Etiket: gümüşhane

  • Mezar ve savaş kalıntıları Tarihi Sit Alanı oldu

    Mezar ve savaş kalıntıları Tarihi Sit Alanı oldu

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7433 sayılı kararıyla Torul ilçesi sınırlarındaki

    sınırları içerisinde bulunan alanı 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında “Tarihi Sit Alanı” olarak tescilledi.

    Kararda 1913-1917 yılları arasında 3.Ordu Komutanlığı Alay ve Tümenlerine bağlı birliklerin savaştıkları şehit mezarı, siper, araba yolları, fırın gibi unsurların yer aldığı Artabel Gölleri Tabiat Parkı ve komşu parselde bulunan Giresun’un Alucra ilçesi Yeşilyurt köyü sınırlarında bulunan karargah kalıntılarının milli tarih ve askeri harp tarihi açısından önemli olaylardan 1916 yılında Osmanlı-Rus kuvvetleri arasındaki muhabereler yaşanmış olmasından dolayı sınırları belirlenen alanın Tarihi Sit Alanı olarak belirlendiği ifade edildi.

    Torul ilçesi sınırlarındaki Artabel Gölleri Tabiat Parkının 3 bin 149 metre rakımlı zirvelerinde 1916-18 Rus işgali döneminden kalan siper, şehitlik, karargah ve yolların tescili için Gümüşhane Valiliğinin talebiyle Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden Arkeolog ve Sanat Tarihi Uzmanından oluşan heyet konuyu yıllar önce gündeme getiren gazetecilerle ve Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ekiplerinin rehberliğinde geçtiğimiz aylarda alanda fotoğraf, video, not ve koordinatlar alarak raporlar hazırlamıştı.

    Toplam 5 bin 859 hektarlık alana sahip ve 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen ve Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendirilen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yamaçlarının her yerinden buz gibi akan suları, gürül gürül çağlayan dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve ve ölmeden önce görülmesi gereken yer olarak biliniyor.

    Alanda yer alan şehit kabri ve bulunduğu bölgenin hemen altında yer alan “Ahtabur” gölüyle ilgili anlatılan hikaye şu şekildeydi:

    “Gümüşhane bölgesinin Ruslar tarafından işgal edilmesinin ardından, işgale karşı devletin gönderdiği bir tabur asker gece yürüyüşü sırasında bu gölün üst kısmından geçerken hepsi yamaçtan düşerek boğulur. Sabah olduğunda tabur komutanı olayı duyar ve bölgeye gelir. Gördüğü manzara gölün yüzündeki asker şapkalarıdır. Ah taburum, ah taburum diyerek ağlar. Bölgenin adı da bundan sonra Ahtabur olarak kalır.”

    Yeni tescille birlikte Gümüşhane’de Tarihi Sit Alanı sayısı da 2’ye çıktı. Daha önce Osmanlı-Rus Savaşı’nda kullanılan siperlerin bulunduğu merkez ilçeye bağlı Çorak ve Yağlıdere köyleri sınırlarında 3 kilometrelik alandaki 100’ün üzerinde Deveboynu Siperlerinin olduğu bölge “tarihi sit alanı” olarak tescillenmişti.

  • Gümüşhane’nin öksüz minareleri

    Gümüşhane’nin öksüz minareleri

    Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan ve yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rum’ların bir arada yaşaması nedeniyle ‘Hoşgörü merkezi’ olarak nitelendirilen tarihi Süleymaniye mahallesinde bulunan camisiz minareler görenleri şaşırtıyor.

    Şehrin eski yerleşim yeri olan ve 1925’li yıllarda şehrin Harşit vadisine taşınma kararı alınmasıyla kurulacak yeni şehirde taş ihtiyacının karşılanması için taş yapılar ve camilerin yıkılmasıyla tek başına ayakta kalan minareler geçen zamana rağmen ayakta duruyor.

    Önceki yıllarda restore edilen ve tarihi Süleymaniye mahallesinin en ilgi çekici yapılarından olan minarelerle ilgili konuşan tarihçi-yazar Serhat Doğan, taş ihtiyacının giderilmesi için sadece camilerin değil bölgedeki kiliselerin ve diğer taş yapıların da yıkıldığını söyledi.

