Etiket: gıda

  • Gıda ürünlerinde yeni zamlar kapıda

    Gıda ürünlerinde yeni zamlar kapıda

    Son aylarda gıda fiyatlarındaki artış durdurulamaz bir noktaya ulaşırken, yılın üçüncü çeyreğinde tarım sektörünün küçülmesi kaygıları daha da artırdı.

    Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan gayri safi yurtiçi hasılayı (GYSH) oluşturan faaliyetler içinde tarım sektörü üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.9 oranında küçüldü. Bu dönemde tarımsal hasıla 22 milyar 562 milyon dolar olarak gerçekleşti. Salgının da etkisiyle tedarikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle dünyada gıda fiyatlarında yüzde 30’u aşan yıllık artış, Türkiye’de döviz kurlarındaki yükselişin maliyetlere yansıması nedeniyle daha yoğun şekilde hissediliyor. Nüfustaki artışa rağmen tarım sektörünün büyümesi gerekirken küçülmesi de önümüzdeki günlerde gıda ürünlerinde yeni zamların habercisi olarak yorumlanıyor.

    CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, tarım sektörünün yılın ilk çeyreğinde yüzde 8.3, ikinci çeyreğinde yüzde 0.6 büyüdüğüne dikkat çekerek, “2018 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 1.3 oranında küçülen tarım sektörü uzun bir aradan sonra tekrar küçülme yaşadı. AKP iktidarı döneminde tarım sektörü ortalama yüzde 2.9 oranında büyüdü. Bu büyüme rakamı istenilen en az yüzde 5 rakamının altında kaldığını gösteriyor” dedi.

    ÇİFTÇİNİN BORCU KATLANIYOR

    Tarımdaki büyüme hızının küçülmesinin sektörün GSYH içindeki payını da azalttığını vurgulayan Sarıbal, şunları söyledi:

    “2020 yılının ilk 3 çeyreğinde tarımsal hasılanın GSYH içindeki payı yüzde 7.1 oranındaki iken bu yılın aynı döneminde bu rakam yüzde 6.1’e düştü. Bu durum ülke çiftçisinin ülkedeki gelirden düşük bir pay aldığını göstermektedir. Ülke çiftçisinin büyümesi, borçlarının azalması ve gelirlerinin artması ile mümkün olabilir. 2002 yılında çiftçilerimizin bankalara olan borcu 2.4 milyar lira idi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Eylül 2021 verilerine göre çiftçimizin borçları 152 milyar lirayı buldu. Yılbaşından bu yana 23 milyar lira, son bir yılda ise 27 milyar lira arttı. Ülkemizde üretilen bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretim değeri 2010 yılından beri erimektedir. Özellikle tek adam vesayet sistemine geçtikten sonra son 3 yıldır tarımsal üretim değerimiz ortalama 80 milyar dolar civarında gerçekleşti. Bu rakam bize çiftçimizin son 3 yıldır dolar bazında ürettiği ürünlerin para etmediği anlamına gelmektedir. Çiftçimizin ülke ekonomisinde yaşanan buhrandan büyük bir zarar gördüğünün ispatıdır.”

  • Bakanlık harekete geçti: Gıda etiketlerine düzenleme

    Bakanlık harekete geçti: Gıda etiketlerine düzenleme

    Gıda etiketlerinde değişiklik öngören taslak görüşe açıldı. Gıda etiketlerinde yanıltıcı görsel ve ifadelerin kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.

    Tarım ve Orman Bakanlığı gıda etiket yönetmeliğinde değişikliğe gidiyor.

    Gıda okuryazarlığı desteklenecek. Gıda etiketlerinde değişiklik öngören taslak görüşe açıldı. Her kesimden paydaşlar fikir beyan edebilecek.

    Buna göre; etiketler artık daha kolay okunacak. Gıdalarda yanıltıcı görseller, isimler ve ifadeler kullanılmayacak.

