak yüksek oranda artan enerji ve gıda fiyatlarının yansımaları ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar belirleyici olmuştur. Bununla birlikte enflasyonist dinamikler yakından incelendiğinde, yılın ilk çeyreğinde ortalama yüzde 7 civarında olan aylık enflasyonun, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5 ve yılın üçüncü çeyreğinde ortalama yüzde 2,3 seviyesine gerilediği görülmektedir. Diğer bir ifade ile yılın ikinci yarısında aylık enflasyonların yılın ilk yarısına göre belirgin şekilde gerileme eğilimine girdiği gözlenmektedir. TÜFE yıllık artış oranının yıl sonunda OVP hedeflerimizle uyumlu olarak yüzde 65 civarında gerçekleşeceği, takip eden aylarda yıllık enflasyonun peyderpey gerileyeceği öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.

    Oktay, 2022 yılında küresel ekonomideki resesyon belirtilerine ve beklentilerine rağmen ihracatın yıllıklandırılmış olarak 253 milyar dolara ulaşmış olmasının önemine işaret ederek, “İhracatımızdaki güçlü seyre rağmen, tüm dünyada yükselen enerji emtia fiyatları ülkemiz dış ticaret dengesini olumsuz etkilemiştir. Enerji ithalat birim değer endeksi son açıklanan Eylül ayı verilerine göre Ocak 2021 yılındaki değerinin 3,7 katına çıkmıştır. Yine aynı değer 2022 Ocak-Eylül arası dönemde, 2021 yılının aynı dönemine göre 2,6 katı seviyesindedir. 2021 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranı, ekonomimizdeki yüksek büyümeye rağmen yüzde 0,9 seviyesine kadar inmiştir. Bu gelişmede ihracatımızdaki hızlı artış ve seyahat gelirlerimizdeki yükseliş etkili olmuştur. 2022 yılında da enerji ithalat birim değerleri tarihsel ortalamaları düzeyinde devam ediyor olsaydı, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde 73,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen enerji ithalat tutarı yarıdan fazla azalarak 31,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşecekti. Diğer bir deyişle, küresel jeopolitik gerilimlerin fiyatlar üzerinden dış ticaret ve cari dengemize yılın ilk dokuz ayında yaklaşık 41,2 milyar dolarlık olumsuz bir yansıması olmuştur. Sonuç itibarıyla küresel enerji fiyatlarındaki bu olumsuz yansıma olmasaydı cari işlemler dengemiz fazla verecekti” şeklinde konuştu.

    KKM
    Oktay, kur korumalı ve katılma hesabının finansal istikrarı güçlendirdiğini söyleyerek, “KKM ile birlikte devreye aldığımız destekleyici enstrümanlar sayesinde döviz kurlarındaki dalgalanma en aza indirilmiş, döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduatlardaki payı önemli ölçüde gerilemiş ve TL mevduatların ortalama vadesi uzamıştır. Bu süreçte; katma değerli üretimi, istihdamı, yatırımları ve ihracatı odağa alan politikalarımızı selektif kredi yaklaşımıyla pekiştirdik ve öncelikli sektörlerimizin finansmana erişimini güçlendirdik. Hazine Destekli Kefalet Sistemi ile firmaların işletme giderlerini karşılamak, yatırım, ihracat ve imalatı teşvik etmek üzere yaklaşık 70,4 milyar liralık kredi imkanını işletmelerimizin kullanımına sunduk ve ayrıca tarım ve inşaat sektörüne 41,8 milyar liralık ilave kredi imkanı sağladık. Kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek yasal kaynak tutarını 50 milyar liradan 100 milyar liraya çıkardık. Ayrıca, ihracatçılarımıza ve turizmcilerimize toplamda 150 milyar liraya ulaşan uygun maliyetli ve uzun vadeli kredi imkanı verilmiştir. 2023 yılında Hazine Destekli Kefalet Sistemi çerçevesinde toplam beş adet kefalet paketinin yürürlükte olacağı öngörülmekte olup, işletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmak için sistemini aktif şekilde kullanmayı sürdüreceğiz. Selektif kredi yaklaşımımızla ihracatçı sektörleri destekleyerek iktisadi faaliyetin sürdürülebilirliğini, yatırım kredileri ile de ekonominin büyüme potansiyelini destekliyoruz. Diğer bir deyişle, üretimi ve istihdamı teşvik edecek, ihracatı artıracak ve katma değerli yatırımların önünü açacak kredilerin, enflasyonist baskı oluşturmayacak şekilde, reel sektöre yönlendirilmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
    Oktay, 2021 yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi’ne ilişkin detaylar vererek, “2021 yılında; Bütçe giderleri bir trilyon 603,5 milyar lira, bütçe gelirleri bir trilyon 402 milyar lira, bütçe açığı 201,5 milyar lira, faiz dışı açık 20,7 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe başlangıç tahmini ile yıl sonu gerçekleşmelerine bakılacak olursa, bütçe başlangıç tahminlerinde bütçe giderleri 1 trilyon 346 milyar lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 101 milyar lira ve bütçe açığı 245 milyar lira öngörülmüştür” diye konuştu.

