Etiket: Gazeteci

  • Yavru köpeğe heimlich müdahalesi

    Yavru köpeğe heimlich müdahalesi

    Tokat’ta gazeteci Halit Arslan, boğulma tehlikesi geçiren bir yavru köpeği heimlich manevrası ve kalp masajıyla ölümden döndürdü.
    Gazeteci Halit Arslan, memleketi Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki Bereketli beldesine bir ziyaret gerçekleştirdi. Köyünde vakit geçirdiği sırada çevredeki sahipsiz köpekleri fark eden Arslan, onlara yiyecek ikram etti. Ancak bu esnada yavru köpeklerden birinin, verilen et parçasını yutmaya çalışırken aniden nefes alamaz hale geldiğini gördü. Boğulma tehlikesi geçiren yavru köpek yere yığıldığında Arslan, hiç düşünmeden harekete geçti.

    Heimlich manevrası ve kalp masajı ile yaşam mücadelesi
    Arslan, yavru köpeğe Heimlich manevrası yaparak boğazına kaçan eti çıkarmaya çalıştı. Yavru köpeğin hala nefes alamadığını fark edince kalp masajı yapmaya başladı. Birkaç deneme sonrasında köpeğin tekrar nefes almaya başladığını gören Arslan ve oğlu Muhammed Yuşa, büyük bir sevinç yaşadı. Bu anların tamamı, oğlu Muhammed Yuşa’nın cep telefonu kamerasına kaydedildi. O anlar sosyal medyada paylaşıldıktan sonra geniş yankı uyandırdı ve Arslan’ın duyarlılığı, takipçileri tarafından takdirle karşılandı.

  • Yenidoğan soruşturmasında iki gazeteciye adli kontrol

    Yenidoğan soruşturmasında iki gazeteciye adli kontrol

    Yenidoğan çetesine yönelik soruşturmayı yürüten savcı ile ilgili “Yenidoğan çetesini çökerten kahraman savcı dosyadan el çektirildi” şeklinde paylaşımlar yapılmıştı. Gerçeği yansıtmayan haber ve paylaşımlarla ilgili ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘yargı organlarında görev yapan kamu görevlilerine karşı hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından soruşturma başlatılmıştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan soruşturmada, haberi ilk yayınlayan Halk Tv Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, Gazete Pencere Yazı İşleri Müdürü Nilay Can ve avukat İrem Çiçek gözaltına alınmıştı. Emniyette işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen Dinçer Gökçe ve Nilay Can adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Avukat İrem Çiçek hakkında ise nöbetçi mahkeme tarafından ev hapsi kararı verildi.

  • Gazze’de 3 gazeteci hayatını kaybetti

    Gazze’de 3 gazeteci hayatını kaybetti

    İsrail, Gazze Şeridi’nde yine sivillerin sığındığı okulu hedef aldı. İsrail güçlerinin bölgenin kuzeyindeki Şati Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş sivillerin sığındığı Asmaa Okulu’na düzenlediği saldırıda 3’ü gazeteci 9 sivil hayatını kaybetti. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, saldırıda hayatını kaybeden Filistinli gazetecilerin Saed Radwan, Hamza Abu Salmiya ve Al- Hanin Mahmoud Baroud olduğu bildirildi. Açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana öldürülen gazeteci sayısının 180’e yükseldiği aktarıldı.

  • Gazeteci Güneri Cıvaoğlu hayatını kaybetti

    Gazeteci Güneri Cıvaoğlu hayatını kaybetti

    Bir süredir hastanede yoğun bakımda tedavi gören gazeteci Güneri Civaoğlu, 85 yaşında hayatını kaybetti.

    GÜNERİ CIVAOĞLU KİMDİR?

    Güneri Cıvaoğlu 30 Temmuz 1939 yılında Ankara’da doğdu.

    Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Cıvaoğlu’nun, gazetecilik hayatıysa 1960’lı yıllarda başladı.

    Cıvaoğlu, Akis dergisi ve Yeni İstanbul gazetesinde muhabir olarak çalıştı. TRT’nin kuruluşunda sabah haberlerini hazırlayan ekibin başındaydı.

