Etiket: Gazze

  • Gazze’de can kaybı 17 bin 487’ye yükseldi

    Gazze’de can kaybı 17 bin 487’ye yükseldi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 63 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 313 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle can kaybı sayısının 17 bin 487’ye, 558 kişinin yaralanması sonucu ise yaralı sayısının 46 bin 480’e ulaştığı belirtildi. Açıklamada, çok sayıda kişinin de enkaz altında olduğu ve arama çalışmalarının sürdüğü ifade edildi.

    Bakanlık, saldırılarda ölen ve yaralananların yüzde 70’inin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu açıkladı.

  • Gazze’de ölümler 17 bini aştı

    Gazze’de ölümler 17 bini aştı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, can kaybı her geçen gün artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 17 bin 177’ye yükseldiğini belirterek, yaralı sayısının 46 bine ulaştığını ifade etti.

    El-Kudra, İsrail saldırılarında son 24 saatte 350 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 900 kişinin de yaralandığını açıkladı. El-Kudra, 7 Ekim’den bu yana yaralıların yüzde birinden daha azının tedavi için Mısır’a tahliye edildiğini ifade etti.

    Gazze Şeridi’nin kuzeyinde sağlık sisteminin neredeyse tamamen çöktüğünü aktaran el-Kudra, Şifa Hastanesi yeniden faaliyete geçirmek için çalışmaların devam ettiğini ve Şifa Hastanesi’nin müdürünün de aralarında bulunduğu 36 sağlık çalışanın hala İsrail güçleri tarafından gözaltında tutulduğunu aktardı.

  • Koca, açılacak sahra hastanesini konuştu

    Koca, açılacak sahra hastanesini konuştu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    Bir gazetecinin Hamas ve İsrail arasında imzalanan ateşkesin bitmesiyle baskıların tekrar artması sonucu yeni yaralı transferinin planlanıp planlanmadığını sorması üzerine Koca, “Şu ana kadar ülkemize 114’ü hasta, 86’sı refakatçi olmak üzere 200 kişi ulaştı. 114 hastamızdan çocuk hasta sayısı 26 kişiydi. İki hastamızı da maalesef kaybettik. Biri malign melanomu, biri de yaygın metastazları olan akciğer kanseri sebebiyle 63 yaşlarında iki hastamızı kaybettik. Halen 7 hastamız yoğun bakımda takip edilmektedir. Diğer hastalarımızın şu an için ciddi bir sorunu görünmüyor. Takipleri devam ediyor. Bundan sonraki süreç için koordinasyon ekibimiz yeni hastaların transferini yapmak üzere çalışmalarına devam ediyor. Önümüzdeki dönemde bizim temelde yapmak istediğimiz sahra hastanesini yerinde açarak hizmeti yerinde vermek. Bununla ilgili bir ekibimiz Gazze’de üç yerleşim yerini incelemişti. Üç yerleşim yerinin de altyapı açısından çok uygun olmadığını gördük. Dördüncü bir yerleşim yeri için yeniden fizibilite çalışmaları yapıldı. Refah Sınır Kapısı’na daha yakın olan bu dördüncü noktanın uygun olacağını düşünüyoruz. Önceki gün İsrail Sağlık Bakanı, bugün Mısır Sağlık Bakanı ile görüştüm. Bu konuda mutabık kaldık. Önümüzdeki günlerde sanırım altyapısı daha iyi olan bu alanda hızla sahra hastanesini kurma durumumuz söz konusu olacak. O durumda da hastaları daha çok yerinde tedavi etme konusunda imkanımız olacak. 20 ambulansımız ruhsatları alınmış şekilde sınırda bekliyor. Sahra hastanemizle birlikte onların da Gazze’ye geçişi söz konusu olacak” ifadelerini kullandı.