    Taslakta yer alan düzenlemeler şöyle:

    •  Gıdanın adı ve içindekiler bilgisi mevcut düzenlemeye göre ambalajın boyutuna bağlı olarak 2.5 kat daha büyük yazılacak.
    • Bir ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan “Temel Görüş Alanı” olarak belirlendi. Gıdanın adının temel görüş alanında da yazılması zorunlu olacak.
    • Birbirine benzeyen ve tüketiciler tarafından benzer gıdalarla karıştırılabilecek gıdalarda yanıltıcı görseller, isimler ve ifadeler kullanılmayacak.
    • Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda gıdanın adı; etiket üzerinde markanın geçtiği her yerde, gıdanın markasının hemen yanında veya altında gıdanın markası ile aynı punto büyüklüğünde yazılacak.
    • Üretiminde meyve veya sebze yerine sadece aroma verici kullanılan bir gıdanın etiketinde aroma verici ile ilgili görsel bulunamayacak. Gıdanın adında aromalı olduğu “…. Aromalı” ifadesi kullanılarak ve gıdanın adının geçtiği her yerde en az 3 mm olacak şekilde yer alacak.
    • Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda, özelliklerini taşımadığı bir gıdanın adı kullanılarak, “….tadında”, “… lezzeti”, …keyfi vb. ifadeler kullanılamayacak.
    • Bir gıda bileşeninin görselinin etikette veya ürün adında yer alması durumunda görselin olduğu her yerde veya ürün adının yanında veya altında o bileşenin miktarı en az 3 mm olacak şekilde yer alacak.
    • Tatlandırıcı içeren gıdalarda “Tatlandırıcı içerir” veya “Tatlandırıcılı” ifadesi temel görüş alanında gıdanın adının yanında veya altında en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak.
  • Bursa’da gıdaların duyusal analizi yapılıyor

    Bursa’da gıdaların duyusal analizi yapılıyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (BİTUAM) ile Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) arasında önceki yıl imzalanan işbirliği protokolünde sona gelindi. Protokol kapsamında verilen duyusal analiz temel eğitimini tamamlayarak, elde ettiği verilerin doğru değerlendirilmesi için istatistiksel analiz metotlarını uygulayabilecek seviyeye getirilen 30 kursiyere sertifikaları takdim edildi.

    BUÜ BİTUAM’ın hazırladığı ve BEBKA tarafından 2020 Teknik Destek Programı Mayıs-Haziran döneminde yapılan 28 başvuru arasından başarılı bulunan ‘Gıdaların Duyusal Analizlerinde Teknik Yeterlilik, Validasyon ve Yeni Yaklaşımlar’ isimli proje tamamlandı. Eğitimlere katılarak başarılı olan 30 kursiyer sertifikalarını BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BEBKA Genel Sekreteri M. Zeki Durak, BİTUAM Müdürü Prof. Dr. Ö. Utku Çopur ve akademisyenlerin elinden aldı.

    Sertifika teslim töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitelerin eğitim-öğretim, Ar-Ge çalışmaları yapmak ve ürettiklerini toplumla paylaşmak gibi 3 ana sorumluluğu olduğunu aktardı. Üniversitelerin birer bilim yuvaları olduğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yaklaşık yarım asırlık bir akademik tecrübesi bulunuyor. Üniversitemiz aynı zamanda bu kentin ortak aklını da ifade ediyor. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, kent dinamikleri ile iyi ilişkiler kuran ve sahip olduğu bilimsel birikimi toplum ile paylaşan bir üniversite modeli ortaya koyduk. Bu kapsamda farklı alanlarda çok sayıda işbirliklerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Merkez kampüsümüzde bulunan Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’miz de hedeflerimiz doğrultusunda önemli çalışmalara imza atıyor. Bugün de bu çalışmalardan birisinin tamamlanmasına şahitlik ediyoruz. Önemli sonuçlar ve katkılar elde edeceğimizi düşündüğüm projeye emek veren ve destekleyen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    BEBKA Genel Sekreteri M. Zeki Durak ise Bursa Uludağ Üniversitesi’nin bölgenin ve ülkenin en büyük üniversitelerinden birisi olduğuna işaret etti. BUÜ ile işbirliği içerisinde oldukları ve birlikte projeler ürettikleri için gururlu olduklarının altını çizen Genel Sekreter M. Zeki Durak; “Üniversitemizin ülkemiz, bölgemiz ve kentimiz için de çok değerli akademik çalışmaları olduğunu biliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren BEBKA olarak da üniversitemize teknik anlamda destek vermekten ayrıca mutluluk duyuyoruz. Biz, üniversitemizin kabiliyetini ve kapasitesini arttırdığımız müddetçe onların da almış oldukları kapasiteleri bölgemize ve ülkemize yaymaya devam edeceklerine inanıyoruz. Bu anlamda kentimizin üniversitesine mümkün olan her türlü desteği vermekten geri durmuyoruz. Üniversitemizin önemli kuruluşları arasında yer alan BİTUAM’ın hazırlamış olduğu projenin destekçisi olmaktan da mutluluk duyuyoruz. Tüm katılımcıları tebrik ediyor ve bu projenin yeni işbirliklerine vesile olmasını diliyorum” dedi.