    Strasbourg Üniversitesi’nde bir süre ekonomi okudu, izleyen yıllarda Tercüman Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptı.

    Güneş Gazetesi’ni ortağı ve genel yayın yönetmeni olarak kurdu.

    1986-1996 yılları arası Sabah Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.

    1996’dan bu yana ise yazılarına Milliyet Gazetesi’nde devam etti.

    Cıvaoğlu kariyerinde programcılığa da yer verdi.

    Akıllarda kalan “Şeffaf Oda” programıyla farklı sektörlerde bir çok konuğu yıllarca konuk etti.

     

     

    NTV

  • Gazeteci Reha Muhtar hastaneye kaldırıldı

    Gazeteci Reha Muhtar hastaneye kaldırıldı

    Gazeteci Reha Muhtar, saat 01.00 sıralarında Sarıyer’deki evinin merdivenlerinden düşerek yaralandı. Oğlunun haber vermesinin ardından olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi sonrası Reha Muhtar, ambulans ile Maslak Acıbadem Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan Muhtar’ın entübe edildiği ve bilincinin kapalı olduğu öğrenildi.
    Reha Muhtar’ın sağlık durumu hakkında ailesi ve hastaneden resmi bir açıklama yapılmadı.

  • Rusya’da gazeteci gözaltına alındı

    Rusya’da gazeteci gözaltına alındı

    Rusya Soruşturma Komitesi, gazeteci Nadezhda Kevorkova’nın sabah saatlerinde evine yapılan baskında gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltı merkezine götürülen Kevorkova’nın sorgusu devam ederken avukatı Kaloy Akhilgov, Kevorkova’nın sosyal medyada yayınladığı Taliban paylaşımı nedeniyle terör soruşturması çerçevesinde gözaltına alındığını söyledi.

    Kevorkova’nın hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirten Akhilgov, Rus gazeteciyle ilgili mahkeme kararının yarın verileceğini belirtti.

    Filistin hakkında kitap yazan Nadezhda Kevorkova, Orta Doğu üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor.

  • Bursa’da şantajcı gazeteciye 7 yıl 6 ay hapis cezası

    Bursa’da şantajcı gazeteciye 7 yıl 6 ay hapis cezası

    Bursa’nın İznik ilçesinde iş adamlarından şantaj yoluyla para isteyen gazete sahibi N.İ., iddiaya göre kaçak villalarını haber yapmama karşılığı şantaj yaptığı iş adamı F.E. ile 7 Eylül 2020 tarihinde bir benzin istasyonunda buluştu. Paraları teslim alırken suçüstü yakalanan N.İ sonrasında polis tarafından gözaltına alındı. O anlar saniye saniye güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan ve cezaevinde bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan N.İ., devam eden davada şantajdan 1 yıl 8 ay hapis ve 10 bin TL para cezasına çarptırıldı. N.İ. hakkında denetimli serbestlik kararı da verildi.

    N.İ. hakkında İznik ve Gemlik Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından iki ayrı iddianame hazırlandı. Gemlik 5. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davaları Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin dosyalar arasında eylem ve taraflar itibariyle hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu her iki dosyanın birlikte yürütülmesinin zorunluluğu bulunduğu kararı üzerine birleştirildi.

    Şantaj ve tehditle işadamlarından para aldığı iddia edilen gazeteci hakkında yürütülen davada karar duruşması geçtiğimiz nisan ayının 19’unda görüldü. 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya davacı işadamı davacı vekilleri avukatlar ile davalı N.İ. ile davalı avukatları katıldı.

    Yol Kesmek Suretiyle Silahla Yağmaya Teşebbüs, Silahla Tehdit ve Şantaj suçlarından yargılanan N.İ. savunmasında 20 yıllık gazeteci olduğunu ismini sonradan öğrendiği iş adamının kendisini aradığını ve izni dışında görüşmeleri kayda aldığını söyledi. N.İ. “İznim dışında kayda alınan bu görüşmeler yasal delil olarak kabul edilerek hakkımda dava açılmıştır. HSK’ya bu konuda şikayetlerimi yaptım” dedi.

