Etiket: göz hastalıkları

  • Yanlış gözlük seçimi hastalığı hızlandırabilir

    Yanlış gözlük seçimi hastalığı hızlandırabilir

    Yaz aylarının gelmesiyle birlikte özellikle küresel ısınmanın mevcut durumda olduğunu aktaran göz sağlığı ve hastalıkları uzmanı yardımcı doçent doktor Oğuzhan Genç, ”Biz hastaların tümüne güneş gözlüğü tavsiye ediyoruz. Güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Gözlük camının kalitesi çok önemlidir. Kötü kalite camlar göze zarar verebilir. Çünkü bu gözlüklerde ki amaçlar ultraviyole ışınlar dediğimiz UVA ve UVB ışınların gözün kornea ve kurucu elemanlarından geçtikten sonra göz retinasına çok az miktarda ulaşmasını sağlamak ve burada oluşabilecek kalıcı hasarı engellemektir. Kötü camlar da ışığı süzmezse gözbebeğini büyüteceği için fayda değil de çok fazla zarar verebilir. İleri dönemde sarı nokta hastalığını hızlandırabilir. Retina hücrelerinde tahribat oluşturabilir. Bunların hepsi dikkat edilmesi gereken konulardır. O yüzden gözlük seçerken kalitesi sorulma ve doktora görünüp onun danışmanlığında gözlük alması önemli bir konudur. Güneş gözlüklerinin camları biraz daha koyu bir renge sahip bunun sebebi de güneş ışınlarının göze geçmesini engellemektir. Eğer kalitesiz sadece dış görünüş için alınırsa karanlık ortamda gözbebeği büyür ve göze daha fazla zararlı ışınlar geçer. Kalitesiz gözlük fayda vermez aksine zarar verir. Güneş gözlüğü estetik bir olaydır. Görünüş sağlar ama en önemli faktör camın kalitesidir. Camın kalitesi seçilirken göz doktoruna danışılmalı ve bir optikçi tavsiyesi ile alınması çok önemlidir. Gösterişe kaçalım derken gözlere zarar vermeyelim” dedi.

  • Beslenmenizi renklendirerek, göz sağlığınızı koruyun

    Beslenmenizi renklendirerek, göz sağlığınızı koruyun

    İleri yaşlarda görme kaybını önleyecek vitamin ve besinler hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şermin İpçioğlu, özellikle gençlerin ileri yaşlarda gözlerinde rahatsızlıklara karşılaşmaması için sağlıklı besinlerin önemini vurguladı.

    Opr. Dr. Şermin İpçioğlu, “Gözler, sağlık konusunda bize önemli ipuçları verebilir. Katarakt ve Glokom hastalığı ileri yaşlarda görülmesine rağmen birçok genç bu hastalıklara genç yaşta yakalanabiliyor. Göz sağlığımızı kötü etkileyen hastalıklar arasında diyabetik retinopati (şeker hastalığına bağlı oluşan görme kaybı) ve tansiyon yer almaktadır. Diyabetli hastalarda normal hastalıklara göre görme kaybı çok olabilir. Genellikle bu hastalar, şekerden uzak durmaları, yağlı yiyeceklerden sakınmaları ve posalı yiyecekleri tercih etmelidir. Genellikle toplumda gece görme durumu daha az olabilir. Bunun sebebi A vitamini eksikliği ya da çinko eksikliği olabilir. Bunu önlemek içinde A vitamini bulunan besinler tercih edilmelidir. A vitamini içeren besinlerin başında havuç gelir. Havuç gözlerimizi güçlendiren daha net görmemizi sağlayan bir besindir. Ispanak, lahana, portakal ve sarı renkli meyveler tüketildiği takdirde gece görüşü artmaktadır” diye konuştu.

    E ve C vitaminleri göz hastalıklarını engelliyor

    Vitaminli besinlerin katarakt riskini azalttığını, birçok vitamin hapında bulunan E ve C vitaminlerin göz rahatsızlıklarının oluşumunu engelleyebildiğini belirten Şermin İpçioğlu, göze iyi gelen besinler hakkında şunları söyledi;

    “Yazın vazgeçilmez bir meyvesi olan kavun göz nezlesine iyi gelir. Ceviz ise mutlaka tüketilmesi gereken besinlerin başındadır. Tüm vücuda iyi gelen ceviz gözlerimize de iyi gelir ve göz iltihaplanmalara karşı önlemini alır. Düzenli olarak her gün meyve tüketen kişilerde, ilerleyen yaşlarda görme kayıplarını azalttığını ve daha güçlü ve net gözlere sahip olunabilmektedir. Beslenme çok önemli ama eğer gözünüz ile ilgili bir şikâyetiniz olduğu durumlarda mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Unutmayınız ki yılda en az bir kere genel detaylı göz muayenesi olunması gereklidir” dedi.

