İYİ Parti’nin yeni grup başkanvekilleri Mehmet Satuk Buğra Kavuncu ve Turhan Çömez oldu.
Etiket: grup başkanvekili
-
MHP Grup Başkanvekili’nden Türk Tabipler Birliği açıklaması
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, “MHP’nin tepkisi, siyah kurdele kampanyasıyla sağlık hizmetlerinde bozgun planları yapan, gayri milli duruşunun gereğini her daim ortaya koyan Türk Tabipleri Birliği (TTB ) ve yöneticilerinedir.” ifadelerini kullandı.
Bülbül, yaptığı yazılı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “TTB, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği, derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır.” değerlendirmesine işaret etti.
MHP’nin tepkisinin, “siyah kurdele kampanyasıyla sağlık hizmetlerinde bozgun planları yapan, gayri milli duruşunun gereğini her daim ortaya koyan TTB ve yöneticilerine” olduğunu belirten Bülbül, TTB’nin başlatmak istediği siyah kurdele kampanyasının, adeta seferberlik halinde olan sağlık camiasında bölünme, kargaşa ve zafiyet oluşturmaya yönelik art niyetli bir girişim olduğunu kaydetti.
Bülbül, siyah kurdele kampanyası ile sağlık çalışanları arasında kurdele takan-kurdele takmayan ayrımı üzerinden bir tefrika-fitne planı yapılmak istendiğini, birliğin ve kenetlenmenin tek reçete olduğu bir dönemde TTB tarafından başlatılan bu kampanyanın asla masum görülemeyeceğini ve gösterilemeyeceğini ifade etti.
“MHP’nin tepkisi fedakarca hizmet eden hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza değildir”
MHP’li Bülbül, şunları kaydetti:
“Bu kampanya, seferberlik ruhuyla mücadele veren sağlık ordumuzun psikolojik direncini kırmaya ve yapılan hizmetleri akamete uğratmaya yönelik sinsi bir faaliyettir. Yine sosyal medya üzerinden yürütülmeye çalışılan ‘Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz’ kampanyasını da bu kapsamda değerlendirmek gerekmektedir.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, gerek siyah kurdele kampanyası gerekse bugüne kadar ortaya koyduğu gayri milli faaliyetleri nedeniyle hekimlere ve hekimliğe hizmetten uzaklaşarak, Türkiye’ye muhasım odaklarla ağız ve davranış birliği içinde olan TTB’nin kapatılması gerektiğini belirtmiştir. Liderimizin, sağlık ordumuzu birbirine düşürmeyi hedefleyen siyah kurdele fitne hareketine ve TTB’ye yönelik açıklamalarına karşı, TTB’den ve beraberlik içinde olduğu zillet odaklarından koro halinde tepki ve saldırılar gecikmemiştir. MHP’nin tepkisi fedakarca hizmet eden hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza değildir. Tepkimizin hekimlere ve sağlık çalışanlarımıza olduğu yönünde algı oluşturmaya çalışmak, alçakça bir çarpıtma faaliyetidir.”
TTB’nin, devletin terörle mücadelesine karşı çıkan, Hendek operasyonlarında devletin savaş suçu işlediğini iddia eden, Afrin’e yapılan Zeytin Dalı Harekatı’nı ‘insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunu’ olarak gören, PKK’yı terör örgütü olarak görmeyen, terör örgütü PKK tarafından Diyarbakır’da şehit edilen Doktor Abdullah Biroğlu’nun ölümüyle ilgili PKK’yı kınamadığını belirten Bülbül, “TTB’nin gayri milli bir çizgide olduğuna dair şüphe yoktur. Aynı TTB, şimdi de Kovid-19 salgınıyla ilgili olarak cansiperane mücadele içerisinde olan Sağlık Bakanlığımızı ve sağlık çalışanlarımızı yalanlarıyla, tahrikleriyle provoke etmektedir. Ülkemizin her kader anında düşman beşinci kolu gibi hareket eden TTB yönetimi, bu faaliyetlerine devam edememelidir.” ifadelerini kullandı.
“MHP meselenin farkındadır”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bu konuda yaptığı açıklamaların son derece haklı ve kamuoyunun üzerinde dikkatle durması gereken açıklamalar olduğunu vurgulayan Bülbül, bu açıklamalara karşı sosyal medya üzerinden yapılan organize saldırıların ise Türkiye düşmanı terör odakları tarafından organize edilen saldırılar olduğunu belirtti.
