Etiket: grip aşısı

  • “Grip aşısının gebeliğe zararı yok”

    “Grip aşısının gebeliğe zararı yok”

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Semra Sarı Yıldız, “Kış aylarında sıklıkla görülen grip, birçok insanın yaşamını olumsuz etkilediği gibi gebelik sürecinde bebeğin sağlığını negatif yönde etkilemektedir” dedi.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Semra Sarı Yıldız, Grip mevsiminin başlaması ile birlikte anne adaylarına grip aşısı olmaları konusunda bilgilendirerek, anne adaylarının genellikle gebelik döneminde grip aşısı yaptırmaları hususunda güvenirliği sorguladıkları ve bu konuda tereddüt yaşadıklarına değindi.

    Gebelik döneminde grip aşısı yaptırmanın önemine vurgu yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Semra Sarı Yıldız, “Grip aşısı canlı bir virüs aşısı değildir, bu nedenle gebelikte güvenle yapılabilir. Ayrıca bebek üzerinde olumsuz bir etkisi de yoktur. Tam aksine aşı sonrası anne kanında artan antikorlar anneyi koruduğu gibi bebeğe geçerek onun da gripten korunmasına yardımcı olur. Bu koruyucu etki doğum sonrası antikorların anne sütü ile bebeğe taşınması ile devam etmektedir. Grip aşısı yaptırarak hastalığa yakalanma ihtimalini minimale indirmek, hastalığa yakalansanız bile hastalığın daha hafif bir şekilde atlatılmasını sağlamak mümkündür” diye konuştu.

    Dr. Yıldız, grip aşısının gebelik haftasından bağımsız olarak, gebeliğin her döneminde güvenle yapılabileceğine dikkat çekti. Gebeliğin ya da doğum zamanının grip mevsimine denk gelmesi durumda, anne adaylarına, grip aşısı yaptırmaları konusunda tavsiyede bulundu.

  • Grip aşısında önemli uyarılar

    Grip aşısında önemli uyarılar

    Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker, grip aşısı ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Risk grubunda bulunan insanların grip aşısını mutlaka yaptırması gerektiğini kaydeden Toker, “Mevsimsel grip influenza gribiyle meydana gelen üst solunum yollarıyla alakalı bir hastalıktır. Maalesef virüsün yapısından dolayı her sene çok sık değişiklik gösteren bir virüstür. Bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü virüsün özelliğine göre her sene aşının içeriğini ayrı şekilde belirlemektedir. Son dönemlerde ülkemizde influenza A tipinden 2 suş, B tipinde de 1 suş şeklinde aşı içeriği yapılıyor. Özellikle bu kuzey ve güney yarımkürede bile değişiklik gösteriyor. O yüzden bizim mevsimsel grip aşısını her sene yeniden olmamız gerekiyor. Zaten bu CBu belirlemeler kuzey yarımkürede eylül ve ekim aylarında ilk grip mevsimi başlamadan aşıların olunması gerekiyor. Bu şekilde de yaz başına kadar koruma sağlanmış oluyor. Özellikle 55-60 yaşın üzerindeki yaşlılar, kanser hastalığı, belirlenmiş bir immün yetmezliği olan kişiler, bu kişilere bakım verenler, hastanedeki sağlık personelleri, küçük yaş grubundaki çocuklar ile kreşlerde beraber olan kişiler özel risk grupları olarak tanımlanır ve yıllık aşılanması özellikle önerilir” ifadelerini kullandı.

    Aşının kimlere yapılmayacağı konusunda bilgiler veren Toker, “6 aylıktan küçük bebekler ve hamileliğin ilk 3 ayında olduğu belirlenen kişilere aşıyı çok önermiyoruz. Bu nedenle özellikle hamilelik planlayan kadınlar öncesinde aşı oldukları takdirde hem gebelikleri boyunca korunurlar hem de bu şekilde hamilelik başlamadan bebeklerine ek bir zarar gelmesini engellemiş olurlar. Anne süt emzirdiği ve o dönemde aşı olduğu takdirde sütten koruyucu antijenler bebeğe geçecek ve bebeği de koruyacaktır. Bu da önemli bir noktadır” şeklinde konuştu.

