Etiket: Gaziantep

  • Gaziantep’te kar esareti! 2 bin 800 kişi kurtarıldı

    Gaziantep’te kar esareti! 2 bin 800 kişi kurtarıldı

    Gaziantep’te, dün başlayan ve gece boyu devam eden kar yağışı nedeniyle yollar trafiğe kapandı. Çok sayıda aracın kaydığı yollarda mahsur kalan 2 bin 800 kişi ekiplerin çalışmasıyla kurtarıldı. Gaziantep Valisi Davut Gül, kar kalınlığının 50 santimetreye ulaştığı yolda mahsur kalan 2 bin 800 kişinin kurtarıldığını, bir o kadar kişinin de hala mahsur olduğunu belirtti. Yolun kalan kısmının 3-4 saat içinde açılacağı ve kalan vatandaşların kurtarılacağı bildirildi.

    Gaziantep kent merkezinde dün sabah başlayan kar yağışında birçok kişi yolda mahsur kaldı.

    Gaziantep Valisi Gül, kar yağışı nedeniyle ulaşıma kapanan Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nda mahsur kalanlarla ilgili, “1780 araç kurtarıldı, 2800 vatandaş kurtarıldı saat 10.00 itibarıyla. Bir o kadar kişinin daha yolda kaldığını düşünüyoruz” dedi.

    “OTOYOLUN YARISI AÇILDI”

    Davut Gül, otoyoldaki sorunun yarısının çözüldüğünü, kalan kısımda da çalışmaların devam ettiğini söyledi.

    Bölgede 50 santimetre kar kalınlığına ulaşıldığını anlatan Gül, “Gaziantep ekonomik yapısı itibarıyla çok sayıda tır trafiğinin olduğu bir kent. Dolayısıyla otoyolda çok fazla tır kaldı. Bu büyük tonajlı araçların önemli bölümü yolda kaldı, bir kısmı kazaya karıştı. Bundan dolayı trafik aksaklığı söz konusu” diye konuştu.

    Bölgedeki çalışmaların sürdüğünü aktaran Gül, bölgede kalan vatandaşlara kumanya yardımlarının yapıldığını bildirdi.

    “3-4 SAAT İÇİNDE TRAFİK AÇILACAK”

    Tipi nedeniyle açılan yolların kapanabildiğini belirten Gül, şunları kaydetti:

    “186 kişi hastaneye sevk edebildik. Sağlık sistemi o açıdan tam olarak çalıştı. Hastaneye gitmesi gerekip de gidemeyen tek vatandaşımız olmadı. Yolda kalan araçlar var ve araçların içerisinde kaç kişinin olduğunu tam olarak bilemiyoruz. 1780 araç, 2800 vatandaş kurtarıldı saat 10.00 itibarıyla. Bir o kadar kişinin daha yolda kaldığını düşünüyoruz. Bu tahmini bir rakam. 3-4 saat içerisinde yolun kalan kısmı trafiğe açıldığı zaman vatandaşlarımız da kurtarılmış olacak.”

  • Eşini 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü

    Eşini 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü

    Gaziantep’te fırıncılık yapan Nurettin Kartal (45), evde tartıştığı eşi Nurcan Kartal’ı (40) 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

    Olay, sabah saatlerinde Ertuğrul Gazi Mahallesi’nde meydana geldi. Nurettin ve Nurcan Kartal çifti arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Nurettin Kartal, mutfaktan aldığı bıçakla eşini 11 yerinden bıçakladı.  Gürültüleri duyan komşuları, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.

    Eve gelen sağlık ekibi, ilk müdahalenin ardından 3 çocuk annesi Nurcan Kartal’ı, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.  Burada yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Nurcan Kartal, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Nurcan Kartal’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi.

    Gözaltına alınan Nurettin Kartal’ın emniyetteki sorgusu sürüyor.

