Etiket: Gaziantep

  • Duygu Delen’in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

    Duygu Delen’in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

    Gaziantep’te balkondan düşüp hayatını kaybeden Duygu Delen’in (17) ölümüyle ilgili tutuklanıp, hakkında ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlarından dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın (20) yargılanmasına devam edildi. Duruşmada Kaplan suçlamaları reddederken, mahkeme olay yerinde yeniden keşif yapılmasına karar verdi.

    Gaziantep’te, 13 Ağustos 2020 tarihinde meydana gelen olayda, Duygu Delen, erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti.

    Mehmet Kaplan tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen’in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Polis ekiplerince gözaltına alınan Mehmet Kaplan, sevk edildiği adliyede ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı.

    Hakkında, ağırlaştırılmış müebbet ve 32 yıla kadar hapis cezası istenen Mehmet Kaplan’ın yargılanmasına bugün 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duygu Delen’in ölümüne neden olmakla suçlanan Mehmet Kaplan’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle bağlandığı duruşmaya; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gaziantep Barosu, Gaziantep Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hakları Komisyonu ve Kahramanmaraş Barosu müdahil olarak katıldı. Salonda Duygu Delen’in babası Bülent, annesi Şenel Delen ve avukatları da hazır bulundu.

    “260 PROMİL ALKOLLÜYLEN VERDİĞİM İFADE İLE ŞİMDİKİ İFADEM AYNI”

    Davada tutuklu bulunan ve SEGBİS sistemi ile bağlanan Mehmet Kaplan, hakkındaki suçlamaları reddederek olayın kaza olduğunu ileri sürdü. 260 promil alkollü iken verdiği ifadeyle şu anki ifadesinin aynı olduğunu savunan Kaplan, “Duygu ile aramızdaki ilişkiyi burada anlatamam. Gençliğin ve kıskançlığın getirdiği küçük hataların bu şekilde insana katil sıfatını yakıştırmak bu kadar kolay olmamalı. Cidden neden yaptı, nasıl yaptı, belki de yapmadı, kazara oldu. Bence kazara oldu, çünkü Duygu böyle bir insan değildi. Yaşamayı seven bir insandı. Bu acı benim için ömür boyu devam edecek. Böyle bir şeyi kendimden beklerdim, ondan beklemezdim. O beni alkolden ve uyuşturucudan uzaklaştırdı. İnsanın sevdiğine böyle bir şey yapması öyle kolay konuşuluyor ki; çok normal gibi konuşuluyor” dedi.

    “HAKSIZ YERE TUTULMAK BANA ACI VERİYOR”

    Mehmet Kaplan, kendisine iftira atıldığını öne sürerek, “Duygu’nun ailesini tanıyorum. Bizim böyle bir durumda karşı karşıya kalmamız Duygu için acı verici durum olurdu. Bu durum ve haksız yere tutulmak bana çok acı veriyor. Haberlerde kendimi görüyorum. İnsanlar bir şey bilmeden insafsızca davranıyorlar. Ben adalete güveniyorum yalnızca gecikmesinden korkuyorum. İfadelerimde çelişki var diyorlar ama herhangi bir çelişkiye tutunamıyorlar. Benim her yerde verdiğim ifade aynıdır. Gelen raporlar da beni destekliyor” diye konuştu.

    Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ise Duygu Delen’in avukatlarının beyanlarının birbirini tutmadığını söyledi. Mehmet Kaplan hakkında uyuşturucu ve alkol dışında somut bir delil ortaya konulmadığını belirten Akbulut, Duygu’nun düşmeden önce bilincinin kapalı olması yönündeki iddiaların da doğru olmadığını, düşme anında Duygu’nun elinin açık olduğunu ve bilinci kapalı olan bir insanın bu eylemi gerçekleştiremeyeceğini ifade etti.