    Törende konuşan BİTUAM Müdürü Prof. Dr. Ö. Utku Çopur ise görevi devraldıkları ilk andan itibaren kuruluşu klasik analizler yapan laboratuvar görünümünden çıkararak Ar-Ge çalışmaları yürüten bir merkez haline getirmek amacıyla çalıştıklarının altını çizdi. Bu hedefe yönelik yeni kaynaklar oluşturmak için yeni projeler hazırladıklarını açıklayan Prof. Dr. Ö. Utku Çopur; “Merkezin yeni yönetimi olarak projeler oluşturmaya başladık. Yaklaşık 1,5 yıl içerisinde 14 adet devam eden projemiz, 3 adet tamamlanan projemiz, 1 adet Avrupa Birliği projemizin yanında 6 adet de değerlendirme aşamasında olan projemizle birlikte toplam 28 projeyi hayata geçirdik. Yine bu süreçte çok sayıda bilimsel yayına imza attık. Tüm bu çalışmalarımızı patentlerle taçlandırmaya çalıştık. 2 patent müracaatında bulunduk. Bunun dışında 2 adet sağlıklı atıştırmalık ve 6 adet de vegan ürünleriyle ilgili olarak toplam 10 patente müracaat edebilecek hale geldik” açıklamasında bulundu. BİTUAM Müdürü Çopur, BEBKA desteği ile tamamlanan projeyi son derece önemsediklerini vurgulayarak, katkı koyan herkese teşekkür etti. Programın sonunda projeye destek veren eğitimcilere ve kursiyerlere sertifikaları takdim edildi.

  • Osmangazi zabıtasından gıda denetimi

    Osmangazi zabıtasından gıda denetimi

    Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ilçedeki market, manav ve şarküterilerde denetim yaptı. Ürünlerin hijyenik şartlarda satılıp satılmadığını, son kullanma tarihini ve gramajını kontrol eden ekipler, ayrıca etiket ve reyon-kasa fiyat çıkış konusunda da incelemelerde de bulundu.

    Vatandaşların daha güvenli alışveriş yapabilmeleri için denetimlerini aralıksız sürdüren Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki market, manav ve şarküterilerde denetim gerçekleştirdi.

    Denetimlerde, genel temizlik, gıda maddelerinin muhafazası, çalışan personellerin iş elbiseleri, camlarda yazan dövizler ve uygunsuz mal çıkarma gibi kanunlarda kontrol edilerek işletmecilere uyulması gereken kurallar hakkında bilgi verildi.

    Zabıta ekipleri, denetimleri esnasında işyerlerinin önünde kaldırım işgali olup olmadığını da denetledi. Denetimlerde, işyeri sahipleri tespit edilen eksiklikler konusunda uyarılırken, bir sonraki denetimlerde de aynı eksiklerin devam etmesi halinde cezai işlem uygulanacağı hatırlatıldı.

  • Pandemide yiyecek içecek sektöründe en çok şikayet edilenler neler oldu?

    Pandemide yiyecek içecek sektöründe en çok şikayet edilenler neler oldu?

    Dünyayı derinden sarsan koronavirüs pandemisi günlük hayatı ve tüketicilerin alışkanlıklarını da tamamen değiştirdi. Tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar, pandemi döneminde değişen yeme içme alışkanlıklarını inceleyerek yiyecek içecek sektöründe en çok hangi konularla ilgili şikayetlerin arttığını açıkladı. Araştırmaya göre pandemi döneminde online yemek sipariş uygulamalarında şikayet oranının yüzde 184 arttığı ve hijyene daha az önem vermelerinin restoranlarla ilgili en çok şikayet edilen konu olduğuna dikkat çekildi.

