Etiket: güncelhaber

  • “Sahil şeridindeki kaçak yapılar yıkılacak”

    “Sahil şeridindeki kaçak yapılar yıkılacak”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kabine Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
    Artvin’den Hatay’a doğru bütün kıyıları denetlediklerini belirten Bakan Özhaseki, “Mafyavari tutumlarla sahil şeritlerinde bazı bölgelerin işgal edildiğini görüyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Hukuk dışı yapıları, mevzuata aykırı tüm uygulamaları, yani bütün kaçak yapıları yıkacağız. Şimdi bir de ALO ihbar hattı kuracağız orada. Vatandaş diyecek ki ‘bizim burada denize ulaşmamızı şunlar engelliyor.’ Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünde bir güç, Türk devletinin üstünde bir güç yoktur. Aksini düşünüp kaçak yapılar işletenlere hukuk ile cevap vereceğiz. Tüm kaçak yapıları temizleyip milletimizin sahillere, plajlara rahat bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Ben bunu söyledim ya bana bir sürü ihbar geldi. ‘Şurada siteler kuruldu’ diyor. ‘Bunlar zengin adamlar, oradan sahile inişimizi engelliyorlar’ diye” ifadelerini kullandı.
    Bu konuda devletin üzerine düşen görevi yerine getireceğinin altını çizen Bakan Özhaseki, “Bunun temel prensiplerini, altyapısını bir 15-20 gün oluşturalım. Nasıl hareket edeceğimizi, nasıl burada bir yol haritası izleyeceğimizi. Ondan sonra çıkıp devam edeceğiz. Yaz boyunca herkes bunlara şahit olacak. Oteller belki en fazla olsa olsa kendi önüne şezlong atıyor. Ama oradan gelene geçene mani olmuyor. Denize girene bir şey demiyor. Sorun orada değil. Ama asıl mesele diğer tarafta yani bir koy bulmuşlar. 3-4 kişi çökmüş oraya büfemsi bir şey koymuş. Orada ufak tefek bir şey satıyor ama bir şezlonga git otur bak kaç lira istiyor. Ailesiyle gitmiş insanlar, nasıl bu işgalcilerle muhatap olsunlar ki” diye konuştu.

    “Denizlerimizin kirlenmesini önleyeceğiz”

    Kimsenin hukuk dışı iş yapmasına müsaade etmeyeceklerini belirten Bakan Özhaseki, “O yüzden oraları temizleyeceğiz. Bir kısmını Kültür ve Turizm Bakanımızla yine konuştuk, halk plajları açacaklar. Bizim tüm Türkiye’deki kıyılara bakan MÜÇEV adında bir kuruluşumuz var. Sahillerde sorumlu olduğu yerleri işletecek. Buralarda bir iki ihtiyaç mahalli yapacağız tabii. Denizlerimizin kirlenmesini önleyeceğiz. Temiz tutacağız. Ondan sonra vatandaş kendi ihtiyacını görür zaten. Yediğini, içtiğini alıyor, götürüyor, getiriyor. Ticarete gerek yok orada” dedi.

    “Yatların hepsini kayıt altına alacağız, burada tatil yapıyorsa, onun belirlenen ücretini ödeyecek”

    Yatların hepsini denetim altına alacaklarını ‘mapa şamandıra’ sistemini başlatacaklarını açıklayan Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:
    “Örneğin birisi bir tekne alıyor ve teknesini üç ay koylarımıza çekiyor. Orada yaz tatili yapıyor. Yapsınlar, sorun yok ama denizleri kirletiyorlar, teknelerini ağaçlara bağlayarak ağaçları kırıyorlar. Biz de ‘mapa şamandıra’ projemiz ile bunların önüne geçeceğiz. Teknelerini, kuracağımız mapa şamandıraya bağlayacaklar. Yatların hepsini kayıt altına alacağız. Burada tatil yapıyorsa, onun belirlenen ücretini ödeyecek. Sonra da yanına getirdiğimiz atık gemisine atıklarını verecek. Vermek zorunda kalacak, denize atıklarını boşaltamayacak. Hepsini denetleyeceğiz ve denizlerimizi koruyacağız.”

  • 17 ilde uyuşturucu operasyonu

    17 ilde uyuşturucu operasyonu

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla zehir tacirlerine yönelik ‘NARKOÇELİK-18’ operasyonu gerçekleştirildiğini duyurdu. Yerlikaya 17 ilde gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde 1 ton 57 kilogram uyuşturucu madde ve 16 milyon 218 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini ve 272 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını açıkladı.

