Etiket: güncelhaber

  • Kışta PVC pencerelere rağbet artıyor

    Kışta PVC pencerelere rağbet artıyor

    Diyarbakır’da hava sıcaklarının gündüz 3 dereceye kadar düşmesiyle ses ve ısı yalıtımının etkisini gösterdiği PVC pencereler daha çok tercih ediliyor. Evlerde tahta pencereler yerini artık PVC pencerelere bırakıyor. Soğuk kış aylarında evlerde soğuğu içeri almayan yalıtımlı pencereler artık bütün evlerde görülüyor.

    PVC ustası olarak çalışan Yunus Ekinci, artık eski tahta pencerelerin yerini PVC pencerelerin aldığını söyledi. Vatandaşların uzun ömürlü ve kaliteli olmasından dolayı PVC pencereleri tercih ettiklerini belirten Ekinci, “Bizim bölgemiz biraz sıcak olduğu için renkli pencereler pek fazla tercih edilmiyor. Tercih edilse bile 3-5 yıllık bir ömrü var. Ürünlerin beyaz olması daha uzun ömürlü ve kullanışlı oluyor. Vatandaşlarımız pencere yaptıracağı zaman iyi bir ustaya denk gelirse iyi bir kalitede uzun ömürlü pencereye sahip olur. Şu anda PVC dediğimiz malzemeler son teknoloji ile üretildiği için daha kullanışlı ve uzun ömürlü oluyor” dedi.

    PVC pencerelerin son teknoloji ile üretildiğini ifade eden Ekinci, “Artık tahta pencereler kullanılmıyor. Vadesi de dolmuş durumda. Tahta pencerelerin ömrü 5-6 yıl ise PVC pencerelerin ömrü ona göre daha uzun. Şu anda PVC kapı grupları en son teknoloji olduğundan ısı yalıtımı ve ses yalıtımı olarak daha iyi. Yağmurlu havalarda PVC pencerelerde yağmur alma ve hava geçirme gibi sıkıntılar olmuyor. Eski tip tahta pencerelerde yağmurlu havalarda, rüzgarlarda içeri havayı daha fazla alır. O yüzden vatandaşların tercihi PVC pencere gruplarını tercih ediyor” ifadelerini kullandı.

  • Lezzetli kışlık ürünler kadınların ellerinden

    Lezzetli kışlık ürünler kadınların ellerinden

    Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in kentte göreve başlamasıyla hayata geçirdiği kadın kooperatiflerinin çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Kocasinan ilçesine bağlı Yemliha Mahallesi’nde bulunan Yemliha Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nde de kadınlar, birbirinden lezzetli erişte, mantı, çorba, Kayseri dolma mantısı, patlıcan kurusu, domates salçası, reçel gibi kışlık ürünleri üretip satarak ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Aldıkları siparişleri zamanında üreterek teslim eden kadınlar, kadınlara iş istihdamı oluşturmayı amaçlıyor. Yemliha Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Elmas Bulut, kadınların gücünü göstereceklerini söyleyerek, “Burada ürettiğimiz ürünleri işlemeye çalışıyoruz. Ürünlerin pazarlamasını sipariş üzerine yapıyoruz. Kooperatifimiz daha yeni. Toplu siparişler almayı hedefliyoruz. Burada sürekli çalışarak kadının gücünü göstereceğiz. Burada eşlerimize de destek oluyoruz. Kendimiz ayaklarımızın üstünde duruyoruz. Biz burada büyüyerek, kadınlarımıza iş istihdamı oluşturmak istiyoruz. Biz mahallemizdeki üreticilerimizin ürünlerini alıyoruz. Burada işleyerek satıyoruz” dedi.