    Pandemi yeme içme kararlarını da etkiledi. Pandemiyle birlikte yemekler daha çok evlerde yapıldı ya da online yemek sipariş platformlarından söylendi. Bu dönemde yeme içmeyle ilgili tüketicilerin kararlarında nasıl değişim yaşandı? Restoranlar, süpermarketler ve online yemek sipariş platformlarının pandemiyle imtihanı nasıl geçti? Yeme içme sektörüyle ilgili en çok hangi konular şikayet edildi? Şikayetvar da tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklayarak yiyecek içecek sektöründeki şikayetleri detaylandırdı.

    Şikayetvar’ın yaptığı araştırmaya göre pandemi döneminde değişen yeme içme alışkanlıkları incelendi. Çalışmanın sonuçlarına göre bir önceki yılın aynı dönemine oranla 2020’nin Mart, Nisan, Mayıs aylarında yeme-içme sektörüyle ilgili karar vermek için Şikayetvar’ı ziyaret edenlerin oranı yüzde 1306 arttı. 2020’de bu sektörle ilgili şikayetlerin yüzde 34’ü çözüme ulaştırıldı. Evlerde pişen yemek, market şikayetlerini de artırdı ve bu kategoride şikayet artışı yüzde 219’a yükseldi. 2020’nin Mart, Nisan ve Mayıs aylarında restoranlarda şikayet oranı azalırken normalleşme dönemiyle birlikte şikayet oranı tekrar yükselişe geçti. Araştırmaya göre normalleşme sürecinde dışarıda daha çok yemek yenildiği de ortaya çıktı. Pandemi döneminde online yemek sipariş uygulamalarında şikayet oranı ise yüzde 184 arttığı belirtildi.

    2 MİLYONU AŞKIN KİŞİ YEME-İÇME SEKTÖRÜYLE İLGİLİ ŞİKAYETVAR’I ZİYARET ETTİ

    Tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar’ı 2020 Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında online yemek sipariş uygulamaları, restoranlar ve süpermarketler kategorileriyle ilgili 2 milyon 109 bin kişi ziyaret etti. Bu kategorilerin bir önceki yılın aynı dönemine göre ziyaret oranı yüzde 223 artış gösterdi.

    EVDEKAL DÖNEMİNDE ZİYARET ORANI YÜZDE 1306 ARTTI

    Şikayetvar araştırma ile ilgili şu sonuçları paylaştı; “Sosyal izolasyon dönemi olarak da isimlendirilen Mart, Nisan ve Mayıs aylarında bu üç kategoride ziyaret oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1306 artışa ulaştı. Bu dönemde bu üç sektörle ilgili Şikayetvar’ı toplam 1 milyon 304 bin 37 kişi ziyaret etti. Çalışma kapsamında 7 kategori ve 20 marka dikkate alındı. Bir önceki yılın aynı dönemine göre 2020’nin Haziran ve Temmuz aylarında marketler zinciri, restoran, fast food, pastane-kafe, alışveriş uygulamaları, yemek siteleri ve market kategorilerinde ziyaret oranı yüzde 51’lik artış gösterdi. İlgili kategorilerde toplam 875 bin 931 kişiyse Şikayetvar’ı ziyaret etti.”

    MARKETLERİN PERFORMANSINI DEĞERLENDİRDİ

    2020’nin Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında online yemek sipariş platformlarının, restoranların ve süpermarketlerin değişimini değerlendiren Şikayetvar, pandeminin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği Mart ve Nisan aylarında zincir marketler kategorisindeki yoğun şikayet artışı yaşandığına vurgu yaptı. Restoranlarda azalan şikayet sayısının, insanların marketlerden aldıkları ürünlerle evde yemek yapmaya başladıklarını gösterdiğine de dikkat çeken Şikayetvar verilerine göre evlere kapanan tüketiciler yemek için başka alternatiflere de yöneldi. Yemek yapmaktan sıkılan tüketiciler çareyi dondurulmuş gıdalar almakta bulduğu bunun da dondurulmuş ürünlerin şikayet oranlarına yansıdığı (yüzde 189) belirtildi. Verilere göre alışveriş uygulamalarındaki şikayet oranında anlamlı bir değişim söz konusu da olmadığı da kaydedildi.

