Etiket: güncelhaber

  • Yurt dışı ÜFE Şubat’ta arttı

    Yurt dışı ÜFE Şubat’ta arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Şubat ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verisini açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,38 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,06 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,38 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 52,96 artış gösterdi.

    YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 62,41 arttı

    Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 60,69 artış, imalatta yüzde 62,41 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 53,62 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,60 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 67,20 artış, enerjide yüzde 68,64 artış, sermaye mallarında yüzde 70,30 artış olarak gerçekleşti.

    YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 2,39 arttı

    Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,20 artış, imalatta yüzde 2,39 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 2,52 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 2,62 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,91 artış, enerjide yüzde 9,99 artış, sermaye mallarında yüzde 1,28 artış olarak gerçekleşti.

  • “Sınırımızın her tarafında varız”

    “Sınırımızın her tarafında varız”

    Iğdır’da düzenlenen iftar programına katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Iğdır Valiliği tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Sivil Toplum ile Buluşma” programında konuşan Bakan Yerlikaya, “Sınırımızın ötesinde de varız sınırımızın içinde de varız. Biz sınırlarımızın içerisine gelip de bize kibir yapmalarını beklemiyoruz. O iş bitti artık. 2017’den itibaren envanterimize giren yerli ve milli sanayinin o güzel ürünleri İHA, SİHA, ANKA, İKU bunlar ve daha pek çok yerli ve milli sanayinin ürünleri bizim terörle mücadelemize katkısı olmuştur. Teröristlere nefes dahi aldırmıyoruz. Bırakın nefes almayı şöyle başını kaldırıp gökyüzüne bakamaz hale getirdik” dedi.
    Iğdır’da yapılan operasyonlara da değinen Bakan Yerlikaya, ” Iğdır’da 59 kırsal operasyon 2’si orta çaplı 57’si küçük çaplı 39 şehir operasyonu yapıldı. Toplam 98 operasyon ile bir terörist de etsizi hale getirildi. FETÖ VE DAEŞ ile ilgili de Iğdır’da yaptığımız operasyonlar var” dedi.
    Bakan Yerlikaya, Türkiye genelinde göreve geldiği süre içinde 22 bin 541 operasyon yapıldığı bundan da 830 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti.

  • “Milyonlarca konutumuzu dönüştüreceğiz”

    “Milyonlarca konutumuzu dönüştüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından düzenlene iftar programına katıldı. İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Müteahhitlerin sorunlarını ve gündeme dair konular ele alındı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada ekonominin paydaşları ile sıklıkla bir araya geldiklerini ve bu buluşmaları, ekonomi politikalarını şekillendirdikleri mutfak olarak gördüklerini ifade etti.

    “Bir taraftan enflasyonla mücadele ederken diğer taraftan mali disiplinli sağlamaya gayret ediyoruz”

    Son yıllarda küresel düzeyde tüm dünyayı ve beraberinde Türkiye’yi de etkileyen Covid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Filistin ile İsrail arasında önemli olayların yaşandığını belirterek, “Böyle büyük küresel ortamda politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Bir taraftan enflasyonla mücadele ederken diğer taraftan mali disiplinli sağlamaya gayret ediyoruz. Büyüme için dengeli bir şekilde sürdürürken cari açığı azaltmaya ve rezervlerimizi güçlendirmeye gayret ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir iradeyle desteklediği politika belgelerimiz ile ekonomiden politika belirsizlikleri azalttık. Öngörülebilirliği de arttırmış olduk, bunu da bir temel yaklaşım olarak görüyoruz. Ekonomide belirsizlikleri azalttığını öngörülebilirliği arttırdığımız sürece ekonomik aktörler de çok daha rahat bir ortamda çalışma imkanı bulmuş oluyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye trilyon dolarlık ekonomi ligine girmiş oldu”

