Etiket: güncelhaber

  • “Programımız daha çok rağbet kazanacak”

    “Programımız daha çok rağbet kazanacak”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü (IFF) ve TBB iş birliğiyle düzenlenen Sürdürülebilir Finans Forumu’nda konuştu. Sürdürülebilirliğin tüm dünyada artık ana tema olduğunu belirten Şimşek, sürdürülebilir finansın da bu konunun en önemli bileşeni olduğunu söyledi. Şimşek, sürdürülebilir finansın önümüzdeki dönemde giderek büyüyen bir alan olacağına dikkati çekti. Şimşek, dünyanın sürdürülebilirlik alanında ihtiyacının çok büyük olduğunu, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde kimine göre buradaki açığın 4 trilyon dolar olduğunu belirtti.

    “Özel sektör kaynaklarının mobilize edilmesi gerekiyor”

    Sürdürülebilir finansın önümüzde dönemde giderek büyüyen bir alan olacağını belirten Bakan Şimşek, “Mutlaka özel sektör kaynaklarının mobilize edilmesi gerekiyor. Yani çok taraflı bankaların, kamunun imkanları burada yetersiz kalıyor. Sürdürülebilir finans çok kritik bir alan ben inanıyorum ki; Türk finans sistemi içerisinde hızlı bir şekilde büyüyecek. Bugün itibariyle sürdürülebilir finans kaynakları global olarak yaklaşık 3 trilyon dolar. Düzenleyici kurumlar, kaynakların sahipleri, burada sürdürülebilir yatırımları ön plana çıkaracak yaklaşım içindeler, sürdürülebilirliği esas alıyorlar” dedi.

    “Yeşil dönüşümü sağlamak bizim için zaruret”

    Sürdürülebilir finans ve yeşil dönüşümün Türkiye için çok kritik bir alan olduğuna dikkat çeken Bakan Şimşek, “Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası gibi yerlerde de fonlamada ön plana çıkan ve büyüyen bir alan burası. Ülkelerin yeşil ürün potansiyeline göre sıralandığı bir araştırmada Çin bir numarada, Türkiye altıncı sırada. Bizim açımızdan sürdürülebilir finans, yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik kritik bir alan. Bu bir lüks değil, ihtiyaç. Çünkü biz yeşil dönüşümü sağlarsak o zaman cari açığımızı azaltmış oluruz. Enerjiyi dışarıda bıraktığımız zaman Türkiye’nin çok ciddi bir cari fazlası var. Bugün cari fazlamız olsaydı makro finansal istikrar, rezerv açısından çok farklı bir noktada olurduk. Bizim için bu alana odaklanmak, bu alandan kaynak devşirmek, bunun üzerinden yeşil dönüşümü sağlamak bizim için zaruret” diye konuştu.

    Sürdürülebilirlikle ilişkili fon birikiminin 600-700 milyar dolardan 3 trilyon dolara çıktığını belirten Şimşek, önümüzdeki dönemde bu yöndeki varlık birikiminin çok daha hızlanacağını kaydetti.

    Söz konusu kaynakların ağırlıklı olarak Avrupa’da tutulduğunu belirten Bakan Şimşek, “Bu açıdan çok şanslıyız. Çünkü biz Avrupa’yla dostuz, Avrupa’ya yakınız Avrupa’nın burada ön planda olması, yüzde 84 ile bu fonlara ev sahipliği yapıyor olması bizim açımızdan büyük bir avantaj. Bu alan önümüzdeki dönemde üzerinde durmamız gereken konu” diye konuştu.

    “54 devlet yaklaşık 547 milyar dolarlık tahvil ihracında bulunmuş”

    Son yıllarda ülkelerin yeşil ağırlıklı tahvil ihracı gerçekleştirdiklerine değinen Bakan Şimşek, “Bugüne kadar 54 devlet yaklaşık 547 milyar dolarlık tahvil ihracında bulunmuş. Bunun yüzde 80’i daha çok yeşil dönüşüm alanında” diye bilgi verdi.

    Türkiye’nin sürdürülebilir yeşil finans alanında 2014’ten beri önemli bir yolculuğu bulunduğunu belirten Bakan Şimşek, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında bu alanda tahvil ihracı yapma sıralamasında 11’nci olduğunu belirtti.

