Etiket: Gazze

  • Gemlik’te Gazze’ye destek yürüyüşü

    Gemlik’te Gazze’ye destek yürüyüşü

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi hedef alan insanlık dışı saldırılarına “dur” demek için Gemlik Gönüllü Kuruluşlar Platformu öncülüğünde 17 sivil toplum örgütü Gazze’ye destek yürüyüşü düzenledi.

    Engelsiz Kafe önünden başlayıp İstiklal Caddesi üzerinden 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na kadar süren yürüyüşte katılan yüzlerce kişi ellerinde Türk ve Filistin bayrağı ile İsrail’in zulmünü lanetleyen ‘Gemlik Filistin’in Yanında , “Soykırıma Hayır, Çocuklar Ölmesin, Soykırımcı İsrail, Bebek Katili İsrail, Ateşkes Hemen Şimdi, Filistin’e Özgürlük, Filistin İşgal Altında, Filistin İçin Sesini Yükselt” yazılı pankartlara yürüdüler. Yürüyüş sırasında ses sistemli araçtan Filistin ezgileri çalındı.
    Yürüyüşe, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Gemlik Emniyet Müdürü Mustafa Kılıç, Gemlik İlçe Müftüsü Mustafa Akdağ, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile hukuk fakültesi öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Yürüyüşün akabinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda Veysel Kabul’un okuduğu Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan miting düzenlendi.
    Grup adına konuşan Ebubekir Armağan, İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımın ve vahşetin bin an önce durması gerektiğini söyledi. Armağan, “Gazze’de su, gıda ve ilaç tükeniyor. Gazze’ye Refah Sınır Kapısı’ndan geçen yardımlar, ihtiyacın çok altında. Su, gıda, ilaç, yakıt ve diğer insani yardım malzemelerinin Gazze’ye gerektiği şekilde ulaştırılması gerekiyor” dedi.

  • “Venezuela’yla Gazze konusunda aynı düşünüyoruz”

    “Venezuela’yla Gazze konusunda aynı düşünüyoruz”

    Bakan Fidan, Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ile Dışişleri Bakanlığında bir araya geldi. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Bakan Fidan, Venezuela ile olan ilişkilerimiz her alanda ilerlemekte olduğunu dile getirerek, “Türkiye olarak Latin Amerika ve Karayipler açılımımızın merkezinde Venezuela yer almakta. Son yıllarda yaptığımız ziyaretler, anlaşmalar, karşılıklı çalışmalar, ticaretin artması başta Venezuela olmak üzere Latin Amerika’da Türkiye giderek daha da etkin bir aktör haline gelmekte. Biz de Bakanlık olarak buna paralel bir şekilde özellikle daha mikro olarak ilişkilerimizi yönetmek için Bakanlığımızda Latin Amerika ve Karayiplere bakan sadece bundan sorumlu yeni bir genel müdürlük kurduk” ifadelerini kullandı.

    “Venezuela’yla Gazze konusunda aynı düşünüyoruz”

    Venezuela ile sadece ikili ilişkiler alanında değil, bölgesel ve küresel konularda da görüş alışverişinde bulunduğunu aktaran Bakan Fidan, “Başta, Venezuela’nın maruz kaldığı haksız yaptırımlar olmak üzere birçok konuyu masaya yatırma imkanımız oldu. Bu önemli konulardan biri de şüphesiz ki Filistin meselesi ve Gazze’de devam eden katliamdı. Memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki Venezuela’yla Gazze konusunda aynı düşünüyoruz, aynı şekilde hareket ediyoruz. Uluslararası platformlarda da beraber tavır alıyoruz. Gazze’deki katliamın durdurulması, Filistin Devleti’nin tanınması konusunda da çalışmalarımızı ortak sürdürme kararı aldık” diye konuştu.
    Türkiye ile Venezuela arasındaki ticaret hacminin bu sene bir milyar doların üstüne çıkacağını hedeflediklerini belirten Venezuela Dışişleri Bakanı Gil, önümüzdeki yıllarda belirlenen hedefin 3 milyar dolar olduğunu kaydetti.
    Bakan Fidan ile görüşmelerinde uluslararası politika konusunda birçok konuya değindiklerini aktaran Gil, Filistin’i bağımsız ve özgür bir ülke olarak tanıdıklarını ve yaşanan insanlık suçunun da cezalandırılmasının altını çizdi.