  • Fiyatı belli oldu! Grip aşıları eczanelerde yerini aldı

    Fiyatı belli oldu! Grip aşıları eczanelerde yerini aldı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçtiğimiz günlerde grip aşılarının ekim ayı itibarıyla eczanelere geleceğini duyurmasının ardından vatandaşlar da grip aşısı yazdırmak için aile hekimlerinin yolunu tutmaya başlamıştı. Sonbahar mevsimiyle birlikte uzmanların özellikle risk gruplarının vurdurmasını önerdiği grip aşısı, eczanelerdeki yerini aldı.

    AİLE HEKİMLERİNE YAZDIRILDIKTAN SONRA ALINABİLECEK

    Sağlık Bakanlığı tarafından “e-Nabız” sistemine tanımlanmış olan, reçeteye tabi olmadan da alınabilecek grip aşılarının eczanelere geldi. Ödeme çerçevesinde olan grip aşıları aile hekimliklerinde yazdırıldıktan sonra alınabilecek.

    Grip aşılarının ekim ayı itibarıyla vurulması belirtilirken risk grupları arasında yer alan ve özellikle kronik hastalığı olanlarla 65 yaş üzeri vatandaşların aşılarını olması öneriliyor.

    Grip aşıları kategorilerdeki sıraya göre e-Nabız sistemine tanımlanırken hastaların ilk olarak aile hekimlerine başvurması, kendilerine tanımlanan reçeteyle ise eczaneye başvurması gerekiyor.

    FİYATI BELLİ OLDU

    Eczane o reçeteyi bir yandan Sağlık Bakanlığı’nın renkli reçete sistemine girerken bir yandan da ecza deposuna yönlendirerek kişinin adına siparişi veriliyor. Bunun dışında ücretli temin edilen grip aşıları eczanelere başvurulup 243 lira ücret karşılığında alınabiliyor.

  • Grip aşısı için “Geç kalmayın” uyarısı

    Grip aşısı için “Geç kalmayın” uyarısı

    Varol, ekim ayının başlamasıyla solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslerin arttığı döneme girildiğini söyledi.

    Hava sıcaklığı değişikliklerinin hastalığa yakalanma riskini artırdığını belirten Varol, “Grip mevsimine girdik diyebiliriz. Birçok kişi burun akıntısı, göz yaşarması, hapşırma gibi grip belirtileriyle karşılaşıyor. Gripten korumak için salgın döneminde yaptığımız şeyleri yapmalıyız. Çünkü havalar soğuyor, artık daha kapalı ortamlardayız. Salgın azaldığı için insanlar artık maske takmıyor ama o maske bizi sadece salgından değil gripten de koruyacaktır. O yüzden ben maskenin çıkartılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kapalı ortamlarda maske yine takılmalı.” dedi.

    Varol, el yıkama ve mesafe kurallarına uyulması gerektiğini ifade ederek, iyi beslenme, doğru havalandırma, egzersiz yapmanın kişileri kışa hazırlayacağını ve virüslere karşı bağışıklık sistemini güçlendireceğini dile getirdi.

    Varol, “Gripten korunmak için en önemli şeylerden biri aşı olmaktır. Aşı bizi büyük ölçüde gripten korur. Özellikle risk gurubundaki 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlara, diyabeti olanlara, grip aşısı olmalarını öneriyorum.” ifadelerini kullandı.

    Risk grubunda olanların aile hekimlerinde aşılarını ücretsiz yaptırabileceklerini aktaran Varol, şunları kaydetti:

    “Grip mevsiminin gelmesiyle virüsler ortalıkta dolaşıyor. Biz ne kadar erken aşı olup bağışıklık kazanırsak, hastalığı geçirme olasılığımız azalır. Biz aşı olmayı geciktirirsek vücudumuz virüslere karşı bağışıklık kazanmadan virüsle karşılaşmış olur ve bu da sonradan aşı olmanın bir manası olmadığı anlamına gelir. Bizin için önemli olan virüsle karşılaşmadan önce aşı olmak. Aşı olup antikor geliştiğinde ve ondan sonra virüsle karşılaştığımızda hasta olma olasılığımız düşer.”