    “Yeşil tahvil ihracını devam ettireceğiz”

    Türkiye’nin geçen sene Hazine olarak ilk yeşil tahvil ihracını yaptığını anımsatan Bakan Şimşek, “Başarılı bir ihraç oldu. Bunu devam ettireceğiz. Bu alanda kaynak ihtiyacı büyük bu kaynağı değerli görüyoruz. Bu alan önemli ve büyüyen bir alan. Sürdürülebilir finans konusunda birçok uluslararası kuruluşla yakın çalışıyoruz. Bugüne kadar önemli birikimi ülkemizin gelişmesi, kalkınması için kaynak devşirdik. Bunun artarak devam edeceğine inanıyorum. Çünkü bu konuda önemli bir farkındalık var. Eminim bankalar da şirketler de bu konuya daha fazla odaklanacaklardır” dedi.
    Türkiye’nin en önemli önceliklerinden birinin sürdürülebilirlik olduğuna dikkati çeken Bakan Şimşek, “2053 itibarıyla net sıfır hedefine erişmeyi planlıyoruz. Bu Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak bir yolculuk. Türkiye’nin cari açığını azaltacak, kaliteli istihdam sağlayacak, kaliteli büyümeyi saplayacak bir süreç. Biz bu sürecin arkasındayız, önümüzdeki dönemde ne gerekiyorsa yapacağız” diye konuştu.

    Sürdürülebilir kalkınma raporunda Türkiye’nin 166 ülke arasında 72’nci sırada yer aldığını belirten Bakan Şimşek, “Bu arzuladığımız bir sıralama değil, mutlaka çok daha hızlı şekilde ilerleme sağlamamız lazım diye konuştu. İklim değişikliği endeksinde 56’ncı sıradayız burada kat edeceğimiz çok mesafe var. Daha hızlı ilerlememiz gerekiyor. İklim kanunu, iklim düzenlemesi gündemde; inanıyorum ki hızlı bir şekilde tamamlanacak” şeklinde konuştu.
    Bankaların, reel sektörün finansmana erişiminde büyük bir iyileşme olduğunu belirtti. Bakan Şimşek, “Portföy girişlerinde de artış var. Son aylarda hızlandı. En önemlisi bankalarımız sermaye benzeri imkanları küresel piyasalardan uzun vadeli devşirebiliyorlar. Yıl başından bu yana yaklaşık 4 milyar dolarlık sermaye benzeri kaynak oluşturuldu. Bu programın çalıştığını ortaya koyuyor” diye konuştu.

    “Net ihracatın katkısı dengelenme içerisinde”

    Bakan Şimşek, enflasyon ve dengelenme konularına ilişkin olarak ise “Dengesizliklerin büyümede gideriliyor. Net ihracatın katkısı dengelenme içerisinde. Bu beraberinde dezenflasyonu ve sürdürülebilir cari açığı, rezerv birikimini getirecek. İkinci olarak; yıllık enflasyon yüksek ve Mayıs ayında yükselmeye devam edecek ama bu son 12 ayı gösteren enflasyon, enflasyon beklentilerine bakarsanız önümüzdeki 12 ay için beklenen enflasyon yüzde 35 civarı, biraz bizim hedef patikamızın üzerinde, ben inanıyorum ki; enflasyon düştüğü zaman beklentiler ile bizim patikamız arasındaki fark azalacak. Enflasyon beklentilerinde Ekim’e göre 10 puanlık bir iyileşme var” ifadelerini kullandı.

    Cari açıkta daralmanın devam ettiğini belirten Bakan Şimşek, “Geçen sene Mayıs ayında 12 aylık cari açık 60 milyar dolardı. Şubat ayı itibariyle 32 milyar dolar civarına düştü. Bu sene milli gelire oranla yüzde 2,5 civarına düşecek. Yüzde 2,5 bize bir taraftan dış borcun milli gelire oranını düşürecek bir taraftan da rezerv biriktirmemize imkan sağlayacak” dedi.