  • Duygu Delen’in ölümünde yeni gelişme: Düşerken canlıydı

    Duygu Delen’in ölümünde yeni gelişme: Düşerken canlıydı

    Gaziantep’te, Duygu Delen’in (17) erkek arkadaşının evinin balkonundan düşüp öldüğü olaya ilişkin Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’ndan beklenen rapor mahkemeye ulaştı. Raporda, hayatını kaybeden Duygu Delen’in balkondan düşerken canlı olduğu tespitine yer verildi.

    Duygu Delen, geçen yıl 13 Ağustos’ta, Batıkent Mahallesi’nde, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen’in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Kaplan, ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl boyunca tutuklu yargılanan Kaplan, 6 ay önceki duruşmada ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edildi, ancak başsavcılığın itirazının ardından yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Daha önce 3 ayrı raporun hazırlandığı ve tarafların çelişkili bulduğu için itiraz ettiği Duygu Delen’in ölümüne ilişkin yargılamayı yapan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’ndan detaylı rapor talebinde bulundu.

    Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen rapor, cuma günü mahkeme ulaştı. Olayın anlatıldığı raporun sonuç kısmında ise ilginç bilgilere yer verildi. Adli ve tıbbi belgelerin Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’nca yeniden değerlendirildiği belirtilen raporda; Duygu Delen’in ölümünün yüksekten düşme ile gerçekleştiği belirtilerek, “Yüksekten düşme eylemi öncesi ayrıca künt bir travmaya maruz kalıp kalmadığı, yüksekten düşme eyleminin kendi iradesi ile mi yoksa bir başkasının etkisi ile mi meydana geldiğinin mevcut verilerle bilinemedi” denildi.

    ‘DUYGU DÜŞERKEN CANLIYDI, EVDEKİ KANLAR MEHMET KAPLAN’A AİT’

    Raporda, daha önce şiddete maruz kaldığı için Delen’in kol ve bacaklarında oluşan izlerin ise yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisi ile oluşabilecek nitelikte olduğu vurgulanarak, “Çocuğun hangi pozisyonda düşmeye başladığının mevcut verilerle bilinemediği, olayın gerçekleştiği dairenin bir alt katında bulunan çamaşır tellerine temas nedeniyle düşüş pozisyonunda değişiklik meydana gelebileceği değerlendirmiştir. Dava dosyasında mevcut tıbbi belgeler ve otopsisinden elde edilen bulgular dikkate alındığında, çocuğun düşme esnasında canlı olduğu, bilinç durumunun mevcut verilerle bilinememektedir” ifadelerine yer verildi.

    Raporda, olayın gerçekleştiği evden alınan kan örneklerinin tutuklu sanık Mehmet Kaplan’a ait olduğu ve Duygu Delen’a ait DNA profili elde edilemediği vurgulanarak, “Diğer hususlar hakkında adli tıbbi değerlendirme yapılamadığı, adli tahkikat ile mahkemenizce aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur” görüşüne yer verildi.

    Öte yandan geçen hafta yapılan duruşma adli tıp raporu gelmediği için şubat ayına ertelendi. Şubat ayında yapılacak yargılamada, detaylı adli tıp raporu ile birlikte karar verilmesi bekleniyor.

  • Gaziantep’te boğazı kesilmiş kadın cesedi bulundu

    Gaziantep’te boğazı kesilmiş kadın cesedi bulundu

    Gaziantep’te, boş arazide boğazı kesilmiş ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanmış, kadına ait cansız beden bulundu.

    Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Belkız Mahallesi’nde öğle saatlerinde boş bir arazide kanlar içinde hareketsiz yatan kadını görenler, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi.

    İhbarla bölgeye gelen sağlık görevlileri, üzerinde kimlik bulunmayan 40 yaşlarındaki kadının boğazı kesilip, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldüğünü belirledi.

    Polis ekipleri tarafından yapılan incelemenin ardından cansız beden, kimlik tespiti ve otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Polis, kadını öldüren kişi ya da kişilerin tespit edilip, yakalanmasına yönelik çalışma başlattı.

  • 500 liralık nafaka için öldürüldü

    500 liralık nafaka için öldürüldü

    Gaziantep’te bir kadın ile boşanma aşamasındaki eşi arasında 500 liralık nafaka talebi nedeniyle tartışma çıktı. Vücudunun 12 yerinden bıçaklanan kadın hastanedeki 8 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.

