Etiket: güncelhaber

  • Ara tatil bugün başlıyor

    Ara tatil bugün başlıyor

    Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında eğitim gören yaklaşık 20 milyon öğrenci için ara tatilin son ders zili bugün çalacak. 2023-2024 eğitim öğretim yılı takvimine göre birinci dönem ara tatili 13 Kasım Pazartesi günü başlayacak ve 17 Kasım Cuma günü sona erecek. Öğrenciler, ara tatil öncesi son derslerine bugün girecek. Kasım ayı ara tatilinde öğretmenlerin seminerleri son kez çevrimiçi yapılacak. Öğretmenler, çevrim içi mesleki eğitim sunumlarına katılacak.

    “Tatillerdeki sıklık arttıkça öğrencilerin derse dönüşleri daha uzun bir süre alıyor”

    Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Eğitimci-Yazar Süleyman Beledioğlu, ara tatillere ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu.

    Eğitimci-Yazar Beledioğlu, tatillerin dozunda olması gerektiğini ve her zaman için öğrenciye katkı sağlamasına dikkati çekerek, “Tatillerdeki sıklık arttıkça öğrencilerin derse dönüşleri daha uzun bir süre alıyor. Özellikle de matematik becerilerinde gerileme olduğuna dair çok sayıda bilimsel çalışma var. Zihnimizin bir esnek özelliği var buna nöro plastik beyin deniliyor. Bu bir süre sonra dersten hızla kopuyor ve derse uyum sağlayamama moduna giriyor. Bunun için bu tatili ben çıktığı günden beri uygun görmüyorum. Öğrencilerin geri dönüşünü yani derse zihinsel dönüşünü son derece geciktiriyor. Bu her 2 tatilin kesinlikle kaldırılması gerekiyor. Öğrenciler bu tatile taraftar, veliler taraftar değil” değerlendirmesinde bulundu.

    “Matematik becerilerinde düşüş yaşamamak için matematik derslerine çalışsınlar”

    Bu ara tatilin kişilerde öz saygının gelişimine katkı sağlayabileceğini ve öz saygının öğrencilerin kendi vakit ayırmasıyla gelişeceğini vurgulayan Eğitimci-Yazar Süleyman Beledioğlu, şunları söyledi:

    “Öz saygı dikkatimizin, motivasyonumuzun, büyük hedefler peşinde koşmamızın temelini oluşturuyor. Bu tatillerde benim gördüğüm şu; 8 ve 12’nci sınıf öğrencilerinin çalışmaya devam edeceklerini söylüyorlar. Öğrencilerimize ana tavsiyemiz şu; 9 günlük tatil süresinde mutlaka çok sevdiği aktivitelere, çok sevdiği arkadaşlarına, çok sevdiği kitaplara ve elbette ki en vazgeçilmez olan anne babalarına zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum. Bu tatilin yarısında sosyal aktivite yarısında mutlaka derslerinde çalışması gerekiyor öğrencilerimizin. Mutlaka kitap okusunlar. Özellikle matematik becerilerinde düşüş yaşamamak için matematik derslerine çalışsınlar. Uyku düzenlerine asla bozmasınlar. Çünkü uyku düzeni esnekliğini kaybettiklerinde de ona tekrar dönmek için en az bir 10 gün daha kayıp yaşayacaklardır, bunlara dikkat etmeleri gerekiyor.”

    “Bu tatili çocuğunuza bol bol vakit ayırarak geçirmelerini tavsiye ediyorum”

    Ara tatillerde velilerin yapması gerekenlerle ilgili de konuşan Beledioğlu, velilerin bir tatil planı varsa bunu bozmamaları gerektiğini belirterek, “Çocuk hayal kırıklığına uğrar ama çocuğu çok uzun tatillere eğitim aralarında götürmenin çocuğun tatil havasına girmesine neden olduğu da yapılan araştırmalarda çok net. Benim ana düşüncem ailelerle ilgili şu aslında; bu bir haftayı lütfen çocuğunuza bol bol vakit ayırarak, ona kendini değerli hissettirecek şeyleri yaparak, ona sevildiğini hissettirecek bir takım sözler, davranışlar, cümleler sarf ederek geçirmelerini tavsiye ediyorum. Çocuğumuza gözümüz ve yüzümüzle nasıl davranıyorsak çocuk onu öyle algılıyor. Söz söylüyorsunuz, gözünüz kaygı dolu yüzünüz endişe doluysa o zaman gerçekten o eyleminizden bir kazanç ve fayda elde edemiyorsunuz. Onun için çocuklarla zaman ayırsınlar. Çocuklarının uyku düzenlerini bozmasınlar. Beslenme düzenlerine dikkat etsinler” dedi.

