Etiket: galatasaray

  • Galatasaray’dan Özhan Canaydın için anma mesajı

    Galatasaray’dan Özhan Canaydın için anma mesajı

    Galatasaray resmi internet sitesinden paylaşılan anma mesajında, “Kulübümüze sporcu, yönetici ve başkan olarak hizmet ederek iz bırakan, Türk sporunun unutulmaz isimlerinden Özhan Canaydın’ı aramızdan ayrılışının 13. yılında sevgi, saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz” denildi.

  • Galatasaray, Eurocup finali için parkede

    Galatasaray, Eurocup finali için parkede

    Galatasaray, Kadınlar Eurocup yarı final rövanş maçında yarın TSİ 21.30’da Palasport Taliercio’da İtalyan temsilcisi Umana Reyer Venezia ile karşı karşıya gelecek. Yarı finalin ilk müsabakasından sarı-kırmızılılar 74-49’luk skorla galip ayrılmıştı.
    Galatasaray yarı finali geçmesi durumunda finalde Villeneuve d’Ascq LM – LDLC ASVEL Feminin eşleşmesinin galibi ile karşılaşacak.

    İki takımın yarı final yolu
    Galatasaray, 4 galibiyet, 2 beraberlik soncunda 10 puanla C Grubu’ndan ikinci sırada çıkmıştı. Aslan, son 16 turunda Uni Györ’ü 78-61 ve 64-54’lük skorlarla, çeyrek finalde de Cadi La Seu’yu 86-61 ve 75-65’lik skorlarla eleyerek yarı finale yükseldi. Reyer Venezia ise H Grubu’nu 6 galibiyetle lider bitirdi. İtalyan temsilcisi, son 16 turunda Elitzur Holon’u, çeyrek finalde de Elitzur Ramla’yı eleyerek yarı finale çıktı.

    4. randevu
    Umana Reyer Venezia ile Galatasaray daha önce 3 kez rakip oldu. Söz konusu maçlarda sarı-kırmızılılar, 2 kez parkeden galip ayrılırken, 1 kez de İtalyan takımı kazandı. 2018 Kadınlar Eurocup finalinde sarı-kırmızılılar rakibini geçip, kupayı kazanmıştı.
    Eurocup’ta bu sezon Galatasaray 76.0 sayı, 42.3 ribaund ve 21.2 asist ortalamalarıyla mücadele ediyor. Reyer Venezia ise 76.1 sayı, 34.7 ribaund ve 19.2 asist ortalamalarıyla oynuyor.

  • Dursun Özbek: “Şimdi çekilin o karanlık köşelerinize, Türk futboluna aydınlığı size rağmen getireceğiz”

    Dursun Özbek: “Şimdi çekilin o karanlık köşelerinize, Türk futboluna aydınlığı size rağmen getireceğiz”

    Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Nef Stadyumu’nda gündeme dair basın toplantısı düzenledi. Toplantıya sarı-kırmızılıların yönetim kurulu üyeleri ile basın mensupları katıldı. Kasımpaşa maçında yaşanan olay ile ilgili konuşmasına başlayan Özbek, “Zaniola’ya yapılan hareket ve sonraki açıklamalar bütün bir sezona ışık tutmaktadır. Kasımpaşa maçında Nicolo Zaniolo’ya yapılan hareket önemli bir hareketti. Şu anda geldiğimiz noktada, MHK Başkanı Lale Orta, başında bulunduğu kurumun görev tanımının dışına çıkarak, hakem yorumcularına baskı yapmıştır. Açıklamalara hepimiz şahit olduk. Maalesef bu açıklamaların sebebiyle ilgili TFF’den ne başkanı, ne de yönetim kurulu üyelerinden hiç kimse yorum yapmamış, sesiz kalmıştır. Buradan şunu anlıyoruz; Lale Orta, TFF başkanı, yönetim kurulu üyeleri aynı fikirdedir. Lale Orta da onların sözcülüğünü üstlenmişti. Hayal kırıklığı içindeyiz. Olayı Konya’da haber aldım. Orada basın mensuplarıyla yaptığımız konuşmada da bunun inanılmaz bir şey olduğunu, buna inanmak istemediğimi defalarca belirttim. Hep öyle düşündük. Gerçek olmadığını düşündük. Merkez Hakem Kurulu’nun görev ve yetkileri bellidir. Yayıncı kuruluşa ya da herhangi bir basın kuruluşuna müdahale etmek görevleri arasında yoktur. Bundan daha vahimi, yönetim kurulu kararı olmadan çıkartılamayacak VAR videosunu, VAR odasından çıkarılmasıdır. Demek ki VAR odasında gösterilmesi gereken yada gösterilmemesi gereken görüntüler var. Burada MHK başkanı, kendisi, istediği gibi karar veriyor, istediği gibi ekrana veriyor. Hukukta hep şu söylem vardır; bir kişi hem savcı hem hakim olamaz. MHK başkanı, hem savcı hem de hakimlik rolüne soyunmuştur. Bundan önceki dönem 300 sayfaya yakın bir müracaatla yayıncı kurula gittik, haklarımızı savunmaya çalıştık. Sezonun başından beri bize yapılan haksızlıkların sebebi daha iyi anlaşılıyor. Yayıncı kuruluşun çektiği görüntülerde demek ki bazı görüntüler yayınlanabilir, duruma göre bazılarının yayınlanmaması lazım. Bunun konusu MHK başkanının anlattığı çerçevede onun inisiyatifinde. MHK başkanı sizin bunun yerine arar, devam ettirir. Hukukta böyle bir şey yok. Deliller, herkese açık olmalı. Biz hatalarımızı kabul etmek yerine durumu normalleştirmeye çalıştırarak daha büyük hataların yolunu açar, kuralsızlığı tanımış oluruz. Güçlü görünmeye çalışmak için adaletten vazgeçerseniz tarafsızlığınızı kaybedersiniz. MHK tarafsızlık konusunda en önemli kurullardan biridir. Bu kurulun başkanını, arka kapılardan bulduğu çözümlerle yaptığı gizli telefon konuşmalarıyla değil, adaletli hakem seçimleriyle ve kararlarıyla hepimize örnek olmalıdır. Lale Orta’nın müdahale etiği televizyon programı ile ilgili görevli arkadaşımız istifa etmiştir. Lala Orta bu istifaya da açıklama getirdi. EYT’den istifa etmiş. Eğer birinin aklı ile alay etmek istediğiniz zaman, bu tip örneklerle yaparsınız. İstifa aynı saate denk gelmiş. Kimse bizim aklımız alay etmesin. Türk futbolunda herkes için adalet getirme konusunda herkesin yanımızda olacağını biliyoruz. Kimse bunun tesadüf yada acemice hata olduğunu söyleyemez” diye konuştu.

