İsrail ordusunun karadan, havadan ve denizden ablukaya alarak saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde can kaybı artmaya devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in son 24 saatte gerçekleştirdiği saldırılarda 165 kişinin hayatını kaybettiği, 250 kişinin yaralandığı belirtildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 21 bin 672’ye, yaralı sayısının ise 56 bin 165’e yükseldiği kaydedildi. Saldırılarda hayatını kaybeden ve yaralananların yüzde 70’inin çocuk ve kadın olduğu ifade edildi.
Yaralı ve hasta olan 5 binden fazla sivilin hayatının kurtarılması için yurt dışına çıkarılması gerektiği vurgulandı. Sağlık Bakanlığının, yaralı ve hastaların tedavi için yurt dışına çıkışını kolaylaştırmak amacıyla tüm taraflarla etkili mekanizmalar bulmak amacıyla sabah saatlerinde Dünya Sağlık Örgütü ile görüşme gerçekleştirdiği aktarıldı.
Etiket: Gazze
-
Can kaybı 21bin 672’ye yükseldi
-
Filistin’den korkunç iddia
İsrail’in Gazze Şeridi’nde öldürdüğü Filistinlilerin organlarını çaldığı ortaya çıktı. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in 27 Ekim’de başlattığı kara operasyonu sırasında öldürerek el koyduğu 80 Filistinlinin cenazesini 26 Aralık Salı günü Gazze Şeridi’nin güneydoğusundaki Kerem Şelom Sınır Kapısı’ndan Filistinli yetkililere teslim ettiği bildirildi. Cenazelerin onurunun hiçe sayıldığı, tanınmayacak ve parçalanmış halde olduğu ifade edilen açıklamada, “Naaşlar incelendikten sonra yüz hatlarının önemli ölçüde değiştiği tespit edildi. Bu, işgal güçlerinin (İsrail’in) bu kişilerin hayati organlarını çaldığının açık bir göstergesidir. İşgalciler, daha önce Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye’de mezarları açarak ve ölenlerin naaşlarını çalarak savaş sırasında bu suçu defalarca tekrarladı” ifadeleri kullanıldı.
Soruşturma çağrısı
İsrail’in elinde hâlâ onlarca Filistinliye ait cenazenin bulunduğu belirtilen açıklamada, cenazelerin alıkonulması ve organlarının çalınmasına ilişkin uluslararası soruşturma başlatılması çağrısında bulunuldu. Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren Kızıl Haç gibi uluslararası kuruluşların bu tür suçlara karşı sessiz kalmalarına da tepki gösterildi. Açıklamada, “İsrail işgal ordusunun isimleri açıklanmayan, nerede öldürüldükleri ve ne yapıldığı belirtilmeyen 80 Filistinlinin cenazesinin onurunu ihlal etmesini en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu suç, İsrail işgalinin Filistin halkına yönelik 75 yıldır işlediği suçlardan biridir” denildi.
Teslim alınan 80 cenaze toplu mezara defnedilirken, İsrail’den ise konuya ilişkin bir açıklama yapılmadı.
Gazze Şeridi’nin Refah kentindeki Ebu Yusuf El Neccar Hastanesinin Müdürü Mervan El Hams daha önce yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) Filistinlilere ait cenazelerin Gazze Şeridi’ne gönderileceği yönünde kendilerine bilgi verdiğini belirtmişti. Hams, “Cenazelerin bir kısmı sağlam, bir kısmı parçalanmış, bir kısmı da çürümüş halde bir konteynerde gönderildi” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan geçtiğimiz ay İnsan Hakları İzleme Örgütü Euro-Med, organ hırsızlığı konusunda bağımsız bir uluslararası soruşturma komitesi kurulması çağrısında bulunmuştu. -
Gazze Şeridi’nde savaş sürüyor
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 80’inci günde devam ederken, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları da Gazze Şeridi’nde İsrail güçlerine karşılık vermeyi sürdürüyor. Kassam Tugayları’nın yayınladıkları görüntülerde, bir Hamas üyesinin İsrail ordusuna ait tankın yanına giderek paletlerine patlayıcı yerleştirdiği görüldü.
