Etiket: Göç

  • Göçte yüzde 33,2 azalma

    Göçte yüzde 33,2 azalma

    Türikiye İsatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; yurt dışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 33,2 azalarak 494 bin 52 kişi oldu. Göç eden nüfusun yüzde 52,9’unu erkekler, yüzde 47,1’ini ise kadınlar oluşturdu. Yurt dışından gelen nüfusun 94 bin 409’unu Türk vatandaşları, 399 bin 643’ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.

    Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den giden göçün cinsiyete göre dağılımı, 2021, 2022

    Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 62,3 artarak 466 bin 914 oldu. Göç eden nüfusun yüzde 55,7’sini erkekler, yüzde 44,3’ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye’den yurt dışına giden nüfusun 139 bin 531’ini Türk vatandaşları, 327 bin 383’ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.

    Türkiye’ye 2022 yılında gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 25 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Rusya Federasyonu’nu yüzde 8,1 ile Ukrayna, yüzde 6,5 ile İran, yüzde 5,4 ile Afganistan ve yüzde 4,8 ile Irak vatandaşları izledi.

    Türkiye’den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 20 ile Irak vatandaşları aldı. Irak’ı, yüzde 10,6 ile İran, yüzde 7 ile Özbekistan, yüzde 6 ile Afganistan ve yüzde 4,8 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti.

  • En fazla dış göç veren 4. il

    En fazla dış göç veren 4. il

    TÜİK, göç istatistiklerini kamuoyu ile paylaştı. Yurt dışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 33,2 azalarak 494 bin 52 kişi oldu. Göç eden nüfusun yüzde 52,9’unu erkekler, yüzde 47,1’ini ise kadınlar oluşturdu. Yurt dışından gelen nüfusun 94 bin 409’unu Türk vatandaşları, 399 bin 643’ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.

    Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 62,3 artarak 466 bin 914 oldu. Göç eden nüfusun yüzde 55,7’sini erkekler, yüzde 44,3’ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye’den yurt dışına giden nüfusun 139 bin 531’ini Türk vatandaşları, 327 bin 383’ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.

    En fazla dış göç veren 4. il Samsun

    2022 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 35,4 ile en fazla göç alan ilin İstanbul olduğu görüldü. İstanbul’u yüzde 14,8 ile Antalya, yüzde 5,4 ile Ankara, yüzde 3,9 ile Bursa ve yüzde 3,8 ile Mersin takip etti. Türkiye’den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 39,5 ile İstanbul’un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul’u yüzde 9,8 ile Ankara, yüzde 6,7 ile Antalya, yüzde 3,4 ile Samsun ve yüzde 3 ile İzmir izledi.

    Ayrıca Samsun’a 2022 yılında 5035 kişi göç ederken, bunların 2703’ünü erkekler, 2332’sini de kadınlar oluşturdu. Samsun’dan toplam 15 bin 813 kişi yurt dışına göç ederken bunların ise 8380’ini erkekler, 7433’ünü de kadınlar oluşturdu. Samsun’da giden göç, gelen göçten 10 bin 778 kişi fazla olarak kayıtlara geçti.

  • “Göç, dünyanın öncelikli konularından biri”

    “Göç, dünyanın öncelikli konularından biri”

    Mersin’deki göç alanına ilişkin konuların ele alındığı toplantıda, göç olgusunun tarih boyunca çeşitli sebeplerle insanoğlunun hayatında var olduğunu söyleyen Vali Pehlivan, günümüzde de göçün dünyanın öncelik arz eden konuları arasında yer aldığını ifade etti.
    Başta İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı Göç İdaresi Başkanlığının koordinasyonunda bütün illerde olduğu gibi Mersin’de de valiliğin himayesinde, ilgili tüm kurum ve kuruluşların iş birliği ve koordinasyonunu arttırmak, ihtiyaç duyulan hususlarda gerekli kararları almak, uygulanmasını ve takibini sağlamak amacıyla bu toplantının gerçekleştirildiğini belirten Vali Pehlivan, göç ile ilgili konuların azami hassasiyetle takip edildiğini vurguladı.

    İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından yapılan ‘göç yönetimi’ konulu sunumun ardından toplantı, katılımcıların söz alarak yaptığı değerlendirmeler ve alınan muhtelif kararların ardından sona erdi.

  • Leylekler büyük göçe hazırlanıyor

    Leylekler büyük göçe hazırlanıyor

    Karların erimesi ile birlikte Muş’a gelen leylekler, kuluçka sürecinin ardından yumurtadan çıkan yavrularını yetiştirerek binlerce kilometre sürecek büyük göçe hazırlıyor. Hasköy ilçesinde bağlı Bövetli, Aşağı Üçdam, Yukarı Üçdam, Umurca, Sarıbahçe, Koç ve Alazlı köylerinde yuvalayan leylekler, uzun göç öncesi uçmayı öğreniyor.