    “İki Gazzeli çocuğumuza da ulaştık”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yardım çağrısında bulunan Gazzeli çocuğun hatırlatılması üzerine Koca, “Bir değil iki küçük kardeşimiz vardı. Birisi Cumhurbaşkanımıza özellikle çağrıda bulunmuştu. İki çocuğumuza da, yavrumuza da ulaştık. Adreslerine ulaştık, onunla ilgili de iletişim halindeyiz” diye konuştu.

    “Hekim arkadaşlarımı, amacı sadece hekim hakları ve saygınlığını korumak olması gereken tabip odalarını desteklemeye davet ediyorum”

    Türk Tabipleri Birliği ile ilgili devam eden adli süreci de değerlendiren Bakan Koca, sözlerine şöyle devam etti:

    “Devam eden hukuki bir süreç var. Hekim haklarının ve saygınlığının mücadele yeri sendikalarda değil, esas tabip odalarında olmalıdır. Tabip odalarının ise amacı sadece hekim hakları ve saygınlığını korumak olmalıdır. Bütün hekim arkadaşlarımı, amacı sadece hekim hakları ve saygınlığını korumak olması gereken tabip odalarını desteklemeye davet ediyorum.”

  • İsrail Gazze’de mülteci kamplarını vurdu: 23 ölü

    İsrail Gazze’de mülteci kamplarını vurdu: 23 ölü

    İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki sivil yerleşim bölgelerine yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail savaş uçakları sabaha karşı Deir el-Balah kentinde yer alan Maghazi Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef aldı. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, saldırıda en az 17 Filistinlinin öldüğü, çok sayıda kişinin ise yaralandığı belirtildi. Saldırıda hedef alınan ev kullanılamaz hale gelirken, yaralılar El Aksa Şehitleri Hastanesi’ne kaldırıldı.

    İsrail ordusu ayrıca Gazze Şeridi’nin güneyindeki Rafah kentinde bulunan Şabora Mülteci Kampı’nda bir eve hava saldırısı düzenledi. Büyük bir yıkıma yol açan saldırıda en az 6 kişi hayatını kaybetti. Saldırılarda ölenlerin cenazeleri bölgede kazılan toplu mezarlara defnedildi.

    Gazze Şeridi’ndeki hükümetin medya ofisi tarafından yapılan son açıklamaya göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği hava ve kara saldırılarında toplam 16 bin 248 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 616 kişi yaralandı.

  • Guterres, Gazze için BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu

    Guterres, Gazze için BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 61’inci günde devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, elindeki en güçlü diplomatik araç olarak kabul edilen yola başvurdu. BM Güvenlik Konseyi’ni uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturan İsrail-Filistin krizi konusunda harekete geçmeye çağıran Guterres, “Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir” hükmünü içeren BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu.

    Guterres’in, BM Güvenlik Konseyine gönderdiği mektupta, “İnsani sistemin ciddi bir şekilde çökme riskiyle karşı karşıyayız. Böyle bir sonuçtan ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır. Uluslararası toplumun daha fazla gerilimi önlemek ve bu krizi sona erdirmek için tüm nüfuzunu kullanma sorumluluğu vardır. İnsani ateşkes ilan edilmesi yönündeki çağrımı yineliyorum. Bu acil bir durum. Sivil halkın daha büyük zararlardan korunması gerekiyor” ifadeleri kullanılarak, İsrail-Filistin çatışmalarının sonuçlarının Filistinliler ve tüm bölgenin barışı ve güvenliği üzerinde geri dönüşü olmayan etkileri olacağını belirtildi.
    Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada, Guterres’in 1 Ocak 2017’de BM Genel Sekreterliği görevini devralmasından bu yana bu maddeyi ilk kez devreye soktuğunu belirterek, Guterres’in kısa sürede inanılmaz boyutlara ulaşan can kayıpları nedeniyle bu adımı attığını açıkladı.

