Etiket: güncelhaber

  • Şanlıurfa’da kimyon hasadı başladı

    Şanlıurfa’da kimyon hasadı başladı

    Şanlıurfa Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy, hasat zamanı gelen ürünleri, tarlada yakından görmek için ziyaretlerine devam ediyor. Aksoy, Eyyübiye ilçesine bağlı Sağlık Mahallesi’nde Mehmet Türk’e ait 22 dekar alanda kimyon üretiminin yapıldığı tarlayı ziyaret etti. Hasadı yapılan ürünü inceleyen Aksoy, işçilerin elle yaptığı hasadı yerinde inceledi. Aksoy, kimyon üretiminin Şanlıurfa’da 50 dekar alan üzerinde yapıldığını ve 3 bin 500 ton verime elde ettiklerini aktardı. Aksoy, Şanlıurfa’nın kimyon üretiminde ise yüzde 30’luk paya sahip olduğunu söyledi. Tarım işçilerinin elle yaptığı kimyon hasadı, yüksek verimi sayesinde çiftçisinin güldürüyor. Bu yıl yağışlarının düzgün yağmasıyla hububat ürünlerinde yüksek verim elde edilmesi beklendiği bildirildi.

    “Şanlıurfa’mızda 50 bin dekar alanda 3 bin 500 ton kimyon üretimi yapıyoruz”

    Aksoy, hasat ziyareti sonrası açıklamasında, “Şimdi Şanlıurfa ilimizin Eyyübiye ilçesinin Sağlık Mahallesi’ndeyiz. Özellikle devletimizin Güneydoğu Anadolu Projesiyle (GAP) sulama alanlarını artırması ve bölgenin suya kavuşmasıyla iki ürün alıyoruz. Şu anda burada birinci ürün olarak ekilen kimyonun hasadındayız. Şanlıurfa’mızda yaklaşık 50 bin dekar alanda kimyon üretimi yapılıyor. Bu hasattan 3 bin 500 ton da kimyon elde ediyoruz. Kimyon hem gıda sanayinde hem kozmetik sanayinde hem de kimya sanayinde kullanılan bir üründür. Bizim için de Şanlıurfa için de bir katma değer üretiyor. Hem üreticilerimiz 2 ürün alarak alternatif ürün denemiş oluyorlar. Hem de tarlaları boş kalmamış oluyor. Özellikle bu yıl Şanlıurfa’mızda ve bölgede GAP bölgesinde yağışların çok düzgün gitmesi ile hem buğday verimimiz hem mercimek verimimiz hem de kimyon ve diğer ürünlerin verimi artmış oldu. Normalde biz dekara 100 kilogram 120 kilogram alıyorduk ama inşallah bu sene kimyonda da 150’yi zorlayacağız gibi görünüyor. Böyle bereketli bir yıl oldu. Çiftçimize de üreticimize de çalışan emekçi kardeşlerimize de inşallah hayırlı olur. Bereketli bir yıl olur. Türkiye’de üretilen kimyonun yüzde 30’unu biz üretiyoruz ve bununla da gurur duyuyoruz” dedi.

    “Buğday ve arpaya göre kimyon iyi kar bırakıyor”

    Yaşadığı mahallede ilk kez kimyon eken çiftçi Mehmet Türk, “Buğday ve arpaya göre daha iyi kar bırakıyor. Bundan sonra pamuk ve yer fıstığını da daha rahat ekebilirim. İnşallah bundan kar ederiz de ekimini sürdürürüm. Böylelikle bölgede alternatif ürünlerin ekimi sayesinde Şanlıurfa’dan dışarıya daha az mevsimlik tarım işçisi gitmiş olur” ifadelerini kullandı.