    Duygu Delen’in odadan balkona kadar sürüklendiği yönündeki beyanlara ilişkin de evin içerisinde herhangi bir sürüklenme belirtisi olmadığını anlatan Akbulut, ”Katılan avukatlardan birisi atılıp, diğeri de öldüğü sanılıp atıldığını söylüyor. Çamaşır üzerinde herhangi bir kana rastlanmadığı raporlarda mevcuttur. Müvekkil ile ilgili alkol ve uyuşturucu dışında bir şey söylemediler. Odadaki bütün kanlar müvekkilime aittir. Düşme anı ile ilgili yavaşlatılmış görüntülerde Duygu’nun elinin açık olduğu görülüyor. Oda içerisindeki kanlarda hiçbir şekilde sıvama yoktur. Sanığın çıktım, gördüm şeklindeki beyanı doğrudur. Ayak izi balkona doğru bakmaktadır. Bayıltıp öldürmek isteten bir şahıs neden daha sonra aşağı inip 20-25 dakika boyunca ayıltmaya çalışsın. Sanık bunu yapmıştır ve görüntülerde de varmış. Bu görüntülere bakınca sanığın beyanları çelişkili değildir” şeklinde konuştu.

    “BAYILTANA KADAR DARBETTİ”

    Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı ise düşme anını gösteren kamera kayıtlarında Duygu’nun atıldığının görüleceği ve balkondaki uzunluğun 145 santim olarak ölçüldüğünü, buna bağlı olarak sanık ifadesinde balkona bir adım attığında Duygu’yu yerde görmesinin mümkün olamayacağını aktardı.

    Balkonun uzunluğuna bakınca bunun mümkün olmadığını ifade eden Balcı, olayın intihar değil cinayet olduğunu Mehmet Kaplan’ın Duygu’yu bilinci kapanana kadar darbettiğini öne sürdü.

    Balcı, Duygu’nun düşerken bilincinin kapalı olup olmadığı yönündeki konuya ilişkin Adli Tıp raporunun konuya yeterli cevabı vermediğini söyleyerek, “Olay günü Duygu, sanıkla ilişkilerini bitirmek için yanına gidiyor. Duygu olay günü bilinci kapanıncaya kadar dövülüyor. Mehmet ile Duygu bir aradayken sanık Duygu’nun telefonuna baktığında yarı çıplak bir fotoğraf görüyor. Orada alkol ve kullandığı esrar maddesinin etkisiyle uzun süre darbediyor. Adli Tıp, Duygu’nun düşerken bilinçli olup olmadığı yönündeki konuya cevap vermiyor. Duygu düşerken 3’üncü kattaki çamaşır telinin 2 tanesi kırılmış. Olay yeri bu iplerden 12 ayrı svap almış ve Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı bu 12 ayrı svapı inceledi. Eğer bu tellerde Duygu’nun kanı varsa öldürüldüğü kesin olarak ispatlanacaktır. Balkon demirinde kan örneği var. Ancak sanığın sol eli kanamamıştır. Sağ bileğinde ve avuç içinde kesik vardır. Sanığın sağ eliyle soldaki demiri tutması mümkün değildir” şeklinde konuştu.

    AİLE ŞİKAYETİNDE ISRAR ETTİ

    Duygu Delen’in babası Bülent Delen ise kızının intihar edecek birisi olmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olduğunu yineledi.

    Duygu’nun annesi Şenel Delen de Mehmet Kaplan’ın kızını sürekli rahatsız ettiğini, daha önce evinin önünde kargaşa çıkarıp gelen polislere de zorluk çıkardığını hatırlatarak, “Ben Mehmet Kaplan’ın annesini de aradım, durumu anlattım. Mehmet Kaplan kızımla evlenmek istediğini söyledi. Ben de bunun geçici bir durum olduğunu ve ona ‘siz çocuksunuz’ dedim. Benim çocuğum yaşamayı seven bir çocuktu. Önce Allah’a sonra sizin adaletinize sığınıyorum. Çocuğuma hayatının baharında kıydılar. Başka anaların yüreği yanmasın. Ben şikayetçiyim” diye konuştu.

    Mahkeme heyeti, Mehmet Kaplan’ın tutukluluğunun devam etmesi ve olayın meydana geldiği yerde bilirkişi heyetiyle yeniden keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

    Duruşma sonrası adliye bahçesinde basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.