    “Son 1 aydır net rezervlerde dramatik bir artış var”

    Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programından sonuç verdiğinden bahseden Bakan Şimşek, “Son 1 aydır net rezervlerde dramatik bir artış var. Çünkü, seçimler aradan çıktı. Cumhurbaşkanımız bu programın tam olarak arkasında. Programımız hem içeride hem de dışarıda giderek daha çok rağbet kazanacak. Çünkü iç tutarlığı olan bir program, kredibilitesi performansıyla birlikte artacak bir program. Sonuç aldıkça inancın atacağı bir program ve biz sonuç alıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Risk priminde olumlu yönde ayrıştık”

    Bakan Şimşek, Türkiye’nin CDS’inin 300 puanın altına gerilediğini belirten Şimşek, “Risk primimiz geçen sene 700 baz puanın üzerindeydi, şu anda 300’ün altında. Türkiye’nin küresel piyasalarda ödediği ilave faiz farkı gelişmekte olan ülkelerin çok üzerindeydi. Şu anda olumlu yönde ayrıştık. Programımız çalışıyor. Kurdaki oynaklık da azaldı. Uluslararası rating kuruluşları ülkemizin kredi notunu artırmaya başladılar. Önümüzdeki dönemde de artırma görünümüne sahipler. Biz kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygularsak; Türkiye’nin kredi notu da artacak, makro finansal dengesizlikleri giderilecek, sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamış olacağız” şeklinde konuştu.

  • 81 ilde İsrail’i protesto ettiler

    81 ilde İsrail’i protesto ettiler

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı öncülüğünde Gazze’de hayatını kaybeden anneler için 81 ilde İsrail protesto edildi. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamalara işaret ederek, “İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 34 bin 683 kişi öldü, 78 bin 18 kişi yaralandı. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü raporuna göre Gazze’de 9 bin kadın öldü. Günde otalama 63 kadın hala ölüyor ve bunların 37’si anne” ifadelerini kullandı.

    “60 bin hamile kadın risk altında”

    Ayşe Keşir, kayıp ve akıbeti bilinmeyen kadın sayısının ise 2 bini aştığını belirterek, şunları kaydetti:
    “Filistin’de sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yaklaşık 60 bin hamile kadın risk altında. Her gün 180 anne ölümle burun buruna doğum yapıyor. Ne diyordu Gazzeli anne? ‘Ben 6 çocuk doğurmakla yükümlüyüm. Çünkü 2’sini İsrail öldürecek, 2’si eve ekmek getirmek için çalışacak, 2’si de ülke için işe yarasın.’”
    Keşir, Filistin’de her 5 kadından 4’ünün aile bireylerinden en az birinin üst üste iki öğün yemek yiyemediğini de ifade etti.

    “Ateşkes için bir adım bekliyoruz”

    Bir anne olarak İsrail’e seslendiğine dikkati çeken Keşir, “Ateşkes için bir adım bekliyoruz. İsrailli yetkililere soruyorum. ‘Vaad edilmiş topraklar hedefinizi, hayattan kopardığınız annelerin ve çocukların bedenleri üzerine mi inşa edeceksiniz” ifadesini kullandı.

    “81 ilde Gazzeli anneler için ayaktayız”

    Keşir, “Şu anda 81 ilde aynı bu şekilde eş zamanda sivil toplum kuruluşları, teşkilatlarımız, vekillerimiz ve tüm halkımızla birlikte Gazzeli anneler için dimdik ayaktayız” dedi.
    Eylemde ‘Anneler bitmeden bu direniş bitmeyecek’ ve ‘Yeter artık İsrail, kanlı ellerini sivillerin, annelerin, çocukların üzerinden çek’ sloganları atılarak, ‘Kahrolsun İsrail’ ve ‘Bebek katili Netenyahu’ yazılı pankartlar açıldı.

  • İnşaat maliyeti katlanarak büyüdü

    İnşaat maliyeti katlanarak büyüdü

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı İnşaat Maliyet Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,11 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,98 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,54 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,30 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 55,17 arttı, işçilik endeksi yüzde 108,04 arttı.

    Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık yüzde 68,44 arttı, aylık yüzde 2,14 arttı

    Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,14 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,44 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,64 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,24 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,77 arttı, işçilik endeksi yüzde 107,45 arttı.

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 75,15 arttı, aylık yüzde 2,03 arttı

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,03 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,15 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,25 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,54 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 62,93 arttı, işçilik endeksi yüzde 110,27 arttı.

  • 11 ilde terör operasyonu

    11 ilde terör operasyonu

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “11 ilde bölücü terör örgütü (BTÖ) mensubu teröristlerin bahar aylarında kırsalda eylem yapmak amacıyla mağara ve sığınaklara sakladıkları çeşitli silah, mühimmat ve patlayıcıların yok edilmesine yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-37’ operasyonlarında 92 mağara, sığınak ve barınma alanı imha edildi” ifadesini kullandı.

