Etiket: Göç

  • Kuşların göç durağı yeniden canlanacak

    Kuşların göç durağı yeniden canlanacak

    Tokat’ın Pazar ilçesinde kuşların göç yolu üzerinde bulunan Kaz Gölü, 16 Haziran 2021 tarihinde proje çalışmaları nedeniyle ziyaretçilere kapatıldı. Bakanlar Kurulu kararıyla 2006’da “Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” ilan edilen Kaz Gölü’nde sosyal alanların oluşturulması için başlatılan çalışmaların 2021 yılının Kasım ayında bitmesi hedefleniyordu. Pandemi süreci ve 6 Şubat depremi nedeniyle çalışmalar durdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığ katkılarıyla yeniden başlatılan proje 25 milyon TL’ye mal olacak. Kısa sürede açılması planlanan Kaz Gölü’nde yürüyüş ve bisiklet yolu, kır lokantası, gün batımı terası, mescit yer alacak.

    “İnşaat sürecimiz biraz uzadı ama kısa sürede faaliyete açacağız”

    Kaz Gölü’nün son durumuyla alakalı İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklama yapan Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, “Kaz Gölü’nde çok detaylı çalışmalar yapılıyor. Orada işte iş yerleri, seyir kuleleri, yürüyüş ve bisiklet alanları gibi çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda gölün derinleştirme çalışması da yapıldı. Yani normalde sazlık alan içerisinde tekrar gölü ortaya çıkaracak çalışmalar da yapıldı. Şimdi önümüzdeki süreç içerisinde, daha sonrasında işte 6 Şubat depremi akabinde genel olarak bir sıkıntıya girildi. Öncesinde de vardı. Dolayısıyla da bizim inşaat sürecimiz biraz uzadı. Ama yakın bir zaman içerisinde faaliyete açacağız. Ayrıca burada yapılan çalışmalarda hem Devlet Su İşlerinin hem Doğa ve Milli Parkların, hem valiliğimizin çeşitli işler yapması gerekiyor. Bu kapsamda da çalışmalar sürüyor. Yaklaşık 22 milyon gibi bir harcamamız oldu. Zaten burası da 25 milyon gibi bir maliyeti olacak. Kalan kısmımız yakın bir zaman içerisinde tamamlanacak. Sadece yürüyüş alanının yolunun betonlanması kaldı. Biz orada doğayla barışık güzel bir çalışma yapıyoruz” dedi.

    “Ballıca Mağarası’na gelen turistleri kuş cennetine çekmek istiyoruz”

    Bölgede çeşitli etkinlik alanlarının olacağını söyleyen Vali Hatipoğlu, “Orada yöresel ürünlerin pazarlandığı alanlar var. İşte seyir alanları var. Fotoğraf çekilecek alanlar var. Belli etkinlikleri yapacağımız alanlar olacak. Ayrıca hem Ballıca Mağarası’na gelen turistlerimizin bu kuş cennetini de izlemelerini, özellikle mandaların burayı kullanışıyla ilgili gerçekten güzel görüntüler ortaya çıkıyor. Bunları vatandaşımıza, ilgililere ve turistlere sunacağız. İnşallah yapacağımız bu yatırımlarla, adımlarla Tokat bölgesi için ve ülkemiz için hem tarih hem doğal anlamda müthiş coğrafya, en ilgi uyandıran bölgelerden birisi olacaktır diyorum” diye konuştu.
    Kaz Gölü, 110 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Doğal güzelliği ile hayran bırakan göl, yazın ve kış mevsiminde farklı güzelliklere bürünüyor.

  • “9 ay boyunca 5 bin 881 operasyon yaptık”

    “9 ay boyunca 5 bin 881 operasyon yaptık”

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanlığı Meclis Toplantısı’na katıldı. İSO’nun Beyoğlu Odakule’deki binasında saat 15.00’te başlayan toplantıda konuşan Bakan Yerlikaya, terör, düzensiz göç ve organize suç örgütleri ile mücadele konularında önemli açıklamalarda bulundu.

    “Şehirlerin huzuru olursa, ülkenin huzuru olur”

    Bakan Yerlikaya, dünyadaki devletlerin içerisinde iç güvenliği en iyi yapabilen bir ülke olabilmek için iki önemli unsur olduğunu ifade etti. Yerlikaya, “Bir, suç işlenmesini önleyici duruşunu dirençli hale getirmek. İki, bir suç işlenmesini önleyememiş olduysak, en kısa süre içerisinde yakalayıp adalete teslim etmek. Bu noktada bizim devamlı dirençli olmamız lazım. Huzur ile ilgili iyi bir takım oyunu oynamamız lazım. Şehirlerin huzuru olursa, ülkenin huzuru olur diyoruz. İstanbul’un huzuru Türkiye’nin huzuru için olmazsa olmaz. İstanbul dünyanın 131 ülkesinden daha büyük, 15. büyük nüfusa sahip bir mega şehir. 16 milyona yakın nüfusumuz var. 1 milyon 90 bin olan yasal kalıcı olan yabancı var. Geçen yıl 17 buçuk milyon turist geldi. Biz böyle bir şehir içerisinde başta asayiş olmak üzere, bölücü hain terör örgütü ve diğer terör örgütü türlerinin her biriyle mücadele ediyoruz. Bir önceki aydan, bir önceki bir yıldan ve diğer yıllardan daha iyi rakamlara kavuşmak için İçişleri ailesi olarak İstanbul’da valilik, emniyet, jandarma, sahil güvenlik, MİT hep beraber, büyük bir uyum içerisinde, ben değil, biz diyerek bir takım ruhu ile çalışıyoruz” dedi.