    Yerlikaya sosyal medya hesabı üzerinden duyurduğu operasyonun ardından şu ifadelere yer verdi: “Aziz milletimizin bilmesini isterim ki, ülkemizi zehir tacirlerinden ve sokak satıcılarından temizlemeye kararlıyız. Uyuşturucu satıcılarının geleceğimiz olan gençlerimizi ve toplumumuzu zehirlemelerine asla izin vermeyeceğiz.”

  • Türkiye’de sadece Elazığ’da üretiliyor

    Türkiye’de sadece Elazığ’da üretiliyor

    Elazığ’da yöresel ürünler satan bir işletmede çalışan badem şekeri ustası Coşkun Ceylan ve işletme sahibi İmam Gündoğdu, vişneli dondurmadan esinlenerek vişneli badem şekeri üretmeye karar verdi. Elazığ’da üretilen vişne ile kentte beyaz altın olarak bilinen badem şekerini karıştıran ustalar, eşsiz bir damak zevki ile karşılaştı. İlk etapta az bir şekilde yaparak vatandaşlara ikram edilen vişneli badem şekeri için, halkın güzel tepkilerinin ardından patent başvurusunda bulunuldu. Patenti Elazığ’da olan ve Türkiye’de sadece burada üretilen vişneli badem şekeri, yurt dışından ve farklı şehirlerden gelen vatandaşların vazgeçilmez lezzetleri arasında yerini aldı. İşletme sahibi İmam Gündoğdu, patenti kendilerinde olan vişneli badem şekerini Türkiye başta olmak üzere tüm dünyaya tanıtmak için çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.

    ”Türkiye’de sadece Elazığ’da var”

    Bu yola ‘Elazığ’a ne yapabiliriz’ düşüncesi ile çıktıklarını kaydeden Gündoğdu, ”Orcik ve pestilimiz vardı onlara çok fazla sahip çıkamadık. Bunun üzerine ustamız ile oturarak bir istişare yaptık. Vişneli dondurmamızdan yola çıkarak vişneli badem şekeri yapmaya karar verdik. Yaptık ve güzel bir şekilde tuttuğunu gördük. Yurt dışından gelen müşterilerimiz ve şehirlerarasından gelen müşterilerimizi yoğun bir talep gösterdi. Güzel bir şekilde üretime devam ediyoruz. Türkiye’de sadece Elazığ’da var. Bu ürünü kendimiz geliştirdik. Ürünümüz tamamen doğaldır. Vişne şurubundan yapılıyor. Vişne zamanında topladığımız vişneleri soğuk hava depolarında muhafaza ederek vişneli badem şekerinin yaz-kış üretimini yapıyoruz. Normal olarak yaptığımız badem şekerinin fiyatıyla aynı. Vişneli badem şekerinin kilogram fiyatı 250 liradır.

    Biz orciğe sahip çıkamadık. Gümüşhane ve Gaziantep aynı ürünü yapıyor fakat sahip çıktı. Biz de burada bir ürün yaptık. Vişne de bizim badem de bizim. Bundan dolayı ilimizin siyasilerinden bu ürüne sahip çıkmalarını rica ediyorum. Bizim amacımız, ürettiğimiz vişneli badem şekerini başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya tanıtmaktır” dedi.

  • Trabzon ‘Gülcemal’ini bekliyor

    Trabzon ‘Gülcemal’ini bekliyor

    Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı.

    Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.

  • Yıllardır yanmaya devam ediyor

    Yıllardır yanmaya devam ediyor

    Arsuz ilçe merkezine 22 kilometre uzaklıkta bulunan Kurtbağı Mahallesi sınırlarında yer alan ‘yanan taş’ Amanos Dağı’nın eteğinde yer alıyor. Bölge halkı tarafından keşfedilen yanan taş yıllar geçtikçe vatandaşlarda merak uyandırmaya devam ediyor. Yer altından sızan gazdan dolayı yıllardır yanmaya devam ettiği düşünülen taş sık sık ziyarete uğruyor.

    “Bu köyde hiç kimse yanan taşın ne zaman yanmaya başladığını bilmez”

    Kurtbağı Mahallesi’nde yaşayan 56 yaşındaki Mustafa Kale, “Bu köyde hiç kimse yanan taşın ne zaman yanmaya başladığını bilmez. Buranın Roma İmparatorluğu’ndan beri yandığı söylenir. Benim rahmetli nenem 8 yaşında buraya gelmiş, ben ondan duymuştum bu yanan taşın hikayesini.

    Kurtbağı köyünün nüfusu bini aşkın, yıl dönümü buraya geziciler gelir. İzmir, Ankara, Adana gibi illerden insanların geldiğini biliyorum. Turla turcular gelir, birçok ilden gelen var” şeklinde konuştu.