    “Ziyaretçiler ‘Camisi nerede?’ diye soruyor”

    Süleymaniye mahallesinde 3 adet caminin olduğunu ve minarelerin bu camilerden kaldığını dile getiren Tarihçi-yazar Serhat Doğan, “Süleymaniye mahallesinde 3 tane yıkık cami var bu camilerin minareleri ayakta kalmış. Tabi bu durum insanların ilgisini çekiyor. Aslında 1925’e kadar uzanan bir geçmişi var bu minarelerin. Bir tanesi dere içerisinde bulunan Dere Cami, diğeri Çarşı Cami, bir diğeri de Cami-i Sagir diye adlandırılan cami. Bu minarelerin bir çoğu bundan 10 yıl öncesine kadar yıkılmak üzereydi ama restore edildi ve hala ayakta tutuluyor. 1925 yılında şehrin Süleymaniye mahallesinden Harşit Vadisine taşınması gündeme geliyor. O dönemin şartları 1. Dünya Savaşı şartları. Savaştan yeni çıkılmış Milli Mücadele verilmiş halkın elinde çok fazla kaynak yok. Bu şehrin taşınması sırasında malzeme ihtiyacı var. Yeni binaların yapımında kullanılacak bu malzemeyi de buradaki taş binalardan sağlamak istediler. Bu yapılırken sadece bölgedeki camiler yıkılmadı aynı zamanda kilise ve cezaevi kompleksi olarak kullanılan taş binaların neredeyse tamamı taşındı ve yeni şehrin inşasında kullanıldı. Minareler taş işçiliğinde oval taşlar kullanılmadığı için yıkılmaya gerek görülmemiş. Bu kadar birbirine yakın ve sık olmasının sebebi şehir nüfusu ile de alakalı. Buraya gelen ziyaretçilerimiz ilginç olarak ‘Camisi nerede?’ diye soruyorlar. Çünkü sadece minareyi görüp camiyi göremeyince ilginç geliyor. Verdiğimiz cevap şehir taşınırken camiler yıkıldı şeklinde oluyor. Onlar da soruyor ‘Minareyi niye yıkmadılar?’ diye. Belki bir aidiyet duygusu geliştirmek maksadıyla bir parçasını burada bırakmış olabilirler. O dönemden şu anda hayatta kalan kimse olmadığı için bunu niye böyle yaptılar diye soramıyoruz ancak yorumlayabiliyoruz. Burayla yeni şehir arasında bir bağ kurabilmek, tekrar gidip gelebilmek maksadıyla minareleri bırakmış olabilirler yada gözetleme amacıyla bırakmış olabilirler” diye konuştu.

  • Gümüşhane’nin yüksek kesimlerinde kar yağışı

    Gümüşhane’nin yüksek kesimlerinde kar yağışı

    Son günlerde aralıklı etkili yağmur yağışının hüküm sürdüğü Gümüşhane’de hava sıcaklığının hissedilir derecede düşmesiyle birlikte yüksek kesimlerde beklenen kar yağışı gerçekleşti.

    Kentin 2 bin metreden yüksek hemen hemen her noktasında gerçekleşen yağış bazı alçak kesimlerde yeni yeni başlarken gün boyu etkisini devam ettirmesi bekleniyor.

    Kar yağışının ardından hava sıcaklığının hissedilir derecede düştüğü Gümüşhane’de yüksek kesimlerde sıfırın altına düşerken yağış nedeniyle hafif zirai don riskinin oluştuğu Gümüşhane’de üreticilerin bu konuda dikkatli ve tedbirleri olmaları istendi.

  • Öküzün attığı çifte sahibini öldürdü

    Öküzün attığı çifte sahibini öldürdü

    İlçeye bağlı Herek köyünden yaşayan olayda 5 çocuk annesi  58 yaşındaki Hatice Şahin hayvanlarını otlatırken kendisine ait öküzün çifte darbeleri sonrası başından ve kaburgalarından ağır yaralandı. Olay sonrası yakınları tarafından Torul Devlet Hastanesi’ne getirilen Şahin, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

  • İstanbul’da şehit olan bekçi son yolculuğuna uğurlandı

    İstanbul’da şehit olan bekçi son yolculuğuna uğurlandı

    Bekçi Oltan Koca’nın naaşı dün gece saatlerinde uçakla Trabzon’a getirildi, havalimanında kent protokolünün katılımıyla uğurlama töreni düzenlendi.

