Etiket: gelenek

  • Bursa’da damada yapmadıklarını bırakmadılar

    Bursa’da damada yapmadıklarını bırakmadılar

    Merkez Osmangazi ilçesi Demirtaş Cumhuriyet Mahallesi’nde dünya evine girmek içi hazırlanan damat arkadaşlarının adet geleneği sınavında başına gelmeyen kalmadı.

    Çeyiz almaya gelen damada arkadaşları önce unlanarak kafasından yumurtalar kırıldı. Daha sonra ise yangın tüpüyle sınav devam ederken ilginç adet geleneği cep telefon kamerasına yansıdı.

  • 200 yıllık gelenek

    200 yıllık gelenek

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve mahalle sakinleri iş birliği ile bu yıl 3’üncüsünün düzenleneceği ve geçmişi 200 yıl öncesine dayanan geleneksel Kaz Bayramı etkinliği için hazırlıklar sürüyor. 19 Ocak Cuma günü Eseler köyünde yapılacak etkinlik için çevre köylerden gelen kadınlar imece usulü kuru yufka açmaya başladı.

    Kentin yöresel ve kültürel değerlerinin tanıtılması, gastronomi değerlerinin gün yüzüne çıkarılması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla düzenlenecek Kaz Bayramı, köy meydanında birbirinden farklı etkinlikler, ikramlar ve yöresel türkülerle kutlanacak.

    Savaş yıllarında dahi sürdürüldü

    Her yıl ocak ayında kutlanan Kaz Bayramı’ndan 2 gün önce toplu halde kesilen kazların tüyleri ve içi temizleniyor, bir gece dinlenmeye bırakılan etlerin donan yağı alınıyor. Bir gün süreyle suya yatırılan etler, bayram sabahı sudan çıkarılarak kızılcık ağaçlarından hazırlanan şişlere diziliyor, tavalarının içerisine bir miktar su konularak fırına sürülüyor. Savaş yıllarında dahi geleneği yaşatmaya özen gösteren vatandaşlar sayesinde 200 yıl boyunca bu geleneğin günümüze ulaşması sağlandı.

  • Bin yıllık Balkan geleneği Koleda kutlanacak

    Bin yıllık Balkan geleneği Koleda kutlanacak

    Trakya’nın çeşitli bölgelerinde farklı isimlerle düzenlenen korku temalı Koleda, Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Büyükmandıra beldesinde 6 Ocak 2024 tarihinde kutlanacak. Bin yıldır kutlanan geleneksel ’Koleda’ gecesine katılanlar, beyaz çarşaf ve çeşitli kostümler giyip yüzlerini boyayarak evlerin camlarına vurarak mahalleliyi ve esnafı korkutacak.

  • İznik’te ilginç gelenek: Damadı vinçe astılar

    İznik’te ilginç gelenek: Damadı vinçe astılar

    İznik ilçesinde evlenecek damatlara uygulanan geleneklerden Mustafa Akın da nasibini aldı. Damat Mustafa Akın önce minibüsten 20 damacana su taşıdı, ardından arkadaşını el arabasıyla markete götürüp getirdi. Kaşık kaşık bal yedirilen damada araba yıkatıldı. Arkadaşıyla birbirine bantlandıktan sonra boynuna takılan soğanlar ısırılan damat, ardından kiralanan vinçle ipte sallandırıldı.

    Bununla yetinmeyen arkadaşları damat Akın’ı ve can arkadaşını içi su dolu depoya vinç yardımı ile defalarca batırıp çıkardı. Damat ve arkadaşının vinçte asılı halde çiftetelli oynamalarını ise davete katılanlar hayranlıkla izledi.

  • 6 asırlık gelenek

    6 asırlık gelenek

    Tokat’ta eski usulle yapılan kumaş boyama işlemi, Hindistan’daki toplu çamaşır yıkama alanlarını andırıyor.
    Tokat’ın merkezinde bulunan Yazmacılar Sitesi, birçok fotoğrafçı ve turistin uğrak noktası oluyor. Yazmaların yıkandığı havuzlarıyla dikkat çeken site, Hindistan’da bulunan toplu çamaşır yıkama havuzlarına benzetiliyor.

    6 asırdır yazmacılığın merkezi olan Tokat’ta ıhlamur ağacından yapılan baskılara işlenen motifler, farklı renk ve desenlerde pamuklu bezlerle buluşmaya devam ediyor. Baskı yapılan bezler, su dolu havuzlarda geleneksel yöntemlerle ayakla çiğnenerek yıkanıyor. Ardından korkuluklara asılan yazmalar kurutulmaya bırakılıyor. Kurutma işleminin ardından binlerce renk ve desenden oluşan yazmalar, yurt içi ve yurt dışı piyasada kendisine müşteri buluyor.