    Gaziantep’te boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçaklanan kadın hayatını kaybetti.

    Olay, 27 Ekim 2021 Çarşamba günü Şahinbey ilçesi Dumlupınar Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, Ali Çakır (62), bir süredir 500 lira nafaka yüzünden tartışma yaşadığı ve boşanmak üzere olduğu eşi Behiye Çakır’ın annesiyle yaşadığı evinin önüne geldi.

    Evin önünde bir süre bekleyen zanlı, daha sonra elindeki bıçakla boşanmak üzere olduğu eşi Behiye Çakır’a saldırdı. Behiye Çakır, vücudunun 12 yerinden aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralandı.

    Olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan kadın 8 gün sonra hayatını kaybetti. Ali Çakır ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “BABAM MÜEBBET ALSIN”

    Annesini öldüren babasının müebbet hapis cezası almasını isteyen talihsiz kadının oğlu Ahmet Çakır, “Bu duruma kimsenin sessiz kalmasını istemiyorum. Annemi öldüren babama sesleniyorum, İnşallah müebbet yersin. Anneler ölmesin, annelere bir şey olmasın. Dünyada tek dileğim budur” dedi.

  • Bursa’nın yatırımları Gaziantep’te vitrine çıktı

    Bursa’nın yatırımları Gaziantep’te vitrine çıktı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep’te düzenlenen EXPOBEL Çevre, Şehircilik ve Teknoloji Fuarı’nda ulaşımdan altyapıya, çevreden sosyal hizmetlere kadar her alanda hayata geçirdiği projeleri vitrine çıkardı. Fuar kapsamında düzenlenen panelde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, günümüzde akıllı şehirciliğin bir lütuf değil, zaruret olduğunu söyledi.

    Belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları, müteahhitler, kooperatifler, mühendisler, mimarlar, çevre düzenlemecileri, üniversiteler ve hastaneler başta olmak üzere tedarikçi ve tüketiciyi bir araya getiren EXPOBEL Çevre, Şehircilik ve Teknoloji Fuarı kapılarını Gaziantep’te açtı. Türkiye Belediyeler Birliği’yle (TBB) Akort Fuarcılık iş birliğinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde ASELSAN, TÜBİTAK MAM, TÜBİTAK, Devlet Malzeme Ofisi (DMO), TÜRKSAT, Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Gaziantep Ticaret Odası (GTO), Şahinbey ve Şehitkamil belediyelerinin destekleri ile başlatılan fuar 9 Ekim tarihine kadar sürecek. Fuarda stant açan Bursa Büyükşehir Belediyesi de ulaşımdan altyapıya, kırsal hizmetlerden kentsel dönüşüme, çevreden sosyal hizmetlere kadar her alanda hayata geçirilen yatırımları katılımcılara tanıttı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa standını ziyaret eden Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere konuk belediye başkanlarına Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım projesi ile Beşyol Kentsel Dönüşüm Projesi’ni maket üzerinde anlattı. Ziyaretçiler Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi tarafından stantta yapılan kozadan ipek üretimi uygulamasını da ilgiyle izledi.

    Fuar kapsamında düzenlenen Akılı Şehirler konulu panelde belediyelerin hayata geçirdiği akıllı şehircilik yatırımları ve günümüzde akıllı uygulamaların önemi ele alındı. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Türkay Dereli’nin yönettiği panelde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın hızlı büyüme, sanayileşme ve hızlı şehirleşmesi nedeniyle yaşanan sorunlarının ancak akıllı şehircilik hamleleri ile çözülebileceğini dikkat çekti. Kaçak yapılaşmanın önlenmesi noktasında İnsansız Hava Aracı ile şehrin taranması, yeni nesil haberleşme altyapılarının kurulması, İnovasyon Merkezi, elektrikli araç şarj istasyonları, akıllı ulaşım sistemleri, enerji verimliliğine yönelik yatırımlar gibi pek çok projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Başkan Aktaş, “Özellikle ifade etmek istiyorum. Artık şehirler hızla büyüyor. Sanayileşme hızla artıyor. Özellikle pandemi süreci bize bir kez daha akıllı şehir olmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösterdi. Avrupa’da nüfusun yaşlanması ile birlikte ilgi artık doğuya doğru kaydı. Özellikle Türkiye’nin çok önemli bir nirengi noktası olduğunu düşünüyorum. Başta İstanbul olmak üzere Kayseri’nin de Antalya’nın da Bursa’nın da İzmir’in de Gaziantep’in de çok önemli bir nirengi noktası olması kaçınılmaz. Dolayısıyla da akıllı şehirciliğin artık bir lütuf değil bir sorumluluk olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz” diye konuştu.