  • “TSE, marka değerini güçlendirdi”

    “TSE, marka değerini güçlendirdi”

    Türk Standartları Enstitüsü (TSE), 63. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi. TSE’nin Genel Kurul Salonu’nda düzenlenen toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ile çok sayıda delege katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise toplantıya videolu mesaj gönderdi. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği, sınır ötesi ticaretin her geçen gün yeni boyutlar kazandığı dünyada standardizasyonun 22 yılda ilmek ilmek işlenen özgün, yenilikçi ve rekabetçi üretim altyapısının sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için vazgeçilmez unsur olduğunu vurgulayan Kacır, “Vatandaşlarımızı güvenilir ve kaliteli ürün ve hizmetlerle buluşturmanın anahtarıdır. Belgelendirme, muayene, gözetim, doğrulama, deney, kalibrasyon ve eğitim hizmetleriyle, geliştirdiği standartlarla Türk Standardları Enstitüsü; vatandaşlarımız, sanayicilerimiz ve müteşebbislerimizin her zaman destekçisi konumundadır. Uygunluk değerlendirme alanında 240 binden fazla belge ve rapor hazırladı. İthalat denetimleri kapsamında 150 bin ürün denetimi gerçekleştirdi. Aynı zamanda yürürlükteki 38 binden fazla standardın işlemlerini yürüttü. Girişimcilerimizin, vatandaşlarımızın dünya standartlarında, güvenli ve çevre dostu ürünlerle buluşmasına aracı oldu. Haksız rekabetin karşısında yer aldı. ‘Türk Malı’ damgasının marka değerini güçlendirdi” diye konuştu.
    Toplantının açılış konuşmasını yapan TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise, “Tüm dünyada değişim ve dönüşüm sancıları yaşayan küresel ekonomik sistemin en önemli sacayaklarından biri standartlardır. Üretim yöntemlerinin dijitalleşmesini getiren bu yeni dönemde, teknik düzenlemeler de sürdürülebilirlik amaçları doğrultusunda yeniden şekilleniyor. Bu konuda Enstitümüz ve sanayicilerimizin eş güdümlü bir şekilde çalışması, standartların belirlendiği uluslararası teknik komite çalışmalarına aktif katılımın artırılması yönünde yoğun çaba sarf ediyoruz” dedi.

    Üretimde yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerinin payını artırmak için uluslararası standardizasyon çalışmalarına katılım ve buradaki etkinliği artırmanın gerekli olduğunun altını çizen Şahin, bu çerçevede 2027 yılında 165 üye ülkeden katılımın sağlanacağı ISO Genel Kurul Toplantısı’nın İstanbul’da gerçekleştirilmesi için gerekli girişimleri başlattıklarını söyledi. 2023 yılında Enstitü tarafından yapılan çalışmalara değinen Şahin, “Enstitü olarak başta standardizasyon, uygunluk değerlendirme ve eğitim olmak üzere üç ana başlık altında faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Ürün, sistem, helal ve diğer belgelendirme alanlarında 2 bin 548 belge verdik. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nde ‘onaylı malzeme kuruluşu’ olarak verdiğimiz hizmetlerle 21,3 milyar lira tutarında yerli malzemeyi sanayicilerimizden tedarik ederek kullanılmasını sağladık. TOKİ şantiyeleri numune alma ve gözetim hizmeti kapsamında TOKİ tarafından bildirilen yaklaşık 600 adet şantiyeden öncelikle deprem bölgesinde bulunan şantiyelerde kullanılan kritik ürünlerin uygulama öncesi sahadan numunelerini alarak indirgenmiş testlerini gerçekleştirdik” dedi.
    45 bin 942 başvuruda yer alan 141 bin 677 ürünü denetledikleri bilgisini veren Şahin, bu denetimler sonucunda 4 bin 93 ürünün olumsuzluk taşıması sebebiyle ithalatına izin vermediklerini ifade etti. 2023 yılında uygulamaya başlanan Su Verimliliği Yönetim Sistemi, Veri Merkezi Belgelendirme modelleri ile yeşil dönüşümdeki sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirten Şahin, “OSB’lerin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırma hedefiyle Yeşil OSB Sertifikasyonu’na başladık. Yeşil OSB Sertifikasyonu kapsamında 23 Organize Sanayi Bölgesi’nin başvurusu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından ön kriterler açısından uygun bulunarak Enstitümüze gönderildi. Yapılan denetimler sonucunda 9 OSB’nin belgelendirme süreci tamamlandı. Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde Enstitümüze tevdi edilen Enerji Yönetim Sistemi ve ölçme-doğrulama eğitimlerini 2024 itibarıyla yaygınlaştıracağız. Karbon emisyonlarının azaltılması için kurulacak gönüllü karbon piyasasındaki enerji verimliliği yatırımlarının sertifikalandırılmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
    Temelli’de inşası devam eden TSE Ankara Kalite Kampüsü’nün faaliyete geçmesiyle birlikte 7 farklı laboratuvarla hizmet vermeye başlayacaklarını söyleyen Şahin, “Bakanlığımızın ‘Teknolojisiyle öncü, sanayisiyle güçlü bir Türkiye’ misyonu ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda hazırladığımız, 7 amaç ve 23 hedeften müteşekkil 2024-2028 Stratejik Planımız, Enstitümüzün önümüzdeki 5 yılı için kurumsal yol haritası olacak. 2024-2028 Stratejik Planımız çerçevesinde sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadele alanında sunulan hizmetleri artırmak, endüstriyel dönüşüme paralel, katma değerli ve nitelikli niş alanlara yönelim gerçekleştirmek hedefleriyle uygunluk değerlendirme sektöründe büyümeyi amaçlıyoruz” dedi.