    “85 bin yeni yardımcı sağlık personeli istihdam edilecek”

    Oktay, 2023 yılı bütçesi hakkında bilgi vererek şunları kaydetti:
    “2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nde ekonomik sınıflandırmaya göre dağılıma bakacak olursak; (Orta Vadeli Program (OVP) ile uyumlu bir biçimde, 2023 yılı bütçemiz, ülkemizin kalkınma hedefleri, halkımızın ihtiyaçları ile sosyal ve mali alanda ilerlemeye yönelik adımlar çerçevesinde hazırlanmış ve Gazi Meclisimize sunulmuştur. 2023 yılı bütçemizde; bütçe giderleri 4 trilyon 469,6 milyar lira, bütçe gelirleri 3 trilyon 810,1 milyar lira, bütçe açığı 659,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. 2022 yılına göre (ek bütçe dahil) 2023 yılı bütçe ödenekleri yüzde 57,9 artmaktadır.
    2023 yılı bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı ise şöyledir; personel giderleri 952,3 milyar lira, sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri 150,4 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 318,7 milyar lira, cari transferler 1 trilyon 682 milyar lira, sermaye giderleri 315,8 milyar lira, sermaye transferleri 37,3 milyar lira, borç verme giderleri 359,2 milyar lira, yedek ödenekler 88,2 milyar lira, faiz giderleri 565,6 milyar liradır. 2023 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2022 yılı gerçekleşme tahminine göre yüzde 42,6 artışla 3 trilyon 810 milyar liraya, vergi gelirlerinin ise yüzde 41 oranında artarak, yaklaşık 3 trilyon 200 milyar liraya ulaşacağı öngörülmektedir.”

    Eğitim bütçesine değinen Oktay, “Bu maksatla göreve geldiğimizde eğitime ayrılan kaynak, merkezi yönetim bütçemizin yüzde 9,4’ü iken, 2023 yılında bu payın yüzde 14,5 olmasını öngörüyoruz. Bir başka deyişle 2002 yılında 11,3 milyar lira olan eğitim bütçemizi 649,8 milyar liraya çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sağlık Bakanlığı bütçesine işaret eden Oktay, “Üzerinde hassasiyetle durduğumuz alanlardan biri de sağlıktır. Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde temel gayemiz vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek ve sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanabilmesini sağlamaktır. Bu amaçla merkezi yönetim bütçesinden Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına 291,5 milyar lira, yükseköğretim kurumları sağlık uygulama ve araştırma merkezlerine 15,5 milyar lira olmak üzere toplam 307 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dahil edildiğinde sağlık hizmetlerine ayrılan toplam kaynak 696,8 milyar liradır. Sağlıkta insan gücü sayısı 2002 yılında toplam 379 bin iken, 2022 yılı Ekim ayı itibarıyla yaklaşık toplam bir milyon 359 bine çıkmıştır. Ayrıca 85 bin yeni yardımcı sağlık personeli istihdam edilecektir” şeklinde konuştu.

    Reel sektör desteklerine devam edeceklerini kaydeden Oktay, “Özel sektör yatırımlarının oluşturduğu katma değer ve istihdamın bilinciyle, son yıllarda önemli ölçüde artırdığımız reel sektör desteklerine, 2023 yılında da tüm hızıyla devam ediyoruz. Reel sektör destekleri için bütçemizden 145,4 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Reel sektör destekleri içerisindeki en büyük payı ise sosyal güvenlik işveren prim desteklerine veriyoruz.