    Yerlikaya, operasyonlarda ele geçirilen mühimmatları da şöyle sıraladı:

    “495 kilogram patlayıcı madde, 100 adet el yapımı patlayıcı (EYP) ve düzeneği, bin 660 adet kapsüle duyarlı patlayıcı, 3 bin 126 adet çeşitli çapta ve ebatta mühimmat, 54 adet havan mühimmatı, 26 adet RPG-7 roketatar mühimmatı ve sevk fişeği, 2 adet kara mayını, 9 adet el bombası olmak üzere çok sayıda silah ve patlayıcı madde ele geçirildi.”

    Bakan Yerlikaya, yılın 365 günü, dört mevsim, 12 ay boyunca gece ve gündüz demeden şehir içinde ve kırsalda operasyonların devam edeceğini kaydetti.

  • 11 günlük yaşam mücadelesini kaybetti

    11 günlük yaşam mücadelesini kaybetti

    29 Nisan tarihinde otomobiliyle Eskihisar Mahallesi 1494 Sokak’ta seyir halinde olan Enes T.T., aracın su birikintisine girmesiyle direksiyon hakimiyetini kaybetti.

    Kontrolden çıkan otomobil, yaklaşık 10 metrelik istinat duvarından ağaçlık alana uçtu. Kazayı gören vatandaşlar otomobilin yanına koştu. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine de olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Adrese gelen ekipler, ağaçlık alanı aşarak kaza alanına ulaştı. Araçta bulunan sürücü Enes T.T. ile yolcular İbrahim G., Bayram Gaymaz, Emir A. ve Yunus Emre Savaş hastaneye kaldırıldı.

    Ölü sayısı 2’ye yükseldi

    Yaralılardan Yunus Emre Savaş, Bayram Gaymaz ve Emir A.’nın Darıca Spor U17 ve U18 futbolcuları olduğu öğrenildi. Durumu kritik olan ve Darıca Spor U18’de oynayan Yunus Emre Savaş, 1 Mayıs tarihinde hayatını kaybetmişti. 11 gündür hastanede yaşam mücadelesi veren ağır yaralı Bayram Gaymaz da yaşamını yitirdi. Genç futbolcu yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 17 yaşında yaşama gözlerini yuman Bayram Gaymaz’ın vefatı sevenlerini yasa boğdu.

  • Çölyak hastalığı farkındalık haftası

    Çölyak hastalığı farkındalık haftası

    Dr. Güner, Çölyak hastalığının, genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten isimli proteine maruz kalma sonucu gelişen, kronik, immün aracılı bir ince bağırsak enteropatisi olduğunu ifade etti.

    Dünya çapında gün ve haftalar ile farkındalık çalışmalarıyla konuya dikkat çekildiğini hatırlatan Güner, “Çölyak hastalığı temelde ince bağırsağı etkilese de, klinik özellik yelpazesi hem intestinal hem de ekstraintestinal semptomlar ile çok geniştir. Her yaş grubunda, her ırkta ve her iki cinste de görülebilir. Çölyak hastalığında etkin olduğu bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten çıkarılmasıdır. Glutensiz diyet uygulanmasındaki amaç, hastalığın var olan semptomlarını kontrol altına almak, hastaların yaşam kalitelerini arttırmak ve hastalıkları ile ilgili komplikasyonların oluşmasını önlemektir. Özellikle çölyak hastalığında erken tanı çocuklarda büyümenin yakalanmasında, uzun dönem komplikasyonlarının önlenmesinde önemlidir. Hastaların çoğunda, diyet tedavisine tam uyum sağlamalarının ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği, serolojinin normale döndüğü gözlenmektedir. Çölyak hastalığı toplumun yaklaşık yüzde 1- yüzde 0.03 etkilemektedir. Hastalığın çok geniş bir klinik yelpazeye sahip olması, atipik seyir gösterebilmesi veya hiç bulgu vermemesi nedeniyle gerçek bir prevalans vermek zorlaşmaktadır, bu nedenle hastaların ancak yüzde 10’nuna tanı konulduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde Çölyak hastalığı görülme sıklığı toplumun yaklaşık yüzde 1- 0.03 etkilediği düşünüldüğünde en çok 850 ve en az 250 bin hasta beklenmektedir. Bakanlığımız Sağlık Bilgi Sistemlerinden elde edilen verilere göre Türkiye’de tanı almış çölyak hasta sayısı 2023 Kasım ayı sonu itibari ile 166 bin 614 olarak belirtilmiştir. Çölyak hastalığı, bilindiği üzere hem çocuklar hem de erişkinlerde geniş bir klinik yelpazeye sahiptir. Organizmada etkilemediği sistem ya da organ yoktur. Tüm sistemlere yönelik semptomlara neden olması çok ciddi tanı karmaşasına yol açmaktadır. Bu durum tıbbın her disiplininden hekimleri ilgilendiren evrensel bir sorundur” ifadelerine yer verdi.

