Etiket: güncelhaber

  • “İstanbul’un fetret devrini bitireceğiz”

    “İstanbul’un fetret devrini bitireceğiz”

    Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen ‘Gençlik Kolları Vefa Sahur’ programına katılarak seçim süreci boyunca yoğun bir çalışma içinde olan gençlik teşkilatlarına teşekkür etti. Tek gündemlerinin İstanbul olduğunu ve şehrin sorunlarını çözmek için büyük bir ekiple yüzlerce proje ürettiklerini dile getiren Kurum, gençlik teşkilatlarının da bu süreçte büyük fedakarlıklar yaptığını belirtti. Programa AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir, gençlik kolları üyeleri ve partililer katıldı.

    Programda konuşan Murat Kurum, “Bugün AK Partimizin 22 yıllık yolculuğuna ömrünü adayan teşkilatımızın değerli üyeleriyle bir arada olmaktan ve hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade ediyor ve mübarek Ramazan ayınızı tebrik ediyorum. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin. Siz değerli kardeşlerimle bir arada olmaktan dolayı Rabbimize ne kadar şükretsem azdır. Rabbim bu mübarek günde tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri, ettiğimiz duaları kabul etsin. Hepiniz bu kutlu davanın zorlu yolculuğunda bu bayrağı şerefle taşıyan arkadaşlarımızsınız. Bizim yolumuz gerçekten uzun ve çetin bir yol. Bu yolda çok büyük badireler atlattık. Çileyi, sefayı, mutluluğu hüznü hep birlikte bu yolda beraber çektik. Bazen yeri geldi üzüldük yeri geldi sevindik. Ama bu birliğimizi beraberliğimizi hiçbir zaman eksik etmedik. Bu davanın mayasında hem Hakkın hem de halkın rızası var. Bu davanın ruhunda milletimizin aydınlık geleceği var. Bu davanın özünde aslında ezelden ebede bir vatan sevdası var. İşte bu kutlu dava 21. yüzyıl sahnesindeki yerini alıncaya kadar da nice yılları aşıp geldi. Bu dava aslında büyük Türkiye davası. Bu davada öyle ağır bir yük var ki kemiği bile sızlatır. İşte bu dava için millete sevdalı dünya liderimizin liderliğinde 22 yıldır hepimiz farklı kademelerde hizmet ediyoruz. Bu manzaraya baktığımızda bu kutlu yolu sahiplenen arkadaşlarımızla beraber yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız var. Ben sizlerle bir arada olmaktan büyük onur duyuyorum. Eğer ülkemiz bugün bu seviyeye geldiyse, şehirlerimize hizmet ettiysek bunu sizin gibi çalışma arkadaşlarımıza borçluyuz. Bu davada nice arkadaşımızı kaybettik, ebediyete uğurladık. Ama bu bizim için hayal ettiğimiz sanki Sultan Fatih’in 21 yaşında fethettiği ve bize emanet edilmiş bu topraklara gözümüz gibi baktık. Hepimiz ailemizden sevdiklerimizden fedakarlıklar yaptık. Ve işte bugün dünya 5’ten büyük denebiliyorsa, bu ülke tüm dünyadaki mazlumlara el uzatabiliyorsa bu öncelikle liderimiz, Cumhurbaşkanımız ve ardından giden yol arkadaşlarımızın sayesindedir” şeklinde konuştu.

