Etiket: grup toplantısı

  • HDP Grup toplantısı

    HDP Grup toplantısı

    Buldan partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan, asla umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmadıklarını ve kapılmayacaklarını belirterek, “Karımızdaki karanlık yapı hangi engelleri çıkarırsa çıkarsın halkın başlattığı büyük değişim yürüyüşün önünde hiçbir gücün duramayacağını kendilerine gösterdik. Şimdi bu hakikati herkese tarih önünde kanıtlamanın zamanıdır. Yeni yollar mutlaka vardır. Türkiye halkını asla çaresiz ve seçeneksiz bırakmayacağımıza dair herkese söz verdik. Sözümüzü tuttuk ve başardık. Yeni yolları yeni seçenekleri ittifaklarımızla, halkımızla hep birlikte oluşturduk. Oluşturduğumuz yeni yolun adresi de Yeşil Sol Parti’dir. Yolumuz Yeşil Sol’dur. 14 Mayıs’ta tek adam rejimini göndermek için kadınlarla beraber geliyoruz. Dün de Diyarbakır’da Kürdi partilerle ittifakımızın seçim beyannamemizi açıkladık” ifadelerini kullandı.
    Buldan şöyle konuştu:
    “Hedefimiz parlamentoda en az 100 vekil sayısına ulaşmaktır. Bunu başaracak gücümüz ve inancımız da kesinlikle vardır. İttifaklarımızla, Kadın ve Gençlik Meclislerimizle, en geniş ve güçlü temsiliyeti sağlamak için bu hedefimize kesinlikle kilitlenerek çalışacağız.”

  • Akşener partisinin grup toplantısında konuştu

    Akşener partisinin grup toplantısında konuştu

    Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sinan Ateş cinayetine değinerek, “Gün ortasında, başkentin göbeğinde işlenen bu cinayetin üstünden tam 3 buçuk ay geçti. Adalet hala yerini bulmadı. Açılan dava bir milim bile ilerlemedi. Suçlular gözaltına alınacağı yerde adalet gözaltına alındı. Suçlulara kelepçe takılacağı yerde adalete kelepçe takıldı. Cinayetin failleri yakalandı. Ama ona yardım ve yataklık edenler serbest bırakıldı. Telefon kayıtlarında tüm ilişki ağı ortaya döküldü, katiller yakalandı. Ama emri verenler serbest kaldı” ifadelerini kullandı.

    Akşener, Cumhur İttifakı’nın seçim beyannamesine de artık bazı yeni başlıkların dahil olduğunu düşündüklerini kaydederek, “Mesela her ne kadar henüz kendisinin adaylığı kesinleşmiş olmasa da genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim beyannamesinde artık Türkiye’nin Şeyh Said isyanları nedeniyle özür dilemesi, tazminat ödemesi var. Özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceği var. Andımızı zaten kaldırmışlardı ama mesela artık ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılarının silinmesi de var. Mesela kadınlara ‘fıtratlarına’ göre yaşama zorunluluğu var. Kadınlara zulüm var. Kadına yönelik şiddetin önünün açılması var. Mesela Cumhuriyet değerlerimize saldırı var, çok ulusluluk var, paralel eğitim kurumları var” şeklinde konuştu.

    Akşener, şöyle konuştu: “Depremin olduğu ilk günden itibaren sahada vatandaşlarımızla birlikteydik. Yaşanan acılara bizzat şahit olduk. Afet Koordinasyon Merkezi’mizin çatısı altında arama kurtarma ekipleri kurduk, enkazdan insanlarımızı çıkarttık. Bölgedeki ihtiyaçları tespit ettik, yardımlarımızı yönlendirdik. Vatandaşlarımızla birlikte oluşturduğumuz yardım tırlarımızı depremzede kardeşlerimize ulaştırdık. Sahra hastaneleri kurduk, aşevleri kurduk. İYİ kentler kurduk. Seyyar tuvaletler, hijyen malzemeleri götürdük. Açıkta kalan insanlarımızı bölgeden tahliye ettik, konaklama sağladık. Birçok arkadaşımız hala deprem bölgesinde çalışmaya devam ediyor. Nitekim ben de geçtiğimiz hafta yeniden deprem bölgesindeydim. Ekrem Başkanımızla Hatay’da, Mansur Başkanımızla da Kahramanmaraş’ta belediyelerimiz üzerinden yapılan çalışmaları yerinde inceledik. Depremzede vatandaşlarımızla konuştuk, dertleştik. Çocuklarımızın yüzünü biraz olsun güldürebilmek için uğraştık. Bu vesileyle buradan sadece iki büyükşehrimizin belediye başkanları olarak değil, müstakbel cumhurbaşkanı yardımcılarımız olarak Sayın Mansur Yavaş’a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na teşekkür etmek istiyorum. Onlar sınırlı kaynaklarına rağmen bir afet organizasyonunun nasıl yapılacağını tüm Türkiye’ye gösterdiler. Önlerine çıkan tüm engellere rağmen liyakatle çalışmanın ne demek olduğunu, devlet ciddiyetiyle çalışmanın ne demek olduğunu cümle aleme gösterdiler.”

    Akşener, 6 Mart’ta milletin önüne bir çözüm yolu koyduklarını belirterek, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri de, Sayın Mansur Yavaş’ı destekleyenleri de, Sayın Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdik. Milletin iradesinin ‘milletin ittifakında’ tecelli etmesini sağladık. Bu yol, birliğin yoludur. Bu yol, istikbalin yoludur. Bu yol, milletin yoludur. Ve İYİ Parti gururla sunar: Bu yol, kazanmanın yoludur. Bugün ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır. Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki yanında dimdik duran cumhurbaşkanı yardımcıları Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır” dedi.

  • Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu

    Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu

    Amasra’daki yaşanan maden faciasına ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Elbette malum patlamaya yol açan kusur, ihmal ve eksik olarak değerlendirebilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Bu konunun biz de sonuna kadar takipçisi olacağız. Ancak maden ocağındaki patlamayı bahane ederek felakete siyasi bir içerik katmak için el ovuşturan kim ya da kimler varsa bize göre samimi değildir, dürüst ve iyi niyetli olarak da görülemeyecektir. Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve sorumlu bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz” diye konuştu.

    “Amasra’yı konuşuyorken Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır”

    Facianın hesabının sorulacağının altını çizen Bahçeli, “Aksini düşünmek bile abestir. Amasra’yı konuşuyorken sekiz yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Biz patlamış ve alev almış maden ocağından kardeşlerimizin bulunup çıkarılmasını bekliyorken sosyal medyadan provokasyona heves edenler, ortamı kızıştırmak için devreye girenler hem alçak hem de ahlaksızdır” ifadelerini kullandı.
    Sayıştay’ın 2017 ile 2019 raporlarında Amasra Müessese Müdürlüğü’yle ilgili bölümlerine değinen Bahçeli, şunları söyledi:
    “Deniliyor ki, mezkur Sayıştay raporları eksi 300 metrede dahi kazı yapılmasının neden olduğu risklere dikkat çekmiş. Alınması gereken önlemler de madde madde sıralanmış. Belirli bir süreyle denetim görevini yapan denetçiler her şeyi biliyor ve görüyor da bir tek söz konusu Müessese Müdürlüğü’nün işçi, memur, mühendis ve yöneticileri mi ne yapacaklarını hangi tedbirleri alacaklarını bilmiyorlar?”
    Bugüne kadar tam 256 köy ziyareti de gerçekleştirdiklerinin bilgisini veren Bahçeli, 23 Ekim’de bu defa da Manisa’da miting düzenleneceğini duyurdu.

    “FETÖ’cülerle görüşüp görüşmediğini açıklığa kavuşturmak mecburiyetindedir”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini değerlendiren MHP lideri Bahçeli, “Türkiye’yi yabancı ülkelerde şikayet etmek, jurnalcilik yapmak, yabancıların karşısında el pençe divan durmak şerefli bir tavır değildir. Newyork’un en işlek caddesine çıkmak, ergenler gibi video çekmek, bu suretle Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı’na kara çalmaya teşebbüs etmek adamlık değildir, siyaset değildir, mertlik hiç değildir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dersini tarihten değil Türkiye düşmanlarından aldığını açık seçik gözler önüne sermiştir” açıklamasında bulundu.

    “Kılıçdaroğlu’na soruyorum, o gizemli 8 saat içinde neredeydin”

    “Kimlerle fiskos yaptın, kimlerle geniş bir planın parçası olmayı içine sindirebildin? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. FETÖ’cülerle görüşüp görüşmediğini, Pensilvanya’da mola verip vermediğini açıklığa kavuşturmak mecburiyetindedir.”

    “Yalan haberlerin önüne geçilmesi için büyük bir zaruretti”

    Genel Başkan Bahçeli, sosyal medyanın tehlikeli bir mecra olduğunu belirterek, “Bu mecrada her türlü haşerat da meydanı boş bulduğundan at oynatmaktadır. Gelişmiş ülkelerde benzerlerine şahit olunduğu üzere, sosyal medyanın hukuki ve ahlaki sınırlara getirilmesi, yalan ve iftira mahiyetli haberlerin önüne geçilmesi iç barış ve huzur ortamı için büyük bir zaruretti” şeklinde konuştu.

    “Bu haliyle çekicin mesela Kalaşnikof’tan ne farkı vardır?”

    “Ülkemizin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni, genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayanlara yasal tedbir alınmasının neresi zulümdür” diyen Bahçeli, “CHP’li bir milletvekili, eline çekici alıp Genel Kurul kürsüsünde telefon kıracak kadar alçalabilmiştir. Sen o çekici telefona değil, kafana vurursan belki ayılabilir, kendine gelebilirsin. Bu çekiç Genel Kurul’a nasıl getirilmiş, kürsüye nasıl çıkarılmıştır? Çekiç de aynen bir silah gibi suç unsuru değil midir? Bu haliyle çekicin mesela Kalaşnikof’tan ne farkı vardır” ifadelerini kullandı.

  • Bahçeli: “Adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır”

    Bahçeli: “Adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    EYT DÜZENLEMESİ

    ”TBMM’de milletimizin beklenti ve taleplerini birer birer yasalaştırarak hayata geçireceğiz. Bunlardan birisi EYT’li kardeşlerimizin mağduriyetidir. Ümit ediyorum ki bu yıl bitmeden bu yara kapanacak, adaletsizlik köklü bir çözüme kavuşturulacaktır.

    ”ANKETLER BİZİM İÇİN VIZILTI, BİZ MİLLETİMİZE BAKARIZ”

    MHP, Türkiye’nin son siperidir. MHP, Türk milletinin ruh köküdür. Anketler şunu bunu söylemiş bizim için vızıltıdır. Biz milletimize bakarız. Emek olmadan ekmek erdem olmadan da hizmet olmayacağını hiç yabana atmayız.

    ”16 EKİM’DE KONYA’DA 23 EKİM’DE MANİSA’DA AÇIK HAVA TOPLANTILARIMIZI YAPACAĞIZ”

    8 Ekim 2022’den itibaren başlamak suretiyle adım adım 2023 köyüm benim sohbet toplantılarıyla vatanımızın en ücra köşelerine bir kez daha gönül ve sevda seferberliğine çıkıyoruz. Köylerde olacağız. 16 Ekim’de Konya’da 23 Ekim’de Manisa’da açık hava toplantılarımızı yapacağız.

    ”CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN”

    Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu sonuna kadar haykıracağız.

