İsrail Gazze Şeridi’ndeki kanlı saldırılarına devam ediyor. Bölgede ateşkes çağrılarına aldırış etmeyerek sivilleri katleden İsrail ordusu yine masum sivilleri hedef aldı. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı çadırlara düzenlediği saldırıda 25 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bakanlık açıklamasında saldırıda 50 Filistinlinin de yaralandığı kaydedildi.
Etiket: Gazze
-
Gazze’de can kaybı artıyor
Dünyanın dört bir yanında Müslümanlar Kurban Bayramı’nı heyecanla geçirirken, İsrail ordusu Gazze Şeridi’ne bomba yağdırıyor. Bölgede 255 gündür devam eden saldırılar gün geçtikçe yoğunlaşırken çoğu çocuk binlerce sivil hayattan koparılıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 2 saldırıda 10 kişinin hayatını kaybettiği, 73 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Bölgede saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana ortaya çıkan bilançonun da aktarıldığı açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 347’ye, yaralı sayısının ise 85 bin 372’ye yükseldiği kaydedildi.
-
İsrail’den Gazze’de “yerel ve taktiksel ara” kararı
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırıları 254 gündür devam ederken, İsrail ordusu, “insani yardımların hacmini arttırmak” amacıyla Gazze’nin bir kısmında saldırılarına ara vereceğine duyurdu. Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Gazze’ye giren insani yardım hacmini arttırmak amacıyla, BM ve uluslararası kuruluşlarla yapılan ek görüşmelerin ardından Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Selahaddin Yolu’na ve oradan da kuzeye giden yol boyunca, ikinci bir duyuruya kadar her gün saat 08.00’den 19.00’a kadar insani yardım amaçlı askeri faaliyetlere yerel ve taktiksel bir ara verilecektir” denildi.
BM, karardan memnun
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ordusunun saldırılarına ara verme kararından memnun olduğunu belirterek, insani yardımların artırılması için daha fazla “somut önlem” alınması çağrısında bulundu.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke yaptığı açıklamada, söz konusu duyuruyu memnuniyetle karşıladıklarının belirterek, karar alınsa da henüz ihtiyaç sahiplerine daha fazla yardım ulaştırılamadığını aktardı. -
Gazze’de can kaybı artıyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına 253 gündür devam ediyor. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sivillere son 24 saatte 3 saldırı gerçekleştirdiği, 30 kişinin hayatını kaybettiği, 95 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 296’ya, yaralananların sayısının ise 85 bin 197’ye yükseldiği kaydedildi.
“50 bin fazla çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle tedaviye ihtiyacı var”
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinlilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki açlık krizine dair uyarıda bulunuldu. Açıklamada, “İnsan yardım erişimine yönelik kısıtlamaların devam etmesiyle Gazze’deki insanlar felaket düzeylerde açlıkla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. 50 bin fazla çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle tedaviye ihtiyacı var. UNRWA ekipleri ailelere yardım ulaştırmak için yorulmadan çalışıyor, ancak durum felaket” ifadeleri kullanıldı.
-
Gazze’ye 24 saatte 3 saldırı
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki kanlı saldırıları 7 Ekim’den bu yana sürüyor. İsrail ordusunun sivillere yönelik yoğun saldırıları çoğu çocuk binlerce Filistinliyi katlediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte gerçekleştirilen 3 saldırıda 30 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 105 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) 251 gündür aralıksız sürdürdüğü saldırıların bilançosunun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 37 bin 232’ye, yaralı sayısının da 85 bin 37’ye yükseldiği ifade edildi.
-
Şırnak’ta vatandaşlar Gazze için yürüdü
Peygamber Sevdalıları öncülüğünde toplanan STK temsilcileri, işgal rejiminin Gazze’de yaptığı katliamı ve soykırımı lanetlemek için bir araya geldi. Ömer Kabak Meydanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyen vatandaşlar, sloganlar atarak İsrail’i lanetledi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Osman Ertaş, Aksa Tufanı sonrası başlayan Gazze soykırımı ve vahşeti sekiz aydır aralıksız devam ettiğini söyledi. Bir tarafta tarihin kaydettiği en korkunç katliam ve soykırım, diğer tarafta ise bir avuç mücahidin, şerefli halkın izzetli direnişi olduğunu belirten Ertaş, “Bir tarafta her gün onlarca yüzlerce katledilen çocuk, kadın ve masum halk, diğer tarafta bu vahşeti alışmış seyirci sürüsü. Dünya genelinde Gazze soykırımına karşı oluşan tepki ve uyanışların çeşitlenip artması umut vericidir” dedi.
Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı. -
Bursa’da Gazze için sessiz yürüyüş
7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze ve Filistin’in genelinde sürdürdüğü ve 15 binden fazlası çocuk olmak üzere 40 bine yakın insanı katlettiği saldırıları protesto için Orhangazi’de “Sessiz Yürüyüş” düzenlendi.
Orhangazi Gazze Milli Platformu adı altında harekete geçen sivil dinamikler tarafından düzenlenen yürüyüş Alis Park civarında başlayıp Cumhuriyet Alanı’na kadar devam etti. Orhangazi Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu, Belediye Başkanı Bekir Aydın, siyasi partilerin ilçe başkanları yöneticileri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın ellerinde Türk bayrağı ile Filistin bayrağını taşıyarak yaptıkları yürüyüş esnasında kalabalık zaman zaman İsrail’e lanet sloganları attı.
Kalabalık Cumhuriyet Alanı’nda toplanırken, Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Bursa Uluslararası İpek Yolu Öğrenci Derneği Başkanı Ebübekir Armağan kalabalığa hitap etti. Yürüyüş alanda yapılan dualarla sona erdi.
-
“Gazze’deki katliamı gerçekleştirenler hesap verecek”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisinde düzenlenen “Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanlar Konseyi Toplantısı”nın açılışında konuştu. Gazze gündemi ile İstanbul’da bir araya gelinen toplantının açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsrail’in savaşı giderek tırmandırma çabalarının karşısında bölgede kardeşlerimiz giderek tehdit altında yaşamaya devam ediyor. Şuanda Mısır sınırındaki olaylar, Lübnan’ın hedef alınması ve Suriye’deki İran konsolosluğuna yapılan saldırılar hep bu bölgesel taşma etkisinin sonuçları. D-8 bizim dayanışmamızı İsrail saldırısına karşı bir başka platform. Bu da kardeşlerimizin bölgede yanında olduğumuzu gösteriyor. Aynı zamanda Mısır’ın Gazze’ye insani yardımın girişindeki inanılmaz rolünden dolayı da tebrik ve takdir ederek kutluyoruz. İsrail, Uluslararası hukuk çerçevesinde birbiri ardına suçlar işlemekte. Gazze’de bulunan bu durum insanlık için bir utanç. Gazze’nin yanında durmak ve zorbalığa ve baskıya direnebilmek hepimizin görevi ve insanlık adına bir dönem. İşgal, ilhak ve yasa dışı yerleşimlere karşı durmak ve insan onurunu yüceltmek zorundayız. D-8 ülkeleri olarak Filistin’in yanındayız ve arkasındayız. Bugünkü toplantımız bu tarihlerin tekrarlanması için bir fırsat. Her noktada iş birliğimizin beyanı ile Filistin halkının haklarını güvence altında almak için çalışıyoruz” diye konuştu.