    N.İ. işadamı ile yaptığı görüşme sırasında da tek başına olduğunu karşı tarafın ise 3 kişi olduğunu iddia ederek, “Ben tek başıma nasıl yağma yapmışım” dedi.

    Davaya katılan işadamı F.E. ise beyanında daha önce verdiği ifadelerini doğrulayarak, “Orhangazi Boyalıca’daki restoran sahibiyim olay günü iş yerime tadilat yaptırıyordum. N.İ. isimli kişi tadilat yapılan yerlerin fotoğraflarını çekmeye başlayınca neden çektiğini sordum. Kendisi de bu şekilde kaçak yapılaşma olan yerlerden para kazanıyorum. Elim Ankara’ya kadar uzanır. Hakkındaki yıkım kararını durdurabilirim. Başka “bir mekan sahibi İ.S. ile anlaştık seninle de anlaşalım bana 300 bin lira vermezsen ruhsatın ile ilgili imar barışı ile ilgili problem çıkar” dedi. Sonrasında buluştuk 300 bin liranın çok olduğunu söyledim. 200 peşin geri kalanı da 10 bin lira taksitlerle istedi. Kabul etmeyince belindeki silahı çıkarıp içinden bir mermi çıkararak “Ben her türlü parayı alırım. Bu merminin tanesi 1 lira. Bizde mermi de çok mermi atacak adam da çok” deyince korkup anlaşmak zorunda kaldım. Sonrasında ben şikayetçi oldum. Polis ekiplerinin seri numaralarını alındığı paraları kameraların önünde kendisine verdim. Suç üstü yakalandı. Sonrasında paramı geri aldım” diye konuştu.

    Davaya katılan tanıklar M.B., İ.A. ve M.A.’yı da dinleyen mahkeme heyeti iddia makamının esas hakkındaki mütalaası ve delillerin değerlendirilmesinin ardından kararını açıkladı. Mahkeme sanık N.İ. hakkında tüm dosya kapsamı itibariyle eylemine uyan ve sübut bulan nitelikli yağma suçundan dolayı suçun işleniş biçimi, suç, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlenmesinde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK’nun 149/1-ad maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis cezası ile çarptırılmasına, eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından 1/4 oranında indirim yapılarak 9 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, iyi hal de gözetilerek cezasında 1/6 oranında indirim yapılarak 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

  • Gazeteci Ferdi Akıllı mezarı başında anıldı

    Gazeteci Ferdi Akıllı mezarı başında anıldı

    Anma programına, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti(ZGC)Başkanı Derya Akbıyık, Karaelmas Gazeteciler Derneği(KGD)Başkanı Mustafa Emen, gazeteciler ve ailesi katıldı. Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından dua edildi. Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) Başkanı Derya Akbıyık ve Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı (KGD) Mustafa Emen, yaptıkları konuşmada, “Bugün 3 yıl oldu. Daha dün gibi. Bugün de üçüncü ölüm yıldönümününde anıyoruz. Gerçekten Ferdi Akıllı önemli bir gazeteciydi. Değerli bir gazeteciydi. Ailesine tekrar baş sağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verdiler.

  • “130 gazeteci İsrail tarafından katledildi”

    “130 gazeteci İsrail tarafından katledildi”

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara’da düzenlenen “Gazze’de Soykırım: Yeni Kanıtlar” paneline katıldı. Panelde, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırılar ile soykırım suçları fotoğraf ve görüntülerle kanıtlandı.

    “Soykırım, bir halkın maddi ve manevi varlığına yönelen topyekûn bir saldırıdır”

    İletişim Başkanı Altun, yaptığı konuşmada, Gazze’de apaçık bir soykırım işlendiğini söyledi. İsrail’in Gazze’de Roma Statüsü’nün suç olarak tanımladığı birçok ağır cürmü işlediğini belirten Altun, “Soykırım, bir halkın maddi ve manevi varlığına yönelen topyekûn bir saldırıdır. İsrail sadece Gazze’de yaşayan insanları toplu bir şekilde katletmiyor; bölgenin manevi varlığını da yok etmek için kültürel bir soykırıma imza atıyor” diye konuştu.