    Tarlada ot biçerken leyleklerde yavruları için yiyecek topladığını söyleyen çiftçi Orhan Subaşı, leylekleri sevdiklerini ifade ederek, “Baharın gelmesi ile birlikte Muş Ovası’na gelen leyleklerin yaptıkları yuvalarda kuluçka sürecinin ardından yavru leylekler yumurtadan çıkıyor. Biz ot biçerken, traktörün arkasına takılarak yavrularını büyütmek için yiyecek topluyorlar. Biz leylekleri sevdiğimiz için karışmıyoruz” şeklinde konuştu.

    Hasköy ilçesine bağlı Bövetli köyünde traktörü ile ot biçen çiftçi İnan Subaşı da, leyleklerin büyük göç öncesi yavrularını uçuşa hazırladıklarını belirterek, “Baharın başlangıcıyla leylekler Muş Ovası’na geliyor. Biz otları biçince yavrularına çekirge, yılan, fare gibi her şeyi toplayıp yavrularına götürüyorlar. Yavrularını böyle büyüterek sonbaharda göçe hazırlanıyorlar. Biz de leylekleri seviyoruz. İsteriz ki kimse onlara zarar vermesin, her zaman Muş Ovası’na gelip gitsinler” dedi.

  • “Göçün durması için silah sesleri susmalı”

    “Göçün durması için silah sesleri susmalı”

    Sudan’da 15 Nisan’da ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında başlayan çatışmalar nedeniyle ülkeden ayrılanların sayısı artıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, ülkede yaşanan iç çatışmalarda şu ana kadar 500 bin kişinin Sudan’ı terk ettiğini ve 2 milyon kişinin de yerinden edildiğini açıkladı. Ülkeden ayrılanların 365 bininin Mısır ve Çad’a göç ettiğini ve Sudanlıların diğer komşu ülkelere gitmeye devam ettiğini aktaran Grandi, “Bu göçün durmasını istiyorsak silah sesleri susmalı” dedi. Mısır ve Çad’a giden Sudanlıların büyük çoğunluğunun suya ulaşımı olmadığını, yorgun ve tıbbi yardıma muhtaç olduklarını ifade eden Grandi, göçmenlerin ihtiyaçlarının daha fazla artmadan karşılanması gerektiğini ifade etti.


    Sudan’daki çatışmalar nedeniyle ABD’nin 1 buçuk milyar dolar bağışta bulunduğunu açıklayan Grandi, uluslararası yardım fonlarının acil olarak Sudan’a ve komşu ülkelere sağlanması çağrısında bulundu.

    Dünya Göç Günü kapsamında sosyal medya hesabından paylaşım yapan Grandi ayrıca 35 milyon insanın savaş, şiddet, işkence ve ayrımcılık nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Göçmenlerin yaşamlarını savunma ve koruma hakkı olduğunu söyleyen Grandi, göçmenlere hayatlarını yeniden kurmaları için fırsatların sunulması ve cesaretlerine saygı duyulması gerektiğini aktardı.

  • AB göç politikasında anlaştı

    AB göç politikasında anlaştı

    AB Dönem Başkanı İsveç’in Göç Bakanı Maria Malmer Stenergard ve AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, AB içişleri bakanları toplantısının ardından basına açıklamalarda bulundu.

    Stenergard, “Bugün, uzun yıllar süren müzakerelerin ardından tarihi bir adım attık.” dedi.

    Bakanların AB’nin iltica sistemi reformunun iki ana ayağında anlaşmaya vardıklarını ifade eden Stenergard, üye ülkeler arasında sığınmacıların dağıtımı için “sorumluluk” ile “dayanışma” arasında iyi bir denge kurulduğunu söyledi.

    ZORUNLU DAYANIŞMA MEKANİZMASI

    Stenergard, “Kurduğumuz zorunlu dayanışma mekanizması, göç baskısına en çok maruz kalan üye ülkelere destek sağlayacak. Üye ülkeler, farklı dayanışma katkıları arasında seçim yapma olanağına sahip olacak.” diye konuştu.

    Bu katkıları açıklayan İsveçli Bakan, sığınmacıları kabul etmeyen üye ülkelerin her kişi başına, ev sahipliği yapan ülkelere 20 bin euro ödeyeceğini, yılda ilk etapta en fazla 30 bin sığınmacı kabul edileceğini, bir sığınmacının başvurusunun değerlendirilmesi için üst sınırın 6 ay olacağını aktardı.

