Etiket: genel başkan yardımcısı

  • AK Partili Dağ, koronavirüse yakalandı

    AK Partili Dağ, koronavirüse yakalandı

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, koronavirüs testinin pozitif çıktığını bildirdi. Dağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, vücut kırgınlığı şikayetiyle TBMM Hastanesi’ne başvurduğunu belirtti. Burada yapılan Covid-19 testinin pozitif çıktığını ifade eden Dağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Vücut kırgınlığı şikayeti ile TBMM Hastanesi’ne başvurdum. Burada yapılan Covid-19 testim pozitif çıkmıştır. Hekimlerimizin tavsiyeleri doğrultusunda tedavi sürecimi evde geçiriyorum. Dualarınızı bekliyorum”

  • CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Pamuk primi 1.5 TL olmalı

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Pamuk primi 1.5 TL olmalı

    CHP Bursa Milletvekili ve CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal, 7 Ekim Dünya Pamuk Günü dolayısıyla TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle ülkemizde pamuk üretiminin düştüğünü söyledi. Hasadın başladığı ve ülkemizde “Beyaz Altın” diye önem verilen pamuk için halen prim desteğinin ne kadar olduğunun açıklanmadığını kaydeden Sarıbal, “Pamukta 3 yıldır 80 kuruş prim ödeniyor. Bunun mutlaka yükseltilmesi, en azından 1 lira 50 kuruş seviyesine getirilmesi gerekir” dedi.

    Sarıbal, şunları söyledi:

    “Pamuğun tanınırlığını artırmak, üreticileri ile sanayiciler ve diğer taraflar arasındaki ilişkiyi ve işbirliğini güçlendirmek, pamuk üzerine daha fazla araştırma ve geliştirme yapılmasını sağlamak ve pamukla ilgili teknolojik gelişmeleri teşvik etmek amacıyla 7 Ekim Dünya Pamuk Günü olarak kutlanmaya başlandı.

    Ülkemiz için de pamuk çok önemli bir ürün. Halk arasında “beyaz altın” olarak biliniyor. Ancak son yıllarda uygulanan yanlış tarım politikalarından pamuk da nasibini aldı. Üreticinin desteklenmemesi nedeniyle pamuk ekim alanları ve üretimi her yıl hızla düşüyor. Bu açık ithalatla kapatılmaya çalışılıyor. Ürettiğimiz kadar pamuğu ithal eder duruma geldik.”

    Pamuk hasadı başladı ancak prim belirsizliği devam ediyor. Son üç yıldır 80 kuruş olarak uygulanan prim desteği için üreticiler kilo başına bu yıl 1,5 TL bekliyor. Ancak hükümetten bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi.”

    AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılından bugüne pamuk üretim alanlarının hızla düştüğünü ifade eden Sarıbal, şöyle devam etti:

    Pamuk Üretimi Düşüyor

    “Türkiye 2002 yılında 7,2 milyon dekar alanda pamuk üretirken 2019 yılında %34 azalarak 4,8 milyon dekara düştü. Son 18 yılda 2,4 milyon dekar pamuk ekim alanı üretimden çıktı. 2019 yılında Türkiye’de pamuk ekim alanlarının %43,7’si, üretimin %37’si Şanlıurfa ili tarafından karşılandı. 2018 yılında Şanlıurfa ili 1 milyon 28 bin dekar alanda pamuk üretimi yaparken 2019 yılında 215 bin dekar azalarak 813 bin dekara düştü. 2003 yılından Ağustos 2020 dahil 14 milyon ton pamuk ithalatına 23,3 milyar dolar ödendi. Ağırlıklı olarak pamuk ithalatı yaptığımız başlıca ülkeler Amerika, Yunanistan, Türkmenistan ve Brezilya. 2019 yılında 951 bin ton pamuk ithalatına 1.6 milyar dolar ödeme yapıldı. Sadece bu yılın ilk 8 ayında 720 bin ton pamuk ithalatına 1,1 milyar dolar ödeme yapıldı. Türkiye 2019 yılında dünya pamuk ithalatında 4. Sırada bulunmaktadır. Türkiye 2019 yılında pamuk ihtiyacının %54’ünü ithalatla karşıladı. Bu oran 2002’de %38 idi” diye konuştu.