  • Grip vakaları kasımda pik yapacak

    Grip vakaları kasımda pik yapacak

    Geçen yıla oranla bu yıl daha fazla grip vakası ile karşılaşılacağını söyleyen Öğr. Gör.Şemsettin Akgül, maske, mesafe ve hijyen uyarısında bulunarak, “Koronavirüs aşısı yaptıranlar bu sene grip aşısını da yaptırmalı. Grip bu sene ekim ve kasım aylarında pik yapacak” dedi.

    Sonbaharın gelmesiyle her yıl görülen mevsimsel hastalıklar da artmaya başladı. Özellikle bu yıl geçen yıla kıyasla daha fazla grip vakasının görüleceğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Programı Öğr. Gör. Şemsettin Akgül, grip vakalarındaki artışın maske, mesafe ve hijyenle alakalı olduğunu söyledi. Akgül, “Bu sene maske kullanım oranı düştü ve grip vakalarının temel artış nedenlerinden bir tanesi oldu. Hijyen, sanitasyon ve maske kullanımı konusunu artık pek önemsemiyoruz. Bu da influenza virüsünü artırıyor” ifadelerini kullandı.

    TEMEL AYRIM; PCR TESTİ

    Bu aylarda ortaya çıkabilecek influenza virüsünün koronavirüsten farkını ayırt etmenin çok zor olduğuna dikkat çeken Akgül, “Bunun temel ayrım metotlarından bir tanesi PCR. Influenza virüsü ile koronavirüs aynı vücutta bulunabiliyor ama bir tane virüs hasta ediyor. Bunun içindir ki biz bu konudaki ayrımın uzman hekimler tarafından anamnez ve semptomlara göre en iyi şekilde analiz edileceğini ve gerekli olduğunda da ivedi şekilde PCR testinin istenip sonuca varılacağını biliyoruz” dedi.

    Grip testlerinde yanılma payı olacağını da belirten Akgül, “Bu yüzden PCR testleri daha güvenli. Grip testinde yanılma ihtimali olabilir.Hasta belki koronadır ama biz semptomları grip gibi düşünebiliriz” diye konuştu.

    EKİM VE KASIM AYINA DİKKAT

    Koronavirüs aşısı yaptıranların bu sene grip aşısı yaptırması gerektiğini vurgulayan Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Grip bu sene ekim ve kasım aylarında pik yapacak. Koronavirüs de hala devam ediyor. Grip aşısı da mutlaka yaptırılmalı.Grip de damlacık yoluyla tıpkı koronavirüsün yayılma şekli gibi yayılıyor. Temizlik, maske, mesafe konusunda koronavirüsteki gibi çok dikkat etmemiz gerekiyor.12 yaş altı çocuklar için grip aşısı çocuk hekimlerine danışılarak yapılmalı. Aşı, koruyuculuğu olan bir önlemdir. Grip ya da koronavirüs aşısı olsun herkesin bu zamanda aşı olmasını tavsiye ediyorum. Tüm dünyayı etkisi altına almış ve sürekli mutasyon geçiren bir virüs. Influenzanın da koronavirüsle birleşip daha ağır gribal enfeksiyonları bu sene bu şekilde geçirileceği tahmin ediliyor.”

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLÜ TUTUN

    Gribe yakalanmamak için iyi bir bağışıklık sistemine ihtiyaç duyulduğunu belirten Akgül, “İyi beslenilmeli, iyi uyunmalı ve çok fazla kapalı ortamlarda bulunmamamız gerekiyor. Temas konusunda da fiziksel mesafeye dikkat edip, maskeyi çıkartmamamız gerekiyor. Gripten korunurken koronavirüsten de korunabiliriz. Kış çaylarını bu aylarda tüketmek lazım, haftada en az 2 kez balık, C vitamini içeren meyve ve sebzelere ağırlık verilmeli ve biraz daha sebze ağırlıklı beslenilmeli” diye konuştu.

  • Grip ve Covid aşısı arasında kaç gün olmalı?

    Grip ve Covid aşısı arasında kaç gün olmalı?

    Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl, geçen yıla göre daha fazla grip vakalarının görüleceği yönünde bir açıklaması olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, koronavirüs aşılarının gripten, grip aşısının da koronavirüsten korumayacağını söyledi. Koçak, “İkisi de inaktif aşı yani birlikte yapılabilir. Aşı uygulandıktan sonra yan etkinin hangi aşıya ait olduğunu daha iyi saptamak için tercihen 14 gün arayla aşı yapılması gerekiyor” dedi.

