Etiket: güncelhaber

  • Atama kararları resmi gazetede

    Atama kararları resmi gazetede

    Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile birlikte, Devlet Arşivleri Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığına Murat Yıldız, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığında ise Abdülhamit Tüfekçioğlu atandı. Milli Eğitim Bakanlığı Rize İl Milli Eğitim Müdürü Engin Emen görevden alınırken yerine ise Yusuf Tüfekçi getirildi. Atamalar, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi.

    Sağlık Bakanlığında ise Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğüne Şali Yıldırım, Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğüne ise Rıza Uçan 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4’üncü maddeleri gereğince atandı.

  • Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde

    Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.

    “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor”

    Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi.

    “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz”

    Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz”

    “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz”

    Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu.

    “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor”

    Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

    “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık”

    İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Baharın müjdecisi çiğdemler açtı

    Baharın müjdecisi çiğdemler açtı

    Özellikle yüksek kesimlerde karın erimesiyle çıkan ve baharı müjdeleyen çiğdemler Erzurum Ovası’nı beyaza bürümeye başladı.

     

    Havaalanı yolu üzerindeki arazilerde karın kalkması ile birlikte yüzlerini gösteren çiğdemler başta fotoğraf meraklıları olmak üzere görenlerin ilgisini çekiyor.

    Çiğdem çiçeklerinin kar suyuyla beslendiği ve ömürlerinin çok uzun olmadığı bilinirken, baharı müjdeleyen ve genellikle Mart ve Nisan aylarında açan çiğdem çiçekleri, bu yıl yine tam beklenen zamanda gün yüzüne çıktılar.

    Erzurum’da çiğdem çiçekleri havanın mevsim normallerinde seyretmesi halinde Palandöken Dağı’nda Nisan ve Mayıs ayında ancak görülebiliyor.

  • Ramazan’da balığa ilgi azaldı

    Ramazan’da balığa ilgi azaldı

    Ramazan ayı dolayısıyla vatandaşların balığa olan ilgisi azalınca tezgahlar boş kaldı. İzmit Balıkhan’da hamsi kilogramı 150 TL, istavrit 120 TL, çipura ile levrek ise 110 TL’den alıcı buluyor.
    Ramazan ayında durgunluk yaşadıklarını ifade eden balıkçı Ahmet Tartar, “Geçen sene daha yoğundu ama bu sene Ramazan ayı çok durgun geçiyor. Şu anda halkın en çok sevdiği balıklar çipura, levrek, barbun, tekir ve lüfer. Bu aralar küçük balığı alan yok. Daha çok büyük balık olan kalkan, barbun, tekir, mezgit ve turna mezgiti satılıyor” dedi.

    “Ucuzluğa rağmen durgunluk var”

    Balık fiyatları ile ilgili bilgi veren Tartar, “Fiyatlarımız gayet ucuz. Hamsi 150, istavrit 120 TL’den satılıyor. 150 TL’ye kemik vermiyorlar. Fiyatlarımız gayet ucuz. Turna mezgit 450-500 TL arasındayken şimdi 350 TL oldu. Çipura ve levrek 110 TL, kefal ise 130 TL’den satılıyor. Ucuzluğa rağmen durgunluk var. Ramazandan kaynaklı durgunluk olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

    Balık almak için tezgahları inceleyen Emre Dursun ise “Genellikle boğaz balıklarını tercih ediyoruz. Bugün de tercihimiz lüfer balığından yana oldu ama haftada bir defa hamsi yemeye özen gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

  • Hatay’da bezelye hasadı başladı

    Hatay’da bezelye hasadı başladı

    Depremin vurduğu Hatay’ın bereketli topraklarında ürün çeşitliliği artmaya devam ediyor.

    Arsuz ilçesinde vatandaşlar tarafından alternatif ürün olarak bezelye yetiştirilmeye başlandı. Ramazan ayında hasadına başlanan bezelye tarladan kilogram fiyat 50 TL’den alıcı buluyor.