  • Sahte yetkili servislere ceza yağdı

    Sahte yetkili servislere ceza yağdı

    Ticaret Bakanlığı’na yapılan başvurular neticesinde özellikle kombi, beyaz eşya, klima ve cep telefonlarına ilişkin tamir, bakım ve yedek parça temini amacıyla yetkili servislerden hizmet almak isteyen tüketicilerin yetkili olmamalarına rağmen yetkili servis gibi tanıtım yapan servisler tarafından mağdur edildiği belirlendi. Bu çerçevede sahte yetkili servislere yönelik Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen denetimler ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu tarafından internet arama motorları ve sosyal medya üzerinden yapılan reklamlara ilişkin yürütülen incelemeler neticesinde son iki yılda yaklaşık 15 milyon TL idari para cezası uygulandı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan denetimler sonucunda suç unsuru teşkil eden uygulamaların tespiti halinde ilgili kişiler hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuldu.

    İnternet arama sonuçlarına dikkat edilmeli

    Öte yandan internet aramalarında ilk sıralarda çıkan servislerin reklamları ve internet adreslerinde yer alan firma logoları yeterli görülmemeli, bu servislerin mutlaka üretici veya ithalatçı firmanın internet sitesinde veya SERBİS’de yer alıp yer almadığı kontrol edilmeli. Tüketiciler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve Ticaret Bakanlığı web sayfası üzerinden ihbar ve şikayetlerini iletebiliyor. Tüketiciler, Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan ve “www.servis.gov.tr” adresinden erişilebilen Servis Bilgi Sistemi (SERBİS) aracılığıyla kullanmış oldukları ürünlerin yetkili servis bilgisine de ulaşabiliyor.

  • Fatih Terim sessizliğini bozdu

    Fatih Terim sessizliğini bozdu

    Yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davasına ilişkin Fatih Terim’in avukatlarından yazılı açıklama geldi.

    ‘’Maddi manevi tazminat davaları açılmıştır’’

    Yapılan yazılı basın açıklamasında, ‘’İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi önünde devam etmekte olan ve kamuoyunca yakından takip edilen davayla ilgili olarak, bu davaya taraf dahi olmamasına rağmen, Müvekkilimiz Fatih Terim hakkında birçok asılsız yorum yapılmıştır. Bir yıldan uzun süredir devam eden bu süreç boyunca müvekkilimiz, adli süreçlere duyduğu saygı ve güven nedeniyle bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştır. Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, uğradığı maddi zararın tazmini için, İstanbul Tüketici Mahkemeleri nezdinde, maddi tazminat davası açılmıştır. Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, kişilik haklarına yönelik haksız saldırılar nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini için, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde manevi tazminat davası açılmıştır’’ denildi.