    Havaların soğumasıyla birlikte grip mevsimi geldi. Koronavirüs aşısının mevsimsel gribi korumaması nedeniyle özellikle 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin bu aşıları yaptırması gerektiğini anlatan Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, önemli bilgiler paylaştı.

    “DAHA FAZLA GRİP VAKALARININ GÖRÜLECEĞİ YÖNÜNDE BİR AÇIKLAMASI VAR”

    Geçtiğimiz yıl Dünya Sağlık Örgütü, yaptığı açıklamada büyük grip salgınını beklediğini söylemişti ancak böyle bir gelişme olmadı diyen Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Bu sene içinde Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yıla göre daha fazla grip vakalarının görüleceği yönünde bir açıklaması var. Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yıl yaptığı açıklamada beklenen olmadı. Griple ilgili bilgilerin hepsi her yıl dünyada akredite 6 laboratuvardan geliyor. Bu laboratuvarların değerlendirmeleri eylül ayı sonuna kadar ilgili ilaç üreticilerine veriliyor. Bu aşamadan sonra grip aşısı üretiliyor. Aşı üreten ülkeler, Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgiler kapsamında bu aşıları hazırlıyor” diye konuştu.

    İKİ AŞININ DA BİRBİRİNE ETKİSİ YOK

    Dünya Sağlık Örgütü’nün grip vakalarının geçen yıla göre daha fazla görüleceği yönünde bir açıklama yapması nedeniyle hem koronavirüs hem grip aşısının birlikte yapılmasının gündeme geldiğini söyleyen Doç. Dr. Nafiz Koçak, şöyle devam etti:

    “Ancak daha önceki aşı çalışmalarından elde ettiğimiz bilgiler kapsamında koronavirüs aşısının son 1.5 yıldır gündemde olması nedeniyle her iki aşının birlikte yapıldığında ne olacağı konusunda kanıta dayalı bilgimiz yok. Ancak genel aşılama ilkelerini göz önüne aldığımızda ikisi de inaktif aşı yani birlikte yapılabilir. Ancak aşı yapıldıktan sonraki yan etkinin hangi aşıya ait olduğunu daha iyi saptamak için 7 gün, tercihen ise 14 gün arayla aşı yapılması gerekiyor. Koronavirüs aşısı gribi önlemez grip aşısı da koronavirüsü önlemez. Bununla ilgili farklı çalışmalar var. Yapılan değerlendirmelerde grip aşısı olanlarda koronavirüs PCR pozitifliği yüzde 25 daha düşük. Bunun tersini gösteren herhangi bir etkisi olmadığını belirten yayınlar var. Grip aşısı koronavirüsü önlemeyeceği gibi koronavirüs aşısı da gribi önlemiyor ancak kişilerin aşılara duyarlılığına bağlı olarak sağlığına dikkat eden insanların sonuçları da daha iyi oluyor.”

    TOPLUMUN AŞI KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMESİ ÖNEMLİ

    Grip aşısı yaptırması gereken öncelikli grup hakkında bilgi veren Doç. Dr. Koçak, “Öncelikle 65 yaş üzeri bağışıklık durumunun düşük olmasından dolayı, sağlık çalışanları, kronik hastalığı olan kişilerin grip aşısı yaptırmasını öneriyoruz. Ülkemizde de olduğu gibi tüm dünyada bir aşı karşıtları bir de aşı kararsızları var. Aşı kararsızları çok daha yüksek. Toplumun aşı konusunda doğru bilgilendirilmesi önemli” değerlendirmesinde bulundu.

    mRNA aşıları ile ilgili İngiltere’de yapılan çalışmalara da dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Kendi kendini çoğaltan mRNA aşısı 20 kadar denek üzerinde denenmeye başlandı. Bunların hipotezleri ise mRNA aşısının sürekli vücutta kalmasını sağlayarak devamlı bir antikor üretimi sağlamak. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Çalışmanın hipotezinde düşünceleri antijenin uzun süre vücutta kalmasını sağlayarak daha çok ve sürekli antikor yapımı sağlanması amaçlanmış” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısına ilişkin açıklama yapıldı.

