Etiket: gelin

  • Gelin görümce arasındaki husumet

    Gelin görümce arasındaki husumet

    Bayburt’ta aile arasında çıkan sözlü tartışma, büyüyerek şiddete uzandı. Eşinin ablasıyla tartışma yaşayan bir gelin, görümcesinin kendisini darbettiği iddiasında bulunarak, A.B isimli görümceden şikayetçi oldu. Darbedilen gelin S.T, Spinal Müsküler Atrofi(SMA) hastası Cennet Su Ateş’e 8 bin lira bağış yapılması şartıyla görümcesiyle uzlaşmaya vardı.

    Bayburt’ta S.T isimli gelin ile, A.B isimli görümce arasında tartışma yaşandı. Tartışma daha da büyüyerek, arbedeye dönüştü. Arbede esnasında görümcesinin kendisini darbettiğini iddia eden S.T emniyete giderek eşinin ablasından şikayetçi oldu. Görümce A.B hakkında ‘Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı.

    Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen çalışmalar sonucunda işlenen suçun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle dosya, Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Devreye giren uzlaştırma bürosunda görevli uzlaştırmacılar, şikayetçiyle bir araya gelerek uzlaşma şartlarını görüştüler. Yapılan görüşmelerde müşteki S.T, şüpheli A.B ile ancak SMA hastası bir çocuğa bağışta bulunması şartıyla uzlaşmaya varacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdi.

    Gelini S.T’nin uzlaşma şartını kabul eden, şüpheli A.B, SMA hastası Cennet Su Ateş’e 8 bin lira bağışta bulundu. Dosya, Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmaları sonucunda çözülerek, mahkemeye intikal etmeden kapatılmış oldu.

  • Bursa’da gelinini öldüren kadın kuyumcuda yakalandı

    Bursa’da gelinini öldüren kadın kuyumcuda yakalandı

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 2 yıl önce gelinini öldüren 46 yaşındaki G.Y., 15 ay cezaevi yattıktan sonra denetimli olarak serbest bırakılmıştı.

    Fakat davası süren kadın hakkında *Kasten Öldürme suçundan toplam 7 Yıl 6 ay hapis cezası” kararı çıkınca şüpheli bulunduğu ilçeden kent merkezine kaçtı. Asayiş Şube Müdürlüğü, Güven Timleri Büro Amirliği ekiplerince zanlıyı yakalamak için teknik ve fiziki takip başlattı. Aranan kadın kuyumcuda yakalandı. İfadesi alınmak üzere emniyete götürülen kayınvalide, “Ben gelinimi yanlışlıkla tabancayla vurdum. 15 ay yattım çıktım, bir daha girerim. Buraya yakınımın düğününe gelmiştim” diye konuştu.

    İşlemleri tamamlanan şüphelinin yakalanma anı kameraya yansırken, adliyeye sevk edilen G.K., mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Damat, gelini nikah masasına vinçle getirdi

    Damat, gelini nikah masasına vinçle getirdi

    Manisa’nın Yunusemre ilçesine bağlı Kayapınar Mahallesi’nde yaşayan 31 yaşındaki Doğan Çoban ve Funda Akar, Yunusemre Belediyesi Millet Çarşısı’ndaki nikah salonunda dünyaevine girdi. 15 yıldır vinç operatörü olarak çalışan damat Doğan Çoban, gelin aracı olarak da iş makinesi olan vinci tercih etti.

    Gelini vinçle almaya giden damat Çoban, “Bir arkadaşımız aracılığıyla tanıştık. Sonrasında ileriki günlerde arkadaş olduk. Sonrasında birbirimize güvenimizi, saygımızı kazandık. Birbirimize bağlı olduğumuz için evlenmeye karar verdik. Evlenmeye karar veren arkadaşlarda önce saygı, sevgi ve güven yeterli oluyor. Günümüzde birçok farklı etkinlikler oluyor. Biz de farklı bir şey yapmak için böyle bir düşünceye girdik. Kendimiz için mutluyuz” dedi.