    İlgi, patlıcan reçeline

    Patlıcanın reçelinin ilgi gördüğünü kaydeden Bulut, tarifini vererek, “Patlıcanımızın reçeli, tatlısı ve turşusu var. Patlıcanımızın çok çeşitlerini yapıyoruz. İlgi gören reçelimizi patlıcanı soyduktan sonra tuzlu suya atıyoruz. Sudan aldıktan sonra kireçli suya atıyoruz. Buradan da aldıktan sonra limonlu suyla haşlıyoruz ve 1 kilo patlıcana 1 kilo şeker, 2 kilo su verdikten sonra 5-6 saat kaynatıyoruz. Akabinde patlıcan tadı gider ve kendine güzel bir tat verir” şeklinde konuştu.

    Bulut ayrıca, çalışmak isteyen kadınları kooperatiflerine beklediklerini söyleyerek, kooperatiflerin kurulmasını sağlayan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e teşekkür etti.

  • Maden ocağında duygu dolu anlar

    Maden ocağında duygu dolu anlar

    Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) madenciler günü dolayısıyla Eğitim Ocağı’nda kurum bünyesindeki madencilerin eşlerini ağırladı. Maden ocağının tanıtıldığı eğitim ocağına her gün eşlerinin kafese binerek yerin metrelerce altındaki çalışma alanına indiği anları birebir yaşayan madenci eşleri, taşkömürünün çıkartılması ve yer üstüne çıkartılması sürecini yakından izleyerek gözlemledi.

    Maden Müzesi’ni de gezen madenci eşleri, çalışma şartlarının zorluğuna dikkat çekti. Eşinin Amasra’daki maden ocağında çalıştığını anlatan Meryem Demir, “Duygulandım. Hissettiğimi ifade edemiyorum. Şartlar zor. Gerçekten paramızın değerini iyi bilmemiz gerekiyor” dedi. Nila Erdoğan ise “Eşim Amasra maden ocağında çalışıyor. 15 yıllık madenci. Ben böyle olduğunu tahmin etmiyordum. Girdim gördüm, çok etkilendim. Kaza olduğu zaman kaçacak yerleri yok. Allah hepsinin yardımcısı olsun” dedi. Eşi Orhan Arslan’ın TTK’ya ait Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nde çalıştığını anlatan Necla Arslan da “Eşim 2019 yılında işe girdi. İş sonrası ilk eve geldiğinde gözlerindeki kömür, iş yeri eşyalarındaki o karayı şimdi daha iyi anladım. Rabbim hepsinin yardımcısı olsun. Islak zeminler zor şartlar” diye konuştu.

  • Kaybettiği bacaklarına protezle kavuştu

    Kaybettiği bacaklarına protezle kavuştu

    Asrın felaketinde enkaz altında ailesini ve iki bacağını kaybeden depremzede Mutasim Al Ahmed, protez bacaklarla ayağa kalktı. Ahmed ile ilgili bilgi veren İrade Adımları Derneği Ortopedi Protez ve Ortez Teknikeri Şüheda Şimşek, yakınlarını ve bacaklarını kaybeden Ahmed’in tedavi süreciyle ilgili şunları söyledi:
    “Mutasim Al Ahmed, 6 Şubat 2023’te Hatay’ın Kırıkhan’da meydana gelen depremde ailesini ve iki bacağını kaybetti. Henüz 13 yaşında bu kadar kayıp yaşamasına rağmen büyük bir umutla yola çıktı. İstanbul Sultangazi’de yaşayan amcası ile ilk muayenesini olmak için merkezimize 9 Haziran 2023 tarihinde geldi. Bilateral ampute olan hastamızın kas kuvveti, yük taşıma kapasitesi, fantom ağrısı, ağrı tipi ve şiddeti, güdüğün genel durumu değerlendirildikten sonra bilateral hastamıza uygun olacak protez ve uygulanılacak sistemi tespit ettik. Mutasim’in gözlerindeki umut ile bizde depremin yıktığı hayalleri yeniden inşa etmek için birlikte meşakkatli bir o kadar da güzel bir yola çıktık. Ekip arkadaşlarımızla beraber Mutasım’a ampute olan güdüklerin protezi benimseyebilmesi ve tahmin edilen güdük volüm değişiklikleri sürecinde poşetli pasif vakum sistemli protez yapılmasını uygun gördük.”