    “Federasyon hala neden sessizliğini koruyor?”
    Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu duruma sessiz kaldığını da söyleyen Başkan Özbek, “Tüm ülkenin hem fikir olduğu olay ile federasyon başkanı neden açıklama yapmaz. Niçin, kimden çekiniyorsunuz? Böyle bir olayda ve bütün sezon ışık tutacak bir olayda, herkes susuyor. Lale Orta, TFF’nin sözlüğünü yapıyor, olaylara açıklama getirmek zorunda kalıyor. Neden çekiniyorsunuz? Adalet herkes için var. İlk gün de söyledik. Adaleti herkes için sağlayamazsak şu an yaşadığımız gibi birileri çıkar, adaleti kendine göre dizayn eder. Öyle bir hafta sonu yaşadık ki bu plan göz göre göre oynanıyor. Birbirine benzer pozisyonlar, Dubois’e yapılan hareket var. Hareketi yapan kişi itirafta bulundu, Kırmızı kartı hak ettiğini de söylüyor. Hakem ve VAR bunu görmüyor. Rakibimizin maçında da aynı hareket yapıyor. Aleyhinde kart göstermiyorlar. Anlaşılması zor görüntüler var. Hakem elini kırmızıya götürüp, birden bire vazgeçiyor. Kaldı ki bu hakem, bir Galatasaray maçında rakip takım formasıyla maç seyrederken görüldü. Böyle bir şeye nasıl müsaade ediliyor. Bu konu, federasyon ile yaptığımız toplantılarda gündeme geldi. Hakem tayinlerinin algoritma ile yapıldığı konusunda bizi ikna etmeye çalıştılar. ‘Çeşitli değerlendirmeler var’ dediler. Rakibimizin maçındaki hakem, Galatasaray taraftarı olmayabilir, rakip taraftarı olan bir görüntü vermişken, bunu yazmayı unuttunuz mu algoritmaya? Bu algoritmanın değerlerini kim düzenliyor? Kırmızı kart gösterilmesi gereken pozisyonda herkes hem fikir. Hakemin hareketi de o yönde. Peki kim müdahale ediyor, hakemin hareketi değişiyor. Hiç kimse anlamış değil” ifadelerini kullandı.