    “Sınırımızın altında teröristan ya da teröristan adacıkları kurdurmamaya kararlıyız”

    Bakan Yerlikaya, terör örgütleri ile mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti. Yerlikaya, “PKK terör örgütüyle ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde bir cümle; ‘Son terörist etkisiz hale getirilene kadar durmayacağız, azimle kararlılıkla çalışacağız’. Türkiye yüzyılında terörle anılan bir ülke olmamakta kararlıyız. Zaten 22 yıldan beri onun liderliğinde hain bölücü terör örgütü ile ilgili mücadelede gelinen nokta, nefesleri kesildi. Dosta güven, düşmanlara da kusura bakmasınlar, onları rahatsız etmekte kararlıyız. Sınırımızın altında teröristan ya da teröristan adacıkları kurdurmamaya kararlıyız. 17 bin 757 kırsal operasyon; büyük çaplı, orta çaplı, küçük çaplı. Polisimiz şehirde 3 bin 396. Toplam operasyonlarda 21 bin 782 terörist etkisiz hale getirildi. 60 ölü, sağ, yaralı teslim. 2016’da 2 bin 322 eylem olmuş, geçen yıl 88. Buradan buraya düşmüş. Duvara yazı yazmayı bile bir eylem olarak yazıyoruz. İstanbul’da 9 ayda 79 terörist etkisiz hale getirildi, 2 de eylem var. Şimdi, ‘Su uyur, fetövari örgütler, din istismarcıları uyumaz’ sözü Sayın Cumhurbaşkanımıza ait. Bir sözü daha var; ‘FETÖ bataklığını kuruttuk, şimdi sivrisineklerle uğraşıyoruz’ diyor. 4 bin 278 operasyon, gözaltı, tutuklu adli kontrol. Bir başka din istismarcısı terör örgütü var, dünyanın başına bela DEAŞ. Operasyonlarımız bunlar. Bütün terör örgütlerinde, sözde üst düzey 46 terörist bu zaman diliminde etkisiz hale getirildi. Demin saydığımız terör örgütleri para olursa varlar para olmazsa yoklar. Her şeyin başı, ortası, sonu para. Bunlara 178 operasyon yapılmış. 25 milyon 924 bin TL ele geçirildi. Bunların 15 milyonu DEAŞ, FETÖ 8 buçuk, PKK 2.2, sol da 95 bin. Türkiye genelinde engellenen terör eylemleri. 98 bombalı toplam 128 terör eylemi engellenmiştir. Bizim şehrimizde bir bombalı olmaz üzere 8 eylem engellendi. 3’ünü engelleyemedik. 1 Ekim İçişleri Bakanlı Emniyet Genel Müdürlüğüne saldırı girişimi. 28 Şubat Santa Maria Pazar ayini. İki teröristi 10 saat içinde aldık, adalete teslim ettik. 6 şubat Çağlayan Adliyesinde iki terörist etkisiz hale getirildi” diye konuştu.

    “Türkiye’de bin 69 operasyon yapmışız. 9 ayda 384 organize suç çetesi çökertildi”