    Uğurlama töreninin ardından şehit bekçi Koca’nın cenazesi toprağa verilmek üzere karayoluyla memleketi Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine gönderildi. Gözyaşları içinde Kürtün Belediyesi önüne getirilen şehit bekçi Oltan Koca için cenaze töreni düzenlendi.

    Cenaze törenine Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, kent protokolü, şehit yakınları ve Kürtünlü vatandaşlar katıldı.

    Cenaze töreninde şehit bekçi Oltan Koca’nın 2 yaşındaki kızı Güller Koca’nın hiçbir şeyden habersiz uyuduğu görüntüler duygulandırdı.

    Cenaze namazının kılınmasının ardından şehit bekçi Oltan Koca’nın naaşı vasiyeti üzerine Kürtün ilçesi Taşlıca köyü Toktamur Yaylasında bulunan Kore Gazisi dedesi Hasan Koca’nın mezarının yanına defnedildi.

  • Gümüşhane’de Arap tavşanı görüntülendi

    Gümüşhane’de Arap tavşanı görüntülendi

    Kanguruyu andıran uzun bacakları, tavşanı andıran uzun kulakları ve fareye benzeyen gövdesi ve vücudunun iki misli uzunluğundaki kuyruğuyla memeliler dünyasında boyuna göre sıçrama şampiyonu olan Araptavşanı, ilçeye bağlı Altınpınar köyünde Osman Yılmazer tarafından görüntülendi.
    Aracıyla yolda ilerlerken zıplayan bir hayvan gören ve 20-30 metre ilerledikten sonra geri dönen Yılmazer, nesli tükenmek üzere olan Araptavşanı’nı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.

    Kendisinden kaçmayan Araptavşanını uzun süre görüntüleyen Yılmazer, “Köyüm Altınpınar’dan Gümüşhane’ye dönerken yine yolun kenarında Arap Tavşanıyla karşılaştım. Daha önceden Arap Tavşanını yerel basında görerek internetten araştırmıştım. Araçla 20-30 metre geçtikten sonra eşime ben galiba Arap Tavşanı gördüm diyerek aracımla geri geldim. Tahminim yavru olduğu için benden kaçmadı, bende görüntülemek istedim. Arabada ismini dahi ilk defa duyduğu eşim ve çocuğum içinde unutulmaz bir an oldu. 30 yaşındayım, köyümüzün doğasını gözlemlemeyi, dağlarında vakit geçirmeyi, yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Bulunduğumuz köyde bildiğimiz birçok hayvanla uzaktan da olsa karşılaşmışızdır ya da duymuşuzdur ama Araptavşanını ilk defa görüyorum, duyuyorum. Haberlerde daha önce görmemiş olsam galiba fare der geçerdim. Kulakları tavşana, gövdesi fareye, ayaklarını kanguruya, kuyruğunun ucunu sincaba benzettik. İnşallah köyümüz böyle nesli tükenmekte olan birçok canlıyı doğasında barındırmaya devam eder, bizde arada karşılaşarak mutlu oluruz” dedi.

  • Yaylalarda güneş duası

    Yaylalarda güneş duası

    Köyün Kızılkaya Yaylası’nda kuşaklardır devam eden ve yaylayı mesken tutan sis ve yağışlı havanın dağılması için yapılan güneş duası ‘Guza Guza’ geleneği sürdürülüyor.

    Doğu Karadeniz yaylalarının ortak özelliği ve ayrılmaz bir bütünü olan sisin dağılması için yaylada bulunan çocuklar toplanarak maniler söylüyor. Ellerinde Türk bayrağıyla birlikte maniler eşliğinde yaylada bulunan evleri tek tek gezen çocuklar, yaylacılardan ekmek, tereyağı ve peynir topluyor. Eşsiz yayla manzarası eşliğinde topladıklarını yiyen çocuklar, daha sonra yayla üzerinde bulunan sisin dağılması için dualar ediyor.