    “Hocaları, Türk futbolunun değerini iki paralık etmek için demeç veriyor”
    Konyaspor’da maçında Milot Rashica’ya yapılan hareketin penaltı olmadığını ama Alanyaspor – Fenerbahçe karşılaşmasında aynı pozisyona penaltı verildiğini dile getiren Dursun Özbek, “Sivas maçında herkesin hata olduğunu kabul ettiği bir pozisyonu dillerine dolamışlar. Oradan kendilerine mağduriyet çıkarma peşindeler. Alanyaspor maçının 21. dakikasında oyuncularının kırmızı kart görmesi gerekiyor. 90 dakika 10 kişi oynanacak maç. Kimse kırmızı kartı konuşmasın istiyorlar. Buradan anlamakta zorlandığım birkaç konu var. Sahada maç oynanıyor, maç bitmemiş, devre arasında açıklama yapılıyor. Maçı sahada kazanacağını iddia eden kulüp, devre arasında neden açıklama yapar? Sırf hakemlere, federasyona baskı yapmak, kırmızı kartı unutturmak için yapılıyor. Bizi sistem dışına istiyorlar, sürekli mağdur edebiyatı var. Amaç belli, kendi lehlerine yapılan hataların üstünü kapamak. Bakıyorsunuz, Avrupa kupalarında maç bitiyor, hocaları uluslararası basın önünde kaybettiği maçı konuşacağına, Türk futbolunun değerini iki paralık etmek için demeç veriyor. Ülkemizin itibarını yok etmeye çalışıyor. Hep beraber bütün kulüpler, federasyon Türk futbolunun marka değerini yukarıya çekmek için çaba verdiğimiz dönemde böyle bir açıklama yapılıyor. Herkes suskun, dilini yutmuş vaziyete. Bu konu ile ilgili hiçbir şey yok. Fatih hocamız, Schalke maçından önce PFDK’ya sevki ile ilgili yorum yaptı diye, 3 maç ceza aldı. Bunu herkese hatırlatıyorum” şeklinde konuştu.

    “Şimdi çekilin o karanlık köşelerinize biz Türk futboluna aydınlığı size rağmen getireceğiz”
    Başkan Dursun Özbek, rekabetin aşağıya çekilmesine de değinerek, “Aslında her şeyi planlamışlar. Geçen sen ligi 13. sırada bitiren takımımızın bu sene bu başarıyı elde edebileceğini hesaplamamışlar. O yüzden rekabeti giderek daha aşağı seviyeye indirmeye çalışıyorlar. Herkes şunu bilsin, biz sizinle bu kadar düşük seviyede rekabet etmek istemiyoruz. İftiralarla, ayak oyunlarıyla rekabeti aşağıya düşürmeye çalışıyorsunuz. Yıllardır devam eden başarısızlıklarınızı kapatmak için insanları manipüle etmekten vazgeçin. Taraftarınıza iyi görünmek için uğraşmaktan vazgeçin. Ne yaparsanız, yapın biz sahada kazanacağız. Adaleti size ve sinsi oyunlarınıza rağmen getireceğiz. Çok güzel biz söz var, ‘Utancı giden kimsenin kalbi ölür’. Ben buradan utancı giden, kalbi ölmüş olanlara sesleniyorum. Artık hiçbir şeyin sizin utandırmayacağını çok iyi biliyorum. Bizim adalete, doğruya inancımızın önünde duracak gücünüz de cesaretiniz de yok. Şimdi çekilin o karanlık köşelerinize, Türk futboluna aydınlığı size rağmen getireceğiz. Herkes bunu böyle bilsin” değerlendirmesinde bulundu.

  • Kerem Aktürkoğlu: “En büyük hayalim Galatasaray ile şampiyonluk yaşamak”

    Kerem Aktürkoğlu: “En büyük hayalim Galatasaray ile şampiyonluk yaşamak”

    Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray Televizyonu’na özel açıklamalarda bulundu. Galatasaray’daki yaşamında, takımdaki ortama ve geleceğe dair önemli açıklamalarda bulunan Aktürkoğlu’nun sözleri şu şekilde:

    Deprem bölgesine yaptığı ziyaret
    “Deprem olduktan sonra ailecek kalktık. Annem bizi kaldırdı. ‘Deprem oldu’ dedi. Bir hayli telaşlıydı. Biz de çok korktuk. İlk başta birine bir şey oldu sandık. Sonra deprem olduğunu öğrendik. Televizyonu açtığımızda inanılmaz şok geçirdik. Gerçekten çok şiddetli bir depremdi. Ondan sonra gün içinde, ben Erden Ağabey’den telefon aldım. ‘Biliyorsun sıkıntılı günler geçiriyoruz’ dedi. ‘Sen de takımla konuşmak istersen bir şeyler yapabiliriz birlikte’ dedi. Ben de kaptanlarımız Muslera ve Gomis ile telefonla konuştum. Takımla birlik olup bu süreçte insanlarla iletişim olsun, kendi sosyal medyalarımızdan olsun yapabileceğimiz ne varsa, imkanlarımız dahilinde her şeyi yapmak için seferberlik ilan ettik.
    Sonra ailemle küçük bir konuşma yaptığımda, ben gitmek istiyorum, ne düşünüyorsunuz dedim? Annem ile babam, 1999 depremini yaşayan birileri olarak, bana kesinlikle gitmelisin oğlum dediler. Tabii ki, ben orada belki de enkazdan birilerini kurtarabilecek bir profesyonelliğe ya da güce sahip değilim ama orada birkaç insanla iletişime geçip, onların acılarına ortak olabilirsem, onları birazcık da olsa depremde yaşadıkları travmadan uzaklaştırabilsem ne mutlu bana, bize, aileme. Ben o düşünceyle gittim oraya. Erden Ağabey de sağ olsun bana yardımcı oldu. Beni karşıladı, beraber ziyaretlerde bulunduk.
    Benim gibi gelmek isteyen bir sürü arkadaşım vardı. Onlar da gelmek istedi ama imkanlar kısıtlıydı o dönemde, süreç sağlıklı değildi. Gerçekten çok zor bir süreç. Tabii ki şu an yaraları sarıyoruz. Millet olarak gerçekten çok güçleniyoruz böyle olağanüstü durumlarda. Bu sıkıntılı süreçleri atlatabileceğimizi düşünüyorum. İnşallah rabbim bir daha böyle günler yaşatmasın. Kayıplar olmasın. Allah, ailelerini kaybedenlere rahmet eylesin. Geride kalanlara sabırlar, yaralılara da şifalar versin.”