  • Doğada ki şifa, “Karahandiba”

    Doğada ki şifa, “Karahandiba”

    İnsan sağlığına büyük ölçüde faydası bulunan mucizevi Karahindiba bitkisi potasyum ve çeşitli vitaminler içeriyor. İçinde bulundurduğu A ve C vitaminleri, insan sağlığında önemli bir rol alıyor. Bununla birlikte, kalsiyum açısından da zengin olan karahindiba, kemik sağlığını destekleyip vücudun ihtiyaç duyduğu mineral desteğini sağlıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümünden Doç. Dr. Esra Uçar Sözmen Karahindiba bitkisinin oldukça tanınan bir bitki olduğunu belirterek, “Karahindiba bitkisinin 51 türü vardır. Bu 51 türden 16’sı Türkiye’de endemik bitkidir. Karahindiba ‘halk ilacı’ olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Faydaları saymakla bitmez” dedi.

    “Saplarında bulunan öz sütleri halk ilacı olarak tüketiliyor”

    Karahindiba bitkisinin arsız ve çevrede oldukça yayılış gösterdiğini belirten Sözmen; “Bu bitkiyi her tarafta görebiliriz. Hatta top, küme şekilde tohumlarını da görebiliriz. Karahindiba bitkisinin 51 türü vardır. Bu 51 türden 16’sı Türkiye’de endemik bitkidir. Karahindiba ‘halk ilacı’ olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Çiçekleri, sapları, kökleri farklı amaçlarla kullanılır. Kökleri kurutularak acı hindiba kahvesi olarak tüketilebiliyor. Saplarında bulunan öz sütleri yine halk ilacı olarak tüketilebiliyor. Saplarında bulunan öz sütü cilt hastalıklarına, böbrek taşına hatta gut hastalığına dahi iyi geldiği söyleniyor. Tabi ki bu tarz şeylerin daha çok araştırılması ve belirli bir veri bankası oluşturulması gerekiyor. Bunlar içinde bizler bitkileri topluyoruz. Değerlendiriyoruz ve değerlerine bakıyoruz. Bu araştırmaları Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma merkezinde yürütüyoruz. Burada tıbbi aromatik bitkiler laboratuvarımız var. Laboratuvar içerisinde bulunan farklı cihazlarımız sayesinde her türlü analizi yapabiliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Kuşadası’ndan feribot seferlerine yoğun ilgi

    Kuşadası’ndan feribot seferlerine yoğun ilgi

    Türkiye’den Yunan adalarına tek girişli ve 7 gün geçerli kapıda vize uygulaması, geçtiğimiz Nisan ayında başladı. Ortalama 100 euro maliyete sahip vize uygulaması, Ege Bölgesi’nin turistik ilçesi Kuşadası’ndan Sisam’a olan feribot seferlerine ilgiyi artırdı. Bu kapsamda daha önce Sisam’a haftanın belirli günleri yapılan seferler, Mayıs ayından itibaren Tilos Turizm tarafından her gün, İDO tarafından da 3 gün düzenlenmeye başlandı. Sabah 08.15 ile 08.45 saatlerinde kalkan iki ayrı firmaya ait feribotların fiyatları ise 40 ile 50 euro arasında değişiyor. Kuşadası Limanı’ndan hareket eden feribotun Sisam’a varması 45 dakika sürüyor. Sisam’a gitmek isteyen Türk vatandaşları, sabah saatlerinden itibaren feribotların önünde uzun kuyruklar oluşturuyor.