    Eğitim öğretim dönemi 14 Haziran 2024’te sona erecek

    Ara tatilin ardından öğrenciler, 20 Kasım Pazartesi günü tekrar ders başı yapacak. 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılının yarı yıl tatili 2 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında ikinci ara tatili ise 8-12 Nisan’da olacak. 11 Eylül 2023’te başlayan eğitim öğretim döneminin son ders zili ise 14 Haziran 2024 Cuma günü çalacak.

    LGS 2 Haziran’da YKS ise 8-9 Haziran’da yapılacak

    Öte yandan, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav, 2 Haziran Pazar günü yapılacak. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ise 8-9 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek.

  • Sanayi üretimi yüzde 4 arttı

    Sanayi üretimi yüzde 4 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılI eylül ayı sanayi üretim endeksi verisini açıkladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık yüzde 4 arttı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Eylül ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,2 arttı.
    Sanayi üretimi aylık yüzde 0,1 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Eylül ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,4 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi aynı kaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,0 azaldı.

  • İşsizlik oranı 0,1 puan azadı

    İşsizlik oranı 0,1 puan azadı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 46 bin kişi azalarak 3 milyon 168 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,5 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,3 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 59 bin kişi azalarak 31 milyon 686 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 48,3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,2 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 53,2 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 105 bin kişi azalarak 34 milyon 854 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 53,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,1 iken kadınlarda yüzde 35,6 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 16,7 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,2 puanlık azalış ile yüzde 16,7 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 22 olarak tahmin edildi.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,2 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 0,8 saat artarak 44,2 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 21,8 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,2 puanlık azalış ile yüzde 21,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 14,6 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.

  • “Büyük Atatürk’ün yolunda azimle yürüyeceğiz”

    “Büyük Atatürk’ün yolunda azimle yürüyeceğiz”

    CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 85. yıl dönümünde sosyal medya hesabından bu akşam bir mesaj paylaştı. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama şöyle:

    “Bize, demokrasiye giden en güzel yol olan Cumhuriyet’i ve iki büyük eserinden biri saydığı Cumhuriyet Halk Partimizi miras bırakan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 85. yıl dönümünde saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Bugün yaşanan hukuksuzluklar, kimi yargıç müsveddelerinin, tek adamdan aldığı cesaretle anayasal düzeni ortadan kaldırmaya kalkışması, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yalnızca askeri değil, siyasi bir deha olduğunun da ispatıdır. Hakimiyeti bir kişiden alıp millete teslim eden Büyük Atatürk’ün açtığı yolda, azimle yürümeye devam edeceğiz.”

     

  • İstanbul’da ekmeğe zam

    İstanbul’da ekmeğe zam

    İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) bağlı fırınlarda 200 gram ekmeğin fiyatı 8 TL’ye yükseltildi.
    İstanbul’da İTO üyesi fırınların ekmek fiyat tarifelerinin belirlenmesi için İTO’nun Kasım ayı meclis toplantısında oylama yapıldı.
    Oylama sonucunda, İstanbul’da “1 kilogram ekmek fiyatı azami 40 TL’yi geçmemek kaydıyla 200 gram ekmek için 8 TL olacak” şeklinde hazırlanan Azami Ekmek Fiyat Tarifesi kabul edildi.

  • Hurdaydı, ilgi odağı oldu

    Hurdaydı, ilgi odağı oldu

    Eskişehir’de yaşayan Mesut Boru, 4 yıl önce atıl bir durumda 1963 model bir aracı komşusunun bahçesinde fark etti. Aracın sahibi ile iletişime geçen Boru, aracı satın aldı. Oldukça kötü bir durumda aldığı 60 yaşındaki aracı tepeden tırnağa yenileyen Boru, uzun uğraşları sonucunda aracı çalışır duruma getirdi.

