Etiket: Gazeteci

  • Rus gazeteciden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlatan belgesel

    Rus gazeteciden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlatan belgesel

    Rus Tass Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Rus gazeteci Mihail Gusman, “Formula Vlasti” (İktidarın Formülü) isimli televizyon programında yayınlamak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı konu aldı. Erdoğan’ın çocukluğu, hayatı, politik geçmişi ve iktidar dönemlerini konu alan belgeselin, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliğinde gösterimi yapıldı.

    Programa, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ev sahipliği yaparken, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, Rusya Dışişleri Bakanlığı 4’üncü Avrupa Genel Müdürü Yuri Pilipson, TASS Genel Müdürü Sergey Mihailov, TASS Genel Müdür Yardımcısı Mihail Gusman, farklı ülkelerden çok sayıda Büyükelçi, diplomat ve basın mensubu katıldı. Yoğun katılımın gerçekleştiği programda Erdoğan belgeseli farklı dillerdeki altyazılar ile de aktarılırken, program sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusçaya da çevrilen “Başka Bir Dünya Mümkün” isimli kitabı konuklara hediye edildi.

    “Erdoğan büyük bir kişilik”

    Törende konuşan Gusman yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan için övgü dolu sözler kullanarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük bir siyasetçidir. Türkiye böyle bir lideri olduğu için mutlu bir ülke. O sadece büyük bir siyasetçi değil, büyük bir kişilik, büyük bir karizma. Modern dünyayı anlayan çok yüksek seviyede, stratejik bir düşünceye sahip bir siyasi analizci. Bugün lider olarak Erdoğan’ın rolü sadece Türkiye’de değil, dünyada da son derece öneme sahip” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakınlığına da değinen Gusman, liderlerin güvene dayalı bir yakınlığı bulunduğunu söyledi. Gusman ayrıca, Rus televizyonlarında yayınlanan belgeselin milyonlarca kişi tarafından da izlendiğini ekledi.

  • Gazetecilere kapı göründü

    Gazetecilere kapı göründü

    Alman medya grubu Axel Springer’in CEO’su Mathias Doepfner, medya şirketinde  ChatGPT gibi yapay zeka sistemleri nedeniyle işten çıkarılmaların yapılacağını söyledi.

    Doepfner’in açıklamaları, yayıncının Alman gazeteleri Bild ve Die Welt’in gelirlerini artırmaya ve “tamamen dijital bir medya şirketi” olmaya geçiş yapmaya çalıştığı sırada yapıldı. Doepfner, otomasyon ve yapay zekanın gazetecilik için içerik üretimini destekleyen birçok işi giderek daha fazla gereksiz hale getirmesi nedeniyle işten çıkarmaların kapıda olduğunu duyurdu.

    “EN İYİ ORİJİNAL İÇERİĞİ ÜRETENLER HAYATTA KALACAK”

    Doepfner çalışanlara gönderdiği e-postada, “Yapay zeka bağımsız gazeteciliği her zamankinden daha iyi hale getirme ya da basitçe onun yerini alma potansiyeline sahip” ifadelerini kullanarak, popüler ChatGPT gibi yapay zeka araçlarının bilgi konusunda bir “devrim” vaat ettiğini ve yakında “bilgi toplama” konusunda insan gazetecilerden daha iyi olacağını aktardı.

    Doepfner, “Bu değişimi anlamak, bir yayıncının gelecekteki yaşayabilirliği için çok önemlidir.Sadece en iyi orijinal içeriği yaratanlar hayatta kalacaktır.” dedi.

    Bununla birlikte Axel Springer kaç çalışanının işten çıkarılabileceğini belirtmedi, ancak muhabir sayısında herhangi bir kesinti yapılmayacağı sözünü verdi.

    Doepfner çalışanlara gönderdiği mektupta, medya kuruluşlarının araştırmacı gazeteciliğe ve özgün haberlere odaklanması gerektiğini, olayların ardındaki “gerçek nedenleri” ortaya çıkarmanın gazetecilerin işi olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

    Diğer taraftan Axel Springer, içerik üretiminde yapay zeka kullanımını deneyen ilk haber yayıncısı değil. Ocak ayında BuzzFeed, içeriğini ve çevrimiçi testlerini yazdırmak için yapay zeka kullanmaya başladığını duyurdu.

    İNGİLİZ GAZETELER DE ARAŞTIRMAYA BAŞLADI

    İngiltere’de yayınlanan Daily Mirror ve Daily Express gazeteleri de yapay zeka kullanımını araştırıyor ve grubun CEO’su Financial Times’a yaptığı açıklamada “ChatGPT gibi makine öğreniminin potansiyelini ve sınırlamalarını” incelemek üzere bir çalışma grubu kurduğunu söyledi.

