Etiket: gübre

  • CHP’li Sarıbal’dan gübre fiyatı tepkisi

    CHP’li Sarıbal’dan gübre fiyatı tepkisi

    Çiftçilerin girdi maliyetleri her ay biraz daha artıyor. Çiftçi maliyetleri içinde gübredeki fiyat artışı ise dikkat çekici boyutta.. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son tarımsal girdi fiyat endeksine (Tarım-GFE) göre gübre fiyatları son bir yılda yüzde 234 (3,4 kat) arttı.

    Ekim ayından itibaren yeni tarımsal üretim sezonu başlayacak. Bu dönemde en fazla kullanılan taban gübrenin tonu ise 18 bin lirayı buldu. Konuyu değerlendiren CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, geçen yıl fiyatlar nedeniyle çiftçinin yeterli gübre kullanamadığını, bu yıl da aynı durumun yaşanabileceğini söyledi.

    Sarıbal, özellikle fosforlu gübredeki fiyat artışının ise Mehmet Cengiz hegemonyasına dikkat çekti. Sarıbal, fosforlu gübrelerdeki Mehmet Cengiz faktörünü şu sözlerle aktardı:

    Mehmet Cengiz karteli

    “Gübre fiyatları son altı ayda fosforlu gübrelerde yani 18/46 (DAP) gübresinde yüzde 50 arttı. Dünyada 500 dolar iken bizde 1000 doları buldu fosforlu gübrenin tonu. Bunun sebebi ne? Kartelleşmiş Mehmet Cengiz egemenliği.

    Çünkü Mazı Dağı’nın bütün fosfor yatakları Mehmet Cengiz’e teslim edilmiş. Eti Maden’e ait olan bu fosfor kaynakları iktidarın özelleştirmesiyle Mehmet Cengiz’e geçti. Diğer bütün firmalar abluka altında. Doğru dürüst bir işlem yapılamıyor. İthalat yapılamıyor. Bütün fosfor hegemonyası Mehmet Cengiz’de.

    Mehmet Cengiz, Anadolu’nun dağlarında halka ait olan fosforu alıyor ve çiftçimize %100 zamla satıyor. Bu kadar da olmaz! Bu kadar çiftçiyi bitiren bir politika olmaz.

    Birkaç ay sonra buğday, arpa, kışlık ürünler ekilecek. Fosforlu gübre fiyatının nereye gideceği belli değil. Bu koşullarda çiftçi ne bu gübreyi alabilir ne buğday ekebilir ne de toplumun gıda sorunu ve tarım sorunu çözülebilir.

    Bu ülke gıda sorununu da buğday sorununu da tarım sorununu da ancak maliyetler ucuzlarsa giderebilir. Oysa fosforlu gübrede sınırsız bir yükseliş var. Sebep Mehmet Cengiz. Sebep iktidar. İktidar – Mehmet Cengiz diyaloğu, iş birliği, bütün kaynakların Mehmet Cengiz’e verilmesi ve Türkiye tarımının ve gıdanın çökmesi.”

  • Dolar düşünce indirim yaptılar

    Dolar düşünce indirim yaptılar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni ekonomi modeli konusundaki açıklamalarından önce 18 TL bandına çıkan dolar daha sonra 13 TL’ye kadar düşmüştü. Serbest piyasada dolar fiyatı dün 11 TL’ye kadar inmişti. İstanbul Gübre Sanayii AŞ. (İGSAŞ) dövizdeki düşüşün ardından gübre fiyatlarında 20 indirim yaptığını açıkladı.

    Yıldızlar Yatırım Holding çatısı altında faaliyet gösteren İstanbul Gübre Sanayii AŞ. (İGSAŞ) dövizdeki düşüşün ardından gübre fiyatlarında indirim yaptığını açıkladı. Kompoze gübre ürünlerinde indirim yaklaşık yüzde 16,5 olurken, ürede ise yaklaşık yüzde 20 oranında indirim yapıldığı belirtildi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamadan sonra döviz kurlarında önemli düşüşler yaşandı. Dolardaki düşüş yüzde 20’lerin üzerine çıktı. Türk lirasının döviz cinsleri karşısında değerlenmesinin ardından İGSAŞ, çiftçilerin en önemli girdi kalemi olan gübre fiyatlarında indirime gitti.

