Etiket: gol

  • Bozkırın ortasındaki vaha

    Bozkırın ortasındaki vaha

    İçerisinde 30 bine yakın sazan balığının bulunduğu Afyonkarahisar’ın Çay ilçesindeki İnli Balıklı Gölü, yaz mevsiminin gelmesi ile eşsiz bir manzaraya büründü. Dron ile havadan görüntülenen göl haliyle kartpostallık bir manzara oluşturdu.

    Kent merkezine 45 kilometre uzaklıkta bulunan Çay ilçesine bağlı İnli köyündeki Selevir Barajı’ndan getirilen sular ile 2002’de oluşturulan 5 bin metrekarelik yapay gölet, manzarası ile görenleri hayran bırakıyor.

    Çevresi söğüt ağaçları ile donatılarak adeta bozkırın ortasında küçük bir vahaya (çöllerin su olan kesimlerinde bulunan, tarıma ve yaşamaya elverişli bölge) dönüştürülen İnli Balıklı Gölü, yürüyüş yollarıyla da vatandaşların spor yapmasına imkan sağlıyor. Göl içerisinde en büyüğü 10 kilogram olan yaklaşık 30 bin sazan balığı bulunuyor. Ziyaretçilerin ekmek ile beslediği balıklar ise su yüzeyine çıktıklarında ilginç bir manzara oluşturuyor.

    “Yeşil doğa, göl ve balık olmak üzere her şey mevcut”
    İnli köyü Muhtarı Adnan Çelebi, gölün adeta cennetten bir köşe olduğunu ifade ederek, “Gölümüzün işletmesi muhtarlığımız tarafından yapılıyor. Ailelerimiz gelip burada yemek yiyerek, çay içebiliyorlar. Göl ile birlikte çevresindeki havuzlarımızda sazan ve alabalıklarımız var. Gölümüze yaklaşık 30 bin sazan balığı atıldı. Ziyaretçilerin görmek istediği yeşil doğa, göl ve balık olmak üzere her şey mevcut” diye konuştu.

     

  • Terörden temizlenen Dağ ve Göller hayran bırakıyor

    Terörden temizlenen Dağ ve Göller hayran bırakıyor

    Yüksekova’nın 60 kilometre güneyinde bulunan ve 3 bin 500 rakımıyla bölgenin en yüksek ikinci dağı olan Cilo Dağları ve Sat Buzul Gölleri, yıllardır terör olaylarından dolayı bölgeye sivil vatandaşın girişine izin verilmiyordu.

    Son yıllarda yapılan başarılı operasyonlar sonucu terörden arındırılan bölge sivillerin izin almaları halinde giriş veriliyor.

    Bölgenin terörden temizlenmesiyle 1-2 Temmuz’da valilik organizasyonuyla bu yıl 5’incisi düzenlenen festivalde 20 bin kişiye ev sahipliği yaptı.

    Kar ve buz sularıyla oluşan şelaleler, Sat Buzul Göllerinin içerisinde bulunan buzullar, kartpostallık manzaralar sunuyor.

    Yemyeşil bitki örtüsü, buzulların erimesiyle akan akarlardan biriken suların göllerde oluşturduğu masmavi görüntü ve dağların heybetli duruşu, görenleri hayran bırakıyor.

    Dağlarda dört mevsim erimeyen kar, dağın eteklerinde bulunan rengarenk çiçekler, doğa harikasıyla göz kamaştırıyor.

    Van’dan geldiğini ve buraya hayran kaldığını ifade eden Mustafa Akkuş isimli vatandaş, “Cilo Dağları ve Sat Buzul Göllerini gezmeye geldik. Gerçekten muhteşem bir doğa, inanılmaz bir güzellik. Diğer yerlerde insanlar sıcaktan yanarken burada montla geziyoruz. Burası adeta dağların ülkesi. Dağların zirvelerinde ülkemizin en köşelerinden görülmesi gereken yerlerinden biri” dedi.