    Hayat sadece futboldan ibaret değil
    “Yüzlerindeki o ufak bir gülümseme beni gerçekten çok mutlu etti. İyi ki gelmişim dedirtti bana. Tabii o an, büyük bir kaos, büyük bir telaş içinde herkes. Duygular karmakarışık. Oraya gittiğimde, insanlarla sohbet ederken, acılarını dinlerken, ağlamaktan onlara bir şey söyleyemiyorsun ya da ne söylersen kelimeler yetersiz kalacak. Bunun farkındasın. Sadece başınız sağ olsun diyebiliyorsun. Ailelerini kaybedenlere veya enkaz altında ailesini kurtarmaya çalışanlara güç verebilmek için basit ama ufacık da olsa bir şeyler söylüyorsun. Ne kadar kıymetli onun için bilmiyorum ama gözlerindeki ufak bir tebessüm bile seni mutlu ediyor.”

    Futbol birleştirici bir güç
    “Gerçekten, Galatasaray veya kendim açısından söylemiyorum, futbol bizim ülkemizde birleştirici bir güç ve unsur diye düşünüyorum. Liglere tabii ki ara verilmesi gerekiyordu ama bu aranın kısa tutulması gerekiyordu ki yaraları daha da çabuk sarabilelim. Öyle de oldu. Televizyonda veya sosyal medyadan karşımıza çıkıyor. İnsanlar, deprem bölgelerinde çadırlarında maçları izlerken fotoğraflarını ve duygularını paylaşabiliyorlar. Bu bile bizleri mutlu ediyor. Çünkü yaşadıkları travmayı bir nebze olsun geçirebiliyorsak çok büyük bir mutluluk. Biz sadece futbol oynuyoruz, sahaya çıkıyoruz, kendi performansımızı sergilemek, amacımızı gerçekleştirmek istiyoruz. Ama futboldan, şampiyonluklardan, gollerden, asistlerden çok daha değerli şeyler var. İnsan hayatı. Bence ön plana konulması gereken bir şey bu. Herkes bence anlamıştır.
    Futbolcular ya da kulüpler arasında kavgalar, kaoslar oluyor ama gerçek hayata baktığımız zaman insan hayatı kısa sürebiliyor. (Trabzonspor maçını kastederek) İnanılmaz bir galibiyet aldık, taraftarımız çok mutlu oldu. Sabaha çok acı bir şekilde uyandık. Ne galibiyetimiz akıllarda kaldı, ne de mutluluğumuz. Christian Atsu, Adekugbe’nin çok yakın arkadaşı. Onlar da müthiş bir sevinçle galibiyeti kutladılar. Ertesi gün arkadaşını kaybetti. Bunlar unutulmaması gereken şeyler. Bekli uzun süre ülkemiz böyle acılar görmeyecek ama bu yaşadıklarımızı gerçekten unutmamamız lazım. İnsanlarımızın daha naif olması lazım. Futbol tamam. Tabii ki herkes, tuttuğu takımın şampiyon olmasını, futbolcusunun gol kralı olmasını ister. Ama hayat sadece futboldan ibaret değil.”

    İnsanlara dokunabilmek
    “Yapabileceklerimiz kısıtlı ama ufak bile olsa yaptığımız bir eylem insanlara dokunabiliyor, hayatını değiştirebiliyor, mutsuzluğunu birden sevince çevirebiliyor. O yüzden gerçekten bizler için ya da ünlü herhangi biri için bir hayranını sevindirebilmek çok kolay. Biz bu süreçte elimizden geldiğince ilgilenmeye çalıştık. Mutlu edebildiğimiz insanlar da oldu, ulaşamadığımız insanlar da. İnşallah bir daha Rabbim bize böyle acılar yaşatmasın, böyle günler göstermesin diyorum.”