    Bu çerçevede, 2023 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmesi gereken 68,1 milyar lira tutarındaki işveren primini bütçemizden karşılıyoruz. Ayrıca; tarımsal işletmeler ve çiftçilerimiz için faiz destek tutarı olarak 21,5 milyar lira, Halk Bankası aracılığıyla kullandıracağımız esnaf kredileri faiz desteği için 10,9 milyar lira, ihracat destekleri çerçevesinde 10,3 milyar lira, çırak, kalfa ve staj yapan öğrenciler için ödenen devlet katkısı çerçevesinde 10,3 milyar lira, Hazine destekli kefaletle sağlanan krediler için faiz destek tutarı olarak 7 milyar lira, Eximbank sermaye artırımı için 6,8 milyar lira, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız aracılığıyla kullandırılmak üzere teşvik ödemeleri çerçevesinde 6 milyar lira, küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin desteklenmesi için 3,3 milyar lira, diğer destekler için bir milyar lira kaynak ayırdık” diye konuştu.

  • “Türkiye, Azerbaycan’ın yanındadır”

    “Türkiye, Azerbaycan’ın yanındadır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sivas’taki programları öncesinde Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’nda resmi törenle karşılandı. Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, AK Parti milletvekilleri Habip Soluk, Semiha Ekici ve il protokolü tarafından karşılanan Oktay, jandarma merasim mangasını selamladı. Oktay, ilk ziyaretini Sivas Valiliğine gerçekleştirdi. Burada da polis merasim mangasını selamlayan Oktay, şeref defterine duygu ve düşüncelerini yazmasının ardından gündeme dair bir basın açıklaması düzenledi.

    Oktay, açıklamasında Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Semerkant’a gitti. Türkiye’nin çok yoğun bir diplomasisi var, çok yoğun bir gündemi var. Hem Doğu ile hem Batı ile aynı görüş hizasında görüşebilen bir lider ve son derecede başarılı bir Türkiye diplomasisi var. Yoğun bir gündemle Semerkant’talar. Özellikle ‘Şanghay Birliği’ çerçevesinde de belirli ülkelerin başkanlarıyla da bir araya gelecekleri için son zamanlarda da gündemde olan özellikle Azerbaycan-Ermenistan arasındaki gelişmeler de gündem olacaktır” dedi.

    Ermenistan’ın Karabağ topraklarına tekrar girmeye çalışmasının kabul edilemez olduğunu belirten Oktay, “Biz bunu her fırsatta tekrarladık. Şunu fiilen de gösterdi, bundan sonra da göstereceğimizden herkes emin olsun, bu da şudur; Türkiye, Azerbaycan’ın yanındadır. Her şart ve halükarda yanındadır. Hiç kimse hiçbir oyunun peşinde olmasın. Biz oyunları görüyoruz ve gerek yumuşak gerekse sert gücü birlikte kullanabilen, son derecede başarılı bir şekilde kullanabilen bir Türkiye vardır. Her iki unsurlarıyla da Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edecektir.

    Bugün Sayın Paşinyan’ın soğukkanlı bir açıklaması oldu. Karabağ’ın Azerbaycan Türklerinin toprağı olduğunu kabul edeceği yönünde anlaşmayı kabul edeceğine dair. Bu son derece makuldür. Çünkü bölge yeteri kadar kırılgandır. Gerek Rusya-Ukrayna krizinden dolayı gerek Suriye-Irak’tan dolayı, bölgedeki belirsizliklerden dolayı son derece kırılgandır. Yeni kırılganlıklara ihtiyaç yoktur. Bölgenin ve Ermenistan’ın kendi geleceği için barış yoluyla çözümde fayda vardır. Cumhurbaşkanımızın da bu anlamda Semerkant’ta bulunması son derece önemlidir” dedi.

    Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek’ten brifing alan Oktay, Sivas Belediye Başkanlığını ziyaret ettikten sonra esnafla bir araya geldi.

  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı koronavirüse yakalandı

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı koronavirüse yakalandı

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın koronavirüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu.

    Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Oktay’ın Covid-19 testi pozitif çıktı.

