Etiket: güncelhaber

  • Organlarda kalıcı hasar bırakıyor

    Organlarda kalıcı hasar bırakıyor

    İngiltere’de yapılan bir araştırma, corona virüsün organlara kalıcı hasar verebildiğini ortaya koydu.
    Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, salgının ilk döneminde hastaneye yatan 259 kişinin emar görüntüleri ile, corona virüsle hiç enfekte olmamış 52 kişinin organlarını kıyasladı. Covid-19 tedavisi için hastaneye yatan hastaların üçte birinin organlarında, taburcu olmalarından aylar sonra bile anomaliler saptandı. Buna göre, Covid-19’a yakalananların iç organlarında bozulma ihtimali akciğer için 14 kat, beyinde ise 3 kat artıyor.

    Bunun, beyin sisi ve solunum bozuklukları gibi uzun süreli semptomların nedeni olduğu değerlendiriliyor. Ayrıca beyindeki anormalliğin hafif bilişsel gerilemeye yol açtığı da belirtildi.

    KALP VE KARACİĞER DAHA DİRENÇLİ

    Bulguları saygın tıp dergisi Lancet’te yayınlanan çalışmaya göre, kalp ve karaciğer Covid-19’a daha dirençli. Öte yandan uzmanlar, çalışmanın aşılama kampanyaları başlamadan önce ve henüz daha hafif seyreden omicron varyantından önce yapıldığına dikkat çekti.

  • Sonbahar renkleri ilgi çekiyor

    Sonbahar renkleri ilgi çekiyor

    İlçeye bağlı 2 bin 300 rakımlı Zekerya köyü her yıl sonbaharı erken yaşıyor. Bu yıl sonbahar renkleri geçtiğimiz yıllara göre 1 ay erken oluşunca, doğa fotoğrafı tutkunları köyün yolunu tuttu.
    Yılın ilk renk cümbüşünü görüntülemek isteyen doğa severler, hafta sonunu fırsat bilerek yeşilin farklı tonlarında oluşan renk cümbüşünü kayıt altına aldılar.

    Ahşap mimarisi, tarihi eserleri, yaylaları ve yaban hayatı çeşitliliğiyle ziyaretçilerine dört mevsim farklı güzellikler sunan Ardanuç ilçesi, sonbahar renkleri ilk yaşayan Zekerya köyüyle tanınırlığını artırmayı planlıyor.

    “Sonbahar bu yıl köyümüze çok erken geldi”

    Zekerya Köyü Muhtarı Ahmet Pehlevan, “Bu yıl diğer senelere göre yağışların az olması sonbaharı da erken getirdi. Şuanda gördüğünüz bitki örtüsü 15 veya 20 gün sonra başlaması gerekiyor. Kuraklıktan dolayı sonbahar renkleri yaklaşık bir ay erken başladı.

    Sonbaharın erken gelmesiyle köyümüze fotoğraf çekmek için gelenler oluyor. Sezonun ilk sonbahar fotoğrafları için köye geliyorlar” dedi.
    Bölgede fotoğrafçılık yapan Uğur İstanbullu ise, “ bende Ardanuç’ta başka bir köyde oturuyorum ama. Bu yıl yaklaşık bir buçuk ay öncesinde güz dönemi yaşanıyor. Bizde bu gün bir nebze bu fotoğraflandırmayı yapmak için geldik” ifadelerine yer verdi.

  • Termometreler 38 dereceyi gösterdi

    Termometreler 38 dereceyi gösterdi

    Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Adana’da hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Ülkenin büyük bölümü sonbaharı yaşarken Eylül ayı sonlarında kentte hala bunaltıcı sıcaklık hakim. Kentte termometreler 38 dereceyi gösterince parklar ve caddeler boş kaldı.

    “Adana sana bir saatte dört mevsimi yaşatır”

    Adana sıcağını hissettiğini söyleyen Halil İlhan, “Diğer iller şu anda kışı yaşarken biz Adana sıcağını yaşıyoruz. Çukurova bölgesi, diğer illere göre mevsimi farklı şartlarda yaşanıyor. Adana sana bir saatte dört mevsimi yaşatır. Ekim ve kasım aylarında da emin olun ki bu sıcaklıkları tekrardan yaşayacağız” dedi.

