Etiket: Gazze

  • Gazzeli şehitler anısına yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu

    Gazzeli şehitler anısına yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu

    Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü yerleşkesinde düzenlenen fidan dikim programına; Batman Valisi Ekrem Canalp’ın eşi Dr. Ayten Canalp’ın yanı sıra kentteki STK’ların kadın temsilcileriyle beraber çok sayıda kadın katıldı.
    Fidan dikim etkinliğinde konuşan Dr. Ayten Canalp, İsrail’in saldırıları sonucu şehit olan Gazze’lilerin anısına fidan diktiklerini belirtti. Canalp, “Bizler ülke olarak, millet olarak geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde bir zulüm varsa, nerede mazlumlar varsa her zaman kalbimiz orada atar. 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından acımasızca bombalanan sivillerin katledildiği Gazze ‘de şehit olan binlerce insanın özellikle kadınların, çocukların ve bebeklerin anısına burada sivil toplum kuruluşlarımızla, kamu kurum ve kuruluşlarımızla birlikte fidan dikeceğiz. Biliyorsunuz ki, bu fidanlar yeşerdikçe toprakta can buldukça geride kalan Filistinli kardeşlerimizin de umutlarının ve gelecek hayallerinin can bulması ve gerçekleşmesi en içten duamızdır. Bizler, Filistinlilerin kendi topraklarında barış içinde özgür ve güvenli bir şekilde yaşamaları için çocukların ölmemesi için yalvarmadıkları, koşup oynadıkları, güldükleri gelecek hayalleri kuracakları bir Filistin için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

    Konuşmaların ardından Filistin’de hayatını kaybeden kardeşlerimiz için oluşturulan hatıra Ormanında fidanları toprakla buluşturun kadınlar, ağaçlara can suyunu vererek bir kez daha Gazze’de şehit olanları rahmetle andı.

  • “Çocuklara, geçmişin hesaplaşmaları yüklenemez”

    “Çocuklara, geçmişin hesaplaşmaları yüklenemez”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğiyle kurulan Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu toplantısına katıldı. Çocuk haklarının korunmasına ilişkin konularda idari ve yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalar yapmak, önerilerde bulunmak, çocuk hakları konusunda alınabilecek önlemlere ilişkin tavsiyelerde bulunmak, çocuk hakları konusunda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile teşekkül ettirilen Kurulda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Göktaş, burada çocuk haklarının önemine vurgu yaptı.

    “Çocuk haklarına duyulan ortak hassasiyet önemli adımların atılmasında en önemli motivasyonudur”

    Bakan Göktaş, çocuk haklarına dair ortak sorunları ele almak için toplandıklarını belirterek, “Çocuğun üstün yararı söz konusu olduğunda paydaşlar arasındaki etkili iletişim ve iş birliğinin hayati bir önemi söz konusu oluyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 3’te ‘Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir’ der. Çocuk haklarına duyulan ortak hassasiyet önemli adımların atılmasında en önemli motivasyonudur ve öyle olmalıdır. Bu bağlamda devlet, özel sektör, sivil toplum, akademi, medya ve sayamadığımız tüm paydaşlar, çocuk hakları konusunda duyarlılıkla hareket etme sorumluluğundadır” diye konuştu.

    “Kimse bir çocuğa tarihin, geçmişin hesaplaşmalarını yükleyemez”

    Bakan Göktaş, dilinin, ırkının ayırt etmeksizin çocukların sadece çocuk olarak değerlendirilmesine vurgu yaparak, “Kimse bir çocuğa tarihin, geçmişin hesaplaşmalarını yükleyemez, hiçbir dahlinin olmadığı olaylar karşısında çocuğun acı çekmesini normal karşılayamaz. Bizler, kendi kültürümüzde çocuğun masumiyetini kabul eder, işlemedikleri suçları onlara yüklemeyiz. Mazlumların yardım çağrılarına ise asla sessiz kalmayız, hiçbir zaman kalmadık. Bu kapsamda Türkiye, savaş ve göç mağduru çocuklara her zaman kucak açtı, bugün de açmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.
    Özellikle savaş bölgelerinde yaşayan çocukların büyük zorluklar çektiğini de sözlerine ekleyen Göktaş, bu anlamda Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen çocuklar ve refakatçilerine ülkemizde hizmet sunmaya devam ettiklerini ifade etti. Son dönemde Gazze’de de insan hakları, çocuk hakları gibi kavramların kadar ihlal edildiğini de sözlerine ekleyen Göktaş, en çok savunmasız çocuklar ve kadınlar hedef alındığını dile getirdi.
    “Gazzeli hasta, yaralı ve kimsesiz çocukların ülkemize nakledilmesi yönünde diplomatik süreçleri yürütüyoruz”
    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 6’ya göre her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu ve hayatta kalması için azami çabanın gösterilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Göktaş, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 8 bine yakın çocuğun İsrail tarafından atılan bombalara maruz kaldığını söyledi.