  • Fuat Oktay’dan döviz kuru açıklaması

    Fuat Oktay’dan döviz kuru açıklaması

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2022 yılı bütçe sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Para birimimiz, manipülatif ataklara maruz kalmaktadır. Son günlerdeki kur hareketleri, ekonominin gerçeklerine uygun değildir. Bu manipülasyon girişimlerinin bize olduğu kadar bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, ekonomi üzerinden ülkemize sözde diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri başladı. Meclis Başkanı Mustafa Şentop yönetiminde başlayan bütçe görüşmeleri için Genel Kurul’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlı ile milletvekilleri hazır bulundu. 2022 yılı bütçe sunuş konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2022 bütçe teklifini her türlü küresel etki, yaptırım ve manipülasyon girişimine rağmen ‘güçlenen-kalkınan-büyüyen Türkiye’ vizyonuyla hazırladıklarını belirtti. Oktay, Türkiye’nin ekonomisinin 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyüdüğünü, Covid-19 salgınından en az hasarla çıkabilen ve G20 ülkeleri arasında Çin’le birlikte büyüme kaydetmeyi başaran iki ülkeden biri olduğunu söyledi. Oktay, “Türkiye 2021 yılının 3’üncü çeyreğinde yıllık yüzde 7,4 büyümeyi başarmıştır. Yılın ilk 9 ayında yüzde 11,7 oranında büyüyerek oldukça güçlü bir görünüm sergilemiştir. Bu dönemde ihracatın sürüklediği dış talep ve sanayi üretiminde yaşanan güçlü artış büyümeye belirgin şekilde katkı vermiştir. Halihazırda ekonomik aktivitedeki dinamik ve canlı gidişat ile artan ihracat desteğiyle yılın son çeyreğinde de yüksek bir büyüme performansı ön görülmektedir. 2021 yılının tamamında yüzde 10’u aşabilecek düzeyde bir büyüme oranı kaydetmeyi bekliyoruz. Başta bütçe olmak üzere tüm politika araçlarımızla işçi, memur, esnaf, çiftçi ve emeklilerimiz dahil olmak üzere tüm kesimlere bu büyüme refah olarak yansıyacaktır” dedi.

    ‘2022’DE İSTİHDAMIN 1 MİLYON 277 BİN KİŞİ ARTMASI BEKLENMEKTE’

    Fuat Oktay, salgının iş gücü piyasası üzerinde Türkiye’de de olumsuz etkileri olduğunu belirterek, “2021 yılı Eylül ayı itibarıyla toplam istihdam düzeyi salgının hemen öncesindeki 2020 Şubat ayına göre mevsim etkilerinden arındırılmış verilerle yaklaşık 1,7 milyon kişi daha fazladır. Tarım, sanayi, inşaat ve hizmetler sektörlerinin tümünde istihdam, salgın öncesindeki düzeyinin üzerindedir. Eylül ayı itibarıyla ilk defa istihdamımız 29 milyonu, iş gücümüz 33 milyonu aşmıştır. 2021 yılında gözlenen iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanmayı takiben 2022 yılında hedeflenen yüzde 5’lik güçlü büyümenin iş gücü piyasalarına olumlu yansımalarının olmasını, iş gücüne katılım ve istihdam oranlarında önemli iyileşmelerin kaydedilmesini ön görmekteyiz. İktisadi faaliyetteki toparlanmaya ek olarak, istihdam teşviklerinin etkili bir şekilde uygulanması sürdürülecektir. Bunun yanı sıra dijitalleşme ve yeşil dönüşüme uyumun hızlandırılması, kadınlar, gençler ve engelliler gibi özel politika gerektiren grupların iş gücü piyasasına girişleri ve kalıcılıkları, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, aktif iş gücü programları, iş sağlığı ve güvenliği, girişimciliğin geliştirilmesi alanlarında yapısal adımlar atılacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program tahminlerine dayalı olarak, 2022 yılında istihdamın 2021 yılına göre 1 milyon 277 bin kişi artması, işsizlik oranın ise yüzde 12’ye gerilemesi beklenmektedir” diye konuştu.