    Kulübün düzenlediği müzayede
    “Aslında bunu Okan Hoca başlattı. Kendi için değerli olan 2 formasını müzayedeye bağışladı. Sonra biz de kendimiz için değerli olan ne varsa düşündük. Benim şahsen evimde 2 tane hat-trick yaptığım top vardı. Biri Göztepe maçındaki. Aslında Başakşehir maçındaki verdiğim top çok daha değerli. Ama Göztepe maçındaki hat-trick ilk olduğu için bende kalması gerektiğini düşündüm. Başakşehir maçındaki topumu müzayedeye hediye ettim. Allah razı olsun satın alan kişi de bir emek verdi, topumu aldı. Yapabileceklerimiz bunlardı. Bunları yapabiliyorsak, biraz da olsa katkı sağlayabiliyorsak hepimiz için çok büyük bir mutluluk bu.”

    Dünya Kupası ve deprem nedeniyle lige verilen ara
    “Dünya Kupası arası bizim için gerçekten verimli geçmişti. Dönüşünde çok büyük bir seri yakaladık. Bu anlamda dünya kupası arası bize olumlu yönde etki etti. Ondan sonra deprem, genel olarak ülkemizi olduğu gibi, takımları da, futbolcuları da, hocaları da kısacası herkesi etkiledi ister istemez. Çok zor bir sezon gerçekten. Hem aralar çok fazla hem de yaşadığımız olaylar çok ağır. O yüzden sadece sahaya, futbola odaklanmak biraz zor olabiliyor. Tabii, biz profesyonel futbolcularız, odaklanmaktan başka çaremiz yok. O yüzden bu süreci, bu travmayı, bu felaketleri bir an önce kafamızdan atıp odaklanmamız gereken bir işimiz bir amacımız var. Zor da olsa bir şekilde adapte oluyoruz, olmak zorundayız.”

    Icardi ile saha içindeki uyumu
    “Saha içinde Icardi ile oynadığım zaman çok rahat ediyorum. Bu tabii ki diğer forvetlerimize haksızlık açısından söylemiyorum. Hepsi ile çok iyi anlaşıyorum. Ama Icardi ile oyun tarzımız birbirimize benziyor. Ben topu aldığım zaman savunma arkasına koşuyor, o aldığı zaman ben koşuyorum. Birbirimizin ne yapacağını bu süreçte çok iyi anladık, kimyamız, uyumumuz çok fazla. O biraz benim asistlerimi yiyor ama (gülerek) olsun, aramızda çok güzel bir uyum var. İnşallah bundan sonraki süreçlerde de çok daha fazla olacak bu uyum.
    Aslında sadece Icardi olarak değil, dengeli ve bir o kadar iyi bir kadroya sahibiz ki, giren çıkan, oynayan oynamayan herkes, sahaya sonradan giren veya 5 maç 10 maç oynamayan biri, ilk 11’e dahil oluyor ve hiç adaptasyon sorunu yaşamadan çok iyi bir performans sergileyebiliyor. Ben her röportajda söylüyorum, takımdaşlığımız bizim anahtar kelimemiz. Çok güzel bir takım ortamımız, arkadaşlık ortamımız var ve bu da bizi saha içinde çok rahatlatıyor. Herkes birbiri için savaşıyor, birbiri için mücadele ediyor. Bu da şampiyonluk için en büyük noktalardan biri.”

    Gomis ile abi-kardeş ilişkisi
    “Takımdaki herkes ile çok iyi anlaşıyorum, hepsi ile arkadaş gibiyim. Ama Gomis ile abi-kardeş gibiyiz. 2 senedir birlikte oynuyoruz. Gomis, bana gerçekten abilik yapıyor. Saha içinde, saha dışında sürekli benim ile iletişim halinde, sürekli benden beklentilerini söylüyor, neler yapmam gerektiğini anlatıyor. Gelecek ile ilgili planlarımda nelerin olması gerektiğini söylüyor. Gomis gerçekten çok büyük bir profesyonel, çok büyük bir efsane benim için. Çok büyük bir karakter, çok büyük bir futbolcu. Gomis ile oynarken de çok rahat ediyorum. Gomis çok kaliteli bir futbolcu, çok kaliteli bir ayak. Her zaman ne yapması gerektiğini biliyor.
    Bunun dışında saha dışında da her zaman bizlere gençlere, Türk futbolculara çok iyi davranıyor, çok sıcak davranıyor. Bunun sonucunda biz de ona çok fazla saygı duyuyoruz. Çünkü kariyer anlamında çok üst düzey şeyler başarmış bir futbolcu ama egosuz. Bizlerle çocuk gibi eğlenebiliyor, abi-kardeş gibi iletişim halinde olabiliyoruz. Bunlar önemli şeyler. Gomis belki bu süreçte daha az forma şansı buluyor ama bundan dolayı küsecek veya tavır alabilecek bir insan değil. Tam tersine takımı birleştiriyor. Soyunma odasında en fazla o konuşuyor. Bizi daha fazla motive etme konusunda çok çabalıyor. Gerçekten çok büyük bir etkisi var takım üzerinde.”