  • İnşaattan düşen işçiye rekor tazminat

    İnşaattan düşen işçiye rekor tazminat

    Gaziantep’te yaşayan 22 yaşındaki Ferdi Bozyel, 5 yıl önce inşaat çalışması sırasında dengesini kaybedip düşerek felç kaldı. Bozyel, iş güvenliği önleminin alınmaması iddiasıyla işverene açtığı davada yasal faizlerle 1 milyon 500 bin TL tazminat kazandı. Bozyel, davalı işverenin mal varlığını yakınlarına devretmesi nedeniyle kazandığı rekor miktardaki tazminatı alamıyor.

    2016 yılında bir inşaatta çalışan 22 yaşındaki Ferdi Bozyel, çalıştığı sırada ayağının takılması sonucu 3 metre yükseklikteki inşaattan düştü. Düşme sonrası boynu kırılan Bozyel’in vücudunun yüzde 90’ı felçli kaldı.

    Bozyel, işverenin iş güvenliğini almadığı iddiasıyla Gaziantep 3. İş Mahkemesine başvurarak dava açtı. Yaklaşık 5 yıl süren davanın ardından mahkeme, işvereni 860 bin TL tazminata mahkum etti.

    Mahkeme dava süreci nedeniyle uyguladığı yasal faiz ile 1 milyon 500 bin TL ile işvereni, rekor miktarda tazminata mahkum etti. Karara sevinen Bozyel ailesi, bu seferde işverenin mal varlığını başkasına devretmesinden dolayı parayı alamıyor. Karara tepki gösteren aile yetkililerden yardım istiyor.

    “SADECE HAKKIMI İSTİYORUM BAŞKA DA BİR ŞEY İSTEMİYORUM”

    Felç kaldığı için 5 yıldır çok büyük zorluklar yaşadığını belirten Ferdi Bozyel, “İnşaatta çalışıyordum. El arabasını arka taraflara doğru çekmek isterken ayağım yerde bulunan brikete takıldı ve dengesiz bir şekilde kafa üstü yere düştüm. Düştüğüm yer 3 metre yükseklikteydi. Toprağın üstüne doğru düştüm ondan sonrasını da hatırlamıyorum. 5 senedir yerdeyim hiçbir gün gelip halimi hatırımı sormadılar. Sadece hakkımı istiyorum başka da bir şey istemiyorum” dedi.

    “OĞLUMUN HAYATI KURTULSUN BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUM”

    Dava sonucu kazandıkları parayı alamadıklarını ve çocuğunun geleceği için bir şeyler yapmak istediğini belirten baba Mustafa Bozyel, “Oğlum, 2016’nın 10’uncu ayında inşaattan düştü. Harç arabasını çekerken ayağı brikete değiyor ve dengesini kaybedip sırt üstü yere düşüyor. Yere düştüğünde boynu kırılıyor. Acilen devlet hastanesine kaldırdık ve bize ameliyatın burada yapılamayacağını bu nedenle özel bir hastaneye götürmemizi istediler. Özel hastanede bizden 100 bin TL istediler. Bizde ödeyemeyecek haldeydik çünkü işçi bir insan bu parayı ödeyemez. Onun için biz oğlumun patronuna haber verdik” diye ifade etti.