    Organize suç örgütleri ile ilgili istatistik ve detayları paylaşan Yerlikaya, “Aziz milletimizin gücünden daha büyük bir güç tanımıyoruz. Göreve başladığım ilk gün hukuk devleti dedim. Gücümüzü hukuktan alıyoruz dedim. Bizim referansımız da her zaman için insan haklarıdır. Birileri var, hiç kimse bana hiçbir şey yapamaz diyor. Taptığı tek şey var, para. Nereden gelirse gelsin diyor. Hukuk tanımıyor, hak tanımıyor. Haram bilmiyor, helal bilmiyor. Kanun bunu düzenlemiş. ‘Biz bir hukuk devletiyiz. Organize suç örgütleri, git bunları yakala ve bana getir’ diyor. Ama bu öyle kolay değil. Cumhurbaşkanımız, ‘Nasıl inlerindeki terörist eşkıyaları bir bir etkisiz hale getiriyorsak şimdi de şehirlerimde şehir eşkıyası istemiyorum’ dedi. 81 valime şunu söyledim; Şehirde yerel, bölgesel, ulusal vs. insanların bildiği bir organize suç örgütünü eğer fiziki teknik takip, şemalandırmak, belgelendirmek adliyede birlikte bir takım ruhu ile hareket ediyoruz. Ki zamanı gelince tutuklama ve adli kontrol oranlarımız yüksek olsun. Türkiye’de bin 69 operasyon yapmışız. 9 ayı anlatıyorum. 384 organize suç çetesi çökertildi. Çökertilen tüm organize suç örgütleri; KOM 255’i, Narkotik 111’i, Siberde 18. toplamda bu. MASAK var ya MASAK, Mehmet Şimşek Bakanımız ile beraber uçuruyoruz orayı. Fenomenler falan nerede şimdi? Bizim hukuki helal kazançla kişinin çevrimiçi dünyada, sanal ortamda bunlara arzı endam etmesi, laf söylememiz mümkün mü? Yok. Fakat bazı meselelerle ilgili ekranda vatandaş bir şey gördüğü zaman bu kazançla ilgili benim şüphem var, ey devlet diyor. Biz de Mehmet Şimşek Bakanımız ile vatandaşımızın rahatsız olduğu ve ihbarda bulunduğu her türlü görüntü ile ilgili MASAK olarak gece gündüz demeden bakıyoruz. MASAK ile beraber şimdilik, 90 milyar TL’ik mal varlığına el konuldu. Paranın akış şeması doğru bir akış değil; hukuki olmayan bir akış. Ben buna el koyuyorum diyor yargı. Yargı diyor, biz değil” şeklinde konuştu.

    Lüks araçların polis otosuna çevrilme sürecini anlattı

    Lüks araçların polis otosuna çevrilme süreciyle ilgili Bakan Yerlikaya, bunun sembol bir hizmet olduğunu belirterek, “Bu organize 384 Türkiye geneli, 90 İstanbul. Bu 90 milyara yakın mal varlığına el konulunca mahkemeye gidip denildi ki, bu araçlar yedieminde kalacak orada, duracak. Uygun görürseniz bunu emniyetin envanterine tahsis edelim denildi. Değerlendirdiler, mahkeme bunu millet adına bu araçları veriyoruz dedi. Milletten kibirlenerek, korkutarak gayrimeşru, gayrikanuni bu parayı elde edip de araçlara binilirken, milletin kendi adına karar veren mahkeme ‘alırım anahtarını” dedi ve bunları Türk polisine verdi. Biz de bunu İstanbul’da Türk polisimizin devriye otosu yaptık. Öyle bir selfie yapılıyor ki, sadece Türkiye’de değil, dünyada ses getirdi. Arkadaşlarımız bu firmaların distribütörleriyle görüştü, onlar da ‘siz sadece yakıt parasını verin, diğerlerini biz üstleniyoruz’ dediler” dedi.

    “Narvas” sistemini anlattı

    Bakan Yerlikaya, zehir tacirlerinin ülke geleceğinin önündeki en büyük tehlike olduğunu ifade ederek, “Biz İstanbul’da tüm mahallelerde, bir anne çocuğunun bunların eline düşmesini isteyebilir mi? 9 aydır aldıklarımızın toplamı 109 ton, 37 milyon adet, 155 milyon kök. 270 bin gözaltı yapmışız. ‘Narvas’ diye bir yazılım kurduk. Narkotik Veri Analiz Sistemi. İstanbullulara çağrıda bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, ‘Uyuşturucu ile mücadele bir seferberlik ruhuyla olması lazım’. İstanbullular gördüklerini bize söylerse biz bunları kayıt altına alıyoruz. Kötülerle, zehir tacirleriyle mücadeleyi daha iyi yapmak, gücüme güç katmak istiyorum. Kaybedecek vaktimiz yok. İstanbul’da 14 ton, 20 milyon adet, 4 bin ton uyuşturucu ele geçirildi” dedi.

    “Her şeyin başı asayiş”

    Şehirlerdeki asayiş olayları ile ilgili istatistikleri paylaşan Ali Yerlikaya, “Her şeyin başı asayiş diyoruz. Asayişle ilgili, kişilere karşı işlenen 10 önemli suçta 9 ayda yerimizde sayıyoruz. Her zaman fiyakalı rakamlar verecek değiliz. Ama mal varlığına karşı işlenen suçlar düşmüş. Her 10 olaydan 9,’unu aydınlatmış ve adalete teslim etmişiz. Evden hırsızlık 2023’te ocak, şubat iki ayda ve şimdiki iki ayda 38.6 düşmüş. Oto hırsızlığı 30. Otodan yapılan hırsızlıkta 53. Kapkaçta 43 düşmüş. İstanbul’da kişilere karşı işlenen suçlarda 6.2 daha iyiyiz. Her gün asayiş daire başkanlarımızdan hesap alıyorum. Türkiye genelinde hırsızlık ortalaması bir günde geçen sene 170’in biraz altındaydı, şu anda 101’e indirdik. Bir aydan beri 100 bandında. Bu rakamları düşürebilmek için bir şey söyledik; Mahkemelerin vermiş olduğu hapis yakalamaları var. Mahkeme hüküm vermiş, henüz cezaevine teslim yapılmamış hırsızları arıyoruz. Arkadaşlara, bunları yakalayın ki içeriye girene kadar hırsızlık yapmasınlar dedik” diye konuştu.