    “Her adımında mutluluğu ve heyecanı gözlerinden okunuyordu”

    Uyguladıkları yöntemle ilgili bilgi veren Şimşek, “Bu sistem ile Mutasim protez kullanmaya alışıp ve güdük şekli değişmeye başladığı zaman kendisi için daha güzel kullanacağı silikon linerli vakumlu sistem proteze geçiş yapmaya karar verdik. Prova için gelen Mutasim’ın heyecanı, sevinci gözlerinden okunuyordu. Biz de onun sevincine, heyecanına ortaktık. Mutasim’a test soketlerini denedik, o kadar istekliydi ki, protezin parçalarını test soketine sabitledikten sonra walker yardımıyla yürütmeye başladık. Hepimiz Mutasim’ın acıdan umuda doğru iradeli, bir o kadar güçlü adımlarına şahit olduk. Edindiği tecrübeler ve fizik tedavi sonucunda yeni test soketlerini daha iyi kullandı. Mutasim’ın protezleri üzerinde yapmış olduğumuz ayarlar neticesinde daha sağlıklı ve doğru adımlar atmaya başladı. Her adımında yüzündeki mutluluğu, heyecanı ve vermiş olduğu kayıpların acı tebessümü yüzünden okunuyordu” ifadelerini kullandı.

    “Azmi ve mücadelesi hepimize örnek oldu”

    Şimşek depremzede Mutasım’ın yeniden ayağa kalabilmek için gösterdiği çabayı şöyle açıkladı:
    “Doktor, fizyoterapistler ve protez ve ortez teknikerleri ile birlikte Mutasım’ın yürüyüş ve protezi ile alakalı değerlendirmeler sonucunda nihai soketine geçmeye karar verdik. Mutasim her seferinde aynı heyecan ve hiç tükenmeyen umuduyla geliyordu. Karbon soket daha hafif daha dayanıklı olması sebebiyle Mutasim için yürümek daha kolay olmuştu. Mutasimin protezleri üzerindeki ayarları tamamlandıktan sonra 3 Kasım 2023 tarihinde kozmetik yapma aşamasına geçildi. Alınan ölçülere göre iki tarafında kozmetiği tamamlandı ve yürüyüş egzersizlerine devam edildi. Mutasim umudu, azmi ve vermiş olduğu mücadele hepimize hayatın her zorluğuna karşı ayakta dimdik durabilmeye güçlü bir örnekti.”

    “Üç gün boyunca enkazı çıplak ellerimizle kazdık”

    Mutasim’in amcası Ammar Al Ahmed, deprem esnasında yaşadıklarıyla ilgili bilgi vererek, “Deprem olduğunda İstanbul’daydım. Tüm iletişim ağları kesilmişti ve depremin ilk saatlerinde onlara ulaşamadık. Hataya hemen gittik ve kardeşimin tüm ailesi enkazın altında olduğunu öğrendik. Üç gün boyunca enkazı çıplak ellerimizle kazdık. Destek ve kelepçe desteklerini ulaştıktan sonar Mutasim’i ve babasını enkazın altından çıkartabildik. Fakat babası komada 22 gün kaldıktan sonar hayatını kaybetti. Mutasım ise bir bacağı ampute edildi diğer ise çok kötü bir şekilde yaralıydı. Doktorlar da Mutasim’i kurtarmak için diğer bacağı da ampute etmeye karar verdiler” dedi.

    Büyük bir mücadeleyle yeniden ayağa kaldırıldı

    “Mutasim, kardeşimden kalan tek mirasımdır. Elbette, onun gibi özel ihtiyaçları olan biriyle uğraşmak zor olabilir” diyen Ammar Al Ahmed, şunları söyledi:
    “Şu anda, günlük görevlerini yerine getirmesine yardımcı oluyorum, tuvalete gitme ve temizlik gibi. Gelecekte kendi kendine yetebilmesini umuyoruz, böylece okula gitmek ve diğer insanlarla etkileşimde bulunmak gibi şeyleri yapabilir. Özelikle protezlerini taktıktan sonra kendi kişisel ihtiyaçlarını tek başına yerine getirmesi hem kendine hem de bizlere iyi olur. Mutasim’i hep hareketli sandalyede görüyordum. Protezi taktıktan sonra onu ayakta görmek benim için büyük bir mutluluk. Aylardır çaba sarf ettik. İrade Adımları Derneği ekibi de aylardır Mutasim ile yürümeye çalıştılar ve tüm vücut kaslarını güçlendirip ayağa kaldırdılar.”