    “KURLA MÜDADELEYE TAM DESTEK VERİYORUZ”

    Kompoze gübre ürünlerinde indirim yaklaşık yüzde 16,5 olurken, ürede yaklaşık yüzde 20 oranında indirim yapıldığı belirtildi. Şirketten yapılan açıklamada, “İGSAŞ olarak Türk çiftçisinin yanında durmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde başlayan kurla mücadeleye tam destek veriyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • CHP’li Sarıbal: Yandaşlar gübre stokluyor

    CHP’li Sarıbal: Yandaşlar gübre stokluyor

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, artan gübre fiyatlarının tarımsal üretime zarar verdiğini belirtti. “Bazı yandaşların gübre stokladığının bilgileri bize geliyor” diyen Sarıbal, hükümeti tedbir almaya çağırdı.

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında döviz kurundaki artış nedeniyle gıda sektörünün ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu ve üretim yapamayan çok sayıda firmanın kapanma noktasına geldiğini aktardı. Sarıbal, “Birçok firma üretim yapıp yapmama konusunda kararsız. Çünkü bir saat sonra fiyatın ne olacağını bilmediği için sattığı ürünü yerine koyamamakta” dedi.

    Gübre yok

    Gıdanın kaynağı olan tarım ürünlerinde de büyük sorunlar yaşandığını ifade eden Sarıbal, mazot, gübre, yem başta olmak üzere girdi maliyetlerinin arttığını özellikle gübredeki fiyat artışının çiftçi için ağır bir yük olduğunu söyledi. Sarıbal, şöyle devam etti:

    “Geçen yıl tonu 3 bin 100 lira olan DAP gübresi bugün 10 bin lira fakat gübre yok. Tarımda en çok kullanılan ÜRE gübresinin geçen yıl tonu 2 bin 500 lira civarındaydı. Şu anda 11 bin 200 lira. Şu anda çiftçi gübreye ulaşamıyor. Ulaşsa bile çok pahalı olduğu için alamıyor. Buğday ekim alanlarının büyük kısmı boş. Ekilen buğdaylara da gübre atılmıyor. Bu şu demektir; Türkiye buğday üretiminde 2021’e göre 2022’de daha da az bir üretim yapacak. 10 gübre fabrikamız vardı. Bunun 9’u AKP döneminde özelleştirildi. 275 milyon dolar gelir elde edildi. AKP döneminde 76 milyon ton gübre ithal edildi, karşılığında 21,5 milyar dolar para ödendi. Gübrenin %60’dan fazlasını da Fas, Mısır, İran ve Umman’dan ithal ettik. Türkiye’nin geldiği hal bu. Kendi üretimimizi bırakıp dışarıya bağımlı olmamızın sonucu bu. Sadece doların veya dışarıda gübre fiyatlarının yükselmesinden kaynaklanmıyor gübredeki fiyat artışı. Tamamen iktidarın uyguladığı politikalar nedeniyle bu durumdayız. Dünya Covid kıyametiyle uğraşırken biz iki kıyamet yaşıyoruz; bir Covid, iki AKP ve Saray yönetimi. Bundan büyük kıyamet olur mu?”

    Stokçular kim?

    Sarıbal, gübredeki fiyat artışları nedeniyle hükümete yakın bazı kesimlerin gübre stokladığını da söyledi. “Bunu bile yandaşlarınız fırsat haline getirdi” diyerek İktidara ve Tarım Bakanına seslenen Sarıbal, “Başta Bursa Karacabey’de olmak üzere, kimler gübre stoku yaptı? İktidara ve Saray’a yakın olan hangi tüccar ve şirketler stok yaptı? Stokları ne kadardır? Özellikle Sayın Bakan, Karacabey’de sizlerin katkısı ile zengin olmuş kimler binlerce ton ÜRE gübresi veya gübre stok etti? Bu iddiaları lütfen açıklığa kavuşturun” diye seslendi.