“Katliamı gerçekleştirenler bir gün hesap verecek”
Gazze’deki katliamı gerçekleştirenlerin bir gün hesap vereceklerini kaydeden Bakan Fidan, “Hiçbir şüphelimiz yok ki Gazze’deki bu katliamı gerçekleştirenler bir gün hesap verecekler. Filistin’in barışçıl geleceğinin yanında duranlar kazanacaklar. Biz bunu gerçekleştirmek için çok çalışma gerçekleştiriyoruz ve çok çalışıyoruz. Başlangıçtan itibaren 2 devletli bağımsız egemen ve toprak bütünlüğü olan 1967 sınırı içerisinde doğu Kudüs başkenti olan bir Filistin devletini desteklemeye devam ettik. Bugüne kadar 148 ülke Filistin devletini tanıdı. İspanya, Norveç, İrlanda ve en yakın geçmişte Slovenya’nın katılması ile yüzlerce ülke bu tarihi adaletsizliğe karşı durdu ve buna muhalefet şartı koydular. Geri kalan ülkeler de eminim ki bunu takip edecekler. Bir noktada Filistin Birleşmiş Milletlere tam üye olacak. Biz bu noktada Filistin Devletini tanımaları için diğer ülkelere çağrıda bulunuyoruz. Birleşmiş Milletler konseyi aslında bu çağrıya kulak vermeli ve bir ülkenin esiri olmaktan çıkmalı. Filistin, halihazırda her türlü siyasi, ekonomik ve yasal desteği tam devlet olarak hak ediyor. Bizim çalışmalarımız sürdürülebilir, kesintisiz ve engelsiz bir biçimde insani yardımların Gazze’ye verilmesi, acil ve kalıcı bir ateşkes için olacaktır. İsrail her zaman bu ateşkes çabalarını manipüle eden ve reddeden taraf oldu. Hamas özellikle bu anlamda kalıcı bir barışı yapıcı destekliyor. Bu bir savaş ya da barış çağrısı değil. Acil ve kalıcı bir çözüm sadece ve sadece daimi ateşkes kurulursa olacaktır. Bu ancak diplomasi ve uzlaşı ile olur. Bu çerçevede bağımsız ve egemen bir Filistin Devletinin kurulmasından başka bir seçenek yoktur” açıklamasında bulundu.
“Filistin’in birliğini destekleyeceğiz”
“Bunun için aslında daha önce denenmiş yöntemlerin dışına çıkmalı ve farklı yaklaşımları desteklemeliyiz” açıklamasında bulunan Bakan Fidan, “Türkiye olarak her zaman bu çabaların yanında olacağız. Geçerli ve uygulanacak seçenekleri değerlendireceğiz. Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanlarında bulunacağız. Yeniden inşa sürecinde de onların yanında olacağız. Filistin’in birliğini destekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
-
“Çin’in toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin’in başkenti Pekin’deki resmi temasları çerçevesinde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşme gerçekleştirdi. Bakan Fidan görüşmenin ardından Çinli mevkidaşı Wang ile ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı olarak Çin’i ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Fidan, Çin ve Türkiye’nin Asya’nın iki kadim medeniyeti olduğunu, iki ülke halklarının Asya’nın zenginliği ve itici motoru olduğunu söyledi. Dün başladığı resmi ziyareti sırasında gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bilgi veren Fidan, bugün Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile kapsamlı ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade etti. Fidan, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping’in ortak anlayışları ve vizyonları doğrultusunda ikili ilişkilerimiz ilerlemeye devam ediyor. Gerçekten iki siyasi liderin ortaya koyduğu büyük vizyon, Çin ile Türkiye arasındaki modern zamanlardaki ilişkinin kurumsallaşarak ve derinleşerek ilerlemesinde önemli bir temel teşkil etmekte. Amacımız karşılıklı saygı ve karşılıklı karar-yarar temelinde halklarımızın refahını artıracak adımları atmaktır. İlişkilerimizin önemli bir ayağını ekonomik ilişkiler oluşturmaktadır. Malumunuz ikili ticaret hacmimiz 2023 yılında 48 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Çin, Türkiye’nin Asya’da birinci, dünyada üçüncü büyük ticaret ortağıdır. Bu ticaret büyük oranda Çin’in lehinedir. Ticaret rakamlarını nasıl daha dengeli hale getirebiliriz konusunu tüm görüşmelerimizde gündeme getirdik” dedi.