    Kalbi durmuş

    Deprem anını ve yaşadıklarını anlatan 13 yaşındaki Mutasim Al Ahmed, başından geçen hüzün dolu anları şöyle anlattı:
    “Depremden yarım saat önce uyudum. Uyumak için başımı yastığa koydum. Hafif bir titreme hissettim. Bu sefer “normal” dedim. Sonra Çok sallandı. Evin çok sallanmaya başlaması dışında hiçbir şey görmedim. Gözlerimi açtım ve ailemin geldiğini gördüm. Odada ve sonra duvarları yıkmaya başlamasından başka bir şey görmedim. Bina çöktü ve sonra burada molozların altında birkaç gün geçirdim. Onlara karşı hiçbir şey hissetmedim. Sadece bir saat gibiydi. Hastaneye gittim, depremden sonra bir ay kaldım, sonra amputasyon için ilk ameliyatta olduğum için ailemin öldüğünü öğrenmedim. Doktor amcama, amputasyondan dolayı kalbimin ilk kez durduğunu, sonra tekrar çalışmaya başladığını, eğer bir daha güçlü bir şok olursa eninde sonunda durabileceğini ve ölebileceğimi söyledi. Bir ay sonra kimse bana bunlardan bahsetmedi, öğrendiğimde biraz üzüldüm, sonra yavaş yavaş durumu kabullenmeye başladım, hepsi bu.”

    “Hayatımı mümkün olduğu kadar eskisi gibi yaşamaya çalışıyorum”

    Depremde anne-baba ve 2 kardeşini kaybeden Mutasim Al Ahmed, yaşadığı acılara karşı metanetini şöyle ifade ederek konuşmasını bitirdi:
    “İskenderun’a gidiyorum ve bir sürü arkadaşım var, 10-20’den fazla arkadaşım akşam veya öğleden sonra yürüyüşe çıkıyoruz. Hayatımı mümkün olduğu kadar eskisi gibi yaşamaya çalışıyorum.”

  • Uzmanlardan soba zehirlenmelerine karşı uyarı

    Uzmanlardan soba zehirlenmelerine karşı uyarı

    Van merkezinde son yıllarda doğal gazın yaygınlaşması soba kullanımını azaltsa da kırsal bölgelerde özellikle kömür sobaları ısınma amaçlı kullanılmaya devam ediliyor. Soba kullanımına ise dikkat edilmemesi ve bacaların zamanında temizlenmemesi beraberinde karbonmonoksit zehirlenmelerini getiriyor. Van İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Mehmet Tatlı, sobadan sızan karbonmonoksit gazından kaynaklı yaşanabilecek zehirlenmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

    “Rüzgarlı havalarda yatmadan önce sobanın söndüğünün farkında olmalılar”

    Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Tatlı, kömür yakılan evlerde gece saatlerinde ters rüzgarların esmesi sonrasında çıkan karbonmonoksit gazının baca vasıtasıyla dışarı tahliye edilememesi ve evin içine dolmasıyla zehirlenmelere yol açtığını belirtti. Uzman Dr. Tatlı, “Karbonmonoksit dediğimiz gaz; renksiz ve kokusuzdur. Bu gaz solunduğunda ise sessiz bir ölüm gerçekleştirebiliyor. Zehirlenenlerin beyinlerinde özellikle santral sinir sistemi dediğimiz sinir sisteminde kalıcı hasar bırakabilir. Dolaşım sistemiyle alakalı olarak kalpte yine kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Vatandaşımızın özellikle meteorolojiyi çok iyi takip etmesi gerekmektedir. Rüzgarlı havalarda sobalarının gece yatmadan önce tamamen söndüğünün farkında olmaları lazım. Eğer özellikle kömür atılmışsa ve sobaları sönmemişse ters rüzgarlarla oluşan karbonmonoksit gazı solma ihtimalleri olduğunu bilmeleri ve böyle bir durum karşısında da gerçekten çok ciddi zarar görebileceklerinin farkında olmaları gerekmektedir. Bu konuda halkımızın bilinçli olması ve çok dikkat etmesi gerekir” dedi.
    Soba zehirlenmelerinin en hızlı tedavisinin oksijen tedavisi olduğunu dile getiren Tatlı, “Yüzde yüz oksijen verebilecek maskelerle oksijen verilmelidir. Bunun yanı sıra ilimizde bulunan hiperbarik ünitesinde yüksek basınç altında oksijen verilerek bu hastalarımızın tedavileri sağlanmaktadır” diye konuştu.

  • Açılışa gün sayıyor

    Açılışa gün sayıyor

    Sivas’ın Ulaş ilçesi ile Kangal ilçesi arasında bulunan Yağdonduran tüneli özellikle kışın sürücülerin kabusu oluyor. Yağan kar ile birlikte donunda etkili olduğu geçitte bir çok araç kaza yapıyor. Kimi zaman ölümlü kimi zamanda yaralanmalı kazaların meydana geldiği geçit ise 2 tüp şeklinde 1567 metre uzunluğundaki yapılan tünel sayesinde 1.5 kilometre kısaldı.

    Yapımı neredeyse tamamlanan tünel açılışa gün sayarken TBMM ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler, Sivas Milletvekilleri Hakan Aksu, Rukiye Toy, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin tüneli yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.

  • Tutukluların hayatını değiştirecek kütüphane

    Tutukluların hayatını değiştirecek kütüphane

    Geçtiğimiz yıllarda Adalet Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutukluların okuma alışkanlığı kazanmalarını sağlamak, kütüphaneleri etkin olarak kullanabilmeleri amacıyla “Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkelerinde Kütüphane Kurulmasına İlişkin İş Birliği Protokolü” imzalanmıştı.

    Protokol çerçevesinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sincan Adalet Halk Kütüphanesinden zoom bağlantısı ile eş zamanlı 7 ilden 8 kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. Bu çerçevede, Kandıra Ceza İnfaz Kurumları bünyesinde hazırlanan Kandıra Adalet Halk Kütüphanesinin de resmi açılışı yapıldı.
    Bakanların konuşmasının ardından sırayla illere de bağlantı sağlandı. Programda konuşan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, “Kütüphanenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bilim, sanayi ve teknoloji şehri Kocaeli’den en derin saygılarımızı arz ediyoruz. Adalet kütüphanemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bakanlarımıza ve ekibe bu hizmetten dolayı en derin şükranlarımı arz ediyorum” dedi.

    8 kütüphaneye yapılan bağlantının ardından kurdeleler kesildi. Kandıra Ceza İnfaz Kurumları bünyesinde yer alan F1, F2, T1, T2 açık cezaevlerinin tutuklu ve hükümlüleri ile cezaevi personeline hizmet verecek olan kütüphanede, 10 bin 600 kitap bulunuyor. Kütüphanede yetişkinlerin yanı sıra çocuklar için de kitaplar yer alıyor.

    Kandıra Adalet Halk Kütüphanesi açılışına Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kandıra Kaymakamı Ömer Lütfi Yaran, Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Kapıcı, Kocaeli Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, İl Jandarma Komutanı Murat Bozkurt ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Soydabaş katıldı.

  • “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılı olacak”

    “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılı olacak”

    Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği üyesi 50 kadın, Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 89. yıl dönümünü Düzce’de kutladı. Mutfak Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, kadın bürokratlar ve kadın muhtarlar katıldı.