    Ziyaretçiler ilginç buluyor
    Yazmacılar Sitesi’ni ilk defa görenlerin şaşkına döndüğünü belirten işletme sahibi Yunus Gökyıldız, “Yazmanın tarihi bildiğimiz kadarıyla, İpek Yolu aracılığıyla Çin’den gelen insanların getirmiş. Biz de diğer arkadaşlarla beraber bu işlere gönül verdik. Buradaki yazmalar tamamıyla el yordamıyla yapılıyor. Zaman içerisinde birtakım değişmeler oldu, şu an şablon baskı kullanılıyor.

    Ancak el baskısı da diğer yandan devam ediyor. Son 5 yıldır da batik boyama tekniği geliştirildi, şu anki yazmalara yeni renk ve vizyon katıldı bu sayede. Bu havuzlarda, haşırlı gelen yazmaların baskı işleminin ardından belirli kimyasallar koyularak yıkanması yapılıyor.

    Geçmiş yıllarda bir valimiz burayı ziyaret etmişti. Bizim burada yapılan ürünleri gördüğünde ‘Ben bunların Hindistan’da yapıldığını sanıyordum’ demişti. Burada kurumların her yönden desteklerini görüyoruz. Buraya yurt dışından ve içinden gelen fotoğrafçılar oluyor. Burayı bilmeyenler insanlar şok oluyor. Buranın çok ilginç olduğunu söylüyorlar, kumaşların işlenme aşamalarını da ilginç buluyorlar” dedi.

  • Gönen’de yarım asırlık gelenek

    Gönen’de yarım asırlık gelenek

    Gönen’de yarım asırlık panayır geleneği yaşatılmaya devam ediliyor. 23 bin 900 metrekaresi kapalı olmak üzere 64 bin metrekare toplam hizmet alanlı pazar yerinde kurulan Gönen Panayırı yüzlerce esnafın ve vatandaşın akınına uğradı.

    Havanın sıcak olmasına aldırış etmeyen vatandaşlar gündüz ve gece alışverişin tadını çıkarttı. Belediye zabıta ve emniyet güçlerinin sıkı takibi sayesinde huzur ve güven ortamı içerisinde süren panayırda birçok ürün vatandaşların beğenisine sunuldu.

    Çocuklar panayırın en renkli ve en heyecanlı görüntülerini oluşturdular. Panayırın yoğun ilgi görmesi nedeniyle 20 Haziran Salı gününe kadar açık kalacağı bildirildi.

  • Osmanlı geleneği devam ediyor

    Osmanlı geleneği devam ediyor

    Çift minaresi bulunan bütün Selatin camilerinde karşılıklı ezan okunma geleneği Fatih Sultan Mehmed’in vasiyeti üzerine Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi ve Sultanahmet Camii’nde de sürdürülüyor. Her iki camide karşılıklı okunan ezanlar, İstanbul’un tarihi yarımadasında yankılanıyor.

    Geleneğe göre, birinci müezzin ezanın bir bölümünü okuyup bitirdiğinde diğer caminin müezzini de aynı bölümü okuyor. Müezzinler ezanı bu şekilde bitirirken, vatandaşlar ise duygusal anlar yaşatıyor. Osmanlı döneminden günümüze kadar devam eden gelenekte ezan 5 vakit farklı makamlarda ve karşılıklı okunuyor. Her iki tarihi camiden karşılıklı olarak ezan yükselirken, o anlar havadan görüntülendi.

    “Ezanlar en güzel şekilde okunsun diye uğraşılmış”