    Yılmaz, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle Türkiye tarihinin en büyük afetini yaşamış olduklarını ve bu afetin etkilerini gidermek için hala çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Deprem, küresel şartlar ve jeopolitik gelişmelere rağmen ekonominin büyümeye devam ettiğini ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl dünya ekonomisi yüzde 3 civarında büyürken, ülkemiz yüzde 4 buçuk civarında bir büyümeyi gerçekleştirdi. Orta Vadeli Programımızda öngördüğümüz büyümenin de bir miktar üstünde bir büyüme kaydetti. Milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon dolar seviyesini aştı böylece Türkiye trilyon dolarlık ekonomi ligine girmiş oldu” şeklinde konuştu.
    Yılmaz ihracatın düzenli bir şekilde artmaya cari açığın ise istikrarlı bir şekilde iyileşmeye devam ettiğini vurgulayarak, “Cari işlemler hedefinde gelişmeler gerçekten sevindirici. Geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar civarındaydı cari açığımız. Yılsonunu 45 milyar dolarla kapattık. Ocak ayı itibariyle bu 37 buçuk milyar dolar seviyelerine kadar düştü. Şubat’ta da iyileşmenin devam edeceğini biliyoruz. Henüz çıkmayacağını işlemler hesabı ama 32-33 milyar dolarlara kadar cari açığın Şubat hesapları itibariyle düşeceğini öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.

    Demir, alçı, elektrik malzemesi, perde, mobilya, cam, plastik boru, çivi ve boya gibi yüzlerce farklı ürünün inşaatta girdi olarak kullanıldığını ifade eden Yılmaz, sektörün 250 alanda, istihdamı yaklaşık 6 milyon civarında etkilediğini, 2023’te reel olarak yüzde 7,8 büyüyen sektörün, milli gelir içindeki oranının 2002’de yüzde 4,5 seviyesindeyken geçen yıl yüzde 5,6’ya ulaştığını aktardı.

    “Müteahhitlerimiz yurt dışında 389 projeyle 27 milyar 392 milyon dolar tutarında yeni iş hacmine ulaştı”

    Yılmaz, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektörünün rekabet gücüne, milli gelire, ödemeler dengesine, ihracata ve istihdama sağladığı katkı ile ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, “Müteahhitlerimizin yurt dışında üstlendikleri iş hacmi 2000 yılından bu yana istikrarlı olarak 20 milyar dolar üstünde bir seyirle devam ediyor. 2023’te, yurt dışında 389 projeyle 27 milyar 392 milyon ABD doları tutarında yeni bir iş hacmine ulaşılmış durumda” diye konuştu.

    “Müteahhitlerimizi yeni pazarlarda ve katma değeri yüksek projelerde daha çok görmek istiyoruz”

    Teknik müşavirlik sektörünün 137 farklı ülkeye 2023 yılında 233,4 milyon dolar hacimle hizmet verdiği bilgisini veren Yılmaz, “Söz verdiği şekilde ve tarihte işlerini teslim ederek tüm dünyada tercih edilen müteahhitlerimizi yeni pazarlarda ve katma değeri yüksek projelerde daha çok görmek istiyoruz. Özellikle firma ölçeklerinin büyütülmesiyle, firmalarımızın ortak iş yapma bilincinin artırılması, prestijli projelerin üstlenilmesinin de önünü açacaktır diye inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
    Yılmaz, müteahhit sektöründe insan kaynakları konusunun sıkça dile getirildiğini belirterek, 12’inci Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program (OVP) ve Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu eylem planında bu konuya geniş bir yer ayırdıklarını, son 20 yılda mesleki eğitim konusunda çok ciddi adımlar attıklarını kaydetti.

    “Kamu İhale Mevzuatı’nı uluslararası normlara uyumlu şekilde iyileştirmek önem verdiğimi bir husus”

    OVP döneminde, inşaat kalitesinin yükseltilmesini teminen yapı denetim sürecinde yer alan kişi ve kuruluşların mesleki sorumluluk sigortası ve yapı müteahhitlerinin sorumluluk sigortasını yaygınlaştıracaklarına vurgu yapan Yılmaz, “İnşaat sektörünü de yakından ilgilendiren kamu alımları kapsamında, Kamu İhale Mevzuatı’nı uluslararası norm ve standartlarla uyumlu olacak şekilde iyileştirmek de yine temel politika dokümanlarımızda yer verdiğimiz bir husus. Bu çerçevede mevzuatı, dijitalleşmeyi, yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği önceleyen satın alma yaklaşımıyla güncelleyecek, sektörel kamu alımları düzenlemesini de hayata geçireceğiz” ifadelerine yer verdi.