    “İsrail’e diplomatik baskıyı uygulama konusundaki çalışmalarımızın meyve verdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz”

    Filistin’i tanıyan devletlerin artması ve iki devletli çözüm ile Gazze’deki krizin sona ermesi için atılabilecek adımların sorulması üzerine Fidan, şu ifadeleri kullandı:
    “Öncelikle üç Avrupa ülkesinin Filistin’i devlet olarak tanıma kararını açıklamalarını memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Esasen uzun zamandır Türkiye olarak dostlarımızla, müttefiklerimizle beraber uluslararası arenada sürdürdüğümüz İsrail’e her türlü diplomatik baskıyı uygulama konusundaki çalışmalarımızın meyve verdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Katliam durmadı, soykırım devam ediyor ama İsrail’e yönelik uluslararası baskı son on yıllarda emsali görülmemiş şekilde de artıyor. Bu önemli bir kazanım. Bu mücadele uzun soluklu bir mücadele ve bu mücadeleyi sistematik bir şekilde yılmadan, bıkmadan, usanmadan devam ettirmemiz gerekiyor. Türkiye’den sonra başka ülkeler de Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın açtığı davaya taraf olma kararı aldılar. Biz bu sayının giderek artacağına inanıyoruz. İsrail’in hem diplomatik alanda hem hukuk alanında giderek yalnızlığa mahkum edilmesi fevkalade önemli.”
    Görüşme kapsamında iki ülke arasında, Türkiye-Venezuela Dördüncü Ortak İşbirliği Komisyonu Toplantısı Ortak Bildirisi, Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliği Anlaşması, Sivil Havacılık Kurumları arasında Teknik İşbirliğine dair Mutabakat Zaptı, Görsel-İşitsel Hizmetlere Dair Ortak Yapım Anlaşması, Eğitim Alanında İş Birliğine İlişkin 2024-2026 Dönemi Uygulama Programı, Venezuela’daki Türkiye Maarif Vakfı Okullarına İlişkin Anlaşma, 2025-2027 Turizm Uygulama Programı, Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Protokolü, Teresa Carreno Tiyatrosu Vakfı ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü arasında Mutabakat Zaptı imzalandı.

  • Gazze’de can kaybı 35 bin 562’ye yükseldi

    Gazze’de can kaybı 35 bin 562’ye yükseldi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki bombardımanı 227 gündür devam ediyor. Bölgedeki sivilleri hedef alan İsrail ordusu, yerleşim yerlerine düzenlediği hava saldırılarıyla soykırım gerçekleştiriyor. Dünyanın gözünü kapattığı saldırılarda hayatta kalmaya çalışan Filistinliler ise açlık ve susuzlukla mücadele ediyor. İsrail’in geri adım atmadığı, tam tersine güneydeki Refah kentine genişlettiği saldırılar nedeniyle çoğu çocuk yüzlerce Filistinli günden güne katlediliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail güçleri tarafından son 24 saatte gerçekleştirilen 10 saldırıda 106 kişinin öldüğünü, 176 kişinin ise yaralandığını belirtti.
    Saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana ortaya çıkan bilançonun da aktarıldığı açıklamada, can kaybının 35 bin 562’ye, yaralı sayısının da 79 bin 652’ye yükseldiği bildirildi.

    İsrail Savunma Bakanı Gallant’tan Refah açıklaması
    İsrail Savunma Bakanı Yoav Galllant, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile gerçekleştirdiği görüşmede, ülkesinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde yürüttüğü operasyonu genişletmeye kararlı olduğunu söyledi. İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Gallant Sullivan’a toplantı sırasında “Refah’taki kara operasyonunu Hamas’ın temizlenmesi ve rehinelerin kurtarılması amacıyla genişletmeye kararlıyız” dedi. Gallant, İsrail’in Refah’taki tahliye operasyonlarında düzenlemeler yaptığını söyledi.