    “Gazze’de 194 cami ve 100 okul tamamen yıkıldı”

    İsrail’in Gazze’deki saldırıların tahribatına dikkat çeken Altun, şöyle konuştu:
    “Saldırıların başlamasından bugüne kadar, Gazze’de 194 cami ve 100 okul tamamen yıkıldı; 266 cami, 3 kilise ve 295 okul ise ağır hasar aldı. İsrail, kültürü, gelenek, görenekleri ve bütün hafızasıyla bir halkın varlığını külliyen ortadan kaldırmaya çalışıyor. Son günlerde İsrail’in sözüm ona güvenli bölge diyerek insanları sürdüğü Refah bölgesine yönelik saldırıları yürüttüğü soykırım politikasının apaçık bir örneğidir.”

    “Fosfor bombalarının kullanılması İsrail’in savaş suçu işlediğinin delili”

    Gazze’de İsrail’in hukuku yok saydığını dile getiren Altun, “İsrail’in, ısrarlı ve sistematik bir şekilde sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alması insancıl hukukun apaçık bir ihlalidir. Yine çeşitli sözleşmelerle yasaklanan fosfor bombası gibi silahların da Gazze’de bilhassa sivil nüfus üzerinde yoğun bir şekilde kullanılması İsrail’in savaş suçu işlediğinin delili konumundadır” ifadelerini kullandı.
    Bölgede gerçekleştirilen katliamların gizlemeye çalışıldığını vurgulayan Altun, Filistinlilere yönelik vahşetin ve barbarlığın İsrail tarafından yürütülen kapsamlı bir dezenformasyon politikası ile yürütüldüğünü anlattı.
    İsrail’in dezenformatif içerik ve yalan haberlerle görünmez olmayı amaçladığını aktaran Altun, bölgedeki vahşiliklere, barbarlıklara ve soykırım girişimlerine karşı duyarsız kalınmaması gerektiğini dile getirdi.
    İletişim Başkanlığının duyarsızlığa, unutkanlığa ve dezenformasyona karşı ilk günden itibaren teyakkuz halinde olduğunu ve çalıştığını belirten Altun, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘daha adil bir dünya mümkündür’ şiarını esas alarak, hakikat bayrağını dalgalandırmayı en önemli misyonumuz olarak bildik ve bilmeye devam ediyoruz” kaydetti.

    “Merkezimiz, 7 Ekim’den bugüne kadar, 200’ye yakın dezenformasyonu deşifre etti”

    İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin İsrail’in yalanlarını tek tek tespit ve ifşa ettiğine işaret eden Altun, şunları kaydetti:
    “Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz, 7 Ekim’den bugüne kadar, 200’ye yakın dezenformasyonu deşifre etti. Birincisi Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi’nin bombalanmasıyla ilgiliydi. İsrailli yetkililer, İsrailli medya kuruluşları ve sosyal medya kullanıcıları, ‘Saldırıyı İsrail değil Hamas yaptı’ yalanını orta attılar. Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz, yaptığı çalışmada, söz konusu iddiayla beraber paylaşılan görüntülerin 2022 yılına ait olduğunu tespit etti. Yine merkezimiz ayrıca İsrail başbakanının eski dijital medya sorumlusu olan şahsın, İsrail ordusunun Gazze’de hastane bombaladığına ilişkin adeta zafer paylaşımı yaptığını, bir süre sonra bu paylaşımını silerek saldırının Hamas tarafından yapıldığına ilişkin ikinci bir paylaşım yaptığını ortaya çıkardı. Söz konusu İsrailli görevlinin tavrı İsrail’in dezenformasyonu nasıl sistemli şekilde kullandığını ortaya koyan örneklerden biridir.”

