Etiket: gezi parkı

  • Gezi olaylarında 2 kadın polise ceza

    Gezi olaylarında 2 kadın polise ceza

    Fatih’te 8 Temmuz 2013 tarihinde gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın karakol nezarethanesinde giysilerini çıkartarak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık polis memuru L.M., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya müşteki Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı katılmazken, tarafların avukatları hazır bulundu.

    “Mahkemeden beraatımı talep ediyorum”
    Duruşmada savunma yapan sanık L.M., “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Mahkemeden beraatımı talep ediyorum. Suç işlemek maksadıyla hareket etmedim” ifadelerini kullandı. Beyanda bulunan müşteki avukatı, müvekkiline yönelik çok fazla hak ihlali yapıldığını belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi.
    Savunma yapan sanık avukatı ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini ve sanıkların üzerlerine atılı suçtan yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarını talep etti. Son sözü sorulan sanık, mahkemeden beraatını istedi.

    2 kadın polise 5’er ay hapis cezası, bir polisin ise beraatına karar verildi
    Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar S.E.K ve C.B. hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunu oluşturduğu ve üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olduğu gerekçesiyle ilk önce ayrı ayrı 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, daha sonra sanıkların duruşmalarda tutum ve davranışlarından ötürü bu cezayı 5 ay hapis cezasına indirilmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıkların sabıkasız oluşlarını gerekçe göstererek bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Polis memuru L.M.’nin ise, beraatına karar verildi.

    İddianameden
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, üzeri çıkarılarak arama yapılan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı müşteki, polis memurları C.B., L.M. ve S.E.K. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müşteki Ayşe Mücella Yapıcı’nın ilaçlarının bir gün geç almasına sebebiyet verdiğine ilişkin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu, şüpheli kadın polis memurları S.E. ve C.B.’nin çıplak arama eylemlerinin görevinin gerekliliklerine aykırı hareket ettikleri aktarıldı. İddianamede, şüpheli polis memuru L.M.’nin eyleminin ihmal suretiyle ‘görevi kötüye kullanma’ kapsamında kaldığı, yönündeki iddialar üzerine yargılama aşamasında davanın ‘işkence’ nitelendirmesi ile açılmasında hukuki yarar bulunduğu anlatıldı. Ayrıca iddianamede, suçun işkence kapsamında kalıp, kalmadığının da değerlendirilme zorunluluğu bulunduğu bilgisi yer aldı.

    5 yıl hapis cezası talebi
    Hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları S.E., C.B. ve L.M. hakkında iki müştekiye yönelik ‘işkence’ suçundan ayrı ayrı 5 yıl hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

  • Gezi Parkı davasında karar bekleniyor

    Gezi Parkı davasında karar bekleniyor

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanıklar Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Mine Özerden ve Ayşe Mücella Yapıcı da hazır bulundu. Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yabancı konsolosluk temsilcileri, çok sayıda gazeteci de duruşmayı takip etti. Duruşma sanık Mine Özerden’in avukatı Tuğçe Duygu Köksal’ın savcının mütalaasına karşı son savunmasıyla devam ediyor. Geçtiğimiz cuma günü sanıkların savunmaları alınmıştı, bugün ise sanık avukatlarının savunmalarının ardından sanıkların son sözleri alınarak mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor.

    OSMAN KAVALA VE MÜCELLA YAPICI İÇİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENMİŞTİ

    Duruşma savcısı ara celsede sunduğu mütalaasında, sanıklar Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı için TCK’nin 312. maddesi uyarınca “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

    Diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

    Yakalamalı sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ise ayrılması istendi.

  • Gezi Parkı davasında karar duruşması

    Gezi Parkı davasında karar duruşması

    Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada, sanıkların mütalaaya karşı son kez savunma yapmalarının ardından karar çıkması bekleniyor.

    SAVCI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINI SUNMUŞTU

    Duruşma savcısı ara celsede sunduğu mütalaasında, sanıklar Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı için TCK’nin 312. maddesi uyarınca “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

    Diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

    Yakalamalı sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ise ayrılması istendi.

    DAVANIN GEÇMİŞİ

    Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Memet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020’de karara bağlandı. Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar ise dosyalarının ayrılmasına karar verildi.

    Savcılık yerel mahkemenin kararını istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021’de Osman Kavalı’nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozdu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Nisan 2021’deki duruşmada, yakalamalı sanıklar Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dosyanın da ana davayla birleştirilmesine karar verdi.

    Öte yandan, Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey’in FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin “Anayasa’yı ihlal” ve “Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme” suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirildi.

    ÇARŞI DAVASI DA BOZULMUŞTU

    Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa, İstanbul 13. Ağır Mahkemesi’nce “darbeye teşebbüs” ve “izinsiz gösteri” suçlamasından verilen beraat kararı da Yargıtay tarafından bozuldu.

    Bozma kararında davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki aralarında Osman Kavala’nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi. Birleştirilerek 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 21 Şubat 2022 tarihli celsesinde ise 35 sanıklı Çarşı davası dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.

  • Berkin Elvan davasında istenen ceza belli oldu

    Berkin Elvan davasında istenen ceza belli oldu

    Gezi Parkı olaylarında 16 Haziran 2013’te yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davada sanık polisin 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi istendi.