    Refah’tan 800 bin kişi göç etti
    Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) tarafından yapılan açıklamada, Refah’taki operasyonların başlamasından bu yana geçen 2 haftayı aşkın sürede 800 bin kişinin farklı bölgelere göç ettiği ifade edildi.

  • Gazze’de can kaybı 35 bin 456’ya yükseldi

    Gazze’de can kaybı 35 bin 456’ya yükseldi

    İsrail güçleri, Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılara 226 gündür aralıksız devam ediyor. Bölgede sivilleri, yerleşim yerlerini ve hastaneleri hedef alan İsrail, çoğu çocuk binlerce Filistinliyi katlediyor.

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bölgede son 24 saatte düzenlenen 8 saldırıda 70 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 110 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.
    İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda toplam can kaybının 35 bin 456’ya, yaralı sayısının da 79 bin 476’ya yükseldiği belirtildi.

  • “Gazze’de yaşananlar soykırım değil”

    “Gazze’de yaşananlar soykırım değil”

    ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, düzenlediği basın toplantısında İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırılarına dair açıklamalarda bulundu. Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri öldürmesini bir soykırım olarak görmediğini belirterek, “Gazze’de yaşananların bir soykırım olduğuna inanmıyoruz. Bu önermeyi kesin bir dille reddediyoruz” dedi.
    Savaşın ortasında kalan Filistinlilerin “cehennemde” olduğunu belirten Sullivan, İsrail’in Refah’a büyük bir askeri operasyon yapmasının hata olacağını aktardı. Sullivan, ABD’nin ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için çalışmaya devam ettiğini belirterek, böyle bir anlaşmanın ne zaman yapılacağını ya da yapılıp yapılmayacağını tahmin edemediğini söyledi.

  • Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 220 gündür devam ederken, Yahudi yerleşimciler, Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoylarını hedef almayı sürdürüyor. Filistin’in Batı Şeria bölgesinde yer alan El Halil kentindeki Tarqumiyah Kontrol Noktası’nda kentinde Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoyuna saldırdı.
    Çevredekiler, tarafından kaydedilen görüntülerde, Yahudi yerleşimcilerin gıda taşıyan kamyona saldırdığı ve yardımları yere attığı görüldü.

  • Gazze’de can kaybı 35 bine yükseldi

    Gazze’de can kaybı 35 bine yükseldi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana sürüyor. Çoğu çocuk binlerce sivilin katledildiği saldırılar nedeniyle milyonlarca Filistinli de yerinden olurken, dünya seyretmeye devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte gerçekleştirdiği 8 saldırıda 63 Filistinlinin öldüğü, 114 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi.
    Bölgede 219 gündür devam eden saldırıların bilançosunun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 35 bin 34’e, yaralı sayısının da 78 bin 755’e yükseldiği kaydedildi.

  • Gazze imha kampına dönüştü

    Gazze imha kampına dönüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’nin açılış törenine katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Anneler Günü. Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum. Başta muhterem annem olmak üzere Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş tüm anneleri hayırla yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum. Yine bu vesileyle dün Afganistan’ın vilayetinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, Afgan halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şunu bilmenizi isterim böyle bir zamanda İslam coğrafyasının siz değerli temsilcilerinin bir araya gelmesi Filistinli kardeşlerimize ve tüm mazlumlara cesaret aşılayacaktır. Buradaki mevcudiyetinizde sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların Müslümanlarla birlikte tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Siz kardeşlerimin nezdinde Gazze ve Filistin için kıyama kalkan tüm alimlerimize, İslam bilginlerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı’nın başarılı geçmesini, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    “İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kıymetli kardeşlerim Gazze’de 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. Kuruluşundan beri sürekli işgal zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı. Gazze’de yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan 150 gazeteci İsrail güçleri tarafından öldürüldü. Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlileri kurşunların hedefi oldu. Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım; insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir. Dahası bunlar öyle gizli saklı yapılmamış, tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirilmiştir.”

    “BM’nin bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük”

    “Kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” diyen Erdoğan, “Gazze’de on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusal olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeliyi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ’protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük. Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunu gördük. Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” dedi.

