Etiket: güncelhaber

  • Adana’da ormanlık alanda yangın

    Adana’da ormanlık alanda yangın

    Yangın, saat 20.45 sıralarında Sarıçam ilçesine bağlı Bayram Hacılı Mahallesi’ndeki ormanlık alanda çıktı. Henüz bilinmeyen sebepten dolayı çıkan yangın rüzgarın etkisiyle bir anda büyüdü. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve orman işletmeye bağlı ekip sevk edildi.

    Yerleşim bölgesine yakın olan yangına ekiplerin müdahalesi hızla devam ediyor. Ancak şiddetli rüzgarın devam etmesi yangının kontrol altına alınmasını zorlaştırdı.

    Yaklaşık 2 saatlik müdahalenin ardından korkutan yangın ekipler tarafından kontrol altına alındı. Yangında ekiplerin soğutma çalışması devam ediyor.

  • “Biz 6284’ü uygulatmaya kararlıyız”

    “Biz 6284’ü uygulatmaya kararlıyız”

    ‘Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi’ İstanbul yerel paydaş toplantı gerçekleştirildi. Beyoğlu Sütlüce’de bir otelde düzenlenen toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadın kooperatiflerinin yöneticileri, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş toplantıda yaptığı konuşmada kadın kooperatiflerinin önemine vurgu yaptı. Öte yandan basın mensuplarının kadına şiddet ile ilgili sorusuna cevap veren Bakan Göktaş, “Sıfır tolerans ilkesiyle bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

    “Bir kadının emeği, bir başka kadının umudu olur”

    Kooperatiflerin kadınlar için bir kalkınma aracına dönüşeceğini belirten Bakan Göktaş, “Kooperatiflerin kapısından içeri adımını atan her bir kadın yalnızca kendi hikayesini değil, başkalarının hikayelerini de omuzlarında taşır. Kadın kooperatifleri, işte bu yüzden çok önemlidir. Çünkü bir kadının emeği, bir başka kadının umudu olur; birinin tecrübesi, diğerinin rehberi. Ortak akılla yürütülen her çalışma, sadece kadınların değil, gelecek nesillerin de yolunu aydınlatır. Kadınların el ele vererek oluşturduğu bu güç, yalnızca bugünümüzü değil, yarınlarımızı da şekillendirir. Ve kadınların emekleriyle değer bulan yarınlarımız güzelleştiğinde dünya değişir, toplum güçlenir. Bu inançla, sizlerin sahip olduğu deneyimlerin sağladığı katkılar, kooperatifçiliğin kadınlar için bir kalkınma aracı haline gelmesinde son derece önemli. Bugün burada çizilecek yol haritası, sadece kooperatiflerimizi değil, kadınlarımızın ekonomik ve sosyal hayata katılımını da güçlendirecektir” dedi.

    “Kadın istihdam oranını ise yüzde 36’ya yükseltmeyi hedefliyoruz”

    Kadınların girişimciliğini desteklemenin ekonomik hayata aktif katılımlarını etkilediğini vurgulayan Bakan Göktaş, “Yürüttüğümüz çalışmalarla 2028 yılı sonuna kadar kadının iş gücüne katılma oranını yüzde 40’a, kadın istihdam oranını ise yüzde 36’ya yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için kadın girişimciliğini desteklemek ve iş imkanlarını artırmak adına yeni hizmet modelleri geliştiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı bu hedeflerimizi gerçekleştirmede bize önemli bir yol haritası sunuyor. Bunun yanı sıra kadınların, liderlik ve karar alma mekanizmalarında temsil ve etkinliklerini artırmayı amaçlıyoruz. Bu anlamda, Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi İşbirliği Protokolümüz, kadınların girişimciliklerini destekleyerek, ekonomik hayata aktif katılımlarını sağlamada önemli bir rol oynuyor. Kadınlar kendi işlerini kurmalarının yanı sıra, işlerini yönetme ve büyütme konularında yetkinlik kazanıyor. Böylece, hem kendi hayatlarında hem de bir parçası oldukları toplumda önemli bir dönüşüm gerçekleştiriyor, yerel kalkınmaya katkı sağlıyorlar. Eylem Planımızın 5 ana ekseninden biri olan ekonomi alanında yürüteceğimiz çalışmalarla, kadının değişen iş gücüne tam, eşit ve etkin katılımını sağlamayı ve ekonomik yönden güçlenmelerini hedefliyoruz. Bu protokol kapsamda bugüne kadar 81 ilimizde düzenlediğimiz çalıştay ve eğitim programları ile 45 binden fazla kadına ulaştık. 1.207 yeni kadın kooperatifinin kurulmasına destek olduk. Bugün, sadece İstanbul’da 50 kadın kooperatifinin, 600’e yakın kadın ortağı ile faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürmeleri bizi son derece mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Bugüne kadar kadına yönelik şiddetle mücadelemizi biz kararlılıkla sürdürdük”