    Gezi Parkı eylemlerine ilişkin İstanbul Okmeydanı’nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013’te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davada, savcı mütalaasını açıkladı.

    Mütalaada sanık polisin “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi talep edildi.

    Duruşma, 18 Hazıran’a ertelendi.

    İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, “Olası kasıtla öldürmek” suçundan müebbet hapsi istenen tutuksuz sanık F.D. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) katıldı.

  • Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin dava 9 Aralık’a ertelendi

    Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin dava 9 Aralık’a ertelendi

    Gezi Parkı odaklı olaylarda 16 Haziran 2013’te yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün sonra 11 Mart 2014’te hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin tutuksuz sanık polis memuru F.D’nin yargılandığı dava, 9 Aralık’a ertelendi.

    İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki 17. duruşmaya, tutuksuz sanık F.D, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla görev yaptığı Van’dan katıldı. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan ile kardeşleri de duruşmada müdahil olarak hazır bulundu. Duruşmayı CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da izledi.

    Duruşmada, daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesi beklenen 3 kişiye ulaşılamadığı bildirilerek, bu kişilerin tanıklıklarına başvurulmasından vazgeçileceği belirtildi. Görüşü sorulan duruşma savcısı, müşteki ve sanık avukatları, bu kararı mahkemenin taktirine bıraktı. Tanık dinlenilmesinden vazgeçen mahkeme heyeti, bu tanıkların soruşturma aşamasında alınan beyanlarını okudu.

    Baba Sami Elvan: “Eren Bülbül de benim çocuğum”

    Esas hakkında beyanı sorulan Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “Adalet arıyoruz. Baskıyla delil karartıldığı bellidir. Oğlumla beni emniyet müdürlüğüne çağırmışlardı ve orada oğluma akıl almaz sorular sordular. Ben fakir olduğum için mi özellikle beni ve çocuğumu seçtiler? Benim çocuğum seçildi. Ve 10 gün sonra evimin arka sokağında ufak tefek çatışmalar oldu. Bu ekrandaki katil, bu tetikçi benim çocuğumu vurdu. Meğerse ben çocuğumu ölüme götürmüşüm.” dedi.

    On üç yaşındaki bir çocuğun terörist olamayacağını belirten Sami Elvan, “Eren Bülbül de benim çocuğum. Bir güruh bu iki çocuğu yan yana getiriyor ve ‘biri devlet için öldü, biri teröristti’ diyor. Bize hakaret ediliyor. Bu ‘terörist’ kelimesini aklamanız gerekiyor. Ben bu hakkımı istiyorum. Benim çocuğumu sırf fakir, Alevi çocuğu diye öldürdüler. Benim çocuğum terörist olamaz.” ifadesini kullandı.

    Çocuğunun siyasette kullanıldığını ve 9 ay boyunca hastanede yatarken devlet yetkilileri tarafından aranmadığını söyleyen Elvan, mahkemenin adaleti sağlaması gerektiğini, davanın siyasi bir davaya dönüşmesi nedeniyle mahkemenin çok zor bir karar vereceğini ve adalet sağlanırsa ülkenin geleceğinin de kurtarılmış olacağını dile getirdi.

    Anne Gülsüm Elvan da, mahkemenin 17 duruşmadır katili akladığını savunarak, “Her şey açıkça ortada. O katil halen görevde. Ben bunu artık hazmedemiyorum. Suçlu devlettir, suçlu sizlersiniz. Adalet sağlanmalıdır. Bunun başka çaresi yok.” diye konuştu.

     “Kimsenin ölmesiyle ilgim yok”

    Duruşmada konuşan Elvan ailesinin diğer bireyleri de, Berkin Elvan’ın masumiyetini kanıtlamak zorunda bırakıldıklarını, Berkin Elvan’ın adının anılmasının bile suç olduğu bir ülkede adalet istediklerini ve bunun kendileri için zor bir durum olduğunu kaydetti.

    Müdahil avukatlarının konuşmasından sonra beyanı sorulan sanık F.D. ise, söylenenlerin varsayım olduğunu öne sürerek, “Baştan beridir avukatların söyledikleri varsayım üzerinedir. Hayali bir dünyadadırlar, ispatlayamadıkları şeyleri söylemektedirler. Başka da söyleyecek bir şeyim yok. Önceki ifadelerimde de söyledim, kimsenin ölümüyle ya da yaralanmasıyla hiçbir ilgim yok.” dedi.

    Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine karar verdi. Heyet duruşmayı 9 Aralık’a erteledi.

    İddianameden

    İddianamede, Gezi Parkı odaklı olaylara katılanların olay günü otoyolu kapattığı, bunun üzerine olay yerine giden polislerin gruptakileri dağıtarak yolu trafiğe tekrar açtığı hatırlatılarak, dağıtılan eylemcilerin tekrar ara sokaklarda toplandığı ve polise mukavemette bulunduğu anlatılıyor.

    Bunun üzerine polislerin tekrar eylemcilere müdahale ettiği, bu sırada kafasına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan’ın yaralanarak hastaneye kaldırıldığı ve tedavi gördüğü sırada hayatını kaybettiği aktarılan iddianamede, raporlar ışığındaki delillere göre Elvan’ın başına gaz fişeği atan kişinin sanık polis memuru F.D. olduğunun tespit edildiği bilgisi yer alıyor.

    İddianamede, sanık F.D’nin “olası kasıtla öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.