    Patronundan gelen cevap üzerine dava açmaya karar verdiklerini belirten baba patronun sözlerini şöyle aktardı:

    Patronu, ‘eğer biz bu parayı ödersek ceza alırız. Bunun için de biz bu riski göze alamayız. Herkes kendi başının çaresine baksın’ dedi. Bizde bu olayın ardından hukuki yoldan davamızı başlattık. Hukuki süreci başlattıktan sonra avukatlar aracılığıyla 1 milyon 500 bin TL para kazandık.

    “1 MİLYON 500 BİN TL’YE YAKIN BİR HAK KAZANDIK AMA MAALESEF YİNE HUKUK KANUNLARI GEREĞİNCE PARAYI ALAMIYORUZ”

    Müvekkilinin davasını kazandığını fakat talep etmelerine rağmen alınmayan ihtiyati tedbir kararının uygulanmaması yüzünden alamadıklarını söyleyen Ersel Cengiz, “ 2016 yılında açılan davada HMK 389 gereği ihtiyari tedbir konulmasını talep ettik mahkemeden. Tabi bu da davalı taraf için oluyor. Bunun sebebi ise daha sonradan davayı kazanma sürecinde mal varlığını kaçırmamasına yönelikti. Ancak bu talebimiz her ne hikmetse mahkeme tarafından görmezden gelindi” şeklinde konuştu.

    Şu anda kazanmış oldukları bu hakkı yine hukuk kanunları gereğince alamıyoruz diye belirten Ersel Cengiz:

    Bunun tek sebebi dava açılırken ihtiyati tedbir kararının konulmamış olması. Bu nedenle mağduriyetimiz var. Bundan sonraki süreçte tekrardan bizim tasarrufun iptali gibi bir dava açmamız gerekiyor. Ancak 2016 yılında açılan dava zaten yıl 2021 şimdi sonuçlandı. Bir 5 yıl daha eklememiz gerekiyor ki o süreçte de davamızı kazanıp davalı tarafın üzerine elinden çıkardığı malların eline geçmesini beklemekten başka çaremiz kalmayacak. Sonuç olarak geciken adalet, adalet değildir. Mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini talep etmekteyiz” diyerek sözlerine devam etti.

  • Mehmet Kaplan yeniden gözaltına alındı

    Mehmet Kaplan yeniden gözaltına alındı

    Gaziantep’te 17 yaşındaki Duygu Delen’in balkondan düşüp öldüğü olaya ilişkin tutuklanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edilmişti. Kaplan, başsavcılığın itirazının ardından yeniden gözaltına alındı.

    Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’nde, geçen yıl 13 Ağustos’ta meydana gelen olayda Duygu Delen (17), 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşüp yaşamını yitirdi.

    Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü.

    ‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET’ VE 32 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

    Duygu Delen’in cinayete kurban gittiği iddiası üzerine gözaltına alınan Mehmet Kaplan, ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı ve hakkında, ‘ağırlaştırılmış müebbet’ ve 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    TAHLİYE EDİLMİŞTİ

    10 aydır tutuklu bulunan Mehmet Kaplan, devam eden davanın 16 Haziran’da görülen 4’üncü duruşmasında, mahkeme heyeti tarafından ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edildi.

    BAŞSAVCILIĞIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ

    Kamuoyunda tepkiye yol açan tahliye kararına; aynı gün Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen pazartesi günü ise Duygu Delen’in ailesi itirazda bulundu.

    İtirazları değerlendiren üst mahkeme olan 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, dün akşam saatlerinde mevcut delil durumu ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak, Mehmet Kaplan’ın tekrar tutuklanmasına yönelik karar verdi.

    YENİDEN GÖZALTINA ALINDI

    Kararın tebliğ edilmesinin ardından harekete geçen İnfaz Büro Amirliği ekipleri, Mehmet Kaplan’ı ‘ev hapsi’ için bildirdiği adreste yeniden gözaltına aldı.

    Geceyi emniyette geçiren Kaplan’ın bugün adliyeye sevk edileceği ve mahkemenin verdiği ‘yakalama, tutuklama’ kararının yüzüne okunmasının ardından cezaevine teslim edileceği belirtildi.