    Bir soru üzerine Stenergard, 20 binlik katkıların AB düzeyinde, ortak bir mekanizma üzerinden toplanıp ev sahibi üye ülkeye aktarılacağını belirtti.

    GÜVENLİ ÜÇÜNCÜ ÜLKE KAVRAMI

    İsveç Göç Bakanı Stenergard, bir soru üzerine, “Güvenli ülkeler listemiz yok. Bu, revize edilecek.” dedi.

    Güvenli ülke kavramına üye ülkelerin kendi değerlendirmeleri neticesinde karar vereceğini kaydeden Stenergard, sığınma başvurusu yapanların aile fertlerinin bulunup bulunmadığı veya kendisinin o ülkede yerleşmiş olup olmadığı gibi faktörlerin dikkate alınacağını anlattı.

    DAHA HIZLI DEĞERLENDİRME SÜRECİ

    Stenergard, anlaşmanın hem AB’nin dış sınırlarındaki üye ülkelere yük oluşturmayacak hem de başvuru sahipleri açısından hızlı değerlendirmede bulunulmasını sağlayacağını belirterek şunları kaydetti:

    “Sınır prosedürleri, kabul alma oranları düşük kişiler tarafından dış sınırda yapılan sığınma taleplerinin hızlı bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacak. Bu, nitelikli olmayanların hızla geri gönderilmesine yardımcı olacaktır. Bu, sığınma sisteminin suistimalini de önleyecek ve uluslararası koruma için uygun olmayan sığınmacıların sayısını azaltacaktır.”

    İsveçli Bakan, yalnızca Polonya ve Macaristan’ın anlaşmaya karşı çıktığını, geri kalan 25 üyenin verdiği desteğin nitelikli çoğunluğu sağladığını söyledi.

    TÜM ÜYE ÜLKELER İÇİN GEÇERLİ OLACAK

    AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Johansson da yeni mevzuatın yürürlüğe girdikten sonra tüm üye devletler için geçerli olacağına işaret ederek, “Günün sonunda, mevzuatın uygulanmasını sağlayacak, anlaşmanın koruyucusu olan kurum, Komisyon’dur. Ancak bugün Konsey’de, uygulamanın sorunsuz ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak için bazı özel eylemler de oluşturuldu.” diye konuştu.

    EN TARTIŞMALI KONULARDAN

    AB, 2015’teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağı ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonunun bu hedefle hazırladığı “göç ve iltica paketi”, üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemedi.

    Geçen sene Fransa’nın AB dönem başkanlığı süresince, paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için “adım adım yaklaşımı”nı benimsemesi üzerine, AB’nin dış sınırlarını güçlendirilmesi ve üye ülkeler arasında dayanışma mekanizması kurulması olmak üzere paketteki 2 unsurla ilgili ilerleme kaydedildi.

    AB Komisyonu, 9-10 Şubat’ta düzenlen AB Liderler Zirvesi’nde bu anlaşma için hızlı ilerleme sağlanması hedefiyle göçü yeniden ana gündemine oturttu.

    2022, “AB’nin göç krizinden bu yana görülmemiş düzeyde düzensiz göç aldığı yıl” olarak kayıtlara geçmişti. AB’ye 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 64’lük artışa karşılık gelen 330 bin düzensiz giriş yapılmıştı.

  • Sürülerin tozlu göç yolculuğu

    Sürülerin tozlu göç yolculuğu

    Tatvan’ın Kıyıdüzü köyünde yaşayan hayvan sahipleri, havaların ısınmasıyla çıktıkları yaylalarda, sonbahara kadar hayvanlarını verimli otlaklarda besliyor. Çobanlar, binlerce koyunu tarlalara ekilen buğdaylara ve ekinlere zarar vermemesi için toprak ve tozla kaplı vadiden götürmek zorunda kalıyor.

    Her gün binlerce koyunu süt sağımı için sürüler halinde köye getiren çobanlar, süt sağımından sonra gün batımına doğru sönmüş bir volkanik dağ olan Nemrut Dağı eteklerine doğru 7 kilometrelik tozlu yolculuğa başlıyor.

    Koyun sürüleri günde 2 defa Nemrut Dağı’na gidiş geliş yaparak yaklaşık 15 kilometrelik tozlu yolu yürüyor. Koyun sürülerinin tozlu yolda ilerleyişi, çoban ve koyunları zorlarken, gün batımına doğru oluşan kızıl renkler ise güzel görüntüler ortaya çıkarıyor.

  • Leyleklerin Bursa’da yağmur molası

    Leyleklerin Bursa’da yağmur molası

    Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, mobil uygulama üzerinden Holm’ün Türkiye sınırlarında görülmesiyle takibe başladı. Tüydeş, 3 günlük takibin ardından Karacabey’de arazide yağmurla ortaya çıkan böcek ve solucanlarla beslenen sürülerin arasındaki bu leyleği fotoğraflamayı başardı.

    Alper Tüydeş, muhabirlere, leyleğin 2022 yılında Danimarka’da dünyaya geldiğini ve verici takılarak doğaya salındığı söyledi.

    Danimarka’da diğer kuzey ülkelerine göre leylek sayısının az olduğunu belirten Tüydeş, bundan dolayı Holm’ün araştırmacıların gözünde değerli hale geldiğini ifade etti.

    Yazı Türkiye ya da Yunanistan’da geçirecek

    Tüydeş, 3 kardeşten sadece Holm’ün halkalandığını, bu yüzden de takibinin araştırmacılar için önemli olduğunu dile getirerek, “Danimarka’da halkalama işlemini yapan araştırmacılarla iletişim kurdum. Bu kışı Afrika’da Çad ülkesinde geçirmiş. Yazı da Türkiye’de geçireceğini umuyorlar.” dedi.

    Leyleklerin dünyaya geldikten sonra 4-5 yılda tam olgunluk seviyesine geldiğini aktaran Tüydeş, bu aşamaya ulaşmadan ülkelerine dönmediklerini anlattı.

    Holm’ün yazı Türkiye ya da Yunanistan sınırlarında geçirmesini, birkaç yıl sonra Danimarka’ya dönmesini beklediklerini kaydeden Tüydeş, “Bu süre zarfında kısa göçler yaparak hayatta kalma açısından tecrübe edinecek. Oradaki araştırmacılarla iletişim kurduğum için çok mutlu oldular. Holm muhtemelen yağmurdan kaynaklı Karacabey’de kalıp besin ihtiyacını gidermek için duraklamış. Ben de 3 gündür peşindeydim. Sonunda buldum ve fotoğrafladım.” diye konuştu.

  • Yörüklerin yaylalara göçü başladı

    Yörüklerin yaylalara göçü başladı

    Gazipaşa’da, havaların iyiden iyiye ısınmaya başladığı şu günlerde, geçimini hayvancılıkla sürdüren sürü sahipleri sürüleriyle birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Yörüklerin bu göçü Torosların muazzam doğasında renkli görüntüler oluşturuyor. Sürülerini hem yaz sıcağından korumak, hem de yaylaların zengin bitki örtüsüyle beslemek için başlatılan göçler, haziran ayı başlarına kadar devam ediyor. Küçükbaş hayvanları ile birlikte saatlerce süren zorlu yolculuğu, kimi zaman mola vererek sürdüren sürü sahipleri, yılın yaklaşık 5 ayını yaylalarda geçiriyor.

    Yolculuğumuz zor ama eğlenceli

    Gazipaşa’nın Çobanlar Mahallesi’nden Bin 600 rakımlı Yunt Yaylası’na küçükbaş hayvanlarıyla yaya olarak göç eden Mustafa Atalay, sürüleriyle birlikte yaklaşık 5 ay yaylada kalacağını dile getirdi. Küçükbaş hayvanlarını yaz sıcaklarından korumak için Toroslar’ın serin yaylalarına göç ettiklerini belirten Atalay, “Yaylalar hem hava şartları hem de bitki örtüsü nedeniyle hayvanlara ve bize büyük kolaylık sağlıyor. Yaz sıcaklarından korunan hayvanlarımız, Toroslar’ın zengin bitki örtüsüyle beslenme fırsatı buluyor. Göç esnasında yaya olarak yaptığımız yolculuğumuz zor ve bir o kadarda eğlenceli oluyor. Her meslekte olduğu gibi hayvancılığın da zorlu yanları var. Her şeye rağmen işimizi yapmaya devam ediyoruz” dedi.

    5 ay yaylada kalacaklar

    Hayvanlarıyla Göçük Mahallesi’nden Balca Yaylası’na göç eden Yaşar Çağlar ise, “Yayla yolculuğumuz başladı. Koyun ve keçilerden oluşan küçükbaş sürümüzle yollara düştük. 2 gün süren yolculuğun ardından Balca Yaylası’ndaki evimize ulaşacağız. Bir gecemiz yolda geçecek. Hayvanlarımızı yormadan, karınlarını doyurarak yolumuza devam edeceğiz. 4 buçuk 5 ay hayvanlarımızla birlikte yaylada kalacağız. Havaların soğumaya başladığı ekim ayında yeniden sahile göç edeceğiz” dedi.