    ‘MERKEZ BANKASI’NIN REZERVLERİ 126 MİLYAR DOLARI AŞTI’

    Fuat Oktay, kasım sonu itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatın 221 milyar dolar gerçekleşerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını söyledi. Turizm gelirlerinde 24 milyar dolara ulaşmayı beklediklerini belirten Oktay, “AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı 2021 yılı 2’nci çeyreğinde yüzde 38,4’e gerilemiştir. AB ülkelerinde bu oranın ortalaması yüzde 90’ın üzerindedir. Bu oran yıl sonu itibarıyla kur riskine bağlı olarak bir miktar daha yukarıda gerçekleşse bile AB ülke ortalamasının çok çok daha altında olmaya devam edecektir. 2020 yılında dünyada bütçe açığının milli gelire oranı ortalama olarak yüzde 10’un üzerindeyken ülkemizde bu oran yüzde 3,5 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmiştir. Bu durum ülkemizin mali disiplindeki başarısını tesciller niteliktedir. Merkez Bankası’nın rezervleri de son dönemde 35 milyar doların üzerinde bir artışla 126 milyar doları aşmıştır” dedi.

    ‘PARA BİRİMİMİZ MANİPÜLATİF ATAKLARA MARUZ KALMAKTADIR’

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerin sıkılaştırma programını devreye alacağı beklentisiyle dolarda, diğer tüm ülke para birimleri karşısında bir yükselme söz konusu olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

    “Nitekim geçtiğimiz günlerde avro ve dolar paritesi 1,12 seviyelerine kadar gerilemiştir. Küresel etkilerle ülkemizde artan ekonomik kırılganlıkların bilincindeyiz; bunun üstesinden gelecek olan da yine bizleriz. Birçok göstergede son derece iyi seviyeleri yakaladığımız, en yüksek büyüme ve ihracat artışlarını gerçekleştirdiğimiz bu dönemde para birimimiz, manipülatif ataklara maruz kalmaktadır. Son günlerdeki kur hareketleri, ekonominin gerçeklerine uygun değildir. Bu manipülasyon girişimlerinin bize olduğu kadar, bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, ekonomi üzerinden ülkemize sözde diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir. Biz yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önceliklendiren bakış açımızla ülkemizin döviz ihtiyacını en aza indirecek ve bu saldırılara karşı çok daha dayanıklı bir ekonomik yapıyı hızlı bir şekilde tesis edeceğiz. Bu doğrultuda ülkemizin ara malı ithalatı ve enerji harcamalarını azaltan, üretim ve ihracatı destekleyen projelerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. Böylece ara malı ihtiyacı yerli üretimle giderilerek ülkemizin önemli ithalat kalemlerinin yerli üretimi sağlanacak hatta bu alanlar yeni ihracat kalemleri olarak ekonomimize katma değer sağlayacaktır. Türkiye için faizlerin yatırım ortamını destekleyici olması önem arz etmektedir. 2021 yılı bütçemizde yüzde 4,3’lük bir bütçe açığı öngörmüşken, Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 3,5 olarak revize ettiğimiz bu yılı bu oranın altında bir bütçe açığıyla kapatacağız.”

    ‘BÜYÜK ÇABA SARF EDİYORUZ’

    Fuat Oktay, tüm dünyada küresel olarak enflasyon olgusunun oluştuğu dönemden geçildiğini, enflasyon ve hayat pahalılığını tüm yönleriyle ele alıp, vatandaşın fiyat artışlarından en az etkilenmesi için politika tedbirleri oluşturup, uyguladıklarını söyledi. Vatandaşı fiyat artışlarından korumak amacıyla doğal gazda maliyetin 4’te 3’ünü, elektrikte ise yarısını hükumet ve devlet olarak kendilerinin üstlendiğini söyleyen Oktay, “Diğer ülkelerle kıyaslandığında, küresel enerji fiyatlarındaki yüksek artışı en az şekilde vatandaşlarımıza yansıtıyoruz. Önümüzdeki dönemde hem yurt içinde hem de yurt dışında üretim alanlarının genişletilmesiyle çıktı artışını sağlayacak ve fiyatların daha sağlıklı bir zeminde oluşmasına katkı vereceğiz. Enflasyonun yükselmesi konusunda aldığımız tedbirler, haksız ve fahiş fiyat artışlarının etkin bir şekilde denetlenmesi ve gerekirse kamu kaynaklarından feragat edilmesi yoluyla enflasyonun vatandaşlarımıza en az şekilde yansıtılması hususunda büyük gayret sarf ediyoruz. Bu duruşumuzu sürdürmeye kararlıyız ve vatandaşlarımızı enflasyonun etkilerine karşı korumaya devam edeceğiz. İşçimiz, memurumuz, asgari ücretlimiz, sağlık personelimiz, öğretmenimiz, güvenlik güçlerimiz, esnafımız ve çiftçimiz dahil milletimizi enflasyon karşısında ezdirmeyecek ve enflasyonda kalıcı düşüşü temin edecek tüm politika tedbirlerini kararlılıkla uygulayacağız” diye konuştu.

