Etiket: güncelhaber

  • Hamsi bollaştı: Kilosu 50 lira

    Hamsi bollaştı: Kilosu 50 lira

    Denizlerde 1 Eylül’den hemen soran yasağın kalkmasıyla balık fiyatlarında ibre tersine döndü. Zaman zaman havaların rüzgarlı geçmesiyle balıkçılar denize açılamasa da balık fiyatlarında sezonla birlikte bir düşüş hakim. En son Tekirdağ’ın Süleymanpaşa açıklarında hamsi bolluğunun yaşanması İstanbul Boğazı’ndaki büyük balıkçı teknelerini bölgeye yönlendirmişti. Karadeniz’in Kıyıköy bölgesinden de avlanan balıklar, başta İstanbul olmak üzere Trakya Bölgesi’ndeki Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da tezgahları süslüyor. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi sokaklarında seyyar balık satışı yapan Engin Şinik, hamsinin kilosunun 50 lira ile 70 lira arasında değiştiğini dile getirdi.

    Seyyar Balıkçı Engin Şinik yaptığı açıklamada, “İstavrit, sardalya ve hamsi şu anda çoğunlukla bunlar çıkıyor. Hamsiler güzel. Karadeniz’in Kıyıköy bölgesinden geliyor. Boyu da gayet iyi. Fiyatlarda uygun. Şu anda 80-70-50’ye kadar düşüyor. Hamsi de öyle, yeri geldiğinde 50’ye kadar düşüyor. Bazen havalar rüzgarlı olunca kayıklarımız çıkamıyor. Az miktarda geldiği zaman fiyat biraz yükseliyor. Ama fiyatlar 50 ile 70 arasında oynuyor. İstavritler de aynı şekilde 50-70 civarında” dedi.

  • Bakan Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’nda

    Bakan Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’nda

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’nın kapasite artırımına yönelik ilave yatırımlara ilişkin devam eden 3. pist yapım çalışmalarını yerinde inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı.

    İncelemelerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi yatırımların 21 yıldaki büyüme göstergelerinden olduğunu ifade ederek, “Bilindiği üzere önceki yıllarda mevcut havalimanını yenileyerek çağın ihtiyaçlarına cevap verecek bir şekilde yılda 20 milyon yolcuyu ağırlayacak kapasiteye yükseltmiştik. Ancak Ankara’ya hava ulaşımı hususunda öylesine büyük bir talep var ki bu kapasite dahi Esenboğa Havalimanı için yetersiz kalıyor. Bu gerçeği istatistikler de göstermektedir. Bu nedenle Esenboğa Havalimanı’nı yenilikçi, vizyoner bir bakış açısıyla geliştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

    “İlk 9 ayda Esenboğa Havalimanı’nda yaklaşık 70 bin uçuş trafiği gerçekleşti”

    2019 yılına kadar havacılık sektörünün her yıl rekor artışla büyüdüğünü ancak 2020’de pandemi nedeniyle ulaşım faaliyetlerinin durduğunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:

    “2021 yılı da salgın etkilerinin yavaş yavaş ortadan kalktığı bir yıl oldu. 2021 yılında Esenboğa Havalimanı’nda iç ve dış hatlar toplamında yaklaşık 67 bin uçuş trafiği gerçekleşti ve 7 milyonun üstünde yolcu ağırlandı. 2022 yılında ağırlanan yolcu sayısı yaklaşık 8 milyon 700 bine yükseldi. Bu yıl ise bu sayıların çok daha üzerine çıkacağını görüyoruz. Daha 2023 yılı tamamlanmadan ilk 9 ayda Esenboğa Havalimanı’nda yaklaşık 70 bin uçuş trafiği gerçekleşti. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 45 bin civarındaydı. Yine geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 6 milyon 420 bin olan yolcu sayısı ise bu yıl yaklaşık 9 milyona yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40’a yakın bir artış var ve önümüzdeki yıllarda bu sayının artarak devam edeceğini öngörüyoruz.”