    “İstanbul’umuzun fetret devrini bitireceğiz”

    İstanbul’un son 5 yılda girdiği kötü durumun son bulması için çalışacaklarını ve İstanbul’un ve İstanbullunun sorunlarına çare aramak için hep birlikte yol yürüyeceklerini belirten Murat Kurum, “Değerli arkadaşlar biz de kutlu bir yolculuğa çıktık bu şehir için. Nice fedakarlıklar verdiğimiz ve burada birçok arkadaşımızın bugüne kadar emekleriyle ilmek ilmek işlenmiş bu aziz şehir için 82 gündür gece gündüz çalışıyoruz. Ben görev yaptığım her süreçte samimi olmaya çalıştım. İçimden geldiği gibi davrandım rol yapmadım. Başka bir kimliğe bürünme niyetim olmadı. Geriye dönüp baktığımda 2005 yılında şantiyede kontrol mühendisi olarak başladım. Şube müdürü oldum ve 2009’da emlak konut genel müdürü oldum. Orada da bize düşen vazife neyse o vazifeyi yerine getirmek için çabaladım. 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevini aldığımda en genç bakanlardan biriydim. Aldığım görevlerde milletimiz bizden ne bekliyorsa onun bilincinde hareket ettim. Ailemizden sevdiklerimizden fedakarlık yaptık. 81 ilde milletimiz bizden ne beklediyse o eserleri yapmanın gayretiyle çalıştık. Yeri geldi depremlerde milletimizle beraber ağladık. Yeri geldi konutların teslimine sevindik. Seller oldu 2 saatte orada olduk ve verdiğimiz sözleri tuttuk. Ardından asrın felaketi olan depremde de çok büyük acılar çektik ama etrafımızda yine dava arkadaşlarımız vardı. Orada da tek yürek olduk ve hizmetlerimizi yürüttük. Girdiğimiz her mücadelede milletimize mahcup olmadık. Şimdi ‘Sadece İstanbul’ diyerek İstanbul’umuzun son 5 yılda girdiği fetret dönemini bitirecek adımları atmak istiyoruz. İnşallah 9 gün sonra İstanbul’umuzun bu kötü gidişatına son vereceğimiz bir seçime gidiyoruz. 1 Nisan itibarıyla görevi devraldığımızda da İstanbullular bize yetkiyi verdikten sonra İstanbul’daki deprem sorununu gidermek, trafik çilesini bitirmek ve İstanbul’un geleceği adına kararlı adımlar atmak üzere arkadaşlarımızla çalışıyoruz. 1 Nisan itibarıyla aldığımız bayrağı en yukarı çıkararak ve samimi, içten olacağız. Elimizden geleni yapacağız çünkü milletimizden beklentimiz bizimle birlikte yol yürümesi. Bizim yapacağımız da bu talepleri gidermek olacak. İstanbul vatandaşımız belediye başkanımızdan sorunların çözülmesi ve çözüm adına iradenin ortaya konulmasını bekler. Biz bakanlıkta böyle çalıştık. Genel müdürlüğümüz sürecinde böyle çalıştık” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin her ilinde vatandaşın derdiyle dertlendiğini ve yapılan her hizmetle alınan duaların çok kıymetli olduğunu dile getiren Kurum, “Gittiğimiz her ilde çok güzel hikayeler kurduk. Antalya’da İbrahim Amcamız bana oğlum diyor, Elazığ’da teyzelerimiz beni evladı gibi bağrına basıyor, Hataylı, Adıyamanlı abilerimiz kardeşlerimiz bizi gördüğünde ‘Allah seni yetiştiren anandan babandan razı olsun’ diyor. Bu bizim için her şeyden kıymetli. Bunları duyabilmek bu devlet için, bu millet için çalışmak ve onların duasını almak bizim için çok kıymetli. İnşallah bu anlayışla İstanbul’a hizmet edeceğiz. 31 Mart’ta İstanbullular da İstanbul’un kaynaklarını İstanbul’a harcayan ve İstanbul için dertlenen insanların arkasından gelecek. Hizmet siyaseti ve gerçek belediyecilik diyecek. Burada gerçek belediyeciliğin neferleri ile beraber yol yürüyecek. 22 yıldır bu hizmetleri yapıyoruz ve 31 Mart’ta alacağımız zafer ile de Türkiye Yüzyılı’nın vizyonunu çizeceğiz. Bu süreçteki fedakarlıklarımızın aslında karşılığını alacağız. İstanbul vefanın şehri. Vefa burada sadece bir semt ismi değil, buradaki her bir kardeşimizin bu kutlu davaya göstereceği samimiyettir. Geleceğimiz adına bu kararları hep birlikte alacağımız ve hep birlikte kazanacağımız ve birlikte çalışacağımız bir sürece 9 gün kaldı” dedi.

    “Deprem milli güvenlik meselesidir”

    İstanbul’un yalnızca 81 ili değil dünyayı ilgilendirdiğini ve Ahıska Türklerinden Balkanlara, Gazze’ye kadar tüm mazlumların sevineceğini belirten Murat Kurum, “İstanbul sadece 81 ili ilgilendiren bir şehir değil. İstanbul’daki deprem riskinin ortadan kaldırılması bizim milli güvenlik, beka meselemizdir. Biz bu çalışmaları yapmak zorundayız. Bu çalışmaları yaparak aslında çocuklarımıza bu kutlu şehri en güzle haliyle emanet etmek zorundayız. Bizim paylaşamayacağımız hiçbir şey yok. El birliğiyle inşallah bu sevinci yaşayacağız” ifadelerine yer verdi.

  • Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek

    Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek

    Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Yeni tür yapay zeka günlük yaşamın neredeyse her alanında etkisini gösterecek, yaşamı kolaylaştıracak ama bazı bilgi güvenliği risklerini de beraberinde getirecek” dedi.

    Yeni neslin ilgi odağı
    Prof. Dr. Güzeliş, yapay zekanın hayata etkisinin 2024 sonuna doğru daha çok hissedileceğini belirterek şunları söyledi:
    “Çağımızda teknolojilerin yayılım hızı geçmiş dönemlere göre çok daha yüksek. Derin öğrenme algoritmaları ve üretken büyük dil modellerinin yapay zekayı taşıdığı yeni türden yapay zeka ekosistemi aslında yeni bir geçit. Bu geçidin arkasında daha önce göremediğimiz yepyeni imkanları ve aynı anda da riskleri göreceğiz. 2024 yılının başı ve sonu arasındaki fark, 2023 sonundan 2024 sonuna kadar elde edilen farkın 3-4 kat üzerinde olacak. Farkı oluşturacak olan; temel olarak genç kuşakların iş ve eğitim ortamlarında günlük uğraşılarında başvuracakları en temel kaynağın yapay zeka sohbet robotları ve diğer yazılım ortamları olmasından gelecek.”

    Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Henüz ulaşım, alışveriş gibi günlük yaşamın bileşenlerinde yeni türden yapay zeka ekosistemi, yeni yazılımların henüz uygulamaya alınmaması nedeniyle oluşmadı. Günlük yaşamdaki etkilerinin 2024 yılı sonuna doğru hissedileceğini düşünüyorum. Ancak iş ve eğitim ortamlarında; çalışanların, öğrencilerin ve eğitimciler için yeni türden yapay zeka araçları hem en temel başvuru kaynağı oldu hem de bu türden yeni ürünlerin geliştirilmesi ve gerçekleştirilerek ekosisteme sunulmasında büyük bir ivmelenme yaşandı” dedi.

    “Aynı iş daha kısa sürede yapılacak”
    Yıllarca iş yeri ortamında çalışılmasının ulaşım açısından zaman kaybı olduğuna değinen Prof. Dr. Güzeliş, “Benim de içerisinde yer aldığım teknoloji ve iş ekosistemleri için gelecek öngörülerinde bulunan uzmanlar; on yıllardır insanın haftada 40 saat çalışmasının ve iş yerlerine taşınmak için toplu ulaşımda zaman harcamasının gereksiz olduğunu, işte geçirilen süre yerine evden çalışmanın ve kişinin kendine daha fazla zaman ayırmasının iş verimini ve üretkenliği artıracağını söylemekteydi. Salgın döneminde bunu hepimiz yaşadık. Tutucu iş görüşlerine sahip olanlar dışında herkes bu yeni duruma kendisini uyarladı. Özetle, sohbet robotları ile görsel ve konuşma-ses alanlarında ortaya çıkan yeni türden yapay zeka ekosistemi, eğer iş dünyası tutucu yaklaşırsa, geçici olarak işsizliğe yol açar. Ama yenilikçi iş çevreleri, işte ve evde iş için geçirilen zamanları azaltıp çalışanların aynı, hatta yapay zeka araçları ile daha nitelikli işi daha kısa sürede yerine getirmelerine imkan tanıdıklarında fark oluşturacaklardır. Tutucu çevreler de onları izleyecektir. Doğanın ve ekonominin gelişim çarkı dönecek, herkese doğruyu gösterecektir” diye konuştu.

    “Bilgi güvenliği en temel risk”
    Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, yeni nesil robotların yapay zeka algoritmaları kullanmadıklarına dikkat çekti. Bilgi güvenliğinin ise temel risklerden olduğunu vurgulayan Güzeliş, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Üretim hatlarında robot kullanımında aynı ortamda çalışan işçilerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına çok dikkat etmeleri gerekir. İş yeri yöneticilerinin de bu duruma özel eğitim vermeleri mutlak bir gereklilik. Üretim hatlarındaki robotların günümüzde çok az bir kısmı, yeni türden yapay zeka algoritmaları kullanıyor. Klasik yazılımlara dayalı çalışan robotların da oluşturduğu benzer riskler var ve birçok vaka yaşandı. Yeni türden yapay zekanın oluşturduğu en temel riskler ise aynı zamanda en yararlı, kullanışlı olduğu alanlardır. Genel olarak bilgi güvenliği en temel risk alanıdır. Artık gördüğümüze de inanmamamız gereken bir dönemdeyiz. Yeni türden yapay zeka araçları ile üretilmiş bir görselin, sesin, elektronik iletinin, kaydın, ev ödevinin, tasarımın, çizimin, raporun, spam iletilerin gerçek olup olmadığının anlaşılması insanlar için olduğu kadar bu amaçla geliştirilmiş yapay zeka araçları için de imkansız olmasa da zorluk derecesi oldukça yüksek bir görevdir.”

  • Fındıkta zirai don tehlikesi

    Fındıkta zirai don tehlikesi

    Ordu’da orta ve yüksek kesimlerinde etkili olan kar yağışının ardından bazı noktalarda fındık bahçeleri beyaz örtüyle kaplandı. Üreticiler zirai don tehlikesine karşı tedirgin olurken, gelecek olan 2-3 haftalık sürecin çok önemli olduğu belirtildi.

    “Şu an için zirai don yok ancak tehlike devam ediyor”

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Ordu’nun yüksek rakımlı ilçelerine dün ve bugün etkili olan kar yağışı devam ediyor. Yüksek rakımlı ilçelerde, fındık alanlarında kar var. Tabii, bu aylarda zirai don riski her zaman aklımızda. Geçen yıllarda mart ayında özellikle don olaylarını yaşadık. Karadeniz Bölgesi’nde zirai don açısından risk geçmiş değil. Şu an sahil ve orta kesimlerde kar yağışı yok ancak fındıklar da yapraklardı. Yüksek kesimlerde de tomurcuklar artık patladı. Zirai don olayı olursa fındıklar ciddi zarar görebilir” diye konuştu.

    “10 yıl önce ciddi zarar olmuştu”

    “Özellikle 2014 yılında 31 Mart tarihinde etkili olan ve 230 rakımlara kadar neredeyse sahile kadar kar yağışı inmişti” diyen Soydan, “O gece Ordu’da ve diğer illerimizde ciddi bir rekolte kaybı, zira don zararı ile karşı karşıya kaldık. Bu olayda 9 tane ilçede sıfır rekolte vardı, 230 rakıma kadar da zarar inmişti. İnşallah önümüzdeki 15 günlük süreç iyi geçer” ifadelerine yer verdi.

    Meteorolojiden zirai don uyarısı

    Öte yandan, Meteoroloji Samsun 10. Bölge Müdürlüğü’nün bildirdiği son ölçüm ve değerlendirmelere göre, 23 Mart 2024 Cumartesi günü akşam saatlerinden. 25 Mart 2024 Pazartesi günü sabah saatlerine kadar Ordu’nun iç ve yüksek kesimlerinde hafif, yer yer orta şiddette don hadisesi beklendiği belirtildi.

  • Konternerde el emeği ürünleri satıyor

    Konternerde el emeği ürünleri satıyor

    Atatürk Meydanı’ndaki konteyner iş yerinde dürü, bohça, iğne oyası, yazma, beyaz tülbent, şal üzerine satış yapan esnaf Fatih Ağcan, “Ağır hasarlı iş yeri sonrası konteyner dükkanda kadınların el emeği göz nuru ürünlerini müşterilerinin beğenisine sunarak, ekmek paramızı kazanıyoruz” dedi.

    Kadınlara iş imkanı sunduklarını söyleyen Ağcan, “Ben bu işe hanımın vesilesiyle başladım. Hanım bu ürünleri ev arasında alıp satıyordu. Bunu bir dükkana çevirelim ve herkes bize ulaşsın diye düşündük. Biz daha sonra bir dükkan tuttuk ve daha çabuk ulaşmaya başladılar. İşlerimiz çok güzel gidiyordu. İş yerimiz depremde ağır hasar aldı. Daha sonra Atatürk Meydanı’nda konteyner iş yeri haline getirdik. Burada dürü, bohça el işi üzerine ne varsa buradan bulabilirler. İğne oyası, beyaz tülbentler, şallar ve lif setlerimiz var. Yani burada olanlar tüm bohçanın içine koyacak ürünlerdir. El işi üzerine ne ararlarsa burada bulabilirler. Biz Kahramanmaraş merkezdeyiz ama, evet çok yere hitap ediyoruz. Bizi Van’dan da arayan var, İstanbul’dan da arayanlarımız var. Hatta İngiltere’ye gönderdiğimiz ürünler var. Oyayı çok severler. Mutlaka gelir beni bulurlar. El emeği göz nuru ürünler üzerine istedikleri her şeyi burada bulabilirler” diye konuştu.

  • Ardıç göç yolunda yorgun düştü

    Ardıç göç yolunda yorgun düştü

    Akdeniz’in bereketli topraklarında bulunan Hatay, yüzlerce kuş türünün göç yolunda bulunuyor. Zaman zaman yorgun düşen veya yaralanan kuşlar, Hatay’da kendini gösteriyor. Samandağ ilçesinde çok nadir görülen öter ardıç kuşu, yorgun ve bitkin olarak hastane bahçesine düştü. Hastane personellerinin uçamaz halde bulduğu kuş, sağlık çalışanları tarafından karnı doyuruldu ve tedavi edildi. Hastanenin Başhekimi Uzman Doktor Züheyr Günal tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından kuş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

    “Öter ardıç kuşu rahatsızlığından dolayı hastaneye geldi”

    Kuşun tedavisi ile ilgilenen Başhekim Günal, “Öter ardıç kuşu misafirimiz oldu. Sabahın ilk saatlerinde muhtemelen rahatsızlığından dolayı hastaneye geldi. Burada tedavi olacağını düşünerek hastanemizin ön tarafında bulduk. Kuş uçamıyor. Karnını doyurduk ve suyunu verdik. İnşallah ilk fırsatta sağlığına kavuşacaktır” dedi.

  • Badem çiçekleri kar altında kaldı

    Badem çiçekleri kar altında kaldı

    Mevsim normallerinin üzerinde seyreden Yozgat’ta gece saatlerinde başlayan kar yağışı aralıklarla devam etti. Yozgatlılar güne beyaz örtü ile merhaba dedi. Türkiye’nin ilk milli parkı olan Yozgat Çamlığı Milli Parkında ise seyirlik manzaralar oluştu. Kentin yüksek kesimlerine kar kalınlığı 5 santimetreye ulaştı. Erken çiçek açan badem ve kayısı ağaçları ise kar altında kaldı.

    “Nevruz başlangıçları çok sıcak olurdu”

    Kar yağışına sevindiğini söyleyen vatandaşlardan Yaşar Özer, “Normalde Nevruz başlangıçları çok sıcak olurdu, kutlamalar ise dışarıda ateş yakılarak yapılırdı. Maalesef bu sene kapalı alanda yapıldı. Havalar çok soğuk oldu. Çok fazla kar yağmadı, su yok diye üzülüyorduk, inşallah daha fazla yağar da çiftçilerimiz de sevinir. Badem ağaçları da çiçek açmıştı, kar altında kaldı. İster istemez o ağaçları da soğuk vuracak” dedi.

    Bekledikleri karın yağmadığını söyleyen Beşir Koçak ise, “40 santimetre kar yağmalı ki araziye, çiftçiye faydası olsun. Eski zamanlara oranla çok az, kırağı şeklinde yağıp geçiyor” şeklinde konuştu.

  • Mukaddes emanetlere yoğun ilgi

    Mukaddes emanetlere yoğun ilgi

    Kutsal emanetler sergisi, Ramazan ayı dolayısıyla Sakarya’da vatandaşların ziyaretine açıldı. Sakarya Sanat Galerisi’nde iş insanı Erol Güzel’in katkısıyla açılan sergide, Hz. Muhammed (Sallallahü teala aleyhi ve sellem)’in Sakal-ı ile Saç-ı Şerifleri, Kadem-i Şerif, Gubar-ı Şerif, Kisve-i Saadet, Hücre-i Saadet Örtüsü, kabir toprağı ile Kabe örtüleri ve İslamiyet’in sembolü olan parçalar yer alıyor. 20 Mart’ta açılan sergi, bugün gece 23.00’a kadar seyre açık kalacak. Viyana’da da yaklaşık 40 bin kişinin emanetleri görmek için sabırsızlıkla beklediğini söyleyen Erol Güzel, bir sonraki sergi yerinin Avrupa olabileceğini belirtti.

    “Ben sadece hizmetkarlığını yapıyorum”

    Kendisini emanetlerin hizmetkarı olarak belirten iş insanı Erol Güzel, “Kelimelere sığamayacak bir duygu. Buradaki emanetler benim değil. Ben sadece hizmetkarlığını yapıyorum. Buradaki bütün emanetler Müslüman kardeşlerimindir. Ben sadece Müslüman kardeşlerime hiçbir ücret almaksızın bu emanetleri götürerek, kalplerdeki sevgiyi buluşturuyorum. Burada bedenin değil, ruh ve kalbin buluşmasını yaşıyorum. Bir çok mukaddes emanet var. Burada en çok ilgi çeken Resulullah (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) efendimize ait olan Sakal-ı ve Saç-ı Şerifleridir. Hücre-i Saadet Örtüsü’de çok ilgi görüyor. Medine’ye giden kardeşlerimin onu kokladıkları zaman ‘Ben bu kokuyu tanıyorum’ demeleri bende başka duygular oluşturuyor. Viyana’da 40 bin kişilik bir topluluğun beklediğini söylediler. İnşallah bunu düşünüyorum. Hücre-i Saadet Örtüsü o kadar zaman geçmesine rağmen buram buram kokuyor. Sakal-ı ve Saç-ı Şerifler de belirgin bir özellik olan uzamasıdır. Bunun sebebi ise ne kadar çok ziyaret edilirse, çok hızlı şekilde uzuyor” dedi.

  • Kuğulu Park’ın yeni yavruları

    Kuğulu Park’ın yeni yavruları

    Kuğulu Park’ta 8 Mart tarihinde dünyaya gelen 5 yavru kuğu park sakinleri arasında yerlerini almıştı.

    Ankara’da sabah etkili olan kara rağmen yavrular ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Parka gelerek yavru kuğuları fotoğraflayan Ankaralılar ve şehir dışından gelen vatandaşlar, yavruları ilgiyle izledi. Yağan kar yağışı ise kartpostallık görüntüler oluşturdu.

    Mersin’den yavru kuğuları çekmeye geldiğini söyleyen Ece Eryüzlü, “Mersin’den kuğuları çekmeye geldim. Sosyal medyada görmüştüm, kuğuların yavrularını çok merak ettim. Bugün de çok güzel kar yağıyor. İkisini beraber görmek beni çok mutlu etti. İnsana umut aşılıyorlar. Çok uzaktan sırf kuğuları görmek için gelmek bile güzel bir şey” dedi.

     

  • Dış ticaret haddi yükseldi

    Dış ticaret haddi yükseldi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayı Dış Ticaret Endeksleri’ni açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,6 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 5,9 azaldı, yakıtlarda yüzde 13,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 2,9 azaldı.

    İhracat miktar endeksi yüzde 7,0 arttı

    İhracat miktar endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 21,4 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 0,8 arttı, yakıtlarda yüzde 34,2 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,7 arttı.

    İthalat birim değer endeksi yüzde 9,3 azaldı

    İthalat birim değer endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 5,3 azaldı, yakıtlarda yüzde 31,8 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 5,6 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 1,2 azaldı.

    İthalat miktar endeksi yüzde 13,9 azaldı

    İthalat miktar endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,9 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 3,9 arttı, yakıtlarda yüzde 8,9 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 5,6 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi yüzde 5,6 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Aralık ayında 161,8 iken 2024 Ocak ayında yüzde 5,6 oranında azalarak 152,8 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Ocak ayında 130,8 iken 2024 yılı Ocak ayında yüzde 2,8 oranında artarak 134,5 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi yüzde 4,1 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Aralık ayında 120,2 iken 2024 Ocak ayında yüzde 4,1 oranında azalarak 115,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Ocak ayında 127,1 iken 2024 yılı Ocak ayında yüzde 13,9 oranında azalarak 109,4 oldu.

    Dış ticaret haddi 2024 yılı Ocak ayında 86,1 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Ocak ayında 80,7 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 5,4 puan artarak, 2024 yılı Ocak ayında 86,1 oldu.

  • Sabiha Gökçen’in izinde göklerde

    Sabiha Gökçen’in izinde göklerde

    22 Mart, ülkemizde havacılık denince ilk akla gelen, Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından olan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sekiz manevi evladından birisi olan Sabiha Gökçen’in hem doğum hem de ölüm yıl dönümü. Gökyüzüne imza atmış, adına havalimanı da bulunan Sabiha Gökçen’in izinden giden ve onun gibi olmak isteyen kadın pilot adayları, her geçen yıl üniversitelerin pilotaj bölümlerine yoğun ilgi gösteriyor. Günümüzde Türkiye’deki 14 bin pilotun yüzde 8’i de kadınlardan oluşuyor.

    “Kadın pilot adayları hayallerine ulaşmak için gökyüzünde süzülüyor”
    Bahçeşehir Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Pilotaj Bölümünde ise kız öğrenci oranı yüzde 23’e ulaştı. Yoğun ilgi gören bölümün öğrencileri, üç dönemlik teorik eğitimlerinin yanı sıra uçuş eğitimlerini eğitmenlerinin eşliğinde alıyor. Heyecanla üniformalarını giyip kokpitte lövye başına geçen kadın pilot adayları, aldıkları eğitimlerin ardından, hedeflerine ve ideallerine ulaşmak için gökyüzünde süzülerek uçuşlarını gerçekleştiriyor.