    Kadınları muhtar olmaya davet etti

    Programda konuşan Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği Başkanı Serpil Erenoğlu, kadınları muhtar olmaya davet ederek “5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme hakkı verilişinin 89 yıl dönümü. Bu kadar anlamlı bir günde beraber olduğumuz için mutluluk duyuyoruz. Türk kadını derken o kadar gurur duyarak söylüyorum ki, bu kelimeyi iliklerime kadar hissediyorum. Bana verilen bu hakkı sonuna kadar kullandım. 4 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Türkiye’deki bütün kadınları muhtar olmaya davet ediyorum. Çünkü kadınlara muhtar olmak çok yakışıyor” dedi.
    Türkiye genelinde bin 236 kadın muhtar olduğunu belirten Erenoğlu, “Bu seçilmiş kadınlar binlerce kişinin olduğu mahalleleri yönetiyorlar. Bu çok onurlu bir görev. Düzce’de de kadın muhtarımız var. Düzceli kadınlara bir çağrı yapmak istiyorum. Düzceli kadınlar kendinize güvenin. Gelecekte sizler de Türkiye’nin yönetiminde, yönetimin en küçük basamağı olan muhtarlık görevinde yerinizi alın” diye konuştu.

    “Düzce’ye tekrar gelmenizi temenni ediyorum”

    Başkan Faruk Özlü, kadın muhtarları ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek “Düzce çok güzel bir şehir. İstanbul ile Ankara arasında adeta saklı bir cennet. Düzce’de keyifli zaman geçirmenizi ve ilerleyen dönemlerde tekrar Düzce’ye gelmenizi temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Kadınların yüzyılı olacak”

    Vali Selçuk Aslan ise Türkiye’de Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının birçok ülkeden önce verilmesinin kıvanç verici olduğunu belirterek “5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi. Bugün bu hakkın verilişinin 89. yıl dönümü. Ulusal Kurtuluş mücadelemizde büyük payı olan kadınlarımıza birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Dünyada kadına bu hakkı tanıyan devletlerin başında gelen demokratik bir devlet olmamız dolayısıyla büyük bir kıvanç ve mutluluk duyuyorum. Bu hakkın verilmesinde liderlik eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur’ diyor. Bu sözleriyle Türk kadınının eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının önünü açıyor” dedi.

    Selçuk Aslan kadınların her alanda sayısının hızla arttığını işaret ederek “Kadınlarımızın bugün eğitimden sağlığa, yasa, yönetim ve yargıdan iş dünyasına, siyasetten ekonomiye birçok alanda başarılarının sayısının arttığını görüyoruz. Bu durum 100. yılını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizdeki değişimin ve dönüşümün en somut örneğini oluşturuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi kadını dışlayan bir ülke de, bir siyaset de, bir program da sahip olduğu insan zenginliğinin yarısından vazgeçmiş demektir. Ne tarihimiz, ne medeniyetimiz, ne kültürümüz, ne gelenek göreneklerimiz böyle bir savrukluğa ve adaletsizliğe cevap verir. Biz bu anlayışla Türkiye Yüzyılı, kadınların yüzyılı olacak diyoruz” şeklinde konuştu.

    Vali Aslan, kadınların katkısının önemli olduğunu belirterek “Düzce’de bugün itibariyle 4 kadın muhtarımız, 13 kadın belediye meclis üyemiz ve bir kadın milletvekilimiz var. Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını kazanmasının demokrasimize kattığı değerleri hatırlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi ve bekası için kadınlarımızın katkısının önemini vurguluyor, fedakarlığın ve sevginin ana kaynağı olan kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkına kavuşmasını 89 yıl dönümünü yürekten kutluyorum” ifadelerinde bulundu.
    Daha sonra program kahvaltı ile devam etti.

  • ‘Nusret-2023 Davet Tatbikatı’ devam ediyor

    ‘Nusret-2023 Davet Tatbikatı’ devam ediyor

    Türkiye’nin ev sahipliğinde NATO, Türk Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı yüzer ve uçar birliklerle çeşitli ülkelerden gözlemcilerin katılımıyla Çanakkale ve Saros Körfezi’nde düzenlenen ‘Nusret-2023 Davet Tatbikatı’ devam ediyor.