     

  • Kürsüde konuşma yaptığı sırada rahatsızlandı

    Kürsüde konuşma yaptığı sırada rahatsızlandı

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşma yaparken rahatsızlandı. Beştepe’deki revire götürülen Oktay’ın sağlık durumu iyi.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen Milli Siber Güvenlik Zirvesi Programı’na katıldı.

    Oktay kürsüde konuşma yaparken aniden rahatsızlandı. Konuşmasına ara veren Oktay’a görevliler yardım etti.

    Kürsüden görevlilerin yardımıyla inen Oktay, revire götürüldü. Buradaki tedavisinin ardından yeniden kürsüye çıkan Oktay, “Uykusuzluk ve yorgunluğa bağlı zannediyorum, böyle küçük bir rahatsızlık oldu. Tekrar anlayışınız için de teşekkür ediyorum” dedi.

    Tansiyon düşüklüğü yaşadığı belirtilen Oktay’ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

  • TBMM’de bütçe görüşmeleri başladı

    TBMM’de bütçe görüşmeleri başladı

    TBMM’de 12 gün boyunca sürecek 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerine başlandı. Bütçenin sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Meclis Genel Kurulunda, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerine başlandı. Genel Kurul, TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 yılı bütçesine ilişkin sunumunu yaptı.

    Oktay, 2021 yılı bütçesi sunumunda “Enflasyonun kalıcı olarak düşük ve tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedeflerimizdendir” dedi, “Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Oktay’ın konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

    “Son dönemde gerek toplumun farklı kesimleri ile yapılan geniş katılımlı istişarelerin sonucu olarak geliştirilmekte olan gerekse Yeni Ekonomi Programında öngörülen politikaların hayata geçirilmesiyle, enflasyonun kalıcı olarak düşük ve tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedeflerimizdendir.

    2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle uluslararası ve ulusal uçak seyahatleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de azalmış olduğundan, ortalama yıllık kira bedelinin çok çok altında bir garanti ödemesi veya mahsuplaşma gündeme gelebilecektir.

    Kasım ayı itibarıyla Covid-19 salgını kapsamında ekonomiyi desteklemek amacıyla atılan adımların büyüklüğü 562 milyar liraya ulaşmıştır.

    Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz.

    2021 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. 2021 yılında büyümenin yurt içi ve yurt dışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesini ve ekonomimizin yüzde 5,8 oranında büyümesini hedefliyoruz.

    Türkiye için zor diye bir şey yoktur. İmkansızsa sadece zaman alır.”

    Genel Kurul, bütçe görüşmeleri için cumartesi ve pazar günleri dahil 12 gün aralıksız toplanacak ve günlük programını tamamlayıncaya kadar çalışmalarını sürdürecek.

  • 2021 yılı bütçesinde en büyük kaynak eğitim ve sağlığa

    2021 yılı bütçesinde en büyük kaynak eğitim ve sağlığa

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2021 yılı bütçe sunumunu yaptı. Oktay, 2021 yılı bütçesinde eğitime 211,4 milyar lira kaynak ayırdıklarını, bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 15,7’sini eğitime ayırdıklarını belirtti. Oktay, sağlık alanına ayrılan kaynağın ise 238 milyar lira olduğunu bildirdi.

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifini görüşmek üzere Lütfü Elvan başkanlığında toplandı. Komisyon Başkanı Lütfü Elvan, Covid-19 tedbirleri kapsamında bu sene bütçenin daha geniş bir alan olması nedeniyle tören salonunda yapıldığını ve salona milletvekilleri ile ilgili bakanlığın bürokratları dışında kimsenin alınmayacağını söyledi. Elvan, bütçe görüşmelerini 24 Kasım Salı günü tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.