    Dedesiyle yaşıt araca “Dede” ismini veren ve aracını orijinal rengi kırmızıya boyayan Mesut Boru, trafikte ilgi odağı oluyor. Aracını korunaklı garajında saklayan ve çok fazla kullanmayan Boru, otomobilini gözünden sakınıyor. Mesut Boru, otomobile ise gelen teklifleri ise tek tek reddediyor.

    “Aracımız en sonunda bu şekle geldi”

    Aracı nereden bulduğunu ve nasıl yeniledğini anlatan Mesut Boru, “Bu aracı nereden buldum? Bizim şehir dışından uzak konumda bir bahçemiz var. Oraya gidip gelirken devamlı görüyordum ama hurda bir şekildeydi. Lastikleri patlaktı ve çok kötü konumdaydı. Ondan sonra araştırdım, babamla beraber orada komşulara falan sorduk. Öğrendik ki bir yaşlı amca almış ama kendisi vefat etmiş. Onun da verasetçileri varmış. Biz oğluyla görüştük. Yalnız aracı almak için 4 sene uğraştık çünkü 7-8 tane verasetçisi vardı. Aralarında problem küslük olmuş. Onlar Ankara, İstanbul ve diğer şehirlerde oldukları için aracı satın almamız 4 sene sürdü. Ondan sonra zorlu süreç başladı. Babam kumlamasını kendisi yaptı çünkü bu işleri biliyor. Komple kumladık, aracı soyduk. Araçta hiçbir şey kalmadı, sadece motoru üstündeydi. Motorunu çalıştırdık ama verimli bir motoru yoktu çünkü araç 7 sene yatmış. Antalya’da 85 yaşında eski bir ustaya rast geldik. En sonunda toplama aşamasına geçtik tabii ki. Eskişehir’de bir usta bulamadık. Aracı Antalya’daki bu işlere hâkim olan bir el dövmesi dediğimiz usta olan Haydar ustaya gönderdik. Haydar usta da koronaya denk geldi, belli sıkıntılar oldu. 2 sene sonunda da aracı o topladı. Komple Haydar ustanın emeği var. Aracımız en sonunda bu şekle geldi” dedi.

    “Araca ilgi bayağı fazla”

    1 milyon TL harcadığı aracına gelen tekliflerle ilgi de konuşan Boru şöyle devam etti:

    “Araç 1963 model, 60 yaşında. Dedemle yaşıt. Manevi olarak paha biçemem. Yaptığım masrafların hiçbirini yazmadım ama bir sıfır araç parası harcadım. Araca ilgi bayağı fazla. Zaten kırmızı direkt dikkat çekiyor. Fotoğraf çekenler, el sallayan ve kornaya basanlar oluyor. Çünkü böyle bir araç görmeye alışık değiller. Tabii ki teklifler de geliyor. Özellikle klasik araç sevdalıları çok ilgi gösteriyor ama ben aracımı satmayı düşünmüyorum çünkü çok emek verdim. Ben bu araca çocukluğumu harcadım. Aracım 1 milyonu gördü. Şu anda o paraya güzel bir araç alabilirim. Sıfır araç da alabilirim ama sıfır aracın keyfini bu araçtan alamam. Satmayı düşünmüyorum. Nasipse ilerde çocuğum olursa aracımı onlara bırakmak istiyorum. Muhafaza ederken zaten kapalı dükkânda duruyor. Tekerleklerinin altında kartonlar, aracın üstünde brandası var. O şekilde duruyor. Ne su, ne nem, ne de güneş görüyor. Kapalı konumda bekliyor. Gözümden kıskanıyorum yani, aracım kıymetli.”

  • 70 derdin devası: Meyan kökü

    70 derdin devası: Meyan kökü

    Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, 70 derdin devası olarak bilinen meyan kökünün faydalarını sıraladı.