    “Bir yere gidene kadar sırılsıklam oluyoruz”

    Ekim ayına gelindiği fakat sıcaklıkların hala devam ettiğini ifade eden Murat Yıldız, “Termometreler 38 dereceyi gösteriyor. Biz sıcaklıkların bitmesini düşünüyorduk. İleride havalar soğuyacak ama bu sıcaklık insanı yıpratıyor. Bir yere gidene kadar sırılsıklam oluyoruz. Termometreler 38 dereceyi gösteriyor ama hissedilen sıcaklık 40 dereceyi geçiyor. Umarım Adana’da sıcaklıklar normale döner” ifadelerini kullandı.

  • Depremler sonrası caminin terazisi kaydı

    Depremler sonrası caminin terazisi kaydı

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem yıkıcı etkilere yol açarken, birçok tarihi yapı da ciddi hasar aldı. Asrın felaketinin ciddi hasar verdiği tarihi yapılardan biri de Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde bulunan ve 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Bostancı Camii oldu. Bostancı Camii’nin giriş kapısının iki tarafında bulunan sütunlardaki döner taşlarla oluşturulan deprem terazilerinden biri, deprem sonrası oluşan hasar nedeniyle kayarak dönemez oldu.

    “Deprem şiddetli şekilde salladığı zaman hasar aldı”

    Depremlerde ağır hasar almadan önce deprem terazilerinin döndüğünü ve depremlerin ardından terazilerden birinin dönmediğini söyleyen mahalle esnafı Abdulkadir Kuzucu, “Depremden önce Bostancı Camii’nin deprem terazisi adını verdiğimiz merdanelerin ikisi de dönüyordu. Depremden sonra camimiz ağır hasar alınca merdanelerden biri dönmemeye başladı. Deprem şiddetli şekilde salladığı zaman hasar aldı” dedi.

    “6 Şubat depreminden sonra biri döndü biri dönmedi”

    Camide bulunan deprem terazilerinden birinin 6 Şubat depreminde oluşan hasar sonucu dönmediğini belirten mahalle sakini Hacı Ali Demir ise, “Deprem terazileri, depremden sonra cami sağ tarafa doğru çökme yaptığı için sağ tarafta bulunan sütun dönmüyor. Solda bulunan sütun dönüyor. Deprem şiddetli ve üst üste yaşandığı için sütunlardan biri bir daha dönmedi. 16. yüzyılda yapılan bu caminin dışında bulunan sütunlar, deprem terazisidir. Depremi tespit etmek ve hasar alıp almadığını belirlemek için yapılmış. 6 Şubat depreminden sonra biri döndü biri dönmedi” diye konuştu.

  • Araba fiyatına tesbih

    Araba fiyatına tesbih

    Dulkadiroğlu ilçesi Sarayaltı İsa Dıvanlı Mahallesi’nde 9 yıldır tesbih işletmesi yapan 35 yaşındaki Derviş Candemir, el emeği göz nuru tesbihlerin belirli aşamalardan geçerek müşteriye sunduğunu söyledi. Candemir, dükkanında bulunan ürünlerin 250 TL’den 180 bin TL’ye ulaşan rakamlardan satıldığını aktardı.

    Maddi değerle ölçülmeyecek çok yüksek tesbihlerin olduğunu söyleyen Candemir, “Ben 9 yıldır bu sektörde hizmet etmekteyim. İyi günlerimizde oldu, kötü günlerimizde oldu. Malum Kahramanmaraşlı olarak büyük bir deprem atlattık ve diğer illerimiz ile birlikte. Buna rağmen şükürler olsun ki ayakta kalıp, tutunmaya çalıştık. Osmanlı sıkma dediğimiz ,tabir ettiğimiz tesbih 165 bin TL’ ye varan tesbihlerdir. Koleksiyonlarda kullanılan tesbihimiz ise 115 bin TL civarında. Burada maddi değerle ölçülmeyecek çok yüksek tespihlerimiz var. Mesela burada eski usul çalışılmış tesbihler var” dedi.

    Candemir, “Buraya tahmini bir fiyat olarak girersek,1 milyon TL ‘ye ulaşacak rakam mevcuttur. Bu da günümüzde bayağı maddi değere sahiptir. Araba mı diyeyim arabalar mı diyeyim tabi markasına göre değişiyor. Burada en düşük tesbihimiz 250 TL’den başlıyor ,en yüksek fiyatımız ise 170-180 bin TL’ye kadar ulaşıyor. Çok şükür bizlerde bu mesleği çocuklarımıza ve bizim gibi olan gençlere bırakabilirsek ne mutlu bizlere” dedi.