  • Asırlık meçhul mezar gizemini koruyor

    Asırlık meçhul mezar gizemini koruyor

    Sivas’ın Doğanşar ilçesine bağlı Çatpınar köyündeki meçhul mezar, gizemini koruyor. Köy mezarlığında bulunan ve yaklaşık 100 yıllık olduğu düşünülen mezarda kimin yattığı bilinmiyor. Mezarın üzerinde herhangi bir isim veya tarih bulunmaması, gizemi daha da arttırıyor. Bu mezarın etrafında mezarlar yapıldığı fakat hiçbir bilgi olmadığı için bu mezarın taş haliyle kaldığını belirten köy muhtarı Kamil Kurt, “Kim olduğunu bilmesek de bizler gelip gittikçe dua okuyup, Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

    “Meçhul mezar burada gizemini koruyor”

    Eskiden mezar çevresini taşla kapladıklarını belirten Çatpınar Köyü Muhtarı Kamil Kurt, “Burada bulunan bu mezarın kimin olduğunu bilmiyorum. Bilen de yok. Çevresindeki taşlar sayesinde herhangi bir tahribat yaşamamış. Yeni defnedilen cenazelerimizin isimlerini taşlara, mermerlere yazıyorlar. Fakat bu mezar yaklaşık yüz senelik bir mezar. Ne isim var ne de başka bir bilgi mevcut. Meçhul mezar burada gizemini koruyor. Bizler gelip gittikçe dua okuyup, Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Asırlık söğütler yıllara meydan okuyor

    Asırlık söğütler yıllara meydan okuyor

    Kahramanmaraş’ta Mağaragözü Çayı’nın güzergâhında asırlık söğüt ağaçları yıllara meydan okuyor.
    Emirilyas Mahallesinden mağarada kayanın içinden çıkan Mağaragözü Çayı’nın güzergâhındaki asırlık söğüt ağaçları kartpostallık görüntü oluşturuyor.

    Suyun içinde bulunan söğüt ağaçlarının gövde kalınlıkları dikkat çekiyor. Kıvrılarak akan Mağaragözü Çayı’nın güzergâh boyunca etrafını da yemyeşil olduğu için vatandaşlar piknik alanı olarak kullanılıyor.

     

  • İstanbul’da bayraklar yarıya indirildi

    İstanbul’da bayraklar yarıya indirildi

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından ülkede 5 günlük yas ilan edildi. Bunun üzerine İran İstanbul Başkonsolosluğu’nda da ülke bayrağı yarıya indirildi.

    Öte yandan Reisi ve beraberindeki heyetin cenaze töreni yarın Tebriz’de gerçekleştirilecek.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan taziye mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan taziye mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası sonrası taziye mesajı paylaştı. Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:
    “Geçirdiği helikopter kazasında maalesef vefat ettiğini öğrendiğimiz, değerli mevkidaşım, kardeşim, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi’ye Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Merhum Reisi ile aynı helikopterde hayatını kaybeden İran Dışişleri Bakanı ve diğer kişilere de Allah’tan rahmet diliyorum. Başta İran İslam Cumhuriyeti’nin Dini Lideri Sayın Ali Hamaney olmak üzere, dost ve kardeş İran halkına, hükümetine, Sayın Reisi’nin ve diğer merhumların ailelerine en derin taziyelerimi iletiyorum. Görevde olduğu süre boyunca İran halkının ve bölgemizin huzuru için verdiği çabalara bizzat şahitlik eden bir mevkidaşı olarak, Sayın Reisi’yi saygıyla ve minnetle yâd ediyorum. Türkiye olarak pek çok kez olduğu gibi bu zor ve müessif günlerinde de komşumuz İran’ın yanında olacağız.”

  • Dışişleri Bakanlığı: “Pontus iddiaları asılsızdır”

    Dışişleri Bakanlığı: “Pontus iddiaları asılsızdır”

    Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır. ‘Pontus’ antik çağda kalmış bir tanımdan ibarettir. 19’uncu yüzyılın sonunda ortaya çıkan Pontusçu faaliyetler, Yunanistan’ın ‘Megali Idea’ planının bir uzantısıdır. Konu esasen Türk ve Rum ahalinin mübadelesi ile sonuçlanmış tarihi bir sürecin asılsız iddialara konu edilerek istismarından ibarettir. Söz konusu iddialar, Türk-Yunan ilişkilerine zarar vermeyi ve Yunanistan siyasetinin sağduyulu kesimlerini zor durumda bırakmayı hedeflemektedir” denildi.

    Yunanistan ile ikili ilişkilerde son dönemde olumlu bir ivme yakalandığı da belirtilen açıklamada, “Yunanistan Hükümetinden beklentimiz, sorumsuz bazı siyasetçilerin gelecek nesillerin barış ve huzur ortamında yaşamasını engellemeye yönelik çabalarına karşı net bir tutum ortaya koymasıdır” ifadelerine yer verildi.