    “Kapıda vize uygulaması talebi artırdı”

    Kuşadası’ndan Sisam’a feribot seferi düzenleyen firmanın sorumlusu Regaip Pektaş, gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek, “Kapıda vize uygulamasının başlaması talebi artırdı. Haziran ayını daha yoğun geçireceğimizi düşünüyorum. Tabii talebin bu seviyelere ulaşmasında Sisam’ın Türkiye’ye nazaran ziyaretçilerine daha uygun fiyata tatil imkanı sunmasının da etkisi var” dedi.

    “Otel fiyatları daha hesaplı”

    Tatil yapmak için eşiyle birlikte Sisam’a giden Mustafa Kemal Cesur, “Türkiye’de otel fiyatları çok pahalı. Sisam’da ise daha hesaplı. Ayda en az iki sefer Sisam’a gidiyoruz” diye konuştu.
    Daha önce Sisam’ı hiç görmediğini belirten Devrim Özgür, “Bu adayı çok merak ediyorum. Birkaç gün kalıp döneceğiz. Konsolosluklardan alınacak vizelerde şu an sorun yaşanıyor. Bu nedenle kapıda vize uygulaması Yunan adalarına gitmek için bizlere önemli bir fırsat sunuyor” dedi.
    Balayı tatili için Sisam’ı tercih ettiklerini ifade eden Denizhan Sayışman da, “Eşimle birlikte Kuşadası’nda yaşıyoruz. Sisam Kuşadası’na çok yakın. Daha önce de birkaç defa Sisam’a gittik. Bir haftalık vize alarak diğer Yunan adalarına geçiş de kolay oluyor. Türkiye’ye göre fiyatların daha ucuz olması da bizim için avantaj oluşturuyor” diye konuştu.

  • Duruşma tarihi belli oldu

    Duruşma tarihi belli oldu

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada 22 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 1 Temmuz 2024’te görülmesini kararlaştırdı. 22 sanık, “tasarlayarak öldürme”, “öldürmeye teşebbüs”, “suça azmettirme” ve “suça yardım etme” suçlarından yargılanacak.

    Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile 30 Aralık 2022’de Çankaya ilçesi Kızılırmak Mahallesi’ndeki binadan çıktığı sırada motosikletli 2 kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Bozkurt omzundan yaralanırken, Sinan Ateş hayatını kaybetmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sinan Ateş’in silahla öldürüldüğü, Selman Bozkurt’un ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olaya ilişkin soruşturmayı tamamlayarak, 22 şüpheli hakkındaki iddianameyi Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve kabul edilmişti. Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan 39 kişiden yurt dışına çıkış yasağı getirilen 17 kişi hakkındaki soruşturma ayrı bir dosya üzerinden sürdürülecek.

  • “27 binden fazla Togg yollarda”

    “27 binden fazla Togg yollarda”

    Tuzla’daki Okan Üniversitesi Bekir Okan Sanat Kültür ve Kongre Merkezi’nde Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu açılış töreni düzenlendi. Törene Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güliz Muğan, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    “Küresel otomotiv sektörü büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde”

    Programda konuşan Bakan Kacır, “Küresel otomotiv sektörü büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde. 35 milyar 700 milyon dolar ihracatımız ve 500 bine yakın istihdamla ekonomimizin kritik sektörlerinden Türk otomotiv sanayi, güçlü Ar-Ge ve inovasyon ekosistemimizle, nitelikli insan kaynağımızla, ana sanayi ve yan sanayisiyle bu dönüşümü göğüslüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bizler de ülkemizin mobilite sektöründeki devrimin takipçisi değil öncüsü olma vizyonuyla projelerimizi hayata geçiriyoruz. 2022 yılında açıkladığımız ‘Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejisi Yol Haritası’ ile ülkemizde ve dünyadaki mevcut durumu analiz ederek, ihtiyaçlarımızı ortaya koyduk. Mobilitedeki dönüşüme ülkemizin uyumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik hedefleri kritik politika ve projelerimizi belirledik. Elektrikli araç ve batarya üretiminden şarj istasyonlarına, sürücüsüz araç geliştirmeden test merkezlerine birçok stratejik alanda somut hedefler tespit ettik” dedi.