    “Gazze’de bugün ölü sayısı 30 bine dayanmış durumda”

    İsrail’in ifşalarından söz eden Altun, “İsrail, Gazze’de canlı insanların Hamas tarafından kefenlenerek ölü taklidi yaptırıldığını öne sürdü ve bunu uluslararası medya da işledi. Gazze’de bugün ölü sayısı 30 bine dayanmış durumda ve bunlar içinde de binlerce masum çocuk, kadın ve insanlar var ve hal böyleyken İsrailli yetkililer utanmadan böyle bir iddiayı ortaya attı. Peki doğrusu neydi? İddiaya konu görüntüler, geçtiğimiz yılın 19 Ağustos’ta sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntülerdi. Görseller Malezya’da bir camide verilen cenaze işlemleri eğitimine aitti” açıklamalarında bulundu.

    “Hakikati duyurmaya çalışan gazetecileri de doğrudan hedef alıyor”

    İsrail’in ‘Gazze’de canlı insanlar kefenlenerek ölü taklidi yaptırılıyor’ iddiasını değerlendiren Altun, şunları kaydetti:
    “Birincisi, İsrail’in hakikati çarpıtmakta sınır tanımaz olduğunu. İkincisi İsrail’in hakikat karşısında elinin ne kadar zayıf olduğunu gösterdi. İsrail, dezenformasyonu sistemli şekilde kullanarak hakikati katlettiği gibi bölgede, hakikati duyurmaya çalışan gazetecileri de doğrudan hedef alıyor onları da katlediyor.”

    “130 gazeteci görevleri başında İsrail tarafından katledildi”

    2023 yılında öldürülen gazetecilerin yüzde 75’inin Gazze’de can verdiğine dikkat çeken Altun, “Bugüne kadar 130 gazeteci görevleri başında gerçeği ve hakikati dünyaya duyurmak için görev yaptıkları esnada İsrail tarafından katledildi. Bugün ne yazık ki Batı medyasının hatırı sayılır bir kısmı, İsrail’in yaptığı katliamları görünmez kılmaya çalışmak için yoğun çaba gösteriyor. Batılı medya organlarının birçoğunda yaşanan çatışmalar İsrail’in bakış açısı ile aktarılıyor. Gazze’de yaşanan trajedi ve soykırım gizlenmeye çalışılıyor” ifadelerine yer verdi.

    “Gazze’de katledilen yerel halk için ‘öldü’ ifadesi kullanılmakta”

    Yaşanan trajediyi gizlemek ve İsrail’in yaptığı soykırımı örtbas etmek için söz konusu medya organlarının farklı strateji ve taktikler uyguladığına vurgu yapan Altun, “Bu tür medya organlarında, Filistin halkı küresel çapta ‘yabancı, ‘öteki’ ve ‘geri kalmış’ bir topluluk olarak lanse edilirken İsrailliler ise ‘ilerici’, ‘modern’ ve ‘Batılı’ bir toplum olarak tasvir edilmektedir. İsraillilerin ölümleri İngilizce manşetlerde ‘cinayete kurban gitti’ şeklinde yer bulurken Gazze’de katledilen yerel halk için ‘öldü’ ifadesi kullanılmakta ve katil gizlenmeye çalışılmakta” ifadesini kullandı.

  • Gazeteciler öğrenciler ile bir araya geldi

    Gazeteciler öğrenciler ile bir araya geldi

    Bursa Yenişehir Akçeşme ilkokulunda 3-C sınıfı öğrencileri ile bir araya gelen Gazeteciler Fatih Ak ve Harun Sak minik öğrencilere Gazetecilik ve Televizyonculuk hakkında bilgiler verip öğrencilerin sorularını cevapladı.

    Gazeteci Fatih Ak, “ Öncelikle Sınıf Öğretmeni Yasemin Gülal ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Keyif aldığımız bir program oldu. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz bu ülkeyi daha ileriye taşıyacaklardır. Hepsi birbirinden akıllı çocuklar onlara mesleğimizi kullandığımız cihazla ile anlattık. Sonrasında onların sorularını cevapladık. Onlarla bir arada olmak bizleri çok mutlu etti” diye konuştu.

    Sınıf Öğretmeni Yasemin Gülal “ Derse katılan gazetecilere teşekkür ederek çalışmalarında kolaylıklar diledi.