    “Afet risklerinin belli bir seviyede olduğu metropol illerde kentsel dönüşümü el birliğiyle yapmak zorundayız”

    Yılmaz, kentsel dönüşüm anlamında yerel yönetimlerin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Bu işi sadece merkezi idare veya sadece yerel yönetim olarak yapamayız. Metropol illerimiz İstanbul ve İzmir başta olmak üzere afet risklerinin belli bir seviyede olduğu, daha yüksek olduğu iller öncelikli olmak üzere mutlaka burada merkezi idare ve yerel yönetimler olarak el birliği içinde bunu başarmak durumundayız. Bizim adaylarımız da bu konuda çok güçlü programlar ortaya koymuş durumdalar. Gerek İstanbul adayımız gerek İzmir adayımız Hamza Bey, İstanbul’da Murat Bey çok güçlü programlar ortaya koymuş durumdalar ve bunların biz çok kıymetli olduğunu, mutlaka hayata geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu işleri laflarla, algılarla çözemeyiz. Somut adımlarla, somut projelerle ve ciddi kitlesel dönüşümlerle gerçekleştirebileceğimiz bir süreç bu. Burada da polemiklerle, birtakım tartışmalarla kaybedecek vaktimiz yok. İnşallah önümüzdeki dönemde bu alanda güçlü adımları hep birlikte atarız” değerlendirmesinde bulundu.
    Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ve inşaat sektörünün temsilcileri katılım sağladı.

  • Şanlıurfa’nın yöresel tepsi yemekleri

    Şanlıurfa’nın yöresel tepsi yemekleri

    Geniş yemek kültürüne sahip Şanlıurfa, tepsi yemeği kültürüyle öne çıkıyor. UNESCO’nun gastronomi alanındaki ağına aday olan kentte, her köşe başında bulunan pide fırınlarında odun ateşiyle pişirilen birbirinden lezzetli tepsi yemekleri, sevilerek tüketiliyor.

    Şanlıurfalıların vazgeçemediği fırına tepsi yemeği gönderme geleneğinden dolayı şehirdeki fırınlar, günün her saatinde yoğun olarak çalışıyor. Fırın ustaları, bu geleneğin Ramazan ayının gelmesiyle daha da önem kazandığını belirterek, odun ateşinde pişen yemeğin daha lezzetli olduğunu aktarıyor.

    Fırın utası Bilal Çalışkan, “Herkes yemeğini getirir, bizde fırında pişiririz. İftar saatine yakın herkes yemeğini alır, afiyetçe yerler. Vatandaşlarımızın bizleri de düşünmeleri çok iyi olur, her zaman fırıncılara yüklenmek iyi değildir. Biraz da evde yemeklerini yapsalar, çok seviniriz. Çok yoğun oluyor, yoğunluktan dolayı ocakçımız yani pişiricimiz çok yoruluyor. Allah yardımcısı olsun. Saat 17.00’den sonra gelen yemelerin pişirimi yetişmiyor. Yetiştiremediğimiz zaman vatandaşlarımıza karşı mahcup oluyoruz. Yemeklerin güzel pişmesi ve iftar saatine yetişmesi için saat 17.00’den önce getirmelerini rica ediyoruz. Şanlıurfa’nın meşhur yemeklerinden olan patlıcan, biber, domates, patates, tavuk, tepsi kebabı, patlıcanlı kebap deriz, lahmacun türü gelir, burada pişiririz” dedi.

    Fırına tepsi getiren vatandaşlardan Nihat Büyük, “Bu akşam hayırlısıyla lahmacun getireceğiz. Hanım daha yapmamış, yarım saat içinde inşallah nasip olursa bizim lahmacun da buraya gelecek. İftar saatini bekleyeceğiz. Akşam ezanına yakın, iftar saatine yakın buralar bayağı yoğun oluyor. Hemen hemen her çeşit yemek buraya geliyor. Burası iftar saatine doğru adeta ana-baba günü gibi oluyor. Burada tepsiler üst üste yığılıyor, baktığın zaman hayretler içerisinde kalıyorsun. Allah bu fırıncılarımıza yardım etsin, diyorum. Gerçekten fırıncılarımız bu yükümüzü kaldırıyorlar. Genelde lahmacun türü oluyor, pide türü oluyor, kazan kebabı türü oluyor, Harran kubbe türü yemekleri buraya getirip fırında pişiriyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Leylek Ormanı şenlendi

    Leylek Ormanı şenlendi

    Leyleklerin, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti sınırları içerisinde Samsun Bafra Doğanca Mahallesi mevkiinde ağaçlarda oluşturdukları kat kat yuvalar adeta leylek apartmanını andırıyor. Leylek Ormanı’na dişilerinden önce gelen ve yuvalarını tamir eden erkek leyleklerden sonra dişi leylekler de geldi. Bölgede 5 ay kalacak leylekler yavrularını büyüttükten sonra ağustos ayı sonunda daha sıcak ülkelere uçacaklar.