    Hayvancılık zarar ediyor

    Hayvancılığın en önemli girdisi olan yem fiyatlarında da ciddi bir sorun yaşandığını belirten Sarıbal, şunları söyledi:

    “Hayvancılıkta ot yoksa et yok, ok yoksa süt yoktur. Yani kaba yem sorununu çözemezseniz hayvancılığı sürdüremezsiniz” dedi. Süt yeminin 50 kiloluk torbasının 190 liraya çıktığını anımsatan Sarıbal, “Bir kilo yem 4 lirayı buldu. Gelecek zamlarla 4,5 lirayı bulacak. Süt fiyatları, eğer bütün şartları taşıyor ise üreticinin eline 3 lira geçiyor. Bir litre süt ile 1,5 kilo yem almak gerekirken bugün süt üreticisi bir litre süt ile 600 – 700 gram yem alabiliyor. Eğer 1 litre süt 5,5 – 6 liraya satılmaz ise çiftçi süt üretimi yapamaz. Sadece süt de değil. Besicilik de aynı durumda. 1 kilo kırmızı et ile 26-28 kilo besi yemi alması gereken besiciler, bugün 13 kilo yem alabiliyorlar. Tümü zarar. Üreticiler hızla ineklerini kesime gönderiyor. İnekleri kesime gönderirseniz ilerde dana, süt ve et bulamazsınız. Acil bir şekilde bunu çözmek lazım. Çiftçiye acilen ucuz yem sağlanmalı.”

    Sarıbal, sadece hayvancılıkta değil girdilerdeki artışın kanatlı hayvan ve yumurta üretimini de tehdit ettiğini, sektörün ciddi bir kriz yaşadığını belirtti.

    Sarıbal, kötü yönetimden dolayı ülkenin ciddi bir ekonomik kriz içine girdiğini ve derhal seçim kararı alınması gerektiği yönündeki çağrısını da yeniledi.

  • Bursa’da ana yoldan dere gibi hayvan pisliği akıyor

    Bursa’da ana yoldan dere gibi hayvan pisliği akıyor

    Bursa’da büyükbaş hayvan çiftliğindeki gübrelerin yola salınması vatandaşları isyan ettirdi.

    Bursa‘nın Osmangazi ilçesine bağlı Aksungur köyünde ana yolun kenarında bulunan büyükbaş hayvan çiftliğinden çıkan gübrelerin yola boşaltması tepkiye sebep oldu.  Yol tamamen hayvan pisliğiyle kaplandı. Yolların gübreyle kaplandığını gören vatandaşlar, bu duruma isyan etti.

    Çiftliğin defalarca ikaz edilmesine ve ceza kesilmesine rağmen hayvan pisliklerini yola bırakmaya bırakmaya devam ettiğini belirten vatandaşlar, yola bırakılan gübrelerin hastalık yaymasından endişe ediyor. Vatandaşlar yetkilileri caydırıcı ceza vermeye davet etti.

     

  • Aldığı çay paketlerinden hayvan gübresi çıktı

    Aldığı çay paketlerinden hayvan gübresi çıktı

    Adıyaman’da, seyyar satıcıdan aldığı çay paketlerinden çay yerine hayvan gübresi çıktığını öne süren Uğur Ay (43), dolandırıldığını belirterek şikayetçi oldu.

    Adıyaman Belediyesi’nde çalışan 3 çocuk babası Uğur Ay, geçen hafta kent merkezinde seyyar satıcının 50 liradan çay sattığını gördü. Uğur Ay, bunun üzerine 900’er gramlık 4 paket çayı 200 lira ödeyerek satın aldı. Eve gittikten sonra kutuyu açan Uğur Ay, çay yerine hayvan gübresi ile karşılaştı. Gördüğü manzara karşısında şoke olan Uğur Ay, durumu polis ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Eve gelen ekipler, kutudan çıkan üründen numune alırken, polis ekipleri de seyyar satıcının yakalanması için çalışma başlattı.