    “Projemizin şu anda 3. pist kısmında kazı ve dolgu imalatlarına devam ediyoruz”

    2022 yılı Aralık ayında Esenboğa Havalimanı’na ilave yatırım ve 25 yıllık işletmesini kapsayan kamu özel iş birliği ihalesi gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Devlet kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 298 milyon avro yatırım gerçekleştireceğiz. İki etaplı olarak gerçekleştirilecek proje çerçevesinde Ankara Esenboğa Havalimanımız 3. pistine kavuşacak. İlk etap değerlendirilecek 3. pist yapımının yanı sıra, itfaiye istasyonu, özel maksatlı araç giriş binası, ASKİ Ulupınar Deresi’nin ıslahı, teknik blok ve kule, ısı merkezi ve su deposu, uçuş kontrol hangarı, uçak atık su artıma tesisi ve kargo genişleme alanları çalışmaları gerçekleştirilecek. İkinci etap ise en az 40 bin metrekarelik terminal binası genişletilmesi, genel havacılık apronu ve taksi yolu çalışmaları yapılacak. Ayrıca 25 yıllık işletme süresi boyunca devletimizin kasasına KDV dahil 560 milyon avro girecek. Böylelikle 25 yıllık kira bedelinin yüzde 25’ine denk gelen KDV dahil 140 milyon avro, 27 Mayıs’ta tahsil edilmiştir. Projemizin şu anda 3. pist kısmında kazı ve dolgu imalatlarına devam ediyoruz” ifadesini kullandı.

    “Havalimanlarımızın yolcu kapasitesini 55 milyondan 335 milyona çıkardık”

    2003 yılında 60 olan dış hat uçuş nokta sayısının bugün itibarıyla 343 noktaya ulaştığını belirten Bakan Uraloğlu, “Havalimanlarımızın yolcu kapasitesini 55 milyondan 335 milyona çıkardık ve 2003’te 34 milyon olan yolcu sayısı 200 milyonun üstüne yükseldi. Bu yıl sadece ilk 9 ayda hava yolu ile seyahat eden yolcu sayısı 165 milyonu geçti. Yani bu yılın ilk 9 ayında 2003 yılındaki toplam yolcu sayısını neredeyse 5’e katladık. İstanbul Havalimanı günlük ortalama bin 461 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olarak uzun süredir kaldığı zirvedeki yerini korumuştur. Antalya Havalimanımız da günlük ortalama 905 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun 9. havalimanı olarak ilk 10’da yer almaktadır. Havacılık alanında tüm bu yatırım ve başarıları devam ettirmeye de kararlıyız. Havacılık sektöründe altın bir devri yaşıyoruz. Sektör açısından geldiğimiz yer adeta bir destandır. Havacılık alanında yeni başarılara, yeni projelere imza atmaya da devam edeceğiz” dedi.

  • Amasra’da deprem

    Amasra’da deprem

    AFAD verilerine göre Bartın’ın Amasra ilçesi merkez üssünde sabah saat 03.47 sıralarında 3,2 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem, 12,79 kilometre derinlikte meydana gelirken, ilçe halkının sarsıntıyı hissettiği öğrenildi.

    Deprem nedeniyle bir olumsuzluk yaşanmadığı öğrenildi.

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı doğu kesimlerde 2 ila 6 derece artacak, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
    Ankara: Az bulutlu 22
    İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 24
    İzmir: Az bulutlu ve açık 28
    Adana: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 33
    Antalya: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 29
    Samsun: Parçalı ve az bulutlu 22
    Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 22
    Erzurum: Parçalı ve az bulutlu, bu sabah ve gece saatlerinde puslu ve yer yer sisli 17
    Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 25

    Bursa: Parçalı bulutlu Gün: 25°  Gece:  8°
  • Çilimli Siyah Pirincine coğrafi işaret