    Vinçle nikah salonuna giden gelin Funda Akar ise şunları söyledi:
    “Daha önce bu tür işler görüyorduk. Biz de böyle bir şey yapsak mı diye konuşuyorduk. Bana sürpriz oldu. Beklemiyordum böyle bir şey. Güzel oldu.”
    Vinç ve arkasındaki konvoyla nikah salonuna gelen genç, çift sevdiklerinin huzurunda bir ömür boyu mutluluğa “evet” dedi.

  • Düğünlerine dolmuşla gittiler

    Düğünlerine dolmuşla gittiler

    Artvinli Tolgahan Aydemir ile Adana’dan gelin gelen Şifa Kabayel, düğünleri için gelin arabası yerine, toplu taşıma kullanımına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kuaförden düğün salonuna kadar dolmuş kullandı.

    Aydemir ve Kabayel çifti hazırlıklarını tamamladıktan sonra Şehit Dursun Acar Caddesi’nde dolmuş durağına giderek ‘Çarşı–Köprü’ güzergahındaki dolmuşa bindi. Dolmuş şoförü ve yolcular gelin ve damadı görünce şaşkınlıklarını gizleyemezken, güzergah boyunca dolmuşa binen vatandaşlar gelin ve damatla bol bol fotoğraf çektirerek anın tadını çıkardı.

    Tolgahan Aydemir, nikah töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, farklılık olması açısından ve toplu taşıma kullanımına dikkati çekmek için bu özel günlerinde anı olsun diye dolmuşa bindiklerini söyledi.

    Artvin’de bir düğün salonu işletmecisi olduğunu ifade eden Aydemir, evlilik konusunda çekinceleri olduğunu belirterek “Şifa’yı görünce evlenmeye karar verdim. Düğünümde farklı bir şey olmasını istedim. Herkes düğün aracı olarak tır yaptı, otobüs yaptı, at arabası yaptı, limuzin yaptı ama hiç kimse dolmuşu yapmamıştı. Dolmuşçuların da nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. İlk olsun istedim. Bizi gören insanlar çok şaşırdı. Dolmuşu durdurmak için el kaldırdım, dolmuşçu ondan yol istediğimi zannetti. ‘Yok abi, biz dolmuşa bineceğiz’ deyince şaşırdı. Dolmuşa binerken izin isteyenler oldu. ‘Dolmuş kiralık mı’ diye soranlar oldu” dedi.

    Şifa Kabayel de düğününde böyle bir şey hayal etmediğini ifade ederek, “Eşimin fikrine sıcak bakmadım. Değişik tepkiler alabileceğimizi düşünüyordum ama çok güzel tepkiler aldık. Çok mutlu olduk. Çocuklarımıza anlatacağımız güzel bir anı yaşadık” diye konuştu.

  • Asırlık gelenek: Gelinin “dert” kutusu

    Asırlık gelenek: Gelinin “dert” kutusu

    Uzuntarla Mahallesi’nde hayata geçirilecek Çerkes müzesi için Uzuntarla Adige Kültür Derneği Başkanı Sedat Yenişen ve dernek üyeleri, geleneklerini yansıtan çeşitli objeleri topluyor. Şu ana kadar 200’ye yakın obje toplayan Yenişen, elde ettiği eserlerle unutulmuş Çerkes kültürünün de ortaya çıkarılmasına vesile oluyor. Yenişen, 160 yıl önce Kafkasya’dan gelen ailenin yanında getirdiği Kur’an-ı Kerim’i de müzeye koymak için muhafaza ediyor.
    Müzede sergilenecek eserlerin arasında en göz çarpan ise dert kutusu. Çerkes geleneğinde anne, gelin olacak kızına dert kutusunu vererek, damat tarafını kimseye şikayet etmemesini, aile huzurunu bozacak durumları kutuya anlatması isteniyor. Bu eserin ortaya çıkmasıyla unutulmuş gelenek yeniden hatırlandı.