    “74 bin 318 ruhsatsız silah yakalandı”

    Türkiye genelinde 74 bin 318 ruhsatsız silah yakalandığını söyleyen Yerlikaya, “Şehirlerin sultanı İstanbul’da 9 aylık süre içerisinde trafik ve asayiş ekipleri olarak önce sahada görünmemiz lazım dedik. Personel ve araç sayısını artırmamız lazım dedik. Bunun dışında görmek lazım dedik. Kırsalda yerli milli ANKA vs. geldi. Şehir hayatında da bu teknolojik güç KGYS denilen teknoloji ile oluyor. Santa Maria Kilisesinde bir araç görüntüsü bulduk daha 10’uncu dakikada. MOBESE en son burada gördüm dedi. Cumhurbaşkanımızın ‘24 saat içinde benim güvenlik birimlerim bunu çözer’ sözünü yerde koymadık” şeklinde konuştu.

    “Personel sayımızı 50 binden 56 bine yükselttik”

    Personel ihtiyacını gidermek için sayının yükseltildiğini belirten Yerlikaya, “İstanbul’da personel sayımızı 50 binden 56 bine yükselttik, 6 bin 994 polis verdik. Bin 778 araç verdik. Gündüz ekibimiz bu takviyeden önce 395 idi, 901 araç artırmışız. Gece 146 araç varmış, şimdi artırdık. Asayişte İstanbul’da takviye öncesi 14 bin 816, 3 bin 69. Gündüz bin 225, 2 bin 218. 50 bin 44’den 56 bin 391. Bu daha başlangıç, seneye de böyle yapacağız” dedi.

    “İstanbul Emniyeti 2 buçuk sene içinde Hasdal’a gidiyor”

    Yerlikaya, Vatan Yerleşkesinin ihtiyaca yanıt vermediğini söyleyerek, “İstanbul’un göbeği olan Hasdal’da 253 dönüm bir arazi. İstanbul’umuzun emrinde, gece gündüz ışığı sönmeyen bir emniyet müdürlüğü artık Cumhuriyetimizin ikinci asrında dünyanın en huzurlu şehri olma iddiası ve gayretiyle böyle modern bir binaya Emlak Konut ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla oturduk, 1.6 milyar da nakit avans verdik. Gerisini arsalarla helalleşeceğiz. 2 buçuk sene içerisinde tüm İstanbul’un emniyetini buraya gidiyor” ifadelerini kullandı.

    “Polise yüz tanıma sistemli kamera”

    Önümüzdeki seneye kadar güvenlik güçlerinin tamamına yüz tanıma sistemli kamera temin edileceğini ifade eden Yerlikaya, “2024 ve 2025’de bir şeyi tamamlamakta kararlıyız. Artık polisimiz ve jandarmamız, asayiş ve trafik ekiplerinde şanlı bayrağımızın rozeti durduğu gibi bir de kameramız olacak. Aselsan bunu fiyakalı bir şekilde, yerli ve milli bir şekilde yaptı. Yüz tanıma sistemli kamera yaptırıyoruz. Bu yıl yarısını alıyoruz. Bizim polisimizin dili tutumu, vatandaşımızın da dili tutumuna bir ölçü getirecek. Merkezdeki KGYS’den de anbean görebileceğiz. Tüm polislerde kamera sistemi olacak. Bizim yaptığımız kendi yazılımız, kendi üretimimiz” dedi.

    “Yasadışı bahise odaklanıyoruz”

    Yerlikaya konuşmasının devamında, “Biz neyi yakalıyorsak kaçakçılıkla, vergi dairesi ile oturuyoruz, bunun ne kadar vergi kaybına vesile olduğunu tespit ediyoruz. 2 buçuk milyar vergi kaybını KOM’daki arkadaşlarımız önlemiş oldu. Siber vatan dedik. Bunlar terörle iltisaklı. Dağlarda inleri var ise, inlerinin bir kısmı çevrimiçi dünyanın içinde. Bilişim, ödeme, yasadışı bahise odaklanıyoruz. Çevrimiçi çocuk istismarı ile ilgili yavrularımızı korumakla ilgili tavizsiz çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “9 ay boyunca göçle ilgili mücadelemizde 5 bin 881 operasyon yaptık”