  • Göz sağlığını korumanın önemi

    Göz sağlığını korumanın önemi

    “Göz sağlığı kadın erkek herkes için önemlidir. Bilinçsiz ürün kullanımı göz sağlığını olumsuz etkileyebilir” diyen Medicana International İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Serdar Sürmeli, “Örneğin makyaj temizlenmediğinde göz sağlığı da tehlikeye girebilir. Bu nedenle kozmetik kullanırken çok dikkatli olmak gerekmektedir. Göz çevresi oldukça hassastır. Yanlış kozmetik kullanımı nedeniyle alerjiler ve enfeksiyonlar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca kozmetik ürünler alerji yapmıyor gibi görünse de bu etki kişiden kişiye göre de değişebilir. Örneğin başkasında alerji yapmayan ürün, bir başkasında yapabilir. Bir ürün kullanımında batma, yanma, kaşıntı gibi semptomlar oluşuyorsa farklı ürünler farklı markalar denenebilir” dedi.

    Makyaj malzemeleri paylaşılmamalı

    Göz sağlığını koruyucu önerilerde bulunan Op. Dr. Serdar Sürmeli şöyle devam etti:

    “Bir kişi kullandığı malzemeleri başka bir kişiyle paylaşmamalıdır. Bu gözde enfeksiyona neden olabilmektedir. Bazen kirpiklere yönelik uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulamalar da alerji riski taşıyabilmektedir. Göz ve çevresine bir ürün kullanılacaksa içeriğinde retinoit olmaması uygun olacaktır. Zira bu madde gözde kuruluğa yol açar. Göz kuruluğu da farklı sorunlara davetiye çıkarabilmektedir.

    Son kullanma tarihi önemli

    Ayrıca göz çevresine kullanılan ürünlerin son kullanma tarihine bakılarak alınması alerjik reaksiyon oluşturmaması açısından önem taşımaktadır. Bir de göze kullanılacak far benzeri ürünleri fırçayla sürmek gerekiyorsa bu fırçaların da temizliğinden emin olmak gerekmektedir.

    Makyaj yapmadan önce ellerin temiz olduğundan mutlaka emin olmak gerekir. Kontak lens kullanan kişiler için göz makyajı yapmadan önce kontakt lensleri takmış olması gerekir. Kontakt lens makyajdan sonra takılırsa makyaj malzemesi tozları lense yapışabilir ve bu da gözlere zarar verebilir.

    Ekran kullanımına dikkat

    Ayrıca göz sağlığı için en önemli konulardan biri de ekran kullanımıdır. Sık bilgisayar kullananlarda en çok görülen sorun göz kuruluğudur. Bunun için de suni gözyaşı damlası kullanılması, bol su tüketimi gerekmektedir. Ayrıca 20-20-20 kuralına uymak göz sağlığı için önemlidir. Yani 20 dakikada bir 20 saniye boyunca 20 feet uzağa bakıp gözleri ekrandan ayırmak gerekmektedir.”

  • Güneş gözlüklerine dikkat

    Güneş gözlüklerine dikkat

    Yakıcı güneş ve sıcaklıklar sebebiyle halk arasında güneş gözlüğü kullanımı gittikçe artarken, uzmanlar kalitesiz gözlüklerin zararlarına dikkat çekiyor.
    Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini ifade eden uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor.

    Ucuza alınan, kalitesiz cam veya plastikten yapılmış gözlüklerin kesinlikle kullanılmaması uyarısında bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ömer Faruk Tabar, daha çok estetik hedefli, çeşitli renklerde ve büyüklükte üretilen gözlüklerin seçiminde öncelikle göz sağlığının düşünülmesi gerektiğini kaydetti.

    Uygun güneş gözlüğü seçilmemesinin uzun dönemde ciddi problemlere yol açtığını belirten Tabar “Ozon tabakasının delinmesi sonucunda, zararlı olduğu bilinen ultraviyole ışınlarının göze olumsuz etkilerinden korunmak için gözlük kullanmak gerekiyor. Koyu renkli camlar, gözbebeğimizin büyümesine sebep olur. Ultraviyole ışınlarını kesmezse, göze daha çok zarar verir” dedi. Güneş gözlüğü kullanma alışkanlığı edinemeyen pek çok kişinin katarakt olma ihtimaliyle karşı karşıya kalmaktadır. Katarakt oluşumunda önemli bir etkene sahip güneş ışınları 60-70 yaşında ortaya çıkan kataraktın, güneş gözlüğü kullanmayanlarda 40’lı yaşlarda oluşmasına sebep olabiliyor. Özellikle uzun süre güneş ışığına maruz kalanların güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmemesi gerekiyor. Güneş gözlüklerini göz sağlığımızı koruyucu bir sağlık aracı olarak kullanmamız gerekiyor” diye konuştu.