    Pamuğun 20 ayrı sektörde kullanıldığını ve aileleriyle birlikte 1,5 insanı etkilediğini belirten Sarıbal, 2019 yılında üretilen 2,2 milyon kütlü pamuktan; 814 bin ton lif pamuk, 1 milyon 254 bin ton çiğit, 188 bin ton yemeklik yağ, 878 bin ton yemlik küspe, 63 bin ton linter, 132 bin ton telef (Ethanol, gübre vb) ürün elde edildiği bilgisini paylaştı.

    Yeniden Altın Olsun

    Lif pamuğun 2 milyar 775 milyon dolarlık ticari değeri bulunduğunu ancak tekstil ve hazır giyim sektöründe kullanımı ile 60 milyar dolarlık bir katma değer yaratıldığını söyleyen Sarıbal, “Pamuk bizim için çok önemli bir ürün. Pamuk üretiminin artması ve ithalat azalması için öncelikle pamuk üreticisine son 3 yıldır verilen 80 kuruş/kg pamuk priminin 1,5 TL/kg çıkarılması gerekir. Pamuğun çiftçiye geliri kilo başına 6 TL olması gerekiyor. Bu yapılırsa ancak pamuk yeniden ‘beyaz altın’ olur” diye konuştu.

    Süt Fiyatı 1 Yıldır Aynı

    Basın açıklamasında süt üreticilerinin sorunlarına da değinen CHP’li Sarıbal, Ulusal Süt Konseyi 2019 Ekim ayında 15 Kasım 2019 tarihinde geçerli olmak üzere, 2020 yılı için litre başına 2,30 TL tavsiye fiyatı belirlediğini hatırlatarak, “Son bir yıl içinde hem hammaddelerine %40 oranında zam geldi. Gelen bu zammın üreticiye yansıması ise %45-50 arasında değişmektedir. Bugün üretici 1 litre süt sattığında 1 kg yem alamamaktadır. Oysa 1 litre süt ile 1,5 kg yem alınabilmesi gerekir (süt/yem paritesi). Aksi takdirde süt hayvancılığının sürdürülmesi mümkün değildi. Fiyatlar bu şekilde devam eder ise süt hayvanları kesime gönderilecek. Acilen çiğ süt alım fiyatının ve 15 kuruş olan süt priminin arttırılması gerekmektedir” dedi.

  • CHP’li Karabıyık: “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz”

    CHP’li Karabıyık: “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz. CHP olarak gerek komisyonlarda gerek Mecliste bu konuların takibini yapacağız. Sorunların çözülmesi için çaba sarf edeceğiz.” dedi.

    Karabıyık, Kültürpark’ta düzenlediği basın toplantısında, sağlık çalışanlarının haklı bazı talepleri olduğunu söyledi.

    Eğitimde, sağlıkta, sosyal güvelik ve güvenlikte kadronun önemine değinen Karabıyık, “Kovid-19 sürecinde özellikle bütün sağlık çalışanları, kendilerinin sağlıklarını hiçe sayarak ön planda bizler için mücadele verdiler ve bir savaşın önde giden neferleri oldular.” diye konuştu.

    Karabıyık, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarının herkes tarafından alkışlandığını aktararak, “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz. CHP olarak gerek komisyonlarda gerek Mecliste bu konuların takibini yapacağız. Sorunların çözülmesi için çaba sarf edeceğiz. Onlara kulak vermemiz, onların taleplerini dile getirip takipçisi olmamız önemli.” ifadesini kullandı.

    Daha sonra Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, sendikalarının sağlık çalışanlarıyla ilgili hazırladığı kanun teklifine ilişkin topladıkları imzaları Karabıyık’a teslim etti.

  • CHP’li Lale Karabıyık: “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”

    CHP’li Lale Karabıyık: “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine göz yummak demektir.” ifadesini kullandı.