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya konuşmasının sonunda göç sorunu ile ilgili konuştu. Yerlikaya, “Göç, küresel bir sorun. Amerika’nın da Avrupa’nın da, dünyada bizim gibi göçe hedef olan güçlü ülkelerin her birinin bir sorunu. Bunu kabul ediyoruz. Dünyada 300 milyonun üzerinde yerinden yurdundan çıkıp başka bir ülkeye gitme sebebi neyse o sebep uluslararası alanda adaletin tesis edilememesinden bu ivmelenme neden devam ediyor. Bundan da biz çok güçlü bir şekilde sınanıyoruz. Düzensiz göçle 4 başlıkta mücadele ediyoruz. Kaynağında, hudutta, içeride bunları yakalamak ve geldikleri ülkelere geri göndermek. Kaynağında müthiş mücadele ediyoruz. 9 ay boyunca göçle ilgili mücadelemizde 5 bin 881 operasyon yaptık. 9 ayda 3 bin 413 kişi tutuklanmış göndermişiz. Meydan okumak bunların işi mi? Asıl meydan okumak bizim işimiz, devletin işi. 1 milyon 92 bin İstanbul’da düzensiz göçmen var. 62 bin 754 göçmeni geri gönderme merkezlerine ve ülkelerine göndermişiz. 19 Temmuz’dan bu yana 200 bin araç sorgulanmış, 57 bin düzensiz göçmen var. 255 bin yabancı ülkesine göçtü gitti. Büyükşehirlerde bu sene 6 aydan sonra hepsi İstanbul gibi olacak. İstanbul’da bunu başarıyorsak diğerlerinde başarmamamız mümkün değil. Dünyada hiçbir ülkenin yapmadığı bir deport sistemimiz var. 104 charter özel uçak seferiyle 20 bin 96 göçmeni sınır dışı etmişiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

  • Köyden kente göçü durdurmak için çözüm önerisi

    Köyden kente göçü durdurmak için çözüm önerisi

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP ) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Kestel Belediye Başkan Adayı Akan Ayaz, seçim çalışmaları çerçevesinden Kestel ilçesinin Barakfakih Mahallesi’ni ziyaret etti. Vatandaşlarla tek tek tokalaşıp sohbet eden Mustafa Bozbey, kendisinin de köy çocuğu olduğunu ve kırsalda yaşanan sorunları bildiklerini ifade etti.

    Bir kıraathanede konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, kırsala destekler verilerek gençlerin kent göç etmesini durdurabileceklerini söyledi. Bozbey, “Köyden kente özellikle gençlerin sürekli olarak terk ettiğini üzülerek görüyoruz. Bunu durdurmanın yolu, o mahallelere büyükşehirle birlikte hem üretimi arttırmak, hem de maliyetleri düşürmek maksatlı destekler vermeliyiz. Kırsalda çalışan köylümüzün gelirini arttırmamız gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım A.Ş diye bir şirketi var. Bu şirket şu anda tamamen park, bahçe bakıyor. Aslında kuruluş amacı kırsalda çiftçiye, hayvancılığa destek olmaktır. Zaman zaman fide dağıtımı noktasında yaptıklarını biliyorum. Ama bu yetmez. Gübre, mazot destekleri verilmesi lazım. İstanbul, Ankara, İzmir çiftçiye, köylüye nasıl destek veriyorsa, Bursa Büyükşehir Belediyesi ‘nin de Tarım A.Ş aracılığı ile bunu yapması gerekiyor” dedi.

    “Tarım A.Ş’yi tamamen çiftçinin emrine vereceğiz”

    “1 Nisan’dan itibaren Tarım A.Ş’yi tamamen çiftçinin ve hayvancılık yapanın emrine vereceğiz. Biz köylülerimizi gerçekten sahipleneceğiz ve aynı zamanda gelirleri yükselmesi konusunda destekleyeceğiz” diyerek sözlerini sürdüren Bozbey, “ Bunu yapabiliriz. Açıkladığımız destekler var. Bugüne kadar elinizden tutan mı vardı neden yapmadınız diye sorarlar insana. Bizim açıkladığımız bütün destekler bütçenin yüzde 7-8’idir. En önemli şey bu desteklerle birlikte, kırsaldaki 763 civarındaki köyümüzde insanlar biraz mutlu olacaklar. Geleceğe güvenle bakacaklar. Gençler kendi işlerini kurmaya başlayacaklar. Bunu yapmak zorundayız. Sizlerden de bu konuda öneriler de alacağız. Geldiğimizde katılımcı anlayışımızla birlikte buranın sorunlarını beraberce konuşup önceliklerini sizin belirlemeniz şartıyla hizmetlerimizi yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.

  • Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Türkiye’nin en soğuk illeri arasında bulunan ve havaların ısınmasıyla birlikte Van’a gelen leylekler, her yıl olduğu gibi bu kış da sıcak yerlere göç etti. Çoğu leylek, sıcak bölgelere göç ederken Van’ın İpekyolu ilçesindeki 4 leylek ise göç etmeyerek yuvalarında kaldı. Kar yağışı ve dondurucu soğuğa rağmen ilçede kalan leylekler doğadan besleniyor. Van Kalesi’nin güneyini mesken tutan leylekler, burada martılarla birlikte yaşam mücadelesi veriyor.