    Açıklamada,  “Belirlenen risk grupları ağırlık derecesine göre sıralanarak kademeli bir şekilde aşı yapılması öngörülmüştür” denildi.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Bakanlığımız, geçmiş yıllarda olduğundan daha fazla influenza aşısı temin etmek üzere bağlantılarını sağlamış durumdadır. Ancak tüm dünyada üretim kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle belli bir zaman diliminde peyderpey temin edilmektedir. Bu nedenle belirlenen risk grupları ağırlık derecesine göre sıralanarak kademeli bir şekilde aşı yapılması öngörülmüştür.

    1-Vatandaşlarımız risk durumlarını E-nabız sistemi üzerinden öğrenebileceklerdir.

    2. İlgili aşı, hekimler tarafından sadece Reçetem Sistemi üzerinden yazılacaktır. Manuel yazılan reçeteler işleme alınmayacaktır.

    3. İlgili aşı yalnızca serbest eczanelerce temin edilecektir. Eczanenin Reçetem Sistemi’ne reçeteyi girmesi ile İlaç Takip Sistemi’nde (İTS) aşı temin hakkı oluşturulacaktır.”

  • Kimlerin grip aşısı olacağı belli oldu

    Kimlerin grip aşısı olacağı belli oldu

    Koronavirüs salgının etkisini sürdürmesi ve kış aylarının gelmesiyle birlikte talebin artığı grip aşısı Türkiye’ye gelirken, aşı olabileceklerin listesi e-Nabız sistemine yüklendi. Geçen yıl 72,64 lira olan aşı fiyatı ise bu yıl da aynı oldu.

    Dünya üzerinde etkisini sürdüren koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşlar tedirginlik yaşarken, kış aylarının gelmesiyle birlikte grip aşısına olan talep de ciddi şekilde arttı. Grip aşısı Türkiye’ye gelirken, “Charlson Risk Skoru” ile bireylerin çeşitli özelliklerinin göz önünde bulundurulup ancak bir puanlama sistemine dahil edilmesiyle aşı olabileceği öne sürüldü.

    LİSTE e-NABIZ’A YÜKLENDİ

    Vatandaşlar bu iddianın üzerine aşı olup olamayacağını merak ederken, aşı listesi e-Nabız’a yüklendi. Vatandaşlar e-Nabız uygulamasını kullanarak grip aşısı olup olamayacaklarını öğrenebilecek.

    FİYAT DEĞİŞMEDİ

    Öte yandan 72,64 lira olan aşı fiyat da değişmedi. Bu yıl da vatandaşlar aynı ücret üzerinden aşı yaptırabilecek.

    CHARLSON RİSK SKORU NEDİR?

    Bu puanlama aşılama için değil hastalık için getirildiğinden kimlerin yüksek riskli olduğu ile ilgili birçok tartışmaya yol açacağı belirtiliyor.Bu endekste hamileler, aşırı kilolular ve iki yaş altındaki çocukların durumu da dezavantaj taşıyor.

    • 0: Risk Yok
    • 1-2 puan: Hafif Risk
    • 3-4 puan: Orta Risk
    • 5 ve üzeri: Yüksek Risk
  • Grip aşısı koronavirüse karşı korur mu?

    Grip aşısı koronavirüse karşı korur mu?

    Bu yıl COVID-19 pandemisi nedeniyle grip aşısına olan talebin arttığını belirten Eczacılık Fakültesi Öğr. Üy. Dr. Genada Sinani, “Grip aşısı olmak, COVID-19’a karşı koruma sağlamaz. Ancak grip aşısı, kişilerin gribe yakalanma riskini, komplikasyonlar nedeniyle hastaneye yatışlarını ve koronavirüs şüphesiyle hastaneye başvuran grip hastalarının sayısını azaltarak COVID-19 hastalığı ile daha rahat başa çıkılmasına olanak sağlayacaktır” dedi.