    “Evlerin önlerine gidip ‘Guza Guza’yı söylüyoruz”

    ‘Guza Guza’ geleneğini yeni öğrendiğini ve yaparken çok eğlendiğini dile getiren Nurullah Şimşek, “Ben bu sene başladım. Bunu arkadaşlarımla birlikte yapıyorduk. Camiye gidip abdest alıyoruz. Daha sonra namaz kılıyoruz. Evlerin önlerine gidip ‘Guza Guza’yı söylüyoruz. Onlar bize peynir ve yağ veriyorlar. Muhabbet ediyoruz. Benim için çok zevkli bir şey, arkadaşlarımla güzelce buluşup eğleniyoruz. Onlarla yaptığımız ‘Guza Guza’ zevk veriyor. Arkadaşlarımızla hep beraber gülüp eğleniyoruz, şakalaşıyoruz. Benim için çok güzel bir şey. Bu kelimeyi bize Servet abi öğretti. Havalar bozuktu bize dedi ki, ‘Guza Guza’yı siz yapın.’ Ondan gördük yaptık ilk defa ve bize de zevk verdi” dedi.

    “Dua ediyoruz ve açıyor güneş”

    Havalar bozuk olduğunda çocukların yayla sakinlerinden ekmek, tereyağı ve peynir topladığını söyleyen Salih Yayla, “Ben çoktan beridir yapıyorum. Servet dayım öğretti bana. Önceden havalar bozuk olduğu zaman peynir falan topluyorduk. ‘Guza’yı okuyoruz onlar da bize peynir ve ekmek veriyorlar. Dua ediyoruz ve açıyor güneş” diye konuştu.

  • Gümüşhane’de tefeci operasyonu

    Gümüşhane’de tefeci operasyonu

    Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri yaptıkları uzun süreli takip ve çalışmanın ardından tefecilik suçu kapsamında dün sabah 07.00’de iki ilde eşzamanlı operasyon başlattı.

    Belirlenen 7 şüpheli F.Y., E.Y., H.M., M.V., M.T., M.T., E.A. hakkında Gümüşhane ve Trabzon’da 7 farklı adres ve 3 farklı araçta operasyon gerçekleştiren ekipler yaptıkları aramalarda çok sayıda borç senedi, banka çeki, dijital materyal ile 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör ile 13 adet 9×19 fişek ele geçirdi.

    Şüphelilerden 3’ü gözaltına alınırken, işlemlerinin tamamlanmasının ardından adli makamlara sevk edilecek.

  • Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    ‘Işıkla suyun buluştuğu zirve’ ve ‘Yüksek zirvelerin cenneti’ olarak adlandırılan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, kentin en yüksek zirvesi olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdal Musa Zirvesini içerisinde barındıran, kendini insandan sakınan yüksek bir coğrafyada yer alıyor.

    Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç yolları, siperleri, şehitlikleriyle özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine büyüleyici güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, zengin flora, fauna ve eşsiz manzarası ile Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendiriliyor.

    Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen 58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkına, yılın ilk ve en kalabalık doğa yürüyüşü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) ortaklığında gerçekleştirildi.

    İzcilik Federasyonu ve Herkes İçin Spor Federasyonu temsilciliklerinin de katkı sağladığı etkinlikte sporcular 9 kilometrelik parkurda irili ufaklı 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da eşsiz güzelliklerin tadını çıkaran 81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe yaylasına kadar araçla ulaştıktan sonra buradan dolu ve yağmur yağışıyla başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük göle ulaştı.
    Burada bir süre dinlenen sporcular daha sonra topçu yolunu takip ederek Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölüne ulaştı.