    Son yıllarda tüm dünyada etkili olan iklim değişikliğinin leyleklerin göç etmeme nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Yılın 12 ayında Van Gölü havzasında yaban hayvanlarını görmek mümkün. Bunlar Van Gölü’nün kenarında bayrak tür olarak allı turnaların yanına yaban kazları da var. Yalnız bunlar belirli sezonlarda gelirler ve göçerler. Burada sadece istasyon amacıyla gelen hayvanlar var. Bu yıl yaban kazları gelmeye başladı, flamingolar da yazın burada beslenip üremek için de başka yerlerde göç etmekte. Ama bunu tersi olan leylekler var. Baharın müjdecisi leylekler bahar mevsimi ile buraya gelirler ve yuvalarında yavrularını büyütürler. Yavrularını büyüttükten sora sıcak bölgelere göç ederler. Göçmen kuşlar bazen çeşitli sebeplerden dolayı göç etmez. Bu sebeplerin başlıcası göçemeyecek yetenekte bir hastalığı olur. Göç kafilesine katılamama sorununa bağlı olarak göç etmezler. Bazen de canları göçmek istemez. İklim müsait olduğu zaman, yiyeceklerine ulaşabileceği kanaatine geldikleri zaman kışı da burada geçirirler. Van Gölü havzasında ve Yüksekova bölgesi tarafında bu yıl az sayıda leyleğin göç etmediğini gördük. Bu sene Van Gölü havzasında Van Kalesi mevkiinde 4 leylek burada kışladılar, kışı burada geçirdiler. Bahar mevsiminde yine kendi üreme yerlerine giderek yine üreyecekler. Bu şu demek değildir yaban hayvanları genetiğini değiştirip bundan sonra burada üreyecekler ve bir daha gitmeyecekler demek değildir.

    Bu sene göçmedilerse gelecek gelecek sene bu sorunlar ortadan kalktığı zaman göçe yine dahil olurlar. Bu sene bizim rehabilitasyon merkezimize Muş, Bitlis ve Hakkari’den 8 leylek geldi. Biz bunları bahçemizde baktık ve tedavileri tamamlandıktan sonra doğaya bıraktık. Bize şunu gösteriyor Van Gölü çevresinde habitat kışın da bozulmadan devam etmekte. Çünkü leyleklerim yiyeceği olan fareler, yılanları, kurbağaları veya kendini besleyecek alanlara sahip olmaları. Bu yıl havanın sıcak seyretmesinde dolayı dereler akıyor, derelerdeki yeşillikler görülüyor. Buda bize şunu gösteriyor ki artık burada leyleklerin kışlaması olacak” diye konuştu.

  • Sivas 2023 yılında göç aldı

    Sivas 2023 yılında göç aldı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre 2022 yılında 634 bin 924 kişi olan Sivas nüfusu 2023 yılında 650 bin 401 kişiye yükseldi. Sivas’ın il ve ilçe merkezlerinin nüfusu azalırken belde ve köylerin nüfusu ise arttı. Kentte 485 bin 991 olan 2022 yılı il ve ilçe merkezleri nüfusu 2023 yılında 481 bin 942’ye geriledi. 2022’de 148 bin 933 kişi olan belde ve köy nüfusu da 2023 yılında 168 bin 459’a yükseldi. Sivas’ta 2021-2022 döneminde binde eksi 1,9 olan yıllık nüfus artış hızı, 2022-2023 döneminde binde 24,1 olarak kayıtlara geçti. Sivas’ta yaşayan 650 bin 401 kişinin 325 bin 125’ini erkekler, 325 bin 276’sını ise kadınlar oluşturdu. Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı” Türkiye genelinde 111 iken Sivas’ta bu 23 olarak açıklandı. TÜİK; illere ve cinsiyete göre yabancı nüfus sayısına ilişkin verileri de açıkladı. 2022’de Sivas’ta yaşayan yabancı nüfus sayısı 7 bin 401 kişi iken 2023’te 7 bin 118 kişiye geriledi. Yabancıların 3 bin 936’sını erkek, 3 bin 182’sini ise kadın nüfus oluşturdu.

  • Antalya’da tersine göç başladı

    Antalya’da tersine göç başladı

    TÜİK verilerine göre Aralık ayında Türkiye genelinde yapılan toplam konut satışları geçen yılının aynı ayına göre yüzde 33,4 oranında azalarak 138 bin 577 adet olarak gerçekleşti. Turizm kenti Antalya’da ise Aralık ayında 6 bin 743 konut satışının gerçekleştirirken geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,6, oranında gerileme yaşandı. Konut fiyatlarında pandemi sonrasında yaşanan artış hem yerli hem de yabancı vatandaşların dışarıya göçünü hızlandırdı.