  • Kırmızı göz koronavirüs belirtisi olabilir

    Kırmızı göz koronavirüs belirtisi olabilir

    Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tuncay Sezgin, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) gözlerdeki belirtilerine ilişkin, “Çok sık görülen ve karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte, koronavirüs enfeksiyonu bulunan kişilerin yüzde 1-2’sinde gözde de belirtilerin olduğu saptanmıştır. Konjonktivit denilen kırmızı göz belirtileri tespit edilmiştir. Yani göz de aynı zamanda bu hastalık için önemli bir bulaş yoludur.” dedi.

    Özel bir hastanede görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tuncay Sezgin, koronavirüsün kişiden kişiye damlacık yoluyla bulaşabildiğini ve bu damlacıkların vücuda göz yoluyla da girerek enfeksiyon oluşturabildiğini söyledi.

    Sezgin, virüsle enfekte kişinin, konuşması, hapşırması ve öksürmesi sonucu açığa çıkan damlacıkların göze temas etmesiyle gözün konjonktiva (göz kapaklarının içini ve gözlerin beyaz kısmını kaplayan zar) tabakasında bir enfeksiyon oluşturabildiğini belirtti.

    Sezgin, şu değerlendirmede bulundu:

    “Böylece konjonktivit tablosu söz konusu olabilmektedir ya da gözyaşımıza aldığımız bu damlacık enfeksiyonu, gözde enfeksiyon oluşturmayıp, gözyaşı yoluyla burnumuza akmakta ve burun yoluyla da solunum yollarında enfeksiyon oluşturabilmektedir. Gözdeki görülen bulgularından en önemlisi de kırmızı göz görünümüdür. Bu süreçte kırmızı gözle başvuran kişilerde biz, ateş, öksürük gibi ek bulguların olup olmadığını mutlaka sorguluyoruz. Bir kırmızı gözle karşılaştığımız zaman, ‘koronavirüslü müyüm?’ şeklinde panik olmadan ama ihmal de etmeden bu konuda önlemlerimizi almamızda fayda görüyorum.”

    Sezgin, koronavirüsün göze etkilerine değinerek, “Çok sık görülen ve karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte, koronavirüs enfeksiyonu bulunan kişilerin yüzde 1-2’sinde gözde de belirtilerin olduğu saptanmıştır. Konjonktivit denilen kırmızı göz belirtileri tespit edilmiştir. Yani göz de aynı zamanda bu hastalık için önemli bir bulaş yoludur.” ifadesini kullandı.

    “Koruyucu gözlükler ve günlük lens kullanılabilir”

    Kişilerin, başka enfeksiyon ya da durumlarda da görülebilen, gözde ani kızarıklık, sulanma ve batma gibi belirtilerle karılaştığında göz hekimine başvurması gerektiğini dile getiren Sezgin, “Göz hekimi de bu açıdan bazı sorgulamalarını yapmak durumundadır. Gözümüzden bulaşı engelleme amaçlı koruyucu gözlükler tercih edilebilir. Özellikle kişilerle çok sık ve yakın temas halinde bulunulan mesleklerde, numaralı gözlüğünüz yoksa bile koruyucu gözlükler kullanılabilir. Gözlüğün, göz yoluyla bulaşı engellemediği ancak azalttığı saptanmıştır.” diye konuştu.

    Sezgin, bu süreçte günlük kontakt lens kullanımına dönmenin faydalı olabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Çünkü aylık kontakt lensler 1 ay boyunca kullanılabilen lenslerdir. Günlük kontakt lensler de ‘kullan at’ şeklinde kullanılabildiği için bu tip enfeksiyonlar için riski azalttığı saptanmıştır. Göz çok sık bir bulaş yolu olmamakla birlikte koronavirüs enfeksiyonunda bir bulaş yoludur ve gözlük de bunun için bir bariyer oluşturmaktadır. Gözlük kullananlarda koronavirüs enfeksiyonunun göz yoluyla daha az bulaştığı yayınlarla gösterilmiştir.”

    Kişilerle yakın temas halinde bulunan meslek gruplarında siperlik kullanımının önemine dikkati çeken Sezgin, göz enfeksiyonlarına karşı koruduğu gibi özellikle ana bulaş yolu olan solunum yollarını da kapattığı için siperliğin önemli bir koruyucu olduğunu ve önerdiğini sözlerine ekledi.