Etiket: güncelhaber

  • Yapay zeka kitap yazdı

    Yapay zeka kitap yazdı

    Yapay zeka ile yazar zekası bir araya geldi ve ortaya bilim kurgu aşk romanı çıktı. Yazar Adem Eyüpoğlu’nun kaleme aldığı ‘Metaşk’ romanı yapay zekaya sahip sentetik bir robotun gerçek bir insana aşık olma serüvenini anlatıyor. Kitap, yapay zeka destekli programlar kullanılarak yazıldı. Kitabın kurgusal yapısı, kişi ve karakterleri, zaman ve olay örgüsü yazara ait. Kitapta okuyacağınız karakter isimleri, mekân olgusu, mevsimler ve teknik bazı terimler yapay zekaya sahip ChatGPT yardımıyla oluşturuldu. Yazarın kalem tekniği, ChatGPT’nin gücüyle birleşince ortaya bu harika eser çıktı.

    Kitap robotun insana aşık olmasını anlatıyor. Kitabın tanıtımı da yapay zeka kullanılarak yapıldı. Romanın baş karakteri Artemis yapay zeka kullanılarak canlandırıldı. Artemis, videoda kitap hakkında bilgiler verirken, okuyuculara kitabın içinden küçük metinler de okudu. Kitabın yapay zeka ve yazar işbirliğiyle hazırlandığına dikkat çeken Artemis, okuyucuları kendisiyle birlikte yolculuğa çıkmaya davet etti.

  • Bal avcıları takipte

    Bal avcıları takipte

    Bal avcıları, havaların serinlemesiyle tatlı bir telaş yaşıyor. Dere yataklarında pusuya yatarak suya gelen arıları takip eden avcılar, ilk etapta arıların yuva yaptığı ağaç kovuklarını ve kayalıkları tespit ediyor. Bu yuvaları işaretleyen avcılar, hasat zamanı söz konusu alana giderek arıların yaptığı balı topluyor.

    Arıların kendilerini sokmaması için buldukları yuvaların ağzını yapraklarla kapatan avcılar, daha sonra peteklere ve arılara zarar vermeden hassas bir şekilde ağacı tıraşlayıp balı bulundukları yerden çıkarıyor, arıları da kovanlara bırakıp götürüyor.

    “Dünyanın en tatlı işi”

    Kendilerini ‘bal avcısı’ olarak tanımlayan Murat, Mustafa ve Hüseyin isimli üç arkadaş boş zamanlarında hobi olarak bal avcılığı yaptıklarını belirtti. Bal zamanı geldiğinde ormanlık alanları dolaştıklarını, arıları takip ederek yuvalarını bulmaya çalıştıklarını kaydeden bal avcıları, arama işinin bazen haftalarca sürdüğünü belirtti.

    “Doğal ve katkısız bal”

    Şimdiye kadar gördükleri ağaçlardan en fazla 20 kilogram bal hasat ettiklerini ifade eden Murat Uçan, bazen de tespit ettikleri ağaçlardan hiç bal çıkmadığını vurguladı. Uçan, uğraşları sonucu çıkardıkları balın kilogramını 2 bin liradan sattıklarını sözlerine ekledi.

  • El değirmenleri günümüzde bahçe süsü oldu

    El değirmenleri günümüzde bahçe süsü oldu

    Geçmişte un ve bulgur öğütmek için kullanılan el değirmeleri modern değirmenlerin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanılmamaya başladı. Bir zamanlar her evde bulunan bu değirmenler, artık sadece hatıralarda ve müzelerde yer alıyor. Sivas’ın Doğanşar ilçesi Çatpınar köyünde ise bazı vatandaşlar bu tarihi değirmenleri bahçelerinde sergileyerek geçmişteki zorlu yaşam şartlarını ve insanların el emeğinin değerini hatırlatıyor.