    Tarlasında ektiği bezelyenin hasadına başlayan kadın çiftçi Yeter Yeğen, “Bizim burada Mart ayında başlar, Nisan’ın ortalarında biter. İyi, güzel olur, verimli oldu yağışlardan dolayı. Her sene değişiyor belli olmuyor, tadı daha güzeldir” dedi.

     

  • Güneydoğu’da ihracat arttı

    Güneydoğu’da ihracat arttı

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar ile şeker ve şeker mamulleri gibi başlıca ürünlerindeki fiyat düşüşlerine rağmen Güneydoğu’daki hububatçılar, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 100 milyon dolar daha fazla satış yaptı. Irak’ın alımlarının bölgenin toplam hububat ihracatı içindeki payı yüzde 36’yı geçerken, Cibuti, Libya, Gana ve Togo gibi Afrika ülkeleri en büyük 10 ihracat pazarı içinde yer aldı. Bölgedeki hububatçılar en fazla buğday unu ihracatı yaptı.

    “Buğday unu ihracatımızda stok sorunu olan ülkeler öne çıkıyor”

    Küresel ekonomik resesyona bağlı olarak talepteki azalmaya rağmen, geçtiğimiz yıllardan devreden stokların buğday fiyatları üzerindeki baskısına değinen Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Dünyada son 2 yıldaki buğday üretimi 1,5 milyar tonu aştı, 2022’den bu yana devam eden bu bollukta, maddi imkânı olan ülkeler depolarında yüksek miktarda stok yaptı. Yeni hasat sezonu yaklaşırken bu alandaki rekabetin yoğunlaştığını, bunun da küresel fiyatlar üzerinde bir miktar baskı oluşturduğu görüyoruz. Bizim bölgemizde de buğdayın ihracat birim fiyatlarındaki gerileme yüzde 10’a yaklaşmış durumda. Öte yandan her ülkenin alım gücü aynı olmadığından, ekonomik olarak daha az gelişmiş bölgelerdeki talep durmuş değil. Bunu ilk 2 aydaki buğday ihracatımızın miktar bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artış göstermiş olmasından da teyit ediyoruz. Güneydoğu Anadolu’dan en fazla buğday ihracatını Irak, Suriye, Cibuti, Etiyopya ve Somali’ye yapıyoruz” dedi.

    “Kakaolu mamullerimizde ihracat birim fiyat artışı kalite ve katma değerden”

    Kakao maliyetlerindeki yükselişin çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarlarının ihracat birim fiyatlarına etkisine değinen Kadooğlu, “Bu yıl dünyadaki tüm gıda üreticilerini etkileyen bir El Nino gerçeği ile karşı karşıyayız. Başta pirinç olmak üzere, pek çok gıda grubu üzerinde etkileri olan bu doğa olayının bir başka sonucunu da kakao konusunda yaşıyoruz. Gana ve Fildişi Sahili’nde de kuraklık şartları nedeniyle kakao fiyatları çok yükseldiğinden, çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarlarının ihracat birim fiyatlarında artışlar yaşanıyor. Fakat kakaolu mamullerin ihracat birim fiyatlarındaki artış oranı Türkiye genelinde yüzde 4,7 iken Güneydoğu Anadolu’da yüzde 12,5 düzeyinde. Bu karşılaştırma, fiyatlarımızdaki yükselişin sadece maliyetlere bağlı olmadığını, ürünlerimizde gözle görülür oranda kalite ve katma değer artışı olduğunu da gösteriyor” şeklinde konuştu.

    “Yeni pazar kazanma faaliyetlerimiz sürüyor”

    Tokyo’da 5-8 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenen Foodex Japan Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı’yla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kadooğlu, “Asya-Pasifik bölgesine bir açılım yapmak ve bu bölgedeki tanınırlığımızı artırmak bizim için çok önemli. Bu yüzden Foodex Japan Fuarı’ndaki faaliyetlerimizi sadece Japonya ile ticari ilişkilerimiz özelinde düşünmedik. Diğer yandan bu ülkenin gıda arzındaki kırılganlığı ve ülkenin gıda ithalatına bağımlılığı bizim için ilgi çekici bir unsur. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Japonya’ya hububat ihracatı 100 milyon dolara kadar yaklaşmıştı. Tokyo’daki tanıtım çalışmalarımızın başarısı 2024 yıl sonu hedefimizi daha da yukarı taşıdı. Asya-Pasifik bölgesinde pazar kazanma faaliyetlerimize, Nisan ayında Singapur’da düzenlenecek FHA Food & Beverage fuarındaki tanıtım çalışmalarımızla devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Çanakkale ruhunu sahneye taşıdılar