    Gerçekleştirilen toplantı sonrası basın mensuplarının son günlerde yaşanan kadın cinayetleriyle ilgili sorusunu cevaplayan Bakan Göktaş, “Biz bu konuda bütün paydaşlarımızla görüşmelerimizi titizlikle sürdürüyoruz. Bildiğiniz gibi dün kadın STK’larımızla bir araya geldik. Sivil toplum kuruluşlarımızla ve ayrıca medya temsilcilerimizle bir araya geldik. Biz 6284’ü sonuna kadar uygulatmaya kararlıyız. Bu kanun bizim için hakikaten çok kıymetli. Bugüne kadar kadına yönelik şiddetle mücadelemizi biz kararlılıkla sürdürdük. Sıfır tolerans ilkesiyle bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

  • “Depremden 249 vatandaş etkilendi”

    “Depremden 249 vatandaş etkilendi”

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, Malatya’da dün meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem sonrası depremin etkilediği illerde çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

    Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yerleşim yerlerinde köy köy, mahalle mahalle başlatılan hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Çalışmalara AFAD’dan 210 personel ve 55 araçla birlikte tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla, STK’larımızdan toplam bin 216 personel ve 363 araç katıldı. Depremden sonra en büyüğü 3.3 olan 194 artçı meydana geldi. Sağlık Bakanlığımızdan alınan bilgiye göre depremden Malatya’da 55, Elazığ’da 111, Şanlıurfa’da 37, Diyarbakır’da 19, Adıyaman’da 18, Erzincan’da 6 ve Kahramanmaraş’ta 3 olmak üzere toplam 249 vatandaşımız etkilenmiştir. Elazığ’da 9, Malatya’da 2 toplam 11 vatandaşımızın tedavisi devam ediyor. Şu ana kadar 112 Acil Çağrı Merkezimize bin 475 ihbar geldi. Bu ihbarların bin 223’ü bilgi, 252’si de yardım amaçlıdır. Kızılay tarafından Malatya ve Elazığ’da 12 bin kişilik yemek hizmeti verilmektedir” dedi.

  • 30 öğrenci yedikleri yemekten zehirlendi

    30 öğrenci yedikleri yemekten zehirlendi

    Edinilen bilgiye göre, Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi’nde bulunan Özel Cihangir Okulları’nda meydana gelen olayda, iddiaya göre öğlen yemeğinde tavuk yiyen öğrencilerde daha sonrasında karın ağrısı ve kusma şikayeti başladı. Yaklaşık 30 öğrenci, ağrı ve kusma şikayetleri ile kentte bulunan çeşitli hastanelere başvurdu.

    Hastaneye başvuran öğrencilerden tedavisi tamamlananlar taburcu edilerek evlerine gönderildi.