    “Makineyle yapılanlar taşın öğüttüğünde ki lezzeti vermiyor”

    Taş el değirmeninin yaklaşık 100 sene önce dedeleri tarafından yapıldığını söyleyen Çatpınar Köyü muhtarı Kamil Kurt, “Dedelerimiz dağdan söküp getirdiği taşın içini oyup el değirmeni yapmışlar.Bizler bu taşa ‘seten’ deriz. Tamamen el yapımı olan bu taşın içerisine yarma ve bulguru koyardık. Taşı döndürerek bu tahılları öğütürdük. Tabi şimdi artık teknoloji ilerledi bu taşlarda antika olarak kaldı. Bahçelerimizi süslüyoruz. Gelen gören insanlar bilmiyor soruyor. Eskiden hep bunları kullanırdık. Şimdi her şey elektronik oldu. Ben 65 yaşındayım 35 yıl önceye kadar halen kullanıyorduk. Öğütmek bir günümüzü alırdı. Hayvanlara bağlardık hayvan döndükçe biz de arkadan tahılları bu taşın içine atardık ve böyle öğütürdük. Tahılda bulunan kepeği tamamen koparırdı tadı çok güzel olurdu. Şimdi makineyle yapılanlar yakarak kepeği alarak öğütüyor ve tabi tadı da taşın öğüttüğünde ki lezzeti vermiyor. Bilen kullanan insanların ilgisini çekiyor. Yeni neslin ilgisini çekmeyebilir ama biz o günleri yaşayıp bu taşı kullandığımız için gördükçe eskiyi yâd ediyoruz” dedi.

  • Turistik Tuz Ekspresi yola çıkıyor

    Turistik Tuz Ekspresi yola çıkıyor

    Çankırı’yı ziyaret etmek isteyen yerli ve yabancı turistler, başlatılacak Turistik Tuz Ekspresi ile eşsiz bir günübirlik tatil yapmak imkanı bulacak. Ankara’dan düzenlenecek Turistik Tuz Ekspresi seferleri, hafta sonları günübirlik tren seyahati sevenler için yepyeni bir deneyim vadedecek. Çankırı’da 90 yıl önce gerçekleştirilen “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri devamı niteliği taşıyan “Turistik Tuz Ekspresi” yolcularını geçmişten geleceğe taşıyacak. Çankırı Valiliği, Çankırı Belediyesi ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) işbirliği ile düzenlenecek tren seferleriyle bölgede turizm hareketliliğinin artırılması hedefleniyor.

    Turistik Tuz Ekspresinin ilk seferi ise 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü Ankara Gar’ından saat 07.50’de başlayacak. Keyifli bir yolculuğun ardından Çankırı’nın tarih kokan sokakları, büyüleyici yer altı tuz şehri, butik müzeleri ve yöresel lezzetleriyle yolcular geçmişe götürülecek. Yaklaşık 250 yolcu kapasitesine sahip turistik tren, Çankırı programını tamamladıktan sonra aynı gün saat 19.40’ta Ankara’ya geri dönecek.

    Tur kapsamında Çankırı’ya gelen ziyaretçiler, Hititlerden bu tarafa kullanılan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki Yer Altı Tuz Şehri’ni ziyaret edebilecekler. Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Cami (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatını elde etmiş olacak. Tur programının ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfedecek ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini gezebilecek.
    Nostaljik tur sonrası Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimlenebilecek ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde adeta geçmişe gidecek. 18 Mayıs, 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak düzenlenecek Turistik Tuz Ekspresi turlarına katılmak isteyen ziyaretçiler, seyahat acentelerinden bilet satın alabilecek.

    Tren turizmi turları için KUZKA destek sağlayacak

    Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), yürütmüş olduğu 2024 yılı Batı Karadeniz’i Keşfet Alternatif Destek Programı çerçevesinde Turistik Tuz Ekspresi’ne yönelik tur programı düzenleyecek TÜRSAB’a bağlı A grubu seyahat acentelerine destek sağlayacak. Desteklerden yararlanmak isteyen acenteler, 15 Nisan-30 Kasım tarihleri arasında düzenleyecekleri turlar için KUZKA’ya proje başvurusunda bulunabilecek. Başvurular için son tarih ise 31 Ekim Perşembe günü saat 23.59 olarak ilan edildi.