  • Ameliyatta gözünde unutulan cam kör etti

    Ameliyatta gözünde unutulan cam kör etti

    Gaziantep’te baygınlık geçirip masanın üzerindeki bardağın üzerine düşen Batuhan Ş.’nin (15) gözüne 2 santimetrelik cam parçası girdi. Kaldırıldığı özel hastanede ameliyat sırasında unutulan cam parçası nedeniyle Batuhan Ş. bir gözünü kaybetti. İkinci bir ameliyatla çıkarılan cam parçasının ardından görme yetisini kaybeden gencin gözüne protez takıldı.

    Batuhan Ş., 5 beş ay önce evinde kahvaltı yaparken baygınlık geçirip, masanın üzerindeki çay bardağının üzerine düştü. Bardak kırıldı, 2 santimetrelik cam parçası, Batuhan Ş.’nin sağ göz yuvasının içine kaçtı. Ailesi, olayın ardından çocuklarını bir özel hastaneye götürdü. Ameliyata alınan Batuhan Ş.’nin gözündeki cam parçası, unutuldu. Yaklaşık 40 gün gözünde 2 santimetre uzunluğundaki cam parçası ile yaşayan ve camın sürekli hareket etmesi ile sinir dokuları parçalanan Batuhan Ş., bir gözünü kaybetti.

    GÖRME YETİSİNİ KAYBETTİ

    Yaşananların ardından Batuhan Ş., yeniden gittiği hastanede ameliyata alındı. Cam parçası çıkarılan ancak görme yetisini kaybettiği belirlenen Batuhan Ş.’nin sağ gözüne protez takıldı.

    Batuhan Ş.’nin ailesi, yaşananların ardından şikayetçi oldu ve destek için kentte bulunan Hasta Hakları Derneği’ne de müracaatta bulundu.

    ‘MAĞDURİYETLERİ İÇİN HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATIYORUZ’

    Hasta Hakları Derneği Başkanı Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Bekir Karaaslan, Batuhan Ş.’nin tedavi sürecinde ihmallerin söz konusu olduğunu söyledi. Dernek olarak gönüllülük usulü ile hizmet verdiklerini anlatan Doç. Dr. Karaaslan, sağlık alanında yaşanılan tüm mağduriyetlerde vatandaşlara destek olacaklarını ifade etti.

    Batuhan Ş.’nin yaşadığı mağduriyet için de hukuki süreç başlatılacağını vurgulayan Doç. Dr. Karaaslan, şöyle konuştu:

    “Şu anda bariz bir hekim hatasıyla yaşanan mağduriyet üzerine mücadele veriyoruz. Yakın zamanda bir çocuğumuzun gözüne cam parçası giriyor. Çocuk bir sağlık kurumuna götürülüyor. Gerekli tetkikler yapılıyor, tomografisi çekiliyor ve aynı gün ameliyata alınıyor. Ameliyat öncesinde tomografide gözde bir yabancı cisim olduğu da belirtilmesine rağmen ameliyata son veriliyor ve göze pansuman yapıp çıkarılıyor. Gözün küçülmeye başlamasının ardından bir ay kadar süre sonra hasta çocuk başka bir hekime götürülünce gözün tamamen iptal olduğu söyleniyor. Gözün alınması gerektiği belirtiliyor. Göz yuvasından alınıyor ve göz içinden çıkan cam parçasının büyüklüğü 2 santimetre olarak kayıtlara geçiyor. Şu anda çocuğumuzun bir gözü yok ve bu gözünün yerine de görsel amaçlı protez bir göz takıldı. Bu hususta çocuğumuz ve ailesi için gerekli desteğimizi verdik ve hukuki süreci başlattık.”

    ANNE: BİZİM BAŞIMIZA GELDİ BAŞKASININ BAŞINA GELMESİN

    Gerçekleştirilen ameliyatta hekimler tarafından göz içinde cam parçası kaldığının kendilerine bildirilmediğini iddia ederek oğlunun bir gözünü kaybetmesine sebep olunduğunu ileri süren anne Zekiye Ş., “Çocuğum masada oturduğu sırada baygınlık geçirdi ve bardağın üzerine düştü. O sırada cam bardak kırıldı ve gözünü parçaladı. 6 Eylül tarihinde hastaneye götürdük ve cam parçası kesmiş sadece denildi. Acil ameliyat yapılması gerektiğini söylediler ve tüm tetkikleri yapıp ameliyata aldılar. Tüm bunlar yapılırken gözün içinde yabancı bir cisim olduğuna yönelik bir şey söylenmedi. Çocuğumu mağdur ettiler. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Bugün bizim başımıza geldi, yarın başkalarının başına gelmesin” şeklinde konuştu.