    Kutudan çay yerine gübre çıkması ile şoke olduğunu anlatan ve vatandaşlardan ucuz ürünlere kanmaması tavsiyesinde bulunan Uğur Ay, “Geçen hafta eve giderken, seyyar satıcının çay sattığını gördüm. Fiyatı uygun olunca da 4 kutu aldım. Eve gidip kutuyu açtığımda, çay yerine gübre olduğunu görünce neye uğradığımı şaşırdım. Ben aldatıldım ve dolandırıldım, başkalarının benim gibi mağdur olmaması için ucuz ve taklit ürünlerden uzak durmasını istiyorum. Çay zevkimiz vardı, o da böylece bozuldu” diye konuştu.

  • Ziraat mühendisi kadının oyununu jandarma bozdu

    Ziraat mühendisi kadının oyununu jandarma bozdu

    Bursa’nın Gürsu ilçesinde, barkodlu poşetlere koyduğu farklı maddeleri çiftçilere gübre diye satan S.Ö. (41) isimli ziraat mühendisi kadın, jandarma ekipleri tarafından yakalandı. S.Ö. sevk edildiği adliyede tutuklanırken, poşetlerdeki maddelerin içeriği yapılacak inceleme ile belirlenecek.

    İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, S.Ö. isimli ziraat mühendisi kadının, Yalova’dan aldığı barkodlu gübre torbalarına, farklı maddeler koyup, çiftçiye gübre diye sattığını belirledi.

    Gürsu İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile birlikte teknik ve fiziki takibe alınan S.Ö., Gürsu ilçesinde durdurulan otomobilinde gözaltına alındı. Otomobilde yapılan aramada içlerinde farklı maddeler bulunan 50 gübre torbası ele geçirdi.

    Jandarma ekipleri,S.Ö.’nün daha önce çiftçilere sattığı 247 torba sahte gübreye de el koydu.

    S.Ö., Gürsu Jandarma Karakolu’ndaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede mahkemece tutuklandı.

     

  • Kestel Belediyesi’nden sel mağduru çiftçilere 23 ton gübre desteği

    Kestel Belediyesi’nden sel mağduru çiftçilere 23 ton gübre desteği

    Kestel Belediyesi ve Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği’nin (HAGEL) katkılarıyla, geçtiğimiz aylarda Kestel’de yaşanan sel afetinden olumsuz etkilenen çiftçilere 23 ton gübre desteği verildi.

    Bir taraftan koronavirüs salgınına karşı etkin bir dezenfeksiyon ve vatandaşlara yönelik sosyal destek programlarını kesintisiz sürdüren Kestel Belediyesi, geçtiğimiz aylarda yaşanan sel afeti sebebiyle olumsuz etkilenen çiftçileri unutmadı.

    Kestel Belediyesi ve Bursa HAGEL ortaklığı ile gerçekleşen proje kapsamında, sel sebebiyle mağdur olan ve ilgili birimlere müracaat eden tüm çiftçilere, toplamda 23 ton gübre desteği verildi.

    Gübreler, Kestel Belediyesi’nin organizasyonuyla çiftçilere teslim edildi. Gübre dağıtımında bulunan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, her zaman çiftçi ve tarım işçilerinin yanlarında olduklarının altını çizdi.

    Projeye ilişkin konuşan Başkan Tanır, ‘’Geçtiğimiz aylarda maalesef, sel afetleriyle karşı karşıya kalmıştık. Bu afetten sonra, yetkili birimlere müracaat edip, destek isteyen çiftçilerimize yönelik bir proje gerçekleştirdik. Bu kapsamda Bursa HAGEL ile ortak bir çalışma yaparak, 250’şer kilo olmak üzere toplamda 23 ton gübremizi çiftçilerimize ulaştırıyoruz. Afetin ilk anından itibaren Kestel Belediyesi olarak yoğun ve titiz bir çalışma başlattık. Selin getirmiş olduğu artıkların temizlenmesi daha sonra yaraların sarılmasıyla ilgili hem İlçe Belediyelerimiz, hem Büyükşehir Belediyemiz hem de devletimizin tüm imkanları hemşehrilerimizin yanındaydı. Bugünde bu kapsamda, çiftçimizin yaralara bir nebze daha olsun merhem olabilmek için böyle bir çalışmaya imza atmış bulunuyoruz.’’ diye konuştu.