    Galatasaray’da kaptanlık
    “Çok büyük bir mutluluk, çok büyük bir gurur gerçekten. Bununla ilgili hocamızla ve Erden Abi ile konuştuğumuzda o gün uyuyamamıştım. Çünkü Galatasaray’a ilk geldiğim zaman büyük hayallerim vardı. Şampiyonluk yaşayabilmek, efsaneler arasına girmek, kaptanlık rütbesine ulaşabilmek benim için hayallerimin ötesindeydi. Hayallerimi tek tek gerçekleştirmeye devam ediyorum. Hayallerim hiçbir zaman bitmiyor, her zaman üzerine bir şey daha koyuyorum, bir not daha ekliyorum. Kaptanlık da hayallerim arasındaydı. Bunu gerçekleştirdim. Tabii ki önümde çok büyük efsaneler var onların ardından geliyorum, onlardan sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. İletişim konusunda takım arkadaşlarım ile neler yapabilirim, nasıl ilerleyebilirim diye. Şu ana kadar her şey çok güzel gidiyor. Bakalım inşallah her şey daha güzel olur.”

    Kendi gözünden Kerem
    “Geçen sene biraz daha bireysel anlamda bir şeyler başarmak zorundaydım saha içinde. Daha fazla inisiyatif alıp, daha fazla şeyler yapıp sonuç almamız gerekiyordu. O anlamda biraz sıkıntılar çekiyorduk geçen sene. Aslında geçen sene de iyi bir kadromuz vardı. Tabii şu an ki kadromuz dünya yıldızları ile kaliteli ayaklara mevcut ama geçen sene de kötü bir kadroya sahip değildik. Sadece biraz uyum sıkıntısı çekiyorduk ligde. Avrupa’da tam tersi gayet iyi gidiyorduk. Geçen sene daha fazla bireysellik üzerinde ilerlemek zorundaydım. Takımım için gol atmam ya da asist yapmam gerekiyordu.
    Bu sene biraz daha takım arkadaşlarımla iletişim halinde olmak, uyumlu olabilmek üzerine çalışıyoruz. Sürekli kendimi geliştirmek üzerine ilerleyen bir insan olarak hatalarımın da üzerine gidiyorum. İyi yaptığım şeylerin de üzerine gidiyorum. İyi yaptığım şey benim için yeterli deyip onu köşeye bırakmıyorum. Sürekli kendimi geliştirmek üzerine gidiyorum. Tabii ki bir işi başardıktan sonra sürekli daha fazlası isteniyor daha fazla beklenti içinde olabiliyor insanlar. Ben de bu beklentilerin, bu isteklerin farkındayım. Bunları karşılayabilmek için çok fazla çalışıyorum. Saha içinde 10 tane hata yapıyorsam asla kendimi geri plana çekmem. Daha fazlasını sahada deneyen bir oyun stiline sahibim. O yüzden hata yapmaktan asla korkmuyorum. Beni belki de diğer futbolculardan farklı kılan budur. Kendimi böyle de tanımlayabilirim.”

    Zaniolo transferi
    “Zaniolo, çok büyük bir transfer. Emeği geçenlere teşekkür ederim. Bizim için büyük bir fırsat. Şu an hepimiz için rekabet ortamı oluştu ve bu da şampiyonluk için önemli ve değerli. Herkes kendi sınırlarını zorlamak zorunda. Daha iyisini daha fazlasını yapmak zorunda. Zaniolo çok güzel bir kardeşimiz, çok pozitif bir insan. Konuşkan ve bizimle şakalaşmayı seviyor. Bu ortamda sessiz, sakin, çekingen birinin olma olasılığı zaten yok. Öyle bir ortamdayız ki, herkes birbirine şaka yapıyor, sevincine ortak oluyor, dışarıda birlikte geziyor, eğleniyor. Gerçekten çok güzel bir takım oluştu. Sonradan gelenler bile bu uyum sürecini çok çabuk atlatabiliyor. Bence bize büyük bir katkısı olacak. Şampiyonluğun geleceğine inandığımız için, şampiyonlukta büyük bir pay sahibi olacaktır.”

    Geleceğe dair hayalleri
    “En yakın hayalim Galatasaray ile şampiyonluk yaşamak, kupayı kaldırabilmek. Ondan sonra hayaller hiçbir zaman bitmez ama Avrupa’da ülkemi, Galatasaray’ı, ailemi temsil etmek istiyorum. Avrupa arenasında, Avrupa’nın en büyük kulüplerinde. Hayaller hiçbir zaman bitmez. belki de önümüzdeki 10 yılda kendini nerede görüyorsun diyorsan eğer, ben kendimi Avrupa’nın 5 büyük kulübünden birinde görüyorum. Oralarda oynamak istiyorum. Tabi olur mu olmaz bilmiyorum ama bunun için kendimi zorluyorum, çalışıyorum, çabalıyorum. İnşallah o günleri de görürüz.”