    İsrail’in de sözleşmeye taraf ülke olduğunu hatırlatan Göktaş, “Sözleşmede imzası bulunan ülkelerin de İsrail’in çocuk katliamlarını görmezden gelmesi, çığırından çıkan vahşetin boyutlarını sergiliyor. Medeniyetin günümüzdeki temsilcisi Türkiye, yaşanan soykırıma ilk günden beri tepki göstererek Gazze halkı için elinden geleni yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde ilgili kamu kurumlarımızca insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması ve ağır hastaların ülkemize getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Sayın Hanımefendi’nin himayeleri ve Dışişleri Bakanlığımız koordinasyonunda Gazzeli hasta, yaralı ve kimsesiz çocukların ülkemize nakledilmesi yönünde de Bakanlığımızca planlamalarımızı yaptık, çocukların ülkemize getirilmesi için diplomatik süreçleri yürütüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye çalışmalarını sadece Türk çocuklarını değil Türkiye’deki yabancı uyruklu çocukların da haklarını düşünerek planlamakta”
    Çocuk haklarının uluslararası platformlardaki varlığının önemine de değinen Bakan Göktaş, “Bakanlık olarak Birleşmiş Milletlerin yanı sıra Avrupa Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi uluslararası kuruluşların çocuk hakları ile ilgili çalışmalarına katılım sağlıyoruz. İİT koordinesinde hazırlanan Taslak Çocuk Hakları Sözleşmesi, Adalet Bakanlığı ile katılım sağladığımız hükümetler arası uzmanlar toplantısında müzakere ediliyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin gereği olarak 4’üncü ve 5’inci Ulusal periyodik raporumuzun savunmasını Mayıs 2023’de Cenevre’de Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesinin 93’üncü Oturumunda gerçekleştirdik. Bu çalışma, Türkiye delegasyonun çocuk hakları konusundaki başarısının göstergesidir. Türkiye bu çalışmalarını gerçekleştirirken sadece Türk çocuklarını değil ülkemizde bulunan yabancı uyruklu çocukların da haklarını düşünerek planlamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

  • Erdoğan: “Gazze’de İsrail vahşetinin sona ermesi için çaba harcıyoruz’

    Erdoğan: “Gazze’de İsrail vahşetinin sona ermesi için çaba harcıyoruz’

    Türkiye ile Macaristan arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıl dönümünde Macaristan’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6. Toplantısı ve Türkiye ile Macaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yılı vesilesiyle Budapeşte’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

    “Üst düzey temas ve istişarelerimizin ikili münasebetlerimize müspet yansımaları kesindir”

    Macaristan’la dostane ilişkilerin bir asrın ötesine uzandığını vurgulayan Erdoğan, ikili ilişkilerin karşılıklı ziyaretlerle güçlendirildiğini ve Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak’ı resmi ziyaret, Başbakan Orban’ı ise haziran ayında yeniden göreve başlama töreni vesilesiyle misafir ettiğini hatırlattı. “Üst düzey temas ve istişarelerimizin ikili münasebetlerimize müspet yansımaları kesindir” diyen Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 4 milyar dolar seviyesine ulaştığını ve ticarette 6 milyar dolarlık ortak hedefe ulaşmakta kararlı olduklarını söyledi.

    İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi için Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi’ni kurduklarını ifade eden Erdoğan, ortak komitenin ilk toplantısının Türkiye’de düzenlenerek ticaret ve yatırımlara ivme kazandırılmasının planlandığını duyurdu. Firmaların Macaristan, Türkiye ve üçüncü ülkelerde işbirliğini desteklediklerini ifade eden Erdoğan, savunma sanayi ve enerjide de bağları güçlendirmeyi planladıklarını açıkladı.

    Başbakan Orban ile başkanlık ettikleri konsey toplantısında iş birliğinin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek ilave adımların ele alındığını ve bir dizi anlaşmaya imza atıldığını bildiren Erdoğan, “Sayın Orban’la akdettiğimiz ortak siyasi bildiri ile stratejik ortaklık seviyesindeki ilişkilerimizi geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine taşıdık. Bu aynı zamanda geleceğe yönelik vizyonun bir göstergesidir” dedi.