    EGE ADALARININ SİLAHLANDIRILMASI

    ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu manidar bir zamanlamayla rafa kaldırmıştır. Kıbrıs’ta eşit ve egemen iki devletli çözümün önüne engel çıkarmak için yeni bir senaryo gündemdedir.

    ”YUNANİSTAN ABD’NİN DOLDURUŞUNA GELİYOR”

    Yunanistan ABD’nin dolduruşuna gelip Türkiye’ye meydan okumaktadır. Yunanistan’ın Kuzey Ege adaları ile On İki Ada üzerindeki egemenlik iddiaları haksız ve hukuksuzdur.

    ”HAKKIMIZA HUKUKUMUZA GÖZ KOYANLARIN GÖZÜNÜ OYARIZ”

    Kuzey Ege adalarının egemenlik yetkisi kuşkusuz ve hukuken artık Türkiye’dedir. Aynı şey On İki Ada için de geçerlidir. Dünyaya ilan ediyorum, hakkımızı yedirmeyiz, hakkımızı çiğnetmeyiz, hakkımızdan vazgeçmeyiz, hakkımıza ve hukukumuza göz koyanların da gözünü oyarız. Hak demek şeref demektir.

    ”YUNANİSTAN BAŞBAKANI HALT ETMİŞ”

    Yunanistan Başbakanı Türkiye’nin Ege’de yalnız olduğunu söylemiş halt etmiş, baltayı taşa vurmuş, yalnız değiliz; Allahımız var, milletimiz var, tarihimiz var, ulaşacağımız zaferlerimiz var. Karnı acıkan katık istemez, uykusu gelen yastık istemez, hedefe kilitlenen rüzgar beklemez.

    RUSYA’NIN DÖRT BÖLGEYİ İLHAKI

    Putin ilhak kararını açıklamıştır. Ukrayna’nın egemenlik haklarına saygı duyulmalı. Ukrayna’nın egemenlik haklarına yönelik bölücü operasyonu asla tasvip etmiyoruz. Kırım’ın ilhakına nasıl karşı çıktıysak aynı tavrı son ilhak kararına da gösteriyoruz.

    MERSİN’DEKİ TERÖR SALDIRISI

    CHP’nin gazeteci kisveli teröristi kanlı bir eylem düzenledi. 1 polisimiz şehit oldu, 1 polisimiz yaralandı. Bu terörist CHP’nin gazeteci olarak sahip çıktığı bir katildi.

    KILIÇDAROĞLU’NA ”DNA TESTİ” TEPKİSİ

    PKK’nı sefil beyanına itibar eden Kılıçdaroğlu, terörist için DNA testi istedi. Sayın Kılıçdaroğlu, kimin yolundasın, haber kaynakların nerede ve kimlerdir? DNA testi isterken hiç mi utanmadın? Sayın Kılıçdaroğlu sana tavsiyem kendi DNA testini yaptırırsan ölen teröristin test sonuçlarını da görmüş ve anlamış olursun. Teröriste gazeteci diyenler teröristtir.

    KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞÖRTÜSÜ AÇIKLAMASI

    Başörtüsünü istismar etmenin bir manası yoktur. Bu çözülmüş bir meseledir. Böyle bir yasa TBMM’ye geldiğinde MHP geçmiş dönemde başörtüsü konusunda vermiş olduğu Meclis kararının arkasında durur yeni karara da ihtiyaç olmadığını söyler. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsü meselesine bu kadar hassasiyet gösteriyorsa milletvekillerinden başlasın başörtüsüne.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada muhalefetin önemine dikkat çekti. Erdoğan, ”Ancak karşımızda bırakın milleti kendine bile hayrı olmayan bir CHP vardır. Bu CHP peşine taktığı bir 28 Şubat ittifakı kurdu” diye konuştu. Erdoğan, enflasyonun sadece Türkiye’ye mahsus bir durumu olmadığını gelişmiş ülkelerinde aynı sıkıntıyla boğuştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı açıklamada akaryakıt fiyatlarındaki artışa değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin emtia fiyatlarını yükseltmesi ülkemizde de enflasyonu etkiliyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin akaryakıt fiyatlarına yansımasını yakından takip ediyoruz.” diye konuştu.

     

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 6 muhalif partinin bir araya gelerek mutabakata varmasını sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı adayları bile belli değil ama başbakanlık pazarlığına girdiler. Bu gülünç orta oyunu bile milletimizi nasıl kandırmaya çalıştıklarının göstergesidir.” ifadelerini kullandı. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa da değinen Erdoğan, “Yakından takip ediyoruz” dedi. Öte yandan Rusya-Ukrayna savaşı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri endişeyle karşıladıklarını belirten Erdoğan, “Kendi çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlar 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan seyrediyorlar. Nereye baksak orada bir avuç azınlığın hırsı uğrunda masumların can verdiğini görüyoruz.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

    Milletvekillerimiz ile artık gelenek haline getirdiğimiz kahvaltılı istişare toplantılarımızın yeni turunu sürdürüyoruz. TBMM çalışıyor, üretiyor, ülkemize hizmet ediyor. Katkıda bulunan her bir vekilimize şükranlarımı sunuyorum.

    “28 ŞUBAT İTTİFAKI KURDULAR”

    İktidarın olduğu yerde elbette muhalefet de bulunacaktır. Türkiye’nin talihsizliği muhalefet sıfatını hak edecek bir muhalefet liderliği ve organizasyonundan uzak bulunmasıdır. Girdiği 16 seçimin tamamında hezimete uğrayan CHP kendini geliştirmek yerine sürekli geriye gitmiştir. CHP, şimdi peşine taktıkları ile 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya seçimi kazanınca yönetim sistemini değiştirecek, dünyayı güzelleştirecekmiş. Biz iddialı bir parti olarak karşımızdaki muhalefetin de iddialı olmasını isteriz. Karşımızdaki ittifak bizi kah güldürüyor, kah hayrete düşürüyor, kah hüzünlendiriyor.