    Çanakkale ruhunu sahneye taşıdılar

    Malatya’da Fırat İlkokulu öğretmen ve öğrencileri, Anadolu’nun topyekün mücadelesiyle elde edilen Çanakkale Zaferi’ni anlatmak için zaferin hikayesini bir tiyatro oyununa dönüştürdü. Ciddi hazırlıklar yapılarak sahnelenen tiyatro gösterisi ve değişik etkinlikler büyük beğeni topladı.

    Okulda bir çok öğrencin sahne aldığı tiyatro gösterisi o dönemin ruhunun anlatılması ve yaşatılması için, zaferin 109. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında bugün okulda öğrenci ve velilerin katılımıyla sahnelendi.

    Fırat İlk Okulu Müdürü Nurettin Şavur, program sonunda yaptığı konuşmada etkinlikte emeği geçen öğretmen ve öğrencilere teşekkür ederek, “Çanakkale ruhunda, Anadolu’daki tüm insanlar bulundu. 7’den 70’e herkes bu savaşta rol aldı. Çok kolay olmadı bu oyunu hazırlamak ama Çanakkale o kadar anlamlı ve kıymetli bir harbimiz ki çocuklarımıza o ruhu anlattıktan sonra rollerini anlatmaya gerek kalmadan kendileri canlandırdı.” diye konuştu. Program sonunda sahne alan öğrencilere başarı belgelerini tek tek takdim eden Okul Müdürü Şavur, benzeri etkinliklere devam edeceklerinin de sözlerine ekledi.

  • Erik çiçekleri bu yıl mevsiminde açtı

    Erik çiçekleri bu yıl mevsiminde açtı

    Birkaç yıldır mevsimi dışında açan baharın müjdecisi kayısı ve erik ağaçlarının çiçekleri hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte bu yıl mevsiminde açtı.

    Halk arasında umut ile yaşamı simgelediğine inanılan çiçekler güzel kokularıyla ve oluşturdukları renk şöleniyle sokakların çehresini değiştirirken, aynı zamanda kartpostallık görüntülerin meydana gelmesine neden oldu.

    Çevreden geçen bazı vatandaşlar da cep telefonu kameralarıyla fotoğrafladığı o manzaraları sosyal medya hesaplarından paylaşarak ölümsüzleştirdi.

  • Susam ihracatında rekor artış

    Susam ihracatında rekor artış

    Türkiye, 2022 yılında 77 milyon dolar olan susam ihracatını 2023 yılında yüzde 62’lik artışla 124,5 milyon dolara çıkardı. Türkiye’nin susam ihracatındaki yeni hedefi 250 milyon dolara ulaşmak.

    “Dünya susam ticaretine yön veriyoruz”

    Türkiye’de yetişen susamın çok kaliteli olduğunu anlatan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamumleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Susamda en büyük ithalatçı 1,6 milyar dolarla Çin. Bizim susamımız kaliteli olduğundan birim fiyatı 2,4 dolardan gidiyor. Çin ise 1,5 dolar bandında ithalat yapıyor. Bizim kaliteli susamımızı seçici bir pazar olan Japonya ve Avrupa ülkeleri alıyor. Japonya’ya 2024 yılının Ocak-Şubat döneminde Türkiye geneli susam ihracatımız geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 170’lik artışla 660 bin dolardan 1,7 milyon dolara ilerledi. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 5-8 Mart 2024 tarihlerinde Tokyo’da düzenlenen Foodex Fuarı’na info stand ile katıldık. Fuarda tadım etkinliklerimiz kapsamında ziyaretçilere susam paneli tavuk tadımı yaptırdık ve büyük beğeni aldık. Türkiye olarak susamda dünyanın ikinci büyük ithalatçısı konumundayız. Dünya susam ticaretine yön veriyoruz. 2024 yılında susam ihracatımızın 250 milyon dolara ulaşmasını bekliyoruz” diye konuştu.