    “Gazze’de İsrail vahşetinin bir an önce sona ermesi için diplomatik çaba harcıyoruz”

    Orban ile Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yanı sıra Ukrayna ve Gazze gibi güncel meseleleri de ele aldıklarını açıklayan Erdoğan, Macaristan’ın 2024’ün ikinci yarısında AB dönem başkanlığını devralacak olmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Erdoğan, “Ukrayna ve Filistin’de şiddetin çözüm olmadığı konusunda hemfikiriz. Ukrayna’da diplomatik çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini en başından bu yana seslendiriyoruz” dedi.

    Türkiye olarak yarım kalan İstanbul Süreci’ni canlandırmaya da hazır olduklarını ifade eden Erdoğan, Gazze’de İsrail vahşetinin bir an önce sona ermesi için diplomatik çaba harcadıklarını ve 1967 sınırlarında bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kaçınılmaz olduğunun görüldüğünü söyledi.

    “Macaristan’ı tehdit eden göç tehdidi, Türkiye olmadan durdurulamaz”

    Macaristan Başbakanı Orban ise Türkiye ile Macaristan arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması ile iki ülkenin 21. asrın birlikte kazanan ülkeler olmalarını hedeflediklerini söyledi. Türkiye ile imzalanan anlaşmaların ciddi bir sorumluluk getirdiğini ifade eden Orban, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programında gördüklerinin önümüzdeki asrın bir Türkiye yüzyılı olacağını ortaya koyduğunu ve bunu gerçekleşeceğini umduklarını belirtti. Ticaret hacminin geçtiğimiz dönemde iki katına çıktığına dikkat çeken Orban, “Macaristan’daki Türk yatırımları miktar olarak artıyor ve iş birliğimiz yeni yeni alanlara genişliyor. Macaristan’ın Türkiye olmadan güvenliği yoktur. Macaristan’ı tehdit eden göç tehdidi, Türkiye olmadan durdurulamaz. Ukrayna-Rusya savaşında tek bir ülke sonuç alabildi, bu Türkiye’nin öncülüğündeki tahıl anlaşmasıyla oldu” dedi.

    “Vize serbestisi konusunda da Türkiye’yi destekliyoruz”

    Macaristan’ın kendisine birlikte başarıya ulaşabileceği müttefikler arayışında olduğunu ve bu nedenle Türkiye ile stratejik iş birliğini tercih ettiklerini ifade eden Orban, Macaristan’ın AB’ye üyelik sürecinde Türkiye’ye desteğine de işaret etti. Orban, “Vize serbestisi konusunda da Türkiye’yi destekliyor ve verebileceğimiz her türlü desteği veriyoruz. Üniversiteler arasında iş birliğini geliştiriyor ve Türk öğrencilere burs veriyoruz. İlişkileri yüz yıl öncesinde tesis ettik ve önümüzdeki yılı kültür yılı olarak, 2025’i ise Macar-Türk Bilim ve İnovasyon Yılı olarak ilan ettik” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Novak’ın da katılımıyla MÜPA Budapeşte – Bela Bartok Ulusal Konser Salonu’nda Türkiye ve Macaristan arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yılı vesilesiyle tertiplenecek Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Açılış Programına katılacak.

  • Gazze’de can kaybı 19 bin 453’e yükseldi

    Gazze’de can kaybı 19 bin 453’e yükseldi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 73’üncü günde devam ederken, can kaybı 20 bine yaklaştı. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırıları sonucu son 24 saatte 151 kişinin hayatını kaybettiği, 313 kişinin yaralandığını duyurdu. El-Kudra, Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısının 19 bin 453’e, yaralı sayısının 52 bin 286’ya yükseldiğini açıkladı.
    Gazze’nin kuzeyinde görevli 93 sağlık personeli insanlık dışı koşullar altında gözaltında
    El-Kudra, Gazze’nin kuzeyinde yüzbinlerce yaralının, hamile kadının, çocuk ve kronik hastanın sağlık hizmetinden mahrum kaldığını belirterek, uluslararası toplumun sessiz kalması nedeniyle İsrail’in hastanelere yönelik saldırılarının devam ettiğini ifade etti. El-Kudra, Gazze’nin kuzeyinde görevli 93 sağlık personelinin insanlık dışı koşullar altında gözaltına olduğunu hatırlattı.
    İsrail saldırılarında 310 sağlık personelinin hayatını kaybettiğini ve 102 ambulansın kullanılamaz hale geldiğini aktaran el-Kudra, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de 22 hastane ve 52 sağlık ocağının faaliyet dışı kaldığını belirtti.
    5 bin yaralının tedavi için yurtdışına çıkarılması gerekiyor
    Acilen 5 bin yaralının tedavi için yurt dışına çıkarılması gerektiğini aktaran el-Kudra, Gazze Şeridi’nin çocuk aşısına olan ihtiyacın devam ettiğini ifade etti. Sağlık ekipleri barınma merkezlerinde 350 bin bulaşıcı hastalık vakası tespit ettiğini aktaran el-Kudra, uluslararası kurumlara 700 binden fazla çocuk, 50 bin hamile kadın, bin 100 diyaliz hastası, 350 kronik hasta ve binlerce yaralıya sağlık hizmeti sağlanması çağırısında bulundu.