    Öte yandan, geçen yıl Kasım ayında piyasaya sürülmesinden bu yana ChatGPT 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Program, basit kullanıcı komutlarından son derece sofistike metinler üretebiliyor ve denemelerden iş başvurularına, şiirlerden kurgu eserlere kadar her şeyi üretebiliyor. ChatGPT, web üzerinden milyarlarca kelimelik günlük metnin sisteme yüklenmesiyle eğitilen geniş bir dil modelidir. Daha sonra tüm bu materyalden yararlanarak belirli dizilerdeki kelime ve cümleleri tahmin ediyor.

  • Tarihte bugün: Uğur Mumcu

    Tarihte bugün: Uğur Mumcu

    22 Ağustos 1942’de Kırşehir’de dünyaya gelen gazeteci, yazar ve araştırmacı Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmişti.

    Annesi Nadire Mumcu, babası Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey idi. Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde, Kırşehir’de, dört kardeşin üçüncüsü olarak doğdu.

    Eşi Şükran Güldal Mumcu ile olan evliliğinden bir oğlu ve bir kızı  olmuştur.

    Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994’te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur.

    Eşi Şükran Güldal Mumcu, 23. Dönem TBMM’ye İzmir Milletvekili olarak girmiş ve 10 Ağustos 2007 – 7 Haziran 2015 tarihleri arasında TBMM Başkanvekilliği görevini yürütmüştür.

    Ağabeyi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Ceyhan Mumcu’nun Uğur Mumcu ile ilgili röportajlarının bir kısmı Kardeşim Uğur Mumcu adıyla bir kitapta toplanmıştır.

    Yeni Ortam gazetesinde köşe yazarlığı yapan Uğur Mumcu, 1975’ten itibaren Cumhuriyet’te “Gözlem” başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. Aynı zamanda Anka Ajansında çalışmaktaydı.

    1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. “Gözlem” başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı.

    1981’de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak için yazdığı Silah Kaçakçılığı ve Terör yayımlandı. Aynı yıl, Mehmet Ali Ağca’nın Papa’yı öldürme girişiminden sonra Ağca üzerine inceleme ve araştırmalarını yoğunlaştırdı.

    1987’de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları; 1991’de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925 yayımlandı.

    1991 yılında İlhan Selçuk ve yaklaşık seksen Cumhuriyet gazetesi çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat – 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet gazetesinde yazan Mumcu, Cumhuriyet gazetesindeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992’de Cumhuriyet’e döndü.

    Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi.

  • Ünlü spor yorumcusu Hıncal Uluç hayatını kaybetti

    Ünlü spor yorumcusu Hıncal Uluç hayatını kaybetti

    Türkiye’nin önemli spor yazarlarından biri olan gazeteci Hıncal Uluç,

    İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 83 yaşında hayatını kaybetti. İki böbreğini de kaybeden Hıncal Uluç, kan zehirlenmesi sebebiyle tedavi altına alınırken bir süre önce kalçasını kırmış ve by-pass ameliyatı olmuştu. Şimdiye kadar 10’a yakın ameliyat geçiren Hıncal Uluç, bir süredir İstanbul’da özel bir hastanede tedavi görüyordu.

  • Saldırıya uğrayan gazeteci Latif Şimşek’ten açıklama

    Saldırıya uğrayan gazeteci Latif Şimşek’ten açıklama

    Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, 6 Ağustos günü katıldığı televizyon programında bir diğer konuk Gazeteci Latif Şimşek ile tartışmıştı. Yayın sırasında sinirlenen Enginyurt, yerinden kalkarak Şimşek’in üzerine yürümüş ve yaşanan tartışma nedeniyle yayına ara verilmişti.

