Bayburt’ta aile arasında çıkan sözlü tartışma, büyüyerek şiddete uzandı. Eşinin ablasıyla tartışma yaşayan bir gelin, görümcesinin kendisini darbettiği iddiasında bulunarak, A.B isimli görümceden şikayetçi oldu. Darbedilen gelin S.T, Spinal Müsküler Atrofi(SMA) hastası Cennet Su Ateş’e 8 bin lira bağış yapılması şartıyla görümcesiyle uzlaşmaya vardı.
Bayburt’ta S.T isimli gelin ile, A.B isimli görümce arasında tartışma yaşandı. Tartışma daha da büyüyerek, arbedeye dönüştü. Arbede esnasında görümcesinin kendisini darbettiğini iddia eden S.T emniyete giderek eşinin ablasından şikayetçi oldu. Görümce A.B hakkında ‘Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı.
Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen çalışmalar sonucunda işlenen suçun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle dosya, Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Devreye giren uzlaştırma bürosunda görevli uzlaştırmacılar, şikayetçiyle bir araya gelerek uzlaşma şartlarını görüştüler. Yapılan görüşmelerde müşteki S.T, şüpheli A.B ile ancak SMA hastası bir çocuğa bağışta bulunması şartıyla uzlaşmaya varacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdi.
Gelini S.T’nin uzlaşma şartını kabul eden, şüpheli A.B, SMA hastası Cennet Su Ateş’e 8 bin lira bağışta bulundu. Dosya, Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmaları sonucunda çözülerek, mahkemeye intikal etmeden kapatılmış oldu.
Onikişubat ilçesi Sakarya konteyner kentte Kahramanmaraş’a ait olan yöresel ürünleri yaparak satışını yapan 2 çocuk annesi Aysel Akgün (44) ve 3 çocuk annesi Selma Akgün (39), konteyner iş yerlerinde yöresel yemekler yaparak hizmet veriyor. Depremde iş yerlerinin yerle bir olduğunu söyleyen Akgün,” Depremden sonra kendi çabalarımızla toparladığımız iş yerimizde el emeğimiz olan ve tamamen doğal olan ürünleri yaparak kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalışıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş’a ait kültürel yemekleri tanıtmaya çalıştıklarını söyleyen görümce Aysel Akgün Üzüm ,”Biz depremden dolayı iş yerimizi kaybettik. Depremde enkaz altında kaldı, hiç bir şeyimizi kurtaramadık. Makinalarımızı alamadığımız için ve maddi olarak zorlandığımız için şuan yöresel yemekler yapıyoruz. Kahramanmaraş’a ait kültürel yemeklerini tanıtmaya çalışıyoruz. Reçel çeşitleri, turşu, mumbar dolması, kuru dolma, pekmez, gözleme gibi yöresel yemekler yaparak kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalışıyoruz. Deprem öncesi borçlarımız vardı onları ödemeye çalışıyoruz. Bir bayan olarak herkesin çalışmasını tavsiye ediyorum. Deprem sonrası toparlanma evresindeyiz. Çalışanlarımız ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Biz kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Biz şu an hayattayız ve her şey için şükrediyoruz” dedi.
Depremden sonra birkaç ay kendilerine gelemediklerini söyleyen gelin Selma Akgün, “Daha önce bir iş yerimiz vardı ve eşimle birlikte çalıştırıyordum. Depremde iş yerimiz gitti , enkaz altında kaldı. İş yerimizi arkadaşlarımızı, arkadaş camiamızın çoğunu kaybettik. Konteyner içerisinde yöresel yemekler üzerine iş kurmaya karar verdik. İyi ki de bu kararı vermişiz. Depremden sonra birkaç ay kendimize gelemedik. Evde durmakla daha kötü oluyorduk. Yöresel yemekleri üzerine işimizi kurduk. Buradaki ürünler tamamen el emeği göz nuru. Her şeyi kendi çabamızla yapıyoruz yap. Buradaki ürünlerin tamamı doğal. Kendimiz yapıyoruz, kendimiz üretiyoruz. Tarhana yapıyoruz, içli köfte yapıyoruz, reçel çeşitleri, mumbar ve turşularımızı bulunduruyoruz. Çoğunlukla ev yemeği yapıyoruz. İşlerimiz şu an gayet iyi gidiyor” ifadesini kullandı.
Hayalini kurdukları işi kurmak için oluşturdukları sermaye ile yola çıkan gelin ve görümcesi, işi kurduktan sonra günlük olarak farklı ürünler sunmaya başladı. Kadın girişimciler, her gün müşterilerine kaliteli ve günlük ürünlerini sunmanın keyfini yaşıyor.
Görümce Esra Toker Gürleyen ve gelin Nuray Toker, iş yerlerinde günlük olarak kurabiye, ekmek tatlısı, mantı, köy ekmeği, erişte, ev nişastası, manda yoğurdu, manda kaymağı, manda sütü gibi çeşitli ürünler hazırlıyorlar. Bu çeşitlilik, müşterilerin her gün farklı bir lezzet deneyimi yaşamalarına olanak tanıyor. Tavşanlı’ya gelen Göbel Termal misafirleri, yol üzerinde bu eşsiz işletmeye uğrayarak günlük taze ürünlerini almayı tercih ediyor.