    “27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında”

    2030 yılında elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların Türkiye’deki pazar payını yüzde 35’e, bu araçlarda yerlilik oranını ise yüzde 75’e çıkarmayı amaçladıklarını kaydeden Bakan Kacır, “Elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa’da lider ve dünyada ilk 5’te olacağız. Batarya modül ve alt komponent yatırımlarıyla ülkemizi batarya üretim merkezlerinden biri haline getireceğiz. Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellenmesi yazılımları başta olmak üzere bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip, bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasında yer alacağız. Yeni yaklaşımımızın en önemli izlerinden biri kuruluşundan sadece 4 yıl sonra 29 Ekim 2022’de lansmanını gerçekleştirdiğimiz elektrikli ve akıllı aracımız Togg. Bugün 27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında. Togg; mobilitede Türk mühendislerin ve teknisyenlerin neleri başarabildiğinin ispatıdır. Togg’la yeni mobilite ekosisteminde Türkiye olarak ‘Biz de varız’ dedik. Çalışmalarımızda vites yükselttiğimiz bir döneme girdik. Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızla Türkiye’yi elektrikli, bağlantılı, otonom araç teknolojilerinin üretiminde küresel bir cazibe merkezi hâline getirmek için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Türkiye’de yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesine ve üretilmesine odaklanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’yla bu sektörde akıllı şehir içi elektrikli toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi ve seri üretimden ileri seviye sürüş destek sistemlerine, otonom araçlarda kullanılacak akıllı kamera sistemlerinin geliştirilmesinden elektrikli araçlar için şarj ekosistemi yatırımlarına kadar toplam büyüklüğü 32 milyar lirayı geçen 38 yatırım projesini destekliyoruz” dedi.

    “Son 22 yılda bin 129 proje ve 2 bin 806 akademisyeni toplamda 5 milyar 600 milyon lira ile destekledik”

    Bakan Kacır, “Ülkemizde yeni mobilite ekosisteminin merkezi Bilişim Vadisi ve Togg işbirliğinde elektrikli araç ve mobilite alanlarında yenilikçi girişimler için hızlandırma programı düzenliyoruz. Mobilite alanında yenilikçi fikirlere ivme kazandırmayı hedefleyen programa bugüne kadar binden fazla teknolojik girişimimiz başvuru yaptı. 120’den fazla girişimimiz, OEM’ler, tedarikçiler ve Türkiye Mobilite Kümelenmesi’ne dâhil kuruluşlarla iş birliği gerçekleştirme fırsatı yakaladı. Tabii otomotiv sektöründe güçlü bir üretim altyapısının olmazsa olmazı Ar-Ge ve inovasyon yetkinliği. Mobilite araç ve teknolojilerinde önümüzdeki dönemde nitelikli Ar-Ge çalışmalarına imza atarak yeni çözümler geliştirmemiz için üniversitelerin akademik potansiyelini, insan kaynağı ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturmayı önemsiyoruz. Sanayi ve üniversite iş birliğini güçlendirici adımlar atıyoruz. Bugüne kadar teknoparklarımızda 234 teknoloji girişiminin mobilite teknolojileri alanındaki 284 Ar-Ge projesine destek verdik. TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla da son 22 yılda bu sektörde bin 129 proje ve 2 bin 806 akademisyeni toplamda 5 milyar 600 milyon lira ile destekledik. Bugün açılışını yaptığımız ve Avrupa Birliği destekli Bakanlığımız Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında 5 milyon avro bütçe ile hayata geçirilen bu projeyle mobilite ekosistemimizin geliştirdiği ürün ve hizmetler için ihtiyaç duyulan test, entegrasyon ve sertifikasyon altyapısını sağlayan bir merkezi hayata geçiriyoruz. Yazılımları sanal simülasyonlarla test eden, herkese açık bir inovasyon platformu sunan merkezimizin uluslararası akreditasyon alarak regülasyon testlerinin ülkemizde yapılması amacıyla gerekli çalışmaları da hızla gerçekleştiriyoruz. OPINA ile önümüzdeki dönemde ülkemizdeki otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız. İnanıyorum ki bu merkez ülkemizin mobilite ekosisteminin dönüşümüne ve rekabetçiliğine önemli katkılar sağlayacak. Ülkemizden bu alanda başarılı girişimlerin, Turcorn’ların çıkmasına vesile olacak” diye konuştu.
    Programda Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güliz Muğan ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından kurdele kesimi ile program sona erdi.