    FAST FOOD VE RESTORAN ŞİKAYETLERİ NİSAN’DA DÜŞTÜ

    Araştırmada, evlere kapanılan 2020’nin Nisan ayına detaylı bakıldığında özellikle fast food kategorisinde ve restoranlarda şikayetlerin ciddi oranda azaldığı; yemek siteleri ve marketler kategorilerindeyse şikayet oranlarının arttığı gözlemlendi. Normalleşme dönemiyle birlikte şikayetlerin de önceki döneme yakın bir seviyeye geldiğini söylemek mümkün olduğu araştırma sonuçlarında ifade edildi.

    EVLERDE PİŞEN YEMEK, MARKET ŞİKAYETLERİNİ ARTIRDI

    Şikayetvar’ın hazırladığı rapora göre “Evdekal” dönemi olarak adlandırılan Mart, Nisan ve Mayıs aylarında süpermarketler kategorisinde yüzde 268’lik şikayet oranı artışı yaşandı. 2019’un Mart, Nisan ve Mayıs aylarında 6 bin 648 olan şikayet sayısı 2020’nin aynı döneminde 24 bin 471 oldu. Online yemek sipariş platformlarında şikayet oranı yüzde 184 artarak şikayet sayısı 2 bin 981’e ulaştı. Tüketicilerin genellikle evlerde yemek pişirdiği ve restoranların kapalı olduğu bu dönemde restoran şikayet oranlarında da düşüşe neden oldu. Bu kategoride şikayet oranı bir önceki yıla göre yüzde 18 düştü.

    NORMALLEŞMEYLE BİRLİKTE RESTORANLAR TEKRAR YAŞAMIMIZA GİRDİ

    Şikayetvar verilerine göre online yemek sipariş platformları kategorisi bir önceki yılın Haziran ve Temmuz aylarıyla kıyaslandığında yüzde 171’lik bir şikayet oranı artışı yaşadı. Şikayetvar’a bu sektörle ilgili toplam 2 bin 256 şikayet geldi. Süpermarketlerdeki şikayet oranıysa bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 147 arttı, şikayet sayısı 11 bin 18 oldu. Restoran kategorisinin şikayet oranında anlamlı bir değişiklik yaşanmadığı gözlemleniyor. Bu da normalleşme dönemiyle birlikte restoranların tekrar yaşamlarımıza girdiği şeklinde yorumlanabilir.

    MARKETLERLE İLGİLİ ŞİKAYETLER NELER?

    Bu dönemde zincir marketlerle ilgili en çok nelerin şikayet edildiğiyle ilgili Şikayetvar, “Çalışmamıza göre marketlerde yer alan aktüel ürünlerin yetersiz sayıda getirilmesi en çok şikayet edilen konular arasında yer aldı. Pandemi döneminde personellerin maske takmaması, mağazaya maske takmadan giren müşterilere müdahale edilmemesi şikayet edilen bir diğer konu olarak karşımıza çıkıyor. Beyaz eşyaların teslimatında yaşanan gecikmeler, online siparişlerde geç teslimat yapılması, personellerin kasa sırası yoğunluğuna rağmen yeni kasa açmaması yığılma gibi sebepler şikayet edilen diğer konular olarak öne çıkıyor” açıklamasında bulundu.

    TÜKETİCİLER EN ÇOK YETERSİZ ÖNEMLERDEN ŞİKAYETÇİ

    Şikayetvar’ın, restoranlarla ilgili yaptığı araştırma sonucu şöyle:

    “Pandemi döneminde hijyene daha az önem vermeleri restoranlarla ilgili en çok şikayet edilen konu olarak karşımıza çıkıyor. Yemeklerin içinden yabancı madde çıkması, fiyatların yüksek olması, hesabı öderken artı ücretlerin yansıtılması, personellerinin saygısız tavrı, pandemi döneminde masa düzenlerinin sosyal mesafeye uygun olmaması, uymayan müşterilerinin personeller tarafından uyarılmaması, maske konusunda yeterli hassasiyetin gösterilmemesi, servislerde yaşanan aksaklıklar, ödeme noktalarında sosyal mesafeyi koruyacak uyarıların yetersiz olması restoranlarla ilgili gelen şikayetler arasında yer alıyor.”