Gelin ve görümce olarak çalışan Esra Toker Gürleyen ve ailesi, bu işi severek yaptıklarını ifade ediyor.
Esra Toker Gürleyen, “Biz gelin görümce çalışıyoruz. 100 TL sermaye ile bu işe başladık. Sonuçta böyle bir işletmemiz oldu. Her gün farklı ürünler yapıyoruz. Bugün kurabiye günü. Gün gün ürünleri paylaştırıyoruz. Çok güzel alışverişlerimiz oluyor. Müşterilerimiz memnun, biz de memnunuz. Biz bu işi severek yapıyoruz. Göbel Termal’e giderken yol üzerinde olduğumuz için buraya gelenler günlük taze olarak bu ürünlerimize rağbet gösteriyorlar” dedi.
Adana’da görümcesinin içinde 160 bin lira değerinde altın ve para bulunan kasasını plan yapıp çaldıkları belirlenen gelin ile birlikte 4 kişi tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre, olay 22 Mayıs Cuma günü Yüreğir ilçesi Akdeniz Mahallesi 389. Sokak’ta bulunan 3 katlı bir evde meydana geldi.
İddiaya göre, kocası Suudi Arabistan’da kaporta ustası olan Sezen Nisan (39), eşinin gönderdiği parayı altına çevirerek evdeki kasada biriktirmeye başladı. Sezen Nisan 22 Mayıs günü Karataş ilçesine gidince komşuları arayıp kapının açık olduğunu ve üst kilidinin de kırık olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Nisan, Karataş’tan evine geri geldi. Nisan, eve girip kontrol ettiğinde içinde 160 bin lira değerinde altın ve paranın bulunduğu kasanın yerinde olmadığını fark ederek hemen polise haber verdi. Olay yerine gelen Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği dedektifleri hırsızları bulmak için çalışma başlattı.
Ev sahibi Sezen Nisan’ın “Kapının bütün kilitlerini kilitledim” diyerek verdiği ifadesinden yola çıkan hırsızlık dedektifleri, kapının asıl kilidinin kırılmadığını, anahtar ile açıldığını fark edince suç ortaklarından birisinin aile içinden olabileceğini tahmin etti. Yaklaşık 100 güvenlik kamerası görüntüsünü inceleyen polis, hırsızların eve geldiği otomobilin plakasını belirleyip sahibine ulaştı. Polis, zanlıların güvenlik kameralarına yakalanmamak için ters yönden gittiklerini de belirledi. Polis, Akdeniz Mahallesi’nden Gülbahçesi Mahallesi’ne kadar yaklaşık 100 güvenlik kamerasını inceleyerek otomobil sahibinin İ.P. olduğunu ve şahsın da aracı Süleyman ve Mehmet A. kardeşlere kiraladığını öğrendi. Gözaltına alınan kardeşler, arabayı Bülent Ü.’ye verdiklerini belirtti. Yakalanarak gözaltına alınan Bülent Ü., sorgusunda adını Melis diye bildiği Fatma S.’den evin anahtarını aldığını söyleyerek suçunu itiraf etti.
HER ŞEYİ GELİN SÖYLEDİ
Polis, yaptığı çalışmada Fatma S.’nin (27) ev sahibi Sezen Nisan’ın kardeşinin eşi olduğunu ve arkadaşı Bülent Ü’ye (38) görümcesinin evinde çok fazla altının olduğunu söylediğini belirledi. Bülent Ü.’nün arkadaşları Ahmet A. ve Ziver A. ile evi soymak için plan yaptığı, Fatma S.’nin evin yedek anahtarını yaptırıp Bülent Ü.’ye verdiği ortaya çıktı. Görümcesinin oğlunu “Gelin yeğenlerinizi görün” bahanesiyle arayan Fatma S.’nin “Biz yazlıktayız” cevabını alınca evin boş olduğunu suç ortaklarını bildirdiği öğrenildi. Kasayı çalmak için harekete geçen Bülent Ü., Ahmet A. ve Ziver A., anahtarla kapıyı açmak istedi ancak kapının üst kilidinin de kitli olması yüzünden kapıyı açamayınca levyeyle kapının kilidini kırdıkları ve kasayı çalarak 34 PP 3148 plakalı aracın arka koltuğuna yükledikleri tespit edildi. Otomobilde yer kalmayınca 3 şüphelinin aracın ön tarafına binerek kameralara takılmamak için ters yönde kaçtıkları ortaya çıktı. Polis zanlıları tek tek yakalarken, otomobilin ön tarafına 3 kişi binen şahıslara ayrıca sosyal mesafeye uymamaktan para cezası kesildi.
Hakim karşısına çıkarılan ve suçlamayı kabul etmeyen Fatma S., Ahmet A., Bülent Ü., Ziver A. tutuklanırken, kardeşler Süleyman ve Mehmet A. adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Polis, altının bir kısmını bularak Sezen Nisan’a teslim ederken, kasa içinde olan 5 bin liralık nakit paranın Ramazan Bayramı’nda hırsızlar tarafından yakınlarına harçlık olarak dağıtıldığı ileri sürüldü.