    ‘’Müvekkilimiz Fatih Terim, tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacaktır’’

    Açıklamanın devamında ise ‘’Müvekkilimiz 2 Haziran 2023 tarihinde, bizzat kendi inisiyatifi ve iradesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına giderek müşteki sıfatıyla beyanını vermiş ve kendisini zarara uğratanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Müvekkilimiz, anılan soruşturmada şikayetçi konumundadır. Denizbank A.Ş.’nin ilgili dönemde şube müdürü olan şahsın ve diğer banka çalışanlarının kendisine verdiği mevduat bilgilerinin gerçekleri yansıtmadığının 2023 yılının Nisan ayında ortaya çıkması üzerine Müvekkilimiz, Denizbank A.Ş. bünyesinde bu olaya ilişkin sorumluluğu bulunanlardan şikayetçi olmuştur. Müvekkilimiz Fatih Terim, tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacaktır. Müvekkilimiz, bugüne kadar adli süreçlere duyduğu saygı nedeniyle ve bu süreçlerin masuniyetini dikkate alarak, kendisini maksatlı şekilde hedef alan asılsız ve mesnetsiz yorumlar dahil olmak üzere bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmamayı özellikle tercih etmiştir. Bu süreçte, hukukun izin verdiği ölçü ve zamanlarda Müvekkilimizi ilgilendiren konularda gerekli açıklama ve bilgilendirmeler yine tarafımızdan kamuoyuyla paylaşılacaktır’’ ifadelerine yer verildi.

  • Bin 44 hakim-savcı atandı

    Bin 44 hakim-savcı atandı

    Resmi Gazete’de yer alan atama kararıyla birlikte adli yargı hakim ve cumhuriyet savcısı adayları ile idari yargı hakim adaylarının Hakimler ve Savcılar Kurulunca 20 Mayıs tarihinde yapılan ad çekme sonucuna göre ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun 13’üncü maddesi gereğince atamaları gerçekleştirildi. Adli yargıda 973 hakim ve cumhuriyet savcısı adayı, idari yargıda ise 71 hakim adayı olmak üzere toplamda bin 44 adayın ataması yapıldı.

  • Balıkçılar ekmek teknelerini bakıma aldı

    Balıkçılar ekmek teknelerini bakıma aldı

    321 kilometre Akdeniz’e kıyısı olan Mersin’de balıkçılık önemli bir ekonomik gelir sağlıyor. Mersin’in genelinde birçok balıkçı, ekmeklerini kazandığı teknelerini 15 Nisan’da başlayan av yasağı nedeniyle barınaklara çekti. Bir aylık dinlenmenin ardından kıyıya çekilen tekneler bu kez karaya çekilip bakıma alındı. Karaya çekilen teknelerin önce kalafat, tamir, macun ve boya işlemleri yapılıyor. Bu işlemlerden geçen tekneler tekrardan denize indirilerek makine takımları takılıyor. 15 Eylül’de açılacak olan av sezonundan bir ay önce ise balıkçıların ağ takımı ve bakımına geçeceği belirtildi. Erdemli Balıkçı Barınağında da balıkçıların yanı sıra denizde diğer işlerde kullanılan teknelerin de bakımları gerçekleştiriliyor.

    “Tekne tamamen aktif olduktan sonra ağ bakımına geçiliyor”

    Şu anda bakımı yapılan bir tekneyi denize indirdiklerini belirten Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Berkay Bilgiç, “1 ay önce de karaya çekmiştik. Tekne sahibi bakımını bitirdi, biz de tekrar denize indiriyoruz” dedi.
    Sezon kapalı olduğu için tekne bakımlarının yapıldığına değinen Bilgiç, “Deniz indikten sonra toparlanması var. Çalışması, motorların, vincin aktif olması var. Tekne tamamen aktif olduktan sonra da ağ bakımlarına geçiliyor” diye konuştu.