    “Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz”

    Gazze’ye her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Holokost mağdurlarının çocuklarının Hitler’i çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördük. Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail’in propaganda değirmenine su taşıyanları gördük. Aziz kardeşlerim karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye er hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz. Belli periyotlarla iyilik gemilerimizi bölgeye sevk ediyoruz. Küresel siyonist şebekenin tüm yıldırma girişimlerine rağmen Filistin’e her türlü desteği veriyoruz. Hem Filistin hükümeti hem de Filistin’in Kuvay-i Milliye’si olarak gördüğümüz Hamas’ın liderleriyle çok yakın temas halindeyiz. İsrail üzerindeki baskının artırılması amacıyla insani yardımlara ek olarak diplomasi, ticaret ve hukuk alanında pek çok adım attık” dedi.

    “Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik”

    Erdoğan, “İlk etapta 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdik. Ardından İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım rakamını arttırmaya zorlamak amacıyla İsrail’le ticareti tamamen durdurduk. Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Uluslarası adalet divanında İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızla katillerin hesap vermesini hedefliyoruz. Soykırım destekçilerinin Adalet Divanı’na yönelik baskıları artarken, İslam ülkelerini davaya aktif olarak sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin gerek ticaret gerekse hukuk alanında attığı adımların diğer ülkelere de örnek olmasını bekliyoruz. Müslümanlar olarak bir defa şunu görmemiz lazım; İsrail Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri neredeyse her gün, her ay İsrail’in saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan 76 yıl önce Nekbe ile başlayan işgal ve katliam politikası, o günden bugüne sürekli artarak devam etti. Siyonist yayılmacılık, Filistin halkının topraklarını gasp etmeyi, gerekirse bunun için masum kanı akıtmayı kendine hak görüyor. Vaadedilmiş topraklar hayali bunların gözünü adeta kör etmiş durumda. Bu amaca ulaşmak için İsrail yönetimi hiçbir kural, sınır, ahlak tanımıyor. Uluslararası hukuka bağlı bir devlet gibi değil de, eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecektir. Siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkeler de savundukları değerleri çiğneme pahasına, kendilerine verilen talimatları yerine getirecek ’bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail’e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerdir. Gazze’deki soykırımı görmezden gelecek, Hamas’ı bahane ederek İsrail’e destek olmayı sürdürecekler” ifadelerini kullandı.

    “Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz”

    Filistin Devleti’ni tanımayan ülkeleri Filistin Devleti’ni bir an önce tanımaya davet eden Erdoğan, “Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar tavşana kaç, tazıya tut diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor hem de İsrail’e sütre gerisinden yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk. Biliyorsunuz pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise Refah’taki masumlara saldırmak oldu. Kimin barıştan ve diyalogdan, kimin de çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Peki, Netanyahu bu şımarıklıkları karşısında ciddi bir tepki gördü mü? Hayır. Ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan İsrail’i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak salma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı yerine önemli olarak yine İsrail’in yanında saf tuttular. Öncesinde de Güvenlik Konseyi’nde Filistin Devleti’nin tam üyeliğini veto etmişlerdi. Oysa evvelsi gün 143 ülkenin evet dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar İsrail’in ve işbirlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli gençlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler. Türkiye olarak bizim de güçlü destek verdiğimiz bu kararın çıkmasından memnuniyet duyuyoruz. Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak hakkın yanında durmak, gerçek anlamda samimi anlamda Allah’ın ipine sarılmak yegane kurtuluş yolumuzdur. Şu an insanlık büyük bir sınav vermektedir. Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim. Başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkanımız olmadığında en azından kalbimizle buğz ederek zulme karşı durmak zorundayız. İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkes kendisine yakışanı yapacak. Birileri İsrail’e koşulsuz destek verecek, katliamlarını örtecek, vicdanlarını rafa kaldırıp her platformda İsrail’in avukatlığını üstlenecek. Biz de Müslümanlar olarak Rabbimiz neyi emrediyorsa onu yapacağız. Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. İsrail’in katliamlarına karşı tepkimizi meşru zeminde kalarak her fırsatta açıkça göstereceğiz. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye, katliamlarını yüzlerine haykırmaya devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmaları, İsrail’i ateşkese icbar edecek ticari, hukuki ve diplomatik adımları atmaları noktasında teşvik edeceğiz. Gazze ve Ramallah’taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları arttıracak, yeniden imarı için şimdiden hazırlıklara başlayacağız. Tüm bunları yaparken üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze’deki soykırımı unutmayacak ve unutturmayacağız. Yine bu süreçte para, makam ve siyasi ikbali için İsrail mezalimine lojistik destek sağlayanları da unutmayacağız. Sizlerin gayretiyle, sizlerin samimi dualarıyla, zulme karşı verdiğimiz mücadelenin inşallah daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının Gazzeli Müslümanlar için, mazlumlar için, umuda, kurtuluşa ve barışa vesile olmasını diliyorum” dedi.