    Tartışma devam ederken, Cemal Enginyurt ile birlikte kanala gelen ve resmi bir görevi bulunmayan şüpheli Emrah Topal ise Şimşek’i darp etmişti. Gerçekleşen olaylar kameralara anbean yansıdı. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılırken, şüpheli Emrah Topal, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “Cumhurbaşkanımız geçmiş olsun dileklerini iletip olayın takipçisi olduğunu söylediler”

    Yaşanan tüm bu olaylar sonrası İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Gazeteci Latif Şimşek, yaşanan olayda herhangi bir taraf olmadığını, herkesin bu olaydan ders çıkarması gerektiğini söyledi. Bu tür konularda gazetecilerin tek vücut olmadığı takdirde gazetecilere saldırmanın kolaylaşacağını belirten Şimşek, şunları kaydetti:

    “Çok sayıda gazeteci, siyasetçi dostum aradı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçmiş olsun dileklerini iletip olayın takipçisi olduğunu söylediler. Genel Başkanlar Mustafa Destici, Doğu Perinçek, İbrahim Çelebi, CHP’den, AK Parti’den, MHP’den çok sayıda siyasetçi arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Ama meslektaşlarımdan da benim adımı vererek bir kınama yapmalarına gerek yok. Bir gazeteciye yapılan saldırıya tepki göstermeleri gerekiyor. Yoksa doktorların başına gelen olaylar bir süre sonra gazetecilerin de başına gelmeye başlarsa, gazeteci arkadaşlar ‘Bunun tedbirini niye önceden almadık’ diye dövünebilirler.”

    “Enginyurt’un saldırısı görüntülerde var, gerekli tüm davaları açacağım”

    Olaya ait görüntülerin yayımlanmasına kendisinin izin verdiğini, bu sayede yaşanan olayların ortaya çıktığını anlatan Şimşek, “Kendisiyle (Cemal Enginyurt) stüdyoda canlı yayın sırasında yüz yüze geldik. Orada herhangi bir harekette bulunmaması, teke tek olduğumuz bir ortamda buna cesaret edememesi, ardından yayın kesilince korumaları demeye de dilim varmıyor, beslemelerinin içeriye girip Cemal Enginyurt’un talimatıyla bana saldırmaya başlamalarıdır. Sonrasında da ekranlarda gördünüz zaten. Gerekli bütün davaları açacağım. Koruması zaten tutuklandı. Cemal Enginyurt’la ilgili onun da saldırısı görüntülerde var. Hem de azmettirici olarak şikayetçiyiz kendisinden. Dokunulmazlığı kaldırılırsa yargılanmaya başlayacak” diye konuştu.

    “Gültekin Uysal çok sert ifadelerde bulunmuş kendisine”

    Olaydan sonra DP’li Enginyurt tarafından yayımlanan özür mektubunu eleştiren Latif Şimşek, mektubun Enginyurt ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın tartışması sonrası yayımlandığını vurgulayarak, “Özür mektubu gibi bir şey değil. Adam benden özür dilemek yerine benden başka herkesten özür diliyor. İki gün sonra gelen bir özür. Sıkışınca, tepkiler bu kadar çoğalınca, siyasi hayatının bittiğini anlayınca böyle bir özür yayımlamak zorunda kaldı. Bana gelen bilgilere göre de Gültekin Uysal çok sert ifadelerde bulunmuş kendisine. Partiyi zor durumda bıraktığını, bu şiddet olayının Demokrat Parti ile özdeşleşeceğini ve bu nedenle gerekeni yapmasını istemiş, Gültekin Uysal ile tartışmışlar. Onun üzerine böyle bir özür açıklaması yaptı ama bu özürden başka her şeye benziyor” dedi.

    “Bu resmen bir kumpastır”

    Cemal Enginyurt’un korumalarını saldırtacak hiçbir şey yapmadığını, yalnızca karşılıklı bir tartışma yaşandığını belirten Şimşek, olayın kumpas olduğunu iddia ederek, “Ortada hiçbir şey yokken, böyle bir şey yapılması bunun önceden hazırlanan bir kumpas olduğunu gösteriyor. Resmen bu bir kumpastır. Önceden planlayarak, düşünerek o hareketi yapacaklarını bilerek gelmişler stüdyoya. Cemal Enginyurt bilerek ortamı gerdi. Benim de ona kişilik olarak aynı sertlikte cevap vereceğimi biliyordu. Olayların geleceği noktayı bildiği için zaten yayına girmeden önce 8 kişi gelmişler televizyona. Dışarıya çıkıp onlarla konuşmuş. Muhtemelen orada planladılar. ‘Ben ayağa kalktığım zaman siz de içeriye girin’ hesabı yapıldı. ‘Yayın kesildikten sonra dalarsınız’ dedi demek ki. Çünkü Pınar Ardor’a yayının kesilip kesilmediğini soruyor. Yayının kesildiğini söyledikten sonra beslemelerine işaret edip, emir verip benim üzerime saldırtıyor” ifadelerini kullandı.