  • Kahreden haber! Biri 4 diğeri 2 yaşındaydı

    Kahreden haber! Biri 4 diğeri 2 yaşındaydı

    Gaziantep’in Nizip içlisinde iki katlı müstakil bir evin alt katında çıkan yangında 2 çocuk yaşamını yitirdi.

    Nizip İlçesinin İstiklal Mahallesi ‘nde bulanan iki katlı müstakil bir evin alt katında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Eşyaların tutuşması sonucu büyüyen yangının haber verilmesiyle çok sayıda itfaiye ve sağlık görevlisi bölgeye sevk edildi.

    İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle 1 saatte kontrol altına alınan yangın nedeniyle ev kullanılamaz hale geldi. İtfaiye ekiplerinin kapıyı kırarak girdikleri evden çıkardığı Ahmet Alalu (2) ve Abdurrahman Alalu (4) isimli iki çocuk sağlık ekipleri tarafından ambulansla Nizip Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Vücudunda ağır yanıklar oluşan küçük çocuklar, acil serviste doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Ölümü ile yakınlarını yasa boğan çocukların cansız bedeni, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Polis ve itfaiye, yangının çıkış nedenini belirlemek için araştırma başlattı.

  • 15 ilde DEAŞ operasyonu

    15 ilde DEAŞ operasyonu

    Gaziantep merkezli 15 ilde terör örgütü DAEŞ’e yönelik operasyonda, haklarında gözaltı kararı verilen 37 şüpheliden 35’i yakalandı.

    Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü DAEŞ’in finans yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 37 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 15 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 35 şüpheli gözaltına alındı.

    Adreslerde yapılan aramada, çok sayıda örgütsel materyal ele geçirildi.

    2 zanlıyı yakalama çalışmaları devam ediyor.

  • İşte mutasyonlu virüsün görüldüğü 2 il

    İşte mutasyonlu virüsün görüldüğü 2 il

    Türkiye’ye İngiltere’den gelen mutasyonlu koronavirüs hastası 15 kişiden birinin Balıkesir’in Edremit ilçesinde karantina altına alındığı öğrenildi. Gaziantep’e gelen 2 kişide de mutasyonlu virüsün görüldüğü ileri sürüldü. Gaziantep Valisi Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yurt dışından gelen kişilerden uzak durmak bu süreçte yapılabilecek en etkin korunma yöntemi olur. Tehlike büyük, tedbir basit” ifadelerini kullandı.

    Edinilen bilgiye göre, İngiltere’den hava yolu ile gelen bir kişide havalimanında yapılan tarama testi sonrasında mutasyona uğramış koronavirüs çıktığı bilgisinin alınması üzerine Balıkesir’in Edremit ilçesindeki evinde karantina altına alındı.

    AYNI EVDE YAŞAYANLARIN TEST SONUCU NEGATİF ÇIKTI

    Mutasyona uğramış koron virüs taşıyıcısı olduğu tespit edilen kişide semptomların hafif olduğu, evinde karantina altında tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Karantina altına alınan evde yaşayan diğer kişilerin yapılan testlerinin ise negatif çıktı.

    MUTASYONA UĞRAMIŞ VİRÜSLÜ VAKA, YURDA GÖTÜRÜLDÜ

    Mutasyona uğramış koronavirüs tespit edilen erkek hasta, sağlık ekipleri tarafından evinden alınarak karantina için yurda götürüldü.

    112 Acil Servis ambulansındaki tam donanımlı sağlık ekibi, mutasyonlu koronavirüs tespit edilen 40’lı yaşlardaki erkek hastayı, Balıkesir’deki Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurda götürmek üzere aldı. Hasta, evden elinde valiziyle yürüyerek çıktı. Sağlık ekibi, hastaya ambulansta yolculuk sırasında uyması gereken kuralları anlatıp uyarılarda bulundu.