    Tıbbi tatlandırıcı ve geleneksel kullanımları için yaygın olarak kullanılan meyan kökünün içerdiği bileşenler nedeniyle birçok sağlık yararı sunduğunu belirten bitkilerinin profesörü Aysun Bay Karabulut, bazı önemli özellikleri kaleme aldı.
    Tıbbi amaçlarla yaygın olarak kullanılan meyanın özellikle öksürük, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, mide rahatsızlıkları, astım ve sindirim sorunları gibi rahatsızlıkları hafifletmek için tercih edildiğini söyledi.

    Geleneksel tıpta çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyan kökü bitkisinin doğal bir tatlandırıcı olarak özellikle şeker içermeyen gıdalarda ve içeceklerde tercih edildiğini ifade etti.

    Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan bileşenler içeren bu kökün iltihaplı durumların hafifletilmesine yardımcı olabileceğini de dile getiren Karabulut, “Geleneksel Çin Tıbbında, ağızdan meyan kökü solüsyonu bronşit, soğuk algınlığı, öksürük ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için reçete ediliyor. Ayrıca epigastrik kramp, dalak ve mide sorunları, kusma, ishal ve soğuk eller ve ayaklar gibi sorunları tedavi etmek için kullanılıyor. Ayrıca, soğuk algınlığı, ateş, baş ağrısı, ağız kuruluğu, öksürük ve boğaz ağrısı, Tozu ile tedavi ediliyor. Granül ile dalak ve mide asit yetersizliği, gevşek dışkı ve iştahsızlık tedavi ediliyor.

    Evliya Çelebi tarafından 70 çeşit faydasının olduğu belirtilen meyan kökü bitkisinin Sultan III. Mehmed için hazırlanan tıp risalesinde altı önemli ilaç arasında gösterildiğini de belirten Prof. Dr. Karabulut, “Bunaltıcı yaz sıcaklarında yolunuz Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ya da Şanlıurfa’ya düşerse, örneğin Ulu Camii civarlarında sırtladıkları bakır güğümlerde buz gibi, insanın içini serinleten şerbet satan geleneksel kıyafetler giyinmiş satıcılara denk gelirsiniz. Bu şerbet sizin bildiğiniz şerbetlere benzemez. Hem buz gibi eder içinizi, hem de şifa olur birçok rahatsızlığınıza. Sizi ıstırap içinde bırakan böbrek taşlarınızı düşürür, midenizi rahatlatır ve daha neler neler…” dedi.

    Biyan balı, doğal kola

    Ramazan aylarında, özellikle de iftar saati iyiden iyiye yaklaşmışsa şerbet satıcılarının önünde kuyruklar oluştuğunu ifade eden Karabulut, şunları söyledi:,

    “Litre litre şerbet alıp evlerine koşuşturanlar mı dersiniz, minareden yükselen ezan sesi başlar başlamaz şerbet dolu bardağı ağızlarına dikerek oruçlarını açanlar mı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki şehirlerimizle özdeşleşen bu lezzetli şerbet, aynı zamanda kolanın tatlandırılmasında da kullanılan ve örneğin 19. yüzyılda Batı Anadolu’da Levanten şirketleri tarafından kurulan fabrikalarda kendisinden elde edilen birçok ürünün dünyaya ihraç edildiği meyankökünden yapılan şerbettir. Vatandaşlar arasında “doğal kola” ya da “biyan balı” olarak da bilinen bu şerbet, meyankökünün bir süre suyun içerisinde bekletilmesi ile elde edilmekte ve sevilerek tüketilmektedir.”

    Tatlı kök

    Meyan kökü, baklagiller ailesinin bir üyesi ve çalı türü bir bitki olan meyanın (glycyrrhiza glabra) köküne verilen isim olduğunu da kaydeden Karabulut, bu şifalı bitkinin faydalarını ise şöyle sıraladı:

    “Sakız, şeker, kakao ve puding imalatının yanı sıra şerbet ve kola gibi gazlı içecekler ile gıda takviyelerinde, çaylarda, tat ve koku kazandırılmak istenen tütün ürünlerinde kullanılan, ayrıca yeraltındaki gövdesinden baharat da üretilen meyankökünden aynı zamanda sabun, krem ve maske gibi ürünlerin yapımında da yararlanılmaktadır. Yine köklerinin su ile kaynatılmasından damıtılan meyankökü balının tatlı, pasta, şekerleme ve çikolata yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Kuzey Avrupa’da tatlılara ve Çin’de ise çeşni olarak yemeklere ilave edilmektedir.”

    Diyabetten ülsere

    Antiinflamatuar, antioksidatif, antiviral, antiülser, antikanser, antialerjenik ve antimikrobiyal özellikleri olduğu bilinen ve başta glisirizin olmak üzere özleri ağızdan, jel ve yağ formu ile deri üzerinden ve damardan alınabilen meyankökünün, tarihî süreç içerisinde karaciğer rahatsızlıklarını, mide ve bağırsak bozukluklarını, ağız hastalıklarını ve muhtelif cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Vücuttaki iltihaplı hücreleri temizlemekte, nemlendiricilik özelliği ile uzamasına katkı sunduğu saçlara ve cilde parlaklık vermekte, derideki leke ve ölü hücrelerin temizlenmesine katkı sağlamaktadır. Diyabet hastalarının gereksinim duyduğu düşük kalorili şeker ihtiyacını da karşılayabilen ve kan şekerini düşüren meyankökünün etkinliği soda ile karıştırıldığında artış kaydetmekte, ağız yaralarına şifa olan bitki bütün bunlara ek olarak da mide ve bağırsak sistemini temizlemekte, ayrıca böbrek hasarına karşı da savaşmaktadır.

    Eski çağlardan itibaren sıtma türü rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen, kış aylarında kuru öksürük ve balgam türü yaygın sorunların giderilmesi için kullanılan, astım ile bronşite iyi gelen ve bağışıklık sistemini takviye eden, iştah açıcı ve kuvvetlendirici olan meyankökünden yapılan çay solunum ve sindirim sorunlarına iyi gelmektedir. Kramp önleyici ve hazmettirici olan bitki aynı zamanda kabızlığa iyi gelmekte, kemik ve eklem ağrılarını dindirmektedir. Stresten kaynaklanan sinir, gastrit ve ülser türü rahatsızlıklarla mücadele etmekte, hemoroid ve gıda zehirlenmesi gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kadınların menopoz ve regl dönemlerini rahat geçirebilmelerini sağlamakta, regl öncesi ağrı ve şişkinlikleri azaltırken menopoza bağlı hormonal dengesizlikleri gidermektedir. Yine yaz aylarında terleme, düşük tansiyon, halsizlik ve yorgunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktadır.

    Zararlı da olabilir

    Gerçek bir enerji deposu olduğu bilinen meyankökünün insan sağlığı açısından ortaya koyduğu faydaların yanı sıra bazı olumsuz etkileri de vardır. Örneğin potasyum eksikliğine, dokudaki PH değerlerin normalin üzerine çıkması anlamına gelen metabolik alkaloza ve yüksek tansiyona sebep olabileceği tespit edilmiştir. Klinik deneyler bazı insanların meyankökü hassasiyetlerinin yüksek olduğunu ve özellikle de hamileler ile yüksek tansiyonu olanların bitkinin kullanımı konusunda dikkatli olmaları gerektiğini ortaya koymuştur. Öte yandan kontrolsüz meyankökü kullanımı durumunda baş ağrısı, tansiyon, uykusuzluk, kalp sorunları, aritmi, alerji, şişkinlik ve vücudun su tutması gibi yan etkilerle de karşılaşılabilmektedir.”

  • Bitcoin 18 ayın zirvesinde

    Bitcoin 18 ayın zirvesinde

    Bitcoin’in yükselişi sürüyor.

    Analiz şirketi Coinmarketcap’in verilerine göre, Bitcoin dahil küresel kripto para piyasasının değeri 24 saat içinde yaklaşık yüzde 3,20 artarak 1 trilyon 380 milyar doları aştı.

    En büyük kripto para birimi olan Bitcoin’in fiyatı, son 24 saatte finans sektörünün önemli oyuncularının kripto para birimleri alanına katılımlarını artırmak istediklerine dair tekrarlanan spekülasyonların etkisiyle yüzde 4’ün üzerinde yükseliş kaydetti.

    Böylece 37 bin dolara yaklaşan Bitcoin, Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

    Bitcoin 36 bin 843 dolardan işlem görüyor.

    Kasım 2021’de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 68 bin 990 dolarda bulunan Bitcoin, söz konusu tarihten bu yana yaklaşık yüzde 47 değer kaybetti.

