Etiket: Gazze

  • Şifa Hastanesi direktörü gözaltına alındı

    Şifa Hastanesi direktörü gözaltına alındı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail ordusunun bölgede süren yoğun bombardımanı ile hastanelere yönelik baskın ve saldırıları insani krizi büyütüyor. Bugün İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi’ne düzenlediği baskında, hastanenin Direktörü Muhammet Abu Salmiya ve çok sayıda sağlık personeli gözaltına alındı.

    İsrail, Nuseyrat Mülteci kampı ile Han Yunus’u vurdu: 20 ölü

    İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kenti ile Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na saldırı düzenledi. Han Yunus kentinde 5 eve düzenlenen saldırılarda en az 15 Filistinli, Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bir eve düzenlenen saldırıda ise en az 5 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir al Balah’ta ise 2 binaya yapılan hava saldırısında çok sayıda can kaybı olduğu öğrenildi.

    Endonezya Hastanesi’ne 4 saat içinde tahliye emri

    İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki hastanelere yönelik baskın ve saldırıları devam ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir El Barş, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya şehrinde bulunan Endonezya Hastanesi’nin 4 saat içinde boşaltılması konusunda İsrail ordusunun kendilerini uyardığını söyledi. El Barş, yaklaşık 450 hastanın dün tahliye edilmesinin ardından hastanede yaklaşık 200 hastanın kaldığını aktardı. Hastanede 65 cenazenin hala gömülemediğini belirten El Barş, hastaların tahliyesi için her ambulansın en fazla 7 kişi taşıdığını ifade etti.

  • “Gazze’de ateşkes önemli bir adım”

    “Gazze’de ateşkes önemli bir adım”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çeşitli programlara katılmak üzere Konya’ya geldi.

    Yılmaz, AK Parti Konya İl Başkanlığını ziyaret ederek İl Başkanı Hasan Angı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve partililerle buluştu. Teşkilatlanmanın önemine vurgu yapan Cevdet Yılmaz, “Teşkilat varsa belediyeler var. Teşkilat varsa milletvekilliği var, hükümet var. Parti olmadan, teşkilat olmadan hiçbirinin bir anlamı yok. Olması da mümkün değil. Dolayısıyla, partimiz ne kadar güçlü olursa hükümetimiz de yerel yönetimlerimiz de o ölçüde güçlü olur” dedi.

    Siyasi istikrarın olmadığı yerde ekonomik istikrarın olmayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Son 20 yılda demokraside ve kalkınmada bu kadar mesafe aldıysak işte bu siyasi istikrarla, milletimizin bize verdiği güçle bunları sağladık. Bunun yerelde en güzel örneklerden biri de Konya. Konya’mızda da çok iyi bir istikrar var, huzur ortamı var. Birlik beraberlik var. Bu da bir bereket getiriyor. Yine istikrarın getirdiği bir birikim oluyor” şeklinde konuştu.

    “Bizim belediyecilik anlayışımız hizmet odaklı bir anlayıştır”

    Daha fazla ili, ilçeyi, beldeyi AK belediyecilikle buluşturmanın gayreti içerisinde olacaklarını ifade eden Yılmaz, “Önümüzde bir yerel seçim var. Yerel seçimlerde de inşallah AK belediyecilikle daha fazla ilimizi, ilçemizi, beldemizi buluşturmanın gayreti içinde olacağız. Yerel yönetimleri ikiye ayırıyoruz. Bir kısmı belediyeyi bir araç olarak gören veya kendi şahsi kariyerleri için bir basamak gibi görenler. Bir enstrüman, bir araç, bir yerlere atlama tahtası olarak kullanıyor. Bunlar genelde belediyeyi bir şov aracı olarak görüyorlar, bu anlayışla görüyorlar. Biz bu tarz belediyecilikten yana değiliz. Bizim desteklediğimiz belediye Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği. 90’lı yıllarda nasıl İstanbul’a geldiğinde o dağ gibi biriken çöpleri, su meselesini çözdüyse, o dönem merkezi idarede de bambaşka işler varken, imkanlar çok daha kısıtlıyken nasıl bunu başardı ise gerçekten amacı hizmet olan, haklarını verimli kullanır, halkın ihtiyaçlarını görür” ifadelerini kullandı.