    “Cemal Enginyurt aileme, anneme, çocuklarıma ağza alınmayacak galiz küfürler savurdu”

    DP’li Enginyurt’un yaşanan olayda kendisine küfürler ettiğini, bu küfürleri yayımlatacağını söyleyen Gazeteci Şimşek, şunları kaydetti:
    “Ben korumanın araya girenlerden biri olduğunu düşünüyordum. 1,90’ın üzerinde, 110-120 kilo bir adam, azman orada bana saldırıyor. Ben olayın nereye gideceğini tahmin etmediğim için ilk aldığım darbeyle sersemledim. Sonrasında bir iki defa daha girişim olmuş. Onları da videodan izledim. Alçakça bir şey. Burada önemli olan bir şey daha var. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Cemal Enginyurt ağzı lağım kokan, küfürbaz bir adam. Orada da o tartışma sırasında aileme, anneme, çocuklarıma ağza alınmayacak galiz küfürler savurmuş. O küfürleri de yayımlattıracağım ben. Herkesin bu adamın yüzünü görmesi lazım. Böyle ağzı pis, ahlaksız bir adam. Ben şu anda onun ettiği küfürleri onun çocuklarına, ailesine asla yakıştıramam. Bu benim karakterime de uygun değil ama kendisi ailesinden, çevresindekilerden utanarak yaşasın. O galiz, ağır, lağım kokan sözleri zaten ondan başkası da söyleyemezdi.”

  • Orduya katılan gazeteci hayatını kaybetti

    Orduya katılan gazeteci hayatını kaybetti

    Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat’ta başlayan savaş devam ediyor. Birçok Ukraynalı, topraklarını savunmak için ülkede kalarak Rus askerlerine karşı savaşıyor.

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy tarafından yapılan açıklamada, 36 yaşındaki Ukraynalı gazeteci Oleksandr Makhov’un mesleğini bırakarak Rus ordusuna karşı savaşmak için orduya katılmasının ardından hayatını kaybettiği belirtildi.

    Zelenskiy, Makhov hakkında düşüncelerine yer verdiği paylaşımında, “Vatansever, samimi ve daima kibirden uzak biriydi. Ve o her zaman en cesurlar arasında ilk sıralardaydı” dedi. Ukrayna’nın kuzeydoğusunda bulunan Izyum kentinde yaşamını yitiren gazeteci Makhov’un, 2 aydan daha uzun süredir devam eden savaşta hayatını kaybeden 8. gazeteci olduğu öğrenildi. Çoğu zaman sıcak bölgelerden haberler aktaran gazeteci Makhov, 2014 yılında Ukrayna’nın ayrılıkçı 2 bölgesinde yaşanan çatışmalarda da savaşmıştı.

  • ABD’li gazeteciden sosyal medya tuzağı!

    ABD’li gazeteciden sosyal medya tuzağı!

    ABD’li gazeteci Lindsey Tyler Snell’in, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya uygulamaları üzerinden askeri personelle iletişim kurup, Türkiye’nin askeri operasyonları hakkında bilgi derlemeye çalıştığı belirlendi. Snell’in, ‘Tinder’ gibi sosyal çöpçatanlık uygulamalarıyla da iletişime geçtiği askeri personelle cinsel içerikli sohbetlerde bulunup, video ile fotoğraf paylaştığı tespit edildi.

    AZERBAYCANLI ASKERLER DE HEDEFİNDE

    Snell’in, sosyal medya hesapları üzerinden yurt dışında görevli askeri personeli ve Azerbaycanlı askerleri de hedef aldığı, ağına düşürdüğü kişilerden Türkiye’nin operasyonları ile askeri varlığı hakkında detay bilgi edinmeye çalıştığı anlaşıldı. Snell’in ayrıca 2’nci Karabağ Savaşı’nda Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde faaliyetlerde bulunduğu, Ermenistan’la iş birliği içinde Türkiye aleyhtarı yayınlar gerçekleştirdiği belirlendi.

    2016’DA YAKALANIP SINIR DIŞI EDİLMİŞ

    Öte yandan Snell’in Ağustos 2016’da Suriye’den Türkiye’ye kaçak yollardan girerken yakalandığı, ‘askeri yasak bölgeyi ihlal ve casusluk’ suçlamasıyla 2016 yılının Ağustos-Ekim ayları arasında tutuklu kalmasının ardından sınır dışı edildiği öğrenildi. Hakkında ‘G-87’ tahdit koduyla Türkiye’ye giriş yasağı bulunan ABD uyruklu Lindsey Tyler Snell’in sosyal medya üzerinden PKK/YPG ile FETÖ ile etkileşim halinde olduğu, ayrıca FETÖ bağlantılı ‘The Investigative Journal’ internet sitesi yazarlarından olduğu bildirildi.