    “160 yıl önce Kafkasya’dan getirildi”

    Sedat Yenişen; aralarında Kur’an-ı Kerim, dert kutusu ve Çerkeslerin “haluj sandığı” diyerek tabir ettiği 100 yıllık sandığın da bulunduğu 25’in üzerinde eserin Orhan Halman tarafından getirildiğini söyledi. Çerkes kültürünü yansıtan objelerin Uzuntarla Adige Kültür Derneği’nde muhafaza edildiğini söyleyen Sedat Yenişen, “Yakında açacağımız Uzuntarla Çerkes Müzesine gönderilen objeleri derneğimizde muhafaza ediyoruz. Şu ana kadar 200’e yakın obje topladık. 80-200 yıllık objelerimiz var. En ilginç obje Kafkasya’dan gelen Kur’an-ı Kerim. Haluj sandığı da çok nadir bulunan objedir. Kur’an-ı Kerim-i yaklaşık 160 yıl önce Kafkasya’dan gelenler getirmiş. Son sayfaları hırpalandığı için el yazması ile tekrar yazılmış. Haluj sandığı da geleneğimizdendir. Çerkeslerin düğün evine giderken yardım amaçlı içerisine Çerkes böreği dediğimiz haluj koyarlardı. Çok nadir bulunan sandıktır. Türkiye’de en fazla 3-4 tane vardır. Bu sandığın tarihi 100 yıla yakındır” dedi.

    “Unutulmuş gelenekler ortaya çıkıyor”

    Unutulmaya yüz tutmuş Çerkes kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla uzun süredir eserler topladıklarını anlatan Dernek Üyesi Vedat Eroğlu ise “Çok ilginç objeler geliyor. Haluj sandığından dert kutusuna kadar birçok objeyle beraber unutulmuş gelenekler de ortaya çıkıyor. Kafkasya’dan gelen objeler de var. Bugüne kadar müze için 200’e yakın obje topladık” diye konuştu.

    “Bu kutu psikologdur”

    Yaklaşık 400 yıllık Çerkes geleneği olan dert kutusu hakkında bilgiler veren Eroğlu, “Çerkeslerde kız evleneceği zaman annesi tarafından damat evinde yaşayabileceği olumsuzluklara karşı uyarılır, damat evinde gelinin büyüklere saygısızlık yapmaması ve cevap vermemesi için anne tarafından kıza dert kutusu verilir. Kız tüm sorunlarını bu dert kutusuna anlatması, sorunlarının dışarı aktarmaması için anne tarafından tembihlenir. Bir nevi bu kutu psikologdur. En azından kızın derdini anlatabileceği bölümdür. Türkiye’de en son Eskişehir tarafında dert kutusunun kullanıldığı biliniyor. Bu vesileyle kaybolmaya yüz tutmuş gelenek gün yüzüne çıktı. Şu an elimizde bulunan kutu sembolize edilmiş hali” şeklinde konuştu.

  • Gelin ve görümceden aile ekonomisine katkıda bulunuyor

    Gelin ve görümceden aile ekonomisine katkıda bulunuyor

    Onikişubat ilçesi Sakarya konteyner kentte Kahramanmaraş’a ait olan yöresel ürünleri yaparak satışını yapan 2 çocuk annesi Aysel Akgün (44) ve 3 çocuk annesi Selma Akgün (39), konteyner iş yerlerinde yöresel yemekler yaparak hizmet veriyor. Depremde iş yerlerinin yerle bir olduğunu söyleyen Akgün,” Depremden sonra kendi çabalarımızla toparladığımız iş yerimizde el emeğimiz olan ve tamamen doğal olan ürünleri yaparak kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalışıyoruz” dedi.