    “Çankırı, Ankara’nın günübirlik turizm merkezlerinden biri olacaktır”

    Turistik Tuz Ekspresi’nin Çankırı için önemli olduğunu vurgulayan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Yazılı ve görsel basın ile sosyal medya üzerinden tanıtım çalışmalarımıza başladık. Kapasitesi 250 kişilik olan trenler ile toplamda 4 seferde bin kişiyi şehrimize getirmeyi planlıyoruz. Bu 4 seferi başarıyla tamamladığımızda sonraki dönemlerde Çankırı, Ankara’nın günübirlik turizm merkezlerinden biri olacaktır. Aynı zamanda turizm anlamında Çankırı’ya artı katma değer sağlayacağına inanıyorum. Planlamalarımızı ona göre yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Ticaret satış hacmi arttı

    Ticaret satış hacmi arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ticaret Satış Hacim Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ticaret satış hacmi 2024 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 0,1 azaldı, toptan ticaret satış hacmi yüzde 9,4 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise yüzde 19,4 arttı.

    Ticaret satış hacmi aylık yüzde 3 arttı, perakende satış hacmi aylık aynı kaldı

    Ticaret satış hacmi 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 3,3 azaldı, toptan ticaret satış hacmi yüzde 5,5 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise aynı kaldı.

  • Toplam ciro endeksi arttı

    Toplam ciro endeksi arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ciro Endeksleri’ni açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2024 yılı Mart ayında yıllık yüzde 84 arttı.
    Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Mart ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 70,8 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 130 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 85,0 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 95,3 arttı.

    Toplam ciro aylık yüzde 4,7 arttı

    Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2024 yılı Mart ayında aylık yüzde 4,7 arttı.

    Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Mart ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 3,4 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 11,4 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 4,7 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 4,1 arttı.

  • “Soykırım örgütünün sözcüsüdür”

    “Soykırım örgütünün sözcüsüdür”

    AK Parti Sözcüsü Çelik, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, “İsrail Dışişleri Bakanı soykırım örgütünün sözcüsüdür. O nedenle Cumhurbaşkanımızın konuşmalarından rahatsız olmaktadır. Cumhurbaşkanımız ve milletimizin sağduyusu sizi rahatsız etmeye devam edecek. İnsanlık vicdanı karşısında yenileceksiniz. Zalim, barbar ve kışkırtıcı siyasetiniz hukuk önünde mahkum olacak” dedi.
    Çelik paylaşımının devamında, “Netenyahu’nun başında olduğu suç şebekesi, insanlık tarihinin görüp görebileceği en barbar organizasyondur. Hiçbir meşruiyeti olmayan bu provokatör şebekenin iktidarda bir gün daha kalabilmek adına tüm bölgeyi ateşe atacak kadar gözünün karardığı açıktır. Aylardır Filistin topraklarında çoluk çocuk, kadın, sivil demeden binlerce masum insanı katleden bu şebekenin zalimliğine ve yalanlarına karşı Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mücadele etmeye devam ediyoruz. Netanyahu ve şebekesi insanlık dışı bir suç örgütü olarak tarihin utanç sayfasına yazılacak” ifadelerine yer verdi.

  • “2028’de göl ikiye ayrılabilir”

    “2028’de göl ikiye ayrılabilir”

    Isparta’daki su kaynaklarının korunması ve etkin yönetimiyle ilgili Valiliğinde toplantı gerçekleştirildi. İl Su Kurulu toplantısına DSİ Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yakup Karaaslan, tüm ilçe kaymakamları, üniversite temsilcileri ile ilgili kamu kurum ve kuruluş müdürleri katıldı.