“İkili iş birliği mekanizmalarına işlerlik kazandırmak istiyoruz”
Temasları sırasında Türk tarım ürünlerinin ithalatı konusundaki kısıtlamaların kaldırılması gibi tekliflerde bulunduğunu belirten Bakan Fidan, “Turizm iş birliğimizi daha da geliştirmek istediğimiz bir diğer alandır. Daha fazla Çinli turistin ülkemize gelmesini hedeflemekteyiz. Çin Kültür ve Turizm Bakanı da bu konuları ele almak üzere bu hafta Türkiye’yi ziyaret edecekler. Özellikle enerji alanına da yoğunlaşmak istiyoruz. Nükleer enerji ve kıymetli madenlerin değerlendirilmesi alanlarında da iş birliği imkanları bulunmakta. Bu konularda ilgili kurumlarımız, firmalarımız görüşmekte. Öte yandan Çinli şirketleri özellikle yüksek teknolojili ürünlerde ülkemizde üretim yapmaya ve Ar-Ge merkezleri kurmaya davet ediyoruz. Böylelikle Çinli şirketlerin Türkiye üzerinden Avrupa, Orta Doğu ve Afrika piyasalarına erişimleri de kolaylaşacaktır. Büyük önem verdiğimiz bir diğer konu da ulaştırma konusudur. Bu dönemde Kuşak ve Yol girişimiyle Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz daha da büyük önem kazanmıştır. Kuşak ve Yol girişimiyle orta koridorun uyumlaştırılması, diğer bazı ulaştırma koridorları ile entegrasyon için örneğin Irak’taki kalkınma yolu gibi somut adımlar atmayı hedefliyoruz. Değerli basın mensupları, Türkiye olarak ikili iş birliği mekanizmalarına işlerlik kazandırmak istiyoruz. Bu konuda değerli meslektaşımla da mutabık kaldık. Bu amaçla Hükümetler Arası İşbirliği Komitesi Eş Başkanı görevine Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek Cumhurbaşkanımız tarafından atanmıştır. Komitenin bu yıl içinde toplanmasını arzu ettiğimizi, buradaki toplantılarda meslektaşıma ilettim. Bu yıl Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i de ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın davetini tekrar Çinli meslektaşıma ilettim” şeklinde konuştu.
“Çin’in Filistinlilerle dayanışma içinde olmasını takdirle karşılıyoruz”
Uluslararası ilişkilerin pek çok alanında Türkiye ile Çin’in örtüşen görüşe sahip olduğuna dikkat çeken Fidan, “Her iki ülke de uluslararası sistemde daha adil bir anlayışın hakim olmasını savunuyor. Türkiye ile Çin arasında sürdürülecek iyi ilişkiler, bölgesel ve küresel barışın, refah ve istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacaktır. Asya Pasifik’teki gelişmeleri ve jeopolitik yansımalarını da yakından takip ediyoruz. Asya Pasifik’teki sınamaların etkin çok taraflılık, yapıcı diyalog çabaları ve ortak önceliklere dayanan iş birliğini gerektirdiğini düşünüyoruz. Çin’in Filistin konusundaki duyarlılığı son derece memnuniyet vericidir. Çin’in Filistinlilerle dayanışma içinde olmasını ve iki devletli çözümü güçlü bir şekilde desteklemesini takdirle karşılıyoruz. Devlet Başkanı Sayın Xi’nin Filistin’de çözüm için geniş kapsamlı, yetkin ve etkili bir uluslararası barış konferansı için çağrıda bulunması son derece önemlidir. Ne yazık ki bazı ülkeler İsrail’in Filistin’de uyguladığı zulme destek vermeye devam ediyorlar. İsrail’e siyasi destek ve silah sağlıyorlar. Bu ülkeler İsrail’in uyguladığı soykırıma maalesef ortak olmaya devam ediyorlar. Gazze’de ateşkes, Gazzelilere insani yardımların kesintisiz ve güvenli şekilde ulaştırılması ve iki devletli çözüm için önümüzdeki süreçte de Çin ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ukrayna’daki savaş da uluslararası güvenlik, istikrar ve refahı sınamaya devam etmekte. Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini başından beri güçlü bir şekilde desteklemektedir. Adil ve kalıcı bir barışın taraflar arasında ancak diyalog ve müzakere yoluyla sağlanabileceğine inanmaktayız. Türkiye ve Çin’in Ukrayna’da barışın tesisi konusunda ortak anlayışa sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu konuda da istişareleri ve birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Geçtiğimiz gün Brezilya ve Çin arasında yapılan ortak barışa çare açıklamasındaki maddeleri de memnuniyet verici görmekteyiz” diye konuştu.