    Leylek Ormanı’nı gezen emekli öğretmen Nejdet Sungur, “Hobi olarak boş zamanlarımda 7- 8 yıldır kuş fotoğrafçılığı yapıyorum. Havalar güzel olduğu zamanlarda genelde bu bölgeye geliyorum, kuşların fotoğrafını çekiyorum. Leylekler benim de takip ettiğim kuşlardan birisi. Özellikle yavrularını besleme anları da çok güzel. Buradaki kuleye çıkarak yavrularının beslenmesi izlenebildiği için çok keyifli oluyor. Burası Samsun halkı için çok güzel bir nimet. Normalde leyleklerin yuvası yukarıda olduğu için aşağıdan o yavrularını besleme ya da birlikte vakit geçirme çok görünmüyor. Kuleye çıkarak yuvaların içerisi görülüyor. Böylece o güzel anlara şahit olmak mümkün oluyor. Herkese tavsiye ediyorum, insanlarımızın doğaya çıkıp buraya gelip bu güzellikleri görmesi iyi olur diye düşünüyorum” dedi.

  • Barajlarda kuraklık alarmı

    Barajlarda kuraklık alarmı

    Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Adana’da Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Şubat ayı son 255 yılın en sıcak Şubat ayı oldu. Ayrıca Şubat ayında Türkiye’de 28.7 derece ile sıcaklık rekoru kıran Adana, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün paylaştığı 24 aylık standart yağış indeksi meteorolojik kuraklık durumuna göre olağanüstü kuraklık yaşayan iller arasında gösterdi.

    Yağışların olmadığı kentte barajlarda da suların çekilmeye başladığı görüldü. Dron ile çekilen görüntüler de kuraklık gerçeğini gözler önüne bir kere daha serdi. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

    “Toroslar’da hiç kar yok”

    Kar yağışı olmamasının barajları etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Başıbüyük, “Bu sene maalesef yeterli kar yağışı olmadı. Bu nedenle özellikle baraj göllerinde istenen seviyeye ulaşmak çok mümkün olmadı. Bizim Çukurova’da çok büyük bir sorun gözükmüyor ama Toroslar’da hiç kar yok. Olması gerekenin yüzde 10’u kadar kar var. Şubat ayı çok sıcak geçti ve var olan kar örtüsü eridi. Bu böyle devam edecek olursa özellikle yaz dönemlerinde barajlarda meydana gelen buharlaşma, tarımsal sulama ve enerji için kullanılan suyla birlikte ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir” ifadelerini kullandı.

    “Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız”

    Türkiye’nin belirli dönemlerde bu tür doğa olaylarını yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, su tüketimine dikkat çekerek, şunları söyledi:
    “Türkiye’de bu zaman zaman sıklıkla yaşadığımız doğa olaylarından bir tanesi. Ülkemiz su zengini bir ülke değil. Bir taraftan artan nüfus, bir taraftan da iklim krizine bağlı değişken yağış rejimi var. İçme suyunda bireysel olarak tükettiğimiz sulara dikkat etmemiz lazım. Barajlarda araba yıkanmamalı. Vahşi sulamanın önüne geçilmeli. Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız. Eğer bunları yapmazsak su kıtlığı ciddi bir problem olarak karşımıza çıkar.”

    “Sularımızı dikkatli kullanmalıyız”

    Çukurova’nın her an yağış azlığı nedeniyle su krizine girebileceğine dikkat çeken Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, “Çukurova bölgesi baktığınızda ülkemize oranla daha su kaynağı açısından zengin. Ancak bu olumsuz yağış rejimi nedeniyle her zaman bu durum değişebilir. Bunun için sularımızı dikkatli ve temiz kullanmamız gerekiyor” dedi.

    “Sular çok çekildi”

    Seyhan Baraj Gölü’nde balıkçılık yapan Murat Yapku ise su seviyesinin geçen seneye oranla çok düştüğünü anlatarak, “Normalde bu zamanda Mart ayında suyun daha fazla olması gerekiyordu. Bu sene beklenen kar yağışı olmadı. Kanallarımıza gecikmeli sular verildi ve gölde de su azaldı. Şu anda bizim burada değil de 2 metre daha yüksekte olması lazımdı. Geçen sene çok güzel yağış oldu ve soğuk geçti. Bu sene beklenen kış olmadı. Kısa bir dönem soğuk oldu o da Adana özelinde değildi. Ülkemize bir soğuk hava dalgası geldi biz de ondan etkilendik” ifadelerini kullandı.

  • Patatesler toprakla buluşuyor

    Patatesler toprakla buluşuyor

    Patates denilince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Bolu’da patates ekimi başladı. Üreticilerin mart ayının son günlerinde ve nisan ayının ilk günlerinde patatesi toprakla buluşturmaya başladığı günlerde üreticiler yeni sezondan umutlu. Geçtiğimiz yıllarda patates ekmeyi bırakarak dane mısır üreten çiftçiler, bu yıl tekrardan patates ekmeye yöneldi. Kent genelinde patates tarlalarının da çoğaldığı görüldü.

    “Dane mısırdan zarar edince patatese geri döndük”

    2 yıldır dane mısırdan zarar ettiğini ve patates ekmeye karar verdiğini ifade eden Ahmet Sarıalan, “Bu sene 30 dönüm patates ekeceğim. Önceki seneler daha fazla patates ekiyorduk. 2 yıldır patates ekmeyip dane mısıra yönelmiştik. Dane mısırdan zarar edince patatese geri döndük. Dane mısırdan vazgeçtik. Para kazanamadık. Patatese geri dönüş yaptık ama tohumu çok pahalı. Aynı tohumu tekrar ekemiyorsun. Mecburen dışarıdan alman gerekiyor. Maliyetler yüksek ama bu yıl kaç paraya satacağımızı bilmiyoruz” dedi.

  • Net UYP açığı yükseldi

    Net UYP açığı yükseldi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ne göre, 2024 Ocak sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,1 oranında azalışla 324,5 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 1,9 oranında artışla 624,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 284,7 milyar dolar iken 2024 Ocak sonunda eksi 300 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 5,0 oranında azalışla 133,9 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 2,7 oranında artışla 125,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 6,7 oranında artışla 49,7 milyar dolar oldu.
    Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 6,4 oranında artışla 168,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 4,7 oranında artışla 100,4 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 12 oranında artışla 33,1 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 5,9 oranında artışla 2,8 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 1,7 artışla 43,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 0,8 oranında azalarak 355,5 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,9 oranında azalarak 42,4 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 10,2 oranında artarak 18,8 milyar dolar oldu.

    Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,7 oranında artarak 63,7 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 2,1 oranında azalarak 98,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

  • “Ülkemizin demokrasi standardını yükselttik”

    “Ülkemizin demokrasi standardını yükselttik”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dizi ziyaret için öğle saatlerinde karayolu ile Adana’ya geldi. İmamoğlu ilçesine geçen Tunç, burada yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakı’nın bir proje ittifakı olmadığına dikkat çekerek, “Cumhur İttifakı bu ülkenin bekasıyla doğrudan ilgili. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan durum ülkemizin birlikteliği çok önemliydi. Bu birlikteliği hem illerimizde hem de ilçelerimizde sürdürme gayreti içerisindeyiz. Eğitimden, sağlığa bizim siyasetimizde ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı var. İstikrarlı kalkınma hamleleriyle eser ve hizmet siyasetiyle ülkemizi donatma gayreti içerisinde olduk. Ülkemizin demokrasi standardını yükselttik. Sadece fiziki kalkınma değil, güçlü bir demokrasiye sahip olabilmesi için reformlar gerçekleştirdik. Önemli reformlar hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Terörün her biriyle mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Türkiye’yi dünyada adaleti savunan, dengeli dış politikasıyla daha gayretli bir politikayı hayata geçirme gayreti içerisinde olduk” diye konuştu.

    “Yerel yönetimler ve hükümet ilişkisi önemli”

    Tunç, yerel yönetimler ve hükümetler arasındaki uyumun önemine dikkat çekti. Bakan Tunç, “Yerel yönetimlerle hükümet arasındaki uyumu sağlayarak şehirlerimiz daha güzel hizmetlere, daha müreffeh bir hayata kavuşmasının gayreti içerisinde olacağız. Uyum çok önemli. Bazıları bunu bir tarafa çekiyor, yanlış taraflara çekmeye çalışıyorlar. Uyum dediğimiz zaman, ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi ve hükümetin bir arada olması lazım. Bunlar bir arada olduğu zaman eser ve hizmet üretimi daha da hızlanır. Üçünün uyumlu çalışması ve ilçe ile büyükşehir belediye başkanlarının ürettiği projelere hükümetin destek olması önemli. Böylelikle daha faydalı olur. İnşallah İmamoğlu 31 Mart’ta vereceği kararla bu şansı yakalayacak” ifadelerini kullandı.