    “Bugün Gazze’de geçici de olsa bir ateşkes sağlanması tabii ki olumlu bir adım”

    Gazze’de ve dünyanın farklı yerlerinde adaletsizlikler yaşandığını ifade eden Yılmaz, “Gözümüzün içine baka baka bütün hukuku, ahlakı, çiğneyen, hiçbir sınır tanımadan çocukları katleden, hastane bombalayan, ambulans bombalayan, sivil yerleşim alanlarını yok eden ve bunu da sadece ‘ben güçlüyüm’ diye yapan ülkeler görüyoruz. Bunlara ses çıkarmayanları görüyoruz aynı zamanda, sessiz kalanları görüyoruz. Bugün Gazze’de geçici de olsa bir ateşkes sağlanması tabii ki olumlu bir adım ama yeterli değil. Önemli olan kalıcı bir şekilde ateşkesin sağlanması, Türkiye’nin de savunduğu gibi iki devletli bir çözümün hayata geçirilerek hem bu insani trajedilerin sona erdirilmesi hem de bölgemize ve dünyaya huzur getirilmesi. Bir taraftan ateşkes için, diğer taraftan kalıcı bir barış için, huzur için Türkiye olarak gayret ediyoruz. Her türlü imkanımızı da görünür veya görünmez imkanımızı da harekete geçirerek Filistinli kardeşlerimize elimizden gelen tüm desteği veriyoruz” diye konuştu.

  • Dışişleri Bakanı Fidan: “Gazze’de hedef tam ateşkes olmalı”

    Dışişleri Bakanı Fidan: “Gazze’de hedef tam ateşkes olmalı”

    Gazze’de çatışmalara “insani ara” verildiğine dair haberlerin geldiği süreçte Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da çatışmanın tümüyle durdurulmasına ve kalıcı barışın sağlanmasına yönelik diplomatik temaslara hız verdi.
    Bakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi’ni temsil eden temas grubunda yer alan Filistin, Suudi Arabistan, Endonezya, Mısır, Ürdün, Katar ve Nijerya dışişleri bakanlarıyla Çin ve Rusya’nın ardından İngiltere ve Fransa’da temaslarda bulundu.

    Diplomatik kaynaklardan edinilin bilgiye göre, Bakan Fidan, temas grubunun İngiltere’nin başkenti Londra ve Fransa’nın başkenti Paris’te yaptığı görüşmelerde, “Gazze’de hedef tam ateşkes olmalı. İsrail üzerinde nüfuz sahibi ülkeler kalıcı barış için baskı yapmalı” dedi.

    Londra’da İngiltere’de Dışişleri Bakanı David Cameron ile bir araya gelen heyet, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından da kabul edildi. Fransa’nın Avrupa ve Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile de görüşen heyet, Paris ve Londra’daki temaslarında Gazze’de bir an önce tam ve sürdürülebilir bir ateşkes sağlanmasının önemine dikkati çekti.
    BM Güvenlik Konseyi üyelerinin ve uluslararası toplumun bu yönde etkili ve acil önlemler almasının, İİT ve Arap Ligi ülkeleri için bir öncelik olduğunu belirten heyet, Gazze’ye insani yardım, gıda, su, yakıt ve elektrik ulaştırılması için güvenli geçişlerin ivedilikle sağlanması gerektiğini vurguladı.

    Görüşmelerde, İsrail’in suçlarına göz yumulmaması gerektiğini vurgulayan heyet, İsrail üzerinde nüfuzu olan tüm ülkeleri, uluslararası hukuka uygun davranmaya, kapsamlı barış ve iki devletli çözüm için harekete geçmeye çağırdı. Kalıcı ve kapsamlı bir barış için hep birlikte çalışmanın önemini vurguladı.