    Dujarric, Guterres’in bu hamle ile taraflar arasında ateşkes talep edilmesi yönünde Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum üzerinde daha fazla baskı oluşturacağını umduğu aktardı. Dujarric, Guterres’in mektubunda esirlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları gerektiğini vurguladığını belirterek, Gazze Şeridi’nde hastanelerin savaş alanına döndüğünü ifade ettiğini aktardı.

    BM Güvenlik Konseyi 4 başarısız girişimin ardından 5’inci karar tasarısını onaylamıştı

    BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’ndeki insani durumu görüşmek için 16 Kasım’da yapılan toplantıda, Malta tarafından sunulan ve Gazze Şeridi’ndeki insani durumla ilgili 4 başarısız girişimin ardından 5’inci karar tasarısı 12 “evet” ve 3 “çekimser” oyla kabul edilmiş, Rusya, ABD ve İngiltere çekimser oy kullanmıştı.
    Kararda, genişletilmiş insani duraklamalar, sınırsız yardım dağıtımı, tıbbi tahliyeler ve Gazze’de tutulan esirlerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunulmuş, tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka riayet etmesi gerektiğini vurgulanmıştı.

  • Gazze’de can kaybı artıyor

    Gazze’de can kaybı artıyor

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 60’ıncı gününde devam ederken, can kaybı her geçen gün artıyor. Gazze Şeridi’ndeki hükümetin medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 16 bin 248’e yükseldiği bildirildi. Açıklamada, hayatını kaybedenlerin 7 bin 112’sinin çocuk, yaklaşık 4 bin 885’inin kadın olduğu ifade edildi.

    En az 81 gazeteci ve medya çalışanının saldırılarda öldüğü aktarılan açıklamada, aralarında doktorlar ve ilk yardım ekiplerinin de bulunduğu en az 286 sağlık personelinin hayatını kaybettiği belirtildi. En az 1,5 milyon Filistinlinin zorla yerinden edildiği ifade edilen açıklamada, yetersiz yardım akışının başta kadın ve çocuklar olmak üzere sivilleri derinden etkilediğine dikkat çekilerek, yardım dağıtımlarının durdurulması veya yavaşlatılmasının Gazze’deki 2,4 milyon kişinin “ölüm cezasına” çarptırılması anlamına geldiği belirtildi.

    İsrail’in Gazze Şeridi’ni vurmaya devam ediyor

    İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Deyr El Balah kentine hava saldırısı düzenledi. Saldırıda çok sayıda bina yıkılırken, çok sayıda sivil ise hayatını kaybetti. Yerel kaynaklar, İsrail’in vurduğu evin Abu Mussabeh ailesine ait olduğunu ve saldırının herhangi bir uyarı yapılmadan gerçekleştirildiğini belirterek, yaralıların El-Aksa Şehitleri Hastanesi’ne kaldırıldığını ifade etti.

  • Netanyahu: “Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok”

    Netanyahu: “Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok”

    Gazze Şeridi’ndeki esirlerin yakınları ve kısa süre önce serbest bırakılan esirlerin de bulunduğu bir grup İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savaş Kabinesi’nin diğer üyeleriyle bir araya geldi. İsrail basınında yer alan haberlerde, toplantının gergin bir havada geçtiği yer yer esir yakınları ile hükümet yetkilileri arasında tartışmalar yaşandığı ifade edildi.
    Haberlerde, Netanyahu’nun esir yakınlarına, “Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok. Böyle bir seçenek olsaydı kimsenin bunu reddedeceğini düşünen var mı?” dediği aktarılırken, söz konusu açıklamanın esir yakınları tarafından öfkeyle karşılandığı belirtildi.

    Haberlerde, toplantı boyunca Netanyahu’nun açıklamalarının çoğunu kağıttan okuduğu ve hiçbir soruya yanıt vermediği ifade edildi.
    Gazze Şeridi’ndeki esirlerden 79 yaşındaki Chaim Peri’nin kızının Netanyahu’ya, esirlerin evlerine dönmesinin Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırılarda öncelikli olması gerektiğini söylediği belirtildi.