    Karada yapılan bakımlarla ilgili bilgi veren Bilgiç, özellikle boya ve pervane bakımlarına dikkat edildiğini söyledi.
    Teknelerinin bakıma alındığını aktaran Makine Mühendisi Kadir Sağlam ise, “Bu dönemde hem balıkçıların hem de bizlerin teknelerinin bakımını yapıp indiriyoruz. Şu anda bizim teknemizin kaynak işleri vardı bitti, astarı atılıyor ardından boya yapılacak, sonra da denize çıkaracağız” şeklinde konuştu.

  • Tek tek toplanıp özenle istifleniyor

    Tek tek toplanıp özenle istifleniyor

    Tokatlı çiftçiler, sıcak hava dolayısıyla koruyucu şapka ve kıyafetler giyerek asma bağ yaprağı hasadını gerçekleştiriyor. Kadınlı erkekli çiftçiler, sabahın erken saatlerinde başladıkları hasat işinde, üzüm yapraklarını tek tek toplayarak özenle istifliyor. Toplanan bağ yaprakları, salamura yapılmak üzere haşlanarak bidonlara basılıyor. Tokat’ın eşsiz lezzetlerinden biri olan sarmanın mimarı asma bağ yaprağı, sadece yerel mutfağın değil, Türk mutfağının da vazgeçilmezlerinden biri olarak biliniyor. Bu özel yaprağın toplanma süreci, aynı zamanda kent ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Çiftçilerin büyük emek harcayarak gerçekleştirdiği bu hasat, Tokat’ın tarımsal üretimindeki önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Tokat’ta asma bağ yaprağı hasadının başlamasıyla birlikte, sofralarda bu eşsiz lezzetin yeniden yerini alması da büyük bir heyecanla bekleniyor. Çiftçilerin titizlikle yürüttüğü bu hasat süreci, aynı zamanda yerel ekonomiye de canlılık katıyor.

    “Bir sezonda 7 dönümlük arazide 4 defada toplam bir buçuk ton mahsul alıyoruz”

    7 dönümlük arazide bağ yaprağı üretimi yapan Vehbi Okur, “Yaprak hasadına da başladık. İlk hasatlarımızı topluyoruz. Zaten Tokat’ın vazgeçilmezlerinden birisi yapraktır. Yaprağın da en güzellerini ve tazelerini milletimize en güzel şekilde sunmaya çalışıyoruz. Bir sezon da en fazla 3 veya 4 defa mahsul alabiliyoruz. 7 dönümlük arazim var. Sene içerisinde bir buçuk ton hasat çıkacak” dedi.

  • Tavan fiyatlar, taban fiyat oldu

    Tavan fiyatlar, taban fiyat oldu

    Kurban Bayramı’na bir aydan daha az bir süre kalırken hayvan besiciliği yapan üreticilerin yoğunluğu başladı. Satışlara başlayan büyükbaş besicisi Baran Türkmen, geçtiğimiz yıl en pahalı kurbanlığı 100 bin liraya sattığını belirtirken bu yıl en ucuzun 100 bin lira olduğunu belirtti. Özellikle yem girdilerinin artışının fiyatlarını etkilediğini belirten Türkmen, 7 ortak olarak alınan büyükbaş kurbanlığın kişi başına maliyeti minimum 15 bin maksimum ise 25 bin TL olduğunu belirtti.
    Kurbanlık seçecek vatandaşlara da tavsiyelerde de bulunan tecrübeli, alışverişi tanıdıkları esnaflardan yapmalarını söyledi. Kurbanlık seçilen hayvanın sağlıklı görünmesinin çok önemli olduğunu söylen Baran Türkmen, hayvanın ibadeti gerçekleştirecek kişinin gönlüne ve gözüne hoş gelmesi gerektiğini belirtti.