    Tatbikata Türkiye’den Mayın Filosu Komutanı 1’inci Arama Tarama Filotillası Komodoru, 2’nci Arama Tarama Filotillası Komodoru ve 1’inci Amfibi Gemiler Filotillası Komodoru ile 1 komuta kontrol gemisi, 1 fırkateyn, 2 karakol gemisi, 8 mayın avlama gemisi, 2 helikopter, 1 sualtı savunma görev timi, 2 hafif otonom sualtı aracı timi ve 1 insansız hava aracı, 2 Sahil Güvenlik gemisi, Kara Kuvvetleri Komutanlığından 2 helikopter, Hava Kuvvetleri Komutanlığından 2 görev uçuşu F-16 ve 1 C-130 nakliye uçağı iştirak edecek. Tatbikata NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 unsurlarından İtalya’ya ait bir komuta kontrol gemisi ile İtalya, İspanya, Türkiye ve Yunanistan’dan birer avlama gemisi, Hırvatistan’dan patlayıcı maddeleri zararsız hale getirme timi, ayrıca ABD, Malta, Romanya ve Suudi Arabistan’dan birer patlayıcı maddeleri zararsız hale getirme timi de katılıyor. Tatbikatta Azerbaycan, Bahreyn, Brezilya, Bulgaristan, Güney Kore, Filipinler, Kuveyt, Malezya, Pakistan ve Umman’dan toplam 20 gözlemci personel birlikler gözlemci yer alıyor.
    Mayın Filo Komutanı Tümamiral Mustafa Kaya tarafından TCG Bayraktar Gemisinde, konuk ülke gözlemcilerinin de aralarında bulunduğu basın mensuplarına tatbikat ile ilgili brifing verildi.

    Tatbikat dahilinde Saros Körfezi’nde Seçkin Gözlemci Günü Faaliyetleri gerçekleştirildi. Faaliyet dahilinde ilk olarak TCG Bayraktar tarafından mayın döküş harekatı gerçekleştirilecek. Ardından C-130 ile havadan mayın döküşü, demirli mayınının ROV ile teşhisi, Mayın Harbi Dalgıçları (MHD) tarafından patlatılarak imha edilmesi, Hafif Otonom Sualtı Aracı’nın (HOSA) mayınlı sahaya sevk edilmesi, Taktik Pençe Harekâtı, faaliyeti icra edildi. Dalış kazası eğitimi ve tören geçişinin ardından faaliyet sona erecek.

  • Kahramanmaraş’ta gerçekleşen yıkım ‘yüzde 85’

    Kahramanmaraş’ta gerçekleşen yıkım ‘yüzde 85’

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde ağır hasarlı olarak tespit edilen binaların yıkımı kontrollü şekilde devam ediyor.
    6 Şubat depremlerinde 55 binin üzerindeki bina ve 110 binin üzerinde bağımsız bölüm hasar gördü. Yapılan incelemelerin ardından Kahramanmaraş’ta 35 bin 229 binada yıkım kararı verilirken, şehirdeki yapı stokunun 4’te 1’i depremlerden etkilendi.

    İl genelinde yıkımlar devam ederken, metrekare bazında gerçekleşen yıkım oranının ise yüzde 85’lere çıktığı öğrenildi.

    Depremde ailesini kaybettiğini söyleyen Göktuğ Gürler, “Çoğu tanıdığım da konteynerlerde kalıyor. Vatandaşlar zor durumdan geçiyor. Yıkımların ve yeni konutların hızlanmasını istiyoruz” dedi.

    Kahramanmaraş’ta kalıcı konutlar ve deprem evlerinde son aşamaya gelindi. Aralık ayı içerisinde 10 bin 300 adet kalıcı konut ve yaklaşık 2 bin kadar da köy tipi deprem evi afetzedelere teslim edilmiş olacak.