  • İsrail Gazze’de mülteci kampını vurdu

    İsrail Gazze’de mülteci kampını vurdu

    İsrail, Hamas ile varılan esir anlaşması kapsamında verilecek 4 günlük insani aranın yürürlüğe girmesine saatler kala sivil yerleşim bölgesini hedef aldı. İsrail ordusu bugün Deir el-Balah kentinde yer alan Maghazi Mülteci Kampı’nı hedef aldı. Saldırı sonucu ilk belirlemelere göre 4 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise yaralandı. Sivil savunma ekipleri ve çevredekiler enkaz altında kalanları çıkarmak için arama kurtarma çalışması başlattı. Saldırı nedeniyle bölgeden dumanlar yükselirken, büyük yıkım meydana geldi.

    Saldırlar güneyde tamamen duracak
    İsrail ile Hamas 4 günlük insani ara ve esir takası üzerinde anlaşmaya varmıştı. Hamas Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Ebu Merzuk, insani aranın yarın yerel saatle 10.00’da başlayacağını açıklamıştı. İnsani ara kapsamında yüzlerce insani yardım, tıbbi ve yakıt taşıyan tır Gazze’ye girecek. İsrail Gazze Şeridi’nin güneyinde tüm hava saldırılarını durduracak, kuzeyde ise saat 10.00-16.00 arasında günde 6 saat boyunca hava operasyonu gerçekleştirmeyecek.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan G20 liderlerine Gazze çağrısı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan G20 liderlerine Gazze çağrısı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çevrimiçi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde G20 liderlerine hitap etti. Hindistan’da yaşanan tünel kazası nedeniyle üzüntüsünü ifade eden Erdoğan, “Son zirvemiz G20’nin küresel meselelerdeki öncü rolünü bir kez daha teyit etti. Bizim de güçlü destek verdiğimiz Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20 nüfus alanı daha da arttı” dedi.
    Kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 bildirgesinde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Yeni Delhi sonrasında takibini yapacağımız unsurlardan biri de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesiydi. Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır” diye konuştu.

    Kalkınmanın temel unsurlarından bir diğerinin toplumun tüm bireylerinin bu mücadelenin parçası haline getirilmesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu anlayışla bildiğiniz gibi 2015 dönem başkanlığımız sırasında kadın 20 grubunun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz kadının güçlendirilmesi çalışma grubuyla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz. Yeni Delhi Zirvesi’nden bu yana G20 ülkeleri olarak karşılaştığımız sınamalara sürekli yenileri ekleniyor” diye konuştu.

    “Nükleer bomba tehdidinde bulunacak kadar kontrolünü kaybetti”
    Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyanıldığını ifade den Erdoğan, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. 2 gün önce 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ydü. 7 bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi bu çocuklarla birlikte 14 bin sivilin en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı. Ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Bugüne kadar varlığını inkar ettikleri nükleer bomba tehdidinde bulunacak kadar kontrolünü kaybetti” dedi.

    “Biz hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmüyoruz”
    Elini vicdanına koyan herkesin bu yaşananların hiçbirini kendini savunma hakkıyla açıklayamayacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
    ”Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bunları yapanlar insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuk önünde muhakkak hesap vermelidir. Biz hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmüyoruz. Buradaki tüm liderleri, İsrailli, Filistinli, Yahudi, Müslüman, Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet ediyorum.”
    Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu adımın önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum. Son olaylarla birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan İsrail ile yan yana, barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük” şeklinde konuştu.

    G20 liderlerine çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sizleri bu kapsamda iki devletli çözümün tesisi için de inisiyatif almaya çağırıyorum. Biz Türkiye olarak garantörlük dahil kurulacak yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız. Bölgeye yönelik insani yardımlarımızı da devam ettiriyoruz. Bugüne kadar Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

  • Sivil toplum kuruluşlarından Gazze için hayır çarşısı

    Sivil toplum kuruluşlarından Gazze için hayır çarşısı

    Kastamonulular Derneği (Kas-Der) ve sivil toplum kuruluşları tarafından Kent Meydanında düzenlenen hayır çarşısı, 21-22-23 Kasım tarihleri arasında açık olacak.