    OKTAY, SUNUM YAPTI

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 yılı bütçe sunumunu yaptı. Oktay, tüm tedbirlere rağmen 2020 yılının özellikle ikinci çeyreğinde gelişmiş ekonomilerin önemli ölçüde daraldığını, işsizlik oranlarında büyük sıçramalar görüldüğünü bildirerek “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre ABD ve Avro Bölgesi’nin 2020 yılında sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 8,3 daralması, 2021 yılında ise sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 5,2 büyümesi beklenmektedir. Salgın nedeniyle alınan kısıtlama kararlarının, küresel ticaret hacminin 2020 yılında yüzde 10,4 ile radikal bir şekilde daralmasına sebep olması beklenmektedir. Salgının yayılmasıyla başta tıbbi malzeme ve yiyecek olmak üzere, hayati önemi haiz materyalin elde edilmesinde yaşanan zorluklar, küresel tedarik zincirinin zayıf yönünü açığa çıkarmıştır. Bu durum küresel ticari ilişkilerin yeniden kurgulanması gerekliliğini ortaya koyarken, aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler için önemli fırsatları beraberinde getirmektedir. Dünya ticaret hacminin 2021 yılında toparlanarak yüzde 8,3 oranında artması beklenmektedir” diye konuştu.

    ‘SALGIN ŞOK ETKİSİ YARATTI’

    Fuat Oktay, mart ayından itibaren görülmeye başlanan ve nisan ayında etkisi belirginleşen Kovid-19 salgınının Türkiye’yi ekonomi alanında etkilediğini kaydetti. Oktay, “Salgın tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de şok etkisi yaratmış; sosyal hayatı etkileyen kısıtlayıcı tedbirler, kısmi karantina uygulamaları, firmaların daha düşük kapasite ile çalışmalarına yol açan çeşitli önlemler kademeli ve ölçülü biçimde uygulamaya konmuşsa da iç talep ve üretim olumsuz yönde etkilenmiştir. Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 oranında daralmıştır. Daralma oranımız, aynı dönemde yüzde 14,1 daralma yaşayan AB ve yüzde 10,9 daralma yaşayan OECD ortalamasının altında kalmıştır. 2021 yılında büyümenin yurt içi ve yurt dışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesi beklenmekte ve ekonomimizin yüzde 5,8 oranında büyümesi hedeflenmektedir. Salgının piyasalarda yarattığı durgunluk etkisi sebebiyle gerileyen işgücüne katılım oranı, işsizlik oranının da düşmesine sebep olmuş; 2020 yılı Nisan ayında işsizlik oranı yüzde 12,8 olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılı Haziran ayında başlayan normalleşme süreciyle birlikte işgücüne katılım toparlanmıştır. Ancak istihdam artışının aynı hızda iyileşememesi sebebiyle Temmuz döneminde işsizlik oranı yüzde 13,4 olarak gerçekleşmiştir” dedi.

    İHRACAT RAKAMLARI

    Oktay, Eylül ayında ihracatın, salgın öncesi seviyelerini de aşarak, 2020 yılının en yüksek ihracat değerine ve tüm yıllar içerisinde de en yüksek Eylül ayı ihracat seviyesine ulaştığını vurgulayarak, “Böylece 2020 yılının üçüncü çeyreğinde ihracat ikinci çeyreğe göre yüzde 34 oranında artış göstermiştir. Altın hariç bakıldığında ise Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 90,9 gibi oldukça yüksek bir seviyeye çıktığı görülmektedir. İhracatın yılın son çeyreğinde de bu artışı sürdürerek 2020 yılında 165,9 milyar dolar, program dönemi sonunda ise 214 milyar dolar olarak gerçekleşmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    COVİD-19’A YÖNELİK EKONOMİK TEDBİRLER

    Fuat Oktay, Covid-19’a yönelik alınan tedbirler çerçevesinde ekonomi alanında yapılanlara ilişkin, “Vatandaşlara, esnaf ve firmalara Hazine destekli Kredi Garanti Fonu ile 306 milyar TL’lik kredi paketleri oluşturduk ve bu kapsamda Eylül 2020 itibarıyla toplamda 267,4 milyar TL kredi ödemesi yapıldı. Aylık geliri 5 bin TL’nin altında olan 8 milyona yakın vatandaşımıza 47,5 milyar TL bireysel ihtiyaç desteği verdik. 787 bin esnafımıza 29,9 milyar TL’ye yakın esnaf destek finansmanı tahsis ettik. 198 bin işletmemize 143 milyar TL işe devam finansmanı kullandırdık. 122 milyar TL tutarında kurumsal ve bireysel kredinin ertelemesini sağladık” dedi.