    Türkiye, 2024 yılının Ocak-Şubat döneminde 19,6 milyon dolarlık susam ihraç etmişken, bu ihracatın 6,6 milyon dolarlık dilimini Egeli ihracatçılar gerçekleştirdi.

    Kimyon ve anason susam ihracatındaki artışa eşlik etti

    2024 yılının Ocak – Şubat döneminde susam ihracatındaki artışa, kimyon ve anason ihracatı da eşlik etti. Türkiye’nin kimyon ihracatı yüzde 106’lık yükselişle 1 milyon 89 bin dolardan 2 milyon 242 bin dolara, anason ihracatı yüzde 111’lik sıçramayla 357 bin dolardan 754 bin dolara ilerledi. Susam, kimyon ve anason üçlüsünün toplam ihracatı yüzde 180’lik artışla 8 milyon 92 bin dolardan 22 milyon 629 bin dolara tırmandı.

    Susam ihracatında Polonya, Irak ve Almanya öne çıktı

    Türkiye’den 2023 yılında yapılan susam ihracatında Polonya 9 milyon 164 bin dolarlık tutarla lider olurken, zirvenin ortağı Irak’a 7,7 milyon dolarlık susam ihraç ettik. Almanya Türkiye’den 3,2 milyon dolarlık susam talep ederken, Yunanistan’a 2,6 milyon dolar, Romanya’ya 2,5 milyon dolar, İsrail’e 2,4 milyon dolar, Japonya’ya ise 2,3 milyon dolar susam ihraç ettik.

  • Çanakkale Zaferi’nin sembol okulu

    Çanakkale Zaferi’nin sembol okulu

    II. Abdülhamit Han tarafından yaptırılan ve 13 Eylül 1893 tarihinde ‘Derece-i Ula Mekteb-i Külliyesi İdadisi’ adıyla kurulan okul, 131 yıldır eğitim hayatını sürdürüyor. 1915 yılında son sınıf öğrencileri Çanakkale Savaşı’nda şehit olduğu için mezun veremeyen okul, günümüzde de aynı misyonla öğrenci yetiştirmeye devam ediyor.

    “Çanakkale deyince eğitim tarihimizde akla Kayseri Lisesi gelir”

    Kayseri Fen Lisesi Müdürü Ali Durmuş, Çanakkale deyince eğitim tarihinde akla Kayseri Lisesi’nin geldiğini ifade ederek, “Kayseri Lisesi bu 5-6 güzide okulumuzdan birisidir. Okulumuz Çanakkale Savaşı’nda son sınıf talebelerini savaşa göndermek suretiyle mezun verememiş bir kurumdur. Sakarya Meydan Muharebesi’nde de savaşa giden öğrenciler nedeniyle sınıf oluşturmamıştır. Bunlar kütük defterimizde yazıyor. Böyle bir kurumda çalışıyor olmak bizim için ayrı bir onur ve gururdur. Biz de öğrencilerimize bunu sürekli anlatıyoruz. Kayseri Lisesi’nin misyonundan ve lisenin Cumhuriyet’in kuruluşundaki emeğinden ve şehitlerinin kanından bahsediyoruz. Onlar bu yüce görevi yerine getirdiler. Şu anki öğrencilerimizin de bu görevi yerine getireceklerinden şüphemiz bulunmuyor” ifadelerini kullandı.

    Kurumun 131 yıllık olduğunu kaydeden Durmuş, “Cumhuriyet’in kuruluşunda payı olan bir kurum. Sakarya Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusu Ankara Polatlı’yı geçmiş olsaydı başkentin Kayseri’ye taşınması söz konusuydu. O zaman bu bina meclis binası olacaktı. Kuruluştan yükselişe hizmet vermiş bir eğitim kurumuyuz. Bu yükselişi de muasır medeniyetler seviyesine taşımak için öğrencilerimizle beraber elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu.