Etiket: güncelhaber

  • Kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor

    Kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor

    Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor.

    “Bitkiler kurumaya yüz tuttu”

    Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı.

    Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.

     

  • Özel’den Başkan Çavuşoğlu’na övgü

    Özel’den Başkan Çavuşoğlu’na övgü

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Denizli’ye geldi. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği kırmızı motorsiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Genel Başkanım şehrimize, Denizli’mize hoş geldiniz. Sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Türkiye’de başlattığınız değişim yolculuğunun Denizli’de taçlanıyor olması bizim açımızdan bir keyif. Bu sürecin içinde gerek şahsıma, gerek Denizli örgütüne duymuş olduğunuz güvenden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Bizler de umarım sizleri mahcup etmemişizdir ki bu yolculuğumuzun sonunda sizleri Denizli Büyükşehir Belediyemizde ağırlıyoruz” dedi.

    “Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, seçim sonrası 2018’de Çorlu’da yaşanan tren kazası davasını takip etmek için gittikleri Tekirdağ’dın ardından ilk ziyareti Denizli’ye yaptıklarını ve keyifli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti. CHP lideri Özel, “Dün gece Denizli’de kaldım bu sabah Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği Denizli Büyükşehir ve Merkezefendi ilçesinde uyandım, birazdan hemen yanımızda olan Pamukkale’miz var. Denizli’de 4 küçük ilçe belediyesi hariç bütün belediyeleri CHP kazandı. Bunu tek başına partiye mal etmiyoruz, Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı. Denizli’deki uzun yıllardır mücadele eden çok sevgili sosyal demokratlar, Cumhuriyet Halk Partililer Denizli ittifakını kurdular. Her görüşten insanlarla bu ülkenin vatanına, bayrağına saygılı olan herkesle el ele, omuz omuza kazandık. Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” ifadelerini kullandı.

    “Başkanlık makamına Denizlililer kimi seçtiyse, O oturur”

    Genel Başkan Özel, Başkan Çavuşoğlu’nun makam koltuğuna oturmasını rica ettiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti; “Başka siyasi partilerin liderleri geliyorlar ve belediye başkanın koltuğuna oturuyorlar. Bu koltuğa bir kişi oturabilir, Denizlililer kimi seçtiyse O oturur. Cumhuriyet Halk Partisi lideri olmak, siyasi parti lideri olmak kamu görevini yapan birisinin partisinden seçilmiş olduğu koltuğunu hak etmiş anlamına gelmez. Bu koltuğa 5 yıl boyunca Denizlililer Nuri Çavuşoğlu’na otur dedi. Bu koltuk onun koltuğudur. Nuri Başkan bu koltukta oturdukça tüm Denizli’ye karşı sorumluluğu vardır. Oy veren, vermeyen herkese karşı sorumludur ” diye konuştu.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun hiçbir ayrım etmeksizin kent geneline hizmet edeceğini vurgulayan Genel Başkan Özel konuşmasına şöyle sürdürdü; “Ben kendisini biliyorum. İl Başkanlığı yaptığı süreçte, parti meclisindeki görevinden, Denizli Büyükşehir Belediyesi adaylığı sürecinden biliyorum. Son derece enerjik ve çalışkan bir arkadaşımız. Denizli’nin de birikmiş sorunlarını çözecek. Kamuoyunda çokça konuşulan borçlarını ödeyecek, hizmeti aksatmadan sürdürecek” dedi.

    Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediyesi Şeref Defterini imzaladı.

  • Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi

    Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi

    Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi.

    İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu.

    İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi.

    Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı

    Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti.
    Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

  • Arıcıların kabusu: ‘Amerikan yavru çürüğü’

    Arıcıların kabusu: ‘Amerikan yavru çürüğü’

    Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın bir arı kovanını kısa sürede yok edip, çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi.

    “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor”

    Doç. Dr. Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdikleri bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa, bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi.

    “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor”

    Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan ‘Varroa’ paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolünün yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu, bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati, bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunu belirtmeleri gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip, bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesle aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu.

  • “Türk-Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum”

    “Türk-Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kazakistan Başbakanı Olzhas Bektenov, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve iş adamlarının katılımıyla Türkiye-Kazakistan İş Forumu düzenlendi. Forumda Türkiye ve Kazakistan arasında geçmişte yapılan ve gelecekte yapılması planlanan iş birlikleri ve ortaklık anlaşmaları ele alındı. Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir. Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinde ilk defa 1 trilyon dolar eşiği aşıldı ve Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tarihte ilk kez 1,1 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Kişi başına düşen gelirimiz ise 13 bin dolar seviyesini geçti. Kazakistan’ın milli geliri ile bizim milli gelirimizi topladığımızda 1,4 trilyon dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Bu da hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.

    “Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan”

    Yılmaz, “Önümüzdeki dönem bir taraftan iki kardeş ülke olarak büyümeye devam edeceğiz. Diğer taraftan da aramızdaki ekonomik ilişkileri büyüteceğiz. 2023 yılında Orta Vadeli Programımız çerçevesinde az da olsa hedefimizin üstünde büyüdük. 4,5 oranında bir büyüme kaydettik. Kazakistan’da geçen yıl yanlış hatırlamıyorsam yüzde 5 oranında bir büyüme kaydetti. Dünyanın bu zor şartlarına rağmen Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan. Böylece 14 çeyrektir aralıksız büyümeyi sürdürüyoruz. Büyüme performansı açısından ülkemiz 2023 yılında Avrupa Birliği ülkeleri ve OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dış ticaretimiz de yukarı yönlü ivmesini sürdürmektedir. Geçen yıl ihracatımız 256 miyar dolarla rekor bir seviyeye ulaştı. Bu yılki hedefimiz 267 milyar dolara ulaşmak. 2026 hedefimiz ise 300 milyar doları aşan bir ihracat performansı sergilemek” şeklinde konuştu.

    “Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum”

    Ticaret ve ekonomide yakaladıkları pozitif atmosferin dost ve kardeş ülke Kazakistan ile ikili ticaretlerine de olumlu yansıdığını gördüklerini belirten Yılmaz, “Sayın cumhurbaşkanlarımız geçmişte 10 milyar dolar ticaret hedefi koymuşlardı. 2023 yılında bu hedefi aşmış durumdayız. Artık yeni hedefler belirleme zamanı. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 civarında bir atış oldu ticaretimizde. Bu konu da iş dünyamızın, ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın büyük bir katkısı var. Ben sizlerin huzurunda Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
    TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise yaptığı konuşmada, “Biz Kazakistan ile ilişkilerimize tek millet iki devlet olarak bakıyoruz. Kazakistan’ın güçlü oluşu, zenginliği ve uluslararası arenadaki saygınlığı bize hep gurur vermiştir” değerlendirmesini yaptı.

    “Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır”

    Hisarcıklıoğlu, “Biz TOBB ve Türk iş dünyası olarak ata yurdumuz Kazakistan’a daha fazla yatırım yapmaları için desteğimizi sürdüreceğiz. Rusya-Ukrayna savaşından sonra aslında Kazakistan enerji kaynaklarının daha iyi değerlendirilmesi için ciddi fırsatlar da ortaya çıkmıştır. Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.
    Yatırım çekme konusunda Kazak yetkililerin çok iyi çalıştığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
    “Enerji dışı yatırımlarda Türkiye, Kazakistan’da 5 milyar doları bulan doğrudan yatırım sağladı şu ana kadar. Neredeyse her hafta bir firmamızdan Kazakistan’da yatırım haberleri alıyoruz. Ayrıca kurulan şirketler sıralamasında Kazakistan’da iki numaraya yükseldik. Kazakistan’da 5 bine yakın kurulu şirketimiz var. Kazak firmalarını da ülkemize sanayii üretimi dahil büyük ölçeklerde yatırım yapmaya davet ediyoruz.”

  • “Fırsatçılara taviz vermeyeceğiz”

    “Fırsatçılara taviz vermeyeceğiz”

    Türkiye Bakkallar, Bayiler ve Sanatkarları Federasyonu Oda Başkanları Bilgilendirme İstişare ve Değerlendirme Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. TESK Genel Merkez Binası’nda düzenlenen toplantıya Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ve çok sayıda meslek odaları ve birlikleri yöneticileri katıldı.

    “Fahiş fiyata neden olanlara ve fırsatçılara taviz vermeyeceğiz”

    Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; bir yandan meydana gelen bölgesel krizleri yönetmeye çalışırken, diğer yandan ekonomik yol haritamız olan OVP’yi titizlikle uyguluyoruz. Ülkemizin güven inşa etmek için gösterdiği tüm gayretleri boşa çıkarmak için uğraşan, didinen kimseler her zamanki gibi iş başındadır. 21 yılda yıllık yüzde 5,4 ve son 14 çeyrektir büyüyen bir ekonomiyi, rekorlar kıran ihracatı, azalan dış ticaret açığı ve azalan cari işlemler açığını kabullenemiyorlar. Fakat tüm bunlar bizim kararlılığımızın önüne geçemez. Biz bugünü sağlam inşa etmek ve geleceği doğru şekillendirmekle mükellefiz. Esnafımızı, girişimcilerimizi, üreticilerimizi, tüketicilerimizi ve emeklilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Daha zam haberi duyulmadan, gündeme alınmadan fiyatları artıranlar da maalesef oluyor. Ticaret Bakanlığı ve bazı durumlarda diğer bakanlıklardan ekiplerimiz sürekli sahada denetim halindedir. Bu konuda taviz vermeyeceğiz, fırsatçılara, stokçulara, tamahkarlığa, karaborsa zihniyetine izin vermeyeceğiz” dedi.

    “Esnaf ve sanatkârlarımızın rehberi olan bu yapılar, sürdürülebilir kalkınma ve yerel ekonominin can damarı olarak hizmet etmektedirler”

    Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ve ilgili birlikler ile meslek odalarının Türkiye ekonomisinin ve ticaretinin gidişatında birer kutup yıldızı olduğunu vurgulayan Bolat, “Özellikle zor zamanlarda esnaf ve sanatkârlarımızın rehberi olan bu yapılar, sürdürülebilir kalkınma ve yerel ekonominin can damarı olarak hizmet etmektedirler. Bu yüzden, esnaf ve sanatkârlarımızı, bakkal ve bayilerimizi sadece ticari faaliyetlere katkıda bulunan girişimciler olarak değil, aynı zamanda ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaşan toplumsal hafıza ve dayanışma noktaları olarak da değerlendiriyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak, yaklaşık 2 milyon 200 bin esnaf ve sanatkârımıza hizmet vermekle birlikte, görev alanımızda 3000’e yakın esnaf meslek odası, 82 birlik, 13 federasyon ve konfederasyon yer alıyor” diye konuştu.
    Konuşmasında ülke genelinde 142 bini aşan esnaf sayısı ile bakkallık, bayilik ve büfecilik gibi meslek kollarının yer aldığını belirten Bolat, meslek odası başkanlarının, illerdeki en kalabalık meslek gruplarının temsilcileri arasında bulunmaları nedeniyle, bu toplantıya ayrıca önem verdiklerini söyledi. Bakan Bolat konuşmasından sonra katılımcılara ve basın mensuplarına ekonomik ve ticari verilere ilişkin sunum yaptı.

    Bakan Bolat’ın konuşması ve sunumundan önce katılımcılara seslenen Bendevi Palandöken, “Ülkede en önemli mesele gıda. Gıda fiyatlarının artmasının önü alınamıyor. Yaz geliyor. Bu nedenle sebze ve meyvede fiyatlar düşecek gibi gözüküyor. Bu eğilimle inşallah temenni ediyorum ki sıkı bir denetimle gıda fiyatlarının artmasının önüne geçilir. Ekmekde ki fiyatın yükselmemesi ile ilgili elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Her 50 metrede fırın var. Ekmek yönetmeliğine uyulmuyor. Önceden kasaplar tavuk satamazdı. Şimdi herkes her şeyi satıyor. Şimdi tavuğun kıyması satılıyor. Bunlar hangi nizamnameye göre satılıyor. Değerli Bakanım söylenecek söz çok” dedi.

    “Kooperatiflerde piyasa ürünleri satılmamalı”

    Her şeyin bol olduğu Türkiye’de fiyatları ayarlayamamanın sıkıntısını yaşadıklarını ifade eden Palandöken, “Eti ithal ediyorsun ama fiyat düşüremiyorsun. Kooperatif kuruluyor. Devletin elindeki ürünlerini satan bir durumdur. En azından zincirlere karşı diğer özel marketlere karşı mücadele eden bir yapı olmalı. Türk Şeker, Et Balık Kurumu Fiskobirlik gibi kooperatifler. Ama maalesef o marketlerde incik boncuk satılıyor. Sen Tarım Kredi Kooperatifisin. Tarım ürünleri satmalısın. Piyasa ürünlerini satılmamalı kooperatiflerde” ifadelerini kullandı.

  • Polatlar hakim karşısına çıkacak

    Polatlar hakim karşısına çıkacak

    Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlanacak.

    İddianameden

    Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı.

    İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda “Daltonlar” çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti.

    İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti.
    Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde, tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu.
    Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı.

    İddianamede, Polat çiftinin “birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme” ve “mala zarar vermeye azmettirme” suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.

    Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise “silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit”, “mala zarar verme” ve “ruhsatsız silah taşıma” suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

    İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

  • Anzaklar atalarını andı

    Anzaklar atalarını andı

    Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı ‘Şafak Ayini’nde tören düzenlendi.

    Sabaha karşı 05.30’da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti. Daha sonra Shell Green Mezarlığı’nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.

    Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı. Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu. Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. Tören, son takdis sözleri yapıldı.

  • Akşener’in “gitmez” dediği isim CHP’de

    Akşener’in “gitmez” dediği isim CHP’de

    ROZETİNİ BİZZAT ÖZEL TAKTI

    Genel Başkan Özgür Özel’in kürsüye davet ederek rozetini bizzat taktığı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu‘nun bir hayli keyifli olduğu dikkatlerden kaçmadı.

    “AYŞE HANIM ÇAĞRIMIZA UYDU VE BABA EVİNE GELDİ”

    Özel, CHP’ye katılan Yanıkömeroğlu için “İstanbul üçüncü bölgede zaten bir milletvekilinin çok eksikliğini hissediyorduk, depreme karşı verilecek çalışmalarda meclisteki yapıcı muhalefetimizde kendisine çok yük düşecek. Kendisini grubumuza hoş geldin diyorum. Ayşe Hanım çağrımıza uydu ve baba evine geldi” dedi.

    SERT İFADELERLE PARTİDEN AYRILMIŞTI

    İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu geçtiğimiz aralık ayında “Kuruluş amaç ve ilkelerimizden bir süredir uzaklaşmış olmanın üzüntüsü içerisindeyim” ifadesini kullanarak İyi Parti’den istifa etmişti.

    AKŞENER PARTİDEN AYRILMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORDU

    İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener istifa sonrası Yanıkömeroğlu’nun partiden ayrılacak son kişilerden olduğunu düşündüğünü söylemiş, “Şimdi Ayşe Sibel Hanım Allah şahittir herhalde partimizden benim gözümde en son ayrılacak arkadaşım diyebilirdim, çünkü bir kadındı iş insanıydı ve parti kurulurken o dönemin şartlarında gelip bize kurucu oldu.” ifadelerini kullanmıştı.

  • TCG mavi vatanda görev alıyor

    TCG mavi vatanda görev alıyor

    1997 yılında MİLGEM projesi için Taşkızak Tersanesi Komutanlığı bünyesinde oluşturulan ve 2015 yılından beri İstanbul Tersanesi Komutanlığı yerleşkesindeki yeni binasında faaliyetlerine devam eden Dizayn Proje Ofisi, Türk donanmasının gücüne güç katan projelerine devam ediyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın
    uzman kurumu olan ve muharip gemilerin tekne makine ve elektrik sistemleri, savaş sistemleri ve sistem entegrasyon tasarımlarını yapan Dizayn Proje Ofisi Müdürlüğü, halihazırda harp gemisi tasarımı için ihtiyaç duyulan gemi inşa, makine, elektrik ve elektronik mühendislikleri disiplinlerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin mavi vatanda gücünü etkin kılmak için çalışmalarına devam eden İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda şu anda iki adet açık deniz karakol gemisinin projesi de devam ediyor.

    TCG İstanbul hava, denizaltı ve suüstü savunma harbi alanlarında kullanılabiliyor

    MİLGEM projesi çerçevesinde yüzde 80 yerlilik oranıyla İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda inşa edilen İstif sınıfı fırkateynlerin ilk gemisi olarak 19 Ocak 2024 tarihinde hizmete giren TCG İstanbul da İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nın rıhtımında bulunuyor. Hava savunma harbi, denizaltı savunma harbi ve suüstü savunma harbi gibi farklı fonksiyonlarda kullanılabilen TCG İstanbul, Deniz Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı ve HAVELSAN tarafından ortaklaşa geliştirilen Ağ Destekli Veri Entegre Savaş Yönetim Sistemi (ADVENT) ile entegre edilmiş durumda. ROKETSAN tarafından geliştirilen satıhtan satıha atılan ATMACA güdümlü mermisi, milli dikey lançer atım sistemi ile satıhtan havaya atılan HİSAR-D güdümlü mermisi ile donatılan TCG İstanbul, aynı zamanda ASELSAN tarafından geliştirilen CENK 3 boyutlu arama radarı, AKREP atış kontrol radarı, elektronik harp sistemi ve GÖKDENİZ yakın hava savunma sistemlerini de donanımında barındırıyor.
    İstanbul Tersane Komutanlığı’nda yürütülen faaliyetlerden bahseden İstanbul Tersanesi Komutanı Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin, “Türk Deniz Kuvvetlerimizin mavi vatanımızda arama kurtarma, sancak ve varlık gösterme görevlerinde kullanmak üzere iki adet açık deniz karakol gemimizin projesi de büyük bir hızla ilerlemektedir. Bu projenin ilk gemisi olan Akhisar gemisinde donatım faaliyetleri devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta içerisinde yine bir ilk olarak Makine ve Kimya Endüstrisi tarafından üretilen milli deniz topumuz bu gemimizde ilk defa entegre edilmiştir” dedi.

    Rıhtımda bulunan TCG İstanbul hakkında konuşan Tuğamiral Yetkin, “Şu anda rıhtımımızda 2 adet gemimiz var. Bunlardan biri 515 bordro numaralı ilk milli fırkateynimiz TCG İstanbul, hemen sağ tarafımızda Pakistan MİLGEM korvet projesinin ilk gemisi PNS Babur korveti var. Her iki gemiyi de teslim ettik. Açık işlem maddelerinin ve eğitimlerinin tamamlanmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde PNS Babur atış testlerinden büyük bir başarıyla geçti. İstanbul gemimizin de eğitimleri büyük bir hızla devam etmektedir, mavi vatanımızda görev yapmaya hazırdır. TCG İstanbul yüzde 80 yerlilik oranıyla bulunmaktadır. Tek eksik noktamız olan ana tahrik sistemleri, yani makinelerimizde büyük bir gayretle millileştirme yolunda devam ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızın gayretleri ve destekleriyle inşallah adım adım hedefe doğru ilerlemekteyiz. 23 Ocak 2021 tarihinde denize indirilen İstanbul fırkateynimiz, 19 Ocak 2024 tarihinde teslim edildi” dedi.

    Savarona’nın onarımı devam ediyor

    1989 yılında hurdaya çıkarılan, ardından bir iş adamına kiralanan, 2013 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesine alınan, daha sonra 2019’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilen, Atatürk’ün de ölümünden önce yaklaşık 50 gününü geçirdiği Savarona yatının bakım ve onarım işlemlerine İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda devam ediliyor. Savarona’da şu ana kadar 80 ton asbest giderilirken, 55 ton sac değişimi yapıldı. Savarona’nın bu yaz aylarında yeniden seyir yapabilir hale gelmesi planlanıyor.

    Savarona’nın onarım sürecine değinen Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin, “Tersanemizin en önemli altyapılarından biri olan taş havuz olarak adlandırdığımız kısımda bulunuyorsunuz. Şu anda arkamızda bulunan taş havuzun arka kısmındaki bölümünde Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras Savarona’nın bakım ve onarımlarına büyük bir motivasyon, şevk ve heyecan içerisinde devam ediyoruz. Devletimizin sağladığı bütün imkanları kullanarak bu gemimizi yaz aylarında yeniden seyir yapabilir hale getirmek için büyük bir özveri ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Geminin 7 yıldır suda bulunmasından mütevellit elbette tekne ve karine onarımlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu onarımlar büyük oranda tamamlanmış durumdadır. Atatürk de son 54 gününü bu gemide geçirmiştir, son bakanlar kurulu bu gemide yapılmıştır. Dolayısıyla onun da mirasına uygun bir şekilde tarihi sorumluluk altında ve aslına sadık kalarak onarılmasına büyük bir gayretle devam etmekteyiz. Şu ana kadar maalesef gemide asbest tespit edildi. Bunun temizlenmesi, bertaraf edilmesi çevre mevzuatımıza uygun bir şekilde tamamlanmıştır. Şu ana dek 80 ton asbest giderildi, geminin içerisinde yaklaşık 55 ton sac değişimi yapıldı. Güvertelerin neredeyse tamamını yeniden elden geçiriyoruz ve uygun teknolojilerle, kaliteli işçiliğimizle yeniden emniyetli şekilde seyir yapmak için her türlü gayreti gösteriyoruz” dedi.
    Tuğamiral Yetkin, Savarona’nın onarım sonrasında öncelikle eğitim gemisi olarak faaliyet göstermesinin, daha sonrasında halka denizciliği sevdirecek şekilde limanlarda seyir yapmasının planlandığını belirtti.