    Öte yandan, mutasyona uğramış koronavirüsün, hastadan alınan numunelerin Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarına gönderilmesi ve incelenmesi sonucu tespit edildiği öğrenildi.

    KAYMAKAM AÇIKLAMA YAPTI

    Edremit’in Kızılkeçili Mahallesinde havalimanında yapılan test sonucunda mutasyonlu korona virüsü taşıyıcısı olduğu tespit edilen kişi hakkında bilgi veren Edremit Kaymakamı Turgay Ünsal virüsün tespitinin hem ardından evin karantina altına alındığı, gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerinin alındığını ifade ederek, “Tüm tedbirleri aldık, bir sıkıntı yok. Evinde. Aile karantinası uyguluyoruz. İngiltere’den gelen bir hasta. Normal çalışma düzenimizde tüm tedbirleri uyguluyoruz” dedi.

    GAZİANTEP’TE 2 KİŞİDE GÖRÜLDÜ İDDİASI

    Mutasyona uğramış virüsün yurt dışından Gaziantep’e gelen 2 kişide görüldüğü iddia edildi. Mutasyon uğramış virüs taşıyan kişilerin gözetim altına alındığı ve temaslı olan herkesle alakalı çalışma başlatıldığı kaydedildi.

    VALİ GÜL: TEHLİKE BÜYÜK, TEDBİR BASİT

    Gaziantep Valisi Davut Gül, sosyal medya hesabından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasını etiketleyerek yaptığı paylaşımda, “Mutasyona uğramış virüs ülkemize de geldi. Yurt dışı seyahati olan kişilerin maske, mesafe ve hijyene daha çok dikkat etmesi hayati önem taşıyor. Yurt dışından gelen kişilerden uzak durmak bu süreçte yapılabilecek en etkin korunma yöntemi olur. Tehlike büyük, tedbir basit” ifadelerini kullandı.

  • Feyzanur’un şüpheli ölümü! Sosyal medya paylaşımı dikkat çekti

    Feyzanur’un şüpheli ölümü! Sosyal medya paylaşımı dikkat çekti

    Gaziantep’te yaşadığı binanın yedinci katından düşen 17 yaşındaki Feyzanur Saydam, yaşamını yitirdi. Şüpheli ölüm araştırılırken, Feyza’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ben bir yerden aşağı atlamam, biri atmıştır. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın” dediği ortaya çıktı.

    Gaziantep’te 7’nci kattaki evlerinin balkonundan düşen lise öğrencisi 17 yaşındaki Feyzanur Saydam yaşamını yitirdi.

    Atatürk Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan Feyzanur Saydam, dün gece 7’nci kattaki evlerinin balkonundan düştü.

    Feyzanur’u kanlar içinde görenler, polis ve sağlık ekiplerini aradı. Gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahelenin ardından Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Feyzanur S., doktorların tüm çabasına rağmen sabaha karşı hayatını kaybetti.

    Feyzanur S.’nin cenazesi otopsinin ardından ailesine teslim edilirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

    “BEN BİR YERDEN AŞAĞI ATLAMAM”

    Olayın ardından Feyza’nın, “Bana bir gün ulaşılamazsa kaçmamışımdır kaybedilmişimdir, ben bir yerden aşağı atlamam Allah korkum var benim ama biri atmıştır, uyuşturucu kullanmam zorla verilmiştir. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın” paylaşımı ortaya çıktı.

  • Telefonunu alamadıkları genci dövüp tüfekle vurdular

    Telefonunu alamadıkları genci dövüp tüfekle vurdular

    Gaziantep’te H.A. adlı genç, sokak ortasında yolunu kesip, cep telefonunu isteyen 5 kişiye direnince önce dövüldü ardından tüfekle vurularak, yaralandı. Saldırı anı güvenlik kameralarınca kaydedilirken, olaydan sonra kaçan şüphelilerden 4’ü yakalandı.