    Hayır çarşısının açılışına Sultanbeyli Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Lafçı, AK Parti İlçe Başkanı Ali Tombaş, Kas-Der Genel Başkanı Remzi Şen, Genel Başkan Yardımcıları Orçun Şekercioğlu ve Mehmet Çamur, Kas-Der Sultanbeyli Şube Başkanı Kenan Demirbaş, yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Açılışta bir konuşma yapan Kenan Demirbaş, “Yaşanan insani krizi hafifletmek ve sivil halka yardım için şimdi dayanışma zamanı” diyerek, Sultanbeyli halkından etkinliğe destek istedi.

  • Türk ve KKTC vatandaşları Mısır’da

    Türk ve KKTC vatandaşları Mısır’da

    Keçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’ndan geçen Türk ve KKTC vatandaşları ile yakınlarından oluşan 100 kişinin Mısır’a ulaştığını belirtti.

    Gazze’den tahliye edilen grubun Kahire’ye götürüleceğini aktaran Keçeli, grubun bugün hava yoluyla Türkiye’ye getirilmesinin öngörüldüğünü kaydetti.

  • İsrail ve Hamas rehine takasında anlaştı

    İsrail ve Hamas rehine takasında anlaştı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırıları haftalardır şiddetli bir şekilde devam ediyor. Açıklanan son resmi verilere göre İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 840’ı çocuk, 3 bin 920’si kadın olmak üzere 14 bin 128 oldu. İsrail’e göre Hamas’ın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

    Rehine takasına onay

    İsrailile Hamasarasında beklenen rehine takasına Netanyahu hükümetinden onay çıktı. İsrail devlet televizyonu, İsrail ordusunun Hamas’la rehine anlaşmasını kabul ettiğini ve güney Gazze’deki operasyonlara hazırlık amacıyla güçlerini yeniden organize etmek için ateşkese onay verdiğini duyurdu.

    Netanyahu: Rehineler aşamalar halinde serbest bırakılacak

    İsrail Cumhurbaşkanı Binyamin Netanyahu, “İsrail hükümeti bugün zor bir kararla karşı karşıya kaldı ancak doğru kararı verdi. Rehineler aşamalar halinde serbest bırakılacak. Üzerinde konuşulan anlaşma, Kızılhaç’ın Hamas’ın elinde kalan rehinelere ulaşarak gerekli tıbbi desteği sağlamasını da içeriyor” açıklamasında bulundu.

  • Çin Devletinden Gazze’de ateşkes çağrısı

    Çin Devletinden Gazze’de ateşkes çağrısı

    Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS grubu liderleri İsrail’in Gazze Şeridi’ne sürdürdüğü saldırıları ele almak için çevrimiçi olarak olağanüstü toplandı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping toplantıda yaptığı konuşmada, BRICS üyelerinin Filistin-İsrail ihtilafıyla ilgili bir araya gelerek adalet ve barış için seslerini yükseltmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.

    “Sivillere yönelik tüm şiddeti ve saldırıları durdurmalı”
    Gazze’deki çatışmaların ikinci ayına girdiğini hatırlatan Xi, Çin’in çatışmaların çok sayıda sivil can kaybına ve insani bir felakete yol açmanın yanında, genişlemesinden ve yayılmasından endişe duyduğunu ifade etti. Xi, “Öncelikle, taraflar düşmanlığa son vererek derhal ateşkes sağlamalı, sivillere yönelik tüm şiddeti ve saldırıları durdurmalı, esir tutulan sivilleri serbest bırakmalı ve daha fazla can kaybını önlemek ve insanları sefaletten kurtarmak için harekete geçmeli” dedi.

    “Toplu şekilde cezalandırmaya son verilmeli”
    İnsani koridorların güvenli ve engelsiz olarak işlemesinin, Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırılmasının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Xi, “Gazze’deki insanların zorla tahliye edilmesi ya da su, elektrik ve yakıttan mahrum bırakılması şeklindeki toplu cezalandırmalara son verilmeli” dedi.