  • Gazzeli 102 hasta Türkiye’ye geliyor

    Gazzeli 102 hasta Türkiye’ye geliyor

    Bakan Koca, Gazzeli hastaların tahliyesi ile ilgili X hesabından paylaşımda bulundu. Koca, şu ifadelere yer verdi:
    “Gazzeli 102 hasta ve yaralı daha tedavileri için 105 refakatçiyle bugün Mısır’dan ülkemize tahliye ediliyor. Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ve Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hazırlıklar tamamlandı. Türkiye yaraları sarmaya devam ediyor.”

     

     

  • İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları Polonya’da protesto edildi

    İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları Polonya’da protesto edildi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 72’nci günde devam ederken, dünyanın dört bir yanında İsrail’e tepkiler sürüyor. Polonya’nın başkenti Varşova’daki merkez metro istasyonunda bir araya gelen Polonyalılar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını protesto ederek, Filistinliler ile dayanışma içinde olduklarını dile getirdi.

    “Filistin özgür olmadan yeryüzünde eşitliğin, dayanışmanın, özgürlüğün olması mümkün değil”
    Grup adına konuşan Filip İlkowski, İsrail’in saldırılarında binlerce kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, hayatını kaybedenlerin yarıya yakınının çocuk olduğunu söyledi. Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırıma başta Batılı devletler olmak üzere herkesin sessiz kaldığını belirten İlkowski, “Filistin özgür olmadan yeryüzünde eşitliğin, dayanışmanın, özgürlüğün olması mümkün değil” dedi.

    İkinci Dünya Savaşı’nda ülkesi yerle bir olmuş Polonyalılar olarak İsrail’in yürütmekte olduğu soykırıma sessiz kalamayacaklarını ifade eden İlkowski, Filistinlilere yönelik saldırılar devam ettikçe protestolarını sürdüreceklerini söyledi.

  • İsrail üzerinden Gazze’ye insani yardım geçişi bugün başlıyor

    İsrail üzerinden Gazze’ye insani yardım geçişi bugün başlıyor

    İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki Kerem Şalom Sınır Kapısı insani yardın geçişlerine açıldı. İsrail Savunma Bakanlığına bağlı olan ve uluslararası örgütler, diplomatlar ve Filistin yönetimi arasındaki sivil olayları koordine eden Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) tarafından yapılan açıklamada, İsrail‘in Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan bugünden itibaren Gazze Şeridi’ne Birleşmiş Milletler’e (BM) ait insani yardım tırlarının geçişinin başlayacağı duyuruldu.

    Açıklamada, “ABD ile yaptığımız anlaşma gereği, bugünden itibaren BM yardım tırları güvenlik kontrolünden geçirilecek ve Kerem Şalom üzerinden doğrudan Gazze’ye nakledilecek. Bu, Gazze’ye giren ve Gazze halkına ulaştırılan günlük insani yardım hacmini artıracak” denildi.

    İsrail’den Gazze’ye 7 Ekim’den bu yana ilk kez doğrudan yardım girişi
    İsrail ve Filistin arasında 7 Ekim’de patlak veren çatışmaların ardından Kerem Şalom Sınır Kapısı üzerinden ilk kez İsrail’den Gazze Şeridi’ne doğrudan yardım girişi olacak. Kerem Şalom Sınır Kapısı açılmada önce İsrail’den Gazze Şeridi’ne doğrudan yardım girişine izin verilmezken, yardımlar İsrail-Mısır arasındaki Nitzana Sınır Kapısı’nda İsrailli yetkililer tarafından incelenmesinin ardından Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi’ne giriş yapıyordu.