  • Neopolis’te mermer bloklar şekillenmeye başladı

    Neopolis’te mermer bloklar şekillenmeye başladı

    Türkiye’nin kültür ve sanat başkenti Kuşadası’nda Uluslararası Kuşadası Neopolis Heykel Sempozyumu tüm hızıyla sürüyor. Kuştur mevkiinde bulunan Eski Deve Güreşi Arensı’nda gerçekleşen sempozyum, 11 günü geride bıraktı. Heykeltıraş Hakan Şengönül ve Özlem Şengönül’ün küratörlüğünde 20 Ekim’e kadar sürecek olan sempozyuma İran’dan Ahmad Solimani, Gürcistan’dan İvan Tsiskadze ve Valerien Jikia, Belarus’tan Alex Sorokin, Türkiye’den Hakan Şengönül, Songül Coşkun ve İmdat Avcı, Estonya’dan KirillGrekov, Rusya’dan Mariia Aprasidi, Çin’den Lui Yang ve iki de asistan heykeltıraş katılıyor.

    Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yıl dönümüne ithaf edilen sempozyumda heykeltıraşlar, sıcak hava ve güneşe rağmen yoğun bir tempoda çalışarak eserlerini ‘barış ve özgürlük’ teması ile şekillendiriyor. 20 Ekim tarihine kadar sürecek olan sempozyum sonunda ortaya çıkan heykeller, Kuşadası’nın farklı noktalarında sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Kuşadası’nın bir açık hava müzesine dönüşmesine önemli katkı sunan sempozyumun ilerleyen günlerinde çocuklar için kil atölyeleri de düzenlenecek.

    “İlgi her geçen yıl artıyor”

    Sempozyumun küratörlerinden heykeltıraş Hakan Şengönül, Kuşadası Neopolis Heykel Sempozyumu’na olan ilginin her geçen yıl arttığını söyledi. Sempozyuma bu yıl 40 ülkeden 228 heykeltıraşın başvuru yaptığnı belirten Şengönül, “Belediyemiz ve sempozyum komitesinden oluşan jüri tarafından belirlenen heykeltıraşlarımız, yaklaşık bir ay boyunca Kuşadası’nda, Marmara Adası’ndan gelen blok mermerler ile barış ve özgürlük temasına uygun olarak eserlerini ortaya çıkartacaklar. Burada çok elverişli bir ortamda sanat üretme imkanını bizlere tanıyan Belediye Başkanımız Ömer Günel’e teşekkür ediyorum” dedi.


    “Hayatı kadın şekillendirir”

    Uluslararası Kuşadası Neopolis Heykel Sempozyumu’nda yer almaktan gurur duyduğunu dile getiren heykeltıraş Songül Coşkun ise “Ben hayatı kadının şekillendirdiğine inanıyorum. Eğer bir toplumda kadın kendini rahatça ifade edebiliyorsa o ülkede özgürlük var demektir. Bu nedenle ben heykelimi kadın formu ve saçlarında uçuşan güvercinler üzerinden şekillendiriyorum” diye konuştu.

    “Bizler için bulunmaz fırsat”

    Sempozyuma Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden asistan olarak katılan Tunç Şendağ da, “Biz asistanlar için burada çalışmak bulunmaz bir fırsat. Çünkü sempozyumda dünyanın farklı ülkelerinden gelen sanatçılarla bir arada olma ve onları tanıma imkanımız var. Ayrıca bizlere heykel yapmamız için teknik ekipman ve mermer blok da sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.

  • Paranın doğduğu yer Sardes

    Paranın doğduğu yer Sardes

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Salihli Belediyesi iş birliğinde hayata geçen ‘Pandemi Sonrası Para Politikaları ve Ekonomik Dönüşüm’ ana temalı II. Salihli-Sart Para Kongresi açılış töreni dünyada paranın ilk basıldığı yer olan Lidya Krallığının başkenti antik Sardes (Sart) kentindeki Gymnasium önünde gerçekleştirildi.

    Paranın doğduğu yer Sardes

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını Sardes antik kenti kazı heyeti Başkanı Prof. Dr. Nicholas Cahill yaptı. Madeni paraya kadar olan süreçte antik çağda alışverişte kullanılan yöntemleri ve para basımını anlatan Prof. Dr. Cahill, kongrenin 2 bin 600 yıl önce paranın ilk basıldığı Sardes’te yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

    “Bütün çabamız tarihi mirasımıza sahip çıkmak”

    Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda ise, “Bizlerin bütün çabası bu tarihi mirasımıza sahip çıkmak, ülkemize ve dünyamıza tanıtmak. Bu anlamda da bugüne kadar ‘Lidya Altın Ülke Altın Gemoloji ve Kuyumculuk Sempozyumu’ düzenledik. Bilkent Üniversitesi iş birliği içerisinde Salihli’ye özel bestelenen ilk senfoni konserini burada gerçekleştirdik. Ayrıca bizim için ve ülkemiz için gerçekten en önemli konularımızdan Kula-Salihli Jeoparkımız ile içinde Sart’ımızın ve Bin Tepeler’imizin olduğu bu alanı uluslararası alanda ve Avrupa Küresel Jeoparklar alanında tanıttık ve tanıtmaya devam ediyoruz. Bu amaçla Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın başkanlığında Kula ve Salihli belediyelerinin oluşturduğu Jeopark Belediyeler Birliğini kurduk. Türkiye’nin tek jeopark temsilcisi Kula-Salihli Unesco Jeoparkı ile tarihi miraslarımıza sahip çıkmak, onları koruyarak gelecek nesillerimize aktarmayı hedef haline seçtik. Bu anlamda 5-11 Eylül 2023 tarihinde Fas’ın Marekeş kentinde düzenlenen 10. Uluslararası Unesco Küresel Jeoparklar Ağı konferansına Kula Belediye Başkanımız Hüseyin Tosun, Büyükşehir Belediye Başkanımızın danışmanı Azmi Açıkdil, üniversite hocalarımız ile birlikte katıldık. Konferansta Kula ve Salihli Jeoparkı sınırları içerisinde bulunan Türkiye’mizin en genç volkanlarının bulunduğu Salihli’mizdeki jeositleri, doğal ve kültürel güzelliklerimiz, Salihli’mizdeki Bin Tepeleri yabancı delegelere bütün görselliği ve detayları ile açık bir şekilde anlatma fırsatı bulduk” dedi.

    Başkan Kayda konuşmasını şöyle tamamladı:
    “5-8 Mart 2024 tarihlerinde Avrupa Jeoparklar Ağı Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Kula-Salihli Jeoparkı’nda yapılması kararlaştırıldı. 44 ülkeden yaklaşık 207 kişilik heyete ev sahipliği yapacak olmamız bu alanda yürüttüğümüz çalışmaların ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar mesafe kat ettiğimizi çok net ortaya koymaktadır. Salihlimize, Kulamıza, Manisamıza ve ülkemizin tek jeoparkı olması nedeniyle ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde düzenlenen ve tüm dünyada bankacılık sektörünün yakından takip ettiği Jackson Hole toplantısının bir benzeri, dünyada paranın ilk basıldığı bu şehirde, bu noktada neden olmasın?”

    “Para dendiğinde ilk akla gelen yerdeyiz”

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar ise paranın basılmasıyla ticari hayata yön veren bir antik şehirde üniversite ve Salihli Belediyesi iş birliğiyle yapılan kongrenin önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
    “Bu tarz etkinliklerin düzenlenmesi konusu itibariyle önemli olmasının yanında düzenlendikleri mekanlar açısından da önemli. Dolayısıyla para dendiğinde dünyada ilk akla gelen yer olan Salihli’de, Sart’ta böyle bir kongrenin düzenleniyor olması bölge açısından da ayrı bir önem arz ediyor. Kongre akademik anlamda katkı sağlayacağı gibi bölgenin tanıtımı açısından da önemlidir.”

    “Ekonomimizi dövize bağımlılıktan kurtarmak mecburiyetindeyiz”

    Yapılan açılış konuşmalarının ardından kongrenin ilk konuşmasını ise MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay gerçekleştirdi. Akçay, “Para geçirdiği tarihsel seyir içerisinde dijital paraya doğru evriliyor ancak neye evrilirse evrilsin milli para bağımsızlığımızın simgesidir. Milli ve güçlü para oldukça önemlidir. Kendi milli parası olmayan ülkeler uluslararası arenada tanınmadığı gibi ekonomik olarak da maalesef ezilirler. Günümüzde ülkeler atom bombası tehdidine karşı para ile mücadele yolunu kullanmayı tercih ediyor. Milli ve yerli paramızı kullanmaktan başka çıkış yolumuz yoktur aksi takdirde döviz kurları altında ezilmeye sıkıntı yaşamaya devam ederiz. Yani ekonomimizi dövize bağımlılıktan kurtarmak mecburiyetindeyiz. Yaşadığımız temel sıkıntılardan bir tanesi de budur” dedi.