    Toplantının açılış konuşmasında Isparta’nın yağış rejimi bakımından kurak sayılabilecek bölgeler arasında yer aldığının altını çizen Vali Baruş, “Mevcut elimizdeki tarımsal potansiyeli de düşündüğümüzde yeterli su miktarına sahip olabildiğimiz söylenemez. Bu nedenle sahip olduğumuz kaynakların verimli kullanımı son derece önem taşımaktadır. Su kaynaklarının verimli şekilde kullanılması ve geleceğe ilişkin su yönetme konusunda önemli kararların alınması bakımından il su kurulları kuruldu. Su rejimi bakımından gerçekten yeterli bir konumda olan bir il değiliz. İlimizin içinde bulunduğu su havzalarında toplanan gerek yer üstü gerek yer altı sularının yönetimi, içme ve kullanma suyunun yeterli miktarda sağlanabilmesi, yaklaşık son 6 yıldır devam eden önemli kuraklık çerçevesinde de insanımıza hem yeterli içme suyu sağlanması hem de tarım alanlarının kısıtlı da olsa sulanabilmesi, bunların yanında düzensiz yağış rejiminden kaynaklanan taşkınlardan yerleşim bölümlerinin korunması bakımından burada alacağımız kararlar büyük önem taşıyacaktır” dedi.

    Ardından söz alan Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Karaaslan ise iklim değişikliğinin su kaynaklarına olası etkileri, iyi ve kötü durum senaryoları ile alınması gereken tedbirleri bir sunumla katılımcılara aktardı.

    Karaaslan, “İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisiyle ilgili çalışma yaptık. Gelinen safhada özellikle 2030 yılında Türkiye’de nüfus yüzde 10 artacak ve su kaynaklarımızın potansiyeli de yüzde 20 azalacak. Eğer gerekli tedbirleri almazsak 2030 yılında maalesef su fakiri ülke durumuna düşeceğiz. Isparta’ya gelecek olursak 2021 yılındaki kuraklık yaşanırsa 2028 yılında Eğirdir Gölü’müz maalesef 913 metreye geriliyor ve göl ikiye ayrılıyor. Eğer normal şartlar devam ederse yani azalım eğilimi bu şekilde devam ederse 2021 yılındaki gibi kuraklık yaşamazsak ve hiçbir tedbir almazsak göl yine 913 metreye geliyor ve ikiye ayrılıyor. Eğer yüzde 50 kısıntılı sulamaya şimdiden başlarsak gölü kurtarıyoruz, göl 916-917 metreye kadar gelebiliyor. Mutlaka yüzde 50 sınırlı sulamayla başlamamız gerekiyor. Daha sonra ise sulamaların rehabilitasyonu ve damlama sulamaya geçmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    İl Su Kurulu toplantısı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Isparta Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, DSİ 18. Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Antalya Bölge Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan sunumlarla devam etti.

  • Uzmanından kanser taraması uyarısı

    Uzmanından kanser taraması uyarısı

    Kanser hastalığına dikkat çekmek için açıklamalarda bulunan Manisa Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Hekimi Doç. Dr. Engin Kut, “1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’dır. Bu vesileyle farkındalık oluşturmak için şunları belirtmek istiyorum. Kanser büyük oranda çevresel faktörler, beslenme ve yaşam tarzına bağlıdır. Bunların hepsi değiştirilebilir nedenlerdir. Bu nedenle sigara ve alkolden uzak duralım. Yeterli ve dengeli beslenelim. Düzenli fiziksel aktivite yapalım. Güneşin zararlı ışınlarına uzun süre maruz kalmaktan kendimizi koruyalım. Yine kanser erken teşhis edildiği sürece tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu nedenle yılda bir cilt muayenesini, 40 yaşından itibaren kadın hastalarımıza meme taramasını, 50 yaşından itibaren ise herkese kolorektal kanser açısından bağırsak kanseri taramasını önermekteyiz. Bazen bir gün bile çok şey değiştirir. Bu nedenle kansere değil hayata şans verelim.” dedi.