    FİYATLARDA SEC ETKİSİ

    Analistler, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Bitcoin spot ETF’sini (borsa yatırım fonu) onaylayacağına ilişkin spekülasyonların profesyonel yatırımcıların kripto sektörüne yönelik talebi artırdığını belirtti.

    Analistler, Bitcoin’de spot ETF’nin kullanıma sunulmasını, dijital para biriminin daha fazla dağıtımına ve kabulüne yönelik önemli bir adım olarak görüyor.

    Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi Blackrock ile VanEck, WisdomTree (WT.N), Fidelity, Bitwise ve Invesco, SEC’e Bitcoin spot ETF’si için başvurmuştu.

    Analistler ayıca, son jeopolitik gerilimlerin, hem fiziksel altın hem de birçok yatırımcının dijital altın olarak gördüğü bitcoin dahil olmak üzere kıt varlıklara olan talebi artırdığını da belirtti.

    Öte yandan, piyasa değeri bakımından ikinci sırada yer alan Ethereum da son 24 saatte yüzde 1,59’dan fazla değer kazanarak 1913 dolar seviyesine çıktı.

  • +1 Başarı

    +1 Başarı

    Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Serinevler Mahallesi’nde yaşayan down sendromlu Burhan Mustafa Karaoğlan (14), zorlu şartlara rağmen elde ettiği başarılarla yaşama sımsıkı tutundu.

    Burhan Mustafa Karaoğlan, +1 kromozoma rağmen annesi Emine ve babası Yunus Karaoğlan’ın destekleriyle son 3 yılda hem kovid-19’u hem de lösemiyi yendi. Spora olan bağlılığı ve tutkusuyla da dikkat çeken Burhan Mustafa, 8 yaşında başladığı yüzme, basketbol ve futsal gibi spor dallarında da önemli başarılara imza atarak çok sayıda madalya kazandı. Burhan Mustafa, son olarak ise futsaldaki başarıları ile Down Sendromlu Futsal Milli Takımına seçildi.

    “Mustafa sporla hayat buldu”

    Oğlu Mustafa’nın zor zamanlar geçirdiğini, başta lösemi ve covid olmak üzere yaşadığı tüm sağlık sorunlarını spora tutunarak yendiğini belirten baba Yunus Karaoğlan, “Oğlum 6 yaşında spora başladı, 8 yaşında yüzmeyi öğrendi, 10 yaşında yüzmede derece alacak yarışlara hazırladık ama 10 yaşında lösemiye yakalandı. Ondan dolayı yüzmeye bir süre ara verdi. Çok şükür lösemiyi atlatalı 1 yıl oldu şu an spora devam ediyor. Spora tutunup sporla hayat buldu. Mustafa spora aşık bir çocuk, madalyalarımız var. Mustafa’nın geleneksel güreşlerde 2 tane madalyası var. Harici olarak futsalda devam ediyor ve de iyi bir yüzücü. İnşallah başarılarınızın devamı da olacak. 2020 yılında lösemiye yakalandığımızda malum covid çıkmıştı ve Mayıs ayında biz de covide yakalandık ve Mustafa çok ağır geçirdi. Entübe oldu, bayağı uzun bir süreçti, bayağı sıkıntılar yaşadık. Sonra ümmin plazma Gaziantep’te bize geldi. Şükür atlattık. Zor bir süreçti ama hamdolsun şu an iyiyiz, spora devam diyerek sporla da yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    “Sağlıkta bir rahatsızlığı olmasına rağmen, sporu bırakmadı”