    2021 YILI ÖDENEKLERİNDE YÜZDE 22,9 ARTIŞ

    Fuat Oktay, 2021 yılı bütçe giderlerinin 1 trilyon 346,1 milyar TL olarak öngörüldüğünü bildirerek şöyle devam etti:

    “2021 yılı bütçe ödenekleri 2020 yılına göre yüzde 22,9 artmaktadır. Bu artış yaklaşık 250,7 milyar TL’ye tekabül etmektedir. Sermaye giderleri 2020 yılına göre yüzde 83,3 oranında artarak 56,6 milyar TL’den 103,7 milyar TL’ye yükselmiştir. Başta kamu sermayeli kuruluşlara yapılan sermaye transferleri olmak üzere borç verme giderleri 2020 yılına göre yüzde 40,2 oranında artarak 27,1 milyar TL’den 38 milyar TL’ye yükselmiştir. Personel Giderleri ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri ile Personel Giderlerini Karşılama Ödeneğinin toplam bütçe giderleri içindeki payı yüzde 28,6’dır. Kamu personel giderleri enflasyon hedefleri ile kamuda istihdam edilecek yeni personel alımı kapsamında bir önceki yıla göre yüzde 15,3 oranında artarak 385 milyar 10 milyon TL’ye yükselmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan transferler 2020 yılına göre yüzde 18,7 oranında artarak 259,7 milyar TL’ye yükselmiştir.”

    ‘BÜTÇE GİDERLERİNİN YÜZDE 15,7’Sİ EĞİTİME’

    Fuat Oktay, 2021 yılı bütçesinde yatırımlara özel önem verdiklerini kaydederek, “Milli Eğitim Bakanlığı yatırım bütçesini tekli eğitime geçiş ve okul öncesi eğitim hedefimiz, okullardaki deprem güçlendirme faaliyetleri ve meslek liselerinin atölye altyapısı gibi özel önem verdiğimiz alanlar için 5,8 milyar TL’den 11,3 milyar TL’ye çıkartıyoruz. Bu çerçevede, eğitime ayırdığımız kaynağı, 2021 yılında 211,4 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 15,7’sini tek başına eğitime ayırıyoruz.

    ‘SAĞLIK ALANINA 238 MİLYAR TL’

    Oktay, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerin sağlık sektörü yatırımlarını toplam 11,6 milyar TL’den 20,1 milyar TL’ye artırdıklarına dikkat çekerek, “2021 yılında Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına 78 milyar lira, yükseköğretim kurumları sağlık uygulama ve araştırma merkezlerine 5,1 milyar lira kaynak ayırdık. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da düşünüldüğünde sağlık alanına ilişkin ayrılan kaynak 238 milyar liraya ulaşacaktır. Bu kapsamda 2021 yılında tedavi harcamaları için 123 milyar lira, ilaç harcamaları için 60 milyar lira, aile hekimliği için 11,4 milyar lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.

    ’65 YAŞ ÜSTÜNE 12,7 MİLYAR AYIRDIK’

    Oktay, ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık giderlerinin karşılanması için 2021 yılı bütçesinde 16 milyar lira ayrıldığını kaydederek “65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 12,7 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 10,6 milyar lira, yoksul ailelere elektrik tüketim desteği kapsamında 1,5 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuk ve gençlerimizin aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 2,1 milyar lira ayırdık. Engelli eğitim taşıma giderleri için 954 milyon lira, eşi vefat etmiş kadınlara yardım kapsamında 394 milyon lira, asker ailelerine yardım kapsamında 156 milyon lira, koruyucu aile modeli için yaklaşık 232 milyon lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.