    Milli takıma dair düşünceleri
    “Katar’da olsaydık çok büyük başarılar elde edebilecek bir milli takım jenerasyonuna sahibiz, olmadı. Dünya kupasında en son 2002’de yer aldık. Biraz uzak bir hayal gibi gözükmeye başladı. Ama bence bundan sonraki jenerasyona baktığım zaman bizler ya da bizden sonrası için gerçekten büyük başarılar elde edebilecek bir takıma sahibiz. Şimdi avrupa şampiyonası elemelerine katılacağız. Ben avrupa şampiyonasına gideceğimizi düşünüyorum. O güce, o takıma sahibiz. Umarım gideriz. Avrupa şampiyonasına gitmek bizim için bir başarı olmaması lazım. Sürekli bu kupalara gidip başarılar elde etmemiz gerekiyor. Gruptan çıkabilmek en ufak bir örnek. Bu da aslında bir başarı değil bizler için. Çünkü gerçekten çok kaliteli bir takımız, kaliteli futbolculara sahibiz. Çeyrek final, yarı final. Euro 2008’de yaptık neden bir daha olmasın. Gerçekten çok iyi futbolculara sahibiz. Ben milli takım için çok umutluyum. Başarılar geleceğine inanıyorum. İnşallah başarı skalasını genişleteceğimizi düşünüyorum.”

    Galatasaray taraftarına
    “Belki de 70-80 bin kişilik stadımız olsa hepsi dolar, öyle bir taraftara sahibiz. Geçen sene bazı maçlarda kötü gittiğimiz zaman bile stadımız doluyordu. Bizim itici gücümüz taraftarımız. Onlar arkamızda olduğu zaman desteklerini sonuna kadar bize hissettirdikleri zaman çok farklı oynuyoruz. Onlar bu süreçte her zaman bizi destekleyecekler ve Galatasaray armasına aşık insanlar olarak o stadı dolduracaklardır. İnşallah onlarla birlikte biz de şampiyonluğu göğüsleyeceğiz. Her maç olduğu gibi önümüzdeki maçlarda da bizleri desteklemeye devam edeceklerdir. Biz de onlara sezon sonu şampiyonluklarla bu desteğin karşılığını veririz.”

  • File derbisinde zafer Eczacıbaşı Dynavit’in

    File derbisinde zafer Eczacıbaşı Dynavit’in

    Salon: TVF Burhan Felek
    Hakemler: Seçkin Yener, Mehmet Gül.

    Galatasaray HDI Sigorta: Gamze, Eggleston, Popovic, Vasilantonaki, İlkin, Ayçin, Bihter (L), Sude, Nazlı Eda, Emine, Beren, İrem Nur (L)

    Eczacıbaşı Dynavit: Jack-Kısal, Ognjenovic, Voronkova, Yasemin, Boskovic, Hande, Simge (L), Yaprak, Elif.

    Setler: 0-3 (19-25, 23-25, 22-25)
    Süre: 71 dakika (23,25,23)

  • Bursa Büyükşehir Belediyespor’un konuğu Galatasaray HDI Sigorta

    Bursa Büyükşehir Belediyespor’un konuğu Galatasaray HDI Sigorta

    Ligde oynadığı 20 maçta 12 galibiyet alan ve 4 sırada bulunan Bursa Büyükşehir Belediyespor, 19 maçta 11 galibiyeti olan ve 6. sırada yer alan rakibiyle Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nda saat 16.00’da karşı karşıya gelecek.

    TRTSPOR Yıldız’dan yayınlanacak karşılaşmayı Yasin Okumuş, Ahmet Oğuzhan Ünal hakem ikilisi yönetecek. İki ekip arasında ligin ilkyarısında İstanbul’da oynanan karşılaşmayı Galatasaray HDI Sigorta 3-1 kazanmıştı.

  • Konyaspor – Galatasaray maçının VAR’ı Serkan Tokat

    Konyaspor – Galatasaray maçının VAR’ı Serkan Tokat

    Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasının açılış mücadelesinin VAR hakemi açıklandı. Konyaspor – Galatasaray karşılaşmasında Zorbay Küçük düdük çalacak. Küçük’ün yardımcılıklarını, Ali Saygın Ögel ve Furkan Ürün yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Cihan Aydın olacak. Bu zorlu müsabakada VAR koltuğunda Serkan Tokat oturacak. AVAR’da ise Alper Çetin ve Ekrem Kan bulunacak.

  • Galatasaray’da Mertens, Konyaspor maçında da yok!

    Galatasaray’da Mertens, Konyaspor maçında da yok!

    Galatasaray, Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında yarın deplasmanda Konyaspor ile karşılaşacak. Sarı-kırmızılılarda bu müsabaka öncesi kamp kadrosu belli oldu. Kafilede sakatlığı devam eden Dries Mertens’in yanı sıra Midtsjö, Ross, Yusuf Demir, Emre Taşdemir ve sarı kart cezalısı olan Nelsson bulunmuyor.