Görüntülerde ayrıca, Hamas’ın keskin nişancılarının çok sayıda İsrail askerini etkisiz hale getirdiği, roket saldırılarıyla İsrail askerlerinin ve zırhlı araçlarının vurulduğu anlar yer aldı.
-
Gazze’de can kaybı 20 bin 674’e yükseldi
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları sürüyor. İsrail ordusunun karadan, havadan ve denizden ablukaya aldığı bölgeden dumanlar yükselmeye devam ederken can kaybı da her geçen saat artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail güçlerinin saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 250 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 500 Filistinlinin yaralandığını açıkladı.
Kudra ayrıca, saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 20 bin 674’e yaralı sayısının ise 54 bin 536’ya yükseldiğini aktardı.
Her gün yaklaşık 180 kadın insanlık dışı şartlarda doğum yapıyorİsrail saldırılarında 311 sağlık personelinin öldüğünü ve 102 ambulansın kullanılamaz hale geldiğini belirten Kudra, 141 sağlık kuruluşunun hedef alındığını, 23 hastane ile 53 sağlık merkezinin hizmetlerini durdurduğunu söyledi. Gazze Şeridi’nin güneyindeki hastane ve kliniklerde doluluk oranının yüzde 350’ye ulaştığını kaydeden Kudra, yüzlerce yaralının servislerde ve ameliyathanelerde yerde yattığını bildirdi. Barınma merkezlerinde 900 bin çocuğun ve 50 bin hamile kadının kıtlık, sindirim ve solunum sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Kudra, her gün yaklaşık 180 kadının insanlık dışı şartlarda doğum yaptığını aktardı. Kudra ayrıca, 99 sağlık personelinin İsrail askerleri tarafından gözaltına alındığını duyurdu.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra, 5 bin kişinin hayatını kurtarmak için öncelikli ve acil olarak tahliye edilmesi için yeni bir mekanizmanın sağlanmasını talep ederken, tıbbi yardım ile yakıtın Gazze Şeridi’ndeki tüm hastanelere akışının kontrol altına alınması için tüm tarafları etkili önlemler almaya çağırdı.
-
Gazze’de 142 BM personeli öldü
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, saldırılarda hayatını kaybeden Birleşmiş Milletler (BM) personeli sayısı da her geçen gün artıyor. BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde ölen BM personeli sayısının 142’ye yükseldiği bildirilerek, “Ekiplerimiz ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek için imkansızı başarıyor. Çoğu aileleriyle birlikte Gazze’de öldürülen 142 UNRWA personelinin yasını tutuyoruz” denildi.
-
İsrail Magazi Mülteci Kampı’nı vurdu
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 79’uncu günde devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra yaptığı açıklamada, İsrail’in Magazi Mülteci Kampı’na hava saldırısı düzenlediğini belirterek, ilk belirlemelere göre 70 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı. El-Kudra, enkaz altında çok sayıda kişinin olduğunu, bu nedenle ölü sayısının artacağını ifade ederek, saldırıyı “katliam” olarak nitelendirdi.
-
Gazze’de can kaybı 20 bin 258’e yükseldi
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları şiddetlenerek devam ediyor. Bölgenin kuzeyinde ve güneyinde süren yoğun bombardıman nedeniyle çoğu çocuk ve kadın binlerce Filistinli yaşamını yitirirken, İsrail ordusu dünyanın gözü önünde insanlık suçu işliyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından can kaybına yönelik yapılan son açıklamada, İsrail tarafından son 24 saatte düzenlenen saldırılar nedeniyle toplam 201 kişinin yaşamını yitirdiği, 368 kişinin ise yaralandığı aktarıldı. Açıklamada ayrıca, 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybeden Filistinli sayısının 20 bin 258’e, yaralı sayısının ise 53 bin 688’e yükseldiği duyuruldu.