    Karşılıklı ezan okuma geleneğini anlatan Sultanahmet Camii Müezzini Aşgın Tunca,

    “İşin özü şu; bir şeyi güzel yapmak yani ecdadımız her şeyin en güzelini yapmaya çalışmış. Camisiyle, türbeleriyle ve her şeyiyle bir estetik katmaya çalışmış, güzellik katmaya çalışmış. Söz konusu ezan olunca da bunu en güzel şekilde yapmaya çalışmışlar. Bunun eğitimleri verilmiş, cumhur müezzinliği yapılmış. Ezan meşkleri yapılmış zamanında. Ezanlar en güzel şekilde okunsun diye uğraşılmış. Karşılıklı ezan okuma geleneği neden olmuş? Eski zamanlarda mikrofon olmadığı için her minareden ezanlar okunmuş. Diyelim ki Sultanahmet Camii’nde 6 minare var ön tarafta oturan insanlara ezan sesinin gitmesi gerekiyor aynı zamanda arka tarafta oturan insanlara da ezan sesinin gitmesi gerekiyor onun için farklı minarelerden ezan okunmuş. Elektrik keşf edilince ve mikrofonlar devreye girince birbirine yakın olan camilerde sesler karışmasın diye daha güzel olsun diye karşılıklı ezanlar okunmaya başlanmış diyebiliriz. 12 yıldır buradayım ilk geldiğimde Ayasofya ile karşılıklı ezan okuyorduk. Oraya sesi güzel ve müsait olan, her gün farklı müezzin arkadaşımız gelip orada ezan okuyordu. Ve biz de karşılık veriyorduk” ifadelerini kullandı.

    “Bu Osmanlı’dan gelen bir gelenektir”

    Osmanlı döneminden gelen bir gelenek olduğundan bahseden Tunca, “Bu Osmanlı’dan gelen bir gelenektir. Ezanlar farklı makamlarda icra ediliyor. Sabah namazı sabah makamında, öğle çoğu zaman uşak makamında, ikindi rast makamında, akşam segah veya hüzzam yatsı namazı ise hicaz makamında okunuyor. Bu bir gelenek. Biz bazen Muhayyer Kurdi gibi Nihavend gibi bazen Hüseyni gibi muharrem ayında ezanlar okuyoruz. Bunun için tabii Selatin camilerindeki arkadaşlarımızın musiki bilgisinin ve ses güzelliğinin olması gerekiyor. Müzik kulağının olması gerekiyor. Karşılıklı ezan okumanın bir sebebi de budur. Karşıda bir müezzin bir ses ile başlarsa sizde kendi kendinize ezan okursanız karışır. Müzik kulağı iyi olan insanlar hemen etkilenirler. Dolayısıyla bu işin düzgün olabilmesi için de karşılıklı okunması gerekir. Daha önce Sultanahmet’le başlıyorduk Ayasofya ile davam ediyorduk şu an da Ayasofya Camii başlıyor. Daha önce Ayasofya’nın arkasında bir mescidimiz vardı, 1991 yılından bu yana orada ezan okunuyor. Ben geldim geleli de karşılıklı ezan okuyoruz. Ayasofya bir ezan makamında başlıyor, bizde ona ayak uyduruyoruz. Hangi sesten giriyorsa biz de aynı sesten giriyoruz. Bir güzellik ortaya çıkıyor. İşin güzel olması adına karşılıklı ezan okuma ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.

     

  • 600 yıllık gelenek ‘Erguvan Bayramı’

    600 yıllık gelenek ‘Erguvan Bayramı’

    Baharı müjdeleyen, bereket, huzur ve kardeşliğin sembolü kabul edilen Erguvan Bayramı 28-30 Nisan tarihleri arasında Emir Sultan Meydanı’nda düzenlenen etkinliklerle kutlanacak.

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa’nın tarih, kültür ve manevi kimliğinde çok önemli bir yere sahip olan Emir Sultan Hazretleri’ni ve onunla özdeşleşen Erguvan Bayramı’nı Yıldırım’da yaşattıklarını belirtti.

    Bursa’da yıllar önce düzenlenen etkinliklerde Anadolu, Rumeli ve gönül coğrafyalarının birçok köşesinden gelen dervişlerle hasbihal edildiğini, halkın o günkü sorunlarına çözümler aranarak ilmi sohbetlerin gerçekleştirildiğini aktaran Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım Belediyesi olarak Erguvan geleneğini sürdürmek, medeniyetimizin tarihin derinliklerinde olan bu köklerinden istifade ederek yeni yaprakların oluşumuna katkı sağlamak, birlik ve beraberliğimize katkı sunmak adına Erguvan Bayramı etkinliklerini geçtiğimiz yıl itibariyle yeniden ihya etmeye başladık.

    600 yıllık geleneğimiz olan Erguvan Bayramı’nı inşallah bundan sonra her yıl geleneksel olarak kutlayarak Emir Sultan Hazretleri’ni anacağız” dedi.

  • En tatlı bayram geleneği devam ediyor

    En tatlı bayram geleneği devam ediyor

    Ramazan Bayramı’nın en önemli gelenekleri arasında yer alan şeker toplama geleneği, Muş’un Karabey köyünde tüm renkleri ile devam ediyor. Vatandaşlar, bayramın başlamasıyla birlikte evlerinin önünde ellerindeki şeker tepsileri ile çocukları bekledi. Çeşit çeşit çikolataların dağıtıldığı bayramda çocuklar poşetlerle şeker topladı.