    Bahçeli için hatıra parası bastı

    Konuşmaların ardından kongrenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere plaket takdimi yapıldıktan sonra konuklar tarihte ilk paranın basıldığı darp yöntemiyle hatıra parası bastı. MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay hem kendisi hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için hatıra parası basarken, Merkez Bankası temsilcileri de Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan için hatıra parası bastı. Gerçekleşen açılış töreninin ardından kongre ilçedeki bir otelde yapılan sunumlarla devam etti.
    Açılış Törenine MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Azmi Açıkdil, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, Salihli Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda, Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Murat Koçtürk, Sardes antik kenti kazı heyeti Başkanı Prof. Dr. Nicholas Cahill, esnaf meslek odaları, akademisyenler, merkez bankası temsilcileri katıldı.

  • Ana yüreği

    Ana yüreği

    Milas’ın Aydınlıkevler Mahallesi’nde bulunan bir arazide sigara izmaritinden çıktığı düşünülen yangın çıktı. Yangının neden olduğu 1-2 hektarlık alanda alevlerin arasında can pazarı yaşanırken, tabiatın anneye has bu kutsal duygusunu yüreklere kazıyan bir sahneyle karşılaşıldı.
    Otların içerisinde, yavrusunu alevlerden korumaya çalışan bir kaplumbağa bulundu.

    Bu sadık anne, canını hiçe sayarak yavrusunun üzerine kapanmış, onu siper alarak korumaya çalışmıştı. Ancak yavrusunu korumak isteyen anne kaplumbağa yavrusu ile birlikte telef oldu. Yangından sonra ortaya çıkan manzara görenlerin yüreklerini burktu.

  • Filenin Sultanları’nın bayrağı, köprülere asıldı

    Filenin Sultanları’nın bayrağı, köprülere asıldı

    Cumhuriyetin 100. yılında Milletler Ligi ve Avrupa şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın bayrağı, İstanbul Boğazı’ndaki köprülere asıldı.

    Filenin Sultanları’nın ‘2 Kupa 1 Şampiyon’ yazılı bayrağı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde dalgalanıyor.

  • Elazığ’da üzüm hasadı başladı

    Elazığ’da üzüm hasadı başladı

    Türkiye’de üzüm yetiştiriciliğinde sayılı illeri arasında yer alan Elazığ’da yaklaşık 120 bin dönüm üzüm bağı bulunuyor. Üzüm denince akla gelen Hoşköy’de de bağbozumuyla birlikte tatlı bit telaş başladı. Siparişleri yetiştirmeye çalışan üreticiler, bağlarda çalışan mevsimlik işçilerle erken saatlerde ürünlerin hasadına başlıyor Toplanan üzümler kasalara konulup, kamyonlara yüklenerek, anlaşılan firmalar aracılığıyla Türkiye`nin birçok iline gönderiliyor. İlk olarak iç piyasaya giden üzümler ardından ihraç ediliyor.

    “Bölgenin yüzde 100’ü geçimini üzümle sağlamaktadır”

    Hoşköyü’nde üzüm hasadının başladığını belirten üretici Aytaç Göktan, “Yaklaşık 120 bin dönüm arazi üzerinde işçilerimiz çalışıyor. Üzümler kesilip piyasaya sunuluyor. Bölgenin yüzde 100’ü üzümle geçimini sağlamaktadır. Verimden bu sen memnunuz. Eğer piyasa şartları daha uygun olursa daha da memnun olacaklar. Geçen yıla oranla hasatta değişen bir şey yok. Sulu bağlar olduğu için rekolte aşağı yukarı aynı.

    Ama bu sene biraz daha kaliteli. Yurt dışına ihtiyacımız da var. Ekim ayının 15’inden sonar ihracatımız başlayacak, şimdi iç piyasaya dağıtıyoruz. Temmuz ayında da erkenci hasat iyi başlıyor ama bu çok fazla değil. Esas hasat ekim ayı itibariyle başlıyor. Buda havalar müsait ettiği sürece ocak ayına kadar devam ediyor” dedi.

    “Bu sene verim güzel”

    Eylül itibariyle hasadın başladığını aktaran üreticilerden Kemal Çolak, “Rekoltemiz çok şükür iyi. 3 ay sürüyor ve kasım ayının 15’i gibi sonlanıyor. Havalar iyi giderse Aralık 15’e kadar gitmektedir. Bu sene verim güzel. Bazı hastalıklar oldu ama mümkün olduğu kadar zirai mücadele ile hasada geldik. İlkbaharda yağan yağışlar biraz üzümün tutumunda düşüklük meydana getirse de daha sonraki üzüm iyi çıktı. Yağmurun yağışı sularımızın iyi olmasına vesile oldu. Bu da verimini artırdı. İşçilerimiz çalışmaya devam ediyor. Hoş köyünde bu şekilde istihdam da sağlamış oluyoruz” diye konuştu.