    Karabıyık, yazılı açıklamasında, İstanbul Sözleşmesi’nin, Mayıs 2011’de İstanbul’da imzalandığını, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

    Sözleşmenin 34 ülkede uygulandığını, diğer ülkelerde sözleşmenin daha iyi nasıl uygulanacağının tartışıldığını ifade eden Karabıyık, iktidarın, sözleşmeden çıkma telaşında olduğunu ileri sürdü.

    Karabıyık, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddetin faillerinin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması ile ilişkili hükümler içerdiğini belirtti.

    “İktidar İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı gündeme getiriyor”

    Karabıyık, şöyle devam etti:

    “Yani çok basit ve yalın şekliyle İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini içeriyor. AKP ise iktidarı döneminde, 7500’den fazla kadın öldürülmüş, 100 binden fazla kadın cinsel saldırıya uğramışken, iktidar İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı gündeme getiriyor.”

    İstanbul Sözleşmesi’nin haksız iddialarla eleştirildiğini aktaran Karabıyık, “Her gün kadına yönelik şiddet haberi aldığımız, faillerin cezasızlık güvencesiyle şiddeti artırdığı ülkemizde kadınları ve kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne dokunulamaz.” ifadesine yer verdi.

    Karabıyık, “İstanbul Sözleşmesini feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine göz yummak demektir. Tek amacı kadını korumak ve kadına yönelik şiddete son vermek amacı taşıyan İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atılması düşünülemez çünkü İstanbul Sözleşmesi yaşatır.” değerlendirmesini yaptı.

  • CHP’li Sarıbal: “Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor”

    CHP’li Sarıbal: “Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Gelibolu’daki orman yangınına ilişkin, “Ciğerimiz yanıyor. 450 hektar orman alanımız yandı. Bu çok büyük bir alan, ormanlar sadece yangınlarla değil, maden ve inşaat alanlarıyla da yanıyor. Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor.” dedi.

    Sarıbal, partisinin Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’yla Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de yeşil alanların ve ormanların her geçen gün azaldığını savundu.

    Gelibolu’da yaşanan orman yangınına işaret eden Sarıbal, “Ciğerimiz yanıyor. 450 hektar orman alanımız yandı. Bu çok büyük bir alan, ormanlar sadece yangınlarla değil, maden ve inşaat alanlarıyla da yanıyor. Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    Ormanların iş adamlarına kiraya verildiğini bu yöntemle de yok edildiğini ileri süren Sarıbal, yangınlarda çok büyük alanların zarar gördüğünü belirtti.

    Ağaçların bilinçsizce kesildiğini kaydeden Sarıbal, “Önceden ormanlarımız Tarım ve Orman Bakanlığının kontrolünde kesiliyordu. Önce kesilecek ağaçlar belirlenip sonra orman köylü kooperatiflerince kesilmeye başlanıyordu. Burada çalışan köylüler de sigortalanıyordu. AKP iktidarı ise götürü yöntemi ile ağaç kestiği için istediği yerden istediği kadar ağaç kesiyorlar.” diye konuştu.

    Orman çiftçilerinin yüzde 70’inin sosyal güvenlik kapsamında olmadığını ifade eden Sarıbal, şunları kaydetti:

    “Ormanlarda 2019 yılında, orman köylüsü ve işçisi, 3 bin 400 iş kazası gerçekleşti. Bu kazalarda 486 ölüm, 2 binin üzerinde de yaralanma oldu. Bu iş kazalarından dolayı ölen veya yaralananların yüzde 80’inin iş güvenliği ve sigortası yok. Türkiye AB ülkeleri arasında orman kazalarında birinci sırada yer aldı. Bununla ilgili uluslararası raporlar yayınlandı.”

    CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da iktidarın Saros Körfezindeki doğal gaz projesini uygulamaya soktuğunu, bu projenin orman alanları ile bölgenin doğal dengesini yok ettiğini savundu.

    Bölgenin fay hattı üzerinde olduğunu belirten Gaytancıoğlu, “Doğaya verdiği zararlar nedeniyle itiraz ettik. Bilim adamları bu projenin yanlış olduğunu söyledi. İktidar olumsuz ÇED raporuna rağmen, projeyi yapma kararı aldı.” dedi.

    Kararın sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı pandemi sürecinde alındığını belirten Gaytancıoğlu, bu durumu kınadı.