    Kapı kapı gezip şeker toplayan çocuklardan Cemre Yıldırım, bayramların çok güzel olduğunu belirterek, “Bugün bayram. Tüm evleri gezdik. Bugün akşama kadar şeker toplayacağız, çok güzel şekerler topladık” dedi.

    Şeker toplayan bir diğer çocuklardan Ayşe Güzel, sabah erken uyandığını ifade ederek, “Bugün bayram olduğu için çok mutluyum. Akşama kadar gezerek tüm köyden şeker toplayacağız” şeklinde konuştu.

    Kardeşleri ve kuzenleri ile birlikte şeker toplayan çocuklardan Hayrunisa Batır ise, “Bugün bayramımız çok güzel geçti. Kuzenlerim, arkadaşlarım ve kardeşlerim ile birlikte şeker toplamaya çıktık. Bugün bizim çok mutlu bir gündü” diye konuştu.

  • 37 yıllık gelenek devam ediyor

    37 yıllık gelenek devam ediyor

    Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edilen Ramazan Ayı etkinlikleri çerçevesinde iftar programları mahallelerde devam ederken Kadir Gecesinde düzenlenen ve geleneksel hale gelen Türkkuyusu Mahallesindeki sahur programı da unutulmadı.

    Bodrum pazar yerindeki iftara yoğun ilgi
    Bodrum Kapalı Pazar Yerinde yoğun bir katılımla gerçekleşen iftar programına, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, belediye meclis üyeleri, CHP İlçe Başkanı Başar Bıyıklı, Kadın Kolu Başkanı Umut Anıl Özdoğan, Gençlik Kolu Başkanı Ferhat Ceyhan, CHP Milletvekili Adayı Süreyya Öneş Derici, mahalle muhtarları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    Programa ev sahipliği yapan Başkan Aras, İftar programında konuşmasında vatandaşların Kadir Gecesini kutlayarak başlarken şunları söyledi:
    “Hep birlikteyiz, sofralarımızı paylaşıyoruz, ekmeğimizi, aşımızı paylaşıyoruz. Davetimize icabet edip geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Ramazan Ayının bu son günlerinde de Bodrum’un her yerinde iftar programlarımızı yapıyoruz. Ramazan akşamlarını yaşıyoruz ama sadece Bodrum’da mı yaşıyoruz? Büyük bir afet yaşanan hem Hatay’da hem Malatya’da, deprem bölgesinde sizin yardım ve desteklerinizle de yaşıyoruz. Sizin desteklerinizle, Bodrum Belediyesi’nin çalışmalarıyla deprem mağdurlarının iftar sofralarında yanlarındayız. Allah sizlerden razı olsun. Şu an deprem bölgesinde görev yapan 50’ye yakın belediye personellerimiz var. Gece, gündüz demiyorlar vatandaşlarımıza yardımcı oluyorlar; onlara da buradan selam olsun, ayaklarına taş değmesin. Bu güzel akşamda dualarınızı onlardan, deprem mağdurlarından esirgemeyin. Bu güzel davete katıldığınız için bize bu mübarek Ramazan akşamında eşlik ettiğiniz için hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

    Türkkuyusu’nda sahur
    37 yıldır sürdürülen gelenek çerçevesinde Türkkuyusu Camii yanındaki meydanda verilen sahur yemeğine Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, Türkkuyusu Mahalle Muhtarı Bahattin Aşkın, Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, belediye birim müdürleri, CHP Bodrum Gençlik Kolu Başkanı Ferhat Ceyhan ile mahalle sakinleri katıldı.

    Ramazan Ayı ile birlikte yardımlaşma ve dayanışma ruhunun arttığını belirten Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum’da kurulan iftar sofralarının, Hatay ve Malatya’daki dostluk kentlerinde depremzede vatandaşlar için de kurulduğunu belirtti.

    Sofralarda bulunan kuru kayısıların da Malatya’daki bir depremzededen alındığını belirten Başkan Aras, “Evi ve iş yeri yıkılmıştı. Onun 3 ton kayısısını aldık Bodrum’a getirdik. İftar sofralarımızda ve bugün de burada paylaşıyoruz. Afiyet olsun” dedi.

    Bodrum Belediyesi iftar programları bu akşam Turgutreis, Gümüşlük ve Koyunbaba mahallelerinde, 19 Nisan akşamı Dereköy, Peksimet ve Gölköy mahallelerinde, Arife akşamı yani 20 Nisan akşamı ise Gümbet kavşağındaki alanda devam edecek.