    Çilimli Siyah Pirincine coğrafi işaret

    AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Çilimli Belediye Başkanı Muhsin Yavuz ile birlikte, Düzce’nin tarım ürünü konusunda değer ve farklılık oluşturacak alan Çilimli Siyah Pirincinin coğrafi işaretini belirlemek için, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Cemil Başpınar ile bir araya geldi

    Milletvekili Öztürk, “Gayemiz Çilimli Siyah Pirincimizin değerini ve bilinirliğini artırarak, ülkemiz sınırları dışında da kullanılmasını sağlamaktır” ifadelerinde bulundu.

    Siyah pirinç; besleyici değeri çok yüksek olan bir pirinç cinsidir. Her ne kadar pişmemiş pirincin rengi siyah olsa da piştiğinde morumsu bir renk alır. Dünyada ‘superfood’ (süper besin) olarak adlandırılan mineral ve vitamin açısından en zengin besinler arasındadır. Antik çağlardan beri Çinliler tarafından tüketilmekte olan siyah pirinç ‘yasak pirinç’ olarak da bilinir. Yasak olarak adlandırılmasının sebebi çok az yetiştiği için sadece imparatorların yemesine izin verilmesinden kaynaklanır. Piştiğinde tane tane değil biraz yapış yapış olduğundan, Asya mutfağında daha çok tatlı olarak tüketilir.

  • Valilik yakınlarında bomba paniği

    Valilik yakınlarında bomba paniği

    Adıyaman Valiliği yakınlarında unutulduğu tahmin edilen bir valiz, bomba paniğine neden oldu.
    Edinilen bilgilere göre, Atatürk Bulvarı Adıyaman Valiliği yakınlarında vatandaşlar tarafından fark edilerek ihbar edilen şüpheli valiz için polis ekipleri harekete geçti. Valizde patlayıcı maddenin olabileceği düşüncesiyle Atatürk Bulvarı trafiğe kapatılarak güvenlik önlemleri alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Bomba İmha Şube Müdürlüğü ekiplerince alınan güvenlik önlemlerinin ardından her hangi bir olumsuzluğa karşı sağlık ekipleri de hazır bekletildi. Şüpheli valizin yanına bomba imha uzmanları tarafından önce uzaktan kontrollü bomba imha robotu gönderildi. Robot tarafından kontrolü sağlanan valiz daha sonra yol kenarından alınarak geniş bir alan olan bulvar ortasına getirildi. Bomba paniğine neden olan valiz, bomba imha uzmanının yerleştirdiği fünyeyle kontrollü bir şekilde patlatıldı. Valiz içerisinden kıyafet, ayakkabı, pasaport ve bazı belgeler çıktı. Valiz ve içerisindeki eşyalar polis ekiplerince alınarak polis merkezine götürüldü. Atatürk Bulvarı’ndaki trafik ise tamamlanan incelemelerin ardından yeniden açıldı.
    Konuyla ilgili soruşturma sürüyor.

  • “2.3 milyon kadın meme kanseri”

    “2.3 milyon kadın meme kanseri”

    Dünya çapında kadınları etkileyen en yaygın kanser türü ve kansere bağlı en fazla ölümün ise meme kanserinden olduğu biliniyor. Bu nedenle dünyada her sene Ekim ayı boyunca, meme kanserine yönelik farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme etkinlerine yer veriliyor. Altınbaş Üniversitesi de Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına çıkardığı 100 kitap serisinden Dr. Hüseyin Akyol’un hazırladığı “50 Soruda Meme Kanseri” kitabı ile bilinmesi gereken en önemli konulara değindi. Kitap içeriği ile ilgili bilgi veren Dr. Hüseyin Akyol, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılına dair paylaştığı en son verilere göre dünya çapında 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konulduğunu belirtti. Meme kanserine bağlı 685 bin ölüm kaydedildiğini söyleyen Dr. Hüseyin Akyol, Türkiye’de ise kanser olan her dört kadından birinin meme kanseri olduğunu açıkladı.

    Küresel meme kanseri kontrolünü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bir insan hakları sorunu olarak değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Dr. Akyol, “Kadınlar toplumda merkezi roller oynarlar. Kadınları meme kanserinden korumak aynı zamanda ailelerini, toplulukları ve bir bütün olarak ekonomiyi de korur.” dedi. Meme kanseri ölümlerinin yüzde 70’den fazlasının 70 yaşın altındaki bireylerde meydana geldiğini ayrıca düşük ve orta gelirli ülkeleri de daha fazla etkilediğini dile getirdi.

    “Hayat boyu her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor”

    Dr. Hüseyin Akyol, meme kanseri gelişme riskinin, ilerleyen yaş, obezite, alkol tüketimi, ailede meme kanseri küsü, radyasyona maruz kalma, üreme öyküsü ve hormonal geçmiş ve tütün kullanımı gibi faktörlere bağlı olduğuna kaydetti. Dr. Akyol’a göre, meme kanserin yükü, herhangi bir belirti vermeden erken teşhisle tedavi ederek azaltılabilir.

    “Meme kanseri, ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir”

    Erken dönemde tanı konması tedavinin başarıya ulaşması ve kişinin hayatta kalma şansını artırıyor. En önemli faktör ise kişinin bu konuda bilinçli olması. Dr. Akyol, erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavilerinin daha başarılı olduğunu hem de hastanın yaşam kalitesinin önemli ölçüde artığına dikkat çekti. Türkiye’de, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için her 2 yılda bir mamografi kontrolü yapıldığını hatırlattı.

    “Tarama ve tedavi nasıl yapılmalı”

    Dr. Akyol, bu taramalar sırasında her iki meme için mamografi çekilmesini gerektiğinde meme ultrasonu ve MR’ı ile kontrollerin yapılmasını önerdi. Tedavinin ise genellikle radyasyon, kemoterapi ve ameliyat gerektirdiğine işaret etti.

    “Kötü beslenme ve hareketsizlik riski artırıyor”

    Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörlere de değinen Akyol, fiziksel olarak aktif olmayan kadıların daha yüksek risk taşıdıklarını anlattı. Kötü beslenmenin önemli bir etkisi olduğu belirterek, “Doymuş yağ oranı yüksek ve meyve ve sebzelerden yoksun bir diyet meme kanseri riskini artırabilir. Fazla kilo veya obezite sorunları olan kadınların da normal kilodakilere göre daha yüksek risk altında. Menopoz döneminde alınan bazı hormon replasman tedavisi türlerinin (hem östrojen hem de progesteron içerenler), beş yıldan uzun süre alındığında meme kanseri riskini artırır. Bazı oral kontraseptiflerin yani doğum kontrol haplarının da meme kanseri riskini artırdığı bilinen bir durumdur” uyarısında bulundu.

    8 Madde de meme kanserinden korunma yolları

    “Meme kanserinden korunmak için 30’dan önce doğum yapın, emzirin”

    Doğum ve hamilelik süreçlerinin meme kanseri ile doğrudan bağlantılı olduğunu anlatan Akyol, “Bir kadının ilk doğum yaşı 35’ten sonra olursa veya uzun süreli bir hamilelik yaşamamışsa meme kanseri riski daha yüksektir. Hamilelik, meme hücrelerini olgunlaşmanı, son aşamasına ittiği için meme kanserine karşı korunmaya yardımcı olabilir.” değerlendirmesini yapın.

    Akyol son olarak, alkol gibi birçok faktörün meme kanseri riskini etkilediği ifade ederek, “Yaşlanmak veya aile geçmişiniz gibi bazı faktörleri değiştiremezsiniz. Ancak sağlığınıza dikkat ederek meme kanseri riskinizi azaltmaya yardımcı olabilirsiniz” diyerek basit ama etkili şu yöntemleri önerdi.

    “Sağlıklı bir kiloda kalın.

    Düzenli egzersiz yapın.

    Alkollü içecekleri tüketmeyin.

    Sağlıklı beslenin

    30 yaşından önce doğum yapın.

    Çocuklarınızı emzirin.

    Ailenize meme kanseri küs varsa veya BRCA1 ve BRCA2 genlerinizde kalıtsal değişiklikler varsa, riskinizi azaltmanın diğer yolları hakkında doktorunuzla konuşun.

    Hayatınız boyunca sağlıklı kalmak, kansere yakalanma riskinizi azaltacak ve ortaya çıkarsa kanserden kurtulma şansınızı artıracaktır.”

  • ‘4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’

    ‘4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’

    Aydın Valisi Yakup Canbolat 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında; “Değerli Aydınlılar; 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, birlikte yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, her biri kendine özgü yaşam biçimlerine sahip milyonlarca tür hayvanı korumak adına farkındalık oluşturmayı hedefleyen özel bir gündür. Öncelikle bu özel günün; hayvanların haklarını tam anlamıyla koruduğumuz, dostlarımızla birlikte huzur içinde yaşayacağımız bir dünyaya vesile olmasını temenni ediyorum. Biliyoruz ki dünyamızın yaşanabilir olması, ancak bütün canlıların denge içinde yaşamasıyla mümkün olabilmektedir. Tüm canlıların birbirleriyle uyumlu yaşaması da insanların hayvanlar ve doğa ile barışık olmasına, onların haklarına saygı duymasına bağlıdır. Bu çerçevede ülkemizde, hayvanların rahat yaşamalarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek; hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmaları, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girmiştir. Yasal düzenlemelerle üretilen çözümlerin tam anlamıyla hayata geçebilmesi ancak toplumsal dönüşümle mümkün olabilmektedir. Bu bakımdan bizi biz yapan yüksek insani değerlerimizin doğru bir şekilde yorumlanması gerekmektedir. Bu çerçevede, hastalanan, doğada aç kalan, yaralanan hayvanların hizmetine koşmuş, onların tedavisi, beslenmesi ve nesillerinin devamı için çeşitli vakıflar kurmuş bir medeniyetin mensupları olarak bizim duyarlılığımızın daha fazla olması gerekmektedir. Mezarlarındaki sandukaların yanına yağmur suyu biriktirip hayvanların içmesi için küçük tekneler yapan ecdadımıza layık nesiller gibi davranmamız; hayvanların da can taşıyan, doğuştan gelen bazı haklara sahip olan varlıklar oldukları bilinciyle hareket etmemiz gerekmektedir” dedi.

    Aydın genelinde de hayvanları korumaya karşı çalışmaların yapıldığını belirten Vali Canbolat, “Diğer yandan, İlimizde İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’ne bağlı ekiplerimiz, çevre ve doğa ile hayvanlara karşı işlenen suçlarla mücadele çerçevesinde; hayvanları öldüren, yaralayan, zehirleyen ve onları kumar hedefli dövüştüren kişileri yakalamaya ve adalete teslim etmeye yönelik faaliyetlerini başarıyla yürütmektedir. Bununla birlikte gönüllü sivil toplum kuruluşlarımız ve İl Hayvanları Koruma Kurulumuz, ilimizdeki hayvan haklarının korunmasına ve oluşan sorunların çözümüne ilişkin çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedirler. Hayvanlarımızın daha iyi şartlarda yaşayabilmeleri için gereken şartları tahsis etmeye yönelik tüm bu yasal düzenlemeler, kişi, kurum ve kuruluşların bireysel ve kurumsal faaliyetleri gerekli, önemli ve değerlidir. İnsanoğlunun kısıtladığı alanlarda yaşamaya çalışan hayvanların, çok zorlu bir mücadele verdiklerinin farkında olmamız gerekmektedir. Daha fazla bilgilenerek daha fazla insani dokunuşlarla bu zorlu mücadelelerini kolaylaştıracağımıza yürekten inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nün toplumda hayvanlara karşı sevgi ve şefkat duygularının uyanmasına ve hayvan haklarına saygı duyulmasına vesile olmasını temenni ediyor, tüm Aydınlı hemşehrilerime en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