-
İsrail Nuseyrat Mülteci Kampını vurdu
İsrail’in Gazze saldırılarını sürdürürken gece saatlerinde Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail savaş uçaklarının kampta bulunan bir evi vurduğu ve en az 18 sivil hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralı olduğu öğrenildi.
Öte yandan, gece saatlerinde Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye’ye yönelik hava saldırısında bir su arıtma tesisi de hedef alındı.
-
Gazze’deki dramı tuvale yansıttı
Yakup Dursun, ‘Sanatın isyanı, Filistin’de duyguların çığlığı’ konulu çalışmasında ünlü tabloları Filistin savaşının ortaya çıkardığı dram, yıkıcılık ve vahşet içerisinde yeniden yorumladı. Dursun, bir çalışmasında ‘İnci küpeli kız’ eserini savaşın yıkıcılığından çıkardığı bebekle, Mona Lisa’yı Filistinlilerin kullandığı puşi ve kucağındaki küçük çocuğu kurtarırken yansıttı.
Dünya klasiklerini yeniden yorumladı
Dünyaca ünlü ressamların tablolarını yeniden yorumlayarak tuvale aktaran Dursun, Johannes Vermeer’in ‘İnci küpeli kız’ eserini Filistin savaşının yıkıcılığı içerisinden kurtardığı bebekle, Magritte’nin ‘Melon şapkalı adam’ eserini kucağında Filistinli bebekle resmetti. Resimlerden birinde, Mona Lisa, Filistinlilerin kullandığı poşiyle görülürken, başka tabloda da kucağındaki küçük çocuğu kurtarırken yer aldı. Dünyaca ünlü ressam Salvador Dali, yaralanan Filistinliye yardım ederken tabloda yerini alırken, Picasso’nun İspanya iç savaşı sırasında Nazi Almanyasına ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937’de İspanya’daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan ‘Guernica’ adlı eseri de Filistin’e uyarlandı. Frida Kahlo kucağında küçük bir çocukla, ‘Süt döken kadın’ eseri ise çocuklara süt verirken tuvale aktarıldı. Vincent van Gogh’un ‘Yıldızlı Gece’ eseri de Filistin’de yaşananlarla birlikte yeniden tuvale yansıttı.
“Sessiz bir çığlıkla seslenmek istedik”
Filistin’de devam eden acılara ve zulme karşı isyanın ifadesi olarak söz konusu eserleri ortaya çıkardığını ifade eden Yakup Dursun, “Sanat, toplumsal değişim için bir güç olarak görülüyor. Bu sergiyle duygularımızın bir çığlığı olarak Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmeyi amaçladık. Her bir eser, Filistin’deki insanların yaşadığı acıları, umutları ve direnişi ifade etme çabasını yansıtıyor. Dünya genelinde savaş ve zulüm, bazen sessiz çığlıklarla ifade edilir. Bu sergi, Filistin’deki acıların, kayıpların ve mücadelenin birer temsilcisidir. Sessiz çığlıklara sanatla bir ses kazandırmayı amaçladık. Bu sergi, sadece bir sanat gösterisi değil, aynı zamanda bir çağrıdır. Duyguların ve düşüncelerin birleşim yeri olarak sanatı kullanarak, Filistin’deki acılara karşı bir kolektif isyanı temsil etmeye çağırıyoruz. İzleyicileri, bu duygusal ve politik sergi aracılığıyla düşünmeye, hissetmeye ve harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu sergi, Filistin’deki insanlara duyulan derin bir empati ve destekle oluşturulmuş bir sanat kolektifinin ortak çabasıdır. Sanatın gücünü hissetmek ve bu gücü paylaşmak için buradayız. Sanat, isyanın bir aracıdır ve bu sergi, Filistin’deki halkın yaşadığı zorluklara karşı kolektif bir duruşun ifadesidir” diye konuştu.