    Mustafa’nın birden fazla spor ile ilgilendiğini ve yaptığı sporların kendisine sağlık yönünden motivasyon sağladığını aktaran Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Serdar Tolay, “Mustafa, evladımız çok yetenekli, çok başarılı. Burhan Mustafa Karaoğlan bizim artık milli sporcumuz. Kendisi 2 defa geleneksel güreş yarışmalarında şampiyon oldu. Yüzmede çok başarılı. 15 metre derinlikte nefessiz olarak dalabiliyor ve yüzebiliyor. Mustafa’yı değişik kulvarlarda da kullanıyoruz. Futsal Türkiye Milli Takımı aday kadrosuna seçildi. Yaklaşık 2 yıldır beraber çalışıyoruz. Mustafa’nın çok büyük başarıları var. Sağlıkta bir rahatsızlığı olmasına rağmen, sporu bırakmadı. Lösemi rahatsızlığını uzun bir tedavi süreci sonrası atlattı ve yaptığı bu spor faaliyetleri kendisine hem moral motivasyon yönünden çok etkili oldu. Şimdi de onu atlatmakla beraber kendisi engelsiz spor alanında da bizim çok sevdiğimiz çok değer verdiğimiz ve yeteneklerine de güvendiğimiz bir sporcumuz” diye konuştu.

  • “Gençlere yatırım yapmamız lazım”

    “Gençlere yatırım yapmamız lazım”

    Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Azerbaycan’ın İsmayıllı kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gençlik ve Spordan Sorumlu Bakanlar 7. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada verimli bir toplantı olduğunu belirten ve alınan kararların tüm TDT üyesi ülkeler için hayırlı olmasını dileyen Bak, “Gençlerimize güveniyoruz. Bizim genç sermayemiz çok güçlü. Türkiye olarak biz 86 milyonuyla diğer Türk devletlerinin genç nüfuslarının hem bizlerde eğitim alması, bizim çocuklarımızın da orada üniversite eğitimi alması ve ortak çalışmalar yapması, birbirlerini daha iyi tanıması, birlikte geleneksel sporlar geliştirmesi başta olmak üzere yine ata binmeyi, ok atmayı, tarihsel sporlarımızı da geliştirmeyi arzu ediyoruz” dedi.

    Olimpiyatlarda da başarılı olmak istediklerini belirten Bakan Bak, “Malumunuz Türkiye’nin gençleri, Türkiye’nin voleybolcuları dünya çapında başarılar elde etti, Avrupa şampiyonu oldu. İnşallah olimpiyatlarda da başarılı sonuçlar almak için çaba harcıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Gençlere yatırım yapmamız lazım”

    Türkiye’nin sporda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde çok büyük yatırımlar yaptığını vurgulayan Bak, “Ayrıca tabii çok önemli bir hususa burada dikkati çekmek istiyorum. Spor turizmi, spor sayesinde yaptığımız pek çok uluslararası organizasyonlar ile ülkeler birbirini tanıyor. Pek çok ülke bize geliyor. Oradaki spor tesisleri, uluslararası organizasyonlar, dünya şampiyonaları, Avrupa Şampiyonu yapıyor. Bakü bunda çok öncü. Bakü’nün yaptığı organizasyonları biliyoruz” şeklinde konuştu.
    Güreş Federasyonu Başkanı olduğu zaman diliminde güreşle ilgili pek çok organizasyonda yer aldığını hatırlatan Bak, “Tabii bu yönde de Bakü önemli görevler üstleniyor. Diğer ülkelerimizde, Kazakistan’da, Özbekistan’da, Kırgızistan’da, Türkmenistan’da pek çok organizasyon oluyor dünya çapında ve bunların artırılması gerekiyor. Spora, gençlere yatırım yapmamız lazım” diye konuştu.

    “Türkiye Yüzyılı’nda Türk Devletleri Teşkilatı güçlü bir adımdır”

    Gençlere arasında internet bağımlılığı ve uyuşturucuyla mücadele konusunda ortak çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Bak, “Birbirimize eğitim desteği vermemiz gerekiyor. Gençlerimize bu bölgenin, bu coğrafyanın kalkınması için, Türk devletlerinin kalkınması için ve insanlık için, vicdan için, adalet için doğru şeyleri, kültürü öğretmemiz gerekiyor. O yüzden burada bakan arkadaşlarımızla, bakan yardımcılarımızla bu konuları görüşüyoruz” ifadelerini kullandı.
    Türkiye Yüzyılı’nın başladığını belirten Bakan Bak, “Türkiye Yüzyılı’nda, Türk Devletleri Teşkilatı güçlü bir adımdır, güçlü bir birlikteliktir. İnanıyoruz ki pek çok uluslararası sorunda da Türk’ün gücünü tüm dünyaya gösterecektir” şeklinde konuştu