  • Kiraz ağaçları Ekim’de çiçek açtı

    Kiraz ağaçları Ekim’de çiçek açtı

    Taşova ilçesine bağlı Alpaslan köyünde hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle normalde nisan veya mayıs aylarında çiçek açması gereken kiraz ağaçlarının kış aylarına girilen bu günlerde çiçek açması şaşırttı. 28 yıldır çiftçilik yapan Ziya Ahmet Celep’in bahçesinde hasadı yazın yapılan kiraz ağaçları yeniden çiçek açtı. Daha önce hiç karşılaşmadığı bu duruma çok şaşırdığını belirten 56 yaşındaki Celep, “Normalde bunlar erkenci bodur cinsi kirazlar. Şu an kış uykusuna geçme pozisyonuna düşmesi lazımdı. Havaların sıcak gitmesi ve iklimsel değişikliklerden dolayı şu an bir sera iklimi yaşıyoruz. O nedenle de ağaçlarımız uyumuyor. Uyumayınca da hala çiçek açmaya devam ediyor” dedi.

    “Bu ağaçlar meyve veremeyecek”

    Bu durumun üretimlerini de olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Celep, “Çok sıkıntılı bir durum. Çünkü gelecek senenin meyveleri şimdiden çiçek açtığı için bu ağaçlar ürün veremeyecek veya bu ağaçlar kuruyacak. Biz de kesip odun yapacağız. Bizim emeklerimiz boşa gitmiş olacak. Bu ağaçlara şaşırmış vaziyetteyiz” diye konuştu.

  • Dervişoğlu’ndan Bahçeli’ye sert sözler

    Dervişoğlu’ndan Bahçeli’ye sert sözler

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partimizin TBMM grup toplantısında konuştu.

    HÜDA-Par ile genişleyen Cumhur İttifakı’nın, şimdilerde DEM ile el sıkıştığına işaret ederek ‘ihanet süreci’ni hatırlatan Dervişoğlu, “Milletçe bu filmi seyrettik. Senaryo-yönetmen-yapımcı aynı, sadece oyunculara yenileri eklenmiş bir devam filmi. Her adımınızı biliyor ve yakından takip ediyorum.

    Ben Müsavat Dervişoğlu, gücümü bu büyük milletin mensubiyetinden alıyorum. Yetkiyi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşlığımdan. Bu filmi bir daha çekemeyeceksiniz.” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’a seslenmesine değinen Dervişoğlu, “Terör örgütünü tasfiye edecek olan, devlettir! Terörün sona erdiğini ilan edecek olan da devlettir! Terörist başından çözüm bekleyen bir anlayış, devlet ciddiyetinden uzaktır ve ancak gaflet ve dalaletle açıklanabilir” ifadesini kullandı. “Bir gün gelecek bu ülkeyi yöneteceğiz” diyen Dervişoğlu, “Milletime buradan söz veriyorum. Terörle mücadelede asla terörist başına ve terör örgütüne değil, sadece terörle mücadele eden kahramanlarıma sesleneceğim. Ve Türkiye düşmanlarının kökünü kazıyın talimatı vereceğim!” diye ekledi.

  • Konut Fiyat Endeksi Eylül’de arttı

    Konut Fiyat Endeksi Eylül’de arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Konut Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,0 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 27,4 oranında artarken, reel olarak ise yüzde 14,7 oranında azaldı.

    Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,0 oranında artarak 148,0 seviyesinde gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,4 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 14,7 oranında azalış gösterdi.

    İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 1,2, 2,2 ve 0,8 oranlarında artış gözlendi.

    Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 23,4, 30,4 ve 23,1 oranlarında artış gösterdi.

  • Eşinin bıçakladığı kadın hayatını kaybetti

    Eşinin bıçakladığı kadın hayatını kaybetti

    Olay, 18 Eylül’de Abdülhalik Renda Mahallesi Zafer Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Aydın Yücedağ (49) ile dini nikahlı eşi Dilek Dikmen’in (45) arasında bilinmeyen sebeple tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Kavga esnasında Aydın Yücedağ, Dilek Dikmen’i bıçaklayarak ağır yaraladı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Çankırı Devlet Hastanesine kaldırılan Dikmen, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Ankara’da bulunan bir hastaneye sevk edildi. Dikmen, 27 günlük yaşam savaşına yenik düşerek hayatını kaybetti.