    “Antalya’daki bu gerileme yüzde 40’lara kadar yükseldi”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, konut satışlarındaki bu düşüş trendinin gerek yabancı vatandaşların oturum izinlerine getirilen kısıtlama, gerekse konut fiyatlarındaki yükseklikler nedeniyle bir süre daha devam edeceğine dikkat çekti. Başkan Bahar, “Pendemi ve Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşın ardından İstanbul’dan sonra en fazla konut satışı Antalya’da gerçekleşti. Satılan 2 konuttan 1 tanesi yabancılara satıldı. Fakat 2023 itibariyle konut satışlarımıza ciddi bir azalma olduğunu gördük. TUİK verilerine göre yaklaşık yüzde 33.4 bir gerileme var, Antalya’daki bu gerileme yüzde 40’lara kadar yükseldi. Konut satışlarının düşmesini yabancıların çekilmesi ve göçün durmasına yorumlayamayız. Kredi faizlerinde de çok önemli yükselmelerin olması da konut satışlarının gerilemesinin en büyük etkilerinden bir tanesidir” dedi.

    “Buna bir önlem gelmesi gerekir, bu böyle devam edemez”

    Antalya’nın konut satışlarında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından konumunu korumasını da değerlendiren Bahar, “Bu bir takım yabancı göçü almaya devam ettiğimizin, konut ihtiyacının devam ettiğinin göstergesidir. Asıl konu konut ihtiyacının azalması değil, kredi faizlerinin çok yüksek olmasından dolayı konut satışının hızla gerilemesidir. Buna bir önlem gelmesi gerekir, bu böyle devam edemez. İnşaat sektörünce bir takım sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Antalya’da yeni yerleşim alanları açıldı. Alt yapı sorunlarımız giderilmelidir. Hizmetler arttırılmalıdır, yolları açılmalıdır. Kredi faizlerinde bir takım desteklerin açıklanması gerekir, çözüm bulunması gerektiğini düşüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Konut üretiminde de ayağımızı gazdan çektiğimizi görüyoruz”

    Konut fiyatlarının düşmesiyle fiyatlarda bir gerileme olduğuna dikkat çeken Bahar, “Fiyatlarda bir durma gözlemliyoruz, maliyetlerin altına bir indirim olamaz. Burada bir balans gerekiyor, bu balans da enflasyonun düşürülmesi, devletimiz bu konuda ciddi önlemler alıyor. Konut üretiminde de ayağımızı gazdan çektiğimizi görüyoruz. Başlamış ve devam etmekte olan çok miktarda proje var. Biz sahada gördüklerimizi ve olması gerekenleri hem devletimize hem de kanun yapıcıya bildiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Antalya’da göçte bir geri çekilme ve hatta tersine göç var”

    ATSO Başkanı Ali Bahar konuşmasını şöyle tamamladı; “Antalya’da göçte bir geri çekilme ve hatta tersine göç var. Olması gereken yaşanıyor. Bunun da olmasını normal karşılıyoruz, konut fiyatlarında ve kirada yüzde 10-15 gerileme biz de görüyoruz. Bunu da olumlu buluyoruz” dedi.

  • Antalya’da tersine göç başladı

    Antalya’da tersine göç başladı

    TÜİK verilerine göre Aralık ayında Türkiye genelinde yapılan toplam konut satışları geçen yılının aynı ayına göre yüzde 33,4 oranında azalarak 138 bin 577 adet olarak gerçekleşti. Turizm kenti Antalya’da ise Aralık ayında 6 bin 743 konut satışının gerçekleştirirken geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,6, oranında gerileme yaşandı. Konut fiyatlarında pandemi sonrasında yaşanan artış hem yerli hem de yabancı vatandaşların dışarıya göçünü hızlandırdı.

    “Antalya’daki bu gerileme yüzde 40’lara kadar yükseldi”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, konut satışlarındaki bu düşüş trendinin gerek yabancı vatandaşların oturum izinlerine getirilen kısıtlama, gerekse konut fiyatlarındaki yükseklikler nedeniyle bir süre daha devam edeceğine dikkat çekti. Başkan Bahar, “Pendemi ve Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşın ardından İstanbul’dan sonra en fazla konut satışı Antalya’da gerçekleşti. Satılan 2 konuttan 1 tanesi yabancılara satıldı. Fakat 2023 itibariyle konut satışlarımıza ciddi bir azalma olduğunu gördük. TUİK verilerine göre yaklaşık yüzde 33.4 bir gerileme var, Antalya’daki bu gerileme yüzde 40’lara kadar yükseldi. Konut satışlarının düşmesini yabancıların çekilmesi ve göçün durmasına yorumlayamayız. Kredi faizlerinde de çok önemli yükselmelerin olması da konut satışlarının gerilemesinin en büyük etkilerinden bir tanesidir” dedi.