    GEÇ BİLGİLENDİRME EN ÇOK ŞİKAYET EDİLEN KONULAR ARASINDA

    Pandemi döneminde dışarıya çıkamayan tüketicilerin imdadına adeta alışveriş uygulamaları yetiştiğini araştırmada duyuran Şikayetvar tüketicilerin bu dönemde en çok nelerden şikayet ettiğiyle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Restoran tarafından sipariş iptali yapıldığı halde müşteriye geç bilgilendirme yapılması en çok şikayet edilen konular arasında yer alıyor. Kuryenin pandemi döneminde hijyen kurallarına yeteri kadar önem vermemesi, uygulamaların tüketicilere sunduğu canlı destek hatlarının yetersiz olması, teslimatların geç yapılması, daha önce teslimat yaptıkları adrese sonrasında teslimat yapmamaları, kuryelerin teslimatı yaparken saygısız davranması ise öne çıkan diğer başlıklar olarak değerlendirilebilir.”

  • Çin’deki Burger King restoranlarına 400 bin dolar ceza

    Çin’deki Burger King restoranlarına 400 bin dolar ceza

    Çok uluslu hızlı yemek zinciri Burger King’in, Çin’deki restoranlarının işletmecisine “son tüketim tarihi geçen içerik kullandığı” gerekçesiyle en az 400 bin dolar ceza kesildi.

    Nanchang Pazarı Denetleme Bürosu, Çin’in güneyindeki 6 Burger King restoranının işletmecisine, Nanchang kentinde bulunan restorandaki yiyeceklerde tarihi geçmiş malzeme kullandığı gerekçesiyle ceza kesti.

    Büro yetkilileri, işletmecinin ilk olarak 132 bin 600 dolar ödemesine karar verdi.

    Yetkililer, şirketin “yasa dışı gelir”ine de el koydu. Böylelikle Burger King’e toplamda 407 bin dolar para cezası uygulandı.

  • Deveci’den ‘Gıda Bankası’ çağrısı

    Deveci’den ‘Gıda Bankası’ çağrısı

    Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin ilçedeki ihtiyaç sahibi vatandaşlara kalıcı destek sağlamak için kurulacağını açıkladığı “Gıda Bankası”, olağanüstü meclis toplantısında oy birliği ile kabul edildi.

    Gıda Bankası hakkında konuşan Başkan Deveci, “Samsun’daki yardımseverlere dayanışma çağrımı yineliyorum. Bir eve ne lazımsa, ellerinde ne varsa, gönüllerinden ne kopuyorsa bizim gıda marketimize destek sağlamalarını talep ediyorum” dedi.

    Atakum Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağanüstü Toplantısı Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci başkanlığında gerçekleşti. Korona virüs salgını ile mücadele tedbirleri kapsamında Atakum Belediyesi Eğitim ve Eğlence Merkezi’nde sosyal mesafe kuralları uygulanarak gerçekleştirilen toplantıda, belediyenin 2019 yılına ait faaliyet ve denetim raporları görüşüldü. Yeni dönem için yapılan oylamada; meclis üyelerinden Necmi Yazıcı, Dilek Çınar ve Mehmet Aydın encümen üyeliğine seçildi. Belediyenin İmar, Plan-Bütçe, Hukuk, Kadın Hakları ve Sosyal İşler, Kırsal Alanları Kalkındırma, Çevre ve Sağlık Komisyonları için de üye seçimleri gerçekleştirildi.

    “İşsiz insanları görmezden gelemeyiz”

    Atakum Belediye Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin korona virüs salgınının Türkiye’de görülmeye başlandığı ilk günlerde gündeme getirdiği Gıda Bankası, meclis toplantısının ana gündem maddesi oldu. Atakum’da işsiz, aşsız kalan vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yardımseverler ile ihtiyaç sahipleri arasında dayanışma köprüsü kuracak olan Gıda Bankası, Atakum Belediye Meclisi’nin tam desteği ile kuruldu. Salgın döneminde Atakum Belediyesi’nin öncülük ettiği toplumsal dayanışmanın tüm Türkiye’ye örnek olduğunu hatırlatan Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Gıda Bankası konusuna çok önem veriyoruz. Korona virüsün ekonomiye olumsuz etkisini bir süre daha hissedeceğiz. İçinde bulunduğumuz süreçte işsiz kalan insanlar var. Bu kişiler iş bulana kadar belki bir süre geçimde, yeme-içmede sıkıntı çekecekler. Belediye olarak biz onları görmezden gelemeyiz. Dayanışma kültürü içerisinde Atakumlu hemşerilerimize yardımlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    “Yardımseverlere çağrımız sürüyor”