  • Ukrayna’da 2 gazeteci daha öldürüldü

    Ukrayna’da 2 gazeteci daha öldürüldü

    Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşa ilişkin haber yapmak için Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bulunan 2 gazeteci daha yaşamını yitirdi. Fox News CEO’su Suzanne Scott yaptığı açıklamada, Fox News kanalı kameramanı 55 yaşındaki Pierre Zakrzewski’nin pazartesi günü Kiev’in kuzeybatısındaki Horenka’da aracına ateş açılması sonucu yaralanmasının ardından hayatını kaybettiğini söyledi.

    Scott ayrıca 24 yaşındaki Ukraynalı gazeteci Oleksandra Sasha Kuvshynova’nın da aynı olayda hayatını kaybettiğini, Fox News muhabiri Benjamin Hall’in ise saldırıda yaralanarak Ukrayna’da hastaneye kaldırıldığını açıkladı.

    Fox News sunucusu Bill Hemmer sabah programında yaptığı açıklamada, “Pierre Zakrzewski bu kanalda bir efsaneydi ve kaybı yıkıcı” dedi.

    Londra doğumlu İrlandalı Pierre Zakrzewski, şubat ayından bu yana savaş haberleri nedeniyle Ukrayna’daydı. Kameraman Zakrzewski, daha önce Fox News kanalı için Irak, Afganistan ve Suriye’deki çatışmalar da dahil olmak üzere birçok savaşı görüntülemek için görev almıştı. Fox News kanalı, geçtiğimiz aralık ayında Zakrzewski’ye “İsimsiz Kahraman” ödülü vermişti.

    13 Mart’ta 51 yaşındaki ABD’li gazeteci Brent Renaud da Kiev yakınlarında Rus birliklerinin açtığı ateş sonucu boynundan vurularak hayatını kaybetmişti.

  • Taliban’dan gazetecilere işkence

    Taliban’dan gazetecilere işkence

    Afganistan’da Etilaat Roz gazetesi için çalışan iki gazeteci Taliban tarafından acımasızca dövüldü. Vücutlarının her yeri moraran gazetecilerin ‘suçu’ ise kadınların Kabil’deki protestolarını çekmekti. Dört saat boyunca kırbaçlanan gazeteciler, Taliban yetkililerine neden dövüldüklerini sorduklarında ise tüyler ürperten bir cevap aldı: Kafanızın kesilmediğine dua edin.

    Taliban’ın hak ihlallerine karşı protesto düzenleyen kadınların protestosunu izleyen iki Afgan gazeteci, tutuklandıktan sonra bir hücreye konuldu ve vahşice dövüldü.

    Genel Yayın Yönetmeni Zaki Daryabi, Reuters’e verdiği demeçte, “Beş meslektaşımız dört saatten fazla gözaltında tutuldu ve bu dört saat boyunca ikisi dövüldü ve vahşice işkence gördü” dedi.

    ”BİZİ ÖLDÜRECEKLERİNİ DÜŞÜNDÜK”

    İşkenceden sonra salınan gazeteciler Kabil’deki gazete ofisinde morluklarını gösterdi. İşkenceye uğrayan Neamat Naghdi ve Taqi Daryabi adındaki gazeteciler, “Biri kafama bastı, diğeri yüzümü betona çarptı. Başımıza tekme attılar. Bizi öldüreceklerini düşündük” şeklinde konuştular. Taliban’a bizi neden dövüryorsunuz şeklinde soru soran gazeteciler, ”kafanızın kesilmediğine dua edin, şanslısınız” cevabını aldı.

    ”DÜNYA NEDEN SESSİZCE İZLİYOR?”

    Kadınlar Afganistan’ın çeşitli yerlerinde defalarca protesto gösterileri düzenledi ve yeni hükümette kadınların olmaması Çarşamba günü Kabil’de ana konu oldu. “Kadınların katılımı olmayan bir hükümetin başarı şansı yoktur” diye slogan atan protestocular, “İş, eğitim, özgürlük” ve “Dünya neden sessizce izliyor?” yazılı pankartlar taşıdı.

    GAZETECİLER ÜLKEYİ TERK ETTİ

    Son günlerde Kabil ve diğer kentlerde çok sayıda insan gösteriler, güvenlik ihlalleri, taciz ve normal yaşam adına sokaklara döküldü. Birçok Afgan gazeteci, özellikle de kadınlar, önceki rejimde olduğu gibi, Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden sonra ülkeyi terk etti.