    “En ucuz kurbanlık 100 bin lira”

    Kurbanlık piyasasını geçtiğimiz yıla göre kıyaslayan Baran Türkmen, yüzde 50’lik bir artışın fiyatlarda gözlemlendiğinin altını çizdi. Yaklaşan Kurban Bayramı’ndan dolayı piyasa hakkında besici Türkmen, “Kurbanlıklarımız hazır, satışlar başladı. Her şeyde olduğu gibi kurbanlıklarda bu sene enflasyona yetişemiyor. Bu sene kurbanlık fiyatları her seneye göre yüzde 50 daha arttı. Hepsinin aşısı, bakımları, bütün veteriner bakımları yapıldı. Kulak küpesinde hiçbir sıkıntı yok, hepsi veteriner kontrolünde. Yeni hayvanları satmadan seneye olacak kurbanlıkları almaya başlıyoruz. Sistemin dönebilmesi için biz bu hayvanları satmayı bekleyip buradan gelen parayla hayvan almaya çalışırsak yetişemiyoruz. Biz bunu satmadan diğerini almamız lazım. Yetiştirmek için buzağılıktan çıkmış, 8-10 aylık hayvanları alıp bir dönem sonraki yani bir dahaki döneme yetiştirebildiğimiz kadarını yetiştirmeye çalışıyoruz. Yetiştirebildiğimizi kurbanlık vasfını taşıyanı kurbanlık, kurbanlık vasfı olmayanı da karkas satıyoruz. Geçen sene en pahalı kurbanlık 100 bin liraydı. Bu sene en ucuz kurbanlık 100 bin lira. Geçen sene tavan olan fiyat, bu sene en düşük kaldı. Her şeyde olduğu gibi hayvanda da böyle maalesef. Bunun sebebi de girdilerimiz yükseldi. Yem, silaj, küspe ve geçenlerde haberlere konu olan bakıcı, bir bakıcı şu an 50 bin lira. Benim çiftliğimde şu an 10’a yakın bakıcı çalışıyor. Bunların hepsinin maliyetleri çok fazla arttığı için biz kar marjını onlara yaptığımız zama yansıtamıyoruz. Biz sadece bu işin sürekliliğini devam ettirebilmek için çok düşük kârlarla sürümden para kazanmaya çalışıyoruz. Bununla da bir nevi savaşıyoruz. Aldığımız maliyetlerin hepsi kendini ikiye katlamasına rağmen biz bunu hayvana yansıtamıyoruz.

    “Güvendikleri yerden almalarını tavsiye ediyorum”

    Vatandaşlara kurbanlık seçerken dikkat etmesi gerektiği konular hakkında da uyaran Baran Türkmen, şöyle devam etti;
    “İnsanlar güvendiği kişilerden alıyorlar. Kurbanlık vasfı taşıyan hayvanları alabilmek için güvenilir yerden almak lazım. Hayvanların şap hastalığı geçirmemiz olması lazım, geçirmişse bile o an şaplı olmaması lazım. Hayvanların dişlerini yani 2 yaşını geçmiş olması lazım. Kurban işi yılda bir defa insanın gönlüne ve gözüne hoş gelmesi lazım. Kurbanı önden almaları aslında dezavantaj ya da avantaj değil. Çünkü artık fiyatlar kurbana bir buçuk ay kala oturuyor. Kurban sonuna kadar devam ediyor. Üç aşağı beş yukarı değişmiyor. İnsanlar artık önceden şunun için alıyor, kesim sırasını öne alabilmek için. Kurban sabahı ilk sırayı, beşinci, onuncu sırayı almak için bir ay, iki ay öncesinden kurbanlık alıyor. Bu da artık insanların o an ki bütçesine bağlı. Eğer insanların o an bütçesi uygunsa kafasında tamamlamışsa öncesinden gidip alabiliyorlar. Güvendikleri yerden almalarını tavsiye ediyorum. Arkadaşlar kendi aralarında grup oluşturuyorlar artık beşli altılı yedili gruplar. Zaten artık onlarda değişmiyor minimum 18’den başlayıp 25’e kadar çıkıyor kişi başına yedi kişili gruplarda. 140-150 bin lira gibi hayvanlar. 15’er bin lira verip düveye de girebiliyorlar ama minimum bence böyle dolu dolu hayvan kesmek isteyen 17-18 bin liradan aşağı hayvan yok, özellikle erkek dana yok. Bakıldığı zaman piyasaya göre kurbanlık temel gıda ihtiyaçlarında en ucuzu et kaldı yine. Şu an Türkiye’de temel gıda üzerine en ucuzu et. Kurbanlık da geçen sene 10-13 bin lira arasındaydı. Bu sene yarı yarıya artış yok aslında hayvanda. Her şeyde olduğu gibi hayvanda artış yok. Geçen senede minimum alan 10-11 bin liraydı, maksimum alan 15-16 bin lira civarındaydı. Bu sene maksimum alan 20-25 bin lira civarında minimum alanda 16-17 bin lira civarında. Hayvanda aslına çok büyük bir şey yok. İnsanlar aslında gündelik hayatta harcamalarının çok daha azını yaparak kurbanlıklarını çok rahat kesebilirler.”