    Gıda Bankası’nı da ihtiyaç sahibi yurttaşlara desteği sürdürebilmek için kurduklarını kaydeden Başkan Deveci, “Bu konuya destek veren meclise çok teşekkür ediyorum. İçinde bulunduğumuz zorlu süreçte meclisteki tüm taraflarla görüş alışverişinde bulunarak, belediye hizmetlerini aksatmamak adına tüm gündem maddelerimizi geçirdik. Her zaman söylediğim gibi, ‘benim elim Atakumluların omzunda.’ Hiç kimsenin partisi ile ilgili değiliz. O iş bitti. Bu vizyonla Atakum’u yönetmeye, Meclisi de bu konuda motive etmeye çalışıyorum. Yaşadığımız süreç yüzyılın afeti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’ndan daha büyük bir sorun. Bunun altından ancak birlik, beraberlik ve dayanışma ile kalkabiliriz. Samsun’daki yardımseverlere dayanışma çağrımı yineliyorum. Gıda Bankası’nı kuruyoruz. Bir eve ne lazımsa, ellerinde ne varsa, gönüllerinden ne kopuyorsa bizim gıda marketimize destek sağlamalarını talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Atakum’un nüfusu 500 bin’i geçiyor

    Denetim Raporu’nun görüşülmesi sırasında gündeme getirilen bazı iddialara cevap veren Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Atakum Belediyesi’nin temizlik ihalesi halka açık, kamuya açık şekilde yapılmıştır. Herkese açık şekilde ihaleyi açtık. Herkes geldi, inceledi baktı. Bir firma katıldı. Orada bir usulsüzlük yoktur. ‘Önceki firma ile bu firmanın fiyatı arasında niye fark var’ diye soruyorsanız suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Ben bu konuda arkadaşları suç duyurusunda bulunmaya yönelik göreve davet ediyorum. Temizlik hizmetlerinin aksamamasının gerekliliği korona virüs salgını sürecinde daha iyi anlaşıldı. Şu anda bu ekipler 24 saat çalışıyor. Temizlik çalışanları, sağlık çalışanlarından sonra en kutsal görevi yapıyor. Kamu İhale Kurumu bize niye itiraz etti? Burada bulunan arkadaşlar tadını çıkara çıkara yazıyorlar. Atakum 200 bin kişilik resmi nüfusla değerlendiriliyor ama burada 50 bin kişilik üniversite var. Öğrencilerin çoğunun ikamet kaydı burada değil. Akşamları, cumartesi-pazar, yaz ayları gelenlerle birlikte Atakum’un nüfusu zaman zaman 500 bini geçiyor. Bu kalabalığın çöpünü Atakum Belediyesi topluyor” açıklamasında bulundu.

    “Kamu zararı varsa suç duyurusunda bulunun”

    Deveci sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu ihaleye çıkarken bu durumları da göz önünde bulundurduk. ‘Makine parkuru geniş olsun, yeni olsun, aksilikler yaşanmasın’ dedik. Önceki dönemde bu işi yapan firmanın araçları 2009-2010 modeldi. Bu şikayetler size de gelmiştir. Çöpü topluyor ama hareket etmeye başladığında arkasından çöp suyu akıyor. Biz de araçların daha üst model olması şartını koyduk. Geniş bir alana hizmet verdiğimiz için araç sayısını artırdık. Asıl söylemek istediğim şey, Kamu İhale Kurumu hizmet verecek firmanın tüm araçlarının kendi malı olması şartını koyduğumuz için ihaleyi iptal etti. Benim kamu vicdanı, kamu görevliliği anlayışım çok güçlü, kimseden geri kalmam. Belediyenin temizlik ihalesine girecek firmanın ihtiyaç duyulan araçlarının en azından yarısı kendinin olmalı. Elin araçlarıyla girip para kazanacak.Yok böyle bir şey. Kamu İhale Kurumu’nun buradaki kararı yanlıştır. Ben bu kararın doğru olmadığını Atakum Belediye Başkanı ve 30 yıllık hukukçu olarak, sizin huzurunuzda, basının huzurunda ifade ediyorum. Orada bir usulsüzlük yok, orada bir yolsuzluk yok. Herkese açık bir ihalede ‘Kazanan firma niye kazandı’ diye soruluyor. En düşük teklifi verdiği için kazandı. İhale yapmanın ruhu bu, özü bu. Eğer burada kamu zararı varsa gidin suç duyurusunda bulunun. Bu işte kamu zararı varsa ortaya çıksın ama yok.”