    Olay, 22 Aralık günü, Tekstilkent Mahallesi’nde yaşandı. H.A.’nın yolu, sokakta yürüdüğü sırada 5 kişi tarafından kesildi. H.A. cep telefonunu isteyen gruba olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine şüpheliler H.A.’ya saldırdı. Gruptaki bir kişi de H.A.’ya tüfekle ateş açtı. Yaralanan H.A. yere yığılırken, şüpheliler kaçtı. İhbar üzerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan H.A. tedaviye alındı.

    Polis ise kaçan şüphelileri yakalamak için çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan inceleme sonunda kimlikleri saptanan şüphelilerden 4’ü adreslerine düzenlenen operasyonla yakalandı. Gözaltına alına A.K., M.A., S.Ç. ve T.Ö., sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece ‘yağmaya teşebbüs’ ve ‘ateşli silahla yaralama’ suçlarından tutuklanarak cezaevine koyuldu. Polis, kaçan 5’inci şüpheliyi arıyor.

  • Gaziantep’teki yangınında can kaybı, 12’ye yükseldi

    Gaziantep’teki yangınında can kaybı, 12’ye yükseldi

    Gaziantep’te, özel üniversite hastanesinin Covid-19 yoğun bakım ünitesinde, yüksek akım oksijen cihazının patlaması sonucu çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı, 12’ye yükseldi. Öte yandan yanan yoğun bakım ünitesinde yapılan teknik incelemenin ardından bilirkişi ekibinin rapor hazırlığına başladığı öğrenildi.

    İncilpınar Mahallesi’nde bulunan Özel Sanko Üniversitesi Konukoğlu Hastanesi’nin, Covid-19 hastalarının tedavi edildiği yoğun bakım ünitesinde, dün saat 04.45 sıralarında, yüksek akım oksijen tüpü patladı. Oksijen sisteminin etkilendiği patlamayla birlikte yoğun bakım ünitesinde de yangın çıktı. Yangının başlamasının ardından durumu itfaiyeye bildiren hastane personeli, alevlerin arasındaki hastaları kurtarmak için çalışma başlattı. Sağlık personeli, kısa sürede hastaneye gelen itfaiye ekipleri ile birlikte 1’inci kattaki 20 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitesine camlarını kırarak, ulaşıp, alevlerin arasındaki 19 yoğun bakım hastasını çıkardı.

    Bu hastalardan 7’sinin hayatını kaybettiği belirlendi, bu sırada başka hastaneye sevk edilmek istenen 1 hasta daha yaşamını yitirdi. Yoğun bakım hastası 11 kişi ile farklı bölümlerde tedavi gören ancak dumandan etkilenen 3 hasta olmak üzere 14 kişi, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere sevk edildi. Reşit Saydanoğlu (75), Fethiye Kırca (78), Naciye Ulukütük (56), Abdi Hamzaoğlu (68), Elif Akgül (85), Ökkaş Akbulut (69), Kahraman Taş (71) ve Ali Saffet Kanpolat’ın (64) hayatını kaybettiği yangının ardından farklı hastanelere sevk edilen yoğun bakım hastalarından Osman Daşdemir (79), Medine Harman (63) ve Hamo Aslan’ın (72) da yaşamını yitirmesiyle can kaybı, 11 oldu. Bu sabah özel hastanede yoğun bakım ünitesine sevk edilen hastalardan Münevver Güler’in (75) de hayatını kaybetmesiyle yangında ölenlerin sayısı 12’ye çıktı. Güler’in cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonrası Gaziantep’te toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi.

    SORUŞTURMA BAŞLATILDI, TEKNİK HEYET İNCELEME YAPTI

    Olayın ardından Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından da idari soruşturma başlatıldı. Polis ekiplerinin önlem aldığı hastanede, itfaiye ekiplerinin söndürme ve soğutma çalışmalarını tamamlamasının ardından inceleme başlatıldı. Adliyeden görevlendirilen, konularında uzman 7 kişilik bilirkişi ekibi de soruşturma için atanan 2 savcı eşliğinde, hastanede gün boyu inceleme yaptı. Yangının çıktığı yoğun bakım ünitesinde teknik olarak yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından bilirkişi ekibinin rapor hazırlığına başladığı öğrenildi.

