Etiket: gülbahar çalışkan

  • Bursa Sağlık Müdürü’nden “Gaflete düşmeyelim” mesajı

    Bursa Sağlık Müdürü’nden “Gaflete düşmeyelim” mesajı

    Bursa Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkcı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede gevşemeye meydan verilmemesi, gaflete düşülmemesi uyarısında bulundu.

    Kaşıkcı, beraberindekilerle Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa İl Sağlık Müdürlüğü iş birliği ile Bursa Kent Müzesi’nde açılan “Kovid-19’un Kahramanlarına Minnet ve Saygıyla” sergisini gezdi.

    Açıklama yapan Kaşıkcı, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının ilk günden itibaren büyük emekler verdiğini ancak çok az bir kısmının sergiye yansıtılabildiğini söyledi.

    Sergiyle toplumda farkındalığın artırılmasına çalışıldığını belirten Kaşıkcı, “Sağlık çalışanlarının ne kadar fedakar çalıştıklarını, valilik, belediye ve kolluk kuvvetleri gibi diğer kurumların bu işe ne kadar destek olduklarını aslında vatandaşlarımıza anlatabilmek gayemiz. Bu sergi, sağlık çalışanlarının yaptıklarını anlatmaya yetmeyecek. Onlar bu sürecin içinde yaşıyorlar. Bu süreç hayatlarının bir parçası oldu. Onların vazifeleri olan bu işi yaparken ne kadar zorlandıklarını göstermek, topluma ifade etmek bizim buradaki temel amacımız.” diye konuştu.

    Kaşıkcı, 21 Mart 2021’e kadar açık kalacak sergide İl Sağlık Müdürlüğü ile TRT ve ajansların çektiği fotoğraf, video ve diğer materyallerin ziyaretçilere aktarıldığını dile getirdi.

    Salgını yenmenin, tek başına sağlık teşkilatının başarabileceği bir durum olmadığını anlatan Kaşıkcı, birlikte hareket etmenin önemini vurguladı. Kaşıkcı, şunları kaydetti:

    “Bu iş aşıyla kontrol altına alınana kadar toplumda bütün dinamiklerin hiçbir şekilde diriliğini kaybetmeden hayatımızın bir parçası olmasına rağmen bununla yaşamayı öğrenmeliyiz. Yani buna karşı aldığımız tedbirlerden kanıksamak değil bununla beraber yaşamayı, yaşamamızın belki birkaç senesinin bu virüsle geçeceğinin bilinciyle hareket etmemiz lazım. Hiçbir zaman gevşemeyelim, hiçbir zaman gaflete düşmeyelim. Virüs hala canlı, ayakta, aktif. Kendi yapacağı işi yapıyor. Biz de kendi üzerimize düşeni yapalım.”

    “Sevdiklerimiz için daha sorumlu davranmamız gerekiyor”

    Bursa Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Gülbahar Çalışkan da salgının başından bu yana herkesin kendi üzerine düşeni yaptığını ifade etti.

    Bu süreçte sağlık çalışanlarının biraz daha fazla çaba ve emek sarf ettiğini kaydeden Çalışkan, “Bu emeğin fark edilmesi, sağlık çalışanlarına destek olunması açısından çok güzel bir sergi olmuş. Bu sergi inşallah halkımızda da farkındalık yaratır.” dedi.

    Çalışkan, Kovid-19 hastalarının bakım tedavi sürecinin yoğun emek ve stres altında geçtiğini aktardı.

    Herkesin çok dikkatli olması gerektiğine değinen Çalışkan, “Ben gencim bana bir şey olmaz” ya da “Ben artık yaşayacağım kadar yaşadım” anlayışının doğru olmadığını belirtti.

    Dr. Gülbahar Çalışkan, şu ifadeleri kullandı:

    “Hepimiz, karşımızdaki insanlar için bilinçle ne önlem almamız gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. Bu savaşı hep birlikte vermemiz gerekiyor. Hep birlikte hareket edersek süreç hepimiz için daha olumlu ilerleyecektir. Benim hep korktuğum şey; hasta olmam değil, benden dolayı bir yakınımın hasta olmasıdır. Bu insanı daha çok üzer. Kendimiz için almıyorsak bile sevdiklerimiz için daha sorumlu davranmamız gerekiyor.”

  • Bursa’daki doktorlar Covid-19 mücadelesini anlattı

    Bursa’daki doktorlar Covid-19 mücadelesini anlattı

    Bursa Şehir Hastanesinde görevli Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Gülbahar Çalışkan yoğun bakıma aldıkları hastaların yaşam ile ölüm arasındaki çizgide kalan kişiler olduğunu anlattı.

    https://youtu.be/86As2sQjjcY

    Sürecin hem hastalar ve yakınları hem de kendileri için çok zor ilerlediğine dikkati çeken Çalışkan, şunları kaydetti:

    “Normalde yoğun bakımdaki hastalarımız çok kendilerinde olmazlar, zaten ağır bir tabloda gelirler ama Kovid’de çok şuuru açık hasta alıyoruz. Çoğu zaman sürece konuşarak başlıyoruz, hasta her şeyin farkında ama o kadar ağır solunum yetmezliği gelişiyor ki makineye bağlanıyor ve süreç sonrasında her zaman olumlu olmayabiliyor. Kaybettiğimiz her hasta, çektiğimiz bu stres yükünün üstüne ayrı bir üzüntü oluyor. Her ne kadar yoğun bakımdan çıkardığımız hastalar bize umut olmaya devam etse de durum hep böyle bir belirsizlik içinde gidip geliyor.

    40 yaşında genç bir hastamız vardı. Yandaş hastalığı yoktu. Burada solunum cihazına girdi. Bir dönem uyandı ve bir şeyler yazmak istedi. Verdiğimiz kağıda, ‘Eşimi çok seviyorum, ona söyleyin’ yazdı. Maalesef 2 gün sonra hastamızı kaybettik. İşin kötü tarafı biz o kağıdı da hasta yakınına veremedik çünkü burası izole bir bölüm. Buradan hiçbir şey çıkaramıyoruz. İnsanların kalacak belki tek hatırasını bile yakınlarıyla paylaşamıyoruz.”

    Dr. Çalışkan hastanede fazla vakit geçirdiklerini, bu nedenle ailelerine çok az zaman ayırabildiklerini belirtti.

    Eşi ve çocuklarından, “Evdesin ama aslında burada değilsin”, “Bizi dinliyormuş gibi yapıyorsun ama dinlemiyorsun” gibi sözleri çok duyduğunu aktaran Çalışkan, şöyle devam etti:

    “İnsanın içini çok acıtıyor ama yapacak hiçbir şey yok. Onlar kendi başının çaresine bakmaya alışsa da ben sağlık çalışanlarının arkasında duran ailelerine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hem bize bir şey olursa diye tedirginler ama onlar da biliyorlar ki burada olmamız lazım, bu savaşın içindeyiz, görevimizi yapmamız gerekiyor.”

    Sosyal mesafe ve maske gibi alınacak çok basit tedbirlerin önemine işaret eden Çalışkan, herkesin bu süreçte daha fazla duyarlı olmasını istedi.