    Kahramanmaraş’a ait kültürel yemekleri tanıtmaya çalıştıklarını söyleyen görümce Aysel Akgün Üzüm ,”Biz depremden dolayı iş yerimizi kaybettik. Depremde enkaz altında kaldı, hiç bir şeyimizi kurtaramadık. Makinalarımızı alamadığımız için ve maddi olarak zorlandığımız için şuan yöresel yemekler yapıyoruz. Kahramanmaraş’a ait kültürel yemeklerini tanıtmaya çalışıyoruz. Reçel çeşitleri, turşu, mumbar dolması, kuru dolma, pekmez, gözleme gibi yöresel yemekler yaparak kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalışıyoruz. Deprem öncesi borçlarımız vardı onları ödemeye çalışıyoruz. Bir bayan olarak herkesin çalışmasını tavsiye ediyorum. Deprem sonrası toparlanma evresindeyiz. Çalışanlarımız ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Biz kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Biz şu an hayattayız ve her şey için şükrediyoruz” dedi.

    Depremden sonra birkaç ay kendilerine gelemediklerini söyleyen gelin Selma Akgün, “Daha önce bir iş yerimiz vardı ve eşimle birlikte çalıştırıyordum. Depremde iş yerimiz gitti , enkaz altında kaldı. İş yerimizi arkadaşlarımızı, arkadaş camiamızın çoğunu kaybettik. Konteyner içerisinde yöresel yemekler üzerine iş kurmaya karar verdik. İyi ki de bu kararı vermişiz. Depremden sonra birkaç ay kendimize gelemedik. Evde durmakla daha kötü oluyorduk. Yöresel yemekleri üzerine işimizi kurduk. Buradaki ürünler tamamen el emeği göz nuru. Her şeyi kendi çabamızla yapıyoruz yap. Buradaki ürünlerin tamamı doğal. Kendimiz yapıyoruz, kendimiz üretiyoruz. Tarhana yapıyoruz, içli köfte yapıyoruz, reçel çeşitleri, mumbar ve turşularımızı bulunduruyoruz. Çoğunlukla ev yemeği yapıyoruz. İşlerimiz şu an gayet iyi gidiyor” ifadesini kullandı.

  • Afrika’dan Rize’ye gelin geldi

    Afrika’dan Rize’ye gelin geldi

    Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Ramazan Öztürk, çalışmak için Afrika’nın Mali ülkesine gitti. Orada motosiklet ile gezdiği esnada telefonu ile navigasyonu kontrol ettiği için polis tarafından durduruldu. Polis Öztürk’ü durdurarak ceza yazacağını bildirdi. Polisin ceza yazacağını öğrenen Öztürk, o sırada polislerle konuşmaya başladı. O esnada orada giyim mağazası olan 32 yaşındaki Dienama Dembele, Öztürk’ün yanına gitti. Cezayı ödemek isteyen Öztürk, yanında yüklü bir para olduğu için parayı bozdurmak istedi. Yanlarında bulunan Dienama Dembele’den parayı bozdurmasını istedi. Şans eseri tanışan çift buluşmaya başladı. Buluştukları bir gün Öztürk, eşi Dienama’ya evlenme teklifi yaptı. İlk önce düğün Mali’de gerçekleştirildi. Ardından da Öztürk, ailesi ile Çayeli’nde bir düğün yaptı. Öztürk’ün eşi Dienama Dembele ismini Zeynep Dembele Öztürk olarak değiştirdi.

    “Benim nasibim oradaymış”

    Eşiyle tesadüfen tanıştığını belirten Ramazan Öztürk, “Benim Afrika’ya gitme gibi bir fikrim yoktu. Bizim Mali Konsolosu Hasan Bey sayesinde Afrika’ya gittik. İlk 6 ayda gittik. İkinci 6 ayda tesadüfen tanıştık. Afrika’da polis durdurdu bizi. Polis durdurunca eşim yanımıza geldi. Ben de az bildiğim Fransızca ve Afrika’nın dilinde konuşmaya çalıştım ve tanıştık. Sonra fazla uzun sürmedi. Yaklaşık 2 buçuk ay içerisinde evlenmeye karar verdik. Önce eşimin tarafının usulünce düğünümüzü yaptık. Biz de burada düğünümüzü yapmak istedik. Oraya askeri bir hastanenin yapımı için gittik. Tanışmamız kesinlikle tesadüfen oldu. Benim nasibim oradaymış. Daha önce Türkiye’de de olabilirdi ama evlenmedik. Nasibimiz oradaymış. Oraya gittik nasibimiz bizi buldu. Biz ne kendi ailemden ne de eşimin ailesinden kötü bir tepki almadık” dedi.