    Uzmanlar sonbaharın başlaması, havaların her geçen gün soğumasıyla birlikte grip vakalarında artış beklerken bu yıl dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisiyle birlikte grip aşısının daha farklı bir boyut kazandığına dikkat çekiyor. Uzmanlar ayrıca, yaşanan pandemi şartları nedeniyle bu yıl mutlaka grip aşısı olunması gerektiğini belirtiyor. Eczacılık Fakültesi Öğr. Üy. Dr. Genada Sinani de grip aşısıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    “GRİP AŞISI OLMAK, COVID-19’A KARŞI KORUMA SAĞLAMAZ”

    Eczacılık Fakültesi Öğr. Üy. Dr. Genada Sinani, grip aşısının tüm dünyada her yıl rutin olarak yapıldığını ve aşının genel olarak 6 aydan büyük herkese yapılmasının önerildiğini belirtti. Özellikle yaşlıların, küçük çocukların, hamile kadınların ve altta yatan sağlık sorunları bulunan kişilerin aşılanması gerektiğine dikkat çeken Dr.Sinani, “Bu sene COVID-19 pandemisi nedeniyle grip aşısına olan talep arttı. Yanlış algı oluşmasın; grip (influenza) ve COVID-19 hastalıklarına neden olan virüsler farklıdır. Grip aşısı olmak, COVID-19’a karşı koruma sağlamaz. Ancak grip aşısı, kişilerin gribe yakalanma riskini, komplikasyonlar nedeniyle hastaneye yatışlarını ve koronavirüs şüphesiyle hastaneye başvuran grip hastalarının sayısını azaltarak COVID-19 hastalığı ile daha rahat başa çıkılmasına olanak sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    Yapılan çalışmaların grip aşısı olanların gribe yakalansa dahi hastalığı daha hafif geçirdiğini söyleyen Dr.Genada Sinani, grip ve COVID-19 enfeksiyonlarının belirtilerinin birbirine çok benzediğini ancak her ateş ve öksürük vakasının COVID-19 enfeksiyonu olmayacağını vurgulayarak, “Grip aşılamasının yapılmasıyla gribe bağlı olası belirti ve komplikasyonlar ile başvuran kişi sayısını azaltarak hastanelerde oluşabilecek yoğunluğun önüne geçilmesi hedefleniyor” diye konuştu.

    NE ZAMAN AŞI OLUNMALI?

    Grip mevsimi başlamadan önce aşının yapılmasının önerildiğini söyleyen Dr.Genada Sinani, “Aşının oluşturduğu bağışıklık zamanla azalır. Bu yüzden, grip mevsimi boyunca gripten korunmak için özellikle yaşlılar çok erken aşı olmamalıdır. İdeal olarak, grip aşısı Ekim-Kasım aylarında yaptırılmalıdır. Grip virüsleri dolaşımda olduğu sürece grip aşısı olunabilir. Aşı olduktan sonra bağışıklığın oluşması için yaklaşık iki hafta gereklidir. Bu sürede virüs ile karşılaşılırsa aşı hastalıktan korumaz” şeklinde konuştu.

    AŞI NE KADAR SÜRE KORUR?

    Grip aşısının, en az grip mevsimi boyunca etkili olmasının beklendiğini belirten Dr.Sinani, “Vücudumuzun gribe karşı oluşturduğu bağışıklık zamanla azalır. Bu yüzden, çok erken grip aşısı olunmamalıdır. Grip mevsimi boyunca korunmak için gribin sık görülmeye başladığı dönemden hemen önce grip aşısı olunması tavsiye edilir. Grip virüslerine karşı en iyi şekilde korunmak için her yıl mevsimsel grip aşısının yaptırılması önerilmektedir” dedi.

    Bazı durumlar dışında, 6 aydan büyük herkesin gribe karşı, yaşı ve sağlık durumuna uygun bir aşı ile aşılanabileceğini söyleyen Dr.Genada Sinani, şu bilgileri paylaştı: “Hamileler, 6-59 ay arası çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, sağlık çalışanları risk grubundadır ve öncelikli olarak aşılanmalıdır. 6 aydan küçük çocuklar ve grip aşısına veya aşının içindeki herhangi bir maddeye karşı ciddi alerjisi olan kişilerse grip aşısı olmamalılar.”

    Dr.Genada Sinani, yumurta alerjisi olanlar, Guillian-Barre Sendromu (GBS) geçirenler veya hafif bir rahatsızlığı olan kişilerin grip aşısı olmadan önce mutlaka bir uzman hekim ile görüşmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.