“Çin’in toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır”
Türkiye’nin Çin’in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine desteğinin tam olduğunu vurgulayan Bakan Fidan, “Çin’e yönelik silahlı terör hareketlerine karşı desteğimiz tamdır. Özellikle Çin’i karıştırmaya yönelik, Çin’in ekonomik gelişmesini durdurmaya yönelik uluslararası girişimleri doğru bulmadığımızı buradan ifade etmek istiyoruz. Çin’in ortaya koyduğu ekonomik rekabet edebilirlik yeterliliğinin başka şekilde uluslararası kamuoyuna yansıtılması, buradan farklı bir küresel mücadele üretilme çabası gerçekten dünya barışı, istikrarı ve kalkınması için son derece alarm zilleri çaldıran bir olaydır. Buradan altını çizerek ifade etmek istiyorum, dünya medeni bir rekabete alışmak zorundadır. Egemen güçlerin önceki yüzyılda kurmuş oldukları pazarların daha adil, rekabet edilebilir pazar şartlarında yeniden el değiştiriyor olması kabul edilmesi gereken bir sonuçtur. Buradan savaşa varan, daha farklı yıkımlara varan neticelerin üretilmemesi gerekiyor. Dünyamızdaki refah herkese yetecek kadar vardır. Medeni bir biçimde, adil bir biçimde, uluslararası kurallara uygun, eşit ve herkese uygulanan kuralları içine alan bir ekonomik rekabet sistemiyle ekonomik kalkınma modelleri ve pazarları aramaya devam etmemiz gerekiyor. Buradaki başarısızlık başka şekilde izah edilmeye çalışılırsa buradaki adil rekabetin yerine küresel mücadeleyi, kutuplaşmayı hatta savaş tehdidini ortaya koyarsak burası gerçekten küresel bir faciaya bizi götürür. Onun için Çin’in ekonomik kalkınmasının adil biçimde oluyor oluşunu desteklememiz gerekiyor. Bu türden küresel bir istikrarsızlık ortaya koyan çabalara destek vermediğimizi ifade etmek istiyorum. Tekrar altını çiziyorum, Çin’in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine bizim desteğimiz tamdır. Bu konuda iç karışıklık çıkarmaya çalışan olayları da burada desteklediğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.
“Çin’in Türk devletleriyle geliştirdiği yatırıma dayalı ilişkileri önemli buluyoruz”
Çin’in Türk dünyası ve İslam dünyasıyla son yıllarda geliştirdiği ilişkiyi de memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Fidan, “Özellikle Türk Devletler Teşkilatı’na mensup olan ülkeler başta Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan olmak üzere bu ülkelerle geliştirdiği son yıllardaki ticarete dayalı, yatırıma dayalı ilişkileri fevkalade önemli buluyoruz ve destekliyoruz. Aynı şekilde Türkiye ve Azerbaycan’la da ilişkilerinin artarak devam etmesini bekliyoruz. Diğer taraftan İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerle de Çin’in son yıllarda daha sistemli bir iş birliği geliştirme çabası içinde olduğunu gördük. Daha birkaç gün önce Arap Ligi üyesi ülkelerle Pekin’de bir zirve vardı. Bu zirve marjında gerçekten kalkınmaya yönelik, refaha yönelik, işbirliğine yönelik güzel kararlar alındı. Bunlar da önemli gelişmeler. Diğer taraftan Çin’in Suudi Arabistan ve İran arasında yapmış olduğu arabuluculuk çalışması da not etmeye değer tarihi bir olaydı. Gerçekten iki kardeş ülke arasındaki devam eden kronik sorunların Çin’in araya girmesiyle bir çözüme kavuşma yoluna girmesi ve bölgesel istikrarın devreye girmesi fevkalade önemli. Bölgemizde yaptığı bu yapıcı katkıdan dolayı da ben Çinli meslektaşıma teşekkür ediyorum ve buradaki çalışmaların da devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Ticaretteki dengesizliğin bir şekilde giderilmesi gerekiyor”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Fidan ekonomik ilişkilerin Türkiye ve Çin arasındaki ikili ilişkilerin önemli bir ayağını oluşturduğunu belirterek, “Özellikle aramızdaki ticaret hacmindeki büyüklüğü biz memnuniyetle karşılıyoruz. Ama bununla beraber dengesizliğin de bir şekilde giderilmesi gerekiyor. Bu konudaki somut önerilerimizin Çinli mevkidaşım ve makamlar tarafından karşılık bulmuş olmasını bu seyahatte görmekten özellikle memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Burada başta da söyledim, bizim aradaki açığı kapatmaya yönelik somut tekliflerimiz oldu. Bunların başında tarım ürünleri ithalatındaki yelpazenin genişletilmesi, turizm konusundaki çalışmaların arttırılması, daha fazla Çinli turistin Türkiye’ye gelmesi ve özellikle yol kuşak projesinin uzantısı olan konulardaki altyapı yatırımlarının, daha önce başlatılan projelerin Türkiye’de nihayete erdirilmesi. Bu konuda Türkiye Çin arasında yaklaşık 10 yıldır devam eden ileri düzey çok emekli teknik çalışmalar var. Proje taslakları var, sonuca yaklaşılmış, fizibilite çalışmaları var. Bunların somut olarak hayata geçirilmesi konusundaki beklentilerimizi ilettik” şeklinde konuştu.