  • Gaziantep’teki patlamada can kaybı 11’e yükseldi

    Gaziantep’teki patlamada can kaybı 11’e yükseldi

    Gaziantep’te hastanede meydana gelen patlamada can kaybı 11’e yükseldi. Sağlık Bakanlığı’nın yoğun bakımda kullanılan oksijen cihazlarıyla ilgili hastaneleri uyardığı ortaya çıktı. Uzmanlar ise yangının nedeni ile ilgili konuşmak için henüz erken olduğunu ifade etti.

    Gaziantep’te bulunan SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde başlayan yangın nedeniyle patlama meydana geldi. Patlamada özel hastanenin yoğun bakım servisinde kalan 11 kişi hayatını kaybetti.

    Gaziantep’teki yangına neden olduğu düşünülen oksijen cihazlarıyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın 16-17 Aralık tarihinde hastanelere yazı gönderdiği ortaya çıktı.

    Yoğun bakımlardaki ‘Yüksek Akış Nazal Oksijen Terapi Sistemi’ cihazının koronavirüs tedavisinde önemli bir yer tuttuğu belirtilen yazıda bu cihazların bir kısmında yangılar meydana geldiği yönünde bildirimler alındığı belirtildi. Cihaz haznesinin tam oturmaması durumunda parlama veya yangına sebebiyet verebileceği belirtildi.

    ‘YOĞUNLUK RİSK DE GETİRDİ’

    Hürriyet’e konuşan Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Koronavirüs nedeniyle bu cihazlar çok sık kullanıldı. Yoğun bakımlardaki yoğunluk bazı riskleri de beraberinde getirdi. Yoğun bakım servisinde uyulması gereken kurallar var. Yoğum bakım üniteleri bakanlık tarafından belli sürelerle denetleniyor. O yüzden Gaziantep’teki patlamanın nedeniyle ilgili şu anda net bir şey söylemek mümkün değil” dedi.

    ‘TEKNİK HATA OLABİLİR’

    Göbeklioğlu Medikal Firması’nın sahibi Alp Göbeklioğlu da “Bu makinelerin uluslararası standartlara göre üretilmiş olması gerekir. Bu makinelerde yüksek hassasiyete sahip sensörlerin olması şarttır. Makine ısındığında sistem uyarı verir. Bunlar bakanlık tarafından çok sık denetlenir. Böyle bir makineden yangın çıkmışsa teknik bir hatadan kaynaklı olabilir” diye konuştu.

  • Bakanlar olay yerinde! Yangının sebebini açıkladı

    Bakanlar olay yerinde! Yangının sebebini açıkladı

    Gaziantep’te SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoğun bakım ünitesinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hasta yaşamını yitirdi. Yangın anlarında yaşanan panik ise cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’te basın açıklamasında bulundu. Yangının çıkış nedenine ilişkin “Oksijen vermekte kullanılan cihaz yangına neden oldu.” diyen Bakan Koca, “Kusur tespit edildiğinde, vatandaşımız emin olsun, yapılması gereken neyse yapılacaktır.” ifadelerini kullandı. Bakan Gül ise “İki savcı süreçle ilgili yakından olayı takip etmektedir. 7 kişilik bilirkişi heyeti oluşturmuştur.” dedi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7y6nql

    SANKO Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, hastanenin Kovid-19 yoğun bakım ünitesinde sabah saatlerinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan ve oksijen sisteminin etkilenmesi sonucu yangın çıktı. Hastane personelinin ilk müdahalesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinin hızlı çalışması sonucu yangın kısa sürede kontrol altına alınırken yoğun bakım ünitesinde 7, başka bir hastaneye nakil sırasında 1 ve ismi henüz öğrenilemeyen bir kişi olmak üzere 9 hasta hayatını kaybetti.

    Yangından etkilenme sonucu Mehmet Reşit Saydanoğlu (75), Fethiye Kırca (78), Naciye Ulukütük (56), Abdi Hamzaoğlu (68), Elif Akgül (85), Ökkaş Akbulut (69), Kahraman Taş (71), Ali Saffet Kanpolat (64) ve ismi henüz öğrenilemeyen bir kişi yaşamını yitirdi. Açıklamada, yoğun bakımda tedavisi süren diğer hastaların farklı hastanelere sevk edildiği, konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı belirtildi.