  • Başı taşla ezilmiş cesedi bulunmuştu! Katilleri belli oldu

    Başı taşla ezilmiş cesedi bulunmuştu! Katilleri belli oldu

    Gaziantep’te, kayıp olarak aranırken ormanlık alanda başı taşla ezilmiş cesedi bulunan iş makinesi operatörü Mesut Oğultekin’in (33), ilişkisi olduğu S.Ö. isimli kadının eşi A.Ö. ve yakınları tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Jandarma tarafından gözaltına alınan 6 kişiden A.Ö. ile onun ağabeyi H.Ö. tutuklandı.

    Gaziantep’te 11 Şubat günü çıktığı evine dönmeyince yakınlarının kayıp başvurusunda bulunduğu iş makinesi operatörü Mesut Oğultekin, 16 Şubat günü ormanlık alanda cesedi bulundu. Yapılan incelemede Oğultekin’in dövüldükten sonra başının taşla ezildiği belirlendi. Oğultekin’in cenazesi otopsisinin ardından defnedilirken, İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde kurulu olan Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri cinayete ilişkin soruşturma başlattı.

    SON TELEFON YASAK AŞKININ EŞİNDEN

    JASAT timleri, öldürülen Oğultekin’in yakınları ve çalışma arkadaşları ile cesedinin bulunduğu bölgedeki vatandaşların bilgisine başvurdu. Onlarca kişiyle görüşen ekipler, Oğultekin’in evli olan S.Ö. ile ilişkisi bulunduğunu saptadı. Çalışmalarını bu yöne kaydıran jandarma, Oğultekin’in kaybolmadan önce son olarak S.Ö.’nün eşi A.Ö. ile görüştüğünü saptadı. Bunun üzerine gözaltına alınan A.Ö., cinayete kurban giden Mesut Oğultekin ile arkadaş olduklarını ve öldürülmesiyle ilgisi bulunmadığını ifade etti. Ancak yapılan detaylı araştırmada A.Ö.’nün, Oğultekin’in cesedinin bulunduğu ormanlık alanda 11 Şubat gecesi telefon sinyali tespit edildi. Bu saptama sonrası A.Ö. suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. A.Ö., eşi ile ilişkisi olduğunu öğrenince akrabaları ile birlikte Mesut Oğultekin’i görüşmek üzere ormanlık alana çağırdıklarını ve burada yaşanan tartışmanın ardından öldürdüklerini söyledi.

    A.Ö.’nün itirafının ardından ağabeyi H.Ö. ve eşi S.Ö.’nün de aralarında olduğu 6 kişi daha gözaltına alındı. Jandarmada yapılan sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden A.Ö. ve ağabeyi H.Ö. tutuklanarak cezaevine konulurken, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

     

  • Önce bıçakladı sonra boğarak öldürdü

    Önce bıçakladı sonra boğarak öldürdü

    Gaziantep’te, Suriye uyruklu Ali Hüseyin (38), tartıştığı eşi Nur Cemil Hüseyin’i (36) 5 çocuğunun gözü önünde bıçakladıktan sonra boğarak öldürdü.

    Olay, sabah saatlerinde Beydilli Mahallesi’nde 3 katlı müstakil binanın giriş katında meydana geldi. Suriye uyruklu Ali Hüseyin ile eşi Nur Cemil Hüseyin arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşünce Ali Hüseyin, mutfaktan aldığı bıçağı en küçüğü 4 yaşında olan 5 çocuğunun gözü önünde eşinin göğsüne sapladı. Öfkeli koca daha sonra, elleriyle eşinin boğazını sıktı. Nur Cemil Hüseyin hareketsiz kalınca, Ali Hüseyin kaçtı.

    Çocukların çığlıkları üzerine üst kattan inen akrabaları, Nur Cemil Hüseyin’i yerde kanlar içerisinde buldu. İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Gelen sağlık görevlilerinin yaptığı kontrollerde Nur Cemil Hüseyin’in öldüğü belirlendi. Genç kadının cansız bedeni, yapılan incelemenin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Polis ekipleri, Ali Hüseyin’in yakalanması için çalışma başlattı.