    “Aklımın ucundan hiç geçmezdi”

    Afrika’da hayatının eşini bulacağı aklından hiç geçmediğini ifade eden Öztürk, “Aklımın ucundan hiç geçmezdi. Afrika’ya bile gitmeyi beklemiyordum. Eşimin orada küçük bir elbise dükkânı var. Mali’de bir restorandan çıkıp hastaneye gidiyordum. Yol bilmediğim için telefonla navigasyon yardımıyla gidiyordum. Polis beni ışıklarda durdurdu. Ben orada stres oldum. Polislerle tartıştım biraz. O anda eşim gelip yanımda durdu. Telefonla şirketimizin tercümanını aradım. Orada eşime verdim telefonu ve parayı bozmasını istedik. Parayı bozup getirdi. O olaydan sonra 2-3 defa görüştük. Zaten 6’ncı 7’nci buluşmada evlenmeye karar verdik. Kendi ailemden kimse oraya gelemezdi. Prosedürler çok uzun. Çalışma arkadaşlarımız ve konsolos ağabeyimiz geldi. 24 Eylül 2023 tarihinde orada düğünü yaptık. Eşimi getirebilmek için oradaki bütün prosedürü yaptık. Ben kızı istemeye gitmedim. Beni kabul etmediler. Damadı kabul etmiyorlar. Akrabalarını kabul ediyorlar. Zaten biz karar verdiğimiz için ailesi güzellikle karşıladı” diye konuştu.

    “Ramazan’la tanıştığım için çok mutluyum”

    Ailelerin kendisini güzel karşıladığını dile getiren Dienama Dembele, “Ramazan’la tanıştığım için çok mutluyum. Evlendiğimiz için de ayrıca çok mutluyum. Ailesi ve benim ailem bizi güzel karşıladı. Bizi çok sevgiyle karşıladılar” dedi.

    “Şaka yapıyor gibi şaşırdım”

    Ramazan Öztürk’ün annesi Nurten Öztürk, gelini yabancı olduğu için dil öğrenmeye çalışacaklarını söyleyerek, “Bizi aradı. Bana, ‘anne böyle bir şey düşünüyorum’ dedi. Ben de durdum. Şaşırdım sonuçta. Şaka yapıyor gibi şaşırdım. Sen sevdikten sonra ben de severim dedim. Yeter ki sen sev. Sen ne istiyorsan ben de öyle yaparım dedim. Hiç düşünmedik. Kimi dille, kimi zaman işaret diliyle anlaşırız. Birkaç kelime de öğrenirim. Artık gelinimiz yabancı oldu. Dil öğrenmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

    “2 farklı kültür, 2 farklı dünya ama gönül birleşince samanlık seyran olduğu gibi ülkelerde birleşiyor”

    Çiftin nikahını kıyan Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ise, “2 farklı kültür, 2 farklı dünya ama gönül birleşince samanlık seyran olduğu gibi ülkeler de birleşiyor. Onun için özellikle Ramazan’ı tebrik ediyorum. Gelin hanımı da tebrik ediyorum. Sevgileri ne kadar büyükse Afrika Mali’den, Rizeli kardeşimiz için geldi” şeklinde konuştu.

  • Gelinini öldürmüştü, karar açıklandı

    Gelinini öldürmüştü, karar açıklandı

    Seydikemer’in Atlıdere Mahallesi’nde gelini Hatice Öğüt’ü öldürüp cesedini ateşe veren kayınpeder Kamil Öğüt için karar verildi. İkinci duruşmaya çıkan Kamil Öğüt, daha önce olduğu gibi hasta olduğunu ve olay günüyle ilgili konuşmak istemediğini, olayı hatırlamadığını söyledi.