    “Çin, 27 Ekim’de BM Genel Kurulu’nun acil özel toplantısında kabul edilen kararı destekliyor”
    Uluslararası toplumun, çatışmanın büyüyerek Orta Doğu’nun genelindeki istikrarı tehlikeye sokmasını önlemek için uygulanabilir tedbirleri hayata geçirmesi gerekliğine işaret eden Xi, “Çin, 27 Ekim’de BM Genel Kurulu’nun acil özel toplantısında kabul edilen kararı destekliyor. Çin’in dönem başkanlığını yürüttüğü BM Güvenlik Konseyi de 2712 sayılı kararı kabul etti. Tüm tarafların bu kararları sahada somut tedbirlerle uygulamak için harekete geçmesi gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.

    “Tek geçerli yol iki devletli çözüm”
    Filistin ile İsrail arasındaki sorunun temel nedeninin Filistin halkının devlete sahip olma, var olma ve geri dönüş haklarının uzun süredir göz ardı edilmesi olduğuna dikkat çeken Xi, “Filistin ile İsrail arasındaki çatışma döngüsünü kırmanın tek geçerli yolu iki devletli çözümde, Filistin’in meşru ulusal haklarının restorasyonunda ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasında yatıyor. Filistin sorununa adil bir çözüm bulunmadan Ortadoğu’da sürdürülebilir barış ve güvenlik olamaz. Çin, barış için uluslararası mutabakat oluşturmak ve Filistin sorununa en erken şekilde kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak için çalışmak üzere otoritesi daha güçlü bir uluslararası barış konferansının en erken tarihte toplanması çağrısında bulunuyor’’ dedi.
    Çatışmaların başlamasından bu yana Çin’in barış görüşmelerinin ilerletilmesi ve ateşkesin hayata geçirilmesi için çalıştığını dile getiren Xi, şu ana kadar Gazze’deki insani durumun hafifletilmesine yardımcı olmak için 2 milyon dolar tutarında acil insani yardım ile Gazze Şeridi’ne gıda ve ilaç dahil olmak üzere acil insani yardım malzemesi sağladıklarını söyledi. Xi, Gazze halkının ihtiyaçları doğrultusunda yardımlarını sürdüreceklerini kaydetti.

    Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıya Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin liderlerinin yanı sıra, birliğe 1 Ocak 2024’ten itibaren resmen üye olacak Arjantin, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Etiyopya’nın liderleri de davet edilmişti. Video konferans yoluyla yapılan toplantıya BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de katıldı.