“Gazze’de ateşkes sağlanmalı”
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise basın toplantısında yaptığı konuşmada, Gazze’deki insani duruma dikkat çekti. Gazze’de ateşkes sağlaması ve Orta Doğu’da barış ve istikrarın korunması gerektiğine dikkat çeken Wang, “Sorunun ev sahibi Orta Doğu halkıdır. Orta Doğu ülkelerinin dayanışma içinde kendi sorunlarını çözmesini destekliyoruz. Bölgenin huzura kavuşmasını destekliyoruz. Gazze’de bir an önce ateşkes sağlanmalıdır ve insani durum iyileştirilmelidir, bütün esirler serbest bırakılmalıdır. İki devletli çözüm Filistin sorununun temel çıkış yoludur. İki taraf da Filistin’in BM’nin resmi üyesi olmasını ve uzlaşıyı destekliyor. Çin ve Türkiye arasındaki koordinasyonunun güçlendirilmesi Filistin sorununun bir an önce kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüme kavuşturulmasına ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
Türkiye ve Çin’in kendi meşru haklarını koruma, kendini geliştirme, uluslararası adaleti koruma gibi alanlarda geniş ve ortak çıkarlara sahip olduğunu belirten Wang Yi, çok boyutlu ve yüksek düzeyli ilişkilerin oluşturulmasının iki ülke ve halklarının yararına olacağını ifade ederek, “Çin tarafı Türk tarafı ile birlikte ikili ilişkileri üst seviyeye taşımaya hazır” dedi. -
Macron: “Gazze’de savaş sona ermeli”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sosyal medya hesabından Fransızca, Arapça, İngilizce ve İbranice dillerinde yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Joe Biden’ın açıkladığı ateşkes teklifine destek verdi. Macron, “Gazze’deki savaş sona ermeli. ABD’nin kalıcı barış için açıkladığı teklifi destekliyoruz” ifadelerini kullandı. Macron rehinelerin serbest bırakılması, barış ve iki devletli çözüm yolunda ilerleme kaydedilmesi için kalıcı ateşkesin gerekli olduğunu belirtti.
Biden 3 aşamalı ateşkes teklifini açıklamıştı
ABD Başkanı Joe Biden dün akşam, İsrail’in Katar aracılığıyla Hamas’a yeni bir ateşkes teklifi sunduğunu duyurarak yeni önerinin “kalıcı bir ateşkes ve tüm esirlerin serbest bırakılması için bir yol haritası” olduğunu söylemişti. Biden, 3 aşamadan oluşan önerinin ilk aşamasının 6 haftalık ateşkes sürecinde İsrail’in Gazze’deki yerleşim yerlerinden çekilmesini ve tarafların elindeki esirlerin bir bölümünü serbest bırakmasını öngördüğünü ifade etmişti. Planın 2. aşamasında İsrailli askerler de dahil yaşayan tüm esirlerin serbest bırakılması karşılığında İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekileceğini kaydeden Biden, son aşamada ise Gazze için geniş kapsamlı yeniden inşa planı başlatılacağını belirtmişti.