  • Gazze’de hayatını kaybeden İsrailli asker sayısı 121’e yükseldi

    Gazze’de hayatını kaybeden İsrailli asker sayısı 121’e yükseldi

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Gazze Şeridi’nde çıkan çatışmalarda 2 İsrailli askerin daha hayatını kaybetti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, 24 yaşındaki Shalev Zaltsman’ın Gazze’nin güneyinde ve 26 yaşındaki Avner Doran’ın Gazze’nin kuzeyindeki çatışmalarda hayatını kaybettiği aktarıldı.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı kara harekatında hayatını kaybeden İsrailli asker sayısı 121’ya yükselmiş oldu.

  • İsrail mülteci kamplarına saldırdı: 25 ölü

    İsrail mülteci kamplarına saldırdı: 25 ölü

    İsrail Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına 72 gündür devam ediyor. On binlerce sivilin ölümüne yol açan saldırılarına ara vermeden devam eden İsrail güçleri, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı noktaları vuruyor. İsrail ordusu sabah saatlerinde Cibaliye Mülteci Kampı’nda Shehab ailesine ait daireyi hedef aldı. Saldırıda en az 20 Filistinli hayatını kaybederken, yaklaşık 100 kişi de yaralandı. Çevredeki binaların da büyük hasar gördüğü saldırının ardından aralarında çocuklarında bulunduğu ölü ve yaralılar çevredeki sağlık tesislerine götürüldü.
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından daha önce yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki 36 hastaneden sadece 11’inin kısmen işlevsel olduğu belirtilmişti.

    Batı Şeria’daki Nur Şems Mülteci Kampı’na saldırı: 5 ölü

    İsrail ordusunun sabahın erken saatlerinde saldırdığı Batı Şeria’da bulunan Tulkarem kentine bağlı Nur Şems Mülteci Kampı’nda ise 5 Filistinli hayatını kaybetti. Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail güçlerinin ambulansların kampa ulaşmasını engellediğini ve bir sağlık görevlisini tutuklandığını bildirdi. Ayrıca, saldırının ardından bölgeye tank ve buldozerlerle geniş çaplı baskın düzenlendiğini aktardı.

    İsrail’in Refah’taki saldırısında Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanı hayatını kaybetti

    Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine çarşamba günü düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybedenlerin arasında bakanlık çalışanının da olduğu duyuruldu. Açıklamada, en az 10 sivilin hayatını kaybettiği olay kınanırken, “İsrail makamlarından bu bombalı saldırının koşullarının mümkün olan en kısa sürede aydınlatılmasını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Bakanlık çalışanının aldığı yaralar sonucu öldüğü kaydedildi.

  • Sağlık çalışanlarından Gazze için “sessiz yürüyüş”

    Sağlık çalışanlarından Gazze için “sessiz yürüyüş”

    Yozgat terminal mevkiinden bir araya gelen hekimler ve tıp fakültesi öğrencileri, İsrail’in Gazze’de sivillerin bulunduğu hastaneleri bombalamasını protesto etti. Türkiye ve Filistin bayrakları taşıyan öğrenciler, hastanelerin morga dönüşmesine tepki göstererek İsrail’i kınadı. Sessiz yürüyüş Yozgat Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu.

    Tıp Fakültesi öğrencileri adına açıklama yapan 5. sınıf öğrencisi Mustafa Dursun, işgalci İsrail’in, Filistin’de yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün, 7 Ekim’den bu yana soykırımdan başka hiç bir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara kadar ulaştığını söyledi.

    Yaşanan katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmekte ve gücü yetenlerin ise sessizce izlemekle yetindiğine dikkat çeken Dursun, “İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek kuvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. Gazze’de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü, son iki ayda Birleşmiş Milletler tarihindeki en ölümcül çatışmalar yaşandı; 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100’den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze’deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi” dedi.

    Gazze’deki 35 hastaneden 26’sının şu anda hizmet dışı olduğuna da değinen Dursun, “Kalan 9 hastane kısmen çalışır durumda. Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerinden edilmiş binlerce kişinin barınma ihtiyacını karşılamakta. Hekimler ve sağlık çalışanları olarak İsrail’in bu saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların, kadınların, meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına mesleğimize yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlıyız. Buradan tüm dünyadaki hekimleri, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına “Sessiz Yürüyüş” kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.