     

  • 2 bin 800 yıllık göl kurumak üzere

    2 bin 800 yıllık göl kurumak üzere

    Urartu Kralı II. Rusa tarafından yaptırılan ve dünyanın en eski göletlerinden olan 2 bin 545 rakımdaki Turna (Keşiş) Gölü’nün son yıllarda etkili olan sıcak hava ve kuraklık sebebiyle büyük bir kısmı kurudu.
    Van’a 30 kilometre mesafede, Gürpınar sınırları içinde yer alan Kuh, Kozan ve Erek Dağı arasındaki vadide yer alan 4 kilometrekarelik Keşiş Gölü ve çevresi, dağ ve yayla turizmi için vazgeçilmez mekanların başından geliyor.

    Urartu Kralı II. Rusa tarafından tarım arazilerinin sulanması amacıyla yaptırılan 2 bin 800 yıllık Keşiş Gölü, aynı zamanda çok gelişmiş bir mühendislik ürünü olarak biliniyor. Rengarenk çiçeklerin açıldığı ve temiz havasıyla ziyaretçilerini adeta büyüleyen Keşiş Gölü ve çevresi, özellikle göçerlerin vazgeçilmez mekanları arasında yer alıyor.

    Denizden yüksekliği 2 bin 550 metre olan gölün alanı yağışlara bağlı olarak 4-7 kilometrekare. 20 milyon metreküp su depolanabilen gölün, su toplama havzası 100 kilometrekare. Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistlerin gittiği ve birçok yabani kuşa ev sahipliği yapan Keşiş Gölü’nün, son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle aşırı buharlaşmadan dolayı büyük bölümü kurudu.

    Köylülerin ihtiyaç duyduğu sular için bentler yapılmış şu an su seviyesi o bentlerin de altına düşmüş”
    Havzada irili ufaklı birçok gölün olduğunu ifade eden Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Bunlardan bir tanesi Turna (Keşiş) Gölü. Turna Gölü çok özel bir göl, hem sayfiye (yazlık) amaçlı kullanılıyor hem de aslında bölgede yaşayan insanların tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için de kullandığımız bir göl. Yani sulama suyu ihtiyacını da karşılandığı bir göl. Ancak yaklaşık birkaç gün önceki alan çalışmasında göldeki o seviye düşüşüne tanıdık etmek doğrusu biraz üzücü oldu.

    Çünkü hiç beklemediğimiz yani havzanın tamamında görülen yağışların oraya da yansıyacağını düşünürken göldeki o seviye değişmesi üzücü oldu. Çünkü özellikle bölgedeki insanların yani o köylülerin ihtiyaç duyduğu sular için bentler yapılmış şu an su seviyesi o bentlerin de altına düşmüş. Köylüler ihtiyacını maalesef şu an gölden karşılayamıyor.

    Son dönemde kullanılan su tüketimi ve büyük ölçüde de o bölgeye yani Van Gölü’nün doğusuna İran sınırına doğru olan o alanın tamamında yağışın nispeten yeterli yağış yeterli yağış almaması ile ilgili ki o bölge büyük ölçüde kar yağışından da yoksun bir alan. Çünkü yüksek dağlık alanlar yok. Kar yağışı gerçekleşmiyor. Dolayısıyla yağmur büyük ölçüde yağmadı. Beklenen yağış o bölgede gerçekleşmedi. Dolayısıyla bu da o gölü besleyen kaynakların o havzanın tamamını olumlu yönde etkilemediği için göl seviyesi büyük ölçüde düşmüş, su kaybı gerçekleşmiş” dedi.

    Burada yeni çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Özellikle o bölgede yaşayan o kırsalda yaşayan insanların özellikle Temmuz ayının kalan ve Ağustos ayında ihtiyaç duydukları o suyu karşılamaları gerekiyor. Çünkü gerçekten hayati bir konu. Dolayısıyla havzayı bir bütün olarak düşündüğümüzde havza 2023 özellikle bahar aylarında beklenen yağışı aldı. Kışın almadı ama bahar aylarında aldı.

    Dahası bahar ayları yaza sarktı. Yani bu tabii ki havza açısından pozitif durum. Çünkü bizim buradaki en temel sorunumuz buharlaşma. Yani yağışta çok ciddi bir düşüş yoktu aslında. Havzada yüzde 10-15-20 oranda biraz alma var ama temel sorunuz buharlaşma ile ilgiliydi. Dolayısıyla bahar aylarında o buharlaşmanın gecikmesi yaza doğru sarkması havzadaki su kaybını minimum düzeye düşürdü.

    Aslında Van Gölü havzasında o iyileşmeyi yada Van Gölü’ndeki yaşadığımız o iyileşmeyi orada da bekliyorduk ama tanıklık edemedik. Göldeki o seviye düşükleri doğrusu bizleri üzdü. Ama özellikle Tabii bizlerden Daha önemlisi o bölgede yaşayan kırsalda yaşayan insanların kullanma suyu ihtiyaçlarına yönelik bentlerdeki su seviyesinin aşağıya düşmesi Tabii bu şöyle ifade etmekte de fayda var bu düşüş devam edecek.

    Çünkü orayı besleyen yeni su kaynakları yok, su kaynakları Bu saatten sonra zaten giderek düşecek. Buharlaşma da su kaybını arttıracak. Dolayısıyla seviye olumsuza doğru bir seyir devam ettirecek Tabii yetkililerin bir an önce o saha ile ilgili adımlar atması gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Tuz Gölü pembe renge büründü

    Tuz Gölü pembe renge büründü

    Aksaray, Konya ve Ankara sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü, içerisinde barındırdığı algler ve bakteriler nedeniyle pembe renge büründü. Her yıl çeşitli sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan Tuz Gölü’nde algler, sıcağın ve tuzun arttığı yaz aylarında renkli madde üreterek güneşin zararlı ışınlarından korunuyor. Bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Yaz aylarının ardından gelen sıcaklık azalışı ve yağmurlar gölü tekrar beyaz rengine döndürüyor. Pembe rengiyle eşsiz bir görüntü oluşturan Tuz Gölü, yoldan geçen vatandaşların da uğrak noktası oluyor.

    “Tuz Gölü bizim büyük bir hazinemiz”

    Tuz Gölü’ne kıyısı bulunan Şereflikoçhisar’ın Ankara’nın en uzak ilçelerinden biri olduğunu belirten Sinan Bayazıt, “Gördüğünüz gibi Tuz Gölü bizim büyük bir hazinemiz. Bunun bu gördüğünüz pembeliği yılın bu yılında oluşuyor. Bu güzellikleri Turizm Bakanlığı olsun, diğer yetkili kurumlar olsun, bunun tanıtılması ülkemiz için büyük bir velinimet. Şimdi tuzumuzu Şereflikoçhisar ilçesinde ham madde olarak kullanımını yapıyorlar. Gerekli tesis, gerekli işletmeler var. Ama gölün tanıtımı ve turizme kazandırılması ilçe için çok önemli. Mesela bu gördüğünüz pembelik, gölün belli kısımlarında meydana geliyor. Tanıtılması ve bunun gibi tesislerin çoğaltılmasının hem ilçe ekonomisi adına hem de ülke ekonomisi adına büyük bir kazanç sağlayacağını düşünüyoruz. Bunun için de gerekli adımların yapılması bizim için ve ilçemiz için çok önemli. Bir sanayileşmemiz yok ama en azından bacasız sanayi dediğimiz turizmden faydalanmak bizim için en iyi mutluluk olsa gerek” ifadelerini kullandı.
    Pembe rengiyle dikkat çeken Tuz Gölü, yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya devam ediyor.

  • İznik’te gölde yüzerken kalp krizi geçirdi

    İznik’te gölde yüzerken kalp krizi geçirdi

    Yenişehir’den gelen 60 yaşındaki Feyzullah Sığınan, Sahil yolu karşısından göle girdi. Yaşlı adam gölde kalp krizi geçirdi.

    Feyzullah Sığınan’ı baygın halde gören eşi durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Baygın halde olan yaşlı adam gölden çıkarılarak ambulansla hastaneye sevk edildi. Yaşlı adam ekiplerin kalp masajına ve tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Feyzullah Sığınan’ın banka emeklisi olduğu öğrenildi.

  • Krater gölüne tüpsüz dalış

    Krater gölüne tüpsüz dalış

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri tarafından dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’nün derinliklerine tüpsüz dalış gerçekleştirildi.

    Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi çerçevesinde “Mükemmeliyet Ödülü” alan 2 bin 247 rakımdaki Nemrut Krater Gölü, doğal güzelliğinin yanı sıra gizemli göl altı güzelliğiyle de dikkat çekiyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Nemrut Krateri, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakıyor. Manzarasıyla her mevsim farklı güzelliklere bürünen krater gölü, özellikle son dönemlerde sualtı tutkunlarının da dikkatini çekmeye başladı.

    Daha öncesinde farklı deniz ve göllerde dalışlar gerçekleştiren Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri, Nemrut Krater Gölü’nün derinliklerine tüpsüz dalış gerçekleştirdi.

    Krater Gölü’nün içinde bulunan Martı Adası ve civarında dalışlar gerçekleştiren ekip, gölün derinliklerindeki güzellikleri fotoğrafladı.

    Görüntülerde göl içindeki balık sürülerine de denk gelen topluluk üyeleri, gölde hem dalış yapmanın hem de yüzmenin keyfini doyasıya yaşadı. Dakikalarca gölün derinliklerine dalan ekip, balık sürüleriyle yüzüp doğal güzellikleri görme imkanı buldu.

  • “Hiçbir önlem almamışlar”

    “Hiçbir önlem almamışlar”

    1 Temmuz’da ailesi ile birlikte Denizli’nin Çivril ilçesinden Salda Gölü’ne gelen ve kardeşiyle girdiği Salda Gölü’nde akıntıya kapılarak gözden kaybolan İlayda Nur Kılıç (13) Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü ekiplerinin göl içinde yaklaşık 45 dakika süren arama faaliyetleri sonunda sahilden 35-40 metre açıkta 12 metre derinlikte bulundu. Ekipler tarafından sahile çıkarılarak Yeşilova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan İlayda Nur Kılıç hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kılıç’ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.

    Baba Erol Kılıç: “Hiçbir önlem alınmamıştı”

    Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu önünde kızının cenazesini almayı bekleyen acılı baba Erol Kılıç, gölde hiçbir önlemin alınmadığını ve göle girdikleri yerin yasaklı olduğunu kimsenin onlara bildirmediğini ileri sürdü. Göle yasaklı bölgeden değil halk plajından girdiklerini iddia eden baba Kılıç, “Bize kimse yasak olduğunu söylemedi; ‘oraya çocuk götürmeyin, çocuklarınızı oraya sokmayın, perişan olursunuz.’ Burdur’da bir tane dalgıç yok mu? Antalya’dan geldi dalgıçlar. Geç kalındı. 10 metre ilerdeydi yavrum. 10 metre ilerden kimse çıkaramadı çocuğumu. Kimse yoktu. Günübirlik gitmiştik bayram tatili için. Bilsek gider miyiz? Yasak olsa gider miyiz? Benim 10 yaşında, 8 yaşında çocuklarım da vardı, herkesin çocuğu vardı” diyerek tepki gösterdi.

    İlayda Nur Kılıç’ın cenazesi baba Erol Kılıç tarafından teslim alınarak defnedilmek üzere Denizli’nin Çivril ilçesine götürüldü.

  • Temmuz ayında kayakla gölün üzerinden geçti

    Temmuz ayında kayakla gölün üzerinden geçti

    Erzincan’da bir grup motosiklet tutkunu, Esence Yedigöller olarak bilinen 3 bin rakımdaki dağların arasında kros motosikletleriyle sürüş yaparak adrenalin dolu bir gün geçirdiler. Hava sıcaklığının kendini iyice hissettirmesinin ardından günün ilk ışıklarıyla birlikte motosikletleriyle yola koyularak unutulmaz bir gün yaşadı. Erzincan Enduro Motor Grubu üyeleri, 3 bin rakım ile Erzincan’ın en yüksekte bulunan noktalarından Esence Yedigöller’de 1 metre karın üzerinde doyasıya eğlenmenin ve maceranın tadını çıkardı. Zaman zaman zorlu doğa şartlarıyla baş başa kalan motosikletli grup dağları tepeleri aşarak hedeflerine ulaşıyor. Bulutların arasında muhteşem manzara eşliğinde motosiklet sürmenin keyfini yaşayan ekip zaman zaman da rampada birbirleriyle yarıştı.

    Kentte yaz-kış demeden ilklere imza atan Erzincan Enduro Motor Grubu üyeleri bu kez de motosikletleriyle çıktıkları 3 bin rakımda ki Esence Yedigöller’de muhteşem manzaranın tadını çıkararak adrenaline doydular. Erzincan’da kayak hocalığı yapan doğa ve motosiklet tutkunu, aynı zamanda da Erzincan Enduro Motor Grubu üyesi Canser Atila daha önce Erzincan’da denenmemiş bir şey yaptı. Yanında götürdüğü kayak takımını giyinen Atila, önce zirveye doğru tırmandı daha sonra ise gölün üzerinden kayak yaparak geçti.

    ‘Seneye daha iyisini yapacağım’

    İki yıldır bu anın hayalini kuran Canser Atila önümüzde ki sene çok daha iyisini yapacağını ifade ederek, “Yaklaşık iki yıldır bu anı hayal ediyordum. Erzincan’da, Esence Yedigöller’de yaklaşık şuanda 3 bin rakımdayız. Volkanik buzul gölümüz var. Hala burada ki karlar erimiş değil. Burada kayak yaparak gölün üzerinden geçtik. İnşallah seneye daha iyisini yapacağız” dedi.

  • Buz tutmuş göle girerek yüzdü

    Buz tutmuş göle girerek yüzdü

    Rize’de yaşayan Hasan Önder, her kış geleneksel olarak gerçekleştirdiği ‘karda yüzme’ etkinliğinden farklı olarak bu yıl buzul gölde yüzme etkinliği gerçekleştirdi. Önder, iki arkadaşı ile önce Çamlıhemşin ilçesine bağlı Avusor Yaylası’na oradan da yaklaşık 1,5 saatlik yürüyüşün ardından 2 bin 850 rakımında bulunan Avusor Gölü’ne ulaştı.

    Kaçkar Dağının eteklerinde bulunan ve buzla kaplı göle soğuğa aldırış etmeden giren Hasan Önder, “Haziran ayında sahilde yüzersiniz. Fırtına Vadisinde rafting yaparsınız ama daha ötesinde 2 bin 800 metrelerin üstündeki buzul göllerinde yüzmenin hazzını yaşarsınız. O masmavi buzların arasında yüzmek tarif edilemez bir haz, adrenalin yaşatıyor. Kış yüzme şenliğini yapıyorum. Bölgeye ilgiyi çekmek ve bölge turizmini fazlalaştırmak açısından yapıyorum. Bu aktivitede yazın buzul göllerinde yüzmenin keyfini yaşamak için yaptım” dedi.

  • Göle dönen yolda mahsur kaldılar

    Göle dönen yolda mahsur kaldılar

    Şiddetli yağışın etkisi altına aldığı Rize’nin Ardeşen ve Pazar ilçesinde otoyollarda mazgalların tıkanması nedeniyle göletler oluştu. Ardeşen’de yolun ortasında mahsur kalan araç selektör yaparak polis ekiplerinin dikkatini çekti. Otomobilin olduğu yerden hareket edemediğini gören polis ekibi kendi araçlarından inerek aracın içerisindeki mahsur kalan vatandaşları kendi aracına aldı. Sonrasında ise mahsur kalan aracın sürücü ile aracı iterek göle dönen yoldan tümseğe çıkarttı. O anlarsa vatandaşlar tarafından anbean kaydedildi.