  • Gazeteci Ayşenur Arslan gözaltına alındı

    Gazeteci Ayşenur Arslan gözaltına alındı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Ayşenur Arslan hakkında; Halk TV yayınında 1 Ekim’de Ankara’da İçişleri Bakanlığı önündeki terör saldırısı ile ilgili sözleri nedeniyle soruşturma başlattı. Aslan hakkındaki soruşturmanın; “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” suçlarının işlendiği iddiası ile açıldığı bildirildi.

    Arslan, soruşturma çerçevesinde gözaltına alındı.

    Arslan, polis eşliğinde ifadesi alınmak üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne ggetirildi.

     

     

  • Mevsim geçişlerini bu bitkiler koruyor

    Mevsim geçişlerini bu bitkiler koruyor

    Ekim ayının yaklaşmasıyla pek çok kentte sonbahar mevsiminin etkisi hissedilmeye başlandı. Yaz mevsiminin sonuna gelinmesi sonucunda hava sıcaklıklarında azalma meydana gelirken, aktar esnafı hastalıkların yayılma hızının artması sebebiyle vatandaşlara uyarıda bulundu. Mevsim geçişlerinde vücudun savunmasını yüksek tutmanın çok önemli olduğuna vurgu yapan esnaf, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen propolis, kış çayı ve keçiboynuzu pekmezi gibi ürünlerin kullanılması gerektiğini ifade etti.

    “Bitkisel olarak kullanmamız gereken şeyler var”

    Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç, sonbahar geldiği için hastalıkların yayılma hızının artmaya başladığını belirtti. Bunların tedavisinin, aşısının ve çözümünün de olduğunu dile getiren Özkılıç, “Bitkisel olarak kullanmamız gereken şeyler var. Bitkisel olarak ne yapılabilir? Öncelikle buna değinmek lazım. Bitkisel olarak propolis kullanılabilir. Propolis nedir? Arıların gırtlağında hazırladığı bir enzimdir. Ne işe yarar? Balın yapıldığı yerin etrafına sürülür ve balın bozulmasını engeller. Kovanın içerisinde dezenfektan etkisi görür. Kraliçe arı bununla beslenir. Diğer işçi arılar da bununla beslenir. Biz bunu insan vücuduna aldığımız zaman ne olur? Vücut savunması artar. En önemlisi bu. Mutlaka propolis kullanılması lazım. Kış çayı dediğimiz, içerisinde ıhlamur, zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil ve ekinezya gibi bitkilerden bulunan bu çayların da kullanılması lazım” dedi.

    “Keçiboynuzu pekmezi kan yapıcıdır ve çocuklarda kemik gelişiminde çok etkilidir”

    Bu ürünlerin vücut savunmasını arttırmak konusunda etkili olduğuna dikkat çeken Özkılıç, “Saydığım ürünler vücutta antioksidan özelliği meydana getirecektir. Ancak her ne kadar kış çayı ve propolis de kullansak artık yavaş yavaş mevsimsel kıyafetlere dönmemiz lazım. Özellikle şunu da şunu belirtmek istiyorum, keçiboynuzu pekmezi kan yapıcıdır ve çocuklarda kemik gelişiminde çok etkilidir. Ayrıca belli bir yaştan sonra kemik gelişiminde zorluk yaşayan yaşlılarda da tesirlidir. Sabahları bir yeşil çay, bir kahve fincanının yarısı kadar da pekmez içmeyi alışkanlık haline getirdiğimizde zaten vücudumuz sağlıklı olacaktır” şeklinde konuştu.