    Galatasaray’ın, Konyaspor maçı kamp kadrosu şu şekilde:
    “Fernando Muslera, Leo Dubois, Lucas Torreira, Kerem Aktürkoğlu, Yunus Akgün, Nicolo Zaniolo, Bafetimi Gomis, Berkan Mutlu, Kaan Ayhan, Milot Rashica, Sergio Oliveira, Sam Adekugbe, Okan Koçuk, Emin Bayram, Abdülkerim Bardakçı, Barış Alper Yılmaz, Juan Mata, Hamza Akman, Kazımcan Karataş, Sacha Boey, Mauro Icardi”

  • Galatasaray, Konyaspor maçı hazırlıklarını tamamladı

    Galatasaray, Konyaspor maçı hazırlıklarını tamamladı

    Florya Metin Oktay Tesisleri’nde Teknik Direktör Okan Buruk yönetiminde dinamik ısınmayla başlayan idman, iki grup halinde 8’e 2 pas çalışmasıyla devam etti. Antrenman taktik çalışmayla tamamlandı. Sarı-kırmızılılar bugün Konya’ya gidecek.

    Galatasaray, Süper Lig’in 26. haftasında yarın saat 20.00’de deplasmanda Konyaspor’a konuk olacak.

  • A. Konyaspor ile Galatasaray 44. randevuda

    A. Konyaspor ile Galatasaray 44. randevuda

    Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında Galatasaray, yarın saat 20.00’de deplasmanda Konyaspor ile karşılaşacak. Ligde sarı-kırmızılılar 19 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyetle aldığı 60 puanla liderlik koltuğunda bulunuyor. Yeşil-beyazlılar ise 7 galibiyet, 10 beraberlik ve 7 mağlubiyet sonucunda topladığı 31 puanla 8. sırada yer alıyor.

    44. randevu
    Konyaspor ile Galatasaray, Süper Lig’de bugüne kadar 43 kez karşılaştı. Söz konusu müsabakalarda sarı-kırmızılılar 31 kez sahadan galip ayrılırken, yeşil-beyazlılar ise 4 defa rakibini mağlup etti. 8 karşılaşmada eşitlik bozulmadı. Galatasaray’ın 82 golüne, Konyaspor 28 golle karşılık verdi.
    Ligin ilk yarısında Nef Stadyumu’ndaki karşılaşmayı Galatasaray 2-1’lik skorla kazandı.

    17 maçtır kazanıyor
    Galatasaray’ın 14’ü Süper Lig, 3’ü Ziraat Türkiye Kupası olmak üzere 17 maçlık galibiyet serisi bulunuyor. Sarı-kırmızılılar, bu müsabakalarda ligde Fatih Karagümrük, Beşiktaş, Medipol Başakşehir, İstanbulspor, Sivasspor, MKE Ankaragücü, Fenerbahçe, Hatayspor, Antalyaspor, Giresunspor, Ümraniyespor, Trabzonspor, Gaziantep FK (Hükmen) ve Kasımpaşa, Türkiye Kupası’nda da Ofspor, Ankara Keçiörengücü ve Alanyaspor’u mağlup etti.
    Galatasaray, 25. haftada evinde Kasımpaşa’yı 1-0 mağlup ederek, Süper Lig’deki galibiyet serisini 14’e maça çıkardı ve lig tarihindeki en uzun galibiyet serisine sahip oldu.

    Deplasman karnesi
    Galatasaray, Süper Lig’de deplasmanda bu sezon 12 karşılaşmaya çıktı. Sarı-kırmızılılar, bu maçlarda 9 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 29 puan topladı. Aslan 27 kez gol sevinci yaşarken, 5 kez de kalesinde gol gördü. Cimbom dış sahada son olarak oynadığı Giresunspor maçından 4-0 galip ayrıldı. Galatasaray, bu mücadelenin ardından Gaziantep FK ile deplasmanda mücadele edecekti fakat ligden çekilmesinden dolayı müsabaka sarı-kırmızılıların lehine hükmen 3-0 tescil edildi.

    Ligin en az gol yiyen takımı
    Galatasaray, Spor Toto Süper Lig’de bu sezon oynadığı 24 karşılaşmada ağlarında 17 gole engel olamadı. Sarı-kırmızılılar, bu alanda en az gol yiyen takım konumunda yer alıyor. Cimbom, ayrıca bu sezon ligde 10 maçta da kalesini gole kapadı.

    Victor Nelsson cezalı
    Galatasaray’da Konyaspor maçı öncesinde 1 futbolcunun sarı kart cezası bulunuyor. Sarı-kırmızılıların Danimarkalı futbolcusu Victor Nelsson, Kasımpaşa karşılaşmasında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü ve Konya müsabakasında görev alamayacak.

    3 futbolcu sarı kart sınırında
    Galatasaray’da Barış Alper Yılmaz, Kerem Aktürkoğlu ve Berkan Kutlu sarı kart sınırında bulunuyor. Bu futbolcular, Kasımpaşa karşısında sarı kart görmeleri durumunda 27. haftada İstanbul’da oynanacak Kayserispor karşılaşmasında cezalı duruma düşecek.