  • Bal uygun fiyata satılıyorsa dikkat!

    Bal uygun fiyata satılıyorsa dikkat!

    Türkiye’nin bir çok alanda üretim merkezi olan Mersin’de arıcılar bal üretimi için kovanlarını doğaya çıkarttı. Yaklaşık 2 aydır kovanlarını baharın yaşandığı bölgelere taşıyarak üretime geçen arıcılar hasada hazırlanıyor. Çiçek balının hasat öncesinde uyarıda bulunan arıcılar, bazı marketlerde bal adı altına ucuza satılan ürünlerin glikozla yapay olarak yapıldığını ve bal olmadığına değinerek vatandaşları bilgilendirdi. Mesleklerinin kanaya yarası haline gelen durumla ilgili konuşan Mersin Arıcılar Birliği Başkanı Adem Kurt, ” Ne yazık ki biz raflarda 850 gram ile 1 kilogram arasında bal adı altında ürünler 49-50 TL’ye satıldığını görüyoruz. Bunların bal ile hiç bir alakası yoktur. Bu sene balın üreticiye maliyeti 200 TL’nin altında değil” dedi.
    Arıcılar olarak şuan da üretim için sahada aralıksız olarak faaliyetlerine devam ettiğine değinen Mersin Arıcılar Birliği Başkanı Adem Kurt, bu sene sezondan da umutlu olduklarını kaydetti.
    Ciddi anlamda kanaya yaralarının ve üretim şevklerini kıran bal adı altında glikoz ile üretilen ürünler olduğu konusunda uyarıda bulunan Başkan Kurt, gelecekte bu durumun mesleklerinin önüne geçebileceğini ve arıcılığın yok olmasıyla karşı karşıya kalınabileceğini ifade etti.

    “Arıcılığı tehdit ediyor, tüketicinin sağlığıyla oynuyor”

    “Ne yazık ki raflarda bal adı altında satılan arıcılık ve balla hiç alakası olmayan ürünler var” diyen Kurt,” Bunlar tamamen hiç bir arı görmeden fabrika ortamında glikoz olarak tabir ettiğimiz ürünlerin içine aromatik madde konularak yapay olarak elde ediliyor. Hiç bir şekilde arıyla alakası yoktur. Bununla ilgili bakanlığımız önlemler almaya çalışıyor ama yeterli değil. Biraz daha acil ve caydırıcı cezaların olduğu bir döneme geçilmesi gerekiyor. Bunlar hem arıcılığı tehdit ediyor hem de tüketicinin sağlığıyla oynuyor” ifadelerini kullandı.

    “300 TL altında satılan ürünün balla alakası yoktur”

    Sadece balın kavanoza dolum maliyetinin 25-30 TL aralığında olduğuna vurgu yapan Kurt ,” Ne yazık ki biz raflarda 850 gram ile 1 kilogram arasında bal adı altında ürünler 49-50 TL’ye satıldığını görüyoruz. Bunların bal ile hiç bir alakası yoktur. Biz 2023 yılında balın toptan maliyetini çıkardık. O tarihte 125-130 TL bandında bir üretim maliyeti çıkarmıştık. Bu sene 1 kilogram balın üreticiye maliyeti 200 TL’den aşağı değildir. Piyasada 300 TL altında satılıyorsa bunun gerçek balla hiç bir alakası yoktur. Tüketicilerimize tavsiyemiz gerçek bal alacaklarsa mutlaka üretici birlikleri ve üreticiler üzerinden ulaşmalarını tavsiye ederim. Aldıkları ürünün nereden geldiğini kesinlikle araştırmaları lazım. Bir çok bal adı altına marka oluşturulmuş, ambalaj yapmış ve bunu marketler üzerinden satış yapan isimler mevcut. Bunların bir çoğu bal değildir, bu da sektörümüzün kanayan yarasıdır” diye konuştu.