    Burada gölün içerisindeki buz kütlelerinin üzerine çıkan sporcular renkli görüntüler oluşmasına neden olurken soğuk havanın da etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı gölde yemek molası verdi.
    Haziran ayının son günlerine gelinmesine rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
    Etkinlik boyunca soğuk esen rüzgar, yağmur ve dolu yağışına aldırmayan sporcular çeşit çeşit çiçeklerin kokusunu derin derin ciğerlerine doldurup onlarca şelale ve buzul göllerinin yanında minik göller görme fırsatı yakalayıp bol bol fotoğraf çekildikten sonra geri döndü.

    “Manzara harika, çok güzel bir doğa var”

    Etkinliğe katılan ve bölgeye ilk kez gelen sporculardan Didem Kars, “İlk defa geldim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var. Her şey çok güzel. Çok kalabalık geldik. Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine gelirim” dedi.

    “Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk”
    Spor Uzmanı ve Herkes İçin Spor Federasyonu İl Temsilcisi Osman Yılmazer ise “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Gümüşhane’nin güzelliği Artabel Gölleri Tabiat Parkına 81 doğasever ve sporcularımızla yürüyüş düzenledik. Zor bir yürüyüş oldu. Meteoroloji’den daha önce bilgi almıştık, yağmuru bekliyorduk ama hazırlıklı geldiğimiz için kimse sıkıntı yaşamadı. Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk. Bazı arkadaşlarım kayak bile yaptı burada. Endemik bitkileri, doğal güzellikleri, birden fazla gölleriyle bizlere çok güzel bir gün yaşattı Artabel. Bana göre Artabel Gümüşhane’nin vizyonu, Gümüşhane’nin çok güzel, doğal güzelliği” diye konuştu.

    “Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika”

    Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika. Bu üçüncü gelişim dördüncü beşinci ne zaman olsa sağlığım el verdiği sürece gelirim. Herkes gelsin. Parkur çok güzeldi. Zorlayacak bir şeyi yoktu. Benim dizlerimde menüsküs yırtılması var ama her halükarda yine gelmek istiyorum. Doğa bambaşka bir şey. Herkesin katılmasını, yürümesini isterim. Özellikle evli olan bayanlar için erkekler ne yaşıyor bilmiyorum ama yemek derdi yok, çocuk derdi yok, temizlik derdi yok” dedi.

    “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi”

    Gümüşhane’nin en güzel bölgelerinden birisi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkına yılın ilk yürüyüşünü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ortaklığında geniş bir katılımla yaptıklarını ifade eden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da şunları söyledi: “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi. Göller tüm güzelliklerini zaman zaman bize sundular. Sis inip kalktıkça bekleyerek fotoğraflar çektik. Katılım çok yüksekti. Gümüşhane’nin bu güzel bölgesini herkesin gezip görmesini istiyoruz. Yani Gümüşhane’de olup da yolu geçip de buraya uğramayan dostlara tavsiye ediyorum. Artabel Göllerini mutlaka gezip görelim. GÜDAK Gümüşhane’de çok eski bir kulüp, 13 yıllık bir geçmişimiz var. Doğanı tanıtırsan geleni de çok olur. Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz.”

  • Yamaçtan kopan kayalar karayoluna düştü

    Yamaçtan kopan kayalar karayoluna düştü

    Gümüşhane’de, Torul-Kürtün Karayolu Budak Köyü mevkiinde yamaçtan kopan kaya parçaları yola düştü. Kayaların yola düşmesi nedeniyle Torul-Kürtün Karayolu çift taraflı olarak trafiğe kapandı.

    Kayaların düşme anında karayolunu kullanan otomobilin sürücüsü Neşat Gedik, kayaların altında kalmaktan saniyelerle kurtuldu. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Karayollarına ait iş makinaları 1 saatlik çalışmayla yolu temizleyerek tekrar ulaşıma açtı.

    Dün Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde Sis Dağı Yaylası’na giden yolda yamaçtan kopan büyük bir kaya parçası yolun ulaşıma kapanmasına neden olluş, kayanın düşmesi sırasında yoldan bir aracın geçmemesi faciayı önlemişti.

    Geçtiğimiz 26 Mart 2022 tarihinde ise Trabzon’da Vakfıkebir-Tonya karayolunda yamaçtan kopan kayaların bir araca isabet etmesi sonucu araçta bulunan 4 kişi hayatını kaybetmişti.