    “Cumhur İttifakı önemli bir başarı elde edecek”

    Adana’nın çok önemli bir kent olduğundan bahseden Bakan Tunç, “İnşallah 31 Mart’ta Adana’da ve ilçelerinde Cumhur İttifakı önemli bir başarı elde edecek. Adana’mız tarih ve lezzetin buluştuğu şehir. Adana’nın sıcak insanlarına en güzeli yakışır. İnşallah bunu başaracağız. Çok değerli milletvekillerimiz, Adana’yla ilgili yoğun bir çaba sarf ediyorlar. Şimdi 31 Mart sonrası sizlerin seçeceği belediye başkanlarıyla kafa kafaya vererek şehirlerimize çok daha güzel hizmetleri getirme gayreti içerisinde olacaklar” şeklinde konuştu.

    “Laf değil, icraat üretiriz”

    Cumhur İttifakı’nın hizmet götüren anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cumhur İttifakı’nın belediyeciliği her yere hizmet götüren belediyecilik. Herkese adaletli davranan belediyecilik, şefkatli davranan belediyecilik, fakiri, fukarayı gözeten belediyecilik, düşkünü, engellisini, yaşlısını, çocuklarını koruyan belediyeciliktir. İnşallah bunu 31 Mart sonrası İmamoğlu ilçemizde hayata geçireceğiz. Ondan hiç şüphemiz yok. Bizim adaylarımızda eser üretme vardır. Laf değil, icraat üretiriz” dedi.
    Konuşmanın ardından Bakan Tunç, Kozan ilçesine geçti.

  • Meyve bahçelerinde bungalov istilası

    Meyve bahçelerinde bungalov istilası

    Geçmişte doğası ile Türkiye’nin en güzel bölgelerinden olan Sapanca, eski güzelliğini mumla arıyor. Sosyal medyanın da gelişmesiyle daha da bilinir hale gelen Sapanca bir zamanlar meyvesi ile Türkiye’nin en önemli ilçeleri arasındaydı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlere yakınlığıyla her yıl çok sayıda yerli ve yabancı tatilciyi ağırlayan Sapanca beton yığınına dönmüş durumda.

    Denetim yok, para kazanma hırsı var

    Zamanın meyve bahçeleriyle ünlenen ilçede şimdilerde ise bilinçsizce yapılan bungalovlar, bazı sıkıntıları da beraberinde getirdi. Ağaçların yok edilerek bungalova dönüştüğü ve bungalov dolandırıcılığının da arttığı ilçede, bölge halkı Sapanca Belediyesi’nin bu duruma bir an evvel önlem almasını istiyor. Para kazanma hırsı, Sapanca Belediyesi’nin hiç bir önlem almaması doğası ile dikkat çeken ilçeyi adeta bungalov mezarlığına çevirdi.

    “Eskiden buradan 12 kamyon meyve yüklenirdi”

    İlçede yaşayıp arsası, tarlası olan, şehir dışında yaşayıp Sapanca’dan arsa alan çok sayıda kişi para kazanma hırsı uğruna adeta ilçenin güzelliğine kurşun sıkıyor. Ağaçlar tek tek kesilirken, ormanların içine bile bungalovlar yapılıyor. Bungalovların hemen hemen her yerde yapıldığını anlatan 67 yaşındaki ilçe sakini Ahmet Memi, “Eskiden Sapanca’nın nüfusu azdı. Her taraf ağaçlarla dolu ve Sapanca, şehrin meyve merkeziydi. Eskiden buradan 12 kamyon meyve yüklenirdi hatta bir kamyon 600 kasa meyve alırdı” dedi.

    “Ne ormanın güzelliği ne de ilçenin güzelliği kaldı”

    O halden bu hale geldiklerini ifade eden Memi, “Bundan sonra istikbali hiç yok, imar falan verilmemesi lazım. Bungalovlarda herkesin bir geliri var ama bunlarda kontrol kaçtı. Yabancılara satıldı, kiraya verildi bu şekilde olmamalıydı. Sapanca’nın kendi insanı faydalansaydı kabulümdü ama geliyor adam 20 tane yapıyor, tel örgüsünü çekiyor. Geliri var, para kazanıyor ama görüntüyü de bozmaması lazım bakıyoruz her taraf doldu, geceleri ışıl ışıl oluyor. Ne ormanın güzelliği ne de ilçenin güzelliği kaldı. Tamam yapacaksan da çeki düzen vereceksin böyle olmaması lazım” diye konuştu.