  • Eylül ayına dikkat! Grip ve Covid-19 vakaları karışacak

    Eylül ayına dikkat! Grip ve Covid-19 vakaları karışacak

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, belirtileri koronavirüsle benzerlik gösteren grip vakalarını, salgından ayıran en önemli belirtinin solunum sıkıntısı olduğunu vurgulayarak, “Bir kişide ateş, halsizlik, yorgunluk, hafif bir öksürük varsa grip de olabilir Covid-19 da olabilir ama nefes darlığı ya da solunum sıkıntısı başlıyorsa onu kesinlikle Covid-19 açısında araştırmamız gerekiyor. Tabi ki bu süreç içinde hastalarımız bundan sonra çok karışacaktır. Buradaki temel fark, özellikle solunum sıkıntısı semptomlarına dikkat etsinler” dedi.

    Türkiye’de eylül ayıyla birlikte artış gösteren koronavirüs vakaları ile birlikte mevsimsel geçiş nedeniyle grip ve nezle vakalarında da artış bekleniyor. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, Covid-19, grip ve nezlenin 3 farklı virüsün neden olduğu enfeksiyonlar olduğunu ve özellikle grip ve Covid-19’un karışabildiğini söyledi. Özellikle eylül ve ekim ayı ile birlikte artık grip mevsiminin de başladığına dikkat çeken Tekin, “İkisi arasındaki temel farklara baktığımız zaman aslında çok yakın hastalıklar. Ateş, öksürük, yaygın vücut ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı ikisinde de olabilecek semptomlar ama Covid-19’u gripten ayıran temel özellik solunum sıkıntısı olmasıdır” diye konuştu.

    ‘BU SÜREÇTE HASTALARIMIZ ÇOK KARIŞACAK’

    Gribin daha çok üst solunum yollarını tuttuğunu, Covid-19’un ise daha çok akciğere indiğini vurgulayan Prof. Dr. Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Buna bağlı olarak da nefes darlığı, öksürük, solunum sıkıntısı yaratabilmektedir. Bu semptomların ikisini klinik ya da bulgulara bakarak ayırt etmek çok zor. Ancak bunun ayırımını yapabilmek için laboratuvar testlerine ihtiyacımız oluyor. Bu konuda dikkat etmemiz gereken aslında solunum sıkıntısı. Bir kişide ateş, halsizlik, yorgunluk, hafif bir öksürük varsa grip de olabilir, Covid-19 da olabilir ama nefes darlığı ya da solunum sıkıntısı başlıyorsa onu kesinlikle Covid-19 açısından araştırmamız gerekiyor. Bunun için gerekli testleri yapıp tedavimizi ona göre belirlememiz lazım. Tabi ki bu süreç içinde hastalarımız bundan sonra çok karışacaktır. Buradaki temel fark, özellikle solunum sıkıntısı semptomlarına dikkat etsinler. Her halsizlik her ateş Covid-19 olmak zorunda değil. Bu tür şikayetleriniz varsa ve bunun yanında da solunum sıkıntısı varsa Covid-19 açısından test yapmamız gerekecek. Bu ayrımı yapabilmemizin tek şartı testtir.”

    ‘MASKE, MESAFE VE HİJYEN’

    Normalleşme süreci sonrası vaka sayılarında bir artış olduğunu anımsatan Prof. Dr. Tekin, şunları söyledi:

    “Tekrar bazı uyarılarda bulunmak gerekiyor. Özellikle maske, mesafe ve hijyen konusunda halkımızın bu konuda gerekli hassasiyeti gösterip tedbirlere uyarak, virüsün yayılmasını ve hastalık oluşturmasının önüne geçmek gerekiyor. Bir diğer önemli nokta tabi ki izolasyon. Bilindiği üzere hastalığı geçiren, pozitif olan veya temaslı olan kişilerin evlerinde 14 gün boyunca karantinada olması gerekiyor. Maalesef ki pozitif olan ve evde kalması gereken hastalarımız dışarı çıkıp markete, kafelere gidebiliyor. Bunun önemli yaptırımları var ama şunu istiyoruz özellikle hastalarımızdan; bu toplum sağlığı için ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Lütfen evde izolasyona dikkat edin. Diğer taraftan maskemizi lütfen takalım. Sadece maske değil bununla birlikte özellikle mesafemizi koruyalım ve hijyene, özellikle yüzeye temas ettikten sonra ellerimizi yıkayıp ondan sonra normal gündelik hayatımıza devam edelim.”