  • Erzurum’un yaylalarında bahar esintisi

    Erzurum’un yaylalarında bahar esintisi

    Ormanağzı köyü yaylalarında yağmur sonrası açan papatya ve sarı çiçekler ziyaretçilerini adeta mest ediyor.

    Yaylaya gezintiye giden vatandaşlar karşılaştıkları manzara karşısında baharın güzelliklerini doya doya yaşıyor. Yaylalardaki sarıçam ormanları, açan mayıs çiçekleri ve papatyalar, doğadaki kuş sesleri, doğal göller ve şelaleler insana yaşam sevinci veriyor.

    Yaylalara gezmeye giden Öner Elibol, “Bugün yine bir bahar gezintisine çıktık. Doğa harikası bir yerle karşılaştık. Burası İsviçre ya da Norveç’te değil. Burası Erzurum’un Olur ilçesinin Ormanağzı Mahallesi’nin yaylası.

    Daha buna benzer keşfedilmemiş onlarca yerler var. Herkese buraları ziyaret etmeyi tavsiye ederim. Eğer bir gün Erzurum’a yolunuz düşerse doğa harikası yerleri mutlaka görün” dedi.

     

  • Düğünlerine dolmuşla gittiler

    Düğünlerine dolmuşla gittiler

    Artvinli Tolgahan Aydemir ile Adana’dan gelin gelen Şifa Kabayel, düğünleri için gelin arabası yerine, toplu taşıma kullanımına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kuaförden düğün salonuna kadar dolmuş kullandı.

    Aydemir ve Kabayel çifti hazırlıklarını tamamladıktan sonra Şehit Dursun Acar Caddesi’nde dolmuş durağına giderek ‘Çarşı–Köprü’ güzergahındaki dolmuşa bindi. Dolmuş şoförü ve yolcular gelin ve damadı görünce şaşkınlıklarını gizleyemezken, güzergah boyunca dolmuşa binen vatandaşlar gelin ve damatla bol bol fotoğraf çektirerek anın tadını çıkardı.

    Tolgahan Aydemir, nikah töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, farklılık olması açısından ve toplu taşıma kullanımına dikkati çekmek için bu özel günlerinde anı olsun diye dolmuşa bindiklerini söyledi.

    Artvin’de bir düğün salonu işletmecisi olduğunu ifade eden Aydemir, evlilik konusunda çekinceleri olduğunu belirterek “Şifa’yı görünce evlenmeye karar verdim. Düğünümde farklı bir şey olmasını istedim. Herkes düğün aracı olarak tır yaptı, otobüs yaptı, at arabası yaptı, limuzin yaptı ama hiç kimse dolmuşu yapmamıştı. Dolmuşçuların da nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. İlk olsun istedim. Bizi gören insanlar çok şaşırdı. Dolmuşu durdurmak için el kaldırdım, dolmuşçu ondan yol istediğimi zannetti. ‘Yok abi, biz dolmuşa bineceğiz’ deyince şaşırdı. Dolmuşa binerken izin isteyenler oldu. ‘Dolmuş kiralık mı’ diye soranlar oldu” dedi.

    Şifa Kabayel de düğününde böyle bir şey hayal etmediğini ifade ederek, “Eşimin fikrine sıcak bakmadım. Değişik tepkiler alabileceğimizi düşünüyordum ama çok güzel tepkiler aldık. Çok mutlu olduk. Çocuklarımıza anlatacağımız güzel bir anı yaşadık” diye konuştu.