  • Gazze’deki anneler için oturdular

    Gazze’deki anneler için oturdular

    Nevşehir’de bir çok sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulan Filistin İnisiyatifi adına konuşma yapan Sedef Öğütgen; “7 aydır Gazze’de devam eden soykırım da, 9 binin üzerinde kadın 14 binden fazla bebek ve çocuk katledildi. Bizler Türkiyeli Anneler olarak artık Filistin’de çocukların öldürülmelerini izlemek istemiyoruz” dedi. Öğütgen, “Bugün burada anneler günü münasebetiyle ülkemizde ve tüm mazlum coğrafyalardaki annelerimizi anmak için bir aradayız. Biz, uğruna can verdiğimiz vatan toprağımıza ana diyen bir milletin, cenneti anaların ayaklarının altına seren bir inancın mensuplarıyız. İnancımızın da kültürümüzün de en kutsal varlıklarındandır anne. Annelerimiz bizlere sevgiyi, saygıyı, şartsız fedakârlık ve sabrı öğreten şefkat kaynağımızdır. 7 aydır Gazze’de devam eden soykırım da 9 binin üzerinde kadın 14 binden fazla bebek ve çocuk katledildi. Bizler Türkiyeli Anneler olarak artık Filistin’de çocukların öldürülmelerini izlemek istemiyoruz. Parçalanmış çocuk cesetlerinin görüntülerine artık kalbimiz dayanmıyor. Beyaz kefeninden hala kanı akan çocuklarına sarılan anneler bizim kız kardeşimizdir ve kardeşlerimizin artık bu acıları yaşamalarını istemiyoruz. Bugün burada yan yana dizilen şehit bebeklerimizin her biri Gazze’de katledilen bir çocuğu temsil etmektedir. Gazze’de katledilen tüm çocukları burada yan yana koymuş olsaydık Nevşehir sokaklarına sığmayacaktı. Ey değerli Gazzeli anneler, sizin çocuklarınızın bizim çocuklarımızdan hiçbir farkı yok. Gazze’de çocuklar gece uyudukları yataklarında sabah güvenle kalkabilene kadar sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. Zaferin adım adım geldiğini görüyoruz, hissediyoruz, dua ediyoruz. Ey değerli Gazzeli anneler, acılarınız acılarımızdır. Onurlu direnişinizi uzaktan izliyor ve bize verdiğiniz dersleri ezberliyoruz. Ey Müslümanlar Gazze’de şehit olan her çocuğun cenaze evi bizim evimizdir yüreğimizdir. Bu kadar şehit cenazemiz varken lütfen bu hayatı normal bir şekilde yaşamayın. Yaşananları unutmayın, unutturmayın. Evlerinize katillerin mallarını sokmayın! Unutmayın ki çocukların katledildiği bir dünyada hiç kimse masum değildir” dedi.

  • 50 profesör gözaltına alındı

    50 profesör gözaltına alındı

    ABD genelinde üniversitelerde düzenlenen Filistin’e destek gösterilerinde çok sayıda kişi gözaltına alındı. ABD basını, Filistin’e destek gösterilerinde bugüne kadar 50 profesör ile 2 bin 400’den fazla öğrenci gözaltına alındığını aktararak, öğrencilerin ifade özgürlüğü hakkını desteklemek istediklerini söyleyen bazı profesörlerin şiddet kullanılarak gözaltına alındığını ve yaralandığını ifade etti.
    ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde geçtiğimiz ay başlayan Filistin’e destek gösterileri kısa sürede ülke genelindeki ardından Avrupa’daki üniversitelere yayılmıştı.