    İKİ BAKAN OLAY YERİNDE… “YANGIN OKSİJEN CİHAZINDAN ÇIKTI”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoğun bakım ünitesindeki yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hastanın yaşamını yitirdiği hastanede incelemelerde bulundu.

    Kent protokolü tarafından Gaziantep Havalimanı’nda karşılanan Koca ve Gül, daha sonra olayın yaşandığı SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesine geçti. Yangının çıktığı yerde incelemelerde bulunan Koca ve Gül, yetkililerden bilgi aldı.

    Bakan Koca’nın açıklamaları şöyle:

    Koca, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile yangının meydana geldiği SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesinde incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Koca, yangının 04.30 civarında çıktığını belirterek şöyle konuştu:

    “Özellikle yoğun bakımda bizim yüksek akımlı oksijen vermek üzere kullandığımız bir cihazdan kaynaklanan sorunla yangının çıktığını biliyoruz. Bunun da devamında 20 yataklı serviste hasta sayısı 19 kişiydi. 19 kişiden 7 vatandaşımız olay anında hayatını kaybetti. 1 vatandaşımız 11 hastanın özellikle transferi döneminde, 1 hastamız da 4,5 saat sonra nakil yapılan hastanede hayatını kaybetmiş oldu, yani toplam takip edilen 19 hastamızdan 9 vatandaşımızı kaybetmiş olduk. 10 hastamızın da nakli yapılarak civar hastanelerin yoğun bakımlarında tedavileri devam etmekte. Ben hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum yaralılarımız acil şifa diliyorum.”

    Bakan Koca, 3 hastanın Şehit Kamil Hastanesinde, 1 hastanın 25 Aralık Devlet Hastanesinde, 1 hastanın Ersin Aslan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 1 hastanın Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesinde, 1 hastanın Özel Sevgi Hastanesinde, 2 hastanın Özel Anka Hastanesinde, 2 kişinin Özel NCR Hastanesinde, 1 hastanın Özel Medikalpark Hastanesinde, 1 hastanın Özel Deva Life Hastanesinde, 1 hastanın Özel Deva Hastanesinde, 3 hastanın da kendi talepleri olmak üzere 14 hastanın tedavilerinin yoğun bakım servisinde sürdüğünü ifade etti.

    Sağlık Bakanı Koca, şöyle devam etti:

    “Müdahale etmeye çalışan 16 personelin de yangından etkilendiğini gördük. Bununla ilgili 7 personelin yoğun bakımda yakın takibi yapılmakta. Kendilerini ziyaret ettik, ciddi bir sorunlarının olmadığını zannediyorum bugün yoğun bakımda tedavileri tamamlanıp servise alınmaları mümkün olabilir.

    Olayla ilgili inceleme hem Başsavcılık hem biz Bakanlık olarak müfettiş görevlendirmesi anında yapıp incelemeyi başlatmış olduk, soruşturma başlamış oldu. Bu anlamda herhangi bir sorun ve aksaklık, kusur tespit edildiğinde, yapılması gereken her neyse yapılma noktasında kararlı olacağımızdan vatandaşlarımız emin olsun. Rabbim memleketimize tekrar böyle bir şey yaşatmasın, milletimizin başı sağ olsun.” ​​​​​​​

    Bakan Abdulhamit Gül ise şu açıklamaları yaptı:

    “Milletimizin başı sağolsun. Olayla ilgili olarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturma başlatmış ve iki savcıyı görevlendirmiştir. İki savcı süreçle ilgili yakından olayı takip etmektedir. 7 kişilik bilirkişi heyeti oluşturmuştur. Konusunda teknik olarak uzman bu heyetin incelemeleri yapılmıştır. Süreç hızlı titiz şekilde başsavcılık tarafından yerine getirilmektedir. Bu süreçle ilgili bir ihmal herhangi bir konu varsa titiz şekilde araştırılacaktır. Tüm kurumlar gereken neyse yapacaktır.”