    Duruşmada, öldürülen Hatice Öğüt’ün avukatı, sanığın cesedi yakarak canavarca hisle öldürme eylemine dönüştürdüğünü, burada ifade vermeyip susmasının nedeninin de bu olduğunu belirterek, “Hiçbir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış hapis cezası ile cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
    Öldürülen Hatice Öğüt’ün akrabaları Kamil Öğüt’e, “Hapiste sen de öl, çürüyüp gidersin inşallah” gibi sözler söyleyince, mahkeme salonundan çıkarıldı. Mahkeme heyeti kayınpeder Öğüt’e, canavarca hisle adam öldürme suçunu sabit görerek ağırlaştırılmış müebbet cezası, ayrıca ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan 6 ay hapis cezası verdi.

    Olay, Seydikemer’in Atlıdere Mahallesi’nde 25 Nisan günü saat 08.00 sıralarında gerçekleşti. Kamil Öğüt evin bahçesindeki ahırda bulunan gelini Hatice Öğüt’ü av tüfeğiyle ateş ederek öldürdü, daha sonra gelininin cesedinin üzerine saman atıp benzinle ateşe vererek yaktı. Silah sesi üzerine bölgeye gelen komşular, çıkan yangını söndürdü. Kamil Öğüt, suç aletiyle olay yerinden kaçarken yaklaşık 2 kilometre ileride ormanlık alanda, cinayette kullandığı tüfekle jandarmaya yakalandı.

  • Kayınpeder tartıştığı gelinini öldürdü

    Kayınpeder tartıştığı gelinini öldürdü

    Olay, Altındağ ilçesi Karapürçek Mahallesi’nde sabah saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, aynı evde yaşayan S.D. ile gelini Derya Demir bilinmeyen bir sebeple tartıştı. Tartışma büyüyerek yerini kavgaya bıraktı. S.D., yanında bulunan silahla gelini Derya Demir’i başından ve sırtından vurdu. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Derya Demir’in hayatını kaybettiğini belirledi. Demir’in cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürülürken, kayınpeder S.D. gözaltına alındı.
    Derya Demir’in emlakçı eşi Yusuf Demir’in geçtiğimiz hafta pompalı tüfekle kendini vurarak intihar ettiği ve S.D.’nin 14 suç kaydı olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Kışın güzelliği gelin ve damatları Çataldağ’a çekiyor

    Kışın güzelliği gelin ve damatları Çataldağ’a çekiyor

    Balıkesir’in Susurluk ilçesi Çataldağ’da düşük rakımda sonbahar havası yaşanırken yüksek kesimlere çıkıldıkça kış havası yaşanmaya başlıyor. Düşük kesimlerde sıcaklık derecesi mevsim sıcaklıklarında seyir ederken, yüksek kesimlerde hava sıcaklıkları eksi derecelere düşüyor. Türkiye’den ve yurt dışından birçok ziyaretçi alan Çataldağ’da doğanın en güzel hali ve 2 mevsimin güzellikleri ortaya çıkıyor.

    Balıkesir’de düğün, albüm ve doğa fotoğrafçılarının en çok uğrak noktası da olmayı başaran Çataldağ’da düğün ve albüm fotoğrafçılığı yapan Halil Aldırmaz, “Başta Balıkesir olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında fotoğraf çekimleri gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin birçok noktasında çekim yapmamıza rağmen Çataldağ’ın eşsiz güzelliğine müşterilerimizin daha fazla talebi oluyor. Burada gerçekleştirdiğimiz çekimlerden hem bizler memnun kalıyoruz hem de müşterilerimiz memnun oluyor. Buradan doğa güzelliği eşsiz, yerel halkın yanında yurt dışından ziyaretçilerin geldiği ve bizlere burada albümlerini yaptırdıkları eşsiz bir ortam” şeklinde konuştu.

    Gelin ve damatlar için Çataldağ’a özel turlar düzenleniyor.