    Esir yakınları daha önce Netanyahu ile görüşme talebinde bulunmuş ve kendilerinin görmezden gelindiğini hissettiklerini ifade etmişlerdi.

  • Gazze’den tahliye edilen vatandaşlar İstanbul’da

    Gazze’den tahliye edilen vatandaşlar İstanbul’da

    Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve AFAD koordinesinde Refah Sınır Kapısı’ndan Mısır’a ulaşan 68 Türk vatandaşı ve aile yakınlarının yer aldığı kafile Türk Hava Yolları’na ait bir uçakla İstanbul’a getirildi.

    Vatandaşları Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ve AFAD yetkililerinin yan ısıra yakınları da karşıladı. Kahire’den gece saatlerinde kalkan Türk Hava Yolları’na ait uçak saat 02.00 sıralarında İstanbul’a indi. Gelen vatandaşlar pasaport kontrolünün ardından AFAD görevlileri tarafından otellere yerleştirilmek üzere tahsis edilen araçlara bindirildi. Havaalanından çıkan bazı vatandaşları karşılayan yakınları sevinç gözyaşları ile yakınlarına sarıldı.

  • “İsrail’in işlediği suçlar yanına kar kalmamalı”

    “İsrail’in işlediği suçlar yanına kar kalmamalı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, Katar’da düzenlenen 44. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’nde katılımcılara hitap etti.

    Zirvede bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini zirveye onur konuğu olarak davet eden Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye teşekkür etti.

    Körfez ülkeleriyle Türkiye’nin ilişkilerinin her geçen gün geliştiğini belirten Erdoğan, zirveye katılımının, münasebetleri daha ileriye taşımanın bir tezahürü olduğunu dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, el, gönül birliği içinde hareket ederek münasebetleri güçlendireceklerine inandığını vurguladı.

    Körfez ülkeleri ile Türkiye’nin ticaret hacminin son 20 yılda 13 kat artarak geçen sene itibarıyla 23 milyar dolara ulaştığını aktaran Erdoğan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması ve anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girmesinin ticareti daha da artıracağına işaret etti.

    Körfez ülkelerindeki insanların turistik seyahatlerinde en çok tercih ettikleri ülkelerin başında Türkiye’nin gelmesinin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, konseyle ilişkilerin temel unsuru olan Stratejik Diyalog Bakanlar Mekanizmasının bugüne kadar beş toplantı yaptığını anımsattı.

    Dışişleri Bakanlarının iştirakiyle düzenlenen toplantıların altıncısına, 2024’ün ilk çeyreğinde Türkiye’nin ev sahipliği yapacağını dile getiren Erdoğan, Körfez bölgesini Türkiye üzerinden kara yoluyla Avrupa’ya bağlayan ulaştırma projelerine büyük önem atfettiklerini, bu projelerin enerji işbirlikleriyle taçlandırılması gerektiğine inandıklarını söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Türkiye, uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını koruyor. Türk ekonomisine güvenen kardeşlerimize gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Savunma sanayi alanında Körfez’deki kardeşlerimizle çok farklı bir ivme yakaladık. Son hadiseler, bu alandaki işbirliğimizin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu ortaya koydu. Ortak üretim ve finansman dahil savunma sanayindeki işbirliğimizi çeşitlendirmemizde fayda görüyorum.”

    “Gazze krizindeki tavrımız örnek oldu”

    Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi ile Filistin halkıyla dayanışmayı açık ve net gösterdiklerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Gazze krizindeki bu ortak tavrımız, bölge ülkeleri olarak sorunlarımızı sahiplenme noktasında da bir örnek oldu. Zirvede alınan kararların takibini yapmamız önemlidir. Dışişleri Bakanları Temas Grubu çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü, bu temaslara devam edecekler. Gazze’de kısa süreli geçici insani aranın sağlanması ve esir takası konusunda Katar’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Tabii bu fasılanın kalıcı bir ateşkese dönüşmesini temenni ediyorduk ancak bu gerçekleşmedi. Netanyahu yönetimi siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail’in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır. Türkiye olarak bölgeye yönelik insani yardımlarımızı artırarak sürdürüyoruz. Bugüne kadar 12 uçak ve iki sivil gemi dolusu yardım malzemesini El-Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların, Türkiye’ye intikalini sağladık. Önceliğimiz, derhal kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve kesintisiz bir şekilde insani yardım akışının teminidir.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetinin bir kez daha görüldüğüne işaret ederek, “Bu maksatla garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’deki mezalimin Suriye’yi de içerecek bölgesel bir savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor.” diye konuştu.

    “İşbirliğini ilerletmeye hazırız”

    Suriye’nin istikrara kavuşmasının önündeki en büyük engelin, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini tehdit eden başta PKK, PYD/YPG olmak üzere ayrılıkçı terör unsurları olduğunu belirten Erdoğan, “Bu terör örgütlerinin kendilerini meşrulaştırma çabalarına karşı tüm kardeşlerimizin müteyakkız olmasını bekliyoruz. Suriye ihtilafına 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde siyasi bir çözüm hedefliyoruz. Suriyelilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşleri için de gerekli koşulların oluşturulması gerekiyor. Tüm aktörleri bu doğrultuda işbirliğine davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Körfez İşbirliği Konseyi’nin kendi içinde kurumsal yapısını güçlendirme gayretlerini memnuniyetle takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, bu derinleşmenin, genişleme ile eş zamanlı olarak yürütülmesinin konseye farklı ufuklar açacağına işaret etti.

    Erdoğan, Körfez bölgesiyle yakın teması ve stratejik işbirliğini ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı temelinde ilerletmeye hazır olduklarını vurgulayarak, başta Katar olmak üzere zirvede emeği geçenlere teşekkür etti.

    Zirve sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderlerle yemekte bir araya geldi.

  • İsrail ordusu Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu: 50 ölü

    İsrail ordusu Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu: 50 ölü

    İsrail, Gazze Şeridi’ne saldırılarını ayrım gözetmeksizin sürdürüyor. Filistinli yerel kaynaklara göre İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentine gerçekleştirdiği hava saldırıları sonucu en az 40 Filistinli sivil hayatını kaybetti, onlarca sivil de yaralandı. İsrail’in ayrıca Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan bir evi hedef aldığı bombardımanda 10 sivil yaşamını yitirdi.

    İsrail askerleri Kamal Adwan Hastanesi’ni kuşattı

    Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir El Barş ise yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda yer alan Kamal Adwan Hastanesi’ni karadan ve havadan hedef aldığını, hastanenin tanklar ve keskin nişancılar kuşatıldığını duyurdu. Yaklaşık 7 bin Filistinlinin sığındığı hastanenin dışında cesetlerin yığıldığını belirten Barş, “İsrail güçleri tesisi her taraftan kuşattı. Hastalar ve hastaneye sığınanlar korku içinde. İsrail güçleri hastanedeki herkesi zorla dışarı çıkarmak amacıyla saldırıyor. Buradakiler hastalar, mağdurlar ve yerinden edilmiş sivillerdir. Biz sağlık personeli olarak yerimizi koruyoruz. Hastalarımızın yanındayız. Burada Kamal Adwan Hastanesi’nde kalan tüm imkanlarımızla halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Barş, El “Şifa Hastanesi ve Endonezya Hastanesi’nde olduğu gibi Kamal Adwan Hastanesi’nde de bir katliam olmasından korkuyoruz” dedi.

    İsrail ordusu Cibaliye Mülteci Kampı’nı da kuşattı

    İsrail Savunma Kuvvetlerinden (IDF) yapılan açıklamada ise Gazze’deki Cibaliye Mülteci Kampı’nın kuşatıldığı belirtildi. Hamas’a ait olduğu iddia edilen askeri noktaların kontrolünü ele geçirildiği aktarıldı.