    “Buna bir önlem gelmesi gerekir, bu böyle devam edemez”

    Antalya’nın konut satışlarında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından konumunu korumasını da değerlendiren Bahar, “Bu bir takım yabancı göçü almaya devam ettiğimizin, konut ihtiyacının devam ettiğinin göstergesidir. Asıl konu konut ihtiyacının azalması değil, kredi faizlerinin çok yüksek olmasından dolayı konut satışının hızla gerilemesidir. Buna bir önlem gelmesi gerekir, bu böyle devam edemez. İnşaat sektörünce bir takım sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Antalya’da yeni yerleşim alanları açıldı. Alt yapı sorunlarımız giderilmelidir. Hizmetler arttırılmalıdır, yolları açılmalıdır. Kredi faizlerinde bir takım desteklerin açıklanması gerekir, çözüm bulunması gerektiğini düşüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Konut üretiminde de ayağımızı gazdan çektiğimizi görüyoruz”

    Konut fiyatlarının düşmesiyle fiyatlarda bir gerileme olduğuna dikkat çeken Bahar, “Fiyatlarda bir durma gözlemliyoruz, maliyetlerin altına bir indirim olamaz. Burada bir balans gerekiyor, bu balans da enflasyonun düşürülmesi, devletimiz bu konuda ciddi önlemler alıyor. Konut üretiminde de ayağımızı gazdan çektiğimizi görüyoruz. Başlamış ve devam etmekte olan çok miktarda proje var. Biz sahada gördüklerimizi ve olması gerekenleri hem devletimize hem de kanun yapıcıya bildiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Antalya’da göçte bir geri çekilme ve hatta tersine göç var”

    ATSO Başkanı Ali Bahar konuşmasını şöyle tamamladı; “Antalya’da göçte bir geri çekilme ve hatta tersine göç var. Olması gereken yaşanıyor. Bunun da olmasını normal karşılıyoruz, konut fiyatlarında ve kirada yüzde 10-15 gerileme biz de görüyoruz. Bunu da olumlu buluyoruz” dedi.

  • Büyükşehirlerden küçük şehirlere ve kasabalara göç hızlanabilir

    Büyükşehirlerden küçük şehirlere ve kasabalara göç hızlanabilir

    İnsan Eğilimleri Uzmanı Kumru Köseler, “İnsan eğilimlerini incelediğimizde yeni yılda küresel olaylar, teknolojik gelişmeler ve kişisel deneyimler açısından bir dizi değişim ve fırsatların ortaya çıkacağını öngörüyoruz. En önemli öngörümüz ise kalabalık şehirlerden artık iyice sıkılan insanların daha küçük şehirlere ve kasabalara yönelik yaşanan göçün hızlanacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Geride bıraktığımız 2023 yılında yaşanan büyük depremler neticesinde insanların eğilimlerinin önümüzdeki yılda daha da değişeceğini söyleyen Köseler, “Kentsel dönüşümde insanların daha da bilinç kazanacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kentsel dönüşüme hız verilecek. Yönetimler tarafından çıkartılacak kentsel dönüşüm yasalarına da paralel olarak insanlar yaşadıkları depreme dayanıksız binaların dönüşümüne daha da önem verecekler” dedi.

  • Okula yuva yapan kırlangıçlar göç etti

    Okula yuva yapan kırlangıçlar göç etti

    Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Bağlıca Mahallesindeki Halil Duran İlkokulu koridorunun tavanına yuva yapan kırlangıçlar burada yavruları yavrularını büyüterek okulun maskotu haline geldi. Göç zamanı gelince de geldikleri gibi giden kırlangıçların okuldan ayrılışları ise hem öğretmenleri hem de öğrencileri üzdü.

    Okul yönetimi kırlangıçların tekrar gelme ihtimallerine karşı yuvayı bozmama kararı alırken, Bağlıca Halil Duran İlk ve Ortaokulu Müdürü Ahmet Balamutcu, “Bahar aylarında kırlangıçlar okulumuzun koridorunun tavanına yuva yaptı. Sonra yavruları oldu ve onları büyüttüler. Kırlangıçlara okulca çok alışmıştık. Göç zamanı gelince daha ılıman iklimlere gitmek için okuldan göç ettiler. Göç etmeleri bizleri çok üzdü.” dedi.

  • İstanbul’da tersine göç sürüyor

    İstanbul’da tersine göç sürüyor

    İstanbul’dan göç edenlerin nedenleri arasında artan kiralar, yükselen yaşam maliyetleri ve eğitim gibi sorunlar yer alıyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, 2018’den beri İstanbul’dan tersine göçün devam ettiğini gösteriyor.

    418 BİN FAZLA KİŞİ GİTTİ

    Rakamlara göre, 2022’de 418 binden fazla kişi İstanbul’dan ayrıldı. Son beş yıldaysa İstanbul’dan gidenlerin sayısının 2 milyon 182 bin kişiden fazla olduğu kaydedildi.

    İstanbul, her ne kadar en çok göç veren kent olsa da aynı zamanda en çok göç alan şehir unvanını da koruyor. Ancak gidenlerin sayısı gelenlerden çok daha fazla olduğu kaydedildi.

    EN FAZLA GÖÇ VEREN ŞEHİR TUNCELİ

    TÜİK’in iç göç verilerine göre, 2022’de 2 milyon 800 bine yakın kişi farklı şehirlere göç etti.

    Şehir değiştirenlerin çoğunluğuysa 20-24 yaş arasındakilerden oluştu. Türkiye genelinde en az göç veren şehir ise 7 bin 578 kişiyle Tunceli olarak kayda geçti.