    Öte yandan, yaşanan olayın ardından gözaltına alınan Aydın Yücedağ ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Rutav Gölü sonbahar renkleriyle büyülüyor

    Rutav Gölü sonbahar renkleriyle büyülüyor

    Şavşat, yeşili, ahşap mimarisi, milli parkları, kendine özgü kültürel yapısı ve tarihi eserleriyle ve doğal gölleriyle de dikkati çekiyor.

    İlçeye 25 kilometre uzaklıktaki Rutav Gölü, küçük bir göl olmasına rağmen çevresindeki zengin bitki çeşitliğiyle kentin önemli doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Özellikle sonbaharda gölün çevresinde oluşan farklı renk tonlarının göle yansıması, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor.

    Her sonbaharda Rutav gölünü ziyaret ettiğini söyleyen Av. Alptekin Turan (32), “Ekim ayı ortasındayız. Burasının sonbahar için tam zamanı. Bizde Artvin’in Hopa ilçesinden kalktık hem temiz hava alalım hem doğanın renk ve durumunu görelim dedik. Özellikle severek geldiğim bir yer. Fotoğrafçılar içinde özel bir nokta. Yine bölgede başka göllerde var. Bu aylarda özellikle çok güzel oluyor” ifadelerini kullandı.

     

  • “İsrail hükümetinin bedel ödemesi şart”

    “İsrail hükümetinin bedel ödemesi şart”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ürdünlü mevkidaşı Ayman Safadi, AK Parti Genel Merkez binasında düzenlenen “Filistin’in Geleceği” adlı konferansta konuştu.

    “70 yıldır gözümüzün önünde gerçekleşen bir trajedidir”

    Bugün Gazze’de karşı karşıya kalınan trajedinin yeni bir trajedi olmadığına değinen Fidan, “70 yıldır gözümüzün önünde gerçekleşen bir trajedidir. Uluslararası, Arap ve İslam camiası maalesef güçsüz kalmış ve bu trajediyi bitirme konusunda başarısız olmuştur. Son 70 yıldır bölgede yaşayan insanlar ızdırap çekmekte ve hepimiz Filistin konusu nedeniyle bir utanç duyuyoruz. Bu trajedi 7 Ekim’den bu yana yeni bir form aldı ve hiç kimse böyle bir şeyin tahayyülünde bile değildi. İş artık soykırıma geldi. Bir soykırım gözümüzün önünde meydana gelmekte ve uluslararası camia bunu durdurma noktasında yaramamakta ve çaresiz kalmaktadır” diye konuştu.

    “42 bin insan bilinçli ve sistematik bir şekilde hedef gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybetti”

    Gazze’de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 42 bin insanın bilinçli ve sistematik bir şekilde hedef gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılar sonucunda hayatını kaybettiğini hatırlatan Fidan, “Savaş terminolojisine baktığınız zaman bu kişiler İsrail askerleri tarafından hedef alınıyor. Bazı askeri analistler çok fazla kadın ve çocuk öldürüldü çünkü yapay zeka tarafından hedef belirlemesi yapıldı diye söylüyorlardı. Yapay zeka ‘vurun’ diyor, makine öldürüyor dediler. Kendilerinin ortaya koyabilecekleri en güzel ve en iyi bahane bu zaten, başka bir şey yok. Bu da insanlık değerlerine yapılan bir başka saygısızlık” değerlendirmesinde bulundu.

    “Soykırım yapıldığının altını kalın çizgilerle çizmeliyiz ve hiçbir zaman unutmamalıyız”

    Bakan Fidan, Filistin meselesinin kökenine gidilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bununla alakalı çok şey söyleniyor ama çok az şey yapılıyor. Soykırım yapıldığının altını kalın çizgilerle çizmeliyiz ve hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizlerin bu neden eyleme geçmesi lazım. İkinci nokta ise soykırımdan daha büyük bir trajedi daha var, bu da uluslararası camianın takındığı tavır. Uluslararası camia ve sistem tamamıyla çökmüştür ve bu da görmüş olduğumuz bir sınav oldu ve sınavın sonucunda son 1 yıldır sistem çöktü” ifadelerini kullandı.

    “Dünya 5’ten büyük dedik ve her zaman demeye de devam edeceğiz”

    Gazze’de yaşanan katliamın uluslararası camia tarafından belli bir azınlığın faydasına olacak şekilde tasarlandığının kanıtı olduğunu söyleyen Fidan, “Dünya 5’ten büyük dedik ve her zaman demeye de devam edeceğiz. Bu noktada uluslararası sistemin temel problemi budur. Bunu çözmemiz gerekiyor ancak bu çözülene kadar Gazze’de yaşanan benzer problemlerin tekrar yaşanacağını göreceğiz. Ukrayna’da ve Afrika’da binlerce insan hayatını kaybediyor. Yüz binlerce insan dünyanın dört bir tarafında açlık çekiyor çünkü uluslararası sistemin tercihleri var ve bazın azınlıkta olan imtiyazlı ülkelerin öncelikleri doğrultusunda gidiyor. Sistemin çöküşü, soykırım ve uluslararası camianın işe yaramamasını durdurmamız lazım. Özellikle batıdaki ülkelerin halkları her şeye tamam demiyor. Bizim orada da dostlarımız var. Oradan da biliyoruz ki insanlar da buna karşı ama uluslararası sistem maalesef buradaki soykırımı durdurma konusunda adım atmıyor. İnsanlar ellerinden geleni yapıyorlar, bu suça ortak olmuyorlar. Son aylarda bazı Avrupa ülkelerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Filistin Devletini tanıyorlar. İspanya, Slovenya, İrlanda ve Norveç aldığı tanıma kararlarıyla gerçekten asil ülkeler” dedi.

    “Netanyahu kendisi adına son 20 yıldır başarılı bir sistem oluşturdu ve iki devletli çözümü bölgede bile unutturdu”

    En baştan beri bölgedeki çözümün iki devletli yapıdan geçtiğinin altını çizdiklerini kaydeden Fidan, sözlerine şöyle devam etti:
    “İki devletli çözüm, Filistin ve İsraillilerin güvenliği için elzemdir. Bölgede İsrail halkına sorduğunuz zaman onlar da Filistin halkına bunun verilmesi gerekiyor diyor. Biz dostlarımızla birlikte son 1 yıl içerisinde iki devletli çözüm için çok çalışıyoruz. Netanyahu kendisi adına son 20 yıldır başarılı bir sistem oluşturdu ve iki devletli çözümü bölgede bile unutturdu. İki devletli çözüm gerçekleşmediği müddetçe bölgesel krizlere neden olacak. Bunu durdurabilmemiz ve çatışmanın bölgeye yayılmaması için adil bir şekilde meseleyi ele almamız ve iki devletli çözümü getirmemiz lazım. Biz her zaman bunun altını çiziyoruz ama Netanyahu hükümeti uzun zamandan bu yana Filistinlilere devlet verme niyetini göstermiyor. Mevcut durumu İsrail’in güvenlik meselesiymiş gibi göstermeye çalışıyor. Biz, İsrail ve halkının, gelecek nesillerin güvenliğinin olabilmesi için iki devletli çözüme ihtiyacınız var ve bu tek çözüm opsiyonudur diyoruz. Filistinlilerin kendi egemenlikleri olursa ancak bu gerçekleşebilir. Şu anda biz uluslararası camianın tamamına bir çağrı yapıyoruz. İki devletli çözümü lütfen benimseyin ve bunun için bastırın. Bunu da elinizden gelenin en iyisiyle yapın. Dostlarımız ve uluslararası camia sayesinde BM’ye bağlı 150’nin üzerinde ülke Filistin Devletinin tanınması yönünde bir karar aldı ve Filistin BM’de artık temsil ediliyor. Genel Kurul’da diğer ülkelerin temsilcileriyle oturuyor. Bu tarihi bir başarıdır.”

    “Kahire’deki ilk zirvede Avrupa ülkelerinin ateşkes kelimesini kabul etmediğimizi gördük”

    Birkaç ülke haricinde neredeyse her ülkenin Gazze’de derhal bir ateşkes, çok hızlı bir şekilde Gazze’ye ulaştırılacak insani yardımlar ve iki devletli çözümde mutabık olduğunu ifade eden Fidan, “Evrensel olarak ülkeler tarafından kabul edilmiş olan soykırıma karşı bütün devletlerin mutabık olduğu bir husus. Bizim için problem şu; bunu nasıl yürürlüğe koyacağız ve uygulayacağız. Bu pozisyona gelebilmek ve bütün ülkeleri bu 3 gerçeği kabul etmeye ikna edebilmek çok zordu. Savaş başladıktan yaklaşık 1 ay sonra Kahire’de ilk bölgesel zirve gerçekleştirildi. Hem bölgeden hem Avrupa’dan hem de diğer ülkelerden liderler geldi. 20 bakan tek bir oda tartışmalara başladığımızı ve bu zirvenin nihai bildirgesi üzerinde mutabık kalmaya çalıştığımızı çok iyi hatırlıyorum. Biz Avrupa ülkelerinin ateşkes kelimesini kabul etmediğimizi gördük. Kimse ateşkes kelimesini bu bildirgenin içine derç etmek istemedi” ifadelerine yer verdi.

    “ABD’deki iki kanat da bu soykırımı durdurmak için herhangi bir şekilde fayda sağlamıyor”

    ABD’nin kör bir şekilde İsrail’in planını desteklediğini ve bölgede çözüm konusunda yapılan işi daha güç hale getirdiğine vurgu yapan Bakan Fidan, “ABD sadece bölgeyi değil aynı zamanda uluslararası sistemi domine ediyor ve veto gücüne de sahip. Şu anda ABD’de de İsrail politikaları ile ilgili iki kanat. Bunlardan bir tanesi İsrail sınırlarının genişletilmesini savunuyor. İsrail ne yaparsa yapsın desteklemek istiyorlar fakat iki devletli çözümü destekleyen bir grup da var ama İsrail’in soykırım yapmasını engelleyecek hiçbir şey yapmıyorlar. Bu iki kanat bu soykırımı durdurmak için herhangi bir şekilde fayda sağlamıyor. Sürekli olarak protestolar gerçekleştiriyorlar ama bu da açıkçası hiçbir şeye değmiyor. Bu hepimiz için çok büyük bir husus ve hepimiz bunun farkında olmamız lazım. Maalesef, Avrupa’daki bazı ülkeler ABD’nin pozisyonu yüzünden ABD’nin politikalarını destekliyorlar ve herhangi bir soru sormadan bunu yapıyorlar” açıklamasında bulundu.

    Tek bir kamyonun bile Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye geçemediğini söyleyen Fidan, Filistinli insanlara gönderilen her türlü insani yardımın Mısır’ın El-Ariş kentinde durdurulduğuna dikkati çekti.

    “İsrail hükümetinin ve onu destekleyenlerin bir bedel ödemesi şart”

    “Ne söylersek söyleyelim oradaki trajediyi bir zerre anlatmaya yetmez” diyen Fidan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Elimizden geleni yapmalıyız, yorulmadan, bıkmadan çok çalışmalıyız ve insani yardımın oraya girebilmesi için her şeyi yapmamız lazım. Bu insanlığın bir numaralı önceliği olmalıdır. BM Genel Sekreteri de oradaki insani krizden dolayı oldukça endişeli. UNRWA bir BM kuruluşu, Netanyahu hükümeti tarafından bir terörist organizasyon olarak kabul ediliyor ve ona da saldırıyorlar. Kelimelerin ve diplomasinin artık sınırına geldik diye düşünüyorum. Uluslararası camianın artık hukuk yoluna başvurması, İsrail’in boykot edilmesi ve daha fazla desteklenmemesi gerekiyor. Her ne alanda olursa olsun uluslararası camianın desteği kesmesi gerekiyor. İkinci aşamaya geçmemiz lazım, eğer geçemezsek İsrail soykırıma devam edecek. İsrail şu anda bir ekonomik, askeri ve politika olarak herhangi bir bedel ödemiyor. Netanyahu hükümetinin bedel ödememesi durumunda her hangi bir şekilde süregelen soykırımı durdurmamız mümkün değil. Dolayısıyla, İsrail hükümetinin ve onu destekleyenlerin bir bedel ödemesi şart.”

    “Uluslararası medya artık daha çok Lübnan’a odaklanmaya başladı”

    Netanyahu hükümeti tarafından savaş çığırtkanlığının devam etmesinin ve savaşın Lübnan’a sıçramasının Gazze’yi unutmaya sebebiyet vermemesi gerektiğini kaydeden Fidan, “Böyle bir tehlike de var. Uluslararası medya artık daha çok Lübnan’a odaklanmaya başladı. Bu savaş belki başka alanlara da sıçrayabilir. Lübnan’daki savaşın Gazze’yi unutturmasını engellemeliyiz” diye konuştu.

    Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise İsrail’in Batı Şeria ve Lübnan’da sürekli savaş suçu işlediğine dikkati çekerek, bir ülkenin bu tür sorumsuzluktan sonra cezalandırılmadığının görüldüğünde o zaman hukukun uygulanmadığının söylenebileceğini kaydetti.

    “Orta Doğu üstüne düşen görevi yapmadı”

    Ukrayna’da uygulanan uluslararası hukukun Gazze’de ve Lübnan’da neden uygulanmadığına değinen Safadi, “Durum aynı değil, Gazze’nin bir devlet olduğu konusunda mutabık değiliz diyorlar. Biz buranın bir devlet olduğunu düşünüyoruz ve uluslararası hukukun çiğnendiği ve toprakları işgal altında olan bir devletten bahsediyoruz. Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın egemenliğini de hiçe sayıyor. Sürekli olarak masum insanlara saldırıyor ve hayatlarından ediyor. Orta Doğu üstüne düşen görevi yapmadı. İsrail’in uluslararası hukuk nezdinde sorumlu gösterilememesi büyük bir problem. Şu anda uluslararası mahkemelerde İsrail soykırım suçuyla yargılanıyor. Dünyanın bunu görmezden gelmesi ve hukukun en hızlı biçimde insani yardımların İsrail tarafından engellenmesi hukuki bir sorundur. İsrail’in yargılanması gerekmektedir. Bir sonraki savaşta yine insan hakları çiğnendiğinde geç olabilir çünkü uluslararası hukuk gereğini yerine getirmiyor” dedi.

    “Gazze’de yaşanan acının dindirilmesi için kolektif bir duruş sergileniyor”

    Gazze’de yaşanan acıların dindirilmesi için kolektif bir duruş sergilenmesi gerektiğine vurgu yapan Safadi, “Bir plan dahilinde hareket etmek ve bağımsız, egemen bir Filistin Devleti’ni kabul etmek gerekiyor. Özellikle Batı Şeria ve Gazze’yi de içine alacak şekilde ve başkenti Kudüs olacak şekilde bir planı devreye sokmak ve yeniden inşayı sağlamak gerekiyor. Eğer buradaki acılara göz yummaya devam edersek gerçekten 2,3 milyonun her şeyi kaybettiğini göreceğiz. Herkesin aile üyelerini, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin ve kiliselerin kaybolduğunu göreceğiz” ifadelerini kullandı.