  • Hollanda’da cesetler eritilerek gübreye dönüştürülebilecek

    Hollanda’da cesetler eritilerek gübreye dönüştürülebilecek

    Hollanda İçişleri Bakanı Kasja Ollongren, gömülme ve yakılma dışında cenazelerin kimyasal bir sıvı içerisinde eritilmesini sağlayan “alkali hidrolizi” yöntemine izin vereceklerini açıkladı.

    Hollanda İçişleri Bakanı Kasja Ollongren, gömülme ve yakılma dışında cenazelerin kimyasal bir sıvı içerisinde eritilmesini sağlayan “alkali hidrolizi” yöntemine izin vereceklerini açıkladı. Ollongren, ölen kişiden geriye kalan sıvı ve kemiklerin organik gübre ya da biyogaz yapımında kullanılabileceğini söyledi.

    Hollanda’da 1955 yılında cenazelerin yakılmasına izin verilmişti. Algemeen Dagblad (AD) gazetesine göre, o tarihten bu yana ilk kez cenaze mevzuatında değişikliğe gidilecek.

    Hollanda Sağlık Konseyi, hükümete, cenaze mevzuatının yeniden düzenlenmesini önerdi. Öneride, “güvenli ve sürdürlebilir” bir yöntem olan eritmeye izin verilmesi istendi.

    Konseye göre, bu yöntemle tabutlar yeniden kullanılabilir ve yakma işlemine göre daha fazla enerji tasarrufu sağlanır.

    Hollanda İçişleri Bakanı Ollongren, “alkali hidrolizi” adı verilen yönteme meclis, cenaze şirketleri ve halk arasında uzun süredir ilgi duyulduğunu belirterek, “Bunu yasa kapsamına alacağız. İnsanlar yakında bu cenaze hizmetini de seçebilecekler” dedi.

    ÇELİK KABA ÖZEL BİR SIVI EKLENİYOR

    Hükümetin hazırladığı yasa tasarısı, önümüzdeki günlerde meclise gönderilecek. Muhtemelen yeni yılda meclis ve senato onayının ardından yasa yürürlüğe girecek.

    “Yeniden boyutlandırma” da denilen “alkali hidrolizi” yönteminde, cenaze yün bir kılıfa sarılarak çelik bir kaba yerleştiriliyor. Kabın içine su ve potasyum hidroksit karışımı özel bir sıvı ekleniyor.

    Suyun 100-150 derece ısıtılmasının ardından başlayan kimyasal tepkime sonucu vücut, birkaç saat içinde tamamen yok oluyor.

    Geriye sadece kabın içindeki sıvı ve kemikler kalıyor. Kemikler istenirse bir çömlek ya da büyük vazo benzeri bir kaba yerleştirilebiliyor ya da öğütülerek un haline getiriliyor.

    Ölen kişinin yakınları, geriye kalan sıvı ile ne yapılacağını seçebilecek.

    ‘EN ÇEVRECİ YÖNTEM’

    Hollanda Sağlık Konseyi üyesi Prof. Dr. Jan Nijhuis, AD gazetesine, cesedin eritilmesinden sonra oluşan sıvının DNA içermediğini belirterek, bunun en çevreci yöntem olduğunu söyledi.

    Defin işlemleri nedeniyle yıllardır çok sayıda mezar kazılıp, toprağa pahalı tabutlar indirildiğini belirten Nijhuis’a göre, bu sürdürülebilir bir yöntem değil.

    Ölülerin yakılmasının da daha fazla gaz kullanımı ve karbondioksit salınımına yol açtığını söyleyen Hollandalı profesör, alkali hidroliz yönteminin daha fazla enerji tasarrufu sağladığını vurguladı.

    Nijhuis, bedenin eritilmesini, öldüğünde toprağa girmekten ya da ateşe atılmaktan korkan kişiler için önemli bir seçenek olarak görüyor.

    Hollanda’da şu anda yasa gereği cenazeler sadece defnediliyor, yakılıyor ya da kadavra olarak bilim kurumların bağışlanabiliyor.