MHP’ye yönelen bu saldırıların, milli ve haklı duruşunu teyit ettiğini ifade eden Bülbül, bu odakların çok açık bir şekilde Kovid-19 mücadelesinde Türkiye’nin başarısız olmasını istediğini kaydetti.
Bu çevrelerin Kovid 19 salgınını, ekonomi, dış politika, güvenlik ve enerji gibi, Türkiye’yi kuşatma ve zayıflatma alanlarından biri olarak gördüğünü belirten Bülbül, “MHP meselenin farkındadır. Büyük bir azim ve kararlılıkla Türkiye’ye yönelik kuşatmanın yok edilmesi için mücadelesine devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
-
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: “30 Ağustos’u yasaklayıp pandemiyle mücadele olmaz”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını yasaklayıp, Malazgirt Zaferi’ni kutlayarak pandemi ile mücadele olmaz.” ifadelerini kullandı.
Altay, yazılı açıklamasında, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “kutuplaştırma faaliyetlerinin yeni bir aracı” haline getirildiğini ileri sürdü.
Millete sesleniş konuşmalarının büyük bölümünde milletin olmadığını, sadece muhalefetin bulunduğunu iddia eden Altay, “Kabine toplantıları sonrasında yapılan 14 açıklamanın 13’ünde Erdoğan, başta CHP olmak üzere muhalefete aleni hakaret ediyor. Erdoğan, kabinesini milletin sorunlarını konuşmak ve çözüm bulmak için değil, sanki muhalefet için topluyor.” görüşünü savundu.
“Gerçeğin değil algının peşinde”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezerviyle ilgili açıklamaları dolayısıyla muhalefet partilerine teşekkür ettiğini anımsatan Altay, “Milletin lehine olan her adımın, her gelişmenin yanında olduk, olmaya da devam ederiz. Erdoğan ise her fırsatta kutuplaştırma derdinde olduğu için doğal gaz rezervi ile ilgili olarak da muhalefete saldırıyor. Gerçeğin değil algının peşinde.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan’ın ABD Başkan adayı Joe Biden’ın sözleriyle ilgili açıklamasına işaret eden Altay, “Devletin bu işlerle görevli memurları Biden’ın açıklamalarını 7-8 ay sonra fark etti, AKP Genel Başkanı da 7-8 gün sonra Biden’ı gündemine alabildi. Biden’a sanki bir dost siteminde bulunuyor. ‘Beraber çay içtik, bunu nasıl yaparsın’ diyor. Devlet yönetiminde çay muhabbeti mi olur? Resmi olarak ne girişimde bulundun? Dışişleri Bakanlığı ne yaptı? Biden’a sert tepki bu mu?” diye sordu.
“Tablo giderek kötü bir hal alıyor”
Kovid-19 salgınıyla mücadelede Türkiye’nin yeni bir döneme girmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Engin Altay, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Tablo giderek kötü bir hal alıyor. Erdoğan ‘Düğün, cenaze, taziye ve tatil gibi toplu etkinlikler, virüsün yayılma alanları haline dönüştü. Hele hele plajlar, buralar ayrı bir felaket. Buralarda yayılma alanı çok çok fazla’ diye dert yanıyor. Devleti yönetenler dert yanmaz, önlem alır. Rica ile tavsiye ile salgının önlenmesi mümkün değil. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını yasaklayıp, Malazgirt Zaferi’ni kutlayarak pandemi ile mücadele olmaz. Sağlık Bakanı, Bilim Kurulunu, Cumhurbaşkanı da Sağlık Bakanı’nı dinleyecek. Aksi halde Türkiye’nin daha ağır bedeller ödemesi kaçınılmaz olur. Sağlık çalışanları da giderek tükeniyor. Ayrıca sağlık çalışanlarının emeklerinin de karşılığı verilmiyor. Bir an önce Bilim Kurulunun öncülüğünde, diğer sağlık meslek örgütlerinin görüşleri de alınarak etkin, bilimsel bir mücadele programı belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Önümüzde aylar çok daha sıkıntılı hale gelecektir.”