    Dünyanın içinden geçtiği şu dönemde gereken cesaretli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz? Yolun başında birbirlerine bu kadar güvensiz olanlar ne yapacaklar merak ediyoruz?

    28 Şubat İttifakı’nın karşı çıktığı hususlara bakınca Türkiye’nin küresel kazanımlarından vazgeçeceklerini görüyoruz.

    “CUMHURBAŞKANI ADAYLARI BİLE BELLİ DEĞİL”

    Daha şimdiden dev yatırımları yapan müteahhitleri tehdit etmek sureti ile, ‘Sakın ha’ diyen bir muhalefetin örneğini görmedik, duymadık, bilmiyoruz. Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir yaklaşımdır? Enflasyonu nasıl düşürecekleri ile ilgili herhangi bir program önerilerini görmedik. Tek işleri koalisyon güzellemesi yapmak. Daha Cumhurbaşkanı adayları bile belli değil ama başbakanlık pazarlığına girdiler. Bu gülünç orta oyunu bile milletimizi nasıl kandırmaya çalıştıklarının göstergesidir.

    “YAĞ ÜZERİNDEN KARA BULUT TOPLAMAYA ÇALIŞAN BUNLAR”

    Dün Gezi olaylarında ekonomiyi batırın çağrısı yapan bunlardı. Bugün yağ üzerinden ülkenin üzerine kara bulut toplamaya çalışanlar yine bunlar.

    Biz eser ve hizmet yarışına gireceğimiz bir muhalefet arıyoruz. Biz yıkmanın değil yapmanın hedefi ile yapılacak bir siyasetin peşindeyiz.

    EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

    Kurdaki yükselişten, EMTIA fiyatlarının artışından kaynaklanan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Dünyada da böyle bir durum var. Bu süreçte Türkiye, üretim ve istihdam gücü ile şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha göstermiştir. Küresel ekonomi 3.1 daralırken, Türkiye 2020 yılında 1.8 büyüdü. Büyüme gerçekleştiren Çin ile birlikte iki ülkeden biri olduk. Hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 11 ile 2021 yılında son 10 yılın en büyük büyüme oranına ulaşmıştır. Kişi başına düşen milli gelirimizin döviz kurundaki yükselişe rağmen bir önceki yıla göre 900 dolar artarak 9 bin 535 dolar olarak gerçekleşmesi de önemli bir gelişmedir.

    AKARYAKITTAKİ ARTIŞ

    Geçtiğimiz aralık ayı itibarıyla istihdam 30 milyonu aşarak tarihi bir seviyeye çıkmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı ülkemizde de enflasyonu olumsuz etkiliyor. Çok sayıda adım attık, atıyoruz, atacağız. Elektrikte ve doğal gazda sübvanseler ile vatandaşımızı korumayı sürdürüyoruz. Akaryakıttaki artışı da yakından takip ediyoruz. Sondaj gemilerimizi inşallah 5’e çıkarıyoruz. Sondaj çalışmalarında çok daha güçlü bir hale gelmiş olacağız. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları mercek altına aldık, gereken neyse yapıyoruz.

    “BÖLGEMİZDEKİ KATLİAMLARI UZAKTAN SEYREDİYORLAR”

    Komşumuz Suriye’de 1 milyon insanın hayatına mal olan kriz halen devam ediyor. Burada da kimlerin aktör olarak yer aldığını gayet iyi biliyorsunuz herhalde. Lübnan’dan Irak’a, Afganistan’dan Libya’ya kadar gönül coğrafyamızın dört bir yanında kan, gözyaşı, çatışma hakimdir. Nereye baksak orada bir avuç azınlığın hırsı uğrunda masumların can verdiğini görüyoruz. Bu vicdansızlıktan ne yapıp yapıp biz barışın çocuklarını yeniden inşallah ihya etmeliyiz. Görevi küresel güvenlik olan kuruluşlar maalesef kıllarını dahi kıpırdatmıyor. Nerede bu dünyada gücü elinde olduğunu söyleyen ülkeler? Sadece bol bol nasihat çekiyorlar. Herhangi bir insani destek yok. Kurtarma adına bir adım yok. Kendi çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlar 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan seyrediyorlar. Güya zengin devletler kınama mesajları dışında zulme ses çıkarmadılar. Ülkemizin operasyonlarını engellemeye çalıştılar. Bu süreçte sadece yalnız bırakılmadık, gizli açık tehdit, şantaj ve ambargoya da maruz kaldık.

    YASAK KARARINA SERT TEPKİ: “BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU?”

    Almanya’da orkestra şefi Putin’in arkadaşı ile görevine son veriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Dostoyevski’nin eserlerine yasak getiriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Bunun Bağdat’taki kütüphaneleri yakıp yıkan Hülagü’den ne farkı var? Türkiye olarak ilk günden itibaren soğukkanlılığı elimizden bırakmadık. Kapımızdaki insanların hiçbirinin diline, ten rengine bakmadık. Gözlerinin rengine bakmadık. Bu ne saçmalıktır.

    “SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ”

    Şimdiden 2 milyon insan evlerini terk etti. Böyle gitmesi halinde rakamın 5-10 milyonu bulması yakındır. Aralarında sivillerin de olduğu binlerce insan hayatını kaybetti. Diğer savaşlarda olduğu gibi bunda da acıyı savunmasız kadınlar ve masum çocuklar çekiyor. Bize ve tüm insanlığa savaşın gerçek yüzünü bir kez daha gösteriyorlar. Savaş ve savaşların kazananı kesinlikle olmaz. Kalbinde merhamet olan birinin çocukların yüzündeki o korku ve dehşeti görüp de hüzün duymaması mümkün değil. Şimdiye kadar insani yardımdan diplomatik temaslara birçok adım attık. Bazı liderler ile bir, bazıları ile birkaç kez görüşme fırsatımız oldu. Stoltenberg, Lukaşenko, Aliyev, Zelenskiy, Charles Michel, Vucic, Trudeu, Putin ile defalarca görüşmek sureti ile defalarca görüşerek süreci barış ile çözmek için çaba gösterdik.

    ANTALYA’DAKİ RUSYA – UKRAYNA ZİRVESİ

    (Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba görüşmesi) Yarınki görüşmenin kalıcı ateşkese kapı aralamasını ümit ediyorum. Bu kritik görüşme öncesinde sivillerin tahliyesi için ilan edilen ateşkesi de memnuniyetle karşılıyoruz. Ülkemize giriş yapan yabancı sayısı 20 bine yaklaştı. Bugüne kadar Ukrayna’ya 23 tır yardım malzemesi gönderdik. Önümüzdeki günlerde bu rakam 39 tıra çıkacak.

    Türkiye son 10 yılda kriz çözme becerisini geliştirmiş bir ülkedir. Sınırlarımızı korurken, bölgesel güçlere karşı çıkarlarımızı savunurken, ekonomimizi çökertme girişimlerini boşa çıkartırken hep bu anlayışla hareket ettik. Özellikle ekonomide yaşanan dalgalanmaların günlük hayatımızda yol açtığı sorunların geçici olduğuna yürekten inanıyoruz. Gereken her türlü hazırlığı yapıyoruz. Milletimden sabırlı olmalarını, soğuk kanlı davranmalarını, bize güvenmeye devam etmelerini istiyorum.

    Bugün İsrail Cumhurbaşkanı misafirimiz olacak, yarın Azerbaycan Cumhurbaşkanı misafirimiz olacak, pazar günü Yunanistan Başbakanı misafir olacak. Bu haftayı da yoğun olarak devam ettireceğiz. Antalya’daki formda da birçok liderlerle vs. görüşmelerimiz olacak.

  • Akşener: Ben cumhurbaşkanlığına talip değilim

    Akşener: Ben cumhurbaşkanlığına talip değilim

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Ben cumhurbaşkanlığa talip değilim. Ama seçimlerden 1’inci parti olarak çıkmaya ve bunu hep birlikte başardığımızda, ‘İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in ilk başbakanı olmaya talibim” dedi.

    Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, yeni yasama yılında Türkiye’yi, milletin evinde milletle birlikte yöneteceklerini belirterek, iktidar için yolun sonunun göründüğünü söyledi. Akşener, “Çünkü, mızrak artık çuvala sığmıyor. Geçtiğimiz günlerde Sayıştay, denetim raporlarını açıkladı. Bu sene ki raporlarda da yolsuzluk ve israf hız kesmemiş. Daha kış gelmeden, ne kadar zorlu bir kış geçireceğimizi iktidarın açıkladığı zamlarla görmeye başladık. Elektrik üretiminde kullanılan, doğal gaz fiyatına temmuz ayında, yüzde 20 zam yapılmıştı. Bu ay üzerine yüzde 15 daha yapıldı” dedi.

    ‘KEBAPÇILAR TERÖRİST OLDU’

    Meral Akşener, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, ‘kebapçı teröristler’ ifadesine yönelik değerlendirmesinden önce lokanta sahibi bir esnafa söz verdi. Ardından konuşmasına devam eden Akşener, “Her hafta, toplumumuzun yeni bir kesimi, terörist ilan edilir hale geldi. Çiftçimiz, esnafımız, üreticimiz, zaten bayağıdır iktidarın terör listesinde. Yakın zamanda marketler bu kategoriye alındı. Daha geçen hafta barınamayan öğrencilerimiz terörist ilan edildi. Dün itibarıyla da, kebapçılar terörist oldu” dedi.

    ‘TÜRKİYE BU SİSTEMLE YÖNETİLEMEZ’

    Meral Akşener, son günlerde ‘Başbakanlığa talibim’ sözleri üzerinden yapılan tartışmalara değinerek şunları söyledi:

    “Millet İttifakı olarak, bir Cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz. Ve bu aday da, Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak. Ama, Cumhur İttifakı paydaşlarının aksine, biz yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki; aday göstereceğimiz kişi, dünyanın, en becerikli, en muteber insanı bile olsa, Türkiye, bu ucube sistemle yönetilemez.”

    ‘CUMHURBAŞKANLIĞA TALİP DEĞİLİM’

    Akşener, “İster 2023, ister daha önce yapılacak olan bir seçimde, Millet İttifakı’nın adayının, yani Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin, öncelikli görevi; Türkiye’yi hızla, bu çağ dışı sistemden kurtarmak ve kuvvetler ayrılığına dayalı bir demokrasiyi hayata geçirmek olacaktır. Evet ben bu ucube sistemdeki cumhurbaşkanlığa talip değilim. Ama seçimlerden 1’inci parti olarak çıkmaya ve bunu hep birlikte başardığımızda, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in ilk başbakanı olmaya talibim. Millet ile devlet arasındaki bağları, yeniden kurmaya, Türkiye’yi güçlendirmeye, milletimizi zenginleştirmeye talibim” dedi.

  • Yeni anayasa ve öğrenci yurdu açıklaması

    Yeni anayasa ve öğrenci yurdu açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Yeni anayasa mesajı veren Erdoğan, ”Diğer partilerin anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek, yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz” dedi. Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu için ”Milli güvenlik sorunu haline döndü” dedi. Meral Akşener’in başbakanlık gibi hayali bir makam talip olduğunu kaydeden Erdoğan, HDP’nin, İYİ Parti liderinin cumhurbaşkanı adaylığını veto ettiğini söyledi. Yurt tartışmalarına ilişkin de konuşan Erdoğan, karmaşanın nedeninin geçen seneki ve bu seneki başvuruların üst üste binmesinden kaynaklandığını belirtti.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 27. Dönem 5. Yasama Yılı’nın ilk TBMM Grup Toplantısı’nda milletvekillerine seslendi.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Geçtiğimiz yasama döneminde gerçekten çok çalıştınız. Bundan sonra hem Meclis’te hem de şehirlerinizde aynı gayretle yolunuza devam edeceğinize inanıyorum. Bu Meclis, milli mücadeleyi zafere taşımıştır, Cumhuriyetimizi kurmuştur.

    YENİ ANAYASA MESAJI: YASAMA YILI BİTMEDEN NETİCEYE ULAŞTIRABİLİRİZ

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumu en üst noktaya çıkardık. Bu Meclis ilk sivil anayasayı da yapacaktır. Diğer partilerin anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek, yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Diğer partilerin anayasa tekliflerini kamuoyuna açıklamaları gerekiyor. Günü kurtarmak için aklına geleni söyleyenden siyaset adamı olmaz.

    ”İLK 4 MADDEYİ DEĞİŞTİRME FİKRİ CHP’NİN İRADESİ Mİ, YOKSA KILIÇDAROĞLU’NUN FİKRİ Mİ?”

    Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor ‘Gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz’ diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirme fikri CHP’nin iradesi midir yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Eğer bu CHP’nin kurumsal iradesiyse ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. CHP, HDP’nin vesayetine girmiş demektir. Yok öyle değilse Kılıçdaroğlu’nun kendi görüşüyle karşı karşıyayız demektir. Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır.

    ”HANGİ ZORLUKLARLA GELİNDİĞİNİ UNUTAMAYIZ”

    Yoklukların yoksullukların Türkiye’sinden bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline hangi zorluklarla gelindiğini kesinlikle unutamayız. 2023, sadece Cumhur İttifakı eliyle büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının değil, aynı zamanda muhalefetin bu prangadan kurtuluşunun müjdesini alacağımız yıl olacaktır.

    ”HDP, BU HANIMEFENDİYİ VETO ETMİŞTİR”

    Bir de CHP’nin başını çektiği ittifakın ortağı ve onun başını çektiği hanımefendi var. HDP’nin Millet İttifakı’nın ortağı olduğu inkarı mümkün olmayan bir gerçek. İYİ Parti’nin bu gerçeğe kör kalması artık sürdürülebilir değildir. Başbakanlığa talip olması bu trajikomik görüntü ile ilgilidir. HDP tarafı hanımefendinin cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etmediğini açıklamıştır. HDP, Millet İttifakı’ndaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir.

    ”AKŞENER HAYALİ BİR MAKAMA TALİP OLDU”

    Meral Akşener, hayali bir makama talip oldu. Gavurun kılıcını çalan bir anlayışla yapılan işin adı muhalefet değil, taammüden bu ülkeye ve bu millete düşmanlıktır.

    ”BAY KEMAL UYUŞTURUCU ARIYORSAN AYNAYA BAK”

    Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucuyla iştigal eden insan bulamazsın, böyle bir iftirayı AK Parti’ye atamazsın.

    ”KILIÇDAROĞLU MİLLİ GÜVENLİK SORUNU HALİNE DÖNDÜ”

    Bu kişi artık milli güvenlik sorunu haline dönüşmüştür. Türkiye’de bir iktidar sorunu yoktur ama ciddi bir muhalefet problemiyle karşı karşıya olduğumuz gerçektir. Nerede bir dikili taşınız var? Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerini kazandınız. Asfaltlarını yenileyemiyorsunuz, asfaltlarını. Çukurlardan geçemiyoruz. Nerede belediye?

    ”BAY KEMAL SENİN AKLIN BU İŞLERE ERMEZ”

    İstanbul’da Merkez Bankası binası yapıldı. 72 kat. Çıkmış ‘Göreve geldiğimde orayı öğrenci yurdu haline dönüştüreceğim’ diyor. Merkez Bankası’nı oraya taşıyacağız. Senin gücün oraya yetmez. Aklı erse New York’ta yaptığımız Türkevi’ni de yurt yapma kararını açıklayabilir. O da 36 kat. ‘Bu iktidar fabrika açmadı’ diyor. Geçen 26 fabrika açılışı yaptım. Senin aklın bu işlere ermez Bay Kemal. Sen zaten fabrika görsen başka bir şey zannedersin.

    ÖĞRENCİ YURDU AÇIKLAMASI: SORUNUN NEDENİ GEÇEN SENEKİ VE BU SENEKİ BAŞVURULARIN ÜST ÜSTE BİNMESİ

    Bugün burada özellikle yurtlar meselesi üzerinde kısa da olsa durmak istiyorum. Bu yıl ortaya çıkan karmaşanın sebebi geçtiğimiz yıl ile bu yılın başvurularının üst üste binmesinin yol açtığı yoğunluktur. Türkiye’de dünyada en fazla öğrenci yurdu kapasitesine sahip ülkesidir. 110 bin kapasite daha ilave edeceğiz. Türkiye’de 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi var. Almanya’da 290 bin, İspanya’da 91 bindir.

    ”ÜNİVERSİTELERİMİZİ TERÖR KILIKLILARA BIRAKAMAYIZ”

    (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü’nün protesto edilmesi) Kendi hocasına bile saygısı olmayan bu tipleri öğrenci olarak kabul etmiyoruz. Adeta terörist tiplere arka çıkılıyor. Üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız.”

  • Akşener: Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz

    Akşener: Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Grup Başkanvekili Lütfü Türkan’ın sahip olduğu çiftlikle ilgili iddialara ilişkin, “Sayın Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Kim, nerede, ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı kardeşim hepsi. Yıkıldı tamam” dedi.

    Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ismi açıklanan yerli aşıya ilişkin konuştu. Akşener, “Sayın Erdoğan’ı uyarmak istiyorum; yerli aşıyı algı operasyonlarına kurban etme. Böyle önemli bir sürecin baltalanmasına müsaade etme. Bilim Kurulu, bilim insanları süreci olduğu gibi yürütsün. Milletimiz yerli aşıyı bekliyor” dedi.

    ‘SÖZDE MUHAFAZAKARLIĞA BAKAR MISINIZ’

    PTT pulunda Bosnalı Müslümanların katledildiği Srebrenitsa Katliamı’nı inkar eden eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Milorad Dodik’in resminin yer almasına tepki gösteren Meral Akşener, “Bu fevkalade muhafazakar arkadaşlar Dodik için hatıra pulu bastırdılar. Boşnak düşmanı Dodik’in namına pul bastırma peşinde. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız, yazıklar olsun size ve zihniyetinize. İnancımıza göre, o pullarda kullanılan mürekkep değil, Müslüman kanıdır. O pulları imha edin” diye konuştu.

    MKEK TEPKİSİ

    Akşener, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKEK) anonim şirkete dönüştürülmesini öngören kanun teklifiyle ilgili, “Tank-paleti peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi MKEK’i özelleştirmeye hazırlanıyorlar. Mühimmatımızın önemli bölümünü üreten bu fabrikayı peşkeş çekmeye utanmıyorlar. Utanmıyorlar; çünkü milletimizin gerçekleri umurlarında bile değil” diye konuştu.

    ‘KENDİ ASKERİNİ RİSKE ATMA’

    ABD’nin, Afganistan’dan çekilmesini de değerlendiren Akşener, Türk askerinin görev almasıyla ilgili, “İç politikada ABD’ye etmedik laf bırakmayan Sayın Erdoğan, bu işe gönüllü oluyor. Buradan Sayın Erdoğan’ı aklını başına almaya davet ediyorum. Türk askeri orada asla muharip görev üstlenmedi. Hiçbir güvenlik gerekçesi yokken, sen ABD Başkanı’na şirin görüneceksin diye bu görevin izahı yoktur. Ayrıca para pul konuşmanın manası yoktur. ABD’li askerlerin canını kurtarmak için kendi askerlerini riske atma. Kınalı kuzuların ayağına taş değerse senden biliriz. Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın öncelikli görevi Afganistan’daki havalimanının güvenliğini sağlamak değil, milletin huzur ve refahını sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

    ‘ÇİFTLİĞİ ÜZERİNDEN GAGALANIYORUZ’

    İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın sahip olduğu çiftlikle ilgili iddiaları hatırlatan Meral Akşener, “Sayın Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Sayın Türkkan’ın açıklamaları var, onlara girmeyeceğim. Kim, nerede, ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı kardeşim hepsi, yıkıldı tamam. İletişim Başkanı’nın eviyle ilgili bir şey çıktı, ağzımızı açmadık. Tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz; üzerinde tepinebilirdik, tepinmedik. Şimdi yandınız. Mademki ‘devletten kiralanmış yerlere çökülmüş’ diye tabir ediliyor, şimdi ben takip edeceğim” dedi.

    ‘DOĞRU ADIMLAR ATMAYA DAVET EDİYORUM’

    Marmara Denizi’ni saran ve Ege’ye de sıçrayan müsilaj sorununa da değinen Akşener, “Doğa ana bize diyor ki; ‘Karbona dayalı enerjiyi, nükleer tesisleri özendirmeye devam ederek, ormanları talan ederek, su kaynaklarını kurutarak, tarım alanlarını plansızca imara açarak haddinizi aştınız. Artık aklınızı başınıza alın’. Ben de bu vesileyle iktidarı, haddini bilmeye, iklim değişikliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat gibi konularda, hızlı, kararlı ve doğru adımlar atmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Kadınların yaşadığı sorunlar siyasetin merkezindedir”

    “Kadınların yaşadığı sorunlar siyasetin merkezindedir”

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kadınların sorunlarına çözüm üretmeyi tercih ettiklerini belirterek, “Bizim için, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, kadınların yaşadığı tüm sorunlar, siyasetin altında, üstünde, kenarında değil, siyasetin tam merkezindedir” dedi.

    İYİ Parti lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. İktidarı dış politikada buldukları her fırsatta, her mecradan defalarca uyardıklarını belirten Akşener, “Devleti yönetmek, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını gözetmeyi, ona göre hareket etmeyi gerektirir. Özellikle uluslararası ilişkilerde, şahsi dostluklarınızı değil, devletlerarası ilişkiyi esas alın. Dedik ki; ‘Devlet başkanları ile dostluk elbette önemlidir. Ama iki ülke arasındaki ilişki, liyakatli diplomatlarla, devlet esaslı yürütülmelidir’. Peki dinlediler mi? Hayır” dedi.

    ‘CAMİLER BİZİM KUTSALIMIZDIR’

    Hafta sonu Doğu Türkistan’daki camilerden gelen görüntülere tepki gösteren Akşener, “Görüntülerde insanlar yiyip, içip eğleniyorlar, dans ediyorlar. Çin yönetimi, Kaşgar’daki camilerimizi, ibadethaneleri, turizm tesisi olarak değerlendirme kararı aldı. Birçok mescit ve camii, kafe ve restorana dönüştürüldü. Sayın Erdoğan ve medyasının, ‘Dolmabahçe Camii’nde içki içtiler’ fantezisi, dost gördükleri Çin’de gerçek oldu. Sayın Erdoğan; camiler bizim kutsalımızdır. Kutsal değerler, senin siyasi pozisyonuna göre unutacağımız veya hatırlayacağımız şeyler değildir. Çin’de kardeşlerimiz eziliyor Sayın Erdoğan. Mabedimize, namahrem eli uzanıyor. Ne zaman iki çift laf edeceksin?” ifadesini kullandı.

    ‘BİZ GELİRİZ, BİZ YAPARIZ’

    Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi Samsun, Ankara ve Aydın’a kadına yönelik şiddet olaylarının yaşandığını söyleyerek, “Sayın Erdoğan; ortağım dediklerin, daha bir hafta önce, şehitlerimizin olduğu o acı günde, benim için sosyal medyada hakaret kampanyası başlattılar, çıkıp da iki laf edemedin. Bu mu senin mücadelen?” ifadesini kullandı.

    Akşener, kadınların sorunlarına çözüm üretmeyi tercih ettiklerini belirterek, “Çünkü biz, kadınların sorunlarını, siyaset üstü görmüyoruz. Bizim için kadın meselesi, toplumsal bir mesele olduğu kadar, aynı zamanda bir demokratikleşme meselesidir. Dolayısıyla, siyasi bir meseledir. Siyasi meseleleri, kadınlarla el ele vererek çözecek kurum da, doğal olarak siyasetin ta kendisidir. Bizim için siyaset, millet için yapılır. Milletin derdini çözmek, memleketi mutlu ve huzurlu yarınlara taşımak için yapılır. İşte o nedenle, bizim için, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, kadınların yaşadığı tüm sorunlar, siyasetin altında, üstünde, kenarında değil, siyasetin tam merkezindedir” dedi.

  • Akşener grup toplantısında konuştu

    Akşener grup toplantısında konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili gençlere uyarıda bulunarak, “Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ziyaretindeki sözlerine tepki göstererek, “Miçotakis dedi ki; ‘Stratejik hedefimiz, Ada’daki Türk işgalini sona erdirmek.’ Beyefendinin, Yunanlı popülist politikacılara özgü bu çıkışı, esasında çok da şaşırtıcı değil. Bunların nicesi geldi geçti. Sayın Başbakan; siz bir türlü kabullenemeseniz de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, müstakil bir devlettir. Haddinizi bilin. Benim size tavsiyem, ülkenizin sorunlarına odaklanın, boyunuzdan büyük konulara çok fazla bulaşmayın. Kıbrıs’taki Türk işgali değil, Türk varlığıdır. Bunu da aklınıza kazıyın” dedi.

    ‘BU İŞ BÖYLE GİTMEZ’

    İYİ Parti olarak sokakta milleti dinlediklerini ve vatandaşların zor durumda olduğunu ifade eden Akşener, “Biz sokaktayız, vatandaşımızla beraberiz. Milletimizi dinliyor, dertleri duyuyor, çareler öneriyor, milletimiz için neler yapabiliriz, ona çalışıyoruz. Sadece ‘Milletimiz darda’ demekle yaranın kapanmadığını biliyoruz. O nedenle, yarayı sarmanın reçetesini de sunuyoruz. Ama nafile. Milletinden kopmuş, milletin derdini bırakıp, eşin dostun yandaşın derdine düşmüş Sayın Erdoğan, ne milletimize ne de bize kulak asmamakta ısrar ediyor. Bu iş böyle gitmez Sayın Erdoğan. Seni o makamlara getiren milletimizin sesini duyacaksın. Pazarda, markette, hesabın içinden çıkamayan analarımızı göreceksin. İşsizliğin pençesinde, günü kurtarmanın telaşındaki çaresizlerimizi dinleyeceksin” diye konuştu.

    ‘BOĞAZİÇİ’NDE SOKAK ÇATIŞMASINA İZİN VERMEYİN’

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili konuşan Akşener, “Anadolu’nun bir köyünden, Türkiye derecesi yaparak üniversiteye girmiş olan bir evladımıza, birisi, ‘bunlar zaten terörist’ diyerek bir şey yapsa, bunun hesabını kim verecek? Bu tavırla toplumsal barışı riske atıyorsunuz. Bu dilin sokakları nereye götüreceği belli olmaz. Bu yol, yol değil. Bu sosyal itirazı, kriz sürecinden çıkarıp, acilen iletişim sürecine çevirin. Ayrıca gençlere, ‘Başları ezilmeli’ diyen küçük ortağını da, Başbuğ Alparslan Türkeş’i örnek almaya davet ediyorum” dedi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci ve akademisyen kadrosuyla birlikte verdiği mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu dile getiren Akşener, “Ancak, bir konuda özellikle de gençleri uyarmak istiyorum. Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini, karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin. Hepimiz bir değişim istiyoruz. Hepimiz daha özgür, daha zengin, daha adaletli bir ülkede yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, BUGÜNÜN KONUSU DEĞİL’

    Yeni anayasa tartışmalarına değinen Akşener, şöyle dedi:

    “Henüz içeriği, niyeti belli olmayan bu teklifin ayrıntılarını ileride göreceğiz. Mevcut anayasayı bile uygulamak istemeyenler, bu tekliflerinde ne kadar samimiler, izleyeceğiz. Ama bizim için bu konu, bugünün konusu değil. Daha acil sorun ve ihtiyaçlarımız var. Biz onların çözümünün peşindeyiz. Bizim önceliğimiz, mutfaktaki yangın, çarşıdaki pazardaki feryat, işsiz gençlerimizin çaresizliğidir. Bizim gündemimiz, emeklilerimizin çilesi, sanayicimizin, işverenimizin sıkıntıları, çiftçimizin dertleridir. Biz, AK Parti ve ortaklarının değil, milletimizin gündemini takip ediyoruz. O nedenle biz, kurulduğumuz ilk günden bu yana, milletimizin çektiği tüm bu sorunların kaynağının, ‘Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ olduğunu söylüyoruz. Türkiye’nin ancak iyileştirilmiş ve ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le düze çıkacağını görüyoruz. Liyakatin, hukukun, adaletin, demokrasinin, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin, ülkemizin önüne yeni fırsatlar getireceğini görüyoruz. İşte İYİ Parti olarak biz, o fırsatları yaratmanın peşindeyiz. Çünkü biz, milletimizin o fırsatları hak ettiğine inanıyoruz.”