    Tüm Türkiye Samsun’a gelmişti

    Denetim raporunda geçen yıl gerçekleştirilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 100. Yıl Törenleri’ndeki etkinlik programının harcamalarına ilişkin iddialara da yanıt veren Başkan Deveci, “Cumhuriyetin kuruluşuna giden yolda, Milli Mücadele’nin başlangıcının 100. yılında tüm Türkiye Samsun’a gelmişti. Etkinlik programı Cumhurbaşkanlığı’nın gözetiminde ve denetiminde yapıldı. Ana muhalefet partisi ve diğer parti liderlerini Samsun’a davet eden Sayın Cumhurbaşkanımız. Resmi törenlerin ardından o programın bütünlüğü içinde Cumhurbaşkanımız bir yerde, diğer liderler başka yerde, ana muhalefet lideri de bizim tarafımızdan misafir edildi. Oraya kaynak ayrılmış. Kamunun parasının çarçur edilmesi, benim olduğum yerde olmaz. Olursa ben kendimi kelepçeler, savcıya teslim ederim. Bu kadar vicdanlı, bu kadar yürekliyim. Bunu yazabiliyorsanız yazın, baş manşet yapın” şeklinde konuştu.

    “Hizmetin aksamaması için toplandık”

    Öte yandan Atakum’da yer alan baz istasyonu ve fiberoptik kablo gibi iletişim yapıların ruhsatlandırılması, bu yapılarla ilgili harç ve ücretlerin belirlenmesi, belediye mülklerini kullanan kiracıların ödemelerinin 3 ay süreyle ertelenmesi, Atakum Belediyesi Teftiş Kurulu’nun oluşturulması gibi konu başlıklarını içeren gündem maddeleri de Atakum Belediye Meclisi’nde görüşüldü. Başkan Deveci, yapılan ön tespitlere göre ilçede 300 civarında ruhsatlandırılmamış baz istasyonu bulunduğunu ve bu yapıların dijital tespit cihazları ile tek tek belirlenerek kayıt altına alınacağı bilgilerini aktardı. Atakum Belediyesi’ne ait araçların bakım ve onarımlarını yapmak ve bu alanda tasarruf sağlamak üzere belediye bünyesinde oluşturulması planlanan Makine İkmal Bakım ve Onarım Müdürlüğü’nün kuruluşu da mecliste oy birliği ile alınan kararla kabul edildi. Meclis toplantısının ardından tüm üyelere teşekkür eden Başkan Deveci, “Ülke olarak, dünya olarak zor günlerden geçiyoruz. Bu günlerin çabuk bitmesini diliyorum. Ekonomik sıkıntılarımız var. Burada, Atakumlulara verdiğimiz hizmetin aksamaması için aldığımız kararlara sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı kimliği ile bakalım. Dayanışmaya her zaman olduğundan daha fazla ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

  • Kızılay’dan 500 aileye gıda kolisi yardımı

    Kızılay’dan 500 aileye gıda kolisi yardımı

    Türk Kızılay Zonguldak Alaplı Temsilci ekiplerince, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlar ile kronik rahatsızlığı bulunan ihtiyaç sahibi 500 aileye yardımda bulunuldu.

    Türk Kızılay Alaplı Şube Başkanı Erkan Yılmaz yaptığı açıklamada, tüm dünyanın zor bir süreçten geçtiğini belirtti.

    Türk Kızılay olarak ihtiyaç sahiplerinin taleplerini çalışmak için yoğun şekilde çalıştıklarını dile getiren Yılmaz, “Şu ana kadar Alaplı’nın Köyleriyle birlikte yaklaşık 500 gıda kolisi dağıttık. 7000 ekmek 5000 pide 2000 dezenfekten 1000 maske dağıtımı ve 125 aileye nakte yatdımı yapıldı. bu yardımlar kendi bünyemizde olan personellerimiz tarafından dağıtıldı” diye konuştu.

    Ramazanda yardım ihtiyaç olan vatandaşlara yardım getireceklerini söyleyen Yılmaz, “Gıda kolisi dışında da muhtaç ailelere zekat ulaştırmayı, bayramda ise çocuklarımızı sevindirmek açısından çocuklara’da giydirmeyi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.