  • Gazze için Eylem Grubu oluşturuldu

    Gazze için Eylem Grubu oluşturuldu

    Bakan Fidan, bakanlığının 2024 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bireysel olarak diplomatların çok iyi olduğunu söyleyen Fidan, “Kurumsal olarak çok şey yapmamız gerekiyor. Çok iyi diplomatınız var ama hepsini topladığınız zaman çok iyi diplomasi ortaya çıkmayabiliyor. Dolayısıyla çok yoğun kurumsal çalışma yapmanız gerekiyor. Sistematik bir şekilde reform, kesintisiz bir değişim içinde olmanız gerekiyor. Bizim diplomatlarımızın çok fazla yük taşıdığı alanlardan biri de bizde alan uzmanından ziyade genel uzman vardır. Bir arkadaşı her coğrafyada, her şartta her konuda çalıştırırsınız. Bu tabii istediğiniz oranda verimliliği getirmiyor. Sayı az olduğu için. Diplomatik kariyer tırmanışını bozmadan sayıyı artırmak, ihtisası çoğaltmak gerekiyor. Bu en büyük reform da burada olacak. Bunun da altını çizmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
    Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği talebinde bir değişiklik olmadığını vurgulayan Fidan, “Ama bizim AB üyesi yapılıp yapılmayacağımız meselesi teknik bir konu değil, kriterlere bağlı bir konu değil. Bu AB’nin çekirdek ülkelerinin stratejik olarak karar verecekleri bir konu. Bu birebir ortamlarda hem AB yetkilileriyle, bakanlarıyla da tartıştığım bir konu. AB şuna karar vermek zorunda. Türkiye ölçeğinde bir ülkeyle, Müslüman bir ülkeyle ben yeni bir birlik kurmak istiyor muyum? AB’nin ABD’yle birlikte gerek bölgemizde, gerek gerek başka yerlerde izlediği jeo-stratejik politikalar zaman zaman bizim kafa kafaya gelmemize sebep olan konular. AB devletlerinin belli konuları araç olarak kullandığını görüyorsunuz. Bir bakıyorsunuz Kıbrıs’ta probleminiz var, bunu Gümrük Birliği’nde çıkarıyor. Suriye’de bir şey yapmışsınız, vize meselesinde karşınıza çıkıyor. AB ile ilişkilerin ilerletilmesi için siz kendi hareket alanınızda ve tehdit algılamanızda hiçbir şeye dokunmayacaksınız. Onlar sizden ağır ağır memnun oldukça size bir şeyler verecekler. Bunu Balkanlar’daki ülkelere yapabilirler ama Türkiye böyle bir ülke değil. Türkiye’nin tarihi bağımsızlığı, milli derinliği, stratejik kültürü böyle bir şeyi reddeder” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin üye ülkeler arasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamada yüzdesi en fazla olan ülkelerin başında geldiğini aktaran Bakan Fidan, “Yüzde 90 civarında uygulama oranımız var. Belli simgesel davalar var. Orada da bizim mesajımız bu davalar daha mahkemeye gelmeden önce AB başkentlerinde siyasallaştırılmış hukuki ve teknik bir dava olmaktan çıkıp, Türkiye’de iç siyasetin tarafgirliği yoluna gitmiş bir dava. Bunu siz siyasallaştırırsanız, buradan aldığınız cevap da buradan olur. Adamın siyasallaştırdığı davaya verilecek yanıt da siyasal olur” dedi.
    Sınır ötesi harekatlara ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Fidan, “Kategorik olarak devletimiz bir Kürt düşmanlığı yapıyormuş gibi algı oluşturuyorlar. Biz bunu tamamıyla reddediyoruz. Böyle bir konu yok. Aslında bütün bu anlatılardaki Kürt kelimesini çıkarıp oraya PKK’yı koymak gerekiyor. Biz kategorik olarak PKK’nın düşmanıyız. Bu zevk olsun diye geliştirdiğimiz bir düşmanlık değil. Bize düşmanlık edildiği için, silah çekildiği için” ifadelerini kullandı.

    Suriye’de rejimin kendi muhalefetiyle uzlaşmaya yönelik çok ciddi adımlar attığını görmediklerinin altını çizen Fidan, “Kendi halkıyla rejim arasında güven ilişkisi olmayınca halk gitmiyor. Biz de insanlar gönüllü gitmediği sürece zorla gönderme şansımız, imkanımız ve öyle bir politikamız da yok” diye konuştu.

    Bakan Fidan, Gazze konusunda Türkiye olarak tek taraflı çabalardan ziyade kolektif olarak bütün aktörleri harekete geçirmeye yönelik bir çabanın olduğunu belirterek, “7 ülke olarak (Türkiye, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan) bir temas grubu kuruldu biliyorsunuz. Türkiye de aralarında bu ülkelerin. Faaliyetlerine başladı. Bugün Çin’deydi, yarın Moskova’da. Bugün burada olduğum için gidemedim. Yarın ve sonraki seyahatlerde biz de olacağız. Bununla beraber alınan kararlar var. İsrail zulmünün devam etmemesi, son bulması ve bölgede iki devletli çözümün hayata geçmesi için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
    Dışişleri Bakanlığının bütçe görüşmesi, bakanlık ile bakanlığa bağlı kuruluşların bütçe ve kesin